May 24

İstanbul’da Pontus oyunu!..

İstanbul’da Pontus oyunu!..

Millî Savunma Bakanlığı eski  Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, “İstanbul’un göbeğinde Pontus Rumlarına yönelik  sözde soykırım kitabı satılıyor. Caddebostan Kültür Merkezi D&R Kitap Evi’nde… Araştırdım, Türkiye’de mevcut D&R mağazalarında satışa sunulan sözde soykırım kitabı, mağazanın internet sitesinde de satılıyor ” dedi.

Ümit Yalım, tepkisini şöyle sürdürdü:

“Yunan yazar Konstantinos Fotiatis tarafından yazılan ve Attila Tuygan tarafından Türkçeye çevrilen kitapta,Türk resmi tarihinin  sözde Pontus soykırımını inkar eden bütün argümanları çürüttüğü iddia ediliyor.

Kitabın son kısımlarında, ‘Tasavvur edilen Pontus Cumhuriyeti Haritası’ yayınlanmış. Harita, Yunan Hükümeti tarafından ülkelerine gelen turistlere zorla dağıtılan broşürdeki sınırlar ile örtüşüyor. Sözde sınırlar, İnebolu’dan Batum’a kadar olan bölgeyi kapsıyor.

Haritada, Kastamonu, Sinop, Amasya, Samsun, Tokat, Ordu, Giresun, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Trabzon, Rize ve Artvin illerimiz olmak üzere toplam 13 ilimiz sözde Pontus Rum Devleti’nin sınırları içinde gösterilmiş.Harita ile açık mesaj verilerek,Türkiye’nin kuzeyinde kurulmak istenen sözde devletin sınırları gösterilmiş ve açık bir şekilde bölücülük yapılmış.

Konstantinos Fotiatis‘in yazdığı sözde Pontus soykırım kitabı, resmi bir belge göstermek yerine, kişilerin anlatımına dayanan, Yunan Hükümeti’nin tezlerini savunan, Yunan Hükümeti ve Rum diasporası adına Kamu Diplomasisi yapan bir kitaptır. Kitabın rol modeli sözde Ermeni soykırımı iddialarıdır.Kitabın yazılış maksadı, Türkiye’nin kuzeyinde sözde Pontus Rum Devletinin kurulmasını sağlamaktır.

‘Pontus Rum Soykırımı’ iddiaları tamamen yalan ve iftiradır. 1923 Tarihli Lozan Antlaşması’na bakıldığında, kitapta yazılanların tamamen yalan olduğu görülecektir. Yunanistan’ın da imzaladığı Lozan Antlaşması’nın hiçbir yerinde Pontuslu Rumların ‘soykırımı’ ile ilgili hiçbir kayıt yok. Aksine Lozan Antlaşmasının 59.Maddesinde, Yunan Ordusunun Anadolu’da yaptığı katliamlar açık bir şekilde yazılmış ve katliam bizzat Yunanistan tarafından kabul ve tescil edilmiştir.

Yunan Ordusunun, Balkan Savaşı sırasında Ege Adalarında ve İzmir’i işgalinden sonra Rum ahalisi ile birlikte, Anadolu’da yaptığı katliamlar tek tek belgelenmiş ve tarih kitaplarında yerini almıştır.

1923 Lozan Antlaşması ve antlaşma çerçevesinde imzalanan Türk ve Rum Ahali’nin değişimi sözleşmesi gereği Batı Trakya dışında yaşayan Türkler ile İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada dışında yaşayan Rumlar karşılıklı olarak değişime tabi tutuldu. Doğu Karadeniz bölgesindeki Rum varlığını sonlandıran bu gelişme aynı zamanda bölgede bir Pontus Rum Devleti kurulması projesinin iflası anlamına geliyordu. Türkiye’nin batısında 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını işgal eden Yunanistan şimdi de Rum Diasporası ile işbirliği yaparak Doğu Karadeniz’de Pontus Rum Devleti kurmaya çalışıyor.”

“Cumhuriyet savcıları, sözde Pontus soykırımı kitabını gördü mü?” diye soran Ümit Yalım, sözlerini şöyle tamamladı:

“5187 Sayılı Basın Kanunu Madde 10’a göre, Basımcı, bastığı her türlü yayının imzalı iki nüshasını, dağıtım veya yayımın yapıldığı gün, mahallin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etmekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, basılmış eserin içerik ve biçim yönünden herhangi bir değişikliği içeren daha sonraki basımları ile tıpkı basımları için de geçerlidir.

