Ara 16

Deccal..

Deccal..

www.kenansahbaz.com

 

Deccal, Arapça bir kelimedir, “decl” kökünden gelir. Sözlüklerde verilen mânâya göre Deccal, “yalancı, hîlekâr; zihinleri, gönülleri, iyi ile kötüyü, hak ile bâtılı karıştıran, bir şeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen, bucak bucak her yeri dolaşan müfsid ve mel’ûn bir kişidir.”

Bir hadis-i şerifte, özellikle onun, “yalancı, dalâlete sürükleyici” özelliğine dikkat çekilmiştir.

Deccal, aldatıcı ve inkârcı, dehşetli fitne dolaplarını döndüren bir kimsedir. Fitnesinin en dehşetli tarafı, dinsizliğe dayalı bir sistem kurup insanları îmansız yaparak hem dünya, hem de ebedî hayatlarını mahvetmeye çalışmasıdır. O, ateizme, ahlâksızlığa, yalana dayanan saltanatını tek başına değil, kendisine gönül veren komitesiyle, temsil ettiği kâfirane ve münafıkâne sistemiyle birlikte yürütür

Rivayetlerde Deccalın çıkışı, kâinatın en korkunç hadiselerinden birisi olarak gösterilmiştir. Bundan dolayıdır ki Peygamberimiz (a.s.m.), ümmetine özellikle onu haber vermiş, fitnesinden sakınmış ve ümmetini de sakındırmıştır.

“Hz. Adem’in yaratılışından itibaren kıyamete kadar geçen süre içerisinde Deccaldan daha büyük bir hadise (diğer bir rivayette daha büyük bir fitne) yoktur.”

buyurmakla da, onun tahribatının dehşet ve büyüklüğünü nazara vermiştir. Başka bir hadis-i şeriflerinde ise onun şerrinin şeytandan daha etkili olduğunu bildirirler. Sadece Resûl-i Ekremin (a.s.m.) değil, istisnasız bütün peygamberlerin ümmetlerini ondan sakındırması, Firavunların, Nemrudların fitnesinin onun fitnesi yanında küçük kalacağına dikkatleri çekmek içindir.

 Deccalların sayısı çoktur. Her asrın deccalları vardır. Bir hadis-i şeriften bunların sayısının otuzu bulacağını öğreniyoruz.

Bunlar arasında âhir zaman deccallarının apayrı yeri vardır. Çünkü daha dehşetlidirler. Bunlar da iki tanedir. Biri, büyük Deccal’dır, dünya çapında çıkar; diğeri de İslâm Deccalıdır. Buna -ki Hz. Ali  ve bir kısım ehl-i tahkik Süfyan demişlerdir  ve Hz. Ali (ra) hep bu Deccalden bahsetmiştir.  Süfyan Müslümanlar içinde çıkacak ve aldatmakla iş görecektir. 

Kaynak: http://www.sorularlaislamiyet.com/article/15293/deccal-kimdir-yeryuzune-gelisi-nasil-olacaktir-ondan-korunmamiz-icin-ne-yapmamiz-gerekir.html

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , | Deccal.. için yorumlar kapalı
Ara 15

Hatim İndiririm

Hatim İndiririm

www.kenansahbaz.com
Nasrettin Hoca’ya karısı bir akşam:
– Sen benim yüzüme bakarak sadece besmele çekiyorsun, demiş.
Hoca:
– Eee ne olmuş ki?
Karısı:
– Halbuki imam efendi karısının yüzüne bakınca Yasin-i Şerif okuyormuş.
Hoca gülmüş:
– Senin yüzün o kadar güzel olsa, ben hatim bile indiririm.

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , | Hatim İndiririm için yorumlar kapalı
Ara 14

“HAİN” İTİRAFLAR

“HAİN” İTİRAFLAR

www.kenansahbaz.com

“Yeniden güçlenmek, silahlanmak, serhildan için fırsat kollamak, devrimci halk ayaklanması için uygun ortamı bulmak amacıyla sinsi bir biçimde kullandı.” AKP iktidarının o zamanki yaklaşımının ‘Terör örgütü eylem yapmadıkça operasyon yapmamak’ 

“Silahlarıyla her gün köylerde ama siz bunlara bir şey yapmıyorsunuz”  ‘Üzerinde silah olan PKK’lı teröristler karakolun önünden geçiyorlar, onlara el sallıyorlardı. Asker de onlara hiçbir şey yapmıyordu, durum biraz böyleydi’ Bülent Arınç

PKK’lı militanlara bilinçli olarak müdahale edilmediği, göz yumulduğu ve görmezlikten gelindiği açıkça itiraf ediliyor!

