Nis 27

“Kutlu Doğum” ile Aldatmak!

Kutlu-Doğum
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Eski Müftü İhsan Özkes Başbakanın konuşmalarından örnekler veriyor ve “Allah ile aldatmanın” devam etmekte olduğunu aşağıdaki sözleri ile ifade ediyor.
“13 Ağustos 2010’da Erzurum mitinginde, Referandum öncesi, ‘Zor olmadan kolay olmuyor. Unutmayın kutlu doğumlar zor olur ama kutlu olur.’ Referandumdaki evet-hayır’la kutlu doğum arasında bir bağlantı kuruyor.
5 Aralık 2010’da, 6. İmam Hatipler Kurultayında, ‘Çileler çektik tabi. Unutmayın her kutlu doğum çileli olur.’
28 Şubat 2011 İstanbul Boğazı tüp geçit temel atma töreninde anladığım kadarıyla çılgın projeyi soruyorlar diyor ki, ‘Kutlu doğumlar 9 ay 10 gündür. Merak etmeyin çocuk büyüyor.’
30 Aralık 2012’de Şanlıurfa’da konuşuyor. Akçakale hükümet konağında diyor ki, ’Şunu unutmayın her kutlu doğum sancılı olur. İnşallah bu kutlu doğum Suriye’deki kardeşlerimizin iradeleriyle tecelli edecektir’. Yani, Başbakan Suriye konusunu bir kutlu doğum’a benzetiyor burada da.
Geldik sürece. 28 Şubat 2013’de, ‘Bu kutlu yürüyüşü kimse durduramaz’. Bu süreci bir kutlu yürüyüşe benzetiyor Başbakan.
3 Mart 2013’de, ‘Bu milletin kutlu yürüyüşünü engelleyemeyecekler’ diyor.
8 Mart 2013 Siirt’te, ‘Bu kutlu yolda sizlerden destek bekliyorum’ diyor.
27 Şubat 2013’de Viyana’da, ‘Fakat sabırla inşallah, bugüne kadar sabrettiysek bu oldu, bundan sonrası da olacak. Şimdi altını çiziyorum unutmayın her kutlu doğum sancılı olur’, bunu 28 Şubat süreci ile ilgili söylüyor.”
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=26421
 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , | “Kutlu Doğum” ile Aldatmak! için yorumlar kapalı
Nis 26

HAYRET! YAŞIYORUZ…

21928_10151112647997544_1850998814_n
 
Gençlik, seksin ağında
Akıl, katran yağında
İsraf, uzay çağında
Hayret! Yaşıyoruz biz…
 
Bizde rüşvet kal’ası
Dalkavukluk belası
Terbiyesiz âlâsı
Hayret! Yaşıyoruz biz…
 
Bir erkek ses çıkmadı
İğrençliği yıkmadı
Deliğine tıkmadı
Hayret! Yaşıyoruz biz…
 
Nutuk çekme yelinde
Sorumsuzluk selinde
Cellatların elinde
Hayret! Yaşıyoruz biz…
 
Örümcekler yürümüş
Kafaları bürümüş
Her yanımız çürümüş
Hayret! Yaşıyoruz biz…
 
Kullandılar dinimiz
Törpülendi kinimiz
Kangren ilişkimiz
Hayret! Yaşıyoruz biz…
 
Dondu ülkenin kanı
Bakmaz oldu Bakan’ı
Terör asrın hakanı
Hayret! Yaşıyoruz biz…
 
Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , | HAYRET! YAŞIYORUZ… için yorumlar kapalı
Nis 25

