KANUN VAR HUKUK YOK

KANUN VAR HUKUK YOK

Hukuk maksattır, sebeptir. Kanunlar ve kanunların uygulanması sonuçtur. 

Türkçede hukuk-kanun ayrımı kapı gibi. İngilizce böyle değil. İngilizcede hukuka da kanuna da “law” deniyor. Bundandır ki Fukuyama Siyasi Organizasyonun Kökeni eserinde tam 100 sayfa hukukla kanunun, hukukla mevzuatın farkını anlatmış. Hakkını yemeyelim, Kral’ın il il dolaşan mahkemesinin kararlarının nasıl içtihat hâline gelip İngiliz hukukunu oluşturduğunu anlatıyor. Belki en önemli hükümlerinden biri de şu: Kanun, önceki kanuna dayanmalıdır. Türkçesi: Kanun, hukuka dayanmalıdır. 

Bir süre önce Adalet Bakanımız, Hukukun Üstünlüğü ölçümlerinde Türkiye’nin diplerde bulunmasını ve puanının yıllar içinde alçalmasını hak etmediğini söylemiştir. Bakanın sonuçlara üzülmesi takdire şayan. Ama burada da sebeple sonucu karıştırıyoruz. Kanunlar hukuka dayanmak, hukuku yerine getirmek zorundadır. Yani ahlakı, yani adaleti… Hukuk-kanun bağı koparsa kanunlar, açıkgözlerin delik bulup geçtikleri, adamına göre işleyip adamına göre işlemeyen oyun alanları hâline gelir. Kanunun deliğinden geçme becerisiyle, etrafından dolaşma ustalığı ile övünen tipler çıkar ortaya.  Adalet yoksa bakanlığının, polisin, hapishanenin de maksadı başka bir şey olur; ama adalet olmaz. Mülkün, yani devletin temeli kanun değil, adalettir. 

Temelsiz gökdelenler çıkmak

Demokrasi sebep, milletvekilleri ve meclis sonuçtur. Eğer meclis memleket meselelerini, kanunları tartışacağı yerde bağlı oldukları merkezlerin talimatına göre el kaldırıp indiriyorsa, yine sonuç var ama sebep yok demektir. Ne kadar tartışırlarsa tartışsınlar sonuç baştan belliyse sebep ortadan kalkmıştır. Sonuç var fakat maksat yoktur. Maksatsız sonucun da anlamı yoktur. Bir zamanlar yaptığım saçma tekliflerden biri de milletvekilleri seçmek yerine parti liderlerine çıkaracakları milletvekili kadar poker fişi vermekti. Bizdeki parti içi demokrasi göz önüne alındığında pek bir şey değişmez ve büyük tasarruf sağlardık. Hem meclis kavgalarını, dövüşlerini de çıkmadan engellerdik. 

Bakınız benzer şekilde nas var ama din yok. Farz var ama ahlak yok. Ortalık sonuç dolu ama sebep unutulmuş. 

Rahmetli Mümtaz Turhan, eğitim sistemimizi büyük bir gürültüyle dönen büyük bir çarka benzetirdi. Dönme dolaba… Çarkın su çekeceği, çorak Anadolu topraklarını sulayıp bereket getireceği umulmaktadır. Ancak dolap suyla temas etmemektedir. Bütün o gayret ve gürültü boşunadır. Gürültülü bir sonucumuz vardır ama sebep unutulmuştur. 

Nihayet iktidar var fakat devlet yoksa vahimin ötesine geçiyoruz demektir. Adalet tereddütlüyse devlet de şüphelidir. Temel yoksa bina yükselebilir mi?

Alıntı: İskender Öksüz

This entry was posted in Gündem. Bookmark the permalink.

Comments are closed.