Eki 07

“Federalizm”e giden yolun taşları parça parça döşeniyor.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yeniçağ Gazetesi gelişmeleri sürekli olarak gündeme taşıyarak ülkede çılgın bir dönüşümün yaşandığına dikkat çekiyor. İşte AKP’nin yeni anayasa ile 2. cumhuriyetin önünü açacak ve Türkiye’ yi o federalizme götürecek düzenlemeler:
 
*12 Haziran 2006: AKP’nin ABD’ye verdiği eyaletleşme taahhüdünün ilk harcı Diyarbakır’da atıldı ve finansmanını AB’nin sağladığı Bölge İstinaf Mahkemesi’nin yapımına başlandı.
*23 Kasım 2006: Avrupa Birliği’nin dayattığı federalizm, Kalkınma Ajanslarıyla devreye girdi. Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP tarafından “Kalkınma Ajansları” adı altında uygulamaya konuldu, Türkiye, bölgelere bölündü.
*31 Mart 2007: Hükümet kurulurken ABD’ye vermiş olduğu memorandumdaki eyaletleşme sözünün önemli bir aşamasının gerçekleştirildiği, Memorandumda Erdoğan’a küreselleşmenin şehir devletleri demek olduğu, kendisinin de bu yönde hareket etmesi halinde destekleneceği belirtiliyordu.
*7 Eylül 2007: AKP, Amerika’nın dayatması, Avrupa’nın parasıyla bölge istinaf mahkemeleri için “9 eyalet” merkezini seçti. İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Konya, Samsun, Adana, Erzurum ve Diyarbakır’da kurulması planlanan istinaf mahkemeleri ABD’yi örnek alan merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın hayalini kurduğu, ancak gerçekleştirmeye fırsat bulamadağı “9 eyalet” merkeziyle birebir örtüşüyordu.
*10 Aralık 2010: Adalet Bakanı Sadullah Ergin, müsteşar, genel müdürler ve daire başkanları ile birlikte ABD’ye gitti. ABD’li bir bakanlık yetkilisi, Türk yetkililerin Amerikan eyalet ve federal sistemini incelediklerini ima etti.
*Ocak 2011: İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı bünyesinde, Amerikan yönetim sistemini yerinde görmek ve uygulamaları incelemek amacıyla Türkiye’den 35 kaymakam ve vali yardımcısı Amerika’ya gitti.
*11 Temmuz 2012: Eyalet merkezi olarak da adlandırılan 15 bölge kuruldu, bu bölgelerin 11’inde 13 Bölgesel Ağır ceza Mahkemesi kurarak yargı ayağını da tamamladı.
 
*Yeniçağ Gazetesi

 

Posted in Yazılarım | “Federalizm”e giden yolun taşları parça parça döşeniyor. için yorumlar kapalı
Eki 06

ABD’nin Ettikleri…

 
 
 
 
Yeni Dünya Haritası
 
 
 
 
 
      Bu da Avrupa’nı  Haritası!…
 
Bütün bunlara sesini çıkarmayan bir hükümet başımızda ülkeyi yönettiğini iddia ediyor. Sizce bu iddia ne kadar geçerli?… Lütfen okuyun,cevap verin!
 
Tayyip Erdoğan’ın eşbaşkanı olduğu Büyük Ortadoğu Projesi gerçekleşsin diye ABD, C-4 ve A-4 patlayıcıları PKK’ya vermedi mi ve vermeye de devam edip etmediğini bilen var mı? Ülke içi istihbaratı ABD’den bekleyen bir ülke ne kadar güvenli olabilir?
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Pearson “Erzurum’dan Bağdat’a kadar uzanan bölge tek bir ekonomik bölge olacaktır” dediğinde karşılığında itiraz eden oldu mu? Barzani, “Bu bölge aynı zamanda tek bir siyasi bölge olacaktır. TSK, bu bölgede işgalcidir” diyerek İnternet sitesinde Büyük Kürdistan haritası yayınlamamış, buna bile ses çıkaran olmamıştı. Amerikalı subaylar, İtalya’daki NATO toplantısında, bölünmüş Türkiye haritasını Türk subaylarının gözüne sokarken ABD’ye karşı duran askerler ‘uydurma suçlarla’ tutuklanmadılar mı? ABD’nin yaptıklarına AKP ses çıkarmıyor? Askerimizin başına çuval geçirildiğinde ‘ABD’ye nota verecek misiniz’ sorusuna ‘müzik notası mı’ cevabını vermediler mi? Çuvalcı komutan başkentte kırmızı halılarla karşılanmadı mı? Terör örgütünün hamisi Barzani el üstünde tutulmuyor mu? Hatta AKP kongresine davet edilmedi mi?…
Dahası var ama benim olanları yazmaya yüreğim dayanmıyor. Türk Milleti sen nasıl dayanıyorsun bir türlü anlayamıyorum.

