Oca 09

İNSANOĞLUNUN YOLCULUĞU

İNSANOĞLUNUN YOLCULUĞU

Anne karnındaki bir çocuğun ağzı gözü, kulağı, eli ayağı vardır. Hâlbuki bunların hiçbirine orada lüzum yoktur. Orada çocuk, gıdasını, göbeğinden annesine bağlı bir göbek bağı ile almaktadır.

Şimdi bu çocuk:

– Ya Rabbi! Dese, şu hortum bana yetmektedir. Peki, şu ağıza, şu göze, şu kulağa, şu ele, şu ayağa ne lüzum vardı.

Hiçbir işime yaramamaktadırlar?

Bu durumda

*Allah’tan şöyle bir cevap alacak:*

“- Acele etme kulum, aklının almadığı şeye de müdahale etme. *Sen kısa bir müddet sonra öyle bir âleme gideceksin ki;”

Burada

*’En kıymetlim ve ‘her şeyim’ dediğin göbek bağın, orada hiçbir şeye yaramayacak, kesilip atılacak.

* Lüzumsuz sandığın* ağız, göz, kulak gibi şeyler de en lüzumlu cihaz durumuna geçecek.

* O çocuk bu gerçeklere inanmasa* ve *bir inkârcı olarak dünyaya gelse,* hakikaten göbek bağının işe yaramadığını, ebenin onu kesip kaldırıp attığını; lüzumsuz sandığı ağız, göz gibi cihazların devreye girdiğini, onlarsız olunmayacağını görse utanır mı, utanmaz mı?

* İnanmadığı için dizlerini döver mi, dövmez mi?*

*Şu anda biz de, tıpkı o çocuk gibi bir ananın karnındayız.*

9 ay, 9 sene veya 90 sene sonra bir başka dünyaya-ahirete doğacağız. O dünyanın adı *“Ahiret”.*

Biz şu anda dünya anamıza maddi hortumlarla, midemiz ile bağlı durumdayız.

Eğer biz:

-İşte geçinip gidiyoruz. Ya Rabbi! Şu Namaza, oruca, hacca, zekâta, dine, imana, İslâm’a ibadete, hayâ’ ya ne lüzum var? Dersek Rabbimizden şöyle bir cevap alacağımız muhakkak!

– *Ey kullarım! Kısa bir müddet sonra bu dünyadan çıkacaksınız. Öyle bir âleme götürüleceksiniz ki orada ‘her şeyim’ dediğiniz bu maddi hortumlarınız hiçbir işe yaramayacak.*

Lüzumsuz sandığınız namaz gibi, zekât gibi, hac gibi ibadetler de en lüzumlu şeyler durumuna geçecek. *Orada insanlara arabasına, parasına, rütbesine, güzelliklerine, gücüne, servetine ve suretine göre değil; kalbine, ameline ve ibadetine, namazına göre değer verilecek.*

*Yani* namazınız, zekâtınız, orucunuz, haccınız, hayırınız, ahirette sizin için her şey olacak. El, ayak, dil, dudak, villa, havuz, senet, berat, uçak, sonu olmayan zenginlik ve saadet olacak kısaca Cennet olacak.

*Keşke inansaydık; keşke namazımızı kılsaydık; orucumuzu tutsaydık; zekâtımızı tam verseydik; ALLAH (c.c.) için yaşasaydık; eşsiz insan şanlı Peygamber Hz. Muhammed

( s.a.v)’in yolunda yürüseydik demez miyiz?*

*Sevgili Kardeşlerim!*

Pişman olacağımız, dizlerimizi döveceğimiz o gün gelmeden aklımızı başımıza alalım. Pişmanlıklar İle tövbeler, istiğfarlar ve salih amellerle kendimize gelelim..

