Nis 21

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

* “Haksızlığa sapıp çoğu insanın seninle beraber olmasını sağlamaktansa adaletle davranıp tek başına kalmak daha iyidir.” Halide Edip Adıvar

* “Türk Milleti’nin kurtuluşu manda ve himaye kabul etmeksizin, milletin kendi azim ve kararlılığındadır” Mustafa Kemal

* “Eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalan şeydir.” Albert Einstein

* “Ortalıkta silah bulundurmak demek, başkalarının seni vurmasına davetiye çıkarmak demektir.”  Harper Lee

*  “Biriktirmek, biriktirmek, biriktirmek işte kapitalistlerin bütün Allahları ve Peygamberleri” Marks

* “Duvarda asılı bir silah varsa sonunda mutlaka patlar” Çehov

* “Parti kurun boyunuzun ölçüsünü alırsınız demişlerdi. İYİ Partiyi kurduk. Bugün birinci olağanüstü kongremizi yapıyoruz. Salonun içinde dışında 50 bin kişi var. Boyumuzun

ölçüsünü aldık. Seçimlerde sizin boyunuzun ölçüsünü alacağız” İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özdağ

* “Herhangi bir cemiyette vatandaş hakları teminata bağlanmamış ve kuvvetler ayrılığı temin edilmemişse o devletin anayasası yoktur” Montesquieu 

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Nis 20

Ya Lozan olmasaydı!

Ya Lozan olmasaydı!

   

Gündemi değiştirmesini mâşallah pek beceriyorlar.

Amaçları sürekli gerilim yaratmak ve polemiklerle halka seçime dönük mesajlar vermek…

Lozan meselesini bu nedenle ortaya getirdiler. Bunu yaparken de lafı “18 adayı biz vermedik, Lozan, dolayısıyla CHP verdi” demeye  getirdiler…

Lozan’da kimseye bir karış toprak verilmedi. İngiliz kaypaklığı olmasaydı Musul da, Kerkük de Türkiye Cumhuriyeti toprakları olacaktı…

Ege Adaları İtalya’ya verilmişti, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalyanlardan alındı Yunanlara verildi.

Karasularımız içerisinde olan bahse konu 18 ada zaten bizimdi, bizde kaldı…

* * *

Bugün bu gerçeği çarpıtma çalışmaları söz konusu; Erdoğan uzmanlara “Araştırın” dedi…

Oysa Lozan’ın;

  1. yılında bu antlaşmayı büyük zaferin tamamlayıcısı sayan Erdoğan’dı..
  2. yılında “Lozan Türkiye’nin kuruluş belgesidir” diyen de oydu…
  3. yılında “Antlaşmanın mimarı devlet adamlarımızı rahmetle ve şükranla anıyoruz” demişti. O devlet adamlarının başında merhum Atatürk ile İnönü’de geliyordu…

2003’ten beri bunları söyleyene ne oldu da şimdi Lozan antlaşmasına karşı çalışmalar yaptırıyor…

Ya Lozan olmasaydı…

 

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | Ya Lozan olmasaydı! için yorumlar kapalı
Nis 19

Şehit Astsubay Kıvanç KAŞIKÇI’nın kahramanlık hikâyesi!

Şehit Astsubay Kıvanç KAŞIKÇI’nın kahramanlık hikâyesi!

Mehmet Matara, 70 yaşındaydı. Çanakkale’de yaşıyordu. Aracıyla feribot iskelesine geldi. İskeledeki balıkçıların yanına gitti, bir sigara istedi. Yaktı, denizi izlemeye başladı.

Yaşlı adam sigarası bitince aracına bindi. Kontağı çevirmesiyle araç iskeleden denize uçtu. Kimse ne olduğunu anlamadı. Balıkçılar telaş içinde bir sağa bir sola koşturmaya başladı. Olayı görenlerin feryatları yükselmeye başladı. İskelede adeta kaos yaşanırken bir gencin, elbiselerini çıkarmasıyla denize dalması bir oldu.

Araç yaklaşık 3 metrelik bir derinlikteydi. Genç tereddütsüz daldı. İskeledeki feryatlar dinmiş, nefesler tutulmuşcasına bu yiğit genci izliyorlardı. Bir süre sonra genç suyun üstüne çıktı. Derin bir nefes alıp tekrar daldı. Saniyelerle yarışıyordu. Herkes bu genç adamı izliyordu. Araçtaki adam yaşlıydı, ümitler tükeniyordu. Genç, suyun altından, tek eliyle belinden kucakladığı yaşlı adamla birlikte çıktı. Onu gören iki kişi daha denize atladı. Can pazarı yaşanıyordu.

