May 18

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

18 Mayıs:

1190 – Frederick BarbarossaAnadolu Selçuklu Devleti‘nin başkentini Konya Muharebesi‘yle ele geçirdi.

1804 – Napolyon BonapartFransa İmparatoru ilan edildi.

1943 – Adolf Hitler, müttefiki İtalya‘nın teslim olmaya yönelmesi üzerine Achse Harekâtı‘nı başlattı.

1944 – Sovyetler Birliği lideri Stalin‘in emri ile Kırım‘da Kırım Tatar Sürgünü başladı.

1969 – Apollo Projesi kapsamında Apollo 10 fırlatıldı.

Ömer Hayyam (D. 1048)

Bertrand Russell (D. 1872)

Türkan Saylan (Ö. 2009)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
May 18

TARİHTEN DERS ALMAK

TARİHTEN DERS ALMAK

Sevr antlaşması; 10 Ağustos 1920’de Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz Krallığı, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı, Çekoslovakya ile mağlup Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalandı.

Önemli maddeleri şöyleydi. Sınırlar (madde 27-36): Edirne ve Kırklareli dahil olmak üzere Trakya’nın büyük bölümü Yunanistan’a; Ceyhan, Antep, Urfa, Mardin ve Cizre kent merkezleri Suriye’ye (Fransız Mandası); Musul vilayeti en kuzeydeki kazası İmadiye (Duhok) dahil tamamen El Cezire’ye (Birleşik Krallık Mezopotamya Mandası, sonradan Irak) İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak kalacak.

Boğazlar (madde 37-61): İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi silahtan arındırılacak, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak; Boğazlar deniz trafiği içinde Osmanlı İmparatorluğu’nun bulunmadığı on ülkeden oluşan uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek; komisyon gerekli gördüğü zaman Müttefik Devletler’in donanmalarını yardıma çağırabilecek.

Kürt Bölgesi (madde 62-64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat’ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti’ne bağımsızlık için başvurabilecek;

İzmir (madde 65-83): Yaklaşık olarak bugünkü İzmir ili ile sınırlı alanda Osmanlı İmparatorluğu egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile Yunanistan’a bırakacak; bu sürenin sonunda bölgenin Osmanlı veya Yunanistan’a katılması için plebisit yapılacak;

Ermenistan (madde 88-93): Osmanlı, Ermenistan Cumhuriyeti’ni tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek.

ABD Başkanı Wilson 22 Kasım 1920’de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan’a verdi.

Arap ülkeleri ve Adalar (madde 94-122): Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek;

Azınlık Hakları (madde 140-151): Osmanlı din ve dil ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarına eşit haklar verecek, tehcir edilen gayrimüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okul ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, Osmanlı’nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse Müttefik Devletler tarafından denetlenecek;

Askeri Konular (madde 152-207): Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri kuvveti, 35.000’i jandarma, 15.000’i özel birlik, 700’ü padişahın yanındaki güvenlik birliği olmak üzere 50.700 kişiyle sınırlı olacak ve ağır silahları bulunmayacaktı. Türk donanması tasfiye edilecek, Marmara Bölgesi’nde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma Müttefik Kontrol Komisyonu tarafından denetlenecek;

Savaş Suçları (madde 226-230): Savaş döneminde katliam ve tehcir suçları işlemekle suçlananlar yargılanacak;

Borçlar ve Savaş Tazminatı (madde 231-260): Osmanlı İmparatorluğu’nun mali durumundan ötürü savaş tazminatı istenmeyecek, Türkiye’nin Almanya ve müttefiklerine olan borçları silinecek; ancak Türk maliyesi müttefikler arası mali komisyonun denetimine alınacak;

Kapitülasyonlar (madde 260-268): Osmanlı’nın 1914’te tek taraflı olarak feshettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacak;

Ticaret ve Özel Hukuk (madde 269-414): Türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda Müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek; sivil deniz ve demiryolu trafiği Müttefik devletler arasında yapılan iş bölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek hükümlerini içeren bir antlaşmadır.

Alıntı: Orhan Uğuroğlu

Posted in Gündem | TARİHTEN DERS ALMAK için yorumlar kapalı
May 17

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

17 Mayıs:

1874 – Norveçİsveç‘ten ayrılarak bağımsızlığını ilan etti.