 

Posted in Gündem | ABD’nin Ettikleri… için yorumlar kapalı
Eki 05

Mustafa Kemal ve Alim Efendi (Çınar)

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ankara’yı top sesleri sararken birçok müessese Kayseri’ye taşınmış. Ankara’da kalan milletvekillerinden biri de Kayseri milletvekili Müderris Alim Efendi (Çınar) imiş. Alim Efendi, bir gün meclise giderken Mustafa Kemal Paşa ile karşılaşmış. Paşa:
-Babacığım, siz gitmediniz mi?
Alim Efendi:
-Nereye Paşam?
-Kayseri’ye.
-Neden gideyim paşam?
Mustafa Kemal Paşa:
-Düşman geliyor babacığım.
Alim Efendi:
-Paşam, Ankara’ya gelen düşman Kayseri’ye gelmez mi?
Mustafa Kemal Paşa:
-O halde ne yapacaksın?
Alim Efendi, yaşlı başlı ihtiyar adeta kükrer:
-Silahlarımızı çekerek aslan evlatlarımızın arasına katılacak ve son nefesimize kadar düşmana kurşun atıp süngüleyeceğiz onları.

 

Posted in Hikayeler | Mustafa Kemal ve Alim Efendi (Çınar) için yorumlar kapalı
Eki 04

Kayserili Profesör

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kayserili bir Profesör, Londra da konusu tabiatın korunması olan
araştırmacılar zirvesine katılır. Bir İngiliz meslektaşı gelip yanına oturur. İkide bir bizim Kayseriliyi süzer. Kayserili can kulağıyla kürsüdeki konuşmacıları dinler. Bir zaman sonra yanındaki İngiliz meslektaşı Kayseriliyi dürterek, önündeki su bardağını işaret eder ve…
-Guluk guluk good? Der.
Kayserili Profesör bozulur, ama terbiyesine riayet ederek “evet” anlamında başını sallar. Çok geçmeden İngiliz profesör tekrar dürtüp Kayserilinin önündeki pastayı işaret eder.
-Ham ham good?
Bizimki yine başını sallayarak evet der. Konuşma sırası bizim Kayseriliye gelir. Çıkıp kürsüye İngilizce bir konuşma yaparak, Avrupalıların tabiat tahribatındaki rolünü anlatır. Konuşması biter ve alkışlar arasında gelip yerine oturur. İngiliz profesörü şaşkın şaşkın Kayseriliyi süzerken bizimki onu dürter ve sorar
-Bla bla good?

 

Posted in Fıkralar | Kayserili Profesör için yorumlar kapalı
Eki 04

Altın Sözler

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
* Bir ülkede akıl ve sanattan çok, servete değer verilirse, bilinmelidir ki; orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır. (H.Friedrich)
* İnsanı yoran yaşadığı hayat değil, taşıdığı maskelerdir. (W.Shakespeare)
* Dünyada en adil dağıtılmış şey akıldır, çünkü kimse kendi payına düşenden şikayetçi değil.
* Görünüşe aldanma! Çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir. (Mevlana)
* Güven tek kullanımlıktır gitti mi gelmez!..
* Üç çeşit insan vardır;
olmazsa olmazlar, olmasa da olurlar, olmaması gerekenler.
* Neden hep insanlık bende kalıyor.. Gidecek başka yeri yok mu?
* İnsanlarla münasebetin, ateşle münasebetin gibi olsun. Çok uzaklaşma; donarsın. Çok yaklaşma; yanarsın.
* Sırtından vurana kızma; ona güvenip arkanı dönen sensin. Arkandan konuşana da kızma; onu insan yerine koyan yine sensin.
* Çok uğraştım insanların söküklerini dikmek için, ama beceremedim. Anladım ki; sökük kişilikteyse, dikiş tutmuyor.
* Hadi simit satanı anlıyorum, kestane satanı da; peki dost satmak da ne oluyor!.. O da mı ekmek parası?..