İskeleden sarkıtılan ip yeterli olmayınca hemen bir balıkçı motoru yanaştırıldı. Kıyıda bekleyen sağlık ekiplerinin yanına vardıklarında yaşlı adam nefes alıyordu. Esrarengiz genç, adamı kurtarmıştı. Bilinci kapalı ambulansa bindirilen yaşlı adam hastanede hayata döndürüldü. O genç ise sessiz sedasız gözden kayboldu.

2014 yılının Ağustos ayında meydana gelen bu olaydan iki buçuk yıl sonra o genç Çanakkale’de tekrar görüldü. Bu kez üstünde ay yıldızlı bayrakla…
Kıvanç Kaşıkçı…

O genç, Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında, 29 Kasım’da irtibat kesilen ve Suriye topraklarından naaşı alınıp Türkiye getirilen kahraman Mehmetçiklerimizden Astsubay Kıvanç Kaşıkçı’ydı.
Yaşlı adamın kurtarılmasına ilişkin görüntüler basına yansıdı ama o kahraman gencin kim olduğu sır olarak kalmıştı. Çanakkale basını gencin kim olduğunu öğrenmiş ama Genelkurmay’ın engeline takılmıştı. Çünkü yaşlı adamı kurtaran bu kahraman genç Özel Kuvvetlerde görevli bir bordo bereliydi. Genelkurmay bu yüzden kimliğinin deşifre olmasını istememişti.
Çanakkaleli meslektaşlarımız, Kıvanç Kaşıkçı’nın cenazesi Çanakkale’de toprağa verilince bu sırrı açığa çıkardı.
Şehit Kaşıkçı’dan geriye 15 aylık Yağmur bebek ve kahramanlığı kaldı.

❤️Ruhun şad mekânın cennet olsun yiğidim ❤️

 

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , | Şehit Astsubay Kıvanç KAŞIKÇI’nın kahramanlık hikâyesi! için yorumlar kapalı
Nis 18

BASIN HÜR OLMALIDIR…

BASIN HÜR OLMALIDIR…

FOX TV’de İsmail Küçükkaya Çalar Saat canlı yayınına başladı ev ekrana gazeteleri getirdi:

Hürriyet – Yandaş

Milliyet  – Yandaş

Vatan – Yandaş

Posta  – Yandaş

Akşam – Yandaş

Türkiye – Yandaş

Sabah – Yandaş

Yeni Şafak – Yandaş

Star – Yandaş

Güneş – Yandaş

HaberTürk – Yandaş

Takvim – Yandaş

Akit – Yandaş

Milat – Yandaş

Ortadoğu – İttifakçı Yandaş

Yeni Mesaj – Yandaş

Yeni Söz – Yandaş

 

14 yandaş gazeteye karşın 4 karşıt gazete.

Cumhuriyet – Karşıt

Sözcü – Karşıt

Yeniçağ – Karşıt

Millî Gazete – Karşıt

İşinin en önemli unsuru olan “tarafsız yayıncılık” için işin çok zor İsmail kardeşim

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | BASIN HÜR OLMALIDIR… için yorumlar kapalı
Nis 17

Deveye konuşmayı öğretmek

Deveye konuşmayı öğretmek

Padişah bir gün halkına demiş ki, ‘Benim deveye konuşmayı öğretene bin altın veriyorum.
Öğretemezse kellesini keseceğim.’
Adamın biri çıkmış ‘Ben on senede öğretirim deveye okuma yazmasını’ altınları danpeşinen
alırım demiş. Altınları almış.
Arkadaşları, adama ‘Devenin öğreneceği yok. Deli misin?’ diye kızmışlar.
Adam cevap vermiş ’10 senede ya deve ölür, ya padişah ölür, ya da ben ölürüm.’

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , | Deveye konuşmayı öğretmek için yorumlar kapalı
Nis 16

Suçlu Kim?

Suçlu Kim?

 

2014 yılı, Şubat ayıydı.

Sonradan birkaç yandaş gazetecinin “fantezisi” olduğu anlaşılan “deri pantolonlarıyla, üstleri çıplak, başörtülü bacımıza saldırdılar” meselesi pek revaçtaydı.

Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye aynen şöyle saydırdı:

“Sokakta bebeğiyle yürüyen başörtülü kardeşimize saldırdılar. Adli rapor her şey ortada hak tecelli edecek sabrediyoruz. MHP’nin başındaki beyefendi çıkıyor, aile çoluk çocuk nedir bilmez böyle bir derdi yok…”

***

Gazetecilerin tepkisini sorduğu Bahçeli‘nin cevabı “Başbakan inançlı bir şahsiyettir. Nikahla ölümün günü belli olmaz”la sınırlıydı ama MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın çok sert çıkmıştı:

“Hiç şüphemiz yok ki zürriyet üzerinden siyaset yapanın zürriyetinden şüphesi vardır. Bir ara da Tayyip Erdoğan’ın genel başkan yardımcılarından biri zürriyet üzerinden siyaset yaparak ruh zürriyetinden mahrum olduğunu ortaya koymuştur. Şimdi bu ruh zürriyetinden mahrumiyet hastalığının kimden bulaştığı Başbakanın ifadeleriyle ayan beyan ortaya çıkmıştır.”

 

Sindirim bozukluğu(!)

Hadi ben size, Türk siyasi tarihinin o en yüz kızartıcı ifadeleri yerine Erdoğan’ın, 2014 yılı Haziran ayında, Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyası sırasında yaptığı başka bir konuşmayı anımsatayım:

“Bu sabah yaptığı konuşmaya bakıyorsunuz Bahçeli’nin, aman yarabbi. Baştan aşağı, yine ifade ediyorum bu kürsüden ağzından salyalar akıyor…

Ve tamamıyla bir müfteri edasıyla yaptığı konuşma. İftiralarla dolu bir konuşma. 16-17 yıldır partinin başındasın geldiğin yer ortada. Ben MHP’li kardeşlerime hep sesleniyorum. MHP’yi küçülten bu adamla bir yere varamazsınız. Bu adam siyasette çırak bile olamadı, olamayacak da. Bunun varlığı MHP teşkilatı için bir tehlikedir. Bu denli bir tehlikedir…

Kalkıp evladıma hazine arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum. Terör örgütünün başıyla aynı sofraya oturup oturmamaktan bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın, adisin…”

Bu sözler sindirilebiliyor ama bu sözlerin nasıl sindirilebildiğinin sorulması sindirilemiyor öyle mi?

 

Alıntı 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | Suçlu Kim? için yorumlar kapalı
Nis 15

PAPAĞAN GİBİ ÖTMEYİN BEYLER

PAPAĞAN GİBİ ÖTMEYİN BEYLER

 

Bayrağım yırtılıp yakılıyorken

Hem de gırtlağımız sıkılıyorken

Kıpkızıl paçavra takılıyorken

Papağanlar gibi ötmeyin beyler

 

Yeter artık kesin şu dütdürüyü

Ateşlersen orman yakar, pürüyü

Bize kuvvet veren bunca sürüyü(!)

Çoban değilseniz gütmeyin beyler

 

Zaman derdimize hep dert ekliyor

Ekonomi bozuk yine tekliyor

Pek çok iş var hepsi sizi bekliyor

Gerekli olunca gitmeyin beyler

 

Şu şom ağızların akıyor suyu

Siyaset bir cambaz hokkabaz huyu

Ümitler, hayaller oldu kör kuyu

Bir de tütsü gibi tütmeyin beyler

 

Şehzade yaşarken ümitsiz burda

Bir yığın serseri soktunuz yurda

Bir kez fırsat verin yiğit Bozkur’da

Bizi uçuruma itmeyin beyler

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , | PAPAĞAN GİBİ ÖTMEYİN BEYLER için yorumlar kapalı
Nis 14

Siyaset yapacaklara tavsiyeler…

Siyaset yapacaklara tavsiyeler…

 

“Cahiller, bilgisizler, hırsızlar tarafından yönetilmek istemiyorsanız siyaset yapın!”

