Oca 04

“TÜRKÇÜLÜK” OĞUZLARDAN BAŞLAR

“TÜRKÇÜLÜK” OĞUZLARDAN BAŞLAR

Kaşgarlı Mahmut Halife’ye sunduğu Divanü Lügati’t-Türk (1072) “Türkçülük” yapmıştır. Türk düşmanlığı yapan özürlüler bir daha bir daha okusunlar:

“Allah’ın devlet güneşini Türk burçlarında doğdurduğunu, bütün feleklerin onların toprakları üzerinde dönmekte olduğunu gördüm.

Allah onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzüne hâkim kıldı. Zamanımızın hükümdarlarını onlardan çıkardı; dünya milletlerinin idare iplerini onların ellerine verdi; onları herkese üstün eyledi; kendilerini hak üzerine kuvvetlendirdi. Onlarla birlikte çalışanı, onlardan yana olanı yüceltti ve Türkler dolayısıyla onları her isteğine eriştirdi; bu kimseleri kötülerin kötülüklerinden korudu. Oklarının isabetinden korunabilmek için, aklı olana düşen iş bu insanların tuttuğu yolu tutmak oldu. Derdini dinletebilmek ve Türklerin gönlünü almak için onların dilleriyle konuşmaktan başka çıkar yol yoktur. Bir kimse kendi cemiyetinden ayrılıp da Türklere sığınacak olursa o cemiyetin korkusundan kurtulur; Türklere onunla birlikte başkaları da sığınabilir.

Ant içerek söylüyorum, ben, Buhara’nın sözüne güvenilir imamlarının birinden ve ayrıca Nişaburlu bir imamdan işittim. İkisi de senetleriyle bildiriyorlar ki peygamberimiz kıyamet alâmetlerini, ahir zaman karışıklıklarını ve Oğuz Türklerinin ortaya çıkacaklarını söylediği sırada ‘Türk dilini öğreniniz; çünkü onların uzun sürecek egemenlikleri vardır.’ buyurmuştur. Bu hadis doğruysa -sorumlulukları kendilerinin üzerine- Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur; yok, bu söz doğru değilse akla göre gereklidir.”

Alıntı: Mahmud-ı Kaşgarî,

Türçe çevirisi: Prof. Dr. Mustafa Kaçalin

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , | “TÜRKÇÜLÜK” OĞUZLARDAN BAŞLAR için yorumlar kapalı
Oca 03

EY HAYAT!

EY HAYAT!

 

Kurt düşmüş içine çürüdü özün

Kendine bile hiç geçmiyor sözün

Çok gaddar, zalimsin gülmedi yüzün

Ey hayat savrulan toza benzedin!

 

Aratıyor bana baharı kışı

Coşkun bir nehire benzer akışı

Öldürüyor beni her an yakışı

Ey hayat Kerbela, yaza benzedin!

 

Ömür defterini zalim dürünce

Hem de iki seksen postu serince

Böyle bir zamanda güneş görünce

Ey hayat eriyen buza benzedin!

 

İnancım gereği Hakk’a tapsam da

Bütün nimetlerden hisse kapsam da

Tutmadı ahengi her ne yapsam da

Ey hayat akortsuz saza benzedin!

 

Dizildiler bir bir ağabeylerin

İncelendi hatta tek tek boyların

Yolundu bir ömür bütün tüylerin

Ey hayat bir tüysüz kaza benzedin!

 

Soylu at istedik, eşeğe bindik

Her dem çabaladık, her dem didindik

Bir bayrak olmayı gaye edindik

Ey hayat paçavra, beze benzedin!

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , | EY HAYAT! için yorumlar kapalı
Oca 02

İSTİKLÂL MARŞIMIZ ‘KORMA’ DER!

İSTİKLÂL MARŞIMIZ ‘KORMA’ DER!

Yaşı almış, elli ya da kırkın üzerinde olanlar iyi bilirler. Bizi, çocukluğumuzdan beri hep korkuturlar.

