Ağu 27

“BİR ÜSTÜ ON PAYE”

Üstâd Abdurrahim Karakoç’un “Bir üstü on paye” şiirine benzer, eş şiir

 

“BİR ÜSTÜ ON PAYE”

 

Yazmış ancak üstâd az yazmış bence

Güven yok çocuğa, yaşlıya, gence

Bitmedi, bir ömür çektik işkence

Makama, garibe on hilkat düşer *(1)

 

Yazılmaz söylenmez garibin derdi

Bu dünya garibi yerdi ha yerdi

Kıpti’ye bir sirkat mertlik mi verdi

Fakir her haneye on sirkat düşer* (2)

 

Dinden ve imandan bahseden çoktur

Her yer haram, helal arayan yoktur

Böyle bir gidişin sonucu b-ktur

Her işlem başına on kerrat düşer

 

Bozulsa insanın o has yapısı

Kapanır hem rahmet, hayır kapısı

Kıyamete hazır gibi hep(i)si

Bir iyiye her an on berbat düşer

 

Gidişat korkutur gerçek âlimi

Okuldan akıldan ettik bilimi

İnsanlık görmüyor kanlı zulümü

Her metrekareye on gavat düşer

 

Herkes bahçesinde bir çağ atladı

Adam kayırmalar, torpil patladı

Doğrunun, gerçeğin sabrı çatladı

Bir tek işe artık on ırgat düşer

 

Doğruyu dürüstü hep arar olduk

Çileyle kederle gam ile dolduk

Kendi tüyümüzü kendimiz yolduk

Her bir saliseye on hayret düşer

 

Kurtuluş ararken ateşte yandık

Allah diyenlere nasıl da kandık

Her yüze güleni dost olur sandık

Böyle bir belaya on imdat düşer

 

Asıl hayat ile barışmak gerek

Hatta dünya ile yarışmak gerek

Laf ile olmuyor çalışmak gerek

Akıllı bir cana on gayret düşer

 

*(1) Garibe: Yardırganacak, şaşılacak şey

*(1) Hilkat: Yaratılış

*(2) Sirkat: Hırsız

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , | “BİR ÜSTÜ ON PAYE” için yorumlar kapalı
Ağu 26

98 YIL ÖNCE, 98 YIL SONRA!…(1)

98 YIL ÖNCE, 98 YIL SONRA!…(1)

31 Temmuz 2016’da bir kararname ile göz bebeğimiz askeri okullar kapatıldı.

31 Temmuz 2018’de Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, astsubay eşini ziyarete gittiği üs bölgesinden evine dönerken PKK’lı teröristlerin döşediği mayının patlaması sonucu şehit olan Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeği Mustafa Bedirhan Karakaya‘nın acı haberi ile  bir kez daha yaralandık.

31 Temmuz 1920 Afyonkarahisar Kolordu Dairesinde Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa Türk Subaylarına konuşuyor;

Millet, bağımsızlığının muhafazasından ibaret olan hayati gayesinin teminini ordudan, ordunun ruhunu teşkil eden subaylardan bekler. İşte subayların yüce olan vazifesi budur.

Allah göstermesin milletin bağımsızlığı ihlal edilirse, bunun vebali subaylara ait olacaktır.

 

Efendiler!

Eski silah arkadaşlarımla böyle yakından ve samimi temasta bulunmaktan büyük vicdani zevk hissediyorum. Sizinle oturup uzun hasbıhal etmek isterdim. Fakat çoksunuz; müsait yer de yok. Bu sebeple hissiyatımı birkaç cümle ile mülahaza etmekle yetineceğim.

 

Arkadaşlar!

İngilizler ve yardımcıları, milletimizin bağımsızlığını imhaya karar vermişlerdir.

Milletler bağımsızlıklarını hiç kimsenin lütuf ve atıfetine borçlu değildir.

Hiç kimse kimseye, hiçbir millet diğer millete, hürriyet ve bağımsızlık vermez.

Milletlerin tabiatında en yaratılıştan mevcut olan bu hak, milletlerce kuvvede, mücadele ile mahfuz bulundurulur. Kuvveti olmayan, dolayısıyla mücadele edemeyen bir millet, mahkûm ve esir vaziyettedir. Böyle bir milletin bağımsızlığı gasp olunur.

