Oca 25

Türkiye’yi AB’ye Alacak mıyız?

images (1)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken, yardımcısı içeriye heyecanla girer:
-Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB’ye alacak mıyız?
AB Başkanı:
-Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, tüm Türkiye İngilizce konuşacak Türkçeyi yasaklıyorum.
-Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?
-O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.
-Aman efendim, onu yemeyi 2005’te bıraktılar.
-Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.
-Ooooo. Beyefendi. Onu çoktan bıraktılar.
AB Başkanı düşünüp taşınmış ve;
-Dağıtın lan Avrupa Birliği’ni!..
AKP’nin kuruluş yıldönümü törenleri sırasında bir ihtiyar taşıdığı pankartla ilgi çekmiş.
“Çocukluğumuzu bize bağışlayan Tayyip’e teşekkürler!!”
İhtiyarı sorguya çekmişler…
– Sen kiminle alay ediyorsun? Sen çocukken Tayyip henüz doğmamıştı bile…
– İşte onun için teşekkür ediyorum ya!..
 
Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , , , | Türkiye’yi AB’ye Alacak mıyız? için yorumlar kapalı
Oca 24

Türkiye’nin Çıkmazı..

indir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Türkiye’nin Çıkmazı (K.Ş.)
 
Bütün dünya ülkelerinin yaptığının tersini yapan Türkiye kendi hainlerini kucaklamakta milliyetçilerini de süründürmektedir. (K.Ş.)
Türkiye’nin milli menfaatleri için çalışan aydınlar, gazeteciler, (hatta son dönemde askerler bile) her kim olursa olsun, ödüllendirmek şöyle dursun, cezalandırılmaktadır. (Hangi aydının, hangi gazetecinin, hangi askerin ne şekilde cezalandırıldığı konusu, müstakil bir çalışma olarak düşünüldüğünden burada detaya girilmemiştir.)
Türkiye’de Türkiye’ye küfredenlere yurt dışında ödüller verilirken, (Örnek, O. Pamuk, E. Şafak vb.) yurt içinde de televizyonlara çıkartılarak reklâmları yapılmakta, gazete köşelerinde ise, haklarındaki övücü haberlerle onurlandırılmaktadırlar.
Türkiye dışındaki Türklere yönelik, moral yerine ya vurdumduymaz politikalar izlenmekte ya da hangi ülkenin vatandaşıysanız o ülkeye hizmet edin nasihatleri verilmektedir. (Örnek, Başbakan Erdoğan’ın Yunanistan/Batı Trakya gezisi…)
Yurt dışında birçok ülkede Ermeniler, Türkiye’ye/Türklere yönelik kampanyalar düzenleyerek Türkleri katil olarak gösterirken, Türkiye’nin tarihi boyunca görmediği şekilde, benzer konferanslar Türkiye’de bizzat Başbakan’ın onayı ile tertip edilerek düzenlenmekte ve “Türkler katildir” sloganı Türkiye’deki çeşitli üniversitelerin işbirliği ile seslendirilmektedir. (Örnek, Bilgi üniversitesi 2005 Ermeni Konferansı…)
Türkiye’de yayın yapan televizyon ve gazeteler Avrupa Birliği konusundan, Ermeni sorununa, Kıbrıs konusuna ve daha birçok konuya kadar, Türkiye’nin milli menfaatleri yerine AB’nin ve ABD’nin milli menfaatlerini savunur yayınlar yapmakta ve Türk halkı bir şekilde uyumakta/uyutulmaktadır…
 
http://www.senolkantarci.com.tr/ Kaynak: http://tarihgazetesi.net/index.php/yazilar/makaleler/460-ermeniler-cal-s-yor-peki-ya-biz-tuerkler
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | Türkiye’nin Çıkmazı.. için yorumlar kapalı
Oca 23

AKLA EN UYGUN KUSURSUZ DİN; İSLAM!

kitap
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
AKLA EN UYGUN KUSURSUZ DİN; İSLAM
 