*Rabbimiz hepimizi her daim kâmil ve mükemmel iman ve salih ameller ehli kılsın..*

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | İNSANOĞLUNUN YOLCULUĞU için yorumlar kapalı
Oca 08

KUR’AN SÖYLÜYOR

KUR’AN SÖYLÜYOR

 

Bu yalan dünyaya gönül verenin

İki cihanda da yüzü gülmez ki

Haksızca herhalde hakkı yiyenin

İki cihanda da yüzü gülmez ki

 

Ben söylemiyorum bilin ki bunu

Hak dinin kitabı Kur’an söylüyor

 

Bu dünya hayatı bir dipsiz kuyu

İyi olmayanın bir ömür boyu

Hiç huzur bulmuyor sülale, soyu

İki cihanda da yüzü gülmez ki

 

Ben söylemiyorum bilin ki bunu

Hak dinin kitabı Kur’an söylüyor

 

Yaradan emrinden kaçarsa eğer

Dünyaya kin, zulüm saçarsa eğer

İnsanlıktan uzak yaşarsa eğer

İki cihanda da yüzü gülmez ki

 

Ben söylemiyorum bilin ki bunu

Hak dinin kitabı Kur’an söylüyor

 

Nimetine şükür etmeyenlerin

Bildirilen yoldan gitmeyenlerin

Hakkı, adaleti gütmeyenlerin

İki cihanda da yüzü gülmez ki

 

Ben söylemiyorum bilin ki bunu

Hak dinin kitabı Kur’an söylüyor

 

Hakk’ın yarattığı cana kıyanın

Lanetli şeytana her dem uyanın

Her şeyi arsızca çalıp soyanın

İki cihanda da yüzü gülmez ki

 

Ben söylemiyorum bilin ki bunu

Hak dinin kitabı Kur’an söylüyor

 

Kattı ise haram lokma aşına

Her türlü pislikler gelir başına

Lanetler okunur hatta na’şına

İki cihanda da yüzü gülmez ki

 

Ben söylemiyorum bilin ki bunu

Hak dinin kitabı Kur’an söylüyor

 

Allah’ı anmaktan bıkan kişinin

Kuran’ın yolundan çıkan kişinin

Gönül Kâbe’sini yıkan kişinin

İki cihanda da yüzü gülmez ki

 

Ben söylemiyorum bilin ki bunu

Hak dinin kitabı Kur’an söylüyor

 

O, müjdeyi al da azaptan kurtul

Uyarmakta Kur’an ile Hak Resul

Şeytana uyarsa yaratılan kul

İki cihanda da yüzü gülmez ki

 

Ben söylemiyorum bilin ki bunu

Hak dinin kitabı Kur’an söylüyor

 

Firavuna karşı durmayanların

Nemrut’un putunu kırmayanların

Muhammed Ahmed’e uymayanları

İki cihanda da yüzü gülmez ki

 

Ben söylemiyorum bilin ki bunu

Hak dinin kitabı Kur’an söylüyor

 

Kurnazlık, şeytanlık, hile çok ise

Herkes açken bir kendisi tok ise

Bunca nimetler şükür yok ise

İki cihanda da yüzü gülmez ki

 

Ben söylemiyorum bilin ki bunu

Hak dinin kitabı Kur’an söylüyor

Kenan Şahbaz

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , | KUR’AN SÖYLÜYOR için yorumlar kapalı
Oca 07

ULAA! BEN SİZİ İYİ TANIYORUM.

ULAA! BEN SİZİ İYİ TANIYORUM.

Türk olmayabilirsin lâkin şayet Müslümansan;

Dandanakan, Pasinler, Malâzgirt, Karamukbeli, 4 Büyük Haçlı Seferi ve dahası 9 Eylül 1922 ye gelinceye dek milyonlarca evlâdını şehit verip üzerinde yaşamakta olduğun Anadolu coğrafyasını İslâm toprağı yaparak sana üzerinde insan onuruna yakışır bir hayat bahşeden Türk milletine karşı asla düşmanlık besleyemezsin!

Türk kimliğine, T. C ismine, Türk bayrağına saldırarak, ”Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünü kurum ve kuruluşlardan, kazılı olduğu dağlardan sildirtemezsin, vicdanın sızlar, imânın buna izin vermezdi, çünkü TESLİS ÜLKESİ olan bu topraklar Türk’ün şehadet kanlarıyla TEVHİT ÜLKESİ yapılmıştır.

Bre münafık!

Hani sen Müslümandın?

Daha ne istiyorsun sevinip Türk’e saygı duysana.

Türk’e saygı duymazsın!

Zira sen, elinde tespih, başında namaz takkesiyle dolaşırsın amma, bilirim koynunda GRİVAS, YORGOS, AVRAM dedenden hatıra kalan HAÇ taşırsın.

Bak gerçek Müslümana, Müslüman nasıl olurmuş gör!

