YÖK müsün, YOK musun?
Yeniçağ Gazetesi yazarı Arslan Tekin köşesinde 7, 8, 9, 10 Aralık tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi’ndeki vahim durumu yazıyor. Köşesindeki 10 Aralıktaki yazsının bir bölümünde kaygısını dile getiriyor ve adeta haykırıyor ve R. T. Erdoğan, “Türkiye, terör örgütü bin defa daha başkaldırsa, bin defa o başı ezmeye muktedir bir devlettir.” diyor.
Aslında bütün üniversitelerimizde bölücülükle ilgili terör eylemlerine rastlanmaktadır.(K.Ş)
“Fiilî Başkan”, önceki gün söylüyor bu sözleri. Bir şey daha söylüyor:”Bu vatan topraklarının üzerinde kimse operasyona yönelmesin. O operasyona yeltenenler bedelini ödüyor mu, ödüyor.”
Teröre kapılar bile bile sonuna kadar aralandı, şimdi kapatılmaya çalışılıyor ama hendekler derin, siperler muhkem; kapatılamıyor!
- T. Erdoğan, “Bu vatan topraklarının üzerinde operasyona yeltenenler bedelini ödüyor.”diyor ama, mücadele stratejisi sadece cephedeki savaşa göre belirlenemez; cephe gerisinde, bölücülerin, yıkıcıların destekçileri var mı? Arkadan vurulur muyuz? diye de hesap edilmelidir.
Fikir hürriyetini bölücülük, Türk düşmanlığı diye anlayanlara fırsat tanırsanız, çok geçmeden onlar tam teçhizatlı karşınıza dikilirler. Şimdi karşılaştığımız durum budur.
Cephede mücadele edenlerin moralini bozacak, onları umutsuzluğa sevk edecek davranışlar, başta üniversitelerimizde, bazı basın yayın organlarında sergileniyor. Bir parti terör örgütüyle iç içeyken, Yargıtay Başsavcılığı uykuda… Hiçbir hareketi görülmüyor; kanun maddelerinin üzerine kalın bir şal atmışlar.
Cephe gerisinde fidelikleri kurutulmalıdır. Baş fidelik Boğaziçi Üniversitesi’dir.
Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/hey-yok-uyuma-36543yy.htm