Önceleri cinle, şeytanla korkutanlar sonraları erkek çocukları sünnetçi ile korkutmaya başlamışlardı. Biraz daha büyümeye başladığımızda ise polisle, jandarma ile korkutma dönemi başladı. Şehir hayatını yaşarken kaybolmaktan, serseriden, manyaktan korkmamız gerektiği aşılandı. Bizle büyüdükçe korkular değişiyor ve gittikçe onlarda büyüyor ve somut hale geliyordu. Okula başladığımızda öğretmenden, dini bilgi öğretilirken Allah’tan korkmamızı özellikle belirtiyorlardı. Yeterince büyüyüp bilinçli hale geldiğimizde bunlardan korkmayı unuttuğumuzda Allah’tan korkmak yerine sevmemiz gerektiğini öğrendiğimizde her şey güzelleşmeye başladığı anda yeni korkular da ardı ardına gelmeye başladı.

Evde, sokakta, çarşıda hele de siyasette korkutmalar o kadar ilerledi ki pek çokları “benim gibi düşünmek zorundasın yoksa…” der gibi direktiflerini sıralıyor hatta dinlemeyenleri kuytu yerlerde öldürüyordu. Son zamanlardaki kadın cinayetleri bu örneklerden sadece bir kısmıydı…

Namık Kemal;

“Memleket bitti, yine bitmedi hâlâ sen, ben,

Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen;

Dest-i a’dâdayız Allah içün ey ehl-i vatan;

Yetişir terk edelim gayrı hevâ vü hevesi!”

 

Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet

Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten

Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin

Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten

Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler

Ki ednâ zevki âlâdır, vezaretten, sadaretten…”

 

“Fıtrat değişir sanma! Bu kan yine o kandır.”

Magosa zindanında iken;

“Altı da bir, üstü de birdir yerin,

 Arş yiğitler arş vatan imdadına

 

Merkez-i hâke atsalar da bizi

Küre-i arzı patlatır çıkarız” Demişti

 

Mehmet Akif Ersoy İstiklâl Marşı’nda “korkma diye başlamış;

Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak

O benim milletimin yıldızıdır parlayacak

O benimdir o benim milletimindir ancak

 

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…

Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.

 

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

 

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,

Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.

Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,

Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın. Demişti

 

Mehmet Emin Yurdakul;

“Bırak beni haykırayım

Ben susarsam matem et.

Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet

Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.” Demişti

Hüseyin Nihal Atsız;

“Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.

Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.

Yırtıcılar az yaşar… Uzun sürmez doğanlık…
Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık.
Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;
Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir.

Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir..”.
Demişti.

 

Atatürk;

” Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk edilemez Yurt toprağı, sana herşey feda olsun. Kutlu olan sensin

Hattı müdafa yoktur sathı müdafa vardır bu satın bütün vatandır.

Ya İstiklâl, ya ölüm” Demişti

Şimdi birileri medyada, sosyal medyada yine bizleri korkutmaya çalışıyorlar.

KORKACAK MIYIZ, KORKACAK MISINIZ?

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , | İSTİKLÂL MARŞIMIZ ‘KORMA’ DER! için yorumlar kapalı
Oca 01

ŞEREFSİZ BİLET ALMIYOR Kİ……

ŞEREFSİZ BİLET ALMIYOR Kİ…….

