Oca 04

“TÜRK DEVLETİNİ YIKMAK İMANIN GEREĞİ MİDİR?”

“TÜRK DEVLETİNİ YIKMAK İMANIN GEREĞİ MİDİR?”

 

“Devlet düşmanlığı” kavramı açısından Türkiye’deki durumu değerlendirelim ve soralım:

-Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti, nasıl bir kadro tarafından yönetiliyor?

Türkiye Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırıp, yerine CIA yetkilisi Graham Fuller‘in teorisini yazdığı “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” kuracağını söyleyenler tarafından yönetiliyor değil mi?

Bu arada muhalefet de ana gövdeleri itibarıyla aynı projeye ikna edilmiş durumdadır. 1921 Anayasası’na dönmek ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına konulan çekinceleri kaldırmak, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın önde gelen partileri tarafından zaman zaman gündeme getirilmektedir. 1921 Anayasası’na dönmekten kasıt, öncelikle milletin adının Anayasa’da belirtilmemesi, yani Türkiye’nin Türk devleti olmaktan çıkarılmasıdır.

İktidarın, ülkeye yabancıları doldurmaktaki asıl hedefi de nüfus yapısını değiştirerek, Türklüğün hakkından gelmektir…

***

Diğer taraftan, devleti devlet olmaktan çıkaran, adalet ve eğitim sistemini yok eden, tarikat ve cemaat yapılanmalarının bütün kadroları istila etmesidir. Zaten vakıf adı altında örgütlendikleri için devlet kurumları tarafından da finanse edilmektedirler. Esasen, farklı gibi görünen cemaat kadrolarının tamamı, devleti “tağut” olarak görmekte ve bu yüzden başta yargı olmak üzere bütün devlet sistemini zayıflatmaya çalışmaktadır.

Güncel örnek, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati‘nin kardeşi Şeyhmus Nebati‘nin yazdığı yüksek lisans tezinde laikliği “tağut” olarak nitelendirmesidir.

Oda TV’den Masum Gök‘ün haberine göre, Şeyhmus Nebati, 2016 yılında Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde “Kur’an’da tağut kavramı” adlı bir tez yazdı. Türkiye bir sokak röportajında benzer söylemi kullanan format atılmış çocuğu konuşuyor ama Şeyhmus Nebati, yüksek lisans tezinde laik demokratik sistemi “tağut” olarak nitelendiriyor.

Yani devletin temel niteliklerini yok etmek için dini inançları kullanmak… Devlet düşmanlığı başka nedir?

Devletin gözetimindeki bir üniversitede, devletin temel niteliklerini yok etmek için tez yazılıyor… Tezi yazan da Maliye ve Hazine Bakanı’nın kardeşi… “Laik sistemler Allah’ın razı olmadığı sistemlerdir ve ‘tâğut’ kavramına dahildirler. Bu yüzden reddedilmeleri imanın gereğidir.” diyor.

Bu uydurma din anlayışıyla, millî, demokratik ve laik devleti yıkmak, yani Türk devletini yıkmak, imanın gereği olarak gösterilmiş oluyor…

Zaten 1960’lı yıllarda, bölücü kadroların Türk devletinden Dersim’in intikamını almaya yemin ettiği, bunun için dini kullanacağı Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay‘a bir rapor halinde bildirilmiştir.

***

Devlet, bu duruma adım adım getirildi… Önce Ticaniler eyleme başladı, ardından tağutçular Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı’nı ele geçirdi… Onun görev verdiği, Gladio mensubu bir vaiz, 40 yıl içinde ülkenin bütün yönetim kadrolarının amiri oldu! O tehdit savuşturulmuş gibi görünüyor ama gerçekte “devletin kılcal damarlarına” girmiş durumdalar.

