ÖTÜKEN’DE TÜRK BİRLİĞİ KURAN BİLGE KAĞAN
Bilge Kağan diyor ki:
“Doğu’da Şantung Ovası’na kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmamıza az kaldı. Güneyde Tokuz Ersin’e kadar ordu sevk ettim, Tibet’e erişmemize az kaldı. Batı’da İnci Irmağı’nı aşarak Demirkapı’ya kadar gittim. Kuzeyde Yir Bayırku’ların toprağına ordu sevk ettim… Bunca yerlere Türk adını, Türk şanını alıştırdım…”
Türk adını, Türk şanını bunca yerlere alıştıran Bilge Kağan’ın yanında kimler vardır?
“Ben Tanrı’nın kutladığı Türk Bilge Kağan bu çağda tahtıma oturdum. Kardeşlerim, yeğenlerim, oğullarım, bütün soyum, milletim, sağımdaki şad, pıd beyleri, solumdaki tarkanlar, buyruk beyleri, Otuz Tatar ve Dokuz Oğuz halkının beyleri sözlerimi iyice işit, yürekten dinle!” diyen Bilge Kağan’ın etrafında bütün Türk Milleti vardır.
Egemenliği altına aldığı bölgeye Türk adını ve Türk şanını alıştırdığını söylediğine göre Bilge Kağan’ın bir kültür politikası olduğu ve kültürde-dilde milliyetçilik yaptığı anlaşılıyor.
***
“Küçük kardeşim Kül Tigin ile sözleştik. Babamızın kazandığı millet adı, millet sanı yok olmasın diye, Türk Milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım. Küçük kardeşim Kül Tigin ile iki şad ile ölesiye, bitesiye çalıştım. Toplanan milleti, ateşe, suya düşürmedim…”
Millî devlet, millî birliğe dayanır. Bunun en belirgin ifadelerinden biri, Türk anayasalarında yer alan “ülkesiyle ve milletiyle devletin bölünmez bütünlüğü”dür…
“Ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlük” bakın nasıl olurmuş:
“Yanılıp bize karşı gelen Türk kavimleriyle de savaştık ve onları da düzene soktuk… Artık, küçük kardeş büyük kardeşi, oğullar babalarını bilir oldu…
Türgiş Kağanı Türk’tü, milletimdendi. Bize düşüncesizce başkaldırdığı için buyruğu ve beyleriyle beraber öldürüldü. On ok halkı da ezildi. Dokuz Oğuz benim milletimdendi. Gök ve yer bulanıp içlerine kıskançlık dolduğu için bir yılda 4 kere savaştım. Türk ordusu sarsıldı, perişan olacaktı. Orduyu yayarak karşı koydum. Düşmanı püskürttük. Orada ölecek olan çok kişi sağ kaldı.
Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar ülkelerde yaşayan bütün milletler hep bana bağlıdır. Bunca milleti düzene soktum. Artık karışıklık yok. Türk kağanı, Ötüken’de oldukça ülkede düzen bozulmaz.
Türk Milleti’nin beyleri, sözlerimi işitin! Birliğini korursan yurduna sahip olacağını, yanılırsan öleceğini buraya yazdım.
Türk Beğleri, millet, işitin!
Üstte gök basmasa, altta yağız yer delinmese, Türk Milleti, senin ilini ve töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti! Öykün ve kendine dön!”
***
Azerbaycanlı şair ve milletvekili Zelimhan Yakup, “Atilla’dan ayna tut Atatürk’ün vahtına” diyordu ya, zaten Atatürk de Atilla ile birlikte Bilge Kağan’dan kendi vaktine ayna tutmuştu…
Sözler bir tarafa, sonuca bakınız!
Türk Milleti, Atatürk önderliğinde Bilge Kağan’a öykünmüş ve kendi özüne dönmüştür. Şimdi Türk milletini, “en büyük hazinesi” olan “bu temel”den yani Türk İstiklâlinden, Türk egemenliğinden kendi rızasıyla vaz geçirmeye çalışıyorlar!
Egemenlik bölünmez! Bölünürse devlet yıkılır!
Alıntı