Tem 06

Kahraman Korucular

 korucular-garanti-istiyor--107092
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün bütün korucular zor durumdalar… Çünkü PKK lehine pekişen siyaset hayat alanlarını daralttı… ‘Asimile’ ve ‘işbirlikçi’ damgası yiyen evlatları için eğitim imkânsız hâle gelmiş durumda… Doğru dürüst çalışamıyorlar, ticaret yapamıyorlar… Hatta yaylalara hayvanlarını çıkarmaları bile günden güne zorlaşıyor… PKK’ya destek veren köylerle, devlete sadık köyler arasındaki gelişmişlik farkı apayrı bir dert… Bir tarafta her türlü kaçakçılık ve kanunsuzlukla artan zenginlik, diğer yanda sadakât gösterilen devletin ilgisizliğiyle daha da zorlaşan bir hayat… Batı’ya göç düşüncesi ise daha sancılı… Kürt oldukları için birçok yerde PKK’lı muamelesi görme ve dışlanma ihtimalleri var…
Neydi bu insanların suçları? Devletin birliğini ‘devleti yönetenler’den daha çok, üstelik ölümüne savunmak… Babalardan, kardeşlerden ve çocuklardan yüzlerce şehit vermelerine rağmen hâkim oldukları topraklarda PKK’ya hayat hakkı vermemek… PKK’dan gelen ‘her türlü’ işbirliği ve barış teklifine kurşunla karşılık vermek… Kendilerini ve kendilerinden sonraki nesilleri tehlikeye atma pahasına, hasımlarla çevrili topraklarda kahramanca direnmek…
Bedel olarak kendilerini önce adliye kapılarında sonra cezaevinde buldular… Katillerin karakol önlerinden alay edercesine el sallayarak geçtikleri topraklarda yaşananları çözümlemekte zorlandılar… “Bir devlet niye kendi ayağına sıkar?” sorusuna anlamlı cevaplar bulamadılar… “Madem bu noktaya gelinecekti, biz neyin mücadelesini verdik?” muhakemesiyle baş başa bırakıldılar…
guardian-korucular-surec-sonrasindan-endiseli
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=27115
 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , | Kahraman Korucular için yorumlar kapalı
Tem 05

Bir (dönek) Marksist’in günlüğünden

images
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Vaziyet’in demirbaşı haline gelen Nazi Almanya’sından papaz Martin Niemöller’in sözlerini irfan Taştemur, günümüze uyarlamış. Bu kez civanımın padişahı Fatih Sultan Recep’in memleketinden bir Marksist’in (büyük olasılıkla (dönek) günlüğü:
 
“Önce Kemalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben Kemalist değildim. Sonra rektörleri ve üniversite öğretim üyelerini topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben rektör veya öğretim üyesi değildim.Sonra gazeteci ve yazarları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben gazeteci ve yazar değildim. Sonra cumhuriyet savcılarını topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben cumhuriyet savcısı değildim.Sonra albayları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben albay değildim.

Sonra generalleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben general değildim.

Sonra Alevileri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben Alevi değildim.

Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sendikacı değildim.

Sonra muhalif sanatçıları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sanatçı değildim.

Sonra muhalefet partisi milletvekillerini topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben milletvekili değildim.

Sonra beni almaya geldiler; benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı…” 

 
Kaynak: http://firca.blogspot.com/2010/04/sonra-beni-almaya-geldiler-benim-icin.html 
Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , , | Bir (dönek) Marksist’in günlüğünden için yorumlar kapalı
Tem 04

Adam Aradı Gözüm…

1010736_587333627955066_1890145351_n
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
OY, BEN ÖLMÜŞEM GAVİM GARDAŞ!
 
 
 
 
 
 
 
Dün partiye uğradım, adam aradı gözüm…
Hepsi de bir yerini bir yerlere bağlamış…
“Akil insanlar(!)” bile vatan, bayrak diyerek
Gazi, şehide değil, teröriste ağlamış…
 
Hakkın da hukukun da şimdi kısıldı sesi
Allah ile aldatıp kandırdılar herkesi
ABD’ye, AB’ye, AKP’nin cilvesi
Caniye, teröriste birde imkân sağlamış…
 
Kendi ırkından değil düşman olduğu millet
Sayesinde dirildi terör denen bir illet
Haini, satılmışı yaşatır mı bu zillet
Hesap sormak yerine canileri yağlamış…
 
