ALLAH’IN RAHMETİNDEN KAÇILMAZ

Günün birinde bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaktadır. Elbette yağmur yağdığı vakit ya
koşulur, ya da bir yerlere sığınılır. Nasreddin Hoca da yağmurun yağışını ve sokakların
yalnızlığını pencereden seyrederken bir de bakar ki yağmurdan kaçan bir adam… Hoca bidikkatli baktığında bunun bir komşusu olduğunu anlar ve pencereyi açarak;
“Komşu, komşu, utanmıyor musun, niçin Allah’ın rahmetinden kaçıyorsun?” deyince
adam koşmayı bırakır ve yavaş yavaş evine doğru gider. Bu arada adamın da ıslanmadık yeri
kalmaz.
Ertesi gün hava yine yağmurludur. Bu defa Hoca Efendi alışveriş için sokağa çıkmıştır. O, işini
bitirip de hızlı adımlarla evine doğru giderken bir gün önceki komşusunun evinin önünden
geçer. Bu sefer komşusu;
“Hoca Efendi, Hoca Efendi, sen dün bana ‘Allah’ın rahmetinden kaçılmaz. ’ demiştin;
bak şimdi kendin kaçıyorsun.” deyince, Hoca komşusuna doğru döner ve;
“Be adam! Ben Allah’ın rahmetinden kaçmıyorum, Allah’ın rahmetini çiğnememek için
koşuyorum.” der.

This entry was posted in Fıkralar. Bookmark the permalink.

Comments are closed.