Bizi Kimler Kandırmaya Çalışıyor?…

NlyTi
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
AKP tarafından terör örgütünün sınır dışına çıkacağı, “anaların ağlamayacağı, barışın geleceği” Akiller ve “uzaktan kumandalı malum medya” tarafından “aman süreç, canım süreç” şarkıları söyleniyor.
Hâlbuki 2,5 yıl önce Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir “Özerk Doğu Karadeniz olacak, Özerk Orta Karadeniz olacak, aynı zamanda Özerk Kürdistan olacak… Her bölgede bölgesel parlamento olacak. Bu bölgesel parlamentolardan bir tanesi de Kürdistan Bölgesel Parlamentosu olacaktır.” (Milliyet, 01.08.2010). Diyordu.
Selahattin Demirtaş ise “Bu tepenin arkası Kürdistan’dır. Bu tarafı Kürdistan’dır. Ölenler Kürt’tür. Savaş uçakları Türk savaş uçaklarıdır. Başbakan bunu Bodrum ve Fethiye’de yapamazdı. Kürdistan yok diye mi bize bu zulüm yapılıyor? O zaman Kürt halkının yapması gereken bir şey var. Adı ister özerk, ister federasyon, ister bağımsızlık olsun, Kürt halkı bu eksikliği tamamlamalıdır… Burada kaçakçılık yoktur. Kaçak olan tek şey vardır, o da sınırlardır.” (Hürriyet, 29.12.2012). Diyebiliyordu.
Cani terör örgütü elebaşlarından hain Duran Kalkan da;
“Herkes mevzisinde ve eli tetikte süreci izliyor. Öcalan’a özgürlük verilmediği sürece sınır dışına çekilme mümkün değil” diye tehdit ediyor.
Bir yandan da AKP’nin Akil İnsanları da Malatya’dan sonra Konya’da da sivil toplum temsilcileriyle bir araya geliyor. Akil insanların İç Anadolu ekibine de sert tepki geliyor. Salonda gergin anlar yaşanıyor.
Türkiye Harp Malulü Gazileri, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Konya Şubesi Başkanı Mustafa Işık şöyle diyor:
 
Bedeli ne olacak?
“Misakı Milli sınırları mı, değişecek? Devletin üniter yapısı mı bozulacak. Genel ’af’mı çıkacak. Ev hapsimi verilecek. Biz bu süreçte otomatikman bilgilendirilmediğimiz için karşıyız. Eli kanlı terör örgütü başı muhatap alınıyorsa, onların siyasi hedefleri ve düşünceleri uygulanmaya çalışılıyorsa, burada şehit aileleri ve gazilerin destek vermesi mümkün değil. Terör bitsin diye herkes istiyor. Bunun bedeli ne olacak? Bir bedel ödenecek. Milyar dolar geliri olan bir örgüt diyoruz. Uyuşturucu, silah, mazot, sigara kaçakçılığı var. Neyin bedeli karşılığında bırakıp gidecek. Ne vereceğiz.” Ziyaret sırasında söz alan heyet sekreteri Cemal Uşşak, ise “40 bine yakın şehidimiz var. 30 bin civarında Kürt vatandaşlarımızın çocuklarını, ailelerini de isteyerek dağa gönderdiklerini söylemek mümkün değil. Benzer acıları onların da hissettiğini nazara alarak neden silahın sonu’şeklinde açıklama yaparken gazi Süleyman Ege, tepki gösterdi. Ege, ” Bizi teröristlerle aynı teraziye koymayın. Adam eline silah almış vatandaşa karşı kurşun sıkıyor. Beşikteki bebeğe kurşun sıkıyorsa, bizi aynı kefeye koymayın’ “dedi. (Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=83144)
 
Bütün bu açıklamalardan sonra sormadan edemiyorum:
Bizi kimler kandırmaya çalışıyor?…
 
 
 
 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , | Bizi Kimler Kandırmaya Çalışıyor?… için yorumlar kapalı
Nis 24

AKLA EN UYGUN KUSURSUZ DİN; İSLAM

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yüce Peygamber’imiz, “Lâ İlâhe İllallah” demesine rağmen “kafirdir” diye birisini öldüren Usame’ye, “Kelime-i Tevhid’i söylediği halde onu niçin öldürdün?” diye sormuş, “O bu sözü, kendisini ölümden kurtarmak için söyledi” cevabını alınca, “Onun kalbini yarıp da imanı var mı diye baktın mı?” buyurmuşlardır.
“Başını örtmeyen kadın dinden çıkar” diyenler, başını örtmeyen kadınların kalplerini yarıp imanı var mı diye bakmışlar mıdır?
Sözde Müslüman olmak kolaydır, ama özde Müslüman olmak zordur.
 