Yiğitler yetiştirmiş göz kırpmadan can veren
Her türlü zulme karşı korkusuz göğüs geren
Türk; vatanı, milleti, bayrağı namus gören
Analar yüreğini binlerce kez dağlamış…
 
Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , | Adam Aradı Gözüm… için yorumlar kapalı
Tem 03

Allahın Evine Allah’ın Kulları Sığınır

allah-in-evine-kullari-sigindi-3363619
BİBER gazından, tazyikli sulardan, coplardan, tekmelerden canını kurtarmak isteyen eylemciler can havliyle ve çaresizlik içinde Dolmabahçe Camiine sığınmışlardır.
Allah’ın evlerine Allah’ın kullarının sığınmasından daha doğal ne olabilir?
Camilere sığınan eylemciler, gözlerine sürdükleri sirkelerin petlerini içki diye gösteren din istismarcılarından da Allah’a sığınıyorlar.
Adana’da Amerikan askerlerinin Camiyi tahrip edip Kur’an’ı parçalamasına sessiz kalanlar, camiye sığınan temiz vatan evladına kin kusuyor.
İslam, kula kulluğu şirk saydı, tevhit esasını getirdi. Din-iman, cami-Kur’an istismarcıları kula kulluğu sevdirdi. Gezi Parkı, kula kulluğun direnişidir.
Hz. Muhammed huzurunda heyecanlanan bir gence “Rahat ol ben kurutulmuş et yiyen dul bir kadının oğluyum” buyururken, gençlere ‘çapulcu’ diyerek hakaret edimesi, ‘anladıkları dilden konuşulacağı’ söylenerek meydan okunması, tehdit edilmesi yakışık alıyor mu?
Hani İslam’da “insanlar bir tarağın dişleri gibi eşitti”. Nedir bu kibir, nedir bu gurur. Padişahlar bile “Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var” diye söyletirlerdi.Hala başörtüsünden nemalanılmaya çalışıyor. Ancak AKP iktidarında AKP’li olmayan başörtülülere AKP’lilerin iş vermediği bilinen bir gerçektir. Önce merdiven altında çalışan, ezilen, horlanan, hiçbir sosyal güvencesi olmayan başörtülülere sahip çıkılsın!
Başörtüsü ve cami üzerinden toplumu kutuplaştırmanın, halkı galeyana getirmeye çalışmanın, ülkemize ve insanımıza bir yararının asla olmayacağı artık anlaşılmış olmalıdır.
 
 
Kaynak:http://gundem.milliyet.com.tr/allah-in-evine-kullari-sigindi/gundem/detay/1721297/default.htm
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , | Allahın Evine Allah’ın Kulları Sığınır için yorumlar kapalı
Tem 02

Ali Cengiz Oyunu!…

hepsine-51BF-7B48-C69A
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Vakt-i zamanında âlemlerde büyü ilimlerinin şahı; görünmez olmaktan kayıp eşyaları bulmaya, kılık değiştirmekten müneccimliğe kadar zengin bir sihir repertuarına sahip bir adam varmış. Bu adam, hem kendini eğlendirmek, hem de halkı şaşırtmak adına kılıktan kılığa girer, ve bu yeteneğini şahsi menfaatleri için kullanmaktan da hiç çekinmezmiş. Misal, karısına “bahçede bir keçi var, pazara git de onu sat” der, sonra keçi kılığına girip satılır, ardından da evine geri dönermiş.
Bu sevimsiz adamın bir başka özelliği de isteyen herkese sırlarını öğretmesiymiş. Lakin her kime bir şey öğrettiyse ona bir oyun eder ve bir şekilde öldürürmüş onu. Söz gelimi, öğrettiği insan kanaryaya dönüşse o atmaca olup boğar; ağaç olsa ateş olup yakarmış onu. Adam hakkındaki ardı arkası kesilmez şikâyetlerden illallah diyen devrin padişahı en sonunda kendi huzurunda bu sihirbazı mat edecek olan kişiye kızını vermeyi vaat etmiş.
Herkes kaçınırken bu ateşle imtihandan, Ali Cengiz adlı fakir bir derviş çıkmış sahneye, talip olmuş göreve. Ve sihirbazdan ders görmeye başlamış. Tüm dersler boyunca alık, kapasitesiz, anlamıyor taklidi yapıyor; bir şey öğrendiğini hiçbir surette belli etmiyormuş lakin Ali Cengiz. Onu kolay lokma sanan sihirbaz da bildiği her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmakta sakınca görmemiş.
Yapraklar düşmüş, mevsimler dönmüş, padişahın huzurunda sınav vakti gelip çatmış. Bir cuma selamlığının ardından başlamış şov: Ali Cengiz meydana bir koç kılığında teşrif etmiş. Bunu gören sihirbaz ise derhal bir kurt olmuş. Suya dönüşüp kurdu boğmaya yeltenince Ali Cengiz, sihirbaz bu sefer de ateşe dönüşüvermiş. Böyle bir müddet birbirlerini alt edemeden kılıktan kılığa girip çıkmış ikili. Sonunda bir çiçek olup padişahın kucağına atmış kendini Ali Cengiz. Sihirbaz bal arısına dönüşerek kontratağa geçmiş. Ali Cengiz ise darıya dönüşüp yerlere yayılmış bunun üzerine. Sihirbaz tavuk kılığına girip darıları yemeye başlamaz mı? İşte tam bu noktada, tavuk darıları yerken , Ali Cengiz bir tilki olup arkadan tavuğu boğu vermiş , tavuk mevta olmuş.
Sonra, sihirbazın cenazesinin kalktığı gün, Ali Cengiz ve padişahın kızının da kırk gün kırk gece sürecek olan düğün şenlikleri başlamış. Artık Ali Cengiz’in sol elinin iki parmağı eksikmiş gerçi (tavuğun yediği birkaç darı tanesini hatırlayalım), ama bu mutluluklarına engel olmamış.
Ve işte Ali Cengiz’in adı da hileyle, bitip tükenmez dalavereyle özdeşleşmiş o günden beri…
 