Yüce Peygamber’imiz, “La İlale İllallah” demesine rağmen “kafirdir” diye birisini öldüren Usame’ye, “Kelime-i Tevhid’i söylediği halde onu niçin öldürdün?” diye sormuş, “O bu sözü, kendisini ölümden kurtarmak için söyledi” cevabını alınca, “Onun kalbini yarıp da imanı var mı diye baktın mı?” buyurmuşlardır.
“Başını örtmeyen kadın dinden çıkar” diyenler, başını örtmeyen kadınların kalplerini yarıp imanı var mı diye bakmışlar mıdır?
Sözde Müslüman olmak kolaydır, ama özde Müslüman olmak zordur.
 
“DİN, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Biz sadece din işlerini devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz. Kaste ve fiile dayanan taasupkar hareketlerden sakınıyoruz. Gericiliğe asla fırsat vermeyeceğiz.”
Bu sözle, bu ülkeyi kurtaran ve Cumhuriyet’i kuran Büyük Atatürk’e aittir.
Kendini Atatürk’ten büyük görüp, vicdanımız olmaya veya vicdanlarımıza hükmetmeye çalışmak kimsenin haddi değildir.
Büyük Gazi’nin dediği gibi:
“Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa, ulusun yararına, İslâmlığın yararına uygunsa, hiç kimseye sormayın, o şey dindir. Eğer bizim dinimiz akla, mantığa uygun bir din olmasaydı, kusursuz olmazdı, dinlerin sonuncusu olmazdı. “
 
Kaynak: 23.01.2008 Tercüman Gazetesi
 
Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , , , , | AKLA EN UYGUN KUSURSUZ DİN; İSLAM! için yorumlar kapalı
Oca 22

Barzani’ler Kimdir? (1)

141120131249023512512_2

 Barzani Ailesi Yahudi Mi?, İşte Belgeler…(1)
 
Ahmet Uçar tarafından Tarih ve Düşüne adlı Derginin 2003 Şubat 36 sayı sh: 31 de yayınlanan şu anda da Rüstem Kocadurmuşoğlu’na ait internet sitesinde bulunan Osmanlı Arşiv Belgeleri Barzanı ailesinin Yahudi asıllı olduğunu açıkça gösteriyor. 
 
“Barzani âilesinden Yahudi hahamları çıktığı ve bölgede Yahudiliğe eğitim, öğretim faaliyetleri konusunda bu hahamların çok büyük hizmetler ettiğine dâir bilgi yalnız, Kürtçe konuşan ve Yahudilerle ilgili önemli bir uzman olan Prof. Jona Sabar’a âit değildir. Osmanlı arşivinde bulduğumuz bir vesikada bu âileden hahamların olduğunu te’yid etmekte, âdetâ bizim yazımızı sorgulayanlara cevap vermektedir.
 
1856 yılına ait bu belgede ileride de ayrıntılarını nakledeceğimiz gibi, Musul’dan Selanik’e, oradan da Kudüs’e sürülen Sallum Barzani’den bahsetmektedir. Barzani sözünün son harfinin Osmanlıca yazılışındaki ‘Y’ harfi, ‘İ’ okunur. Bilindiği gibi nisbet ‘Y’ sıdır. Kişinin mensub olduğu şehir, boy veya âileyi belirtir. Dolayısı ile Barzan’ın, 1856’daki nüfusu, herhalde on’lu rakamlarla ifade ediliyordu. Dahası burada hâkimiyet Barzani âilesinde idi. Bölgede ‘Barzan’, adıyla başka bir yerleşim birimi de yoktu. Kaldı ki, yörede Barzaniyle ilgili dini kuşkular ve gizli kitap iddiaları, yıllardır söylenmektedir.”[1]
 
Dünyada en güvenilir kaynaklar Osmanlı arşivleridir. Aşağıda sunacağımız Belgeler, arşiv belgeleridir. Bu belgelerde Musul Kazasında Hahamlık yapan Barzani’lerden bir hahamdan söz ediliyor.
 