1902 – Yunan arkeologlarAntik Çağ‘ın mekanik analog bir bilgisayarı olarak kabul edilebilecek Antikitera düzeneğini toprak altından çıkardılar.

1983 – İsrailLübnan ve ABD arasında 17 Mayıs Antlaşması imzalandı.

1989 – Çin‘de 1 milyondan fazla gösterici başkent Pekin‘deki Tiananmen Meydanı‘nda siyasal özgürlüklerin genişletilmesi için açlık grevi yapan öğrencileri desteklemek amacıyla yürüyüş yaptı.

2000 – Galatasaray UEFA kupasını kazandı.

I. Katerina (Ö. 1727)

Erik Satie (D. 1866)

Ziya Paşa (Ö. 1880)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
May 17

UYGUR TÜRKLERİ

UYGUR TÜRKLERİ

Türk düşmanı katil Çin emperyalizminin alçak devlet başkanı Şi jinping:
“Türkiye ve diğer Türk devletlerinin Uygurlarla bir kan bağı yok.” Demiş…
Biz de diyoruz ki:
“Uygurlar Türk Milletinin ayrılmaz bir parçasıdır. Göktürklerin ardılı, Karahanlıların kurucusu, Türk dilinin taşıyıcısıdır.
Senin @ChinaEmbTurkiye haritayı çizdiğin mürekkep kurumadan önce bizim atalarımız bu topraklarda devlet kuruyordu.
Bu söz, çaresiz bir inkarın, başarısız bir asimilasyon politikasının itirafıdır.
Sen ne dersen de: kan da var, bağ da var, tarih de var. Ve bu bağı ne senin propagandan ne de zulmün koparabilir!
Not et:
Sen Uygur Türklerini yok saydıkça, biz onları daha yüksek sesle hatırlatacağız.
Tarihi sen yazamazsın. Çünkü o çoktan yazıldı. Ve o satırlarda Çin değil, Türk Milleti var!”

#UygurTürkleri

Posted in Hikayeler | UYGUR TÜRKLERİ için yorumlar kapalı
May 16

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

16 Mayıs:

1204 – I. BaudouinKonstantinopolis‘in ilk Latin imparatoru olarak taç giydi.

1888 – Gramofonun mucidi Emile Berliner, geliştirdiği bu aletin tanıtımını Philadelphia‘da yaptı.

1919 – Mustafa Kemal PaşaKurtuluş Savaşı‘nı başlatmak üzere İstanbul‘dan Samsun‘a doğru yola çıktı.

1929 – Akademi Ödülleri ilk kez olarak HollywoodKaliforniya‘da verilmeye başlandı.

1990 – Fransa‘nın ilk kadın başbakanı Édith Cresson oldu.

Joseph Fourier (Ö. 1830)

Celâl Bayar (D. 1883)

Henry Fonda (D. 1905)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
May 16

YAHUDİLERİN ASIRLIK NEFRETİ

YAHUDİLERİN ASIRLIK NEFRETİ

       Dünyaya dağılan Yahudiler arasında milli birliği devam ettiren “Taşradaki Yahudi Hükümetinin” talimatıyla, içinde yaşadığı milletlere daima muhalefet etmiş olan Yahudi, yabancılara hep ihanet etmiş ve hedefine ulaşmak için de gizli cemiyetleri devamlı kullanmıştır.

Rusça olarak Münih’te yayınlanan Russian Tribune Dergisine göre, Üçüncü Enternasyonalin nihai zaferini temin etmek üzere Dünya Yahudiliği çeşitli seviyelerde fakat aynı hedefe yönelik şu teşkilatları kurmuştur.

Altın Enternasyonal (Zenginler ve dünya para babaları)

Kırmız Enternasyonal

Merkezi Moskova’da bulunan Üçüncü veya Komünist Enternasyonal (Şefleri Yahudi Apfelbaum ve Radek)

Dünya Hür Sendikalar Birliği (Merkezi Amsterdam’da olan bu teşkilat dünyadaki kapitalist sendikaları yönetir.)