 

Posted in Atasözleri Vecizeler | Altın Sözler için yorumlar kapalı
Eki 03

AKP’nin konuğu!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İşte AKP’lilerin gurur duyduğu onur konuğu. AKP’ye samimiyetle ve dürüstçe oy veren seçmenlerin dikkatine sunulur. Başka söze gerek var mı?

TÜRK MİLLETİ UYUMA!

Posted in Gündem | AKP’nin konuğu! için yorumlar kapalı
Eki 03

Türk’ün Yüreğine Saplandı Hançer!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Mehmetçiğim şehit serhat boyunda
Türk’ün yüreğine saplanır hançer
Karabağ, Kerkük’te ve Türkiye’de
Türk’ün yüreğine saplanır hançer!
 
Haçlı zihniyetli iğrenç hesaplar
Yurdumu kirletir bütün mikroplar
Yok, edilmedikçe tüm ıstıraplar
Türk’ün yüreğine saplanır hançer!
 
Özbek, Türkmen, Kazak, Tatar; Soyu bir
Kur-an kitabımız ilim dolu, bir
Emperyalistlerin ortak kolu, bir
Türk’ün yüreğine saplanır hançer!
 
Korudu, gözetti Türk neferleri
Türk’ün ekmeğini yedi serseri
Türklük suç olduğu yıllardan beri
Türk’ün yüreğine saplanır hançer!
 
Uyuyan uyansın bu sinsi düşten
Her fert sorumludur kötü gidişten
Bir grup it soyu, bir grup piçten
Türk’ün yüreğine saplanır hançer!
 
Gaflet değil, hayır hıyanettir bu!
Türklüğe, ecdada ihanettir bu!
Türk yurdunu bölmek, cinayettir bu!
Türk’ün yüreğine saplanır hançer!
 
Tarih okumaya gelmez mi bunlar…
Zihinde perdeyi silmez mi bunlar…
Türk’ün hiddetini bilmez mi bunlar…
Türk’ün yüreğine saplanır hançer!

 

Posted in Şiirlerim | Türk’ün Yüreğine Saplandı Hançer! için yorumlar kapalı
Eki 02

Bomba gibi belge!

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yeniçağ Gazetesi yazarı Arslan Bulut “Balyoz gibi belge” adlı yazısında aşağıdaki açıklamaları yaparak ABD’nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Washington’a gönderdiği gizli kriptoyu yayınlıyor. Bu kripto ve bu iddia doğru mu? Eğer doğru ise çok ama çok tehlikeli!…
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ nun Türk halkının gündemine taşıdığı ABD’ nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson’ın 22 Mart 2003 tarihinde Washington’a gönderdiği gizli kripto:
 
*“Türk generaller AKP’den seçilen Tayyip Erdoğan’ın davranışlarından büyük rahatsızlık duyuyor.
*Erdoğan güçlü bir müttefikimizdir.
*Generallerin bu tutumu Amerikan çıkarlarının korunması açısından engelleyicidir.
*Orgeneral Hilmi Özkök’ün sadakatli duruşuna sahip çıkmalıyız.
*Muhalif orgeneraller, Hilmi Özkök’ün çizgisine itiraz etmekte.
*Erdoğan kendisine desteğin devamı halinde ABD’nin bir müttefiki olarak Orta Doğu ve Irak dahil olmak üzere Türk hava sahasını, kara ve demiryolları ile Mersin ve İskenderun limanlarını kullanımımıza açacağını taahhüt etmektedir.
*Ancak Türk Ordusu’ndaki üst rütbeli subaylar tarafından sürekli engellenmek istenmekteyiz.
*Amerikan çıkarlarına karşı çıkan orgeneraller Aytaç Yalman, Şener Eruygur, Çetin Doğan, Hurşit Tolon, Fevzi Türkeri, Tuncer Kılıç ve Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün emir ve talimatlarına uymadıkları gibi, her an muhtıra verebilirler.
*Bu bakımdan değerlendirildiğinde, güçlü bir medya grubunun oluşturulmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konu Recep Tayyip Erdoğan ile paylaşılmış olup, gereğinin değerlendirileceği hakkında olumlu değerlendirmelerin yapıldığı ve yapılacağı teyidi alınmıştır.”