Devlet düşmanları, devletin içindedir. Başka yerde aramaya gerek yok…

 

 

Alıntı: Arslan Bulut

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | “TÜRK DEVLETİNİ YIKMAK İMANIN GEREĞİ MİDİR?” için yorumlar kapalı
Oca 03

ŞEYTANCA TUZAKLAR KURMA

ŞEYTANCA TUZAKLAR KURMA

 

Zifiri aşkına kandığım yeter

Gece gibi gelip durma karşımda

Düşmanca sevginle yandığım yeter

Şeytanca tuzaklar kurma karşımda

 

Dağ bile dayanmaz böyle bir aşka

Her anın bir vahşet, her günün başka

Varlığın işkence olmasa keşke

Şeytanca tuzaklar kurma karşımda

 

Domuz bağı ile bağladın yeter

En kutsal sevgimi dağladın yeter

Eşimi, dostumu yağladın yeter

Şeytanca tuzaklar kurma karşımda

 

Senin varlığına gerek kalmadı

Bende sana ait yürek kalmadı

Ölmüş aşka toprak, kürek kalmadı

Şeytanca tuzaklar kurma karşımda

 

Çiçek bildim seni bal göremedim

Bahar geldi geçti dal göremedim

Sende aşka dair hal göremedim

Şeytanca tuzaklar kurma karşımda

 

Kaygı, hüzün, keder ekti yüreğin

Beni, hep azaba çekti yüreğin

Aşka mezar taşı dikti yüreğin

Şeytanca tuzaklar kurma karşımda

Kenan Şahbaz

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , | ŞEYTANCA TUZAKLAR KURMA için yorumlar kapalı
Oca 02

SİYASİ SUİKASTLER VE SUSKUNLAR..

SİYASİ SUİKASTLER VE SUSKUNLAR...
İstanbul’da doğal gaz fiyatlarına yüzde 12 indirim yapıldı.
Doğal gaz dağıtım şirketi İGDAŞ’ın sahibi kim?
-İstanbul Büyükşehir Belediyesi…
İndirim oranı kimin kârından düşecek?
-İGDAŞ’ın…
Bu indirim kararını kim aldı?
-Cumhurbaşkanlığı kabinesi adına Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK).
Peki, EPDK diğer kentlerde neden indirim yapmadı?
Örneğin Ankara’da neden yapmadı?
Ankara’da doğal gaz dağıtım şirketi Mehmet Torun’un ortağı olduğu Torunlar Enerji’nin şirketi:
-Başkent Doğal Gaz Dağıtım A.Ş.
Ankaralılar elbette faturalardan tanıyor ama diğer illerde yaşayanlar da “Biliyoruz biz bu şirketi” demişlerdir.
Bilmeyenler için bilgi vereyim.
Çok hayırsever (!) olan Başkent Gaz 2017’de Kızılay’a 8 milyon dolarlık bağış yaptı.
Ancak bu cömert bağışın ilginç bir şartı vardı.
Bağışın 75 bin dolarını Kızılay aldı.
-7 milyon 925 bin dolarını da yurt inşaatı yapılması için bir vakfa transfer etti.
Hangi vakıf?
-ENSAR Vakfı…
Ensar Vakfı bu bağışı nereye gönderiyor?
-TÜRGEV Vakfı’na…
TÜRGEV Vakfı parayı nereye gönderiyor?
-TURKEN Vakfı’na
TURKEN Vakfı kimin?
TÜRGEV ve ENSAR Vakfı’nın Amerika ve İngiltere’de birlikte kurdukları vakıftır.
Bu vakıflar kimin?
-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ailesinin…
Ankara’da neden doğal gaz dağıtımı yapan Başkent Gaz şirketinin kârından yüzde 12 indirim yapılmadığını anladınız mı?
Toplam 72 il ve ilçede doğal gaz dağıtımı özelleştirilirken İstanbul’da Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olan İGDAŞ, Türkiye doğal gazının yüzde 25’inin dağıtımını yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesi BOTAŞ kendi kesesinden tüm vatandaşlara neden yüzde 12 indirim yapmıyor da İGDAŞ’ın kesesinden indirim yapıyor?
İGDAŞ’ın kârının yüzde 12’sini kesmenin iki amacı vardır:
-Gaz dağıtım ve kontrol hizmetlerinin azalması sonucu Ekrem İmamoğlu’nun seçmen kaybına uğraması,
-18 Haziran 2023 seçimlerinde seçmenden oy kazanma…
2 kez seçim kazanan İmamoğlu’na;
-“Ahmak” sözünden siyasi yasak ve mahkûmiyet,
-“Fatih tablosunu niye aldın” soruşturması,
-Terörle iltisaklı çalışanlar soruşturması,
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifadesi ile siyasi suikastlardır…
Değerli okurlarım,
Erdoğan ailesi seçimleri kaybedince öyle anlaşılıyor ki Amerika’ya yerleşecek.
Tüm hazırlıklarını da buna göre yapıyorlar.
Hatırlayacaksınız, aileye yakın TÜRGEV ve ENSAR Vakfı’nın New York merkezli ortak kuruluşu TURKEN Vakfı, efsanevi ağır sıklet boks şampiyonu Muhammed Ali’ye ait çiftliği 2,5 milyon dolara satın aldı.
Şubat 2019’da yapılan bu satın alma gösterdi ki;
-Erdoğan 3. kez Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını biliyordu.
Bitti mi? Hayır bitmedi.
Amerika’da bulunan Erdoğan destekli vakıflar milyonlarca dolara doymuyor.
Türkiye Maarif Vakfı Amerika’da da vakıf kurdu:
-MAARIF FOUNDATION USA
Bu vakfın “Maarif School” adlı oluşumunun CEO’su Mehmet Özkan, Başkanı Cihad Demirli direktörü ise Türkiye Maarif Vakfı’ndan Ahmet Celal Özdemir.
ABD Vergi Dairesi’ne bu vakıf tarafından yapılan resmî bildirimde şu bilgiler yer alıyor:
-Mal varlığı: 7 milyon 438 bin 760 dolar.
-2018 yılı geliri: 1 milyon 397 bin 329 dolar.
-2019 yılı geliri: 2 milyon 665 bin 952 dolar.
-2020 yılı geliri: 2 milyon 410 bin 796 dolar.
-2021 yılı geliri: 2 milyon 56 bin 795 dolar.
AKP iktidarının kontrolünde olan “Türkiye Maarif Vakfı” ülkemizde binlerce çocuk okul beklerken, çocuklar okullarda aç kalırken, Amerika’da milyonlarca dolar harcayarak kim bilir kimlere hizmet veriyor.
Değerli okurlarım,
Ülkü Ocakları önceki başkanlarından, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş Ankara’da, silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Mekânı Cennet ruhu şad olsun.
Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli ve Süleyman Soylu’dan hâlâ hiçbir açıklama gelmedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dedi ki;
-“Uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’e Allah’tan rahmet, ailesine, dostlarına başsağlığı diliyorum. Devlet, bu cinayeti tümüyle aydınlatmalıdır. Sokakları karıştırmak isteyenlerin oyunlarına düşülmemelidir.”
Merhum Sinan Ateş sosyal medya hesabında şunları yazmıştı:
-“Çelik bile sert değil,
Gör ki düşman mert değil,
Ölürüz de dert değil,
Üzer kahpe pusular…”
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun şu sözünü son zamanlarda sık sık hatırlar olduk:
-“Siyasi suikastlar…”
Türk milletinin her ferdinin can güvenliğinden sorumlu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a soruyorum:
-Bu kahpe suikastlara karşı neden suskunsun?
Alıntı: Orhan Uğuroğlu
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | SİYASİ SUİKASTLER VE SUSKUNLAR.. için yorumlar kapalı
Oca 01

