Ara 23

“Dirpan” sorunu ve CHP’nin Tayyip’i!

51a70d6dd4a2896c4600002f
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
“AKP, dirpani kullanarak iktidar oldu, dirpani kullanarak oyunu artırdı, dirpani kullanarak Türkiye’nin rejimini değiştirme girişiminde bulundu ve yine dirpani kullanarak son darbeyi indirmeye hazırlanıyor. Muhalefetin bunu görmesi lâzım ki oyunu bozsunlar…”
Bu sözler, Avrupa görmüş, “Doktor” lakaplı bir akrabama ait. Hasan amca, askerde sıhhiyeci imiş… Bir süre de Fransa’da sağlık görevlisi olarak çalışmış…
Hasan amcanın sözleri profesyonel bir politikacı gibiydi ama televizyonlardaki konuşmacılardan esinlendiği anlaşılıyordu. Türbana “dirpan” dese de türban tartışmaları, CHP ve özellikle MHP’ye gidecek merkez sağ oyları tırpanladığı için bu telaffuz değişikliği de gerçeğe ayna tutuyordu.
 
Elbette siyasi partilerin kendi liderleri, kadroları ve halka sundukları politikalar, bu konulardan daha önemlidir. Mesela CHP’de Mustafa Sarıgül’ün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olabilmesi için CHP’ye dönmesine izin verilmesi, kazanma şansı olan bir kişinin önünü açmak olarak değerlendirilemez.
Bilindiği gibi Mustafa Sarıgül’ün liderliğini üstlendiği Türkiye Değişim Hareketi Genel Sekreteri Hasan Aydın, “Amerika’nın Birleşik Devletleri oluyorsa Türkiye Birleşik Devletleri de olur. Avrupa Birliği devleti oluyorsa Türkiye Birliği devleti de olur. Bal gibi olur. Federal Almanya oluyorsa, Federal Türkiye de olur” diyordu. Turgut Özal, Abdullah Öcalan ve Tayyip Erdoğan’ın zaman zaman ısıttığı proje de budur zaten.
Projenin asıl sahibi ise ABD’dir. Bu görüşler, ABD Kongresi’nin 31 Ocak 1896 tarihinde aldığı gizli bir kararda da benzer bir şekilde yer alıyordu. Gizli kararda “Uluslararası Hıristiyan Komitesi’nce din, mezhep ve milliyet özelliklerine bakılmaksızın geçici bir Hıristiyan yöneticinin Türkiye’nin başkanı olarak seçtirilmesinden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun mevcut bölgelerinin sınırlarla ayrılması, bu bölgelerin Hıristiyan eyaletleri olarak kabul edilip, Hıristiyan gücünün Türkiye Birleşik Devletleri adında toplanması sağlanacaktır” deniliyordu.
 
***
AKP iktidarının, ekonomik alt yapıyı, Türklerin elinden çıkararak yabancılara teslim etmesi ile paralel olarak Tayyip Erdoğan’a 2 Temmuz 2001 tarihinde ABD’den gönderilen ve parti programı haline getirilen gizli CFR memorandumunda istendiği gibi yerel yönetimleri özerkleştirecek yasal alt yapıyı hazırladığı da bilinen bir gerçektir.
Federasyonu, “dirpan” sayesinde Tayyip Erdoğan’a yaptıramazlarsa onun CHP modeli olan Mustafa Sarıgül üzerinden CHP ile uygulamaya çalışacakları kabak gibi meydanda değil mi? Bu da Türkiye’nin tırpanlanması olmaz mı?
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=28689
 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , | “Dirpan” sorunu ve CHP’nin Tayyip’i! için yorumlar kapalı
Ara 22

Sütçü Nine

images (2)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  
 
Sütçü Nine
 
Bir zamanlar bir kadının bir tek ineği varmış. Kadın fakirmiş. Geçimini ineğin sütüyle sağlarmış. Akşam sabah ineği sağar sütünü satarmış. Fakat bu kadının huyu kötüymüş. Kanaat etmezmiş. Çok para kazanayım dermiş. Bu sebeple de süte devamlı su katarmış. Bu sütçü kadın bir gün, iki gün, üç gün derken böyle devam edermiş. Aylar seneler geçmiş, günlerden bir gün büyük bir fırtına kopmuş. Müthiş bir yağmur başlamış. Her yer sular içinde kalmış. Dereler, çaylar nehir olmuş. Derken bu sütçü kadının ineği dereden geçerken suya kapılıp boğulmuş. Sel ineği alıp götürmüş. Sütçü kadın ineğinin ölmesine çok üzülmüş. Bağırıp çağırarak ağlaya ağlaya gözleri şişmiş. Annesinin bağırıp çağırmasına, gözleri şişine kadar ağlamasına dayanamayan küçük oğlu: -Anne, anne niye ağlıyorsun? Demiş. Senin senelerce süte kattığın su sel olup bizim ineği alıp götürdü. Sen süte su katmasaydın bu sel olmayacaktı. İneğimiz boğulmayacaktı. Eee! Napalım süte su katılmaz.
 
Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , | Sütçü Nine için yorumlar kapalı
Ara 21

ABD Başrolde

73899
 “Hayatım boyunca bütün sektörleri tetkik ettim, en kârlısının din ticareti olduğunu gördüm”. Osman
Bölükbaşı
 

Başrolde ABD var.  

Harp Okulunu ziyaretinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “İran’ın nükleer programı çerçevesinde odaklanan bir gerilimin sıcak bir çatışmaya dönme ihtimali vardır” “Türkiye’nin bu gelişmeleri uzaktan izleme lüksü yoktur!” dedi. Niçin? Türkiye ABD istiyor diye sıcak çatışmaya girmek zorunda mıdır?
 
Mart ayında ise Güney Kore’de gerçekleşen ‘Uluslararası Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Nükleer Güvenlik zirvesi için geldiği Seul’de aralarında ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in de yer aldığı 10 liderle ikili görüşmelerde bulundu.
Bu toplantının ardından İran’a giden Erdoğan İran’da iyi karşılanmadı. Cumhurbaşkanı Ahmedinecad Beşşar Esad’ın özel temsilcisi Faysal Mikdat ile Türkmenistan Başbakan yardımcısını kabul etmiş, ancak randevusu olduğu halde sağlık sorununu bahane ederek Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile görüşmeyi kabul etmimiş ve ertelemiştir. Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın. Diplomaside bu davranışın adı, Obama’dan gelen mesajı da, seni de önemsemiyorum demektir?
Bu görüşmenin ardından Türkiye’ye dönen Erdoğan, İran yönetimine ağır sözler söyledi.
İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı İsmail Kevseri ise, “Maalesef, Türk yetkililer yeterince dürüst değiller. Çünkü kendi sözlerini söylemiyorlar. Ankara bir nevi dünya emperyalizminin taşeronu ve aracı haline gelmiştir. Erdoğan ve Türkiye’dekiler kendileri karar vermiyor ve onlara dikte edilenleri yapmaktalar” dedi. Daha önce de buna benzer sözleri Suriye Devlet Başkanı Esad söylemişti.
Bütün bu gelişmeler ‘Komşularla sıfır sorun’ sözünün iflasıdır. BOP çerçevesinde Eş Başkanın üzerine düşen görevi elinden geldiğince yerine getirme gayretinde olduğu açık seçik bellidir.
Yeni bir haber ABD Ticaret Bakanı Bryson da: “Türkiye artık global oyuncu” demiş…
Elbette her başrol oyuncusuna bir dublör lazım. ABD başrolde, Türkiye dublör…
 
 
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , , , | ABD Başrolde için yorumlar kapalı
Ara 20

Dünya Diyor Ki!..

indir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Dünya Diyor Ki!..
 
Bana dünya derler ezelden beri
Türk’e hayran oldum Türk’ü bilirim
Tarihe şan veren kahraman çeri
Türk’e hayran oldum, Türk’ü bilirim
 
Zalimlere doğan, şahin, atmaca
Dostluk, kahramanlık, mertlik ustaca
Beş vakit namazla çıkar miraca
Türk’e hayran oldum, Türk’ü bilirim
 
Ben, Türk’ten öğrendim şerefi, şanı
Rüzgârdan atıyla dağlar aşanı
Dost tutar mazlumu, yere düşeni
Türk’e hayran oldum, Türk’ü bilirim
 
Hakk’a baş eğmiştir, İslam’dır yolu
Peygamber övgülü bükülmez kolu
Gönlü, kalbi, yurdu insanlık dolu
Türk’e hayran oldum, Türk’ü bilirim
 
Pek çok ülkelere huzur getiren
Bilimi, tekniği, aklı yetiren
Zulümü, vahşeti, kanı bitiren
Türk’e hayran oldum, Türk’ü bilirim
 
Türk’e helal olsun kemiğim etim
Beni aydınlatan Türk’e hasretim
Türk güçlensin, gider hemen kasvetim
Türk’e hayran oldum, Türk’ü bilirim
 
Gel, Türk’te gör, hoş görüyü, barışı
Nötrondan etkili Türkün dövüşü
Şahbaz’ım paylaşır aynı görüşü
Türk’e hayran oldum Türk’ü bilirim
 
30.12.1993
Kenan ŞAHBAZ 
Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , , | Dünya Diyor Ki!.. için yorumlar kapalı
Ara 18

Altın Sözler

images (2)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 * “İnsanın gözü neyi görüyorsa, kulağı neyi duyuyorsa, dili neyi söylüyorsa değeri de o kadardır.”
 
* “Türk Gençleri Cumhuriyetin, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlarıdır.” M.Kemal ATATÜRK
 
* “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”M.Kemal ATATÜRK
 
* “Dava aşka benzer. Cefasız dava olmaz”
 
* “Bu dava öyle bir dava ki; Her gözde onu görecek nûr, her kulakta onu duyacak kudret olmalı.”
 
* Başkanlığa adayım demek marifet değil önemli olan o başkanlığın bütün sorumluluklarını taşıyabilmektir.
 
* Başarıya koşacaksan onun altı düşmanından kaç: Uyku, uyuşukluk, korku, öfke, dağınıklık ve gevezelik.
 
* Âlimin uykusu cahilin ibadetinden hayırlıdır. Hz. Muhammed
 
* İnsanın özgürlüğü kendisine yapılanlara karşı takındığı tavırda gizlidir, J. Paul Sartre
 
* “Sen neye hazırsan o da senin için hazırdır.” Mark Viktor Hansen
 
* “Cesurlar hiç korkmayan değil, korkuya rağmen yapılması gerekeni yapanlardır.” Napolyon
 
* “Görevin kibrit kutusuna kibrit çöpleri dizmekse bile işini en iyi şekilde yapacaksın.” Alman Atasözü
 
* “Demiri kendi pası, insanı tembelliğe alışması mahveder.” Çin Atasözü
 
* “Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey tutmaz. Deha % 1 ilham, % 99 terdir. Edison
 
Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , | Altın Sözler için yorumlar kapalı
Ara 17

Hükümetin Aczi..

erdogan_demokratiklesme_paketini_kamoyu_ile_paylasti_h15819
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
İki İstihbarat Raporu…
Eli kanlı katiller ve sivil uzantıları Erdoğan’ın paketini yerden yere vuruyor. Tehdit üzerine bin tehdit savuruyorlar.. Gezi’ye arslan kesilenler PKK’ya miyavlayamıyorlar bile..
İstihbarat birimlerinden devamlı vahim raporlar geliyor. Hepsi sumen altı edilip kamuoyundan gizleniyor.
Recep Erdoğan’ın paketinin üstüne iki istihbarat raporu konuldu;
Birincisi; Süreç boyunca terör örgütünün içerideki militan sayısı iki katına çıktı.
İkincisi; Paket Kandil’i memnun etmedi. Örgüt demokratikleşme paketinde istediklerini alamadı. Asıl amaç Öcalan’ın ev hapsine çıkmasıydı. Terör örgütü, aralarında İzmir, İstanbul ve Ankara’nın da bulunduğu metropol illerde her an canlı bomba eylemi düzenleyebilir. Ancak bölücü terör örgütü bu eylemi üstlenmeyecek. Her zamanki gibi münferit olay olduğunu PKK’yı bağlamadığını ama PKK’lı biri tarafından yapıldığını söyleyecek. (Kadın canlı bomba olma ihtimali yüksek.)
Eylemin nasıl olacağı da tarif ediliyor; intihar eylemcisi gelecek “Apo’ya özgürlük” diye bağırarak kendini patlatacak.
Taşlar bağlanmış, itler sokaklarda cirit atıyor.
Hortlayan Sevr gereği terhis edilen ve bölücü terörle mücadeleden geri çekilen TSK’daki son durumu biliyor musunuz?..
Terör bölgesinde PKK’ya karşı kahramanca mücadele eden ve üstün başarı sağlayan genç subayların önemli bir bölümü büyük illere çekildi. Bu kahramanlara verilen yeni görev ise birliklerde erlere polis-çevik kuvvet eğitimi vermek. Kahpe çetesini leş yığınına çeviren kahramanlar, şimdi ellerinde kalkanlarla temsili sivil düşmanlara karşı “hayt, huyt” diye bağırarak, iki ileri bir geri nümayişi bastırma eğitimi veriyor.
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=28395
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , | Hükümetin Aczi.. için yorumlar kapalı
Ara 15