 

Posted in Gündem | Bomba gibi belge! için yorumlar kapalı
Eki 02

Satılan Vatan!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Vatan Gazetesi’ nde  Mustafa Mutlu aşağıdaki  kurum ve  kuruluşların AKP tarafından satıldığını yazmış. Ancak bir konuyu unutmuş. Bunları olsa olsa “devlet satar.” Bu satışlarda hükümetin herhangi bir  yaptırımı yoktur(!)  Oslo’da öyle olmadı mı? İşin içinde “şerefsizlik” le itham edilmek var.
 
– Türk Telekom, Araplara…
– Telsim, İngilizlere…
– Kuşadası Limanı, İsraillilere…
– İzmir Limanı, Hong Konglulara… – Başak Sigorta, Fransızlara…
– Finansbank, Yunanlılara..
– Oyakbank, Hollandalılara…
– Denizbank, Belçikalılara…
– Türkiye Finans, Kuveytlilere…
– TEB, Fransızlara… – MNG Bank, Lübnanlılara…
– Alternatif Bank, Yunanlılara…
– Dışbank, Belçikalılara…
– Şekerbank, Kazaklara…
– Yapı Kredi’nin yarısı, İtalyanlara…
– Garanti’nin yarısı, Amerikalılara… – Adabank, Kuveytlilere..
– İETT Garajı, Dubaililere…
– Avea, Lübnanlılara…
– Petkim, Ermenilere…
(“Kazaklara sattık” dediler, altından
Ermeniler çıktı…) – Rakı, Amerikalılara…
– Turkcell’in yarısı, Finlilere ve Ruslara…
– Beymen‘in yarısı, Amerikalılara…
– Enerjisa’nın yarısı, Avusturyalılara…
– Eczacıbaşı İlaç, Çeklere…
– İzocam, Fransızlara… – TGRT(Fox), Amerikalılara…
– Demirdöküm, Almanlara…
– Döktaş, Fransızlara…
– Süper FM, Kanadalılara…
***
Bir de sözüm ona “özelleştirilen” ama aslında arazi rantına kurban edilen kamu
kuruluşları var ki; bunların tamamına yakını
AKP‘nin beğenmediği 1923-1950 yılları
arasında kurulmuştu… Şimdi de onlar:
 
2003
TAKSAN, TZDK Sakarya Traktör, PETKİM Standart Kimya, TEKEL Çankırı Kaya Tuzlası,
SEKA Aksu, SEKA Balıkesir, SEKA Taşucu
Tersane Alanı, SEKA Çaycuma, SEKA
Karacasu, TCDD İzmir Limanı, Sümerbank
Nazilli Basma, Seka Kastamonu, Kuşadası,
Trabzon ve Dikili limanları, Gerede Çelik Konstrüksiyon…
 
2004
Et ve Balık Kurumu Manisa Kombinası, Eti Bakır, TEKEL Sekili Tuzlası, Bursa Gaz, Eti nElektrometalurji,
Sümer Holding Bakırköy İşletmesi, Kütahya Şeker, THY’deki kamu hisselerinin yüzde 23’ü, Eti Gümüş, SEKA
Ardanuç, Sümerbank Diyarbakır, Çayeli Bakır, TÜGSAŞ’a ait Gemlik Gübre Sanayi,
Tekel Alkollü İçkiler, Esgaz, Etikrom, TÜMOSAN Türk Motor Sanayii, İGSAŞ… 
 
2005
Sümerbank Manisa Pamuklu Mensucat, Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura,
SEKA İzmit, ETİ Seydişehir Alüminyum, TÜGSAŞ Tekirdağ Depoları, TÜRK TELEKOM,
Adapazarı Şeker Fabrikası…
 
2006
TÜPRAŞ, THY’deki kamu hisselerinin yüzde 28’i daha, ERDEMİR, Büyük Ankara Oteli,
TEKEL Kaldırım Yavşan ve Kayacık Tuzlaları…
 
2007
TCDD Derince Limanı, Deveci Maden Sahası İşletme Hakkı, TCDD Mersin Limanı…
 
2008
PETKİM, TCDD Bandırma ve Samsun Limanları, Ankara Doğalgaz Üretim’e ait 9 santral, TEKEL Sigara Sanayii, TEKEL’in Adana, Malatya, Tokat, Bitlis ve Samsun sigara fabrikaları arsalarıyla birlikte..
 