Siyan Enternasyonal veya Muharip Musevi Birliği Dünya Siyonist Teşkilatı (Londra), Universal İsraelite (Paris), B’nai-Moiche (Musa’nın evlatları), Henoloust, Hıtakhdounte, (Tarout, Kareen-Haysed…

Mavi Enternasyonal veya Beynelmilel Masonluk

       Büyük Britanya Locası; Belçika, İtalya, Türkiye (Lions ve Rotari Kulüpleri vb.) ve diğer ülke büyük Locaları kanalıyla dünyadaki Masonları bir araya getiren Mason teşkilatına verilen isimlerdir. (Bu birleşmeler içinde en faal olanlardan biri de İsviçre’deki Alphine Locasıdır.)

Diğer Locaların aksine üyeliğe sadece Yahudileri kabul edden B’nai B’rith Teşkilatına bağlı 416 adet Yahudi Locası yukarıda zikredilen beynelminel Localar arasındaki irtibatı temin eder.

        Büyük Şark Masonluğu Theosophy, Alman Birliği, Yüksek Dünya Finans Çevreleri ve Sosyalist İhtilalciler gibi kuruluşların mevcudiyetinden ve dünyamızı yönlendirmedeki güçlerinden asla şüphe edilemez.

         Hıristiyanlığa, İslamiyet’e ve Onların Peygamberlerine karşı duyulan nefret, tarihin derinliklerinde kalmış bir şey olmadığı gibi Yahudilere reva görülen zulümlerin sonucu olarak havralarda alınmış bir kararın sonucu da değildir.

        Zira bu kötü olaylardan bu yana asırlar geçtiği halde Yahudilerin nefreti yaşamaya devam etmektedir.

Kaynak: Mehmet Öksüz Dünyanın gizli Yöneticileri Kitabı

 Yukarıdaki açıklamaları Yüce kitabımız Kur’an’ı Kerim teyit etmektedir. Bu konuda aha pek çok ayet vardır.

* “Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar.”
Maide 5/51

* “Yahudilerin bir kesimi kelimeleri yerlerinden değiştirirler, dillerini eğerek, bükerek ve dine saldırarak (Peygambere karşı) “İşittik ve karşı geldik”, “dinle, dinlemez olası”, “râinâ” derler. Eğer onlar * “İşittik, itaat ettik, dinle ve bizi gözet” deselerdi şüphesiz kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olacaktı; ancak küfürleri (gerçeği kabul etmemeleri) sebebiyle Allah onları lânetlemiştir.”Nisa 4/146

* “Kendilerine Kitap’tan pay verilenleri görmedin mi? Putlara ve bâtıla (tanrılara) inanıyorlar, sonra da kâfirler için: “Bunlar, Allah’a inananlardan daha doğru yoldadır” diyorlar! Bunlar, Allah’ın lânetlediği kimselerdir.” Nisa 4/52

* “İman etmelerinden, Resûl’ün hak olduğuna şehadet getirmelerinden ve kendilerine apaçık deliller gelmesinden sonra inkârcılığa sapan bir kavme Allah nasıl hidayet nasip eder? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez. İşte onların cezası, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanlığın lânetine uğramalarıdır. Bu lânete ebedî gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz.”Al-i İmran 3/86,88

Posted in Gündem | YAHUDİLERİN ASIRLIK NEFRETİ için yorumlar kapalı
May 15

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

15 Mayıs:  

1814- Paraguay‘da Bağımsızlık günü / Filistin‘de Nekbe Günü

1919 – İtilaf Devletleri‘nin desteğini alan Yunanistan Krallığıİzmir‘i işgal etti.

1948 – İsrail Bağımsızlık Bildirgesi‘nin açıklanmasından bir gün sonra MısırÜrdünLübnanSuriye ve Irak‘ın İsrail‘i işgal etmesiyle Arap-İsrail Savaşı başladı.

1957 – Birleşik Krallık kendisine ait ilk hidrojen bombasını Malden Adası‘nda test etti.

1988 – Sovyetler BirliğiAfganistan’a müdahalesinden sekiz yıl sonra 115.000 askerini ülkeden çekmeye başladı.