“DİN, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Biz sadece din işlerini devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz. Kaste ve fiile dayanan taasupkar hareketlerden sakınıyoruz. Gericiliğe asla fırsat vermeyeceğiz.”
Bu sözle, bu ülkeyi kurtaran ve Cumhuriyet’i kuran Büyük Atatürk’e aittir.
Kendini Atatürk’ten büyük görüp, vicdanımız olmaya veya vicdanlarımıza hükmetmeye çalışmak kimsenin haddi değildir.
Büyük Gazi’nin dediği gibi:
“Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa, ulusun yararına, İslâmlığın yararına uygunsa, hiç kimseye sormayın, o şey dindir. Eğer bizim dinimiz akla, mantığa uygun bir din olmasaydı, kusursuz olmazdı, dinlerin sonuncusu olmazdı. “
 
Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , | AKLA EN UYGUN KUSURSUZ DİN; İSLAM için yorumlar kapalı
Nis 23

Milli Egemenlik Bayramı

images
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının var olma-yok olma savaşları içinde egemenliğini ilân ettiği tarihtir. 
Atatürk, 23 Nisan 1924′te ’23 Nisan’ gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiş, bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da bu bayramı çocuklara armağan etmiştir.  23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 1979′da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir.
Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri işgâl eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl yurdumuzda ve yurtdışındaki temsilciliklerimizde, bütün kurumlarımızda, okullarımızda ve her evde çeşitli etkinliklerle kutlanarak millî birlik ve beraberliğimizin kenetlenmiş ifadesini temsil etmektedir.
Büyük önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanlar’ı çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti’nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir.
Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, yarınlarımızın güvencesi çocuklarımıza hediye ettiği 23 Nisan Çocuk Bayramı, bu alanda hem dünyada bir ilki oluşturmakta, hem de geleceğin cumhuriyet nesillerine, atamızın verdiği önemi ifade etmektedir.
Cumhuriyetin geleceğini gençlere ve yarının sahipleri çocuklara emanet edecek kadar çocuklarımıza ve gençlerimize güvenini ifade eden Atatürk, onlara bir de bayram armağan etmiştir. Bugünde bizlere düşen; hem atamızın emanetlerinin yılmaz bekçileri olduğumuzu göstermek, hem de atamızın aziz hatırasını en yoğun ve güzel biçimde yad etmek görevini yerine getirmektir.
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , | Milli Egemenlik Bayramı için yorumlar kapalı
Nis 22

Devleti Ayağa Düşürmek

p_0277_o
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ümit Özdağ bir doktor arkadaşının kendisine yazdığı e postayı paylaşıyor. Yalnız isimleri değiştiriyor. Olayın geçtiği şehrin adını vermiyor onun yerine “X” şehri diyor.
 
E posta şöyle: “2007 seçimlerine giderken “Çiçek” Hastanesi’nde beraber ihtisas yaptığım arkadaşlarımla zaman zaman o günler için gündemde olan seçimleri tartışırdık. Dr. “Mehmet” arkadaşım ile benim tartışmalarım ise pek bir meşhurdu. Malum “Mehmet” arkadaşım hızlı AKP’li ve Tayyipçi idi. Ben de yanlış düşündüğünü anlatmaya çalışan ona aykırı bir ses idim. Dr. Mehmet yere göğe sığdıramadığı AKP’yi ve Tayyip’i öyle savunurdu ki, bir an için bile başka bir fikri zikri bırakın kabul etmeyi, duymak bile istemezdi. Seçimler geldi sonlandı malum olarak AKP ezici çoğunlukla kazandı ve daha sonrasında da ihtisaslarımız bitti ve kendisi kurada Güneydoğuda “X” şehrini çekti gitti. Ben de eş durumundan Ankara’da kalıp “Papatya” Devlet Hastanesi’ne acil sorumlusu olarak atandım.
Aradan 2 yıl geçti ve Papatya Devlet Hastanesi’nde beraber çalıştığım mesai arkadaşlarımdan birisi olan Dr. “Hüseyin”, “X” şehrine Sağlık Müdürü olarak atandı. Giderken de bana “X şehrinde tanıdığın doğru düzgün doktor var mı” diye sorunca ve ben de “Öyle biri var ki; hem akıllı hem çalışkan hem de senden bile hızlı AKP’li bir doktor arkadaşım var” dedim. Dr. Hüseyin de hemen bu olayı sahiplendi ve “Beni mutlaka bulsun” dedi. Ben de Dr. Mehmet’i aradım ve durumu anlattım. “Hüseyin size müdür olarak geliyor. Ben seni ona yeterince refere ettim, sen de git kendisiyle görüş” dedim.
Dr. Mehmet ise bana ne dedi biliyor musunuz; “Kardeş buralar var ya buralar, başka yerler. Burada devlet mevlet yok. Sağlık Müdürlüğü dahil hiç bir kurumu devlet yönetmiyor. İhaleden personel atamasına sağlıktan sosyal yardıma kadar her türlü hizmeti PKK veriyor. PKK’nın onaylamadığı hiçbir şey gerçekleşmiyor. Ben buradan dönüyorum, mecburi hizmetim bitti ama içimdeki AKP de bitti. Artık beni MHP falan da kesmez. Bu işe dur demek gerek.”
  
