Kim Daha Fransız?
Eskiden İlkokul ‘Alfabesi’nde U harfini kavratmak için “Uyu uyu yat, uyu” cümlesi verilirdi. Bunu bir emir gibi algılayan, şu anda kırk yaşın üzerindeki insanlardan bir çoğu halauyumakta, yatmakta, uyumakta…
Uyandırmak ne mümkün… Bizim beyler ‘Fransız öpücüğü’ bekleye dursunlar…
Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil şöyle yazar;
“İlla tarihi ayıp arıyorsan…
Unutuyorsun! Asıl ayıp bu.
(Yana yakıla NATO’nun askeri kanadına dönmek isteyen Fransa’yı veto etme hakkı varken, zart diye yolu açan kim?)
***
(Bir milyon Ermeni’yi doğradık diyen Pamuk efendiyi, Çankaya Köşkü’ne törenle davet edip, pamuklara saran kim?)
***
(Fransız işgali altında inim inim inleyen Gaziantep’in Belediye Başkanı, bu rezalet ortaya çıkana kadar Fransız malı makam aracı kullanıyordu… Hangi boykottan bahsediyorsun?)”
Cumhuriyet gazetesinde Bekir Coşkun da şöyle der:
“Daha geçen gün: Atatürk ve arkadaşlarını, Dersim’de “kanlı katliam” yapmakla ve kitleleri yok etmekle suçlayan Başbakan’dı… Bangır bangır duyurdunuz dünyaya… “Süngünün ucunda çocuklar, ateşe atılan kadınlar…”
Lüzum yok Ermeni’sine, Fransız’ına… Sırf Atatürk’ü yaralamak, Cumhuriyeti paralamak için… “Büyük katliamın” belgelerini Ermeniler değil, ülkenin Başbakanı TBMM kürsüsünden açıklarken… Sesiniz çıkmadı… Korktunuz çünkü… Şimdi “yalan” deyin… Hem de alkışlayanlar oldu…
Bu atasözünün tam yeri değil mi…? “Bana benden olur her ne olursa, başım felah bulur (kurtulur) dilim durursa!”