Seyid Abdulhakim Arvasi Hazretleri, ‘’Ben Arap’ım lâkin İslâm’a en çok Türkler hizmet etmiştir. Bu yüzdendir ki dünya da 3 Türk kalsa, biri benim, iki Türk kalsa yine biri benim’’ diyor.

Seni gidi sinsi Keşiş!

Seni gidi gizli Zangoç!

Seni gidi Siyon yıldızı cücüğü seni!

BİR DİĞERİ İSE;

Dünyada birbirleriyle kavgalı ne kadar millet, devlet, hergele, sapık, puşt varsa, Türk ismi geçtiğinde anında aralarındaki kavgayı, dalaşı bırakıp dost olarak Türk’e karşı birleşirler!

Kısacası;

İçeride ve dışarıda dünyanın tekmil hergelesini birleştiren tek ortak şey TÜRK DÜŞMANLIĞIDIR.

TÜRK’E DÜŞMANLIK İÇİN ALÇAKLIK YETMEZ, DAHA BAŞKA BİR ŞEY OLMAK GEREK!

Böylelerine ”alçak” dersek, alçaklara haksızlık yapmış oluruz, çünkü alçaklığın da zeminden yukarıda kalan bir seviyesi vardır.

Türk’e ve Türk kimliğine düşman olanları tanımlayan tek söz ”ÇUKUR ADAM” sözüdür.

Gelin bundan sonra Türk düşmanlarına ”ÇUKUR ADAM” diyerek onları zeminin altına gömelim. Gömmekle de kalmayıp, mikrop saçmamaları için üstlerine birer kürek kireç dökelim!

Belki çukur kelimesi de hafif kalacak.

O zaman her kes içinden gelen neyse onu söylesin!

Bunlar olsa olsa DABBE’dir. (K.Ş)

 

Kaynak: Orhan Kılıöoğlu

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , | ULAA! BEN SİZİ İYİ TANIYORUM. için yorumlar kapalı
Oca 06

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

* “Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” ATATÜRK, 1 Kasım 1932

* “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”  Zümer Suresi 39. Ayet

* ”Sizin başınıza gelenleri bizden bilmeyin, o önünüze koyduğumuz sizin amellerinizdir.” Ali İmran 165.Ayet

* “Sayın Arafat bir İslam Konferansı toplantısında yıllar önce bana aynen şunları söylemişti: ‘Denktaş Bey, sen beni BM’de söz hakkı verildi diye

kıskanıyorsun. Fakat bir şeyi unutuyorsun. Benim gömülecek bir toprağım dahi yok. Ancak senin Türkiye’n var, devletin var. Benim bir Türkiye’m

olsaydı, şimdiye kadar bu çektiklerimi çekmezdim.” Rauf Denktaş

* “İlim Çin’de de olsa alınız. Zira ilim öğrenmek kadın-erkek her Müslüman’a farzdır” Hz. Muhammet

* “Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm” Yunus Emre

* Dolmabahçe önünde düşman donanmalarını göstererek, “Padişahım, bu kâfirlerin zoru işte su kenarına kadar geçer. Ötesinde sökmez. Anadolu

Pulat’tır [çeliktir]. Memleketin selâmeti için atıldığı mücadelede mutlaka muvaffak olacaktır. Bundan emin olunuz.” Abdulaziz Mecdi

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Oca 05

KKTC ELDEN GİDİYOR, ALTI OYULUYOR. HABERİNİZ VAR MI?

KKTC ELDEN GİDİYOR, ALTI OYULUYOR. HABERİNİZ VAR MI?

 

Türk Lirası’nın değer kaybı, herşeyin sterlin üzerinden hesaplandığı üretim olmayan  KKTC’de görülmemiş bir kriz yarattı.

Hayat, yüzde yüz pahalılaştı. Ev kiraları, ev ve araç  fiyatları, aylık harcamalar yüzde yüz arttı.

Örneğin Geçen ay 400 sterlin (4000 TL)  kira ödeyenler, bu ay 8800 TL kira ödemek zorunda.

Temel gıda fiyatları, Üniversite harçları, banka borçları vb herşeyin fiyatı ikiye katlandı.

Türkiye’den gelen öğrenciler ve üniversiteler de bundan çok olumsuz etkilenecek..

Mevcut genç işsizliği daha da artarak yüzde 10 seviyesini aştı.

Cebinde AB üyesi sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin pasaportu olan gençlerin dış göçü arttı.