                                                       OSMANLI ARŞİV’İNDE BARZANİ BELGELERİ 
                                                                                    
                                                      “1.BELGENİN YENİ YAZIYA GEÇİRİLMİŞ HALİ ” 
                                                Hıtâb-ı Müşîrânelerine; Ma’rûf-i Abd-i Ma’rûz-ı Çâkerlerine!
 
MUSUL KAZÂSI HAHAMLARINDAN HAHAM SALLUM BARZANİ; NAM YAHÛDİ: gûya İslâm taifesinden birine ıtale-i lisan etmiş diyerek Yehûdiy-i mersûm-ı, kâtil nâmiyle derdest-i zencîr-i bend olarak mahpus ve ba’dehû Dersaâdete celb ve keyfiyeti Meclis-i Vâlây-ı Ahkâm-ı Adliye’de bittezekkür, Yehûdiy-i mersûm-ı, bâ Fermân-ı Âli; Selânik cânibine tard ve teb’îd Buyrularak ve el- hâlet-hâzihî, ol cânibde bî’kes ve perîşan hal ve hevâsını dahî imtizâc edemediğinden, mersûmıng vefâtına sebep olacağından; Çâkerlerine Hıtâben Vürûd eden Mektublarından Müstebân oldığı, Mâ’lum-ı Ilm Ârây-ı Rahîmâneleri Buyruldıkda, Merâhim ve Eşfeha-i Seniyyeleri, Mülûkânelerinde meşgul ve mebâhî olınması husûsunda îcab eden Emirnâme-i Hazret-i Vekâletpenâhî Isdarına; İnâyet buyurılması bâbında.
Fermân: Hazret-i Men Lehül
22 / cemaziyel Âhir/72{ 1856 }
 
                                                     “1. BELGENİN SADELEŞTİRİLMİŞ HÂLİ” 
                                          Mareşallara Yakışır Hıtâbıyla Bilinen, Bende’lerine Arz Olunur!
 
MUSUL KAZÂS HAHAM’LARINDAN; HAHAM SALLUM BARZÂNÎ ADLI YAHÛDİ: Müslüman ahâliden birisine dil uzatmış { kutsal değerlerine sövmüş} denilerek, adı geçen YAHÛDÎ’Yİ, kâtil nâmiyle yakalayarak zencire vurup hapsedilmiş, sonra da Başkent İstanbul’a getirilmiştir. Durumu, memurların durumunun görüşüldüğü Meclis-i Vâlâ’da incelenmiş, adı geçen Yahûdi’ye; Yüce Fermân gereği, Selânik tarafına sürülmesi, orada ikâmet cezâsı verilmesi kararlaştırılmış idi. SALLUM BARZÂNÎ, Selânik’in havasına uyum sağlayamadığı, bundan ötürü hastalandığı, bu durumun ölümüne sebep olacağı, bundan başka, Musul’da bulunan çoluk-çocuğu da mübârek ekmeğe muhtaç oldukları, bu kere: Selânik ve Musul HAHAM’larının Kulunuza hitaben gelen mektuplarından anlaşılacağı; Bilginiz dâhilinde olduğundan, Şefkatli İrâdeniz Buyurulursa, Kutlu Merhametinizden umulur ki, anılan YAHÛDİ, çoluk, çocuğuyla birlikte, Kudüs-ü Şerif’te ikâmet ettirilmesi, bu kişinin gece gündüz yüce Padişah’ın Saltanatına duâcı olması ve bununla övünmesi husûsunda, Yüce Vekâletten {Dışişleri Bakanlığı’ndan} gerekli Buyurultunun çıkartılmasına, Yardım Buyurulması Hakkında…
Fermân: Yüce Buyruk Sâhibi’nindir…        22 / Cemaziyel-Âhir / 1272. { 1856 } 1_1
                                                                 1. BELGENİN ASLI
 
Kaynak: http://tarihgazetesi.net/index.php/belge-vesika/81-tarih-gazetesi
(Devam Edecek) 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , | Barzani’ler Kimdir? (1) için yorumlar kapalı
Oca 21

BAYRAĞIMA KAN, VATANIMA CAN VERDİM!..

vatanmbenimtrkiye
BAYRAĞIMA KAN, VATANIMA CAN VERDİM!..
 