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

* “Haksızlık karşısında eğilmeyiniz, zira hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz.” Hz. Ali (ra)

* ” Benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz ”  Fatih Sultan Mehmet

* “Her bilinç kendine özgü bir niyet geliştirir.  Ve bu niyet o bilincin neyi, nasıl anlamlandıracağını etkiler.” Edmund Husserl

* “Beyin bir donanımdır, herkeste vardır; akıl bir yazılımdır, herkeste yoktur” Anooshirvan Miandji

* “Eğer arılar ölürse insanlık en fazla dört yıl yaşayabilir.” Einstein

* “ Adalet dediğimiz, güçlü olanın menfaatlerinden başka bir şey değildir. Yani güçlü olan, adaletin ne olduğunu belirler, demektir.” Thrasymachus

* “Bu dünya, hamam tasına benzer. Her zaman bir başka kirlinin elindedir.” Şair sözü

* ““Şunların hiç birine aldırma: Çok yemin edene, değersiz olana, insanları ayıplayana, koğuculuk yapıp gezene, hayrı engelleyene, (haddi aşıp i

nsanlarının hakkına)tecavüz edene, günahkâra, bundan başka kaba saygısıza, soysuza. Mal ve çocuklar sahibi olmuş ( diye böyle davranır).” Kalem Suresi 10-14. Ayet