‘Pontos Rumlarına Yönelik Soykırım’ adlı kitabı basan Belge Yayınları, anılan kitabın imzalı iki nüshasını dağıtımın veya yayımın yapıldığı gün, mahallin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etti mi? Anılan kitap Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelendi mi?

‘Pontos Rumlarına Yönelik Soykırım’ Kitabı, D&R Kitap Evi‘ne ilave olarak idefix, gittigidiyor, akakçe, kitapyurdu.com, kitantik, n11.com, amozon.com internet sitelerinde de satılıyor.

Yunanistan ve Rum Diasporası’nın işbirliği ile hazırlanan, Türk Milleti’ne iftira atan ve Doğu Karadeniz’de Pontus Rum Devleti kurulması için Kamu Diplomasisi yapan ‘Pontos Rumlarına Yönelik Soykırım’ adlı kitabın satışı durdurulmalı ve mevcut kitaplar derhal toplatılmalıdır.”

***

Türk milletinin hak ve hukukunu korumakla yükümlü “yeni Türkiye”nin yeni adalet mekanizmasının  bu işlere bakacak vaktinin olduğunu düşünmüyorum!.. YSK’nın karar aldığı, terörist başı Abdullah Öcalan’ın mektuplarının tekrar okunmaya başladığı kara Pazartesi’de Türk ve Atatürk düşmanı  Kadir Mısıroğlu’nun tabutu Türk bayrağına sarıldı. Kimseden çıt çıkmadı!.. Aziz şehitlerimizin naaşlarının sarıldığı  uğruna canımızı feda ettiğimiz şanlı bayrağımıza!..Ne demişti fesli meczup?..“Keşke Yunan galip gelseydi…”

Kara kaplı ajandadaki 2023 projesi karanlık zihniyetlerin desteği ile yeni bir ivme kazandı!..

 

Alıntı: Ahmet TAKAN

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | İstanbul’da Pontus oyunu!.. için yorumlar kapalı
May 23

“TANRIM”

“TANRIM”

Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafindaki güzelliklere bakıyormuş. “Evrim ne güzellikler yaratıyor!” diye düşünüp mest oluyormuş. Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış. Adam bütün gücüyle kaçıyormus ama her arkasına bakışta ayının daha yaklasmış olduğunu farkediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini kaldirmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam ; “TANRIM” diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın uzerine parlamiş. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama:
– “Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?” demis. Adam utanc icinde:
– “Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz”. demis. Ses: “Peki.” diye karsilik vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya baslamış. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmis, iki pençesini de göğe dogru çevirmiş, ve konuşmaya başlamış:
– “Allahım, senin rızan için oruç tuttum, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere.”…

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , | “TANRIM” için yorumlar kapalı
May 22

Vatana ortak çıkaran proje

Vatana ortak çıkaran proje

 

Türkiye, en az üç ayını İstanbul seçimleri için harcayacak! Bu arada, Suriye’nin kuzeyinde Araplar ve Türkmenler boşaltılarak, bir Kürt devleti kurulması için zemin oluşturuldu!

Kuzey Irak’ta Barzani devletçiğinin kuruluşuna en büyük katkıyı Türkiye vermişti. Ordusunu eğiten Türkiye, alt yapısını kuran Türkiye idi! Şimdi aynısı Suriye’de mi yapılıyor?

Tayyip Erdoğan, ”Bu ülkeyi bölemeyecekler” dedikten sonra. “Kürdistan, Kuzey Irak’ta, çok seviyorlarsa oraya gitsinler.” diye birilerine sesleniyor! Bu seslenişle aslında o devletçiği kabul ettiğini, tanıdığını göstermiş olmuyor mu?

Tabii, Barzani bağımsızlık ilan etmeye kalkıştığında Türkiye, Irak ve İran’ın ortak tavrına karşı ABD’yi bile o an için yanında bulamadı ama kurgu her geçen gün gelişerek devam ediyor.