Barut Kokan Yörük Ali Paşa -2-

                                     
images (2)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Barut Kokan Yörük Ali Paşa -2-
Ali Yüzbaşı’nın 1990’da dosyasındaki ülkücülükten sakıncalı ibaresinin kalkması üzerine Harp Akademisi sınavlarına girer ve kazanır. Ancak dönemin Harp Akademisi komutanı kendisini çağırır: “Çocuklarının adı Oğuzhan ve Aslıhan’mış. Bunlar 1980 öncesinde MHP’lilerin koydukları isimler. Bu kafayla gidersen akademinden atılırsın” diye Ali Yüzbaşıyı tehdit eder. Aslında Türkiye ve Türk Ordusu için felaket olan, böyle cümleyi kurabilen bir adamın Harp Akademisi komutanı olabilmesidir. Bilmez ki bu adam mensup olduğu ordunun kurucusunun adı Oğuzhan’dır.
Yüzbaşı Ali öylesine tesadüfen subay olmadığını, Mustafa Kemal Atatürk’ün subayı olduğunu şu cevabı ile göstermiştir. “Komutanım her Türk subayı ülkücü ve Türk milliyetçisi olmak zorundadır. Ben de olması gerektiği şekilde davranıyorum, eğer beni refüze edecek olursanız öyle bavulumu alıp gitmem, buradan bana zulmeden birkaç subayın ve generalin leşini serer giderim. Sadece ben değil, siz de bunun altında kalırsınız.” Böyle bir komutan ancak böyle bir cevabı hak etmektedir. Ali Yüzbaşı, Harp Akademisi’nden sonuncu olarak mezun ettirilir.
Ali Yüzbaşı 1992’de Jandarma Genel Komutanlığı Hareket Başkanlığı’nda göreve başlar. Bu süre içinde bir kurmay subay olarak genel karargah çalışmalarının özelliğini öğrenir. 1996’da Şırnak-Beytüşşebap’a jandarma komando alayına atanır. 1997’de Kuzey Irak’ta birliği ile iki buçuk ay savaşır. Bu arada 28 Şubat başladığında Zonguldak’tadır. İsimsiz bir mektupla Cuma namazına gittiği, oruç tuttuğu, ve oğlu Oğuzhan’ın gittiği dershanenin cemaate yakın olduğu iddiaları ile takibat geçirir. Ordudan atılmasını komutanı İsmet Yediyıldız Paşa engeller. 1998’de 8 ay süreyle Azerbaycan’da, Azerbaycan jandarma teşkilatının kurulmasında çalışır. Bir Türkçü-Turancı subay olarak Elçibey ile yapılan sohbetlerin büyük keyfini yaşar.
2000 yılında albay olan Ali Aydın, önce Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanı sonra Asayiş Daire Başkanı olur. 2001-2003 arasında Balıkesir İl Jandarma Alay Komutanı olur. 2003-2004’te ise Şırnak Alay Komutanlığı görevini yapar. 2004-2005’te Bingöl Alay Komutanlığı görevine getirilir.
Albay Ali Aydın, 2005’te Tuğgeneralliğe terfi eder. Ali Aydın’ın; herkesin ülkücü diye bildiği, ülkücü olduğunu da saklamayan, ülkücülüğünün arkasında duran, ülkücü hareketin liderleri ile açık bir şekilde insani ilişkilerini sürdüren, bu albayın generalliğe terfisi tanıyan herkeste büyük bir sevinç ve şaşkınlık yaratır. Hemen hiç kimse Ali Albayın general olmasını beklememektedir. Bundan dolayı kendisini telefon ederek kutlayan Türk Ocakları Başkanı Nuri Gürgür, “Yörük Ali, sen son yarım asırda ülkücülüğünü bağıra bağıra Paşa olan ilk subayımızsın. Sen sistemin çarklarını kıran gururumuzsun” derken aslında bütün Türk Milliyetçilerinin duygularını dile getirmektedir.
Artık herkes kendisinden YÖRÜK ALİ PAŞA diye bahsetmektedir. Yörük Ali Paşa, sırası ile Bilecik Tugay Komutanlığı, Kayseri Bölge Komutanlığı ve Kastamonu Jandarma Bölge Komutanlığı görevlerini yerine getirir. 2010 yılında büyük bir kadro tasfiyesi niteliği taşıyan Balyoz Davası kapsamında tutuklanır ve yargılanarak 18 yıl hapse mahkum olur. Aslında Yörük Ali Paşa, Balyoz kapsamında tutuklanan tek ülkücü ve Türk Milliyetçisi değildir. En çok tanınan ve bilinenidir. Davayı izlemeye Silivri’ye giden MHP Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, döndüğü zaman şöyle demiştir: “Balyoz’dan yargılananların % 70’i ülkücü Türk Milliyetçisi, % 30’u ulusalcı.” Kendisine sordum: “Özcan Hoca nereden anladın?” diye. “Çok basit” dedi ve devam etti: “Çocuklarının isimlerinden.” Yani sadece Ali Paşa’nın değil, bir çok subayın çocuklarının isimleri de Oğuzhan, Mete, Kürşat, Alparslan.
Ali Aydın Paşa’nın, savunmasında Nihal Atsız ve Necip Fazıl’dan dörtlükler de vardır. Mahkum olduktan sonra soranlara şöyle der: “Biz Allah (c.c.)’a inanır O’na sığınırız, İmtihanımız buymuş, inanıyorum ki Rabbim bizi daha büyük, daha kutlu bir mücadeleye bu merhaleler ile hazırlıyor, irademizi çelikleştiriyor.”
9 Ekim 2013’te Yargıtay, Balyoz Davası’nda daha sonra yazacağım davanın geneli ile ilgili haksız ve yanlış bir karar alırken, Yörük Ali Paşa’nın mahkumiyetini kaldırdı, beraat etti. Tuğgeneral Ali Aydın serbest kaldı. Geçmiş olsun Paşam. Sadece size değil, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne geçmiş olsun. Fakat bu iş burada bitmedi. Sizin ve arkadaşlarınızın elinden özgürlüğünüzü alan ve PKK’lılar ile aynı potaya koymaya çalışan zihniyet, şimdi kuvvetinizi, Jandarma Genel Komutanlığı’nı tasfiye ederek elinizden almaya hazırlanıyor.
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=28433 
images (1)
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , , , | Barut Kokan Yörük Ali Paşa -2- için yorumlar kapalı
Ara 14