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Ara 31

MUTLU YILLAR

MUTLU YILLAR
(İYİ YAŞA Kİ; ÖDÜL SENİN OLSUN.)
YARATILMIŞLARIN EN ŞEREFLİSİ İNSAN İYİ OLURSAN DÜNYA DA KAİNAT DA İYİ OLUR, CENNETE DÖNER.
HER CANIN ADİL, SEVGİ DOLU, SAĞLIKLI, YARATILIŞ GAYESİNE UYGUN YAŞAMASINI DİLERİM
YENİ BİR ANIN, YENİ BİR GÜNÜN, YENİ BİR YAŞIN VE YENİ BİR YILIN MUTLULUK GETİRMESİNİ İNSANLARIN BİLİNÇLİ YAŞAMASIYLA SAĞLANACAĞINA İNANIYORUM.
ALLAH, İYİ ÖMÜR NASİP ETSİN.
İYİ OL
* * *
Bir canı incitme, bir canı sıkma
Vicdan çizgisinden bir milim çıkma
Yaşat her canlıyı hiç gönül yıkma
İyi düşün, iyi yaşa, iyi ol
* * *
Kötülükten zarar gelir her cana
Her an sevgi, saygı gerek insana
Ulaşmak istersen şana, unvana
İyi düşün, iyi yaşa, iyi ol
* * *
Dürüstlükte yeri yoktur tasanın
Şerefli bir mahlûk aslı insanın
Hiç dışına çıkma Hakça yasanın
İyi düşün, iyi yaşa, iyi ol
* * *
Kusmasın zehrini hain engerek
Sessiz ve derinden yürümek gerek
Düzelecek her şey bir gün giderek
İyi düşün, iyi yaşa, iyi ol
* * *
Gülistana gir de gülü incitme
Kul hakkından sakın kulu incitme
Erdemlice yürü yolu incitme
İyi düşün, iyi yaşa, iyi ol
* * *
Cennet kapısını iyilik açar
Her yere adalet mutluluk saçar
Bil ki iblis bile iyiden kaçar
İyi düşün, iyi yaşa, iyi ol
* * *
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | MUTLU YILLAR için yorumlar kapalı
Ara 30

GÖNLÜM RAZI OLMADI

GÖNLÜM RAZI OLMADI

Nasreddin Hoca, kasabadan Kur’an-ı kerim, tefsir ve ilmihal gibi bazı kitaplar almış. Bir çuvala yerleştirmiş. Çuvalı sırtına almış, eşeğine binmiş köyüne doğru gidiyor.

Yada Hoca’yı görenler :

– ” Bre Hoca, çuvalı niye kendi sırtına aldın ?” diye sormuşlar.

– “Ne yaparsın” demiş Hoca, “zavallı hayvan zaten benim bütün kahrımı çekiyor. Kendi bindiğim yetmiyormuş gibi çuvalı da ona taşıtmaya gönlüm razı olmadı.”

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , , , | GÖNLÜM RAZI OLMADI için yorumlar kapalı
Ara 29