2009
Başkent Elektrik Dağıtım, Meram Elektrik Dağıtım, Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker Fabrikaları…
 
2010
TEDAŞ’ın, TEKEL’in, Sümer Holding’in,
Türkiye Şeker Fabrikaları’nın yurdun dört bir yanındaki yüzlerce taşınmazı, Türkiye Kalkınma Bankası hisseleri…
 
2011
EÜAŞ Bayburt, Çemişgezek, Girlevik, Bünyan,
Çamardı, Pınarbaşı, Sızır, İznik-Dereköy,
İnegöl-Cerrah, M. Kemalpaşa-Suuçtu, Çağçağ,
Otluca, Uludere Akarsu Santralleri,
Adilcevaz, Ahlat, Malazgirt, Varto-Sönmez,
Değirmendere, Karaçay, Kuzuculu Akarsu Santralleri, ayrıca TEDAŞ’ın, TEKEL’in, Sümer
Holding’in, Türkiye Şeker Fabrikaları’nın ve Maliye’nin yurdun dört bir yanındaki yüzlerce taşınmazı…
***
Bu listede yer alan kurum ve işletmelerin büyük bir çoğunluğu önce AKP ve cemaat
yandaşlarına çok uzuca… Bir iki yıl sonra da 4-5 katı fiyatla genellikle yabancılara satıldı.
Türkiye Cumhuriyeti bu yolla milyarlarca dolar zarara uğratıldı. Ve “satış” 2012‘de tam gaz devam ediyor.

 

Posted in Yazılarım | Satılan Vatan! için yorumlar kapalı
Eki 01

“Asıl ilkel olan sizsiniz”

 
 
 
 
 
 
 
 
 
Şimdi, sizlere Vatan gazetesinde 23 Eylül 2007’de yayımlanan “Asıl sizler ilkelsiniz” başlıklı haberi sunuyorum:
“Pasifik’teki ’Mutlu insanlar ülkesi’olarak bilinen Vanuatu’nun güneyindeki Tanna Adası’nın yerli halkı, yıllardır ’modern’dünyadan uzak huzurlu bir yaşam sürüyordu. ’İngiliz’Channel 4, ’Yerlilerle Tanışın’adlı üç bölümlük bir reality şov için Tanna yerlilerinden biri reis dört kişiyi İngiltere’ye götürdü. Bir hafta boyunca İngiltere’de kalan yerliler sokaklarda dolaştı, televizyon izledi, futbol maçına gitti, köpeklere bakım yapılan kuaför salonlarını gezdi.”
“Yerliler güç bela kendilerini adalarına atarken, grubun içindeki kabile reisi Şef Yata izlenimleri sorulduğunda şunları söyledi: ’Asıl ilkel olan sizsiniz’, bizde kimse sokaklarda yatmaz. Evsizlere hemen bütün köy toplanıp bir baraka yaparız. Bizim havamız daha temiz.Yiyeceklerimiz de taze. Bizde çocuğu olmayan ailelere başkası çocuk yapıp verir. Bizde çocukları şiddete sevk eden tv de yok radyo da. Biz çocuklarımıza masal anlatırız. Televizyon dediğiniz şey çok yorucu ve izlerken insanı sinirlendiriyor. Biz insanlarla yüzyüze konuşmayı ve onlardan yanıt almayı tercih ederiz. Sizde para diye bir şey var hepinizi mutsuz ediyor. Biz takas usulünü kullanıyoruz.”
“Şef Yata’nın adasına döner dönmez kabilesine verdiği ilk nasihat de ’Sakın İngiltere’ye gitmeyin!’oldu.”

 

*28.04.2011 Mevlüt Uluğtekin YILMAZ Yeniçağ Gazetesindeki yazısından alınmıştır.

 

Posted in Hikayeler | “Asıl ilkel olan sizsiniz” için yorumlar kapalı