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=26322
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | Devleti Ayağa Düşürmek için yorumlar kapalı
Nis 21

“Akil(!)” Sözler

images (2)
 
 
 
 
BUNLAR AKİL Mİ? (=”YEYİCİ Mİ?”)
 
 
 
 
 
 
 
Akil (!) lerden; 
Yılmaz Erdoğan: PKK’ya yakınlığı konusunda defalarca eleştiri odağı olan Erdoğan, 2008 yılında bir demecinde ölen PKK’lılar için “şehit” ifadesini kullandı.
Kadir İnanır: “Kürt başka PKK başka şeklinde bir ayrım söz konusu değildir, PKK’lılar neden kardeşimiz olmasın. PKK bir Kürt partisidir.”
Prof. Murat Belge: “Kürt sorunu yoktur, PKK sorunu vardır” tezinin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Murat Belge canlı yayında “Devletten ordudan yana değil de dağdaki Kürtle birlikte yaşamak isterim” dedi.
Prof. Doğu Ergil: “PKK’lı da, asker de bu ülkenin evladı. Bir şehit tutturdular gidiyorlar. Ne şehidi Allah aşkına.”
Hak İş Başkanı Mahmut Arslan: Mahmut Arslan’ın PKK’yı finanse ettiğine ilişkin bir belge ortaya çıkmış ve günlerce konuşulmuştu. Arslan çıkan haberin üzerine “Aksine PKK mağduruyum, evim arabam bombalandı” diyerek açıklama yapmıştı.
Yeni Şafak Yazarı Hilal Kaplan: Diyarbakır’da Türk Bayrağı açılmaması tartışmalarına değinen Hilal Kaplan, bir okurunun sözlerini aktarırken “Artık bu Türk Bayrağı’nın isminin değişmesi de gündeme gelmeli. Türkiye Bayrağı denebilir” dedi.
Prof. Dr. Mithat Sancar, Yeni Şafak Yazarı Ali Bayramoğlu: Taraf Yazarı Oral Çalışlar: Bu üç ismin ortak özellikleri, PKK paravanı DPI adlı örgütün toplantılarına katıldıkları iddiası.
Baskın Oran: “Milli devlet ne anlama gelir hiç belli değil. Ulusal devlet mi, ulus devlet mi? Ulusal devlet diyorlarsa mesele yok. Buna karşılık ulus devlet bizim başımızda Allah’ın belasıdır. Türk üst kimliği bölücüdür. Üst kimlik Türkiyeli olmalıdır. Kürtler bu sefer de hayal kırıklığına uğrarlarsa biz bu memleketi kontrol edemeyiz. Umudunu kaybetmiş bir PKK olursa metro ve AVM’ler her gün patlar.”
Lale Mansur: “Bugüne kadar ayrıcalıklı olan hep Türkler’di. Bu ayrıcalığı paylaşmak veya Kürtlerle aynı statüye gelmek istemiyorlar. Türkler Kürtlerle eşit meşit olmak istemiyor.”
Abdurrahman Dilipak: Siz “Ne mutlu Türküm diyene” dedirtirseniz; o da bunu öbür şekli ile söyler. “Türkiye Türklerindir” derseniz, bunu birileri zihninde şöyle tercüme eder: “Kürdistan Kürtlerindir” ya da “Arabistan Araplarındır” der çıkar işin içinden birileri.
Zübeyde Teker: Devlet teröriste tazminat ödesin.
 http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=83317
 