* Arkanızda taşıyamayacağınız bir bagajınız olmayacak… Çünkü zamanı geldiğinde rakipleriniz bagajın kilidini açacaktır…

* Ekonomi, dış politika ve tarih bileceksiniz… Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın tarihini…

* Türkiye’nin yakıcı sorunları ile ilgili derin bilgi, çözümleri adına da iddialı, ayakları yere basan projeleriniz olacak…

* Öğrenmeye açık olacaksınız. Bilmediğiniz konularda en iyilerden destek alacaksınız, tartışmalı konularda tüm tarafları dinleyip kendi özgün düşüncenizi ortaya

koyacaksınız…

* Vefalı olacaksınız… Dostlarını satmamış, kul hakkı yememiş olanlar tercih nedenidir…

* Para ile ilişkiniz kontrollü olacak. Hırsınızı, azminizi, aklınızı güç ve para edinerek intikam almak için değil, memleketin ayağı çıplak, başı kabak çocuklarının

geleceği için kullanacaksınız.

* Her konuda “ölçülü olmak” olmazsa olmazınız olmalı…

* Yalandan korkmalı yılandan korkar gibi…

* Halkı aldatmanın en cehennemi günah, en büyük ahlaksızlık olacağının bilincinde olmalı, bu yüreği taşımalısınız…

* Ülke menfaatleri her şeyin üzerinde olmalı…

* Çok çalışmalı, çok çalışmalı, yorulmadan, bıkmadan, inançla, her günün hakkını vererek çalışmalısınız…

* Egolarınızı gömecek bilgelik, başarısızlık ve yetersizlik durumunda bırakmayı bilecek izan şart…

* Cesaret, cesaret, cesaret… Çünkü yalnızca cesurlar okyanuslarda dev dalgaların, kara bulutların, fırtınanın ardındaki güneşi görebilir.

 

Alıntı

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , | Siyaset yapacaklara tavsiyeler… için yorumlar kapalı
Nis 13

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

* “Bir kuvvet, karşısında kendi cinsinden başka bir kuvvete rastlamadıkça doludizgin gider. Kuvvet sahibi herkes, bunu kötüye kullanmaya meyledebilir ve kuvvetine hudut buluncaya kadar yürümeyi sürdürür” Montesquieu                                                                                                                                                

* “Türklere zalim diyenler öyle günah işliyorlar ki, tarihin karşısında onların günahlarını, bütün denizlerin bitmez tükenmez suları bile yıkayamayacaktır” Halide Edip Adıvar

* “Ey kahraman Türk kadını sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” Mustafa Kemal ATATÜRK                                                                   

* “Tiyatro, insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır”

* “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.” ATATÜRK

* “Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hristiyanların hücrelerine sinmiştir… Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama laiklik şöyle dursun, Hristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder. Türkler pek farkında değildirler ama Avrupalılar şu gerçeği çok iyi bilir: Türkler çıkarılıp atılsa ortada tarih diye bir şey kalmaz.” Prof. Dr. Neumark

* “Hakiki bilgelik, ahmaklıktan daha az cüretkârdır. Bilge insan sıkça şüpheye düşer ve fikrini değiştirir. Ahmaksa dik kafalıdır ve şüphe etmez; kendi bilgisizliği dışında her şeyi bilir.”Akhenaton

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Nis 12

Emperyalizmin hesabı

Emperyalizmin hesabı 

Emperyalizm, tarihsel süreç içinde Türkleri Anadolu’dan atamadı!

Çok kez denediler. 1048’de Hasankale önlerinde denendi… 1071 Malazgirt, onlar için çok büyük bir hamleydi; olmadı…

Emperyalizm, iki yüzyıl boyunca Haçlı seferlerinden medet umdu. Bu seferler sırasında Bizans’ı hem tahrip etti, hem de kullandı.

Ne var ki, emperyalizm, 1176’da Bizans’ı yine öne sürdü. Sürdü ama, Avrupa takviyeli Bizans ordusu 2. Kılıçarslan önünde perişan oldu…

Tek amaçları vardı: Türkleri Anadolu’dan çıkarıp, Asya bozkırlarına sürmek!

Yüzyıllar boyu uğraştılar; başaramadılar.

Fatih’ten sonra, Osmanlı‘nın çöküşünden medet umdular. 16. yüzyıldan beri, tuhaf biçimde akıl tutsaklığını yaşayan Osmanlı, ‘aklı özgürlerin‘ dünyası karşısında dayanamadı ve çöktü!

Bu çöküşün sonucu olarak; Anadolu toprağı 1453‘ten beri ilk kez 1. Dünya Savaşı sonunda emperyalizmin çizmeleriyle çok acı biçimde çiğnendi.

Ne acıdır ki, Fethin büyük nişanı İstanbul, ‘küffâr’ın karargâhı oldu!’.