 
*Kaynak:http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=ali+cengiz+oyunu
 
Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , , , , | Ali Cengiz Oyunu!… için yorumlar kapalı
Tem 01

Dört Devletin Bağrına Hançer

harita 8
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Büyük Orta Doğu Projesi’yle açığa çıkan “Büyük Kürdistan”ın inşaası, Türkiye’de, iktidarın terör örgütüyle başlattığı müzakereyle hız kazandı. Orta Doğu’nun ikinci İsrail’i olarak planlanan ve ABD tarafından “Free Kurdistan” (Özgür Kürdistan) olarak adlandırılan kukla ülkenin, Türkiye, Irak, Suriye ve İran’dan koparılan toprak parçalarıyla kurulması hedefleniyor.
 
Rusya’dan iki kritik hamle 
ABD, Büyük Kürdistan’ı(!) dünyaya, Karadeniz’den ulaştıracaktı. Ancak TSK ve Rusya, NATO üzerinden gerçekleştirilmek istenen bu projeyi boşa çıkardı. Orta Doğu’da sıkışan kukla devlete bu kez Akdeniz kapısı açılmak istendi. İç karışıklık çıkardıkları Suriye bölünecek, yeni Kürt bölgesi Kuzey Irak’la birleşerek denize ulaşacaktı. Rusya, bu kapıyı da kapattı.
 
Müjdeyi (!) İmralı canisi verdi 
Büyük Kürdistan’ı denize ulaştıracak yeni projeyi açıklamak, ABD tarafından Abdullah Öcalan’a havale edildi. İmralı canisi, 21 Mart’ta Diyarbakır’da toplanan kalabalığa, Türkiye’yi yutmuş, üç tarafı denizlerle çevrili “Büyük Kürdistan”ı şöyle müjdeliyordu: Bugün artık yeni bir Türkiye’ye, yeni bir Orta Doğu’ya ve yeni bir geleceğe uyanıyoruz…
 
 1  
Büyük Orta Doğu Projesi’nde, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’den koparılan parçalarla oluşturulması planlanan “Büyük Kürdistan”ın deniz ulaşımı Karadeniz üzerinden planlanmıştı.
 harita 7 
“Büyük Kürdistan” için denize açılacak ikinci kapı, Suriye üzerinden olacaktı. Ancak Ruslar, Devlet Başkanı Esad’ı destekleyerek ABD’nin bu oyununu da boşa çıkardı… 
 
Öcalan, “Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’in mesajlarındaki hakikatler, bugün yeni müjdelerle hayata geçiyor, insanoğlu kaybettiklerini geri kazanmaya çalışıyor” dedi ve şu çağrıyı yaptı: “Misak-i Milli’ye aykırı olarak parçalanmış ve bugün Suriye ve Irak Arap Cumhuriyeti’nde ağır sorunlar ve çatışmalar içinde yaşamaya mahkum edilen Kürtleri, Türkmenleri, Asurileri ve Arapları birleşik bir ’Milli Dayanışma ve Barış Konferansı’temelinde kendi gerçeklerini tartışmaya, bilinçlenmeye ve kararlaşmaya çağırıyorum.” Öcalan, “Bizi bölmek ve çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz. Ayrıştırmak isteyenlere karşı birleşeceğiz” dedi. 
 
