İSMAİL ÖZMEL’DEN
70’e yakın kitaba imza atan, fikrî-edebî Akpınar dergisinin yayıncısı:
İsmail Özmel, Çıkış Yolu’nun “Sunuş”una “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtulması ve demokrasi geleneğine dönmesi ve ülkenin daha güvenli ve daha huzurlu bir hâle gelmesi için, uzun zamandır düşündüğüm çözümleri sunmak gayesi ile bu satırları yazmaya başladım.” cümleleriyle girer, ardından Fukuyama’dan neden bahseder
“Aynı zamanda ABD’li siyaset bilimci Francis Fukuyama’nın ‘Tarihin Sonu ve Son İnsan” adlı eseriyle ile ilgili düşüncelerimi sunmak böylece sadece Türkiye’ye değil dünyaya da bakarak, bir değerlendirme yapmayı da gerekli gördük. Meseleleri sadece Türkiye açısından değil aynı zamanda yakın ve uzak komşu devletler, çağın getirdikleriyle birlikte bakmak, genel çerçeve içinde göze batan noktaları öne çıkararak bir bakış, bir yorum sergilemek istedik.”
Fukuyama, tarihin evrimsel bir süreç olarak görülmesi gerektiğini ve bu anlamda tarihin sonunun, liberal demokrasinin tüm uluslar için nihai yönetim biçimi olduğu anlamına geldiğini savunuyor. Fukuyama’ya göre, Fransız Devrimi’nden bu yana , liberal demokrasinin temelde (etik, politik ve ekonomik olarak) alternatiflerin herhangi birinden daha iyi bir sistem olduğunu defalarca kanıtladı ve bu nedenler ondan alternatif bir sisteme doğru ilerleme olamaz. Fukuyama, olayların gelecekte meydana gelmeyeceğini değil, gelecekte gerçekleşecek olan tek şeyin ( totaliterlik geri dönse bile) uzun vadede demokrasinin giderek daha yaygın hale gelmesi olacağını iddia ediyor.
Alıntı