***

Araplar ve Türkmenler, Türkiye’ye sürülünce, 70 bini IŞİD patenti ile dışarıdan getirilen, 70 bini de Suriye, Irak ve Türkiye’den getirilen PKK’lılar olmak üzere 140 bin teröristle Amerikalılar Suriye’nin kuzeydoğusuna hâkim oldu. Her iki örgüt de ABD kuklasıdır. Tavşana “kaç” tazıya “tut” demişlerdir.

Amerikalılar, şimdi Türk yetkililerin uzun süreden beri Suriye’deki PKK’lılar ile görüştüğünü söylüyor. Yalanlayan da yok.

Bu ne demektir? Türkiye’nin, Irak’ın kuzeyindeki özerk yapıdan sonra Suriye’nin kuzeyindeki özerk yapıyı da tanıması demektir. Hani Fırat’ın doğusuna bir gece ansızın gideceklerdi? 

***

Ümit Özdağ, “Erdoğan’ın Suriyelileri Türkiye’ye getirmekteki asıl amacı, Türk devletinin demografik yapısını değiştirerek ümmet kimliğine dayanan yeni bir sosyoloji yaratmak ve bu sosyoloji üzerine, amaçladığı hilafet rejimini oturtmak…” demişti.

AKP sözcüsü, Ömer Çelik ise Türkiye’den bahsederken Ümit Özdağ‘ın analizini doğrularcasına, “Burası tek millet olarak bizim vatanımızdır. Aynı zamanda Türkmenlerin, Kürtlerin, Arapların vatanıdır. Tüm etnik grupların sığınağıdır.” diye konuşmuştu. 

Oysa Anayasal olarak Türkiye’de egemenlik kayıtsız şartsız Türk Milleti’ne aittir.

Suriye’den bir proje çerçevesinde Türkiye’ye sürülen beş milyon kişiyi vatanın sahibi gibi düşünmek, kimin idealidir?

Türkiye’de Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 2011 yılında, daha Suriye karışmamışken, 1.5 milyon çadır siparişi vermişti. Yani çadır başına beş kişiden 7.5 milyon kişiyi barındıracak bir proje için hazırlık yapılmıştı!

Suriyeliler için silahlı eğitim kampları kurulmuştu!

Devletin kritik noktalarında bulunanların bilgisi olmadan böyle hazırlıklar yapılabilir mi?

***

Anlaşılıyor ki siyasi partileri, siyasi figürleri oynatan perde gerisindeki kontrol mekanizması, devletin temel kurumlarında iyice kök salmış durumdadır. Fakat “devlet içindeki devlet” durumundaki bu yapı, Türkiye’ye değil, İsrail ve ABD projelerine hizmet ediyor.

Gerek Kuzey Irak’taki gerekse Suriye’nin kuzeydoğusundaki devletçikleri, örgüt aşamasında İsrail, sonrasında ABD silahlandırmadı mı? Türkiye ise ABD ambargosuna uyarak İran’dan petrol ve doğalgaz alımını kesti!

Halk, İstanbul seçimlerine kilitlenmişken, bütün ülke Türklerin altından çekiliyor! Türkiye’ye, PKK üzerinden Türk-Arap-Kürt konfederasyonu dayatılıyor! Üstelik siyasi partilerde bu projeyi kabul edenler var! ABD, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de doğalgaz ve petrol aramasını engellemeye çalışıyor. Ege’de, Türk adaları ve kıta sahanlığının bir bölümü Yunan işgalinde!

Ordu küçültülüyor ve milli ordu olmaktan çıkarılıyor! Vatanımızı, çökertilmiş tarımla yani açlık tehlikesiyle karşı karşıya ve 21 gün askerlikle mi koruyacağız?

 

Arslan Bulut

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | Vatana ortak çıkaran proje için yorumlar kapalı
May 21

Kadınlar ve toplar

Kadınlar ve toplar

Üşenmeyip araştırmışlar. Kadınlarla topların ilişkisini. Bakın neler bulmuşlar!

* 20 yaşındaki bir kadın futbol topu imiş. 22 kişi peşinden koşarmış.

* 30 yaşında ise basketbol topu imiş. Peşinden 10 kişi koşarmış!

* 40 yaşındaki kadın ise golf topu gibi imiş. Sadece 1 kişi peşinden koşarmış!

* 60 yaşındaki kadın voleybol topu imiş. Kimse elinde tutmak istemezmiş!

* 70 yaşındaki kadın âdeta yakar top olurmuş. Ve herkes ondan kaçarmış!