1990 – Vincent van Gogh‘un Dr. Gachet’nin Portresi adlı eseri açık artırmada 82,5 milyon dolara satılarak o zaman için dünyanın en pahalı tablosu oldu.

Claudio Monteverdi (D. 1567)

Maria Reiche (D. 1903)

Hasan Tahsin (Ö. 1919)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
May 15

FEDAKÂR ANNE KUŞ

Çiftçi anızları yaktıktan sonra tarla içerisinde gezerken yanmış halde bir kuşa rastlamış.  Kuşun tamamen yandığını, ona rağmen yerinden hiç hareket etmediğini gören çiftçi durumu şöyle anlatıyor;

“Yanan cismin kuş olduğunu fark ettim. Kuş tamamen yanmıştı. Kendi kendime sordum; acaba bu kuş neden yangından kaçmamış diye.

Elimle kuşu biraz iteleyince başımdan kaynar sular döküldü. Meğerse kuşun altında 3 yavrusu varmış. Kuş yavrularını korumak için yangından kaçmamış ve kendini yavruları için feda etmiş.

Ancak yavrularını yaşatmıştı.”

Unutma Dünya’da seni canından çok seven tek varlık annedir!

Posted in Hikayeler | FEDAKÂR ANNE KUŞ için yorumlar kapalı
May 14

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

14 Mayıs:

1560 – Osmanlı İmparatorluğu donanması, Cerbe Deniz Muharebesi‘ni kazandı.

1610 – Fransa kralı IV. Henri suikasta uğradı ve XIII. Louis kral oldu.

1940 – Hollanda MuharebesiHollanda‘nın Nazi Almanyası‘na teslim olmasıyla sona erdi.

1955 – ArnavutlukBulgaristanÇekoslovakyaDoğu AlmanyaMacaristanPolonyaRomanya ve Sovyetler Birliği, yeni bir askeri ittifak içeren Varşova Paktı‘nı imzaladılar.

1973 – NASA‘nın Skylab uzay istasyonu uzaya fırlatıldı.

William Stanley (Ö. 1916)

George Lucas (D. 1944)

Frank Sinatra (Ö. 1998)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
May 14

TÜRKLERİ KIYAMETE ZORLAMAK!

TÜRKLERİ KIYAMETE ZORLAMAK!

Prof. Dr. Necmettin Erbakan 2003 yılının Şubat ayında Yeniçağ ’da Erbakan İsrail’in hedefleri üzerinde durmuştu:

– Amerika’da Genç Hıristiyanlar, Yeni Hıristiyanlar mezhebi var… Bu tarikat 100 seneye yakın bir zamandan beridir, faaliyette bulunuyor. Ve şu anda 40 milyon mensubu var, 40 bin tane papaz bunun için çalışıyor. 7 tane ilahiyat fakültesi, 50 tane televizyonu var… Yoğun bir çalışmayla, Amerika’da insanları belli bir inanca getiriyorlar. Bu inancın temelinde İsrail ile işbirliği yatıyor. Bunları asıl yürüten İsraillilerdir. Çünkü Amerika, İsrail’e istediği parayı vermiyor. Ama “İyi bir Hiristiyan olmak için kiliseme para ver” derseniz veriyor. Nitekim aralarına karışan Amerikalı bir hanım yazar, (Grace Hallsell) bunu kitap haline getirdi. O kitabı okuduğu zaman insan gerçekleri görüyor.