Basiretsiz politikacılar yüzünden Güneydoğu’da her gün şehit verilmesine sebep olmuştur!

“Barış müzakerelerinin düşeceğini biliyorduk o yüzden müzakereler sırasında büyümeye ve örgütlenmeye devam ettik.”  Wall Street Journal gazetesi muhabirine Silopi’de konuşan YDG-H’liler aynen şunu söyledikleri,

 “Sadece 120 bin nüfuslu Silopi’de militanlar 31 birimleri olduğunu ve her bir birimde 20 üye bulunduğunu söylüyorlar. İki odalı güvenli bir evde 10 civarında PKK’lı  militan. ellerinde Kalaşnikof silahlar, el bombaları ve roket güdümlü el bombaları ile silahlanmışlar.” Teröristlerin WSJ muhabirine anlattıkları

Oslo’da MİT yetkilileriyle PKK’nın kıdemli teröristleri arasında yapılan görüşmeler tutanaklara şöyle yansımıştır. Reşadiye’de meydana gelen ve çok sayıda Mehmetçiğin şehit olmasıyla sonuçlanan olaylara MİT yetkilisi dikkati çekerek şöyle diyor:

  1. G: Reşadiye o kadar gelme geçme noktası bir yer ki ne zaman organize oldular da hemen böyle birdenbire aşka gelip eylem yapacak gücü buldular.

Sabri Ok: Bizim güçler her tarafta var onu söyleyelim. Türkiye’nin her tarafında var Karadeniz’de de var Toroslar’da da var.

A.G: Biliyoruz. Metropolleri de doldurdunuz bu arada, patlayıcılarla doldurdunuz.

Bu bir gaflet değil, bu bir dalalet değil, bu bir ihanettir!

 

Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/akpnin-ihaneti-ve-cozum-sureci-35458yy.htm

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , , , , , , | “HAİN” İTİRAFLAR için yorumlar kapalı
Ara 13

Albert Einstein ve şoförü

Albert Einstein ve şoförü                                                                                                                                                                       www.kenansahbaz.com                                                                                                                                                                                                             

Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş.. Yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktı…kları bir gün şoförü einstein’a; Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve neredeyse söyleyeceğiniz herşeyi kelimesi kelimesine biliyorum demiş.. Einstein gülümse…yerek ona bir teklifte bulunmuş ; Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar, o halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş, ben de arka sırada seni dinlerim.. Şoför, gerçekten çok şahane ve başarılı bir konuşma yapmış ve sorulan bütün soruları doğru cevaplamış..Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış ağır bir fizik sorusu sormuş ; Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp ; Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip demiş..Sonra da salonun arkasında oturan einstein’ ı işaret ederek şöyle devam etmiş ; Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile cevaplayacak..

“Akıllı insanlar; Akıllı insanlarla çalışır….”

Kaynak: http://hulyaningunlugu.blogcu.com/albert-einstein-soforu/7488690

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , | Albert Einstein ve şoförü için yorumlar kapalı
Ara 12

Hükümet programı federalizm ilanı gibi (2)

Hükümet programı federalizm ilanı gibi (2)