TEHLİKE GELİYORUM DİYOR…

TEHLİKE GELİYORUM DİYOR…
(EMEKLİ AMİRAL İLE İKİ GAZETECİDEN ÜÇ YAZI)
Büyük Tarikat Tehlikesi
Emekli amiral Türker Ertürk sosyal medya hesabından tarikatlara değindi. “Tehlikenin farkında mısınız?” sorusunu soran Ertürk bir video paylaştı.
Videoda konuşan kişi “Biz bir hakkı alabilmek için ortaya çıkmışız. İslam topraklarının bir bölümünden ibaret olan Anadolu toprakları laikler ve Kemalistler tarafından işgal edilmiştir haberiniz olsun. Biz o toprakları yeniden ele geçirmek için Kemalistlere diyoruz ki, idareden çekilin. Hakimiyet Allahındır. Payidesinin en üst noktalara ulaşması için o idareyi ele geçirmek ve o iradeye talibiz. Biz onlardan bir şey istiyoruz. O iradeyi Müslümanlara teslim etsinler. Topraklar müslümanlarındır” dedi.
Konuşmayı dinleyen kalabalık içerisinden bir kişinin “Tekbir” diye bağırmasıyla “Allah-u Ekber” sesleri yükseldi. Ardından da “İslami devlet engellenemez” sloganları atıldı.
Konuşmasına devam eden kişi “Kemalizim iflas etti. Sizin sonunuz geldi. Allah kanunu geliyor. Hazır olunuz” demesiyle kabalıktan tekbir getirdi.
Alıntı: Yeniçağ Gazetesi
Camiler kışlamız denilirken kiliseye benzetiliyor…
Çamlıca Camii’nde nikâh” uygulaması örnek olarak alınırsa, yakında bütün cami külliyeleri düğün salonu olarak kullanılır! Yani bu uygulama yol olur, moda olur. İbadethanede nikâh kıymak, bir Hıristiyan geleneğidir. Kilisede sadece nikâh kıyılır, eğlence başka yerlerde yapılır. Yanlış anlaşılmasın, buna da saygı göstermek gerekir. Yalnız, Türkiye’deki Hıristiyanlar da kilise nikâhından önce resmi nikâh yapar. Kiliseye evlilik cüzdanı beyan etmeyenlere dini nikâh yapılmaz.
Bazı imamlar ise resmi nikâhtan sonra dini nikâh için çiftleri camiye davet etmeye başlamıştır. Zaten, yapılan yasal değişiklikle imamlar da resmi nikâh kıyabiliyor.
***
“Türkiye’nin bunca sorunu varken, bir caminin konferans salonunda nikâh töreni düzenlenmesinden bahsetmenin anlamı nedir?” diye sorulabilir… Oysa bu nikâh, Türkiye’nin nereye doğru evrildiğine dair önemli bir göstergedir. İslâm uygulamalarının Hıristiyan geleneğine benzetilmesi de ayrı bir sorundur. Camiler kışlamız denilirken kiliseye benzetiliyor…
Alıntı: Arslan Bulut
Medreseler Bakanlığı mı Millî Eğitim Bakanlığı mı?
Eğitim dışı eğitim… Medreseler, hafızlık kursları, Kur’ân kursları…
Millî Eğitim Bakanlığı niye var? Kaldıralım, yerine “Mekâtib ve Medâris Nezâreti” (Mektepler ve Medreseler Bakanlığı) kuralım… Bütün okulları imam hatip yapalım, ilâhiyat yapalım, nasıl olsa elin gâvuru her şeyi icat ediyor, biz onlardan hazıra konarız. “Beyinleri” icatlar için harcamayalım. Herkes Kur’ân-ı Kerîm’i ezberlesin, herkes, şıhların, şeyhlerin, şeflerin sözlerini dinlesin. Bir de “dünya liderimiz” var. O, ABD’ye de Rusya’ya da kafa tutar. Her şeyi halleder. Allah başımızdan eksik etmesin. Hepimiz birer “Taliban” olana kadar eğiteme devam. Ülkemiz inşallah sarıklılar ülkesi olacak. Afganistan’da gâvurun icat ettiği silahlarla yıllarca vuruştular, hedeflerine ulaştılar. Afganistan’la aramızdaki komşu “İslâm Devleti”nde insanlar isyan bayrağı açtılar. İsyancılar gâvurun uşakları. Ne gam… sarıklılarımız icaplarına bakar.
Ülkeyi getirecekleri nokta bu.
Alıntı: Arslan Tekin
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | TEHLİKE GELİYORUM DİYOR… için yorumlar kapalı
Ara 28

HANGİ ÜLKE KAÇ YIL OSMANLI (TÜRK) EGEMENLİĞİNDE KALDI.

HANGİ ÜLKE KAÇ YIL OSMANLI (TÜRK) EGEMENLİĞİNDE KALDI.
AVRUPA’DA
1. Anadolu (938 yıl)
2. Bulgaristan (545 yıl)
3. Yunanistan (400 yıl)
4. Sırbistan (539 yıl)
5. Karadağ (539 yıl)
6. Bosna-Hersek (539 yıl)
7. Hırvatistan (539 yıl)
8. Makedonya (539 yıl)
9. Slovenya (250 yıl)
10. Romanya (490 yıl)
11. Slovakya (20 yıl) Osmanlı Uyvar
12. Macaristan (160 yıl)
13. Moldova (490 yıl)
14. Ukrayna (308 yıl)
15. Azerbaycan (25 yıl)
16. Gürcistan (400 yıl)
17. Ermenistan (20 yıl)
18. Güney Kıbrıs (293 yıl)
19. Kuzey Kıbrıs (293 yıl)
20. Rusya’nın güney toprakları (291 yıl)
21. Polonya (25 yıl)-himaye- Osmanlı adı: Lehistan
22. İtalya ‘nın güneydoğu kıyıları (20 yıl)
23. Arnavutluk (435 yıl)
24. Belarus (25 yıl) -himaye-
25. Litvanya (25 yıl) -himaye-
26. Letonya (25 yıl) -himaye-
27. Kosova (539 yıl)
28. Voyvodina (166 yıl) Osmanlı adı: Banat
ASYA’DA.
29. Irak (402 yıl)
30. Suriye (402 yıl)
31. İsrail (402 yıl)
32. Filistin (402 yıl)
33. Ürdün (402 yıl)
34. Arabistan (399 yıl)
35. Yemen (401 yıl)
36. Umman (400 yıl)
37. Birleşik Arap Emirlikleri (400 yıl)
38. Katar (400 yıl)
39. Bahreyn (400 yıl)
40. Kuveyt (381 yıl)
41. İranın batı toprakları (30 yıl)
42. Lübnan (402 yıl)
AFRİKA’DA
43. Mısır (397 yıl )
44. Libya (394 yıl) Osmanlı adı: Trablusgarp
45. Tunus (308 yıl )
46. Cezayir (313 yıl)
47. Sudan (397 yıl ) Osmanlı adi: Nubye
48. Eritre (350 yıl ) Osmanlı adı: Habeş
49. Cibuti (350 yıl)
50. Somali (350 yıl ) Osmanlı adı: Zeyla
51. Kenya sahilleri (350 yıl )
52. Tanzanya sahilleri (250 yıl)
53. Çad’ın kuzey bölgeleri (313 yıl ) Osmanlı adı: Reşade
54. Nijer’in bir kısmı (300 yıl) Osmanlı adı: Kavar
55. Mozambik’ in kuzey toprakları (150 yıl)
56. Fas (50 yıl ) -himaye-
57. Bati Sahra (50 yıl) -himaye-
58. Moritanya (50 yıl) -himaye-
59. Mali (300 yıl ) Osmanlı adı: Gat kazası
60. Senegal (300 yıl)
61. Gambiya (300 yıl )
62. Gine Bissau (300 yıl)
63. Gine (300 yıl )
64. Etiyopya’nın bir kısmı (350 yıl) Osmanlı adı: Habeş
Osmanlı Kara hudutları sınırları içinde resmen bulunmamakla birlikte fiilen Hilafete bağlı yerler.
64. Hindistan Müslümanları -Pakistan-
65. Doğu Hindistan Müslümanları -Bangladeş-
66. Singapur
67. Malezya
68. Endonezya
69. Türkistan Hanlıkları
70. Nijerya
71. Kamerun
DENİZLERDE İSE ;
Akdeniz’in tamamında 1 asır boyunca
Akdeniz’in bir kısmında 3 asır kadar
Karadeniz’in tamamına 4 asır kadar
Ege nin tamamına 4 küsur asır kadar.
Tarih bunları yazdı bizde toplayarak sizlere sunduk.
TÜRKÜ sevmeyen ülkelerin kuyruk acılarını, hazımsızlıklarının başlıca sebebi budur…
Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , , , | HANGİ ÜLKE KAÇ YIL OSMANLI (TÜRK) EGEMENLİĞİNDE KALDI. için yorumlar kapalı
Ara 27

“TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE”

“TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE”
Rıza Zelyut’un “Tarikat Kuşatmasındaki Türkiye” kitabı 9. baskısını yaptı. İç kapakta alt başlık “Halidi Cehennemi”. (Toplumsal Yayıncılık, 264 s.)
Rıza Zelyut tecrübeli araştırıcı-yazardır. Tahlil ve tespitleri üzerinde düşünmeliyiz. “Önsöz”ündeki şu satırlar kitap hakkında bir fikir verecektir:
“Türkiye Cumhuriyeti bugün, tarikat görüntülü büyük bir örgütün kuşatması altındadır.
Bu örgüt, Kurtuluş Savaşı sürecinde ve sonrasında İn¬giliz emperyalizminin hizmetinde iken; 1945’ten sonra ABD’nin emrine girdi. Ve özellikle de Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle yeniden yapılandırılarak, toplumun alt katmanları arasına salındı. Birbirlerinden farklıymış gibi görünen hatta alan kapmak için birbirleriyle kavga¬ya bile girişen bu tarikat örgütlenmelerinin tümünün tek ideolojisi var: Halidi Nakşibendilik…
Türkiye’de Mevlevilik, Bektaşilik, Bayramilik gibi millî özellikler taşıyan tarikatlar yok edildiler ve hepsinin ye¬rini Nakşibendi kaynaklı Halidilik aldı.
Bu yapı, içeride Cumhuriyet ve demokrasi düşmanı, dışarıda sömürgeci iş birlikçisi bir akım. Türkiye’yi yöne¬ten kadroların bir bölümü, bu tarikat içinden piyasaya sürüldü.
Bu çalışma ilk kez bütüncül biçimde, çok görüntülü ama aslında tek olan bu tarikatın üstünü açıyor.
Bu yapılanmaya paralel olarak ortaya çıkan yeni bir örgütlenme daha var. O da AKP çizgisinde kurulan Hali¬di ideolojideki vakıflar ve dernekler ‘Tayyip Erdoğan tarikatları’ veya ‘AKP tarikatları’ diyebileceğimiz bu yeni örgütlenmeler, ilk kez bu çalışmada tarihsel ve sosyal bağlamda yerine oturtularak açıklanıyor.”
Alıntı
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | “TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE” için yorumlar kapalı
Ara 26

DAĞHAN OĞUL

DAĞHAN OĞUL

 

Yiğitlerden bir yiğit adı Dağ Han, dağ gibi

Şanlı tarihindeki Türk atanı an oğul

Gönlümüzde yaşarsın hala diri sağ gibi

Türk olmak asaleti damarlarda kan oğul

Oğuz ata soyundan Oğuz Türk’ü Han oğul

 

Her bir Türk bağlanmalı Turan adlı görüşe

Yaşanacak sayende huzur, mutluluk, neşe

Türklükle bezenmeli yedi iklim dört köşe

Türk’ün şanlı cevheri tüm bedende can oğul

Oğuz ata soyundan Oğuz Türk’ü Han oğul

 

Korku nedir bilmezdi, dağları inletirdi

Yiğitçe kükreyince herkese dinletirdi

Azları artırırdı, birleri binletirdi

Türk’ün kızı, kızanı yiğit, kahraman oğul

Oğuz ata soyundan Oğuz Türk’ü Han oğul

 

Altı kardeş altısı birbirinden er çıktı

Her an Türk’ün karşına lanetlenmiş şer çıktı

Kahraman neslinizden asil devletler çıktı

Kızıl Elma ülküsü doğacaktır tan oğul

Oğuz ata soyundan Oğuz Türk’ü Han oğul

 

Hasmını titretmeye bir bakışın yeterdi

Coşkun bir nehir gibi her akışın yeterdi

Zafer nişanlarını o takışın yeterdi

Türk’ün altın zaferi tarihlerde şan oğul

Oğuz ata soyundan Oğuz Türk’ü Han oğul

 

Dokuz Oğuz boyundan dokuz tuğu çıkardı

Savaş meydanlarına bir sel gibi akardı

Şanlı Türk’ün tuğunu zirvelere çakardı

Soyunda sonsuza dek yaşayacak  can oğul

Oğuz ata soyundan Oğuz Türk’ü Han oğul

 

Kılıç şakırtıları müziği andırırdı

Türk’e çatan devleri yakardı, yandırırdı

Türk’ün Hilal taktiği düşmanı kandırırdı

Türk’e gıpta etmekte ününü duyan oğul

Oğuz ata soyundan Oğuz Türk’ü Han oğul

 

Asırlar öncesinden atandan buyruk gelir

Gazi ve şehit olup yatandan buyruk gelir

Her zerresi can ve kan vatandan buyruk gelir

Varsın uyusun sular her zaman uyan oğul

Oğuz ata soyundan Oğuz Türk’ü Han oğul

 

Atan Ergenekon’ da dağları eritmişti

İstanbul’da dağlardan gemiler yürütmüştü

Bil ki Anadolu’da düşmanı çürütmüştü

Sen ülküye davaya, Allah’a dayan oğul

Oğuz ata soyundan Oğuz Türk’ü Han oğul

 

Kenan Şahbaz

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , | DAĞHAN OĞUL için yorumlar kapalı