ÜLKÜCÜLÜK

ÜLKÜCÜLÜK

56 yıldır nefer olarak çalıştığım ülkülerim, ülkücülük genel başkanın ağzından çıkan sözcüklerden ibaret değildir. Öyle zannedenler ya saftırlar ya salaktırlar ya da satılmışlardır!…

Türk milliyetçiliğinin, Türk ülkücülüğünün içini boşalttınız, ülkücüleri sırtından hançerlediniz!… Davaya ihanet ettiniz!…

“Ne mutlu türküm” diyene, diye, diye ülkücülerin mübarek oylarını istismar ettiniz!

Türkü, Türklüğü, Türkçülüğü, cumhuriyeti bitirmek isteyenlere payanda, koltuk değneği oldunuz.

Asıl görevinizi sahte tavırlarla gizleyerek ülkücü, milliyetçilik maskesi kullanarak aziz Türk yurdunu parçalamak için mi çalışıyorsunuz? bunun için mi bozkurtları darmadağınık ettiniz?  Ülkü ocaklarını, Türkav’ı, Türk Kamu Sen’i, teşkilatları sessizliğe gömdünüz!

Adınıza bir de Türkmen Beyi eklediniz!… Türkmen Beyi değil, Türkmen şerisiniz!..

O yiğit ülkücülerin, aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin laneti sana ve seninle birlikte ihanete destek veren çaşıtlarının üzerine olsun…

Ama şunu unutmayın ki bu büyük Türk millet bu çemberi başınıza geçirir.ve geçirecektir.

*****

6 Temmuz 1997‘de partinin başına geçtin ve 1999‘da %17,98 oy alarak ikinci büyük parti olarak 129 millet vekile alarak meclise girdin.

Koalisyon hükümetinde 12 bakanlıkla ikinci büyük ortakken ve daha seçimlere çok süre varken ne hikmetse erken seçime gidelim dedin.

3 Kasım 2002 genel seçimlere 125 vekille girdiğin meclise %18 oy oranını seçim isteyerek %8,3’ e düşürdün. Meclise giremedin. Neden? sen böyle bir görev mi aldın ey bahçeli?

Bugün, seçim meydanlarında hırsız diye bağırdığın, mecliste her zorda kaldığında omuz verdiğin, iktidarın önünü açtın. Seni buna kim zorladı?

Peki o bozduğun hükümette ne yaptın?

Uzun seneler kimsenin imzalamadığı, imzalamaktan kaçındığı ikiz yasaları imzaladın. miting meydanlarında “ülke bölünüyor, iki dil olmaz, özerklik olmaz, üniter devlet diye nara attığın halde bugün cumhuriyet düşmanlarının şımarmasına destek veren o yasaları sen imzalamadın mı? o zaman hükümetten niye çekilmedin?

Katil başı yakalandığında idam cezasının kaldırılmasına çekince koymak yerine, bu köpek asılmadan olmaz diyerek niye hükümeti o zaman bozmadın?

Ekonomik kriz bahanesi ile Türk kurultayına karşı çıkıp, iş adamlarının destekleri ile kurultayı gerçekleştiren devlet bakanı Abdülhalik Çay’ı azlederek ve 2000 yılında cumhurbaşkanlığı seçiminde tam bir Türk ve Türk bilgesi Sadi Somuncuoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığında etrafındaki vekil görünümlü fedailere linç ettirerek Sezer’i seçtirdin.

Sonra nereden, nasıl, niye geldiği belli olmayan bir ilham geldi. Ülkeyi seçime götürdün ve meclis dışında kaldın.

Bugün hırsız, haliçte deterjanlarla yıkansa bile temizlenmez dediğin partiyi meclise sokarak iktidar olmasını sağladın.

Bozkurtlara sokağı yasaklayarak meydanı çakallara bıraktın. Erciyes’i kurultayını, Türk dünyası kurultayını vb. bitirdin, ocakları mafya yuvası haline getirdin.

2007’de ne hikmetse tekrar meclise girdin. “Türklük önemli değil, Türk olmaktan kurtulduk vb.” diyen, bu ülkenin dağına, taşına “Ne mutlu Türküm diyene,” yaza, yaza ülkeyi geriye götürdünüz.” diyen, İngiliz yüksek oval ofiste kraliyet nişanı alan Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirdin.