Vali Çökerse Devlet Çöker

Vali Çökerse Devlet Çöker
Ya Başbakan Çökerse….
 0d567af4-3078-44e5-ae94-68bedeb7bd5c
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Devrin Başbakanı Turgut Özal’ın devlet geleneğini hiçe sayarak vali ve kaymakamlara davranış şekilleri ağır eleştirilere sebep olurdu. 1986 yılının Temmuz ayında Özal memleketi Malatya’da kayısı festivaline gitmişti. Otobüsün üzerinde konuşurken izleyiciler ufak boyundan dolayı göremediklerini işaret edince Özal yanında bulunanlara “çökün” emri vermişti. Gazeteciler, milletvekilleri, parti yöneticileri anında çöktü. Özal’ın yeğeni Yetim Hüsnü (Doğan) da Bakan. Bakan olunca çökülmez sanıyor. Ama Özal bu.. Ne bakan dinler, ne de yeğen. “Hüsnü çöm dedik ya” deyince yetim Hüsnü hedef küçültürcesine çöktü elbet. Ama Malatya Valisi ayakta. Özal’ın çök talimatına ısrarla uymuyor. Mikrofon elinde Özal “Vali Bey siz de çökün!” deyince yılların valisi “Sayın Başbakanım; ben devletin valisiyim. Vali çökmez, çömelmez. Vali çökerse devlet çökmüş olur. İzin verirseniz ben aşağı ineyim” der demez otobüsten iner. O sırada mikrofonlar açıktır. Özal ile Vali’nin diyalogunu duyan Malatyalılar hemşerileri Özal yerine bu defa Valilerini alkışlayarak, müthiş tezahürat yapar. Kırklareli, Kahramanmaraş, Mersin, Eskişehir ve Malatya Valiliği yapan Naim Cömertoğlu bu olaydan hemen sonra çıkan valilik kararnamesiyle merkeze alınır, daha sonra da emekli olur. 1 Mayıs 2013’te vefat etti.
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=28785
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | Vali Çökerse Devlet Çöker için yorumlar kapalı