Adamin biri bir kahveye girer ve ‘Millet bana bakin!.. Size söylüyorum!.
Tam 30 sene sonra ben bu kahveye gene geleciğim’ der ve çıkar.
Kahvedekiler ‘Adam deli herhalde’ diye fazla önemsemezler.
Ve aradan 30 sene geçer. Aynı adam kahveye gene gelir
ve der ki: -‘Hatırladınız mı beni millet. Size demiştim 30 sene once,
ben yine geleceğim diye. İşte geldim’ der.
Kahvedekiler tabi ki şaşırır.
adam devam eder. ’30 sene sonra gene geleceğim bu kahveye’ der. Ve gider.
aradan bi 30 sene daha geçer. Nesil değişmiştir 30 sene onceki
insanlarin çocuklari kahvede oturmaktadir artik. Adam
kahveden içeri girer. ‘Bana Bakın Millet Ben Sizin babalariniza
söyledim. Size de söyluyorum 30 sene sonra ben bu kahveye gene gelicem’ der ve çıkar.
Kahve milleti gene bunu takmaz.
Aradan 30 sene geçerve adam gene gelir. ‘Beni hatırladınızmı millet 30 sene önce tekrar
gelicem demiştim, işte geldim ve 30 sene sonra gelip sizin
çocuklarinizada aynı şeyi söylicem’ der ve gider.
Aradan bi 30 Sene daha geçmiştir. Ve adam Gene Kahveye gelir.
‘Bana Bakın Millet Ben sizin dedelerinize söyledim.
Babalariniza söyledim, şimdi size söylüyorum tam 30 sene sonra ben bu
kahveye gene gelicem’ der ve gider.
İçlerinden birisi ‘Arkadaşlar bana bu olayi dedem anlatmiştı.
Gelin hocaya gidelim, bu adam niye ölmüyor, nedir bunun hikmeti? diye soralım’ der.
Ve bir hocaya giderler. Hocaya durumu anlatirlar.
Hoca ‘Ben bu gece rüyaya yatayim. Azrail ile konuşayim. Bakayim niye
canını almıyor bu adamın, size yarın haber veririm’ der.
Ve gece olunca hoca ruyaya yatar. Rüyasinda Azrail ile
konuşur. ‘Ya Azrail!. Sen bu şahısın canını niye almıyorsun’
Azrail ‘Zamanında bu adam bir dilek diledi. Ve bu dilegi kabul
oldu.Onun için’ der.
Hoca
‘Ne diledi Ya Azrail’ diye sorar .
Azrail, ‘Allah’ım bana milli piyangodan büyük
ikramiye çıkana kadar canımı alma diye diledi’ der.
Hoca ‘E Allah istese buna büyük ikramiyeyi çikartamaz mı?’
Azrail ‘Çıkartmasına çikarir da!……..
ŞEREFSİZ BİLET ALMIYOR Kİ…….

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , , | ŞEREFSİZ BİLET ALMIYOR Kİ…… için yorumlar kapalı
Ara 31

ABD DESTEKLİ SÜRÜ DRONELER…

ABD DESTEKLİ SÜRÜ DRONELER…

 

Son 2 yıl içinde PKK’nın İHA/drone kullanma girişimlerine şahit olduk. Bazıları düşürüldü.

Ocak 2016’da Şırnak’ın Silopi ilçesinde paket içinde PKK’ya ait uzaktan kontrolle görüntü kaydeden drone ele geçirilmişti.

Ağustos 2017’de Derecik/Hakkari’de PKK’ya ait bir drone vurularak düşürüldü. 

Kasım 2017’de Ağrı’da PKK’ya ait bombalı bir drone düşürüldü.

Şubat 2018’te Afrin harekâtı esasında PKK/YPG’ye ait bir drone düşürüldü.

Ve son olarak 10 Kasım’da Şırnak’ta düşen en az 2 bomba yüklü drone. Resmî açıklama yapılmadı ama bazı kaynaklar 10, bazıları 24 adet drone saldırısı olduğunu bazılarının düştüğünü bazılarının Irak tarafına kaçtığını yazıyor.

Kesin olan şu ki, birden fazla bombalı drone’la eş zamanlı yapılan bir saldırı.

İdlib’deki terörist grupların Rus üslerine yaptıkları kadar sofistike değil ama PKK’nın bir sürü İHA saldırısının ilk denemesi. Bu durum terörle mücadelede karşımızdaki büyüyen tehdide işaret ediyor.

 

PKK’nın bu tür saldırılar yapacağını ise eski Pentagon çalışanı, 15 Temmuz FETÖ kalkışması paylaşımlarıyla FETÖ’cü olduğu netleşen Michael Rubin 20 Eylül’de yazdığı yazıda duyurmuş. Yazının başlığı “Hazır olun: Kürtler yakında Türkiye’ye karşı drone kullanacak”.

Yazısında Türkiye’ye iğrenç suçlamaları var. PKK’ya da hedef gösteriyor. Ankara’da Cumhurbaşkanlığı sarayı, kamu binaları, askerî üsler PKK-YPG drone’ları için çok kolay hedef olabilir diyor. Ve bu saldırıların beklenenden çok kısa zamanda da olabileceğini yazıyor. Ve 10 Kasım’da Şırnak…

Aslında taşeron Rubin olayı sadece duyuruyor ve belki de PKK’ya mesajla talimat veriyor. PKK’nın bazı münferit saldırılarını yukarıda yazdık. Dinci terör örgütlerinden bir şeyler almış, söyledik.