Evine ekmek götüremeyen işsizler Rum devletinde iş aramak zorunda kaldı.

KKTC’nin kendi parası olmadığı ve TL kullandığı için para basamıyor.

Üretimi olmadığı, turist de gelmediği ve döviz girdisi çok kısıtlı olduğu için çalışanların ücret ve maaş kayıplarını karşılanamıyor.

Ancak Türkiye’nin yaptığı yardımın iki katına çıkarılması halinde kayıplar giderilebilecek.

Ülke büyük bir sosyal patlamanın eşiğinde.

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , | KKTC ELDEN GİDİYOR, ALTI OYULUYOR. HABERİNİZ VAR MI? için yorumlar kapalı
Oca 04

DÜNYA “GÜNEŞ KRAL”A DA KALMADI

DÜNYA “GÜNEŞ KRAL”A DA KALMADI

 

Tahta çıktığında 4 yaşındaydı.

Tam 72 yıl tahtta kaldı.

Tanrı tarafından “seçilmiş” olduğuna inanıyordu; monarşinin kendisine tanıdığı her türlü yetkiyi, gücü, imkanı kullanmanın kendisine verilmiş “ilahi bir hak” olduğunu söylüyordu.

Kendisini “Tanrı’nın temsilcisi” ilan etti; “devlet” bizatihi “o”ydu.

Güneşi, hükümdarlık sembolü seçti; o artık “Güneş Kral“dı.

Her yeni güne, önünde 200 kişinin eğildiği törenlerle başlıyordu.

  1. Louis’nin “av köşkü”nü altın ve mermerlerle kaplı, 700 odalı Versay Sarayı’na dönüştürdü.

Başta Versay, yaşadığı, oturduğu, geçtiği, gezdiği her yeri “en görkemli”, “en lüks” eşyalarla donattı.

“Moda”nın temelini oluşturan kıyafetleri ve mücevherleri en çok da 42.54 karatlık elması “Hope Diamond” dillere destandı.

Gücünü ve itibarını simgelesin diye ayakkabıları bile yüksek topukluydu; itibarının alameti kırmızı ökçeleri vardı.

Halk açık sınırındayken bile sofrasından deniz tarağı, istridye, ördek, sülün, somon rozbif eksik olmazdı.

Kabineyi dağıttı, bütün gücü kendinde topladı.

Gücünü göstermek için sadece güvenlik teşkilatının yetkilerini arttırdı.

Orduyu büyüttü ve bazen sırf büyüklüğü göstermek için savaştı.

Hep ayaklanma, isyan korkusuyla yaşadı; “cadı avı”na öncü sayılabilecek çapta bir “muhalif avı” başlattı.

Kendi katolik olduğu için protestan kiliselerini yıktırdı, okullarını kapattırdı, din adamlarını ülkede barındırmadı ve elbette ülkedeki bütün çocuklara “zorunlu Katolik eğitimi” aldırdı.

Sonuç:

1 Eylül 1715 günü, yani 303 yıl önce bugün öldü gitti; halk arkasından deyim yerindeyse davul zurna çaldı, günlerce kutlamalar yaptı.

Velhasıl…

Ne Versay… Ne o dev, gösterişli “aynalı salon”… Ne sarayı süslediği her biri “müzelik” değerdeki tablolar, heykeller; sanat eserleri… Ne mücevherler… Ne Paris’i “modanın kalbi” yapan kıyafetler…

Hiçbiri…

Hepsine 72 yıl boyunca hükmeden “Güneş Kral” 14. Louis’e bile kalmadı. Size kalır mı?

“Belki bana kalır” zanneden varsa, devleti kendileştiren / kendini devletleştiren Louis’nin 303. ölüm gününde kıssadan hisse olsun…

 

 

Alıntı

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , , , , | DÜNYA “GÜNEŞ KRAL”A DA KALMADI için yorumlar kapalı
Oca 03

TÜRK-SEN VE ENOSİSCİ SEK DEVREDE

TÜRK-SEN VE ENOSİSCİ SEK DEVREDE…

İlk kurulduğu 1950’li yıllarda ENOSİS karşıtı milliyetçi bir çizgi izleyerek, Türk işçilerini Rum sendikalarından koparan ve milli mücadelede yer alan Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen), Güneyde, ENOSİS’ci, Faşist, ırkçı, Türk düşmanı çizgisiyle bilinen, EOKA’cıların sendikası SEK ile ortak bir proje başlattı.