Dünyada hayat için, insanca yaşamak için, bağımsızlık lazımdır. Bağımsızlık sahibi olmak için, kuvvet sahibi olmak ve bunun için mevcudiyetini ispat etmek icap eder.

 

Kuvvet ordudur.

Ordunun hayat ve saadet kaynağı, bağımsızlığı takdir eden milletin, kuvvetin lüzumuna olan vicdanı imanıdır.

İngilizler, milletimizi bağımsızlıktan mahrum etmek için, pek tabii olarak evvela onu ordudan mahrum etmek çarelerine giriştiler. Mütareke şartlarının tatbikatı ile silahlarımızı, cephanelerimizi, bütün müdafaa vasıtalarımızı elimizden almaya çalıştılar. Sonra kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüz ve taarruza başladılar.

Askerlik izzeti nefsini yok etmeye gayret ettiler.

Ordumuzu tamamen lağvederek, milleti, bağımsızlığını muhafaza için muhtaç olduğu dayanak noktasından mahrum etmeye teşebbüs ettiler. Bir taraftan da müdafaasız, ordusuz bıraktıklarını zannettikleri milletin de, izzetinefsine, her türlü haklarına ve mukaddesatına taarruzla, milleti alçaklığa, boyun eğmeye alıştırmak planını takip ettiler ve ediyorlar. Her halde ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz hedefi oldu.

 

Alıntı: Ahmet TAKAN

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | 98 YIL ÖNCE, 98 YIL SONRA!…(1) için yorumlar kapalı
Ağu 25

OLMAK ÜSTÜNE

OLMAK ÜSTÜNE

Bektaşi’den meyve isterler. O da sorar “Allah yapısı mı, kul yapısı mı?” Çoğunluk cevap verir; “Elbette Allah yapısı”. Bizimki ekşi ahlatları uzatır. Ahlatı görenler anında ağız

değiştirir; “kul yapısı olsun”. Bu kez aşılı ve olgun armut ikram eder. Açıklamasını da şöyle yapar:

“Allah her şeyi önce ham yaratır. İnsanlar Allah vergisi olan aklı kullansın da onu terbiye etsin diye. Yaradan böylece, kendi vergisi olan aklın kullanılıp, kullanılmadığını

sınar”.

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , , | OLMAK ÜSTÜNE için yorumlar kapalı
Ağu 24

Kışkırtıcı “milis”ler mi görevde ?..

Kışkırtıcı “milis”ler mi görevde?..

16 yılda Atatürk’ün ideallerine, düşüncelerine, heykellerine, büstlerine, eserlerine, partisine, adına yüzlerce saldırı oldu ve AKP siyaseti ne yazık ki gereğini pek yapmadı…

Devleti yönetenler, yani AKP’liler bizzat ulusal bayramları sönük hale getirdiği için ve Gazi’nin adını stadlardan sildiği için cumhuriyetle “ezeli düşman”lıkları olanlar cesaret buldu ve daha da pervasız hale geldi…

Velhasıl, kışkırtıcıların cesaret aldığı eylemler için buhranlı bir ortam da var Türkiye’de… Cumhuriyetle adeta hesaplaşma dönemi yaşanıyor bu süreçte… Siyasetten cesaret alanlar içlerindeki kini rahatlıkla kusabiliyor bu günlerde…

Atatürk’ün ezeli düşmanlarının, hasta yataklarında siyasilerce ziyaret edildiği bir dönemde, piyasaya daha kolaylıkla çıkıyor kışkırtıcılar!.. “Atatürk’e saldıranlar nasılsa baştacı, bize de birşey olmaz” düşüncesindeler belli ki?..

 

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , , | Kışkırtıcı “milis”ler mi görevde ?.. için yorumlar kapalı
Ağu 23

DEDE KORKUT

DEDE KORKUT

Dede Korkut’tan ilk bahseden kaynak, İlhanlı veziri Reşideddin Fazlullah tarafından 1300’lerin hemen başında yazılan Câmiü’t-Tevârîh adlı Farsça eserdir. Bu eserin “Târîh-i Oguzân ve Türkân ve Hikâyet-i Cihângirî-i U” (Oğuzların ve Türklerin Tarihi ve O’nun -Oğuz Kağan’ın- Cihangirliğinin Hikâyesi) bölümü, Oğuzname’nin en eski rivayetidir. Bu Farsça rivayetin mükemmel ve açıklamalı bir çevirisi Zeki Velidî Togan tarafından hazırlanmış ve 1972 yılında yayımlanmıştır. İşte bu yayının 55. sayfasında bulunan Dede Korkut’la ilgili en eski kayıt şöyledir:

