Oca 18

29 Ekim 1923’ten 17 yıl önce…

images
 
 
 
 
 
 
 
 
 
29 Ekim 1923’ten 17 yıl önce…(2008 Yılında Milliyet Gazetesi Yazarı Hasan Pulur’un yazısı)
HADİ, çekinmeyin söyleyin, “Bir gece aklına, esti cumhuriyeti ilan etti!” deyin. Hatta daha da ileri gidin, “Bir gece kafayı çekti, cumhuriyeti ilan etti!” deyin.
Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet bugün 85 yaşında, “Yel kayadan ne alır?” misali, cücelerin saldırısına aldırmadan dimdik ayakta…
* * *
ATATÜRK, cumhuriyeti kurmayı 29 Ekim 1923’te değil, tam 17 yıl önce kafasında kurmuştu, daha doğrusu, kafasındaki 1906’da Şam’da iki yakın arkadaşı Halil ve Müfit beylere duyurmuştu.
O gün Şam’da şenlik vardı, “Veladeti Hümayun” şenliği, Padişah’ın doğumu…
Atatürk arkadaşlarına der ki:
“Padişah dünyaya gelmekle memlekete hayırlar mı geldi?”
Padişah kim oluyormuş, padişahlık ne demekmiş?
* * *
ARKADAŞI ürker, zaten mimlidirler.
“SULTAN Hamid gidince yerine kimi koyacağız?”
Atatürk kızar:
“Niye padişah fikrine saplanıp kalıyorsun, cumhuriyet yaparız.”
Arkadaşı eliyle, Mustafa Kemal’in ağzını kapar.
* * *
EROL Mütercimler, 1200 sayfalık “Fikrimizin Rehberi” kitabında, Atatürk’ün cumhuriyet kelimesini ilk defa burada söylediğini yazar. (Alfa Yayınları)
Atatürk’ün cumhuriyet tutkusu, Hareket Ordusu ile İstanbul’a geldiği zaman da ortaya çıkar, Hadımköy’deki toplantıda, Meclis Başkanı Ahmet Rıza Bey ile İttihat ve Terakki Partisi’nin ileri gelenleri cumhuriyeti konuşurken, yanlarında Kurmay Başkanı Mustafa Kemal de vardır.
* * *
MUSTAFA Kemal, Sofya ataşeliğine gitmeden önce Kazım Özalp ile de konuşmuş ve şöyle demiştir:
“Osmanlı hanedanını ortadan kaldırmak, yeni bir Türk devleti kurmak, bu devletin esasını da cumhuriyet prensiplerine göre hazırlamak…”
* * *
Cumhuriyet kavramı Atatürk’ün düşüncesinden bir an bile çıkmamıştır; cumhuriyetin ilk Adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt, Sivas Kongresi’nde gördüğü bir önergeyi anlatır:
“İstanbul’daki hükümet çürümüştür, cumhuriyet mahiyetinde bir devlet kuralım.”
Atatürk, önerisinin altına elyazısıyla şu notu düşer:
“Şimdi okunmasın.”
Vakti gelince okunacaktır, okunur da:
“29 Ekim 1923”
* * *
BUGÜN cumhuriyet karşıtlarının hedefi cumhuriyet değildir.
Ya nedir?
Laik cumhuriyettir.
Çünkü önemli olan “laiklik”tir, yoksa şeriatla idare edilen ülkelerin bile adı cumhuriyettir, tıpkı Sovyetler çökmeden önce mevcut olan devletlerin de “demokratik cumhuriyet” olmaları gibi.
Bir de “Cumhuriyet demokrasiyle kurulmadı!” derler…
İyi ki kurulmadı, kurulamazdı ya!
1920’lerde bozkırın ortasına iki sandık koyup, “Oylarınızı ya cumhuriyete ya da hilafete verin!” diyeceklerdi?
* * *
EVET, Atatürk bir gecede cumhuriyeti ilan etmemiştir.
“Cumhuriyet” kavramı ağzından çıktığından 17 yıl sonra….
* * *
VE bugünleri de görerek demiştir ki:
“Gelecek kuşakların, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı günü ona hiç acımadan saldıranların başında cumhuriyetçiyim diyenlerin yer aldığını gördükleri zaman şaşacaklarını hiç sanmayınız. Tersine, Türkiye’nin aydın ve cumhuriyetçi çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların gerçek inanışlarını irdeleyip saptamakta hiç güçlük çekmeyeceklerdir.”
 