Bölücülük illet dedim
Esaret bir zillet dedim
Türk yüce bir millet dedim
     Çağlarıma tan verdim ben!..
     Bayrağıma kan verdim ben!..
     Vatanıma can verdim ben!..
 
Cephe cephe dolaştım hep!..
Kuduz itle dalaştım hep!..
Allah (cc) için savaştım hep!..
     Çağlarıma tan verdim ben!..
     Bayrağıma kan verdim ben!..
     Vatanıma can verdim ben!..
 
Kenetlendim çözülmedim
Öz kaybedip büzülmedim
Şehit oldum üzülmedim
     Çağlarıma tan verdim ben!..
     Bayrağıma kan verdim ben!..
     Vatanıma can verdim ben!..
 
Bayrak inmesin diye…
Ezan dinmesin diye…
Vatan bölünmesin diye…
     Çağlarıma tan verdim ben!..
     Bayrağıma kan verdim ben!..
     Vatanıma can verdim ben!..
 
Kale gibi burcumuz var
Hakk’a minnet borcumuz var
Vatanda can harcımız var
      Çağlarıma tan verdim ben!..
      Bayrağıma kan verdim ben!..
      Vatanıma can verdim ben!..
 
Düşmanlıklar yetti artık!..
Sanma canlar bitti artık!..
Şanım arşa gitti artık!..
     Çağlarıma tan verdim ben!..
     Bayrağıma kan verdim ben!..
     Vatanıma can verdim ben!..
 
Vatanı sevmeyen gitsin
Bu kan, bu gözyaşı bitsin
Allah (cc) bize rahmet etsin
     Çağlarıma tan verdim ben!..
     Bayrağıma kan verdim ben!..
     Vatanıma can verdim ben!..
 
Acımız çok büyük dinmez!..
Şehitlere ölü denmez!..
Birdir bu vatan bölünmez!..
     Çağlarıma tan verdim ben!..
     Bayrağıma kan verdim ben!..
     Vatanıma can verdim ben!..
 
Anam gönül dağlamasın
Karaları bağlamasın
Sevdiklerim ağlamasın
     Çağlarıma tan verdim ben!..
     Bayrağıma kan verdim ben!..
     Vatanıma can verdim ben!..
 
Şehit oldum canım ana
Bu en büyük onur bana
Gurur duymak düşer sana
    Çağlarıma tan verdim ben!..
    Bayrağıma kan verdim ben!..
    Vatanıma can verdim ben!..
 
10.08.1996
 Kenan ŞAHBAZ
 
 
Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , | BAYRAĞIMA KAN, VATANIMA CAN VERDİM!.. için yorumlar kapalı
Oca 20

“Türk Ordusu’nu kafese kapattık”

images (2)

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan Star Gazetesinde, ”Kendi ülkesinin milli ordusuna, milli istihbaratına, milli bankasına, milletin gönlünde yer edinen sivil iktidarına kumpas kuranların bu ülkenin hayrına bir iş yapmış olmayacağını çok iyi bilir. Amaca ulaşmak için her yolu mübah görenlerin nasıl hastalıklı anlayışlar ürettiğini çok iyi bilir” diye yazdı. 
 
Cesaretin varsa, Orduya  “kumpas” kurulurken AKP olarak niçin sessiz kaldığınızı da açıkla !…
 
CIA danışmanı Henry Barkey’de  “Türk Ordusu’nu kafese kapattık” diye açıklama yapmıştı. Öyle ise bu “kumpas” AKP’nin bilgisi dahilinde krurulmuş demektir…
 
Oslo görüşmesinde “Koordinatör ülke” , yani İngiltere temsilcisinin MİT ve PKK temsilcilerine “Şunu vurgulamak istiyorum. Bu toplantı, sadece bizim fikrimizdi. Ne Türk tarafından ne de Kürt tarafından olumlu yönde herhangi bir teklif aldık. İki tarafın değil, bizim sorumluluğumuz altında girişilen bir inisiyatiftir. Abdullah Öcalan tarafından üretilen kendi fikirleri parlamentoda yasa çıkaracakları zaman dikkate alınacaktır. Kendisinin parlamento için ürettiği öneriler dikkate alınacaktır” 
 
Habur’da ve Orduya “Kumpas” kurulduğun da savcıları ve polisleri kahraman olarak gösteren RTE ve AKP, yolsuzluk operasyonundan sonra savcılara da, polislere adeta ateş püskürüyor, “kin” kusuyor. 
Müslüman olduğunu iddia eden bir insan adaletten vazgeçebilir mi? Adaletsiz davranması normal midir? 
Kur’an’ı Kerim’de  Rabbimiz şöyle emrediyor.
Maide Sûresi’nin 8. ayetinde, “Bir kavme olan kininiz, sizi onlar üzerinde adaletsizliğe sevk etmesin”
Hucûrat Sûresi’nde “Bir topluluk, diğer toplulukla alay etmesin. Belki onlar daha hayırlıdır” 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , , , | “Türk Ordusu’nu kafese kapattık” için yorumlar kapalı
Oca 19

Ciddi Sözler

resimliozlusozler26
*BİR MİLLETİ YOK ETMEK İSTİYORSANIZ, DİLİNİ YOK EDİN YETER !.. ..Konfüçyüs
* “Ya İslâm’la yükselir, Ya inkarla çürürsün.. Bu yol mezarda bitmez, gittiğinde görürsün! ” N.F.Kısakürek

 * Bir Çuvaş şamanı şöyle demişti: “Tengri işiyle oyun olmaz!”

 
* “Akılsızlığın alameti dörttür: 1- Ahmağa fikir danışmak, 2- Cahile para vermek, 3- Dostların öğütlerini dinlememek, 4- Dünyadan ibret almamak.” F.Attar
 
* “Gayesi olmayan hayat, eğlence bataklığına akar.” A. Carrel
 
*”Seni sevmeyene asla sabır gösterme. Çünkü sabrının adı yüzsüzlük, fedakârlığın adı eziklik, sevginin adı kişiliksizlik olur” Boris Vian
 
* Fransa’nın sembolü neden horozdur? Çünkü horoz, iki ayağı pisliğin içinde oluğu halde ötebilen tek hayvandır… Melih Aşık / Milliyet
 
* “Siyasetle ilgilenmeyen aydın insanları bekleyen korkunç bir akıbet vardır: Cahiller tarafından yönetilmek!” Aristotales
 
* “Bir soğan soyuluyor da yaşarıyor gözler, memleket soyuluyor aldırmıyor öküzler…” Şair EŞREF
 
Türk düşmanı Churchill  I.Dünya Savaşında İngiliz askerleri Çanakkale’yi geçemeyince  şöyle demiştir.
 
* ”Türk’e hayat hakkı tanımak bir cinayettir. Dünyada bir Türk kalsa hemen devlet kurar.” 