“Benim sözüm söz!”                                                                                                                                  

Deli sözü edilince Fuzuli’nin Leyla ile Mecnun‘u akla gelmezse olmaz. Üstat Fuzuli, Leyla adını doğru kullanmış da asıl adı olan Aslan’ı değiştirip Mecnun demiş. Akıllı yakıştırma bu! Zorunlu… Mecnun’un babası oğlu için Leyla’nın babasından kızını istiyor. Dönüşünde de durumu oğluna şöyle aktarıyor: ‘Ey cefalı çocuk, sakın kendini bundan da çok şaşırma! Bu bilmece ancak akılla çözülebilir. Leyla’yı sana verecekler ama bir şart ileri sürüyorlar. Deliliğinden hiç iz kalmayacak, hep aklın gösterdiği yoldan gideceksin.’

Mecnun ise tereddütsüz şu cevabı veriyor;

‘Benim akıllı babam, deli hiç akıllanır mı? Benim yolumda döneklik yok. Sözüm sözdür, önce ne dediysem sözüm de odur.’

Gördünüz mü, delinin delice aşkına bile egemen olan dürüstlüğünü, karakterini…

Yoksa yakarsak da, politikamızın tepelerine deliler gelse ah diye.

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , | Kadınlar ve toplar için yorumlar kapalı
May 20

Sessiz ve derin tehlike: ARAPLAŞMA! (2)

Sessiz ve derin tehlike: ARAPLAŞMA! (2)

 

Arapça Kitap ve Kültür Günleri

Geçtiğimiz günlerde yine İstanbul’da bir etkinlik düzenlendi; “Arapça Kitap ve Kültür Günleri”.

Toplantıyı tertipleyenler; Cumhurbaşkanlığı, Albayrak Medya Grubu, Türkiye Yazarlar Birliği ve Halidi Maarif İlim ve Kültür Derneği…

Toplantının ana destekçisi olan Albayrak Medya Grubu’nun, Atatürk‘e sık sık küfür eden “Derin Tarih” dergisinin de finansörü olduğunu hatırlatalım.

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinlik için tüm imkanlar seferber ediliyor. 59 farklı ülkeden 300’ün üzerinde misafir ağırlanıyor.

AKP’li belediyeler yer veriyor, açılış konuşmasını Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ yapıyor.

Açılışta konuşan bir diğer isim ise organizasyonu düzenleyen Halidi Maarif İlim ve Kültür Derneği Başkanı Yakup Alarçin. Cumhuriyet’i ‘hafıza kaybı’ olarak tanımlayan Alarçin, “100 yılı aşkın zamandır hafıza kaybı yaşayan bu millet, 15 Temmuz’la birlikte çok ciddi bir şokla kendine gelmiştir. Yine aynı şekilde bu çalışmaları, hafızayı geri getirme çabaları olarak nitelendiriyoruz” ifadeleriyle etkinliğin asıl niyeti hakkında bilgi veriyor!

Bu etkinlikle ilgili Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, 5 Mart 2018 tarihinde kaleme aldığı yazısında şu ifadeleri kullanıyor “…Arapça Kitap Ve Kültür Günleri, bu atılımın tohumlarını ekiyor, sessiz ve derinden ilk defa… Arapça olmadan hiçbir şey yapamayız. Türkçeye derinliğini kazandıran Kur’an Arapçasıydı…”

Etkinliği “sessiz ve derinden atılan tohum” olarak tanımlayan Kaplan’ın yakın bir dönemde “Cumhuriyet, 100 yıllık kayıp zaman” ve “Cumhuriyetle içeriden işgal edildik” sözlerini sarf ettiğini hatırlatalım.

İşte Türkiye’nin getirilmek istendiği nokta.

Irk vurgulu çalıştaylar, Cumhuriyet düşmanı şahıs ve derneklerin katkılarıyla yapılan dev bütçeli organizasyonlar…

Arap hayranlığı her yere sirayet ederken, Erdoğan için “Allah’ın hediyesi” denilerek açıkça şirk koşuluyor.

Türkiye’de bunlar olurken Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, Türkiye için “şer cephesi” tanımlaması yaptı. Arap hayranları ve Arapçı cepheden tek bir tepki gelmedi!

