ATATÜRK İLE BİLGE KAĞAN
Atatürk’ün “Gençliğe Hitabe”sindeki tavrı “Bilge Kağan” tavrıdır ve Bilge Kağan‘a özenmiştir. “Ey Türk Budunu” ile, “Ey Türk Gençliği” arasında hiçbir fark yoktur. “Ne mutlu Türk’üm diyene” ifadesinde, “Bunca yerlere Türk adını, Türk şanını alıştırdım” politikası saklıdır.
Atatürk‘e göre, Türk istikbâlinin evlâdı, muhtaç olduğu kudreti, damarlarındaki “asil kan”da bulacaktır. “Bir Türk dünyaya bedeldir” ifadesinde de Bilge Kağan’ın “Türk beğleri, millet işitin! Üstte gök çökmedikçe altta yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti! Öykün (örnek al) ve kendine dön” ifadesi vardır…
Esasen Bilge Kağan‘ın yazıtları da Atatürk‘ün gençliğe hitabesi de Türk Milleti için siyasi vasiyettir. İki vasiyetin ortak özelliği “devletin, ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” dür.
***
Tayyip Bey, işte bu tarihi arka plana itiraz ediyor! Ona göre Türklük, bugünkü Türkiye’de tarih boyunca var olan bir milletin değil, etnik gruplardan sadece birinin adıdır! Öyle ki bu tür konuşmalarında etnik grupların tamamını sayarken Türklüğü de onlardan biri olarak göstermektedir. Millet ise henüz tam olarak adlandıramadığı, bazen “Türkiyeli” bazen “milleti İbrahim” bazen de “aziz millet” dediği, son zamanlarda ise “Osmanlı” kavramı ile ifade ettiği bir ümmettir!
Türk’ü “millet olarak” tanımayan, milletin Ata’sını da ancak bu kadar tanır!
Alıntı: Arslan Bulut