Enerji koridoru 
Uzmanlar, bu açıklamaları “Büyük Kürdistan” ın Türkiye Cumhuriyeti bünyesinde kurulması anlamına geldiği şeklinde değerlendirdi. Karadeniz ve Akdeniz’de liman bulma şansı kalmayan Kürdistan’ın Türkiye üzerinden denizlere ulaşmasının hedeflendiğini söylediler. Uzmanlara göre, “Büyük Kürdistan’ın Türkiye bünyesinde bir federasyon olarak kurularak üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olması sağlanacak Topraklarından çıkartılacak petrol ve doğal gaz dünyaya Türkiye üzerinden pazarlanacak ve Türkiye de bundan pay alacak. Bu amaçla da teröristbaşı Abdullah Öcalan’a, Misak-ı Milli sınırlarında yaşayanlara çağrı yaptırıldı.”
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=82533
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | Dört Devletin Bağrına Hançer için yorumlar kapalı
Haz 30

Temel Mülakatta

 
 525346_406379259459362_1622265464_n
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Temel çok önemli bir imtihana girecekmiş. İmtihan mülakatmış. Temel çok iyi hazırlanmış ama nasıl olmuşsa mülakat yerine geç kalmış. Son dakikada mülakat komisyonunun huzuruna çıkmış. Nefes nefese bir taraftan terlerini siliyor, bir taraftan da komisyon üyelerini inceliyormuş. Komisyon başkanı Temel’in durumuna acımış. Temel de, “Kusura bakmayın başkanım biraz geç kaldım” demiş. Başkan da, “Olsun biz kolay sorulardan başlarız” diye karşılık vermiş.
Başkan, kendi kendine, “Bu çocuk iyice şaşırmış. İyisi mi, önce adın nedir diye soralım” demiş. Bunu da komisyon üyelerinin kulağına fısıldamış. Üyeler de, “İyi olur başkanım rahatlasın çocuk” demişler.
Temel’e sormuşlar;
-Evladım adın, soyadın nedir?
-Adım Temel, soyadım Karadeniz ama yumuşak g’si yoktur.
Komisyon kahkahayı patlatmış. Başkan Temel’e dönmüş
-Evladım senin isminde zaten yumuşak g yok ki!..
Temel kendinden gayet emin cevap vermiş
-E !.. Başkanım biz ne deduk ki…
 
Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , | Temel Mülakatta için yorumlar kapalı
Haz 29

Üç Hilalli Bayrak ve Bozkurt!

images (2)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
“Kendini bilmez birilerinin yaptığı bir hareket” olarak değerlendirilen AKP mitinginde Üç Hilalli Bayrak açan zihniyetin milliyetçilere AKP’nin  bir oyun kurguladığının işareti olabilir mi? Zira RTE’nin ve yandaşlarının “Kandan beslenenler, Fatihayı bilmezler, Şehit istismarcıları, Sivas’tan öteye geçemezler, Mafya bozuntuları, Kafatası ölçen caniler, Irkçılık yarışındaki kovboylar, Morg bekçileri, Sizin milliyetçiliğiniz benim ayaklarımın altında, Erciyes’te uluyorlar” vb. Sözleri unutup ülkücüler i”kardeş” ilan edişi nasıl bir oyundur?
 Bu, kendini bilmez bir grubun değil, kendini bilmez grupların “ampul” kafalara yaptırılmış bir kışkırtmadır Böyle bir harekete, böyle bir davranışa müsaade edilmesi bile AKP’nin hangi düşünceye hizmet etmekte olduğunun apaçık göstergesidir. Üç Hilalli ve Bozkurtlu Bayrakları görünce gayri ihtiyari kızması gereken RTE, “Ali Cengiz” oyununun ilk perdesini oynamıştır.
Oysa  Üç Hilalli Bayrağın yeri MHP’ dir. Başka yerde açılması art niyet ve kışkırtma amaçlıdır. Bu kışkırtmaya karşı hiçbir şeyden habersizmiş gibi davranarak “Ülkücülere” samimiyet göstermek hangi kurnazlığın sebebidir. Öyle ki “Gezi” olaylarıyla başı fena halde bunalan ve “camide içki içtiler, camiye pis ayakkabılarıyla girdiler, benim başörtülü kız kardeşime saldırdılar” sözleri ile olmayanları olmuş gibi halka anlatan RTE’ nin  MHP”li ülkücüleri yanına çekme gayretleri mi ya da geçmişte “Menderes’e, Özal’a yapılan hareketlerin bir benzeri mi” uygulanacaktır?
Her kim bunu  yapıyor ya da yaptırıyorsa o kişi ya da kişiler “adiliğin, şerefsizliğin, alçaklığın, hainliğin ve fitnenin çukurunda sürünmektedirler. Benim bildiğim ve tanıdığım hiçbir ülkücü Üç Hilalli ve Bozkurtlu Bayrağı alarak başka bir partinin mitinginde açmaz, açamaz, açılmasına da asla müsaade etmez. Mitingi yapan partililer de müsaade etmez. Bu olsa olsa bir sinsi oyunun ayak sesleridir. Bu ve benzeri oyunlara heves edenler zamanı geldiğinde derslerini fazlasıyla alacaklardır. Üç Hilal ve Bozkurt amblemi Milliyetçi Hareket Partisi’ne aittir. Bunun haricindeki davranışlar ahlaksızlıktır, art niyettir, milliyetçilere hakarettir… Bu tür hareketlere Melih Gökçek’in “cinliği” olabilir diyenler vardır. Aslına bakarsanız “AKP için acınacak” bir durumdur. 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , | Üç Hilalli Bayrak ve Bozkurt! için yorumlar kapalı
Haz 28

YÜCE TÜRK MİLLETİNE!

turk-bayragi
 Dünyada bayrağıma ihanet eden eller
Kırılacaktır elbet yetişir Ülkücüler
Allah’tan rahmet diler şehidimize diller
Türk milletine Huda zaferleri müjdeler
 
Ölsem de sancağımı bırakamam elimden
Dünya düşman olsa da çıkmam İslam dinimden
Türk’üm, gücüm, kuvvetim akıl ile ilimden
Benim varlık sebebim Türkçe,Türkçe dilimden
 
Rahman ve Rahim olan Tanrı verdi bu nuru
Yıkılmaz bir kaledir Türklük gurur-şuuru
Bana rehberdir İslam, göstermekte doğruyu
Kutlu kitap Kur-an’da Ulu Mevla buyruğu
 
İman dolu göğsün var yıkamazlar bendini
Yalnız görme yiğidim, küçük görme kendini
Kötü gözle bakanın oyarız gözlerini
Gerekirse savaşır al duvaklı gelini
  
Türk Milleti kanıyla yazdı şanlı tarihi
Ey Türk evladı sensin bu vatanın sahibi
Ay yıldızlı bayrakla durma, durma ileri
Tanrım lütfet Türklere yaşamayı ebedi!
 
Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , | YÜCE TÜRK MİLLETİNE! için yorumlar kapalı
Haz 27

Adil Sözler

dürüstlük
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
*”Cennet’e ilk girecek üç sınıf var; Bunlardan biri de adil hükümdarlardır.” Hadis-i şerif
 
*”Bir devletin devam ve bekası adaletle mümkün olur.” Hz Ali 
 
*“Bil ki kötü ve yerilmiş ahlaktan uzaklaşıp, üstün bir ahlak ve kişiliğe sahip olmak, ancak kişinin kendisinde bir kemal ve yeterlilik vehmetmesiyle ve insanların kendisinin ilim ve sanatına muhtaç olduğunu hissetmesiyle gerçekleşir.”  İbn-i Haldun
 

*”Abidin ibadeti nefsini, adilin adaleti alemi ıslah eder.” Arap Atasözü

 
images
 
 *”Bir duruşmada tek tarafı dinleyerek verilen karar doğru olsa bile hiçbir zaman adil olmaz.”  Seneca
 
*”Geç kalan adalet adaletsizliktir.”  Walter Savage Landor
 
*”Geciken adalet adaletsizlik getirir.” Macar Atasözü
 
*”Haksızlığa sapıp bütün insanların senin peşinden gelmeleri yerine adaletli davranıp tek başına kalman daha iyidir.”  Mahatma Gandi
*”Adaletin hakim olduğu yerde silahın yeri yoktur.” Amyot
 

 

 
Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , | Adil Sözler için yorumlar kapalı