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , | Sessiz ve derin tehlike: ARAPLAŞMA! (2) için yorumlar kapalı
May 19

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

 

* “Öfkeyi içimizde tutarsak, bize zarar verir.” Montaigne

* “Güvenilir bir limandan öğüt vermek kolaydır.” Kierkegaard

* “Osmanlıda bilimsel ve özgür düşünce, ilahiyat ve fıkhın setlerine çarpıp dağılmıştır” Adnan Adıvar

* “Toplum, eleştiriye açık olmayan taraftan küflenir.” Anooshirvan Miandji Tebrizli Türk

* “Gerçeğin tamamı, hata yaptıkça ortaya çıkar.” Sigmund Freud

* “Onursuz yetenek, beş para etmez!” Çiçero

* “Hemen “olmaz” dersen, daha az aldanırsın…” P. Syrus

* “Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız; ya okumaya değer şeyler yazın ya da yazılmaya değer şeyler yaşayın” Victor Hugo

* “İktidara gelmiş bir dost, kaybedilmiş bir dosttur.” Henry Adams  

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
May 18

Sessiz ve derin tehlike: ARAPLAŞMA! (1)

Sessiz ve derin tehlike: ARAPLAŞMA! (1)

İstanbul’da Yaşayan Arap Aydınlar Çalıştayı.”                                                                    

Düzenleyici İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı… Birçok ülkeden katılımcının yanı sıra “İstanbul’da yaşayan Arap aydınlar” ana kitleyi oluşturuyor. Konuşmaların yapılacağı kürsünün hemen arkasında etkinliğin posteri asılı… Türkçenin hemen altında aynı punto ve büyüklükte etkinliğin Arapçası yazıyor. Tıpkı tabelalarda olduğu gibi…

Açılış konuşmasını geçtiğimiz günlerde “Bilal Erdoğan Bey Hazretleri…” olarak selamlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan yapıyor. Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti Mütevelli Heyet Başkan Vekili sıfatıyla orada.

“Erdoğan Allah’ın bir hediyesidir”

Konuşmacılardan bir diğeri ise daha önce “Türk diye bir ırk yoktur” açıklaması yapan AKP Siirt Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay. Konuşmasını Türkçe yerine Arapça yapıyor! Arapça bilmeyen Türk gazeteciler, dinleyiciler mecburen çeviri kulaklığı takıyor.

 

Arap dünyası üzerine değerlendirmeler yapan Aktay, konuyu bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a getiriyor ve şu sözleri sarf ediyor:

“Tüm bölgeye örnek teşkil ettiği için Türkiye’yi hedef gösterdiler. Çünkü tüm Arap alemine değişmeye yönelik ufuk veriyordu. Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan Allah’ın bir hediyesidir. Bu işlerin üstesinden gelebildi. Arap Baharı başladığı zaman aynı zamanda Erdoğan’ı, AK Parti’yi ve Türkiye’yi düşürmek istediler.”

Aktay, biatta sınır tanımıyor. Müslümanlıkta yeri olmayacak bir şekilde Allah’ın yarattığı kula ilahi bir atıfta bulunup, Erdoğan’ı ilahi bir hediye olarak tanımlıyor.

Konuşmacılar arasında bulunan bir Arap akademisyen ise: “İstanbul’da zevk-i sefa içinde yaşıyoruz ve bunu bize Türkiye sağlıyor” ifadelerini kullanıyor.

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | Sessiz ve derin tehlike: ARAPLAŞMA! (1) için yorumlar kapalı
May 17

AĞZI, BURNU, ÇENESİ KIRILDI ADALETİ

AĞZI, BURNU, ÇENESİ KIRILDI ADALETİN

 

Işık alır güneşten, yıldızdan, aydan

Zorla çıkarıldı adalet yaydan

Çifte yedi art arda iki taydan

Ağzı, burnu, çenesi kırıldı adaletin

 

Can ülkemiz sarsıldı işte böyle talanla

Rekorlara geçtiler nice adi yalanla

Tilkiyle, çakalla, kobra yılanla

Her yanı kuşatıldı, sarıldı adaletin

 

Kimini hainliğe götürmekte iz her gün

Pişkinliğin alasını görüyoruz biz her gün

Çıkılmaz bir dağ oldu inişler ve düz her gün

Küstü, Anası* bile darıldı adaletin

 

*Anası: Anayasa kastedilmiştir.