Haberler aslında PKK’nın drone teknolojisine ulaşmasının arkasında ABD olduğunu gösteriyor. İşte kanıtları;

2014’te Kobani’deki çatışmalar esnasında ABD, YPG’ye drone veriyor.

Bunlar resmen teyit edilmiyor, ta ki Temmuz 2017’ye kadar. O dönemde bir koalisyon temsilcisi YPG’ye drone verildiğini açıklıyor. Resmî olarak ABD destek planlarında gözükmese de eğitimini yaptırıyor.

Yine Temmuz 2017’de Rakka’da IŞİD’e ait bir drone üretim tesisi YPG tarafından ele geçiriliyor.

Ne oldu Rakka’daki drone’lar ve üretim imkânları, ABD’nin verdiği drone ve eğitimler?

YPG eşittir PKK olduğuna göre bugün Türkiye’ye yönelen sürü drone/İHA saldırının esas kaynağı YPG ile ortaklık yapan, eğitim ve askerî destek veren, teknoloji aktaran ABD’den başkası değildir.

Bekanıza saldıran PKK/YPG’ye silah sağlayan ABD’nin lideriyle törende yemekte yan yana gelinmesini, önemli olumlu görüşme diye göklere çıkardığımız sürece de ABD ne PKK’dan ne de YPG’den vazgeçer.

PKK’nın İHA saldırıları da sürü halinde artarak gelir. Bu saldırılar aynı zamanda Fırat’ın doğusu mesajıdır.

 

 

Alıntı: Cahit Armağan Dilek

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | ABD DESTEKLİ SÜRÜ DRONELER… için yorumlar kapalı
Ara 30

“DERLER”…

“DERLER”…

 

Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli ilahiyatçı profesör arabası ile mübarek Cuma günü tatile giderken namaz vaktini kaçırmamak için yol üstündeki köye girmiş ve cami avlusundaki ağacın altına oturarak ezan okunmasını beklemiş.

Az sonra müezzin ezanı şöyle okumaya başlamış:

“Allâh-ü Ekber, Allâh-ü Ekber, Allâh-ü Ekber, Allâh-ü Ekber derler…

Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Eşhedü en lâ ilâhe illallah derler…”

Ezan’ın tamamını müezzin “derler” diye diye tamamlar.

İlahiyatçı profesör şaşırmış, anlamamış ama Cuma namazı bittikten sonra müezzini bekleyip hemen sormuş.

– Ezan böyle mi okunur? Ne demek “derler” diye eklemek?

Müezzin yanıt vermiş.

“Hocam bizim müezzin çok yaşlıydı, hastalandı vefat etti. Cemaat çok yaşlı ve 65 yıldır müezzin okuduğundan hiç birisi ezanı makamında okumayı bırakın ezberlememiş.

Ben Müslüman değilim ama 5 vakit ezanı o kadar güzel söylerdi ki merhum müezzin Ahmet amca büyük bir keyifle dinler, ezberler ve şarkı sözü gibi aklıma geldikçe

tekrarlardım.

Ahmet amca ölünce ezanı okuyacak kimse çıkmayınca ezanı ben okuyorum ki, Müslüman olmadığımdan ‘Müslümanlar derler’ anlamında söylüyorum.”

Bizim siyasiler de “derler…”

 

 

Alıntı

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , | “DERLER”… için yorumlar kapalı
Ara 29

KİMSESİZLER CUMHURİYETİ

KİMSESİZLER CUMHURİYETİ

 

Diyarbakır, Kulp‘ta kaçak elektrik kullanan Kur’an kursunda çıkan yangında, açamadıkları PVC kapının arkasında “bizi kurtarın” diye feryat ede ede can veren 6 çocuk ve onların, bunun hesabını sormak yerine “Allah’ın takdiri ile olmuştur” diyen aileleri…

Konya, Taşkent‘e bağlı Balcılar’da, güvenlik cihazı olmayan LPG tankındaki doğal gaz patlaması sonucu çöken üç katlı yatılı Kur’an kursunda ölen 18 çocuk ve onların şikayetçi olmamaları için, “Kadere iman etmeyen imansızlar… Çocuklar sizi cennet kapısında bekliyor. Sorgusuz sualsiz cennete gideceksiniz. Şikâyetçi olup bu haktan mahrum olmayın” diye kandırılan, daha fenası buna kanan aileleri…