Buna göre 8000 Türk işçi Rum devletinde, Rumların çalışmak istemediği turizm, inşaat, restoran, temizlik ve hızmet sektöründe istihdam edilecek.

Bunun için Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum)vatandaşı olma, KC kimliği-pasaportu taşıma,Türk-Sen ve SEK sendikasına üye olup 60 euro aidat ödeme şartı var.

Bu şartları kabul edenler Güneyde Rumların beğenmediği işlerde çalışıp vasıfsız işçi için minimum asgari ücret olan 900 euro ( 17 bin TL) maaş alacak. Vasıflı işçilerin maaşı 26-30 bin TL’ye kadar çıkacak. Yüzlerce işsiz genç güneyde çalışmak için başvuruyor. İlk gün, aralarında doktor, mühendis ve üniversite mezunlarının olduğu 200 Türk başvuru yaptı.

KKTC’de net asgari ücret 4324 TL.

Aradaki korkunç fark nedeniyle çalışanlar bile KKTC ‘deki işlerini terk edip Güneyde çalışacak.

KKTC’de ise ucuz/kayıtsız iş gücü olan başta TC vatandaşları olmak üzere Nijerya, Pakistan, Bangladeş, Vietnam, Suriye vatandaşları çalışacak.

Halen Güney’de 2000’e yakın Türk çalışıyor. 3000’e yakın Türk de Güney’e yerleşti, orada yaşıyor.

Türk işçilerinin Güneyde çalıştırılması Rum yönetiminin, KKTC ‘yi içten çökertmek için planladığı stratejik bir operasyondur.

Bu yolla KKTC’nin altını oyacaklar.

10 bin işçi, 10 bin aile ve 50 bin nüfus demek. Bu da KKTC nüfusunun altıda biri demek.

Böylece 50 bin insan midesinden Rum devletine bağlanacak. Bunların çocukları da zaman içinde güneydeki Rum okullarında okuyacak.

Şu anda Güneyde İngilizce tedrisat yapan bir Rum okulu olan İngiliz koleji ile Rum üniversitelerinde 500 civarında Türk öğrenci, Rum devletinden tam burslu olarak okuyor..

Rum yönetimi Başkanı Anastasiadis, KKTC’de devletten maaş alan bir öğretmen sendikacı olan federasyoncu, Türkiye-KKTC karşıtı, Rum sevici Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası genel sekreterini, güneydeki bu Rum okulunun yönetim kuruluna kendi kontenjanından atadı, orada Anastasiadis’i temsil ediyor

10 bin Türk işçinin Güneyde Rum işverenler yanında çalışması, Rum sendikalarına üye olması ve Ruma mideden bağlanması, KKTC ve Türkiye karşıtlığını artıracak, içimizdeki federasyoncuları ve Rumcuları güçlendirecek, Rumların yönettiği “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne dönüş talebi çok daha fazla taraftar bulacak.

 

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | TÜRK-SEN VE ENOSİSCİ SEK DEVREDE için yorumlar kapalı
Oca 02

ROTANI OTUZ DERECE BATIYA ÇEVİR

ROTANI OTUZ DERECE BATIYA ÇEVİR

Bir savaş gemisi karanlık ve sisli bir gecede yol alıyormuş. Derken kaptan köşkündeki komutan tam karşıda ve uzakta üzerlerine doğru gelen bir ışık farketmiş. Hemen karşı tarafa sinyal göndererek şu mesajı geçmiş: -“Derhal rotanızı 30 derece doğuya çeviriniz” Karşıdan anında cevap gelmiş:

-“Sen rotanı 30 derece batıya çevir!” Komutan şaşırmış, biraz da sinirlenmiş, mesajı tekrarlamış:

-“Rotanı derhal 30 derece doğuya çevir, emrediyorum!” Karşıdan cevap:

-“Asıl sen rotanı 30 derece batıya çevireceksin!”

Komutan öfkeden küplere binmiş, bir mesaj daha yollamış.

-“Ben 30 yıllık kaptanım, sana son kez emrediyorum, rotanı 30 derece batıya çevir!”

-“Sen 30 senelik kaptansan ben de 20 senelik denizciyim, sen rotanı 30 derece doğuya çevir.”