Kaynak: http://magazin.milliyet.com.tr/-/hasan-pulur/yasam/magazinyazardetay/29.10.2008/1009182/default.htm
 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , | 29 Ekim 1923’ten 17 yıl önce… için yorumlar kapalı
Oca 16

Allah kurtarsın!

images (2)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Allah kurtarsın!
Meclis zabıtlarına “Kürdistan” ı sokmak için tevessül edilen yollar mide bulandırmanın ötesine çoktan geçti.
Bütün bunların müsebbibi, “Çözülme sürecini ‘çözüm süreci’ olarak” pazarlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Erdoğan’dan başkası değil.
Kralından başbakanına dünyanın hiçbir ülkesinde ve tarihin hiçbir döneminde bir ülke yöneticisi kendi ülkesinin bir bölümünü ayrı bir devletin temeli olacak şekilde başka bir adla adlandırmamıştır.
Faturayı “Kürdistan mebusu” tanımlamaları sebebiyle İlk Meclis ve dolayısıyla Atatürk’e kesenler “Evinize yağmurdan kaçmak için girdim” masalına sığınan hırsız kadar arsızlar. Türkiye bu “arsız ve hırsızlar” ile “Tarihi hakikatlerden nasipsiz” Erdoğan ve kadrosu yüzünden hızla bir iç savaşa doğru sürükleniyor ve bunun böyle olduğunu Erdoğan da çok iyi biliyor.
Hiç bilmese Barzani’yi “Kürdistan’a hoş geldiniz” diyerek Kürdistan paçavraları ile karşılar mıydı!
Hele bu karşılamada yaptığı konuşmada “Kadı Muhammed”e göndermede bulunur muydu?
Kadı Muhammed denilen adam, 1946’da kurulan ve ancak 11 ay kadar yaşayan Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan eden adamdır.
Kendi topraklarının 25 iline “Kürdistan” diyen ve Türkiye’nin bu bölümünü “Kuzey Kürdistan” olarak adlandırıp, “Hedefimiz bu toprakların da içinde olduğu Büyük Kürdistan’ı kurmaktır” diye açıkça ve defalarca tekrarlayan Barzani’lere siz bir de tutar Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşuna gönderme yapar, bu devleti ilan eden Kadı Muhammed’e, yaptığınız konuşmada rahmet dilersen, “Ben bağımsız Kürdistan için sizinle beraberim” demiş olmaz mısın?
Şimdi tutmuş MHP’nin tepkisi üzerine Meclis tutanaklarından “Kürdistan”ı çıkarmak için oy kullanmışsınız, buna kim inanır?
Siz, Şivan Perver’e, kapalı kapılar ardında “Öcalan’ı serbest bırakacağız, siyasete dönmesinin önünü açacağız” diyeceksiniz, sonra da millete dönüp, “Öcalan için kesinlikle af yok” diyerek bir seçim dönemi atlatmaya çalışacaksınız.
*** Erdoğan ve kadrosu şu anda Türkiye’nin üçte birini PKK’ya teslim etmiş, terör örgütünü legalleştirmiş durumdadır. KCK, bu bölgede devletin yerine ikame edilmiş bulunuyor.
Meclis’tekiler de KCK’nın kravatlıları.
Bölge halkı elleri Kalaşinkoflu caniler tarafından rehin alınmış.
AKP iktidarı yandaş medyasını arkasına almış korucu düğünlerindeki Türk Bayrağı ve asker-korucu halayını, “PKK-Asker kucaklaşması” diye pazarlayarak kendi insanının gözünü boyamakla meşgul.
Oysa bölge halkının sadece yüzde 7’si “özerklik” ve “ayrı bir devlet” arzusunda.
Gelin görün ki Erdoğan-Öcalan’la el ele vermiş yüzde 7’nin dayatmasını yüzde 93’e dayatmanın peşindeler…
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=29067
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | Allah kurtarsın! için yorumlar kapalı
Oca 15