Kütahya‘da ağabeyini ziyarete gittiği yurtta iş buyurulan ve kolunu kıyma makinesine kaptıran 12 yaşındaki Nurettin‘in çığlıkları ve ağabey Serkan‘ı “şikâyetçi olursan hastaneye götürmeyiz” diye tehdit eden kansızlar…

Aladağ’da, ailelerinin Millî Eğitim’e defalarca başvurmasına rağmen okula ulaşımları sağlanmadığı, kendilerine devlet yurdu gösterilmediği ve bizatihi devlet tarafından orası adres gösterildiği için kaldıkları tarikat yurdunda yanarak can veren 12 kız ve daha çocukların cenazeleri kalkmadan buzdolabındaki etleri kurtarmanın derdine düşen “yetkililer“in vicdansızlığı…

Karaman‘da, KAİMDER ve Ensar Vakfı‘na ait yurtlarda öğretmenlerinin seri tecavüzüne uğrayan çocukların yaşadıkları dram, eziyet, işkence, kâbus ve hayatlarının çok affedersiniz ama el birliğiyle içine edilmesi…

Adıyaman Besni‘de Kur’an Kursu’nda tacize uğrayan çocuklar…

Adıyaman Gerger’de devlet yurdunda, yurt görevlisi tarafından sigaraya alıştırmaktan parayla satın almaya, dayağa kadar aklınıza gelebilecek her türlü ahlaksızlıkla tecavüze adeta mecbur bırakılan farkı yaşlardaki 18 erkek çocuğu…

***

Nano teknoljiyle 140 derecede bile üşütmeyen kıyafetler üretilirken Tunceli’nin Nazımiye ilçesi Sarıbudak Mahallesi bölgesinde, 22 Ekim 2018 Pazartesi günü saat 06.00’dan itibaren başlanılan “Şehit J.Asb.Çvş. Mehmet Yılmaz Operasyonu” kapsamında 2 JÖH Timi, 26 Ekim 2018 Cuma günü saat 18.30 sıralarında, Tunceli 2’nci JÖH, Tb.K.lığı unsurlarınca icra edilen K/G faaliyeti esnasında, hava şartlarının yağışlı ve soğuk olması nedeniyle 2 personel donarak (hipotermi) şehit olmuştur deyişlerine… (K.Ş)

Her biri, yakın geçmişte, aslında hepimizin gözleri önünde cereyan eden ama görmeyelim, duymayalım, konuşmayalım diye muazzam bir perdelemeyle üzeri örtülen, sadece birkaç yürekli gazeteci ve kurumun “dert ettiği” utançlarımızı, ayıplarımızı, günahlarımızı hatırlatmış İsmail Saymaz, “Kimsesizler Cumhuriyeti”nde.

 

 

Alıntı: Selcan TAŞÇI HAMŞİOĞLU

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | KİMSESİZLER CUMHURİYETİ için yorumlar kapalı
Ara 28

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

* “Ölümsüz bir hayat dilersen işin ve sözün iyi olsun.” Yusuf Has Hacip

* “Söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir.” Türk Atasözü

* “Bir anlık sabır, büyük bir felaketi önler. Bir anlık sabırsızlık bütün bir hayatı yıkar.” Çin atasözü

* “Önce düşün, sonra söyle.” Türk Atasözü

* “Gürüldeyip sular taşsa, deniz dolmaz.” Dede Korkut

* “Sözünü bil, pişir; ağzını der, devşir.” Türk Atasözü

* “İnsan söz ile yükseldi ve sultan oldu; nice söz gölge gibi başı yere serdi” Yusuf Has Hacip

* “Çok mal haramsız, çok lâf yalansız olmaz” Türk Atasözü

* “İnsan ne kadar az düşünürse o kadar çok konuşur.” Türk Atasözü

* “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.” Atatürk

 

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , , , | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Ara 27

BU NASIL MÜSLÜMANLIK?

BU NASIL MÜSLÜMANLIK?

Cemaatçiliğin/tarikatçılığın, nasıl tehlikeli olduğu görüldüğü hâlde, “Bizdendir. Bizim oy depomuzdur.” deyip kendilerine görünürde “şartsız” oy vereceklerini açıklayan cemaat/tarikatlara kol kanat geriliyor. Onlara bütün kapılar açık. Ülkemