Türkiye Hiç Bu Kadar Küçük Düşmemişti!
*Resimler ‘sonkale.org’ tan alıntıdır.
“Dağa, taşa ‘Ne mutlu Tük’üm Diyene!’ yaza yaza ülkeyi ilkelleştirdiniz” dediler. “Güzel şeyler olacak” dediler. “Analar ağlamasın” dediler. “Hükümet olarak teröristlerle görüşmüyoruz görüşüyor diyenler müfteridir, şerefsizdir” dediler… “Teröristlerle biz görüşmüyoruz devlet görüşüyor” dediler. “MİT (Hakan Fidan Başbanlık Müşteşarı idi) müsteşarını ben gönderdim, onu bırakın bana sorun” dediler…”Biz BOP’un eşbaşkanıyız. BOP ‘un bir görevi var. Diyarbakır bir yıldız olabilir” dediler… Dediler… Dediler… Dediler…
Habur ve Oslo sürecini kamuoyundan gizlemeye çalıştılar. Bu gün geldiğimiz nokta ise aşağıdaki şekildedir.
Başbakan “İmralı ile tekrar görüşülebilir ” demektedir. Dış İşleri Bakanı Davutoğlu “Ulusçulukla (=Milliyetçilikle) hesaplaşma zamanı geldi” ifadesiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni her konuda savunan, emperyalizmle mücadele eden fikirlerle hesaplaşma zamanı geldiğini, emperyalizmle hesaplaşmak yerine niçin ulusçulukla (=milliyetçilikle) hesaplaşmak istemektedirler.
İktidarın Millî Güvenlik Kurulu toplantılarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ nin güvenliği için birlikte karar aldıkları Genel Kurmay Başkanı teröristlikle suçlanıyor, hukuki ve normal oluyor. “Terörist başıyla görüşülebilir” ifadeleri de masum, iyi niyetli, saf, hukuki ve normal oluyor. Anlamak mümkün değil.
Kamuoyu bu ve benzeri konuları tartışırken Adalet Bakanı Ergin de 6 binin üzerideki şehide ve 30 binin üzerindeki vatandaş kaybına rağmen “Öcalan’la görüşülebilir” diyor.
Bu ifadelerden de anlaşılacağı gibi terör karşısında ne yapacağını şaşırmış ve acz içerisinde bir iktidarın bulunduğu apaçık görülmektedir…
Öyle bir acziyet ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ nin Kuruluş döneminde ve sonrasındaki savaşta terördeki kadar şehit verilmemiştir.
Bu hesaplaşma öyle masa başında olmaz. Dere-tepe, dağ-bayır, gece-gündüz, yaz-kış, sıcak-soğuk demeden cephe cephe dolaşmak ve hain itlerle dalaşmakla olur. Yüce Türk Milleti bunu yıllar öncesinde bağımsızlığının bedelini canıyla, kanıyla ödedi ve hala ödemeye devam ediyor.
Sakarya Savaşında 5713 şehit
Büyük Taarruzda 2543 şehit
Kore Savaşında 721 şehit
Kıbrıs Barış Harekâtında 498 şehit
PKK teröründe ise yaklaşık 6000’in üzerinde şehit verilmiştir. AKP iktidarının “açılım” döneminde ise şehit sayısı yaklaşık binin üzerindedir. Maalesef AKP iktidarı 30 yılın şehit rekorunu kırmıştır. “Şehitlik nasip işi ” denilmiştir. Şehitlik elbette nasip işi ancak gereği yapıldığı takdirde…
Allah bu milletin yar ve yardımcısı olsun!
This entry was posted in
Yazılarım. Bookmark the
permalink.