www.kenansahbaz.com

İhanet yolunun taşları nasıl döşendi

AKP iktidarının eyaletleşme taahhüdünün ilk harcı 2006’da AB’nin katkılarıyla kurulan Bölge İstinaf Mahkemeleri ile Diyarbakır’da atıldı. Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP tarafından “Kalkınma Ajansları” adı altında uygulamaya konuldu, Türkiye bölgelere bölündü. Dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 2010’da, müsteşarı, genel müdürler ve daire başkanları ile ABD’ye gidip, eyalet sistemini inceledi. Daha sonra ardı ardına kaymakamlar, valiler ABD’ye giderek eyalet sistemi stajı gördü. 2012’de bölgelerde ağır ceza mahkemesi kuruldu, Büyükşehir Yasası yürürlüğe girerek eyaletin aşamaları devreye sokuldu. Geçen sene ise okul müdürleri, yardımcıları ve eğitimle ilgili kurum yöneticilerinin tamamının, Ankara yerine bulundukları illerin valileri tarafından atanması yönünde yönetmelik hazırlandı. Ayrıca Türkiye’de 7 bölgede “Dini Yüksek İhtisas Merkezi” kuruldu. Böylece, din işleri gibi toplumları birleştirmeye yönelik çok önemli bir konu da yerel makamlara devredildi. Son olarak Dolmabahçe’de Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile HDP’liler mutabakata varmıştı. Ancak seçim yenilgisi bunların rafa kaldırılmasına neden olmuştu. Artık seçim bitti, bundan sonra sıra Oslo ve Dolmabahçe’de verilen sözlerin yerine getirilmesine geldi. Bu çerçevede son olarak  6 yeni bölge adliye mahkemesi, 28 de bölge idare mahkemesi kuruldu. Yargı çevreleri de belirlenen yeni bölge mahkemeleri 20 Temmuz’da göreve başlayacak.

Salim Yavaşoğlu – FatihErboz-

Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/hukumet-programi-federalizm-ilani-gibi-126048h.htm

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , | Hükümet programı federalizm ilanı gibi (2) için yorumlar kapalı
Ara 11

Değerler Var, Vatan Gibi!…

Değerler Var, Vatan Gibi!…

www.kenansahbaz.com

Değerler var;

Gözle, mercekle, mikroskopla görülmez

Değerler var;

Gönül tezgâhından başka yerde örülmez

 

Değerler var;

Yaşatmaktır sonsuza dek gayemiz

Değerler var;

Sevgi kadar dupduru ve tertemiz

 

Değerler var;

Altından, elmastan, zümrütten üstün

Değerler var;

Sevgiler, saygılar ölümsüzdür büsbütün

 

Değerler var;

Su gibi berraklaşır

Değerler var;

Bedenle ruh kucaklaşır

 

Değerler var;

Göklerde bayraklaşır

Değerler var;

Kanla canla vatanlaşır

 

Değerler var;

Bedende atan gibi…

Değerler var;

Kan gibi!… Can gibi!… Vatan gibi!…

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , | Değerler Var, Vatan Gibi!… için yorumlar kapalı
Ara 10

“İNSAN HAKLARI” HERKESE LAZIM

1085_n
    images
 
 “İNSAN HAKLARI”
 
İnsan haklarında konusunda olması gerekenlerin bir kısmı aşağıdadır.
 
Aklı olan başlara sormak istiyorum: İnsan haklarının ne kadarı insanlar tarafından kullanılabilmektedir? Siyasi ve emperyalist düşüncelerle İnsan Hakları ihlallerine sessiz kalmak ” Haksızlık karşısında susan dilsiz Şeytandır” sözünü, insanoğlunun kabullendiğinin tescilidir?
 
1. Madde de; “Bütün insanlar özgür, onur ve hakları yönünden eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler.”
 
2. Madde de; “Herkes, ırk, renk, cins, dildin, siyasal ya da herhangi bir başka inanç, ulusal ya da toplumsal köken, varlıklılık, doğuş ya da herhangi bir başka ayrım gözetilmeksizin bu Bildiri’de açıklanan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Bundan başka, ister bağımsız ülke uyruğu olsun, isterse bağımlı, özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke uyruğu olsun, bir kişi hakkında, uyruğu bulunduğu devlet ya da ülkenin siyasal, adli ya da uluslararası durumu bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.”
İnsan hakları; en başta yaşayış ve özgürlük olmak üzere sağlık, eğitim, yiyecek, barınma ve toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir yaşam düzeyine kavuşma; yasanın koruyuculuğundan eşit olarak yararlanma; Barışçıl amaçlar için toplanma ve dernek kurma; evlenme, mal ve mülk edinme; çalışma, işini seçme özgürlüğü; din, vicdan düşünce ve anlatma özgürlüğü hakları İnsan Hakları Evrensel Bildirisinin temellerini oluşturur.”
 