“Bu Qorqut, Bayat boyundan Kara-Hoca’nın oğlu olup çok akıllı, bilgili ve kerâmet sahibi bir insandı. İnal Han Sır Yavquy zamanında ortaya çıkmıştır. Bu sözleri nakledenin dediğine göre iki yüz doksan beş yıl ömrü olmuştur. Güzel sözleri, söylenen kerâmetleri ve hakkındaki hikâyeler pek çoktur ve ayrıca zikredilecektir.”  

Reşideddin, Korkut hakkındaki hikâyelerin ayrıca zikredileceğini söylediği hâlde maalesef bunu yapmamıştır.

Daha sonra Yazıcıoğlu Ali’nin 1423’te yazdığı Tevârîh-i Âl-i Selçuk‘ta Korkut Ata adı geçer. Abdullah Bakır, 2008’de Yazıcızâde’nin eserini doktora tezi olarak hazırlamıştır. Basılmamış olan bu tezin 24. sayfasında Korkut Ata adı şöyle geçer:

“Peygamber aleyhisselâm zamânına yakın bir zamanda Beyâsî  boyından Korkut Ata koydı. Oguz kavminüng bilgesi-y-idi, ilhâm iderdi. Eyitdi: ‘Âhir zamânda girü hanlık Kayına dege, dahı kimesne ellerinden almaya.’ didügi Osmân -rahmetullah- neslindendür.”

Bilindiği gibi Dede Korkut’un hanlığın Kayı boyuna geçeceğine dair bu sözü, Dede Korkut Kitabı’nın mukaddimesinde de vardır.

 

 

Alıntı

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , | DEDE KORKUT için yorumlar kapalı
Ağu 22

“Duygusuz Bencil Nesil Tehlikesi”

“Duygusuz, bencil Nesil Tehlikesi”

“Maarif müfettişi Doğan Ceylan” imzasıyla ve “Duygusuz Nesil Tehlikesi” başlığıyla 2016 yılının Mayıs ayından itibaren eğitimle ilgili pek çok İnternet sitesinde yayınlanan bir yazısı:

Yazı özetle şöyle:   

“Hayatın gerçekliklerinden habersiz, duygusuz ve bencil bir nesil geliyor. Şehitler için gözyaşı döken kendi ana babalarını anlamıyorlar. Başkalarının çocukları için ağlamaya anlam veremiyorlar. Yanı başımızdaki savaşlar, acı çeken çocuklar, ölen on binlerce insan onları hiç ilgilendirmiyor. Tüm acı gerçekleri çizgi film tadında izliyorlar ve yürekleri hiç acımıyor. Eğlenmekten başka bir amaçları olmadığı için artık tek eğlence kaynağına dönmüş telefon ve tabletlerini ellerinden aldığınızda dünyanın sonunun geldiğini zannediyorlar.

Açlık nedir bilmiyorlar, susuzluk nedir hiç bilmiyorlar. Hiç üşümüyorlar, hiç ıslanmıyorlar, hiç yorulmuyorlar. Yokluk nedir, acı nedir bilmiyorlar.

 Evsizlik nedir, sürgün nedir anlamıyor, savaşları, kurşunlanan, ölen insanları umursamıyorlar. Acımıyorlar…

Müdahale edilmezse gelecek iyi şeyler getirmeyecek güzel ülkemize… Geç kalınmadan bu sorun mutlaka çözülmeli. Bu sorun çözülmezse ülke çözülecek…”

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , , | “Duygusuz Bencil Nesil Tehlikesi” için yorumlar kapalı
Ağu 21

Altın Sözler

Altın Sözler

* “Bitkiler kültürle, insanlar eğitimle biçimlenir” J.J.Rousseau

* “İnsanın ekmekten sonra en fazla ihtiyaç duyduğu şeyin eğitim olduğunu” Danton

* “Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim; ama bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum.” Mevlana