Fırsat bu fırsattı! Fransızlar, İngilizler, Adana, Antep yöresini sahiplenmeye yeltendi.

15 Mayıs 1919’da Yunan askerleri; ABD, İngiliz ve Fransız kruvazörlerinin korumasında İzmir’e çıktı…

O günlerde ABD Başkanı Wilson -Sevr’e temel teşkil edecek olan- Paris Konferansı’na gönderdiği telgrafta, özet olarak şöyle diyordu:

Türkleri Konstantinopolis’ten çıkarınız. O yaratıkları geldikleri Asya bozkırlarına sürmenin yollarını bulunuz…”

Bu son saldırıda da her yol denendi… Süremediler!

Anadolu’dan Türk’ü çıkartamadılar!

Çıkartamadılar; çünkü yüz yıllardır bu topraklarda sebil olan kanımız hürmetine, kabul etti Ulu Tanrı dileğimizi; Mustafa Kemal Paşa adlı bir önder geçti Türk’ün başına.

Türkler onun arkasından yürüdü…

Ve bu önder, tüm oyunları bozdu!

O büyük Türk, Anadolu’yu emperyalizmin pençesinden çekip aldı. Sonra da, Türk’ün tahtı olan bu okunmuş topraklarda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurdu. Dahası, Mustafa Kemal Paşa‘nın (Atatürk‘ün) önderliğinde verilen bağımsızlık savaşı, emperyalistlerin sömürgelerindeki halklara örnek oldu. 20. yüzyılda dünya, bağımsızlık savaşlarıyla da çalkalandı.

Böylece Atatürk, dolaylı olarak, emperyalistlere bir büyük darbe daha vurdu!

İşte sömürgen devletler bu sonucu sağlayan Atatürk‘ü ve onun ilkelerini korumak isteyen Türk Ordusu’nu hep gizli gündemlerinde tuttular. Avrupa Birliği (AB) sözcülerinin Atatürk’ten rahatsız olmaları işte bundandır!

Türk ordusuna kendilerince bir ders vermek için ayarlanan -gerçekte bir aşağılama operasyonu olan- o “Çuval olayı” da bundandır!

Atatürk‘ün önümüze koyduğu ilkeler ve hedefler, güncelliğini her devirde koruyor ve koruyacak!

Türkler için Atatürk, bir uygarlık pusulasıdır!

Ama Atatürk aydınlığına karşın -emperyalistleri sevindiren- bir zihniyet çöküşünü zaman zaman yaşıyor olmamız da bir gerçek.

Bu ülkede, ihmalin adına ‘kader’ deniliyorsa; yer altında ölmek ‘güzel ölüm’ diye övülüyorsa; ve böyle bir zihniyet ülkemizde etkili olabiliyorsa; geleceğimiz adına endişenin de ötesinde, dehşete kapılmamız gerekir.

Gerekir; çünkü böyle bir zihniyetin egemen olduğu toplumlarda –emperyalizmin istediği gibi– akıl tutsaktır!

Akıl tutsaklığı yaşayan bir toplum, uygarlığa hiçbir katkıda bulunamaz; o sadece tüketir ve ancak birilerine çok bir iyi pazar olur.

Dinde yeri olmayan, insanları önlemden uzaklaştıran böylesi ‘kaderci’ bir zihniyeti Atatürk‘ün kesinlikle reddetmiş olması; emperyalistlerin hoşuna elbette gitmeyecekti.

Çünkü diri, dinamik, aklı özgür bir toplum onların işine hiç gelmez!

Emperyalizmin hedefinde Atatürk şimdilik yok.

Sıra henüz ona gelmedi…

Öncelik şimdi Türk Ordusu’nun!

Çünkü Türk ordusundan çok rahatsızlar…

Emperyalizm sanıyor ki, Türk ordusunu bir biçimde kuşatırız…

Onlar Türk askerini, Türk komutanlarını tanımıyorlar!

Binlerce yıllık bir ordunun varlığından habersiz olan o zavallılar, Türk’ün kahraman evlatlarını bilmiyorlar!

Emperyalistler şunu çok iyi bilmelidir ki; Anadolu coğrafyasındaki varlığımız sonsuza kadar sürecek.

Yaşasın Türk milleti!

Yaşasın Türk Ordusu!

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , , , | Emperyalizmin hesabı için yorumlar kapalı