30. Madde de; Bu Bildiri’nin hiçbir unsuru, içinde açıklanan hak ve özgürlüklerin bir devlet, topluluk ya da bireyce ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir etkinlik ya da girişime hak verir biçimde yorumlanamaz” Denilmektedir.
Fakat uygulamalar böyle olmamaktadır. Bu utanç da insanlığa aittir.
 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , , , , | “İNSAN HAKLARI” HERKESE LAZIM için yorumlar kapalı
Ara 09

Altın Sözler

Altın Sözler

www.kenansahbaz.com

» Aptalın sevgisi, ayının sevgisidir; kini sevgidir, sevgisi kindir. Mevlana

“Fikirlerini ve söylediklerini asla kabul edemem..Ama onları söyleme hakkını ölünceye kadar savunurum..” Voltaire

» Açlıktan ölmek üzere bulunan bir köpeği kurtarınız, sizi ısırmayacaktır. İnsan ile köpek arasındaki başlıca fark budur”Mark Twain

» Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç varır. Mirabeau


» Akıllı adam aklını kullanır. Daha akıllı adam başkalarının da aklını kullanır.” Bernard Shaw

» Akıllı görünme çabası, çoğu zaman akıllı olmayı engeller. La Rochefoucauld

» Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. Hz.Ali (r.a.)

» Akıllı konuşur, çünkü onun söylemek istedikleri var; aptal konuşur, zira kendinin bir şeyler söylemek mecburiyetinde olduğunu sanır. Plato

» Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur. Yusuf Has Hacip

» Alkış zayıfların amacı ve sonudur. C.Colton

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , | Altın Sözler için yorumlar kapalı
Ara 08

Anayasa değişikliğinin amacı nedir?

Anayasa değişikliğinin amacı nedir?

www.kenansahbaz.com

Terör örgütüyle 7 Haziran seçimleri sonrasında başlayan ve bölgeye yayılan silahlı mücadele, bütün şiddetiyle devam ediyor. Önceleri izinli ve sınırlı yetkiye dayanan pasif savunmaya dönük operasyonlarda ağır kayıplar verildi. Bu durum karşısında aktif savunmaya geçildi ve sonuç alınmaya başlandı.

Ortaya öylesine gerçekler çıktı ki herkesi şaşırttı; büyük bir felakete sürüklendiğimiz bütün çıplaklığı ile görüldü. Örgütün bölgede müthiş bir hakimiyet sağlayarak ordulara yetecek kadar bomba, silah, mühimmat ve patlayıcı depoladığı; “öz yönetim” adı altında etnik “devlet” inşa ettiği; belediye araçlarıyla yolları kazarak hendekler açtığı, kentlerin altını kanallar kazarak köstebek yuvasına çevirdiği ve rehin aldığı milyonlarca kardeşimizi perişan ettiği vb. vicdanları isyan ettirecek gerçekler su yüzüne bir bir çıkmaya başladı.

Bu dönemde(157 günde) yapılan operasyonlarda 100 asker, 77 polis ve 7 Köy Korucusu olmak üzere toplam 181 şehit verildi. 2002’de, bir yılda verilen şehit sayısı sadece 7 idi. Şimdi ise şehit sayısının ayda 36 olduğu düşünülürse, nereden nereye geldiğimiz çok iyi anlaşılabilir.

Birincisi: “2. Cumhuriyet Tartışmaları” kitabında Erdoğan aynen şöyle diyor: “Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nde 27 etnik grup yaşamakta. Bu 27 etnik grubun da varlıklarının tanınması gerekmektedir. ‘Türkiye Türklerindir’ gibi tezler yanlıştır. Türkiye, Türkiye’de yaşayan herkesindir.[Herkesten kasıt, etnik/ırk gruplardır]

İkincisi; “Terör örgütü benim askerime, benim polisime düşman gözüyle bakıyor. Fakat biz, şu anda bütün bu bakışlara rağmen [insanları öldürdüğü için.] suçlu gözüyle bakıyoruz. Neden? Demokrasinin gereği bu. Hukukun üstünlüğü bunu gerektiriyor. Bundan dolayı, insani yaklaşım bunu gerektirdiği için bunu yapıyoruz, bunu yapmakta kararlıyız. (2008 Grup konuşması.)