 

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , , | Ciddi Sözler için yorumlar kapalı
Oca 18

29 Ekim 1923’ten 17 yıl önce…

images
 
 
 
 
 
 
 
 
 
29 Ekim 1923’ten 17 yıl önce…(2008 Yılında Milliyet Gazetesi Yazarı Hasan Pulur’un yazısı)
HADİ, çekinmeyin söyleyin, “Bir gece aklına, esti cumhuriyeti ilan etti!” deyin. Hatta daha da ileri gidin, “Bir gece kafayı çekti, cumhuriyeti ilan etti!” deyin.
Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet bugün 85 yaşında, “Yel kayadan ne alır?” misali, cücelerin saldırısına aldırmadan dimdik ayakta…
* * *
ATATÜRK, cumhuriyeti kurmayı 29 Ekim 1923’te değil, tam 17 yıl önce kafasında kurmuştu, daha doğrusu, kafasındaki 1906’da Şam’da iki yakın arkadaşı Halil ve Müfit beylere duyurmuştu.
O gün Şam’da şenlik vardı, “Veladeti Hümayun” şenliği, Padişah’ın doğumu…
Atatürk arkadaşlarına der ki:
“Padişah dünyaya gelmekle memlekete hayırlar mı geldi?”
Padişah kim oluyormuş, padişahlık ne demekmiş?
* * *
ARKADAŞI ürker, zaten mimlidirler.
“SULTAN Hamid gidince yerine kimi koyacağız?”
Atatürk kızar:
“Niye padişah fikrine saplanıp kalıyorsun, cumhuriyet yaparız.”
Arkadaşı eliyle, Mustafa Kemal’in ağzını kapar.
* * *
EROL Mütercimler, 1200 sayfalık “Fikrimizin Rehberi” kitabında, Atatürk’ün cumhuriyet kelimesini ilk defa burada söylediğini yazar. (Alfa Yayınları)
Atatürk’ün cumhuriyet tutkusu, Hareket Ordusu ile İstanbul’a geldiği zaman da ortaya çıkar, Hadımköy’deki toplantıda, Meclis Başkanı Ahmet Rıza Bey ile İttihat ve Terakki Partisi’nin ileri gelenleri cumhuriyeti konuşurken, yanlarında Kurmay Başkanı Mustafa Kemal de vardır.
* * *
MUSTAFA Kemal, Sofya ataşeliğine gitmeden önce Kazım Özalp ile de konuşmuş ve şöyle demiştir:
“Osmanlı hanedanını ortadan kaldırmak, yeni bir Türk devleti kurmak, bu devletin esasını da cumhuriyet prensiplerine göre hazırlamak…”
* * *
Cumhuriyet kavramı Atatürk’ün düşüncesinden bir an bile çıkmamıştır; cumhuriyetin ilk Adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt, Sivas Kongresi’nde gördüğü bir önergeyi anlatır:
“İstanbul’daki hükümet çürümüştür, cumhuriyet mahiyetinde bir devlet kuralım.”
Atatürk, önerisinin altına elyazısıyla şu notu düşer:
“Şimdi okunmasın.”
Vakti gelince okunacaktır, okunur da:
“29 Ekim 1923”
* * *
BUGÜN cumhuriyet karşıtlarının hedefi cumhuriyet değildir.
Ya nedir?
Laik cumhuriyettir.
Çünkü önemli olan “laiklik”tir, yoksa şeriatla idare edilen ülkelerin bile adı cumhuriyettir, tıpkı Sovyetler çökmeden önce mevcut olan devletlerin de “demokratik cumhuriyet” olmaları gibi.
Bir de “Cumhuriyet demokrasiyle kurulmadı!” derler…
İyi ki kurulmadı, kurulamazdı ya!
1920’lerde bozkırın ortasına iki sandık koyup, “Oylarınızı ya cumhuriyete ya da hilafete verin!” diyeceklerdi?
* * *
EVET, Atatürk bir gecede cumhuriyeti ilan etmemiştir.
“Cumhuriyet” kavramı ağzından çıktığından 17 yıl sonra….
* * *
VE bugünleri de görerek demiştir ki:
“Gelecek kuşakların, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı günü ona hiç acımadan saldıranların başında cumhuriyetçiyim diyenlerin yer aldığını gördükleri zaman şaşacaklarını hiç sanmayınız. Tersine, Türkiye’nin aydın ve cumhuriyetçi çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların gerçek inanışlarını irdeleyip saptamakta hiç güçlük çekmeyeceklerdir.”
 