Saatini 17/25’te durdurduğun ve i hırsız diye bağırdığın iktidar; türban dedi, destek verdin. Millî Eğitim’de 4+4+4 dedi, destek verdin. Her zorda kaldığında desteğini esirgemedin.

Desteklediğin iktidar; dağlardan, şehirlerden “ne mutlu türküm diyene” yazılarını sildi, söktü, çöpe attı, ne yaptın?

Okullardan andımızı kaldırdı, ne yaptın?

Bayrağımız indirildi. Bayrağımız ve iki askerlerimiz yakıldı. Atatürk heykelleri ne saldırıldı ne yaptın?

Yurdumuzun bir bölgesine Kürdistan dendi. Gölge bir devlet kuruldu, ne yaptın?

Türk ordusu darmaduman edildi. Subayları hapsedildi. Ordudan atıldı. Genel kurmay Başkanı terörist başı ilan edildi. Kozmik odaya girilip, bütün bilgiler düşmanlarımıza servis edildi. Tüm bunlar olurken sen ne yaptın? Grup toplantısında konuşmaktan başka ne yaptın?

“Türklükten şerefimle istifa ediyorum. Allah’ın huzurunda tövbe ya Rabb’i. Tövbe Türklüğüme, beni Türk milletinden addetme “diye tövbe eden Şeyhülislam Mustafa Sabri haini, Sevr’i imzalanmasına çalışan, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in idamına fetva veren, Mustafa Kemal ve milliyetçiler hakkında ölüm fetvalarını kaleme alan, hain Şeyhülislam Mustafa Sabri şu anda Kahire’de “kafir” kabristanında bu hain şeyhülislamla yan yana yatan ve Mustafa Sabri’nin yakın arkadaşı Mehmet İhsan Efendinin oğlu

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bulup getirdiniz. Bu adamı aday göstererek eş başkan recep Tayyip’i Cumhurun başı yaptırdınız.

Meydanlarda yazılmış metinleri camdan okuyarak astınız kestiniz hesap soracağım dediniz.

Her konuşmanın sonunda “ne mutlu türküm” diyene diyerek Türk milletinin gazını aldınız, milletin üzerine demet, demet karanfil atarak görevinizi tamamladınız!

Göreviniz Türk milliyetçilerinin, ülkücülerin önce oyunu, sonra gazını almak, sonra da Türk milliyetçilerinin, ülkücülerin şahlanışının önünü kesmek, tüm önlemlerinize rağmen o partiye sızan, bir şekilde meclise giren milliyetçileri ve ülkücüleri önce meclisten uzaklaştırmak sonra da partiden ihraç ederek, gerçekten kime hizmet ediyorsunuz?

Siz kimsiniz?…

O partinin ismindeki “milliyetçi “ifadesini çıkarın artık. Bu zamana kadar o ifadeyi kullanarak yani milliyetçi, ülkücü ifadelerini “mühre” kuşu gibi kullanarak bu ülkenin öz be öz Türk çocuklarını avladınız.

Dün Hasip Kaplan’a “gel Hasip yanıma otur. Meclisin renkleri tamamlansın.” derken! bugün millet size %60 ‘lık bir güç vermişken, niye bir araya gelerek bir hükümet kurmadınız. Niye meydanlarda astıklarınızdan, kestiklerinizden elinize fırsat geçtiği halde hesap sormayarak, kayıkçı kavgası ile ülkeyi bir seçime daha sokarak, BOP Taşeronlarını tek parti olarak meclise soktunuz. Ülkenin bölünmesinin, ülkenin

soyulmasının önünü açtınız!

Bundan sonra Türkiye’de bu iktidarın yaptığı her icraatın, birinci derece de sorumlusu sen ve ekibindir.

Aslında önemli olan ben’sem gerisi teferruattır diyen, sen ve ekibin, birazcık gururunuz varsa;

Düşün artık Türk milliyetçilerinin, ülkücülerinin yakasından.

Bu iktidar Allah diye, diye milleti dinden etti.

Siz de maske olarak kullandığınız milli sloganlarla, milleti milliyetçilikten, ülkücülükten soğutacaksınız.

Yüzsüzlüğün lüzumu yok.

Düşün artık milletin yakasından.

Bütün Ülkücüler adına

Alıntı: (Sehzade)

This entry was posted in Gündem. Bookmark the permalink.

Comments are closed.