Komutan, o kadar sinirlenmiş ki, hemen mürettebata bütün topları ateşe hazır hale getirmelerini emretmiş ve son kez bir mesaj göndermiş: -“Burası bir savaş gemisi, derhal rotanı 30 derece batıya çevirmezsen ateşe başlayacağız.”

-“Burası da bir deniz feneri.. Sen rotanı bir an önce 30 derece doğuya çevirmezsen birazdan kayalara çarpacaksın”

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , | ROTANI OTUZ DERECE BATIYA ÇEVİR için yorumlar kapalı
Oca 01

SİYON VE SİMONLAR DECCALİN ASKERLERİ

SİYON VE SİMONLAR DECCALİN ASKERLERİ

Da Vinci’nin Şifresi kitabıyla dünyayı sarsanın ve okunma rekorları kıran DA VİNCİ serisinin Sion Tarikatı’nın işi olduğunu biliyor musunuz?
Peki, Haliçte Siyonlar-Boğazda Simonlar ve Türkiye’deki faaliyetlerini ve gelecek planlarını kabbala büyü ve cinleri kullanan, dev istihbarat ordularının sizleri ASTREOLOG, SPİRİTUEL gibi unvanlarla, YOUTUBE ve diğer SOSYAL MEDYA uygulamaları üzerinden nasıl esir aldığını ve kullandığını metafizik istihbarat operasyonlarını sizler üzerinden ülkemizde yıllardır ÖNEMLİ ADAMLAR konumunda yaptığını biliyor musunuz?
Yok, canım ne alaka Astroloji haritaları adı altında milyon dolarları ceplerine indirdiklerini…
Biliyorsunuz ve ŞEYTANA, DECCALA bilerek ve isteyerek teslim oluyorsunuz.
Sizi kurtaracak ya ,
Allah ne yapsın?
Tanrı sizi neden kurtarsın?
Binlerce yıldır aynısını yapıyorsunuz…
Biyoenerji falan filan hikâyeleriyle adamlar sizleri ölüme götürüyor ahali.
Bunlardan uzak durun ve çekilin. Paranızı kendinize saklayın.
Siyon ve Simon’lar DECCALİN ASKERLERİ olarak sizleri perişan ediyor
Alıntı: H. Hakkı Kahveci

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | SİYON VE SİMONLAR DECCALİN ASKERLERİ için yorumlar kapalı
Ara 31

NESİN SEN?

NESİN SEN?

 

Ateşten alevi andırıyorsun

Her halinle beni kandırıyorsun

Beni, kor ateşte yandırıyorsun

Ayet misin, kitap mısın, din misin?

 

Her nereye baksam seni görürüm

Bir sokağa çıksam seni görürüm

Nerde ışık yaksam seni görürüm

Ödül müsün, zulüm müsün, kin misin?

 

Ferhat eder, dağa çıkarır aşkın

Duygular, sevgiler, gönüller taşkın

Aklım başta değil, şaşkınım şaşkın

Zirve misin, tepe misin, in misin?

 

Canlandı ümidim, canla barıştı

Neşe, sevinç, hüzün, keder karıştı

Aşk vakitle, vakit aşkla yarıştı

Asır mısın, sene misin, an mısın?

 

Bu hayat sevgiyle doğup, batıyor

Ömrün her anında aşkın atıyor

Ömür pazarına bir şevk katıyor

Ömür müsün, hayat mısın, can mısın?

 

Bir bedene tek, tek hücre olan sen

Organ, organ hücre, hücre dolan sen

Bütün organlarda hayat bulan sen

Yürek misin, damar mısın, kan mısın?

 

Doğuştan sultanı andırır soyun

Bir gönül sevdası yaşatır toyun

Toroslar’da sevgi, hasret konvoyun

Yolcu musun, kervan mısın, han mısın?

 

Aklım aşktan başka almıyor artık

Farklı hayallere dalmıyor artık

Naçiz bedenimi salmıyor artık

Gece misin, şafak mısın, tan mısın?

 

Aklımdan fikrimden atamıyorum

Uyku tutmaz oldu yatamıyorum

Öyle bir bela ki satamıyorum

Peri misin, şeytan mısın, cin misin?

 

Aklımı yitirmiş gibiyim sanki

Ömrümü bitirmiş gibiyim sanki

Mezara itilmiş gibiyim sanki

Hayal mısın, rüya mısın, sen misin?

Kenan Şahbaz

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , | NESİN SEN? için yorumlar kapalı