Kaynak: http://magazin.milliyet.com.tr/-/hasan-pulur/yasam/magazinyazardetay/29.10.2008/1009182/default.htm
 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , | 29 Ekim 1923’ten 17 yıl önce… için yorumlar kapalı
Oca 16

Allah kurtarsın!

images (2)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Allah kurtarsın!
Meclis zabıtlarına “Kürdistan” ı sokmak için tevessül edilen yollar mide bulandırmanın ötesine çoktan geçti.
Bütün bunların müsebbibi, “Çözülme sürecini ‘çözüm süreci’ olarak” pazarlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Erdoğan’dan başkası değil.
Kralından başbakanına dünyanın hiçbir ülkesinde ve tarihin hiçbir döneminde bir ülke yöneticisi kendi ülkesinin bir bölümünü ayrı bir devletin temeli olacak şekilde başka bir adla adlandırmamıştır.
Faturayı “Kürdistan mebusu” tanımlamaları sebebiyle İlk Meclis ve dolayısıyla Atatürk’e kesenler “Evinize yağmurdan kaçmak için girdim” masalına sığınan hırsız kadar arsızlar. Türkiye bu “arsız ve hırsızlar” ile “Tarihi hakikatlerden nasipsiz” Erdoğan ve kadrosu yüzünden hızla bir iç savaşa doğru sürükleniyor ve bunun böyle olduğunu Erdoğan da çok iyi biliyor.
Hiç bilmese Barzani’yi “Kürdistan’a hoş geldiniz” diyerek Kürdistan paçavraları ile karşılar mıydı!
Hele bu karşılamada yaptığı konuşmada “Kadı Muhammed”e göndermede bulunur muydu?
Kadı Muhammed denilen adam, 1946’da kurulan ve ancak 11 ay kadar yaşayan Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan eden adamdır.
Kendi topraklarının 25 iline “Kürdistan” diyen ve Türkiye’nin bu bölümünü “Kuzey Kürdistan” olarak adlandırıp, “Hedefimiz bu toprakların da içinde olduğu Büyük Kürdistan’ı kurmaktır” diye açıkça ve defalarca tekrarlayan Barzani’lere siz bir de tutar Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşuna gönderme yapar, bu devleti ilan eden Kadı Muhammed’e, yaptığınız konuşmada rahmet dilersen, “Ben bağımsız Kürdistan için sizinle beraberim” demiş olmaz mısın?
Şimdi tutmuş MHP’nin tepkisi üzerine Meclis tutanaklarından “Kürdistan”ı çıkarmak için oy kullanmışsınız, buna kim inanır?
Siz, Şivan Perver’e, kapalı kapılar ardında “Öcalan’ı serbest bırakacağız, siyasete dönmesinin önünü açacağız” diyeceksiniz, sonra da millete dönüp, “Öcalan için kesinlikle af yok” diyerek bir seçim dönemi atlatmaya çalışacaksınız.
*** Erdoğan ve kadrosu şu anda Türkiye’nin üçte birini PKK’ya teslim etmiş, terör örgütünü legalleştirmiş durumdadır. KCK, bu bölgede devletin yerine ikame edilmiş bulunuyor.
Meclis’tekiler de KCK’nın kravatlıları.
Bölge halkı elleri Kalaşinkoflu caniler tarafından rehin alınmış.
AKP iktidarı yandaş medyasını arkasına almış korucu düğünlerindeki Türk Bayrağı ve asker-korucu halayını, “PKK-Asker kucaklaşması” diye pazarlayarak kendi insanının gözünü boyamakla meşgul.
Oysa bölge halkının sadece yüzde 7’si “özerklik” ve “ayrı bir devlet” arzusunda.
Gelin görün ki Erdoğan-Öcalan’la el ele vermiş yüzde 7’nin dayatmasını yüzde 93’e dayatmanın peşindeler…
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=29067
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | Allah kurtarsın! için yorumlar kapalı