Şair Nefi

indir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hiciv ustası Nef’î (1572-1635)  Nef’î, bir âlem adam…
Okunu fırlatmadığı kimse yok hemen hemen. Sonunda dilinin kurbanı oluyor ve IV. Murad boğdurup Sarayburnu’ndan denize attırıyor.
Nef’î sadrazama bile meydan okumuştur. (Zamanımızla sakın ha bağlantı kurmayın!) Padişahın “Uslu dur!” İkazına rağmen Sadrazam Gürcü Mehmed Paşa’ya “a köpek” redifli hicvini yazmaktan kendisini alıkoyamaz:
 
“Gürci hınzîrı a samsûn-ı mu’azzam a köpek 
Kande sen kande nigehbânî-i ’âlem a köpek
Vay ol devlete kim ola mürebbîsi anun
Bir senün gibi denî cehl-i mücessem a köpek”
 
(Özer Şenödeyici, “Nef’î ve Gürcü Mehmed Paşa Mücadelesinin Tarihî ve Edebî Boyutları”, Gazi Türkiyat, S. 6, Bahar 2010)
 
Nef’înin ne dediği anlaşılıyor. Ama yine size bazı kelimeleri yazayım:
Hınzır: Domuz.
Samsûn: Savaş köpeği
Nigehbânî: Bekçi
Denî: Alçak
Cehl: Cahillik
Mücessem:burada
Sabit: belirli
 
Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , | Şair Nefi için yorumlar kapalı
Oca 14

İstanbul Feneri Gibi ol, Nurlu ol, Mutlu ol.

oto-cibuti-turkleri-bekliyor-5406204_400
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
İstanbul feneri gibi ol, nurlu ol, mutlu ol.
Ceddimizin bıraktığı bu müsbet mirasın yansımalarını her yerde görmek mümkün. Orta Doğu’dan Orta Asya’ya, Uzak Doğu’dan Afrika’ya kadar hemen her yerde Osmanlı’yı hayırla yad edenlere rastlamak mümkün.
Doğu Afrika’da küçük bir ülke olan Cibuti Cumhuriyeti’nin devlet eski başkanı Ali Arif Burhan da bu sevgiyi çok dikkat çekici şekilde ifade eden bir isim olmuş. 800 bin kişinin yaşadığı Cibuti; Eritre, Etiyopya ve Somali ile komşu olan bir ülke. Halkın yüzde 95’inin Müslüman olduğu bu ülkenin Devlet eski Başkanı Ali Arif Burhan, Ankara’da katıldığı bir toplantıda Osmanlı sevgisini dile getirmiş. İlgili haber özetle şöyle: “Eski Cibuti Devlet Başkanı Ali Arif Burhan, katıldığı ‘Afrika’daki Sömürgeciliğe Karşı Osmanlı Siyaseti’ konulu konferansta, ‘Biz burada Cibutili değil, Osmanlı olarak oturuyoruz’ dedi. Türk Tarih Kurumunca (…) gerçekleştirilen konferansta Burhan, (…) Afrika ülkelerinin tarihini anlattı. Burhan, Ebubekir Paşa ve oğullarının İngiliz sömürgesine karşı büyük mücadeleler verdiğini belirterek, bu nedenle hâlâ Afrikalıların hayalinde ve hatıralarında Osmanlı Devleti ile Türklerin yaşadığını ifade etti. Burhan, Cibuti’de hâlâ düğünlerde gelinin bağlılığı ve mutluluğu için söylenen ‘İstanbul fanus’ adlı bir şarkıda ‘İstanbul feneri gibi ol, nurlu ol, mutlu ol. İstanbul bizim vilayetimizdir biz oraya bağlıyız’ sözlerinin geçtiğini dile getirdi. Burhan, Afrika’daki Türk sevgisi ve beklentisinin çok yüksek olduğunu da söyledi.
Kaynak: http://risaletalimhaber.com/haber/10739-goz-yasartan-osmanli-sevgisi
 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , , , , , , | İstanbul Feneri Gibi ol, Nurlu ol, Mutlu ol. için yorumlar kapalı
Oca 13