Kenan ŞAHBAZ

 

https://www.facebook.com/kenanshbz

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , | AĞZI, BURNU, ÇENESİ KIRILDI ADALETİ için yorumlar kapalı
May 16

KÖR VE SAĞIR NUMARASI AKP’Yİ KURTARIR MI?

KÖR VE SAĞIR NUMARASI AKP’Yİ KURTARIR MI?

 

Sınırlarımızda ateşle oynayan Yunanistan’ın küstahlıkta sınır tanımayan Savunma Bakanı Kammenos adalara ve Türkiye sınırına toplam 7 bin askerin gönderildiğini söylemekle yetinmedi. Belgelerde Ahikerya, Lozan Antlaşması’nda İkarya olarak adı geçen burnumuzun dibindeki adada, Kammenos, ağzından salyalar akıtırken namluların Türkiye çevrildiği gerçek mermilerle büyük bir tatbikat yapıldı…

Kuşadası sakinlerinin kulakla duyabileceği mesafede gerçekleşen askeri tatbikatta namluları Türkiye’ye çevrili toplardan yoğun atışlar yapıldı. Türkiye’de hükümet yetkilileri, küstah Yunan Bakan’a cılız bir şekilde “akıllı ol” tepkisi vermekle yetinirken, tatbikatı görmemezlikten, top atışlarını da duymamazlıktan geldi!.. Yunanistan’ın adada alay seviyesinde askeri birliği de var… Ahikerya Adası’ndaki tatbikata Kammenos ile birlikte önemli sayıda üst düzey Yunan askeri yetkililerin katılması da dikkat çekti. Yunan Savunma Bakanı Kammenos, Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Stefanis ve ASDEN Adalar Komutanı Korgeneral Manolakosile birlikte Sisam Adası’nın batısında bulunan Ahikerya Adası’nda, 4 Nisan Çarşamba günü icra edilen askeri  tatbikatla ilgili haber, resim ve video görüntüleri Yunan Savunma Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden tüm dünyaya yayınlandı. Türkiye’den ise “eyt”, “üyt” eden çıkmadı!..

Yunanistan’ın Lozan Antlaşması’nı ihlal ederek Türkiye’ye meydan okumaya cesaret edebildiği bu küstahlığını fotoğraflı belgeleriyle izah etmeye çalışalım;

Tatbikatta gerçek mermilerle atış yapıldı, sis bombaları da kullanıldı.

Tatbikatta 105 mm.lik çekili obüslerle atış yapılması dikkat çekti.

 Yunan Savunma Bakanı Kammenos, tatbikat bitiminde askerleri tebrik etti ve tatbikata katılan askerler ile birlikte toplu fotoğraf çektirdi.

Yunan işgali altında bulunan 18 Türk adası ve 1 Türk kayalığında hâlihazırda 5 binden fazla Yunan askeri bulunduğuna dikkat çeken Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, “önümüzdeki günlerde Ege adalarına yapılacak takviye ile bu sayının 6 bini aşması bekleniyor” dedi.

Ümit Yalım, “Ahikerya Adası, Lozan Antlaşması’nın 12 ve 13’üncü maddelerine göre gayriaskeri statüde. Yunanistan açık bir şekilde Lozan Antlaşması’nı ihlal etti. Yunanistan başta Ahikerya Adası olmak üzere Kuzey Ege adalarının üzerindeki kullanma hakkını kaybetti. Yunanistan gayriaskeri statüdeki Ahikerya Adası’nda icra ettiği askeri tatbikatta gümbür gümbür topçu atışı yaparken, Lozan Antlaşması’nı ihlal ederken AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Savunma Bakanı Nurettin Canikli olanı biteni turist gibi seyretti. Yunanistan’a müzik notası bile verilmedi” diye konuştu.

 

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | KÖR VE SAĞIR NUMARASI AKP’Yİ KURTARIR MI? için yorumlar kapalı
May 15

YÜKSEKLERDE

YÜKSEKLERDE

Papaz efendi uçakta gezide… Güzel hostes ona özel ilgi gösteriyor. Gelip soruyor:

– Muhterem peder, uçuşumuz rahat ve programa uygun olacak. 12 bin metre yüksekteyiz. Ben size bir bardak şarap vereyim.

Papaz:

– 12 bin metre yüksekte ha? Patrona yaklaşmışız… Aman istemem.

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , | YÜKSEKLERDE için yorumlar kapalı