Deniz Binbaşı Emre Onat:
Kardak Adası’nda Yorgoları avlayan SAT Komandosu Binbaşı Emre Onat, 2004 yılında Filistin’de bulunan Türk Birliği’nin de görevli subayıdır. İsrail’in El Halil kentinde Hz. İbrahim Camisi, 17 Selçuklu ve Osmanlı evini yıkma çalışmasını engelleyen adam. Üç yılı geçen tutukluluğuna rağmen avukatının beyanına göre, hakkında bir tek delil bulunmayan Emre Onat’ın, İsrail’in otopark yapma bahanesiyle yıkmak istediği ecdat yadigârlarını nasıl koruduğunun hikâyesine gelince… Batı Şeria’da İsrail tanklarının desteği ile harekete geçen buldozerler Müslümanların yoğun olduğu Hz. İbrahim Camisi, Selçuklu ve Osmanlı eserlerini yıkmaya gelirler. Birlik komutanı Kur. Alb. Haydar Ateş, o sırada Yüzbaşı rütbesindeki Emre Onat’ı görevlendirir. Emre ise beraberindeki sınırlı personel ile tankların ve buldozerlerin önüne geçer. Bu arada Albay Haydar Ateş, Ankara ile bağlantı kurar. İsrail askerlerinin tüm baskılarına rağmen tam 18 saat boyunca direniş gösterilir. Diplomatik görüşmeler devam ederken, İsrail mahkemelerinin yıkım kararı ilk kez uygulanamaz. Hz. İbrahim Camisi ve ecdat eserlerinin yıkımı durdurulur.
İsrail bunu unutmamıştır… Unutmayan sadece İsrail değil. Kardak krizi sırasında Yunan savaş gemileri devriye gezerken su altından yüzerek Kardak’a çıkıp Türk bayrağını kayalıklara diken ve o zamanlar çiçeği burnunda teğmen olan asker de Emre Onat’tır… Yunan unutmaz da Amerikalı unutur mu? BOP Eşbaşkanı RTE’nin “Türkiye NATO topraklarıdır” sözünü hatırlatalım önce. Ardından günümüzün tartışması “Patriot” lara gelelim. Patriot’ın Türkçe karşılığı ‘Vatansever’ bir başka deyimle ‘Yurtsever’… Kısacası bizim topraklarımızı Amerika’nın ya da NATO’nun vatanseveri koruyacakmış. Üstelik yabancı personel ile… Memleket gibi bizim de aramızın iyi olmadığı Hüseyin Çelik “Ama tetik bizde” diyerek her zamanki gibi tevil yoluna sapsa da Washington ve NATO karargâhından yapılan açıklamada komutanın Yunan asıllı General Stavridis’de olduğu ilan edildi. Bazı gazeteler “Zorba” adıyla bilinen Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Amiral James Stavridis’in tutuklu Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un yakın arkadaşı olduğunu iddia etse de kazın ayağı hiç de öyle değil.
Malumunuz Montrö Boğazlar Antlaşması yüzünden Amerikan filosunun Gürcistan’daki ‘Turuncu devrimi’ korumak için Karadeniz’e açılmasını büyük oranda ‘Bahriyeli’lerimiz engellemişti. Başbuğ, Amerikalıların “Kara Delik” adını verdiği ve ‘Turuncu devrim’lerle Rusya ve Türkiye’yi çevirmek istediği Karadeniz’de firkateynde tarihi bir basın toplantısı yapmıştı. Ardından Rusya, Ukrayna ve Türkiye’nin “Karadeniz Savunma Anlaşması” Conileri öfkelendirmiş ve Türk ordusundaki “Anti-emperyalist”ler kara listeye alınarak “Millicilerin tasfiyesi operasyonu” uygulamaya kondu. Bu arada Ukrayna’da ‘Turuncu devrim’ iflas etti. Nisan 2010 da Rusya ile Ukrayna Sivastopol Deniz Üssü anlaşmasını 25 yıl uzattı.
İntikamın en güzeli soğuk servistir… Silivri’de devam etmekte olan davalarda yargılanan ve malum şekilde ağır cezalar verilen askerlerin çoğu denizci… Emre Onat onlardan sadece biri… Teğmenliğinde başlattığı rahatsızlık, yüzbaşılığı ve binbaşılığında devam ettiğine göre Onat gibi birinin Amiral olması İsrail-Yunanistan ve ABD için “potansiyel tehlike” idi. Nitekim Emre’nin başına gömülen silahlar çorabını ördüler. Olay tarihinde yurtdışında, su altında olduğunu kanıtlayanlara bile “kurt ile kuzu” hikâyesini hatırlatanlar, “Seni yiyeceğim, bahanem de yok” diyor… Hepsi o kadar…
*Yavuz Selim Demirağ (Yeniçağ)
This entry was posted in
Gündem. Bookmark the
permalink.