RABLER EDİNMEK

“RABLER EDİNMEYİN!”

“Ey Yahudiler ve Hristiyanlar! Bizim ve sizin aranızda aynı olan bir gerçeğe gelin: Yalnız Allah’a tapalım, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, birbirimizi Allah’ın berisinden rabler edinmeyelim.” (Âli İmran, 64)

Bütün tefsir ve hadis kaynaklarının ortak beyanına göre bu ayetin inişi üzerine Peygamberimize, “İnsanları Rabler edinmek nasıl olur?” diye sormuşlardı. Cevap üzerinde durduğumuz konu bakımından devrimdir:

“İnsanları rab edinmek, din adamlarının sözlerini Allah’ın sözleri gibi kabul etmekle vücut bulur.”

Bu ayetin indiği sırada Müslüman olmuş Hristiyanlardan biri, Hz. Peygamber’in yukarıdaki yorumu üzerine itirazda bulunarak şöyle diyor: “Biz o din adamlarını nasıl rab edinmiş oluruz? Bir onlara ibadet etmiyorduk.”

Hz. Peygamber’in cevabı, şirk bahsinin en hayati noktalarından birini aydınlatıyor.

“Onlar size bir takım şeyleri helal, bir takım şeyleri de haram ediyordu, siz de buna uyuyordunuz, değil mi?”

Soruyu soran kişi:  “Evet, öyle yapıyorduk” deyince Hz. Peygamber son noktayı koyuyor:

“İşte, onların o yaptığı ve sizin o kabulünüz şirkin ta kendisidir ve benim anlatmak istediğimde odur.”

Kaynak: Deizm (232-233) Yaşar Nuri Öztürk

(Bazılarını rab edinmek: Peygamberimiz ’in buyurduğu gibi, Allah’ın emir ve yasakları varken, bunlara aykırı emirler veren kişinin emirlerini emir, yasaklarını yasak sayarak hükümlerini kabullenmek ve isteyerek/gönülden onlara itaat etmek, onları rab kabul etmektir.) [bk. 9/31; 3/83 ve açıklaması]

This entry was posted in Gündem. Bookmark the permalink.

Comments are closed.