* “Basın hürriyeti ancak hatâlarını düzeltmek istemeyen hükümetler için bir tehlikedir. Sizin hükümetiniz yurdun iyiliğinden başka bir şey düşünmüyor, o hâlde böyle bir

hürriyet onun için bir nîmettir. Bir milletin düşüncesini baskı altında tutmak, onu birtakım gizli yollar aramağa zorlar, eninde sonunda bulur bu yolları. Hürriyetsizlik her türlü

fesadı kolaylaştırır. Devletin güveni tehlikeye girer, zora başvurmak gerekir. Basın hürriyeti kötülükle savaşmak ve faydalı olmak isteyen her hükümetin tabiî müttefikidir…”

Cemil Meriç

* Atatürk’ün dışişlerine verdiği ilk talimatı:

“1-Asla büyük devletlerin arkasında görünmeyeceksiniz,

2-Rusya’yla bozuşmayacaksınız,

3-Araplara sakın ola ki bulaşmayacaksınız.”

* “Sadece unutulmuş şeyler, yenidir.” M. Rose Mertin

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , | Altın Sözler için yorumlar kapalı
Ağu 20

AKP, doğanın felaketidir

AKP, doğanın felaketidir

 

Katıksız Karadenizli… Rize’nin yemyeşil denizinde dünyaya gelmiş…  Eşsiz ırmaklarında oyunlar oynayarak büyümüş… Hukukçu olup hayata atıldığında memleketinin çevre yağmasına dur demek için en ön saflarda yer almış…

Fırtına Vadisi  Davası ile Türkiye’nin cennet doğal alanlarından birinin yağmasına karşı verdiği hukuk mücadelesi ile tanınan av Remzi Kazmaz aradı…

Gökova Körfezi’nin imara açılmasına neden olan SİT kararı ile ilgili hazırlık yapıyordu. Benim de yakından izlediğim bir meseleydi… Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün ‘Muğla’nın betonlaşmasına izin vermeyeceğiz’ diyerek karara tepki göstermiş, 12 bin 544 hektarlık SİT alanının imara nasıl açıldığını teknik bir raporla belgeleyip,  Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ortak kararı ile kamuoyuna açıklamıştı… Konu yargıya taşındı.

Remzi Kazmaz ‘AKP Türkiye için bir çevre felaketidir’ diyor… Gökova’ya dikkat çekmek ve verilen mücadeleye destek olmak için, Bodrum Çevre Platformu olarak 1. Derece SİT alanlarının imara açılması konusunda bakanlığın aldığı kararın iptali için yargıya gidiyor.

Kazmaz; ‘Seçim gündemi içinde kaynamasın, Kanal İstanbul projesinin yaratacağı ekolojik yıkımı da 24 Haziran’dan önce topluma anlatmalıyız’ diye ekliyor… Prof. M. Doğan Kantarcı ile Beylikdüzü, Büyükçekmece bölgesinde, Kanal İstanbul’un ‘neden yanlış bir proje olduğunu’, yaratacağı felaketi yerel yönetimler ve STK’ların desteği ile kamuoyuna açıklamaya hazırlanıyor…

Remzi Kazmaz aynı zamanda yazar ve uluslararası ödüllü belgesel/film yapımcısı… Kitap ve belgesellerinde de doğa, tarih ve insan hakları konularını işliyor… ‘Her yeni mücadele bir belgesel konusu’ diyor…

Gündem siyaset olunca soruyorum, ‘var mı bir hazırlık?’ diye… Kazmaz yanıtlıyor; ‘TBMM’de mücadelemi sürdürmek istiyorum… Yurt dışına kaçırılan tarihi eserler, AKP’nin Türkiye’nin dört bir yanında ranta kurban ettiği dereler, ormanlar, denizler için Meclis’te milletin verdiği güçle savaşmak istiyorum… ‘

Türkiye geri dönüşü olmayacak şekilde cennet topraklarını kaybediyor… En kısa zamanda  meclisin en öncelikli gündemleri arasında çevre mücadelesi yer almalı…

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | AKP, doğanın felaketidir için yorumlar kapalı
Ağu 19

KALBİN KABRİM OLSUN

KALBİN KABRİM OLSUN

 

Utanmaz anılar sordular seni

Sakın ha özletme billur bedeni!

Canım şahlanıyor görse gölgeni

Mahşere dek sakla kalbinde beni

 

Bir an ağlamayıp her gün gül derim

Önce değil benden sonra öl derim

Sana vasiyetim budur bil derim

Mahşere dek sakla kalbinde beni

 

Dikeni gül diye dermeden önce

Sevgimi çul gibi sermeden önce

Kara topraklara vermeden önce

Mahşere dek sakla kalbinde beni

 

Sarayları boş ver hana razıyım

Kalbindeki temiz kana razıyım

Kalbin kabrim olsun buna razıyım

Mahşere dek sakla kalbinde beni

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , | KALBİN KABRİM OLSUN için yorumlar kapalı
Ağu 18

TÜRKİYE CİNNET GEÇİRİYOR!..