– “Tanrıyı Kadere Zorlamak” kitabın adı… Yani onun manası şu, Hıristiyanlar, İsa Aleyhisselam tekrar yeryüzüne gelecek diye bekliyor. Siyonistler ise başka bir Mesih bekliyor. Sırf Hıristiyanları kendi maksatlarına yönelik kullanabilmek için, “Bizim beklediğimiz de aynı, İsa Aleyhisselamdır” diyorlar. Takıyye yapıyorlar. “Ancak bizim dinimize göre, bunun yeryüzüne gelmesi için ön şartların yerine gelmesi lazım. Bu ön şartlar bildirilmiş. Bunun için İsrail kurulacak” diyorlar… Bu tabii asırlardan biri söyledikleri bir sözdür. “Ve Arz-ı Mevud’a sahip olacağız. Süleyman Mabedi’ni yeniden yapacağız. Cenab-ı Hakk’ın asıl kulları biziz. Diğer kullar bize köle olarak yaratılmıştır” diyorlar. Bu inancı yürütmek için ellerinden gelen her gayreti sarfederken, Hıristiyanları kendi yanlarına çekmek maksadıyla “İsa peygamberin dünyaya gelmesi için, İsrail devletini kurmamıza ve Süleyman Mabedi’nin yeniden kurmamızda bize yardım etmelisiniz” diyorlar… Çünkü 500 sene evvel İspanya’da, büyük bir hahamlar toplantısı yapıldı. “İsa Aleyhisselam’ın, (daha doğrusu onların söylediği Mesih’in), yeryüzüne gelmesi, Cenab-ı Hakk’ın takdirine mi bağlıdır, yoksa kullar olarak bizim bazı olayları hızlandırmamızla bu olay çabuklaşır mı?” sorusunu ortaya attılar ve “Bu bizim elimizdedir” kanaatine geldiler. “Biz ne kadar çabuk İsrail’de toplanırsak, ne kadar çabuk Süleyman Mabedi’ni yaparsak, kurtarıcımız o kadar çabuk yeryüzüne gelecektir. Öyleyse bunları bir an evvel gerçekleştirelim” dediler. Bu Amerikalı yazar da kitabın adını bunun için, “Tanrıyı Kadere Zorlamak” koydu.

***

Erbakan, aynı konuşmada “Sovyetlerin çökmesinden sonra, Amerika tek kuvvet olunca, İsrail bu fırsattan istifade ederek kendi meselelerini çözmek istedi. Yani ben Ortadoğu’da karşımda hiçbir güç bırakmayayım, hepsini ezeyim, böylece Ortadoğu’ya hâkim olayım. İsrail’in amacı belli… Onlar ‘Arz-ı Mevud’u, yani Büyük İsrail idealini kendilerine din yapmışlar. Dinleri budur. Bu hususta Amerika’yı kullanmak istediler. Bunun için organizasyonları var. Ve böylece “Hazır tek kuvvet haline gelmişken Ortadoğu’da karşımızdaki tüm kuvvetleri ezelim” dediler. Bunun sonucunda ise Türkiye’nin parçalanmasına kadar plan ve programlar var. Kıbrıs yine onlara verilecek, Güneydoğu parçalanacak. Pontus kurulacak, tıpkı Sevr’de olduğu gibi, Karadeniz Yunanlılara verilecek. İstanbul, Bizans olarak başka bir siyasi anlam kazanacak, bir devlet gibi olacak. Planları bu malum… İzmir Yunanlılara verilecek, kalanlar da Asya’ya sürülecek. Her zaman ifade ettikleri planları budur. Bu plan mucibince bir yandan İran, Irak, Suudi Arabistan, Mısır ezilirken, diğer yandan da Türkiye’nin ezilmesi hedef alınmıştır. Bu şartlar tabii Türkiye’yi son derece sıkıştırıp bunaltmaktadır. Buna karşı çok güçlü olmak, bizim milli zihniyete gerçekten sahip olmak, milli hidayetine, ferasetine ve dirayetine sahip olmak lazım ki o zaman o şartlarda milli menfaatler korunabilsin.” demişti.

***

Bugün Türkiye’de yapılan ise Türkleri kıyamete zorlamak! PKK terör örgütünün ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilmiş başıyla işbirliği yaparak, Türklere “yeni anayasa, yeni kimlik” kısacası kefen biçiyorlar. Bugüne kadar uyguladıkları ekonomik, sosyal ve siyasi çökertme politikaları ile Türkleri çaresiz bırakmaya çalıştılar. Şimdi “yeni paradigma” diyerek işbirlikçileriyle birlikte “yeni kimlik, yeni devlet” oluşturmak için, “barış kardeşlik” edebiyatıyla Sevr’i yeniden dayatıyorlar. Türkleri parçalayarak ve partilerini ele geçirerek uyuttuklarını zannediyorlar ama Türkleri kıyamete zorladıklarının farkında değiller.

Alıntı: Arslan Bulut

Posted in Gündem | TÜRKLERİ KIYAMETE ZORLAMAK! için yorumlar kapalı