Her Şey Para Olmuş

images (2)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Her Şey Para Olmuş
 
Şöyle bir etrafa baktım da bu gün
İnsanda baş, ayak, el para olmuş
Paranın damarda kan olduğu gün
Bütün ağızlarda dil para olmuş
 
Serçeler, leylekler, kazlar, turaçlar
Yeşil olmak sevdasında yamaçlar
Meyveye duracak bütün ağaçlar
Boşa beklemeyin yel para olmuş
 
Gamı ve kederi atacak olan
Çevreye pür neşe katacak olan
Gönülde pervasız yatacak olan
Davul, zurna, keman, zil para olmuş
 
Rengi ile dünya yüzünde taşan
Güzel kokusuyla gönüller aşan
Sevgi ile eşe, dosta ulaşan
Sevgiyi yaşatan gül para olmuş
 
Nedir, insanların uyumsuzluğu?
Gözlerle görülür duyumsuzluğu
Bitmez pınarların doyumsuzluğu
Herkesin bildiği sel para olmuş
 
Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , | Her Şey Para Olmuş için yorumlar kapalı
Oca 12

Hain Nuri’nin torunu, PYD saflarında…

1387179733
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hain Nuri’nin torunu, PYD saflarında…
1937’nin “Öcalan”ı “Baytar Nuri”nin (Nuri Dersimi) torunu, hainlikte dedesini aratmıyor. Küçük Dersimi, YPG saflarında savaşarak, dedesinin izinde gidiyor. Fransa ve İngiltere’nin adamı Nuri Dersimi, 1937’deki Dersim isyanında hain Seyit Rıza adına emperyalist devletlere Türkiye’yi kötüleyen mektup yazıp, Seyit Rıza’dan “Dersim generali” diye bahsetmişti. “Baytar Nuri”, İngiliz ve Fransızlarla birlik olup Tunceli ve havalisinde devlet kurma hayalindeydi. Ermenilerden büyük destek alırken, bir kolu Fransa’da, bir kolu Suriye’deydi.
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=92242
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , | Hain Nuri’nin torunu, PYD saflarında… için yorumlar kapalı
Oca 11

Özlü Sözler

385238_505911896098202_1906807921_n
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
* “BİR SOĞAN SOYULUYOR YAŞARIYOR DA GÖZLER, MEMLEKET SOYULUYOR ALDIRMIYOR  ÖKÜZLER..” Şair EŞREF
 
* “YA İSLÂM’LA YÜKSELİR, YA İNKÂRLA ÇÜRÜRSÜN.. BU YOL MEZARDA BİTMEZ, GİTTİĞİNDE GÖRÜRSÜN!” N.F.KISAKÜREK

* “BİR MİLLETİ YOK ETMEK İSTİYORSANIZ, DİLİNİ YOK EDİN YETER !..”  Konfüçyüs

* “Akılsızlığın alameti dörttür:

1- Ahmağa fikir danışmak,
2- Cahile para vermek,
3- Dostların öğütlerini dinlememek,
4- Dünyadan ibret almamak.”   F.Attar
 
* Gayesi olmayan hayat, eğlence bataklığına akar. A. Carrel
 
* ”Türk’e hayat hakkı tanımak bir cinayettir. Dünyada bir Türk kalsa hemen devlet kurar.” Churchill
 
* ”Seni sevmeyene asla sabır gösterme. Çünkü sabrının adı yüzsüzlük, fedakârlığın adı eziklik, sevginin adı kişiliksizlik olur” Boris Vian
 
* Fransa’nın sembolü neden horozdur? Çünkü horoz, iki ayağı pisliğin içinde oluğu halde ötebilen tek hayvandır… Melih Aşık / Milliyet
 
* Siyasetle ilgilenmeyen aydın insanları bekleyen korkunç bir akıbet vardır: Cahiller tarafından yönetilmek!” Aristotales
 
 
 
Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | Özlü Sözler için yorumlar kapalı
Oca 10

Ne demek “Kürdistan”?

images-31
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
NE DEMEK “KÜRDİSTAN”?
Tarihte Kürdistan adı var, kayıtlara geçmiş ama bu coğrafya değil idari bir yapının adı, onun da ömrü 20 yıl sürmüş…
1847-1867 arasında Diyarbakır eyaletine Osmanlı Kürdistan demiş, coğrafyaya değil, eyaletin adına Kürdistan demiş…
Sonra idari yapıyı değiştirmiş, Diyarbakır eyaletine geçmiş!
Peki, Doğu Anadolu coğrafyasının adı nedir; Kürdistan mı yoksa başka mı?
 