TÜRKİYE CİNNET GEÇİRİYOR!..

Geçtiğimiz günlerde yaşadıklarımız ve gelecekte yaşayacaklarımız bana bu başlığı yazdırdı (K.Ş)

KOCAELİ’nin Dilovası ilçesinde tartıştığı eşi tarafından başına tabancayla ateş edilerek öldürülen 3 çocuk annesi Suna Ocakverdi (30) memleketi Burdur’da toprağa verildi.

***

KAYSERİ’de eşini ve 3 çocuğunu öldüren bir kişi, oturdukları daireden atlayarak intihar etmeye kalkıştı.

***

ANTALYA’da 36 yaşındaki Sedat U., boşanma aşamasında olan ve annesinin yanına yerleşen eşi 27 yaşındaki Sultan U. ile evde bulunan 60 yaşındaki M.Ö.’yü bıçakladı. 2 çocuk annesi genç kadın yaşamını yitirirken, M.Ö. ise ağır yaralı olarak tedavi altına alındı.

***

ADANA’da Menderes C. (46), aldatma yüzünden çıkan tartışma sırasında üzerine sıcak su döken eşi Nuray C.’yi (41) bıçakla yaraladı.

***

BURSA’da eşi Güllü Yurtoğlu’nu (22) düğün gününün sabahı 8 yerinden bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Metehan Y.’nin (23), daha önce de genç kadını ormanda ağaca iple bağlayıp, ağzını bantla kapattıktan sonra olay yerinden ayrıldığı ileri sürüldü.

***

ANKARA’da Mustafa M. (36), barışmak için geldiği evinin önünde çıkan tartışma sonucu boşandığı Zeynep Altındal’a (30) tabancayla kurşun yağdırdı. Ağır yaralanan Altındal’ı tekmeleyip, tepki vermeyince öldüğünü düşünen Mustafa M. kaçtı. Hastaneye kaldırılan Altındal, ölü taklidi yaparak kurtulduğunu söyledi.

***

İSTANBUL Kağıthane’de 7 Aralık 2016’da boşanma davası açan eşi Nisa Ece İnçke’yi, dışarıdan silah sesinin duyulmaması için televizyonun sesini sonuna kadar açtıktan sonra 4 kez kurşunlayarak öldürmekten yargılanan Recep İ.’nin davasında karar aşamasına gelindi. Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Recep İ.’nin ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

***

ADANA’da 17 Kasım’da bar sahibi Tuğba Çelik’i (35) öldürmekle suçlanan Hamza I. (19), azmettirici olduğu iddia edilen üvey oğlu Mazlum O. (26) ve olayda gözcülük yapan Müslim S.’nin cinayetin ardından, çevredeki apartmanların güvenlik kamerası olup olmadığı yönünde keşif yapmak için olay yerine döndüğü ortaya çıktı.

***

KONYA’da işe gittiği sırada yoldan geçen bir kişi tarafından yüzüne henüz belirlenemeyen sıvı madde atılan özel güvenlik görevlisi Rukiye K. (25), saldırıyı gerçekleştiren kişiyi tanımadığını belirtti. Sol gözünde görme kaybı riski bulunduğu belirten Rukiye K., ”Saldırganın bir an önce bulunmasını istiyorum. Artık kadın olarak sokağa yalnız çıkamayacak mıyız?” dedi.

***

SAMSUN’da 2000 yılında evinin önünde oyun oynarken kaybolan ve bir daha hiçbir haber alınamayan Sinem Özdemir’in babası Mahmut Özdemir, “Bence kızımın kayboluşunu görenler var. Kimsenin günahını alamam. İsim olmadığı için kimseyi yakamam” dedi.

Kudüs eylemlerinde İsrail terörü sonucunda, son bir haftada 2 Filistinli öldürüldü. Türkiye’de ise son bir haftada koca teröründen 10’un üzerinde kadın katledildi.

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , | TÜRKİYE CİNNET GEÇİRİYOR!.. için yorumlar kapalı