SARIKAMIŞ DESTANI
* * *
Yıl bin dokuz yüz on dört günlerden Sarıkamış
Allahüekber dağı tüm yolları tıkamış
Kahraman şehitleri Mevla karla yıkamış
Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış!
* * *
Doksan bin kahramanla cepheye yürünmüştü
Her yer kefendi sanki beyaza bürünmüştü
Şehitlerin yüzünde o takva görünmüştü
Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış!
* * *
Kahramanca gittiler geriye dönmediler
Mevziden ayrılıp ta dağlardan inmediler
Hilal yıldız oldular bir daha sönmediler
Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış!
* * *
Konu vatan olunca donu düşünmediler
Soğuk, kar, buz ve korku onu düşünmediler
Cengâver yürekliler sonu düşünmediler
Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış!
* * *
Doğa hissizleşmişti sustukça susuyordu
Dağlar taşlar tepeler arsızca esiyordu
Öyle bir soğuktu ki her yan buz kesiyordu
Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış!
* * *
Donduk, donduk, üşüdük yurda düşman dolmadı
Bu sert soğuğa rağmen çok direndik olmadı
Bedenlerde ısıdan hiçbir eser kalmadı
Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış!
* * *
O kahraman yiğitler buzdan adam oldular
Vatan, bayrak aşkıyla o dağlarda dondular
Vatanın toprağına şehit olup kondular
Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış!
* * *
Buz tutmuştu her yanı postalı abasıyla
Helalleşmişti eşi, annesi, babasıyla
Yenemedi zor kışı o sonsuz çabasıyla
Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış!
* * *
Hakk’a ulaşmak için bunca acele neydi
Şehadeti görünce gökler başını eğdi
Hepsinin bedenine sonsuz bir ışık değdi
Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış!
* * *
Kenan Şahbaz