Tarihe bir bakalım…
Aşiretin beyliğe dönüştüğü yıl; 1514.
Aşireti beyliğe dönüştüren Yavuz Sultan Selim.
Bu coğrafya Kürdistan olsaydı, elbet Yavuz Sultan Selim bir Kürdistan Beylerbeyliği kurardı ama yapmadı. Yerine Diyarbakır Beylerbeyliği kurdu, neden?
Yavuz döneminde ve sonrasında da bu coğrafyanın adı Kürdistan değil!
Bu coğrafyanın adı; “Diyar-ı Bekir, Diyar-ı Mudar ve Diyar-ı Rabia.
Diyarbakır adı zaten buradan geliyor.
Müslüman topraklarına dönüştüğünde bu Haçlı topraklarına, İslam alimleri bu adı vermiş; El Cezire…
 
Bin yıl öncesinden bahsediyoruz.
Sonra bu topraklara Anatoli ve Turcia adı verilmiş, coğrafyanın adı bu; Anadolu ve Türkiye…
Peki ya Kürdistan neresi?
Böyle bir coğrafya yok, İngiliz ve Rusların oyunu bu; Sevr planından ileri geliyor.
Bunlar Anadolu’yu ele geçiremeyince, Türkleri içeriden vurmaya kalkışmış, Sevr Projesiyle “Ermenistan-Kürdistan diyerek, Anadolu ile Asya’nın bağını koparmaya çalışmış, hepsi bu…
Bu İngiliz ve Ruslar devlet vaadiyle kimleri isyana sürüklemedi ki; Asuriler(Nesturiler), Ermeniler, Rumlar ve Araplar…
Kürt diye bir kimlik yok mu?
Elbet var, var da Kürt kim?
Şanlıurfa’da Karakeçili aşireti var, Kürtçe konuşuyor…
Ama tarihe bir baktılar ki hepsi Türk; şimdi Karakeçili şenlikleri düzenliyorlar, Anadolu’nun birçok yerinde Karakeçili köyü var.
Türk coğrafyasını bölmenin planları bunlar, Kürt kökenli insanlar da bu tuzağa çekiliyor, hepsi bu.
Bakın tarihe, tarihte bir Türk-Kürt savaşı olmuş mu?
İsyanlara gelince, o apayrı bir tuzak, onu da konuşacağız…
Binlerce yıldır savaş yapmışız ama Türk-Kürt diye hiç savaşmamışız, bir nedeni olmalı.
Binlerce yıldır birlikte yaşayan bizleriz; ister adı Türk ister adı Kürt, hepsi bir ağacın dalları.
Burada tartışılan ise bir ağacın kökleri…
 
Kaynak: http://www.erdalsarizeybek.com.tr/makaleler/kurdistan-h455.html
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , | Ne demek “Kürdistan”? için yorumlar kapalı
Oca 09

Aranızda Müslüman var mı?

FIKRAGIBIAranızda Müslüman var mı?
 
 
Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:
 
-Aranızda Müslüman olan var mı?
 
Korkudan kimse bir şey diyemez. Birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:
 
-Ben Müslüman’ım, der.
 
Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:
 
-Amca, şunları kurban edeceğim de, ben beceremem yardım eder misin? Der.
 
Yaşlı adam bayağı bir hayvanı kestikten sonra ‘ben yoruldum başka birini bul’ der.
 
Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:
 
-Aranızda başka Müslüman var mı? Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:
 
-Ne bakıyorsunuz ulan iki rekât namaz kıldırdık diye hemen Müslüman mı olduk yüce İsa aşkına…!
 
 
Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , | Aranızda Müslüman var mı? için yorumlar kapalı