İmam Maskeli Ajan
Tarihte olduğu gibi bu günde imam maskeli ajanlar olduğu belirtilmektedir. Müslümanlar gösterişle ilgilendiklerinden aslı unutmuşlardır. Bundan dolayı ajanlarla kandırılmaktadırlar. (K.Ş)
Abdülmecid döneminin kaymakamlarından Mustafa Bey, bir İngiliz misyonerinin ağzından “yetişme öyküsü”nü şöyle aktarır anılarında:
“ ‘Ben ve arkadaşım Herbert on yaşında iken Misyon cemiyeti tarafından İstanbula’gönderilmiş idik. Doğruca sefarethanemize gittik. Sefir beni sefaret kavvası, Cihangir’de sakin Ali Ağaya teslim etti ve şu tenbihatta bulundu: “Ali Ağa, bu çocuğun ismi İbrahim’dir ve senin oğlundur. Aylık olarak sana on lira vereceğiz… Tıpkı kendi soyundan olmuş çocuğun gibi yedirecek, içirecek ve giydireceksin, adetiniz nasılsa öyle terbiye eyliyeceksin.” dedi.
Türkçeyi öğrenmeye başladım… Mektepte de Hoca Efendi teveccüh göstermeye başladı… İbtidai ve Rüşdi derslerini gördükten sonra Beyazıt Camii şerifinde Müderris Palabıyık Ali Efendi’nin ders halkasına dahil oldum… Câmi’dersini ikmâl ederek icazet aldım yâni Sünnî bir müderris oldum. Yaşım da otuzu buldu Dersaadet’e (yâni İstanbul’a) gelişimden icazet alıncaya kadar her ay bir kerre geceleyin sefarethaneye gider ve sefirin iltifatına mazhar olurdum. Bab-ı Alî’ye devama başladım. Hariciye Nezâreti tercüme kalemine me’mûr edildim; maaşım 500 kuruş oldu. İngiltere sefarethaneye ben gönderilir idim. Az zaman zarfında maaşım 2000 kuruş oldu ve Hariciye’de tercüme odası baş halifesi oldum. Misyon Cemiyetinden gelen bir emir üzerine Londra’ya dönüşüm lâzım geldiğinden, sakal ve bıyıklarımı traş ettirdikten ve o güne kadar giydiğim elbiselerimi çıkararak bir Avru-palı kıyafetine girip başıma bir silindir şapka geçirdikten sonra değerli arkadaşlarıma veda ederek İngiltere’ye döndüm.”
* Selcan Taşçı Yeniçağ Gazetesi
This entry was posted in
Gündem. Bookmark the
permalink.