Demek ki; “Türkiye Türklerin değil, 27 etnik grubun imiş… ülkemizi bölmek isteyen PKK düşman değilmiş…Çünkü, 27 etnik gruptan biri olduğu için “demokrasinin gereği, hukukun üstünlüğü bunu gerektiriyormuş…

Peki Erdoğan bugün ne diyor? Bakalım: “Terör örgütüne karşı operasyonlar devam ediyor. Kesmek yok, devam edeceğiz. Terör örgütü silahlarını bırakıp, toprağa betonlayarak gömene kadar, tüm elemanları teslim olana, ülke dışına çıkana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz… Türkiye’nin bir an önce yeni anayasa meselesini çözmesi gerekir. Bunu Başbakanımızla görüştük.” (4.11.2015)

Sözcüsü İbrahim Kalın ne diyor? Ona da bakalım: “Son seçim sonuçları Türk, Kürt, laik, dindar, liberal ve bütün halk kesimlerinin temsil edildiği ve ülkeyi daha da kalkındıracak yeni bir anayasanın yazılması yönünde bir ihtiyaç ortaya koydu.”

SONUÇ:

1) 10 yıldır PKK/KCK ile Habur, Oslo ve İmralı’da bölücübaşı ile birçok defa müzakere masasına oturan, ülkeyi “demokratikleşme” adına paylaşmada mutabık kalan siyaset, şimdi terör yok edilecek diyor. Bunun için de, güvenlikçi politikalara başvuruyor! Terör yenilince, sessizce bölünmenin mümkün olacağını hesap ediyor(!)

2) Bölünme; “çözüm süreci”, biz buna proje diyelim, bu konuda aralarında bir ihtilaf yoktur. İlk fırsatta buzdolabından çıkarılacaktır. Böylece bölünme, silahsız-çatışmasız bir şekilde kaldığı yerden devam edecektir diyebiliriz.

Anayasa değişikliğinin tek amacı da bu değil miydi?

Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/terore-hayir-bolunmeye-evet-mi-36289yy.htm

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | Anayasa değişikliğinin amacı nedir? için yorumlar kapalı
Ara 07

PROJE MÜDÜRÜ

PROJE MÜDÜRÜ

www.kenansahbaz.com
    Turistin biri evcil hayvan dükkanına girer ve hayvanlara bakmaya başlar. Bu arada içeri diğer bir müşteri girer ve tezgahtara bir AutoCAD maymunu istediğini söyler. Tezgahtar hay hay der ve kafeslerden birine giderek bir maymun çıkarır. Maymunun tasmasını takarak müşteriye verir ve 5,000 $ der. Müşteri parayı öder ve maymununu alarak oradan çıkar.
     Şaşırmış olan turist tezgahtara giderek “Çok pahalı bir maymunmuş. Bunların çoğu bir kaç yüz dolar iken o neden o kadar pahalı?” diye sorar. Tezgahtar, “Oh, o maymun AutoCAD’i çok hızlı kullanır, hiç bir hata yapmaz, değerli bir maymundur” diye cevap verir.
     Turist diğer bir kafesteki maymuna bakar, ” Vay bu daha da pahalıymış. O ne yapıyor?” diye sorar.”Ha, o bir dizayn maymunudur. sistem dizayn edebilir, yerleşim projeleri yapar, çizimler yapar, spesifikasyonlar yazar, hatta bazı hesaplamaları dahi yapar. Hepsi de gerçekten faydalı şeylerdir” der tezgahtar.
     Turist etrafa biraz daha göz gezdirir ve tek başına bir kafeste bir maymun görür. Boynundaki etikette 50,000$ yazmaktadır. Soluk soluğa tezgahtara gider. “Ya şu ne yapıyor?” diye sorar. Tezgahtar cevap verir “Ha, onu gerçekte bir şey yaparken görmedim ama proje müdürü olduğunu söylüyor”.
     

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , | PROJE MÜDÜRÜ için yorumlar kapalı