Tarihten;
*“O komutanlar Silivri’ye atılmasaydı, ‘İmralı süreci’ başlayamazdı!” Mümtazer Türköne
* “Artık kulak duymaz burun koklamaz beyin hissetmez göz görmez olmuş. Hiç kimse Türk değil… Türk oğlu Türkler bile annesine veya büyükannesinin akrabalarından birine danayarak Arnavutluk, Çerkezlik, Gürcülük Araplık iddiasında. Kısaca bir milli çöküş, bir ırkın tükenişi yaşanıyor ki anlatmak mümkün değil. Ancak ” milli can çekişme “ deyimi ile bu tarihi durum anlatılabilir…” Celal Nuri 
* “Ya Mustafa Kemal’in üzerine bir ordu göndermemize izin verin, ya da siz bir askeri kuvvet göndererek stratejik noktaları işgal edin” Damat Ferit 
*“Kuvayı Milliye yalandır maskedir. Buna katiyyen inanmayın. Bu heriflere inanmak cinnettir. Bunların hepsi yağmacı güruhudur.” Cuma’ları Memiş Paşa Camisi’ndeHafız Mahmut (Hürriyet ve İtilaf’ın Adana Şube Başkanı) 
*“Toprak nemize lazım; memleketi ister Rusya ister başka millet alsın yeter ki dinimize dokunulmasın” Derviş Vahdeti 
* “Türklükten şeref ve izzetimle istifa ediyorum” Mustafa Sabri Efendi’nin 
* “Osmanlı hükümeti kendini kayıtsız şartsız düşmana teslim etmeye muvafakat etmiştir” Mustafa Kemal Atatürk 
* Yunan işgalcilere “Bu ordu bizim ordumuzdur” Adliye Nazırı Ali Rüştü Efendi 
* “Düşmanlarımıza düşmanlarımızdan daha çok hizmet edenler, amaçlarını kolaylaştıranlar var” Mustafa Kemal 
* “Türk ile oynanmaz. Türk ile oynayanın akıbeti berbat olur” Arap tarihçi 
* “Gerçekte ecnebi okullarına Türk giremez demek doğru değildir. Türk girer, fakat Türk çıkamaz!” Robert Kolej’de okuyan Müfide Ferit Tek
 
Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , | “Akil(!)” Sözler için yorumlar kapalı
Nis 20

BU KİMİN İŞİ?!…

HaberRes_27461Yok, mudur durduracak intihara gidişi?
İmralı’da caniyi beslemek kimin işi?
Sorulsun bilenlere söylesin bilirkişi
Terörizmin başını övmek değil midir bu?
 
Bak, çağdaş(!) Avrupa’da görünüyor izleri
Amerika denilen devletteymiş gizleri
“Kürt sorunu” diyerek kandırmayın bizleri
Bildiğimce, “ipe un sermek” değil midir bu?
 
Terör denilen cinnet paçavralar açıyor!
Caniye af isteyen diller salya saçıyor
Hani, nerde görevli? “Görevinden kaçıyor!”
Bölücü eşkıyayı sevmek değil midir bu?
 
Vatana ve bayrağa sebil ettik kanları
Toprağa veriyoruz gencecik fidanları
“Vatan sağ olsun” diyen bunca yiğit canları
En acılı anında dövmek değil midir bu?
 
Hem yediden yetmişe insanı fişliyorlar
Hem de, vatana olan ilgiyi dışlıyorlar
Vatan, bayrak diyeni bir güzel haşlıyorlar
Vatanını seveni yermek değil midir bu?
 
Saygı yok mu sizde hiç şehide ve gaziye?
Bu haller yakışmıyor bilin şanlı maziye
En gerekli anlarda gidiyorlar geziye
İnsanları yay gibi germek değil midir bu?
 
Kimler, bu hainlere destek sağlıyor şimdi?
Kızılırmak, Sakarya kanlı çağlıyor şimdi
İncindi Anıtkabir ve kan ağlıyor şimdi
Hıyanetin katına ermek değil midir bu?
 
Hırs için çekilir mi asırlar boyu zillet?
Hürriyeti kullanır terör denen bu illet
Sizce, gereksiz midir; vatan, bayrak ve millet?
Aklı, fikri, vatanı, vermek değil midir bu?
 
Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , | BU KİMİN İŞİ?!… için yorumlar kapalı
Nis 19

Kanunsuz bir emri sözlü ya da yazılı, vermek de uygulamak da suçtur!…

gencturk-ankara-suc-duyurusu-21
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Anayasa hükmü çok açık: “Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.”
Anayasa ‘Kanunsuz emir olamaz’ der. O halde yazılı emri hangi otorite verebilecek?…
 
“PKK’lı teröristlerin sınır ötesine çekilmesi sırasında, operasyon yapılmaması ve teröristlerin görmezden gelinmesi Türk Ceza Kanunu’nun 238’inci maddesinde belirtilen ‘suçluyu kayırma’ suçunun işlenmesi demektir. TCK 238’e göre, ‘suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkân sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.’
Başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP Hükümeti’nin hiçbir Bakanlığı TCK 238’e aykırı bir direktif veya emir veremez. Anayasa’nın 137’nci maddesine göre kanunsuz emir yerine getirilmez. AKP Hükümeti, teröristlerin sınır ötesine çekilmesi ile ilgili olarak TCK 238’e aykırı direktif ya da emri yazılı olarak verse dahi bu direktif ya da emir uygulanamaz. Konusu suç teşkil edilen emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz. Yani Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, TCK 238’e aykırı olarak verilecek direktif ve emirleri yerine getiremez. Yerine getirmesi halinde, sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun, kanunsuz emri yerine getiren, Genelkurmay Başkanı, ilgili Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanı, Vali, Kaymakam, Hudut Birlik Komutanları, asker, jandarma ve polis sorumluluktan kurtulamaz ve TCK 238 kapsamında hesap vermek zorunda kalırlar.”
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=26247
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , | Kanunsuz bir emri sözlü ya da yazılı, vermek de uygulamak da suçtur!… için yorumlar kapalı
Nis 18

“Babayı Alırsınız…”

harita-orta-web
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Adamın biri mahalledeki evinde ölmüş!.. Son zamanlarında mahalledeki evinde tek başına yaşayan bir âdem kişiymiş … Sesi sedası gelmeyince mahalleli kapısına yığılmış, içeri girince de mevta ile karşılaşmışlar.. Adam koltukta vefat etmiş.. Yalnız, duruşu şöyleymiş.. Sağ eli kalbinin üzerinde.. Sol eli apış arasında.. Ölünün vaziyeti bu!.. Mahalleli merak etmiş, “Ulan bunda bir garabet var!.. Rahmetli bu duruşu ile bir şeye işaret ediyor ama ne?!!” diye meseleyi çözmeye kafa yorar hale gelmiş!.. Çevrede yol yordam görmüş bir zat varmış. Onu bulmuşlar, ölü evine götürmüşler “Arkadaş, bu vaziyetin hikmeti ne?!” diye sormuşlar..
Derin abi büyük tefekkür halinde meseleye açıklık getirmiş, sormuş!..
-Rahmetli nasıl adamdı?..
-Pek sesi çıkmazdı, son zamanlarında sakin sessizdi..
-Peki borcu var mıydı?..
-Sorma, hepimiz gibi borçtan musdaripti.
-Hah işte, bu durum o!..
-Nasıl yani?..
-İşte anlatıyor!.. Sağ eli kalbinde “borcum borç!..” diyor sol eli ile “babayı alırsınız” diyor…
 
 
(* Terör örgütü ile birileri anlamış olmalı…)
 
*Merhum Behiç KILIÇ Yeniçağ
 
Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , | “Babayı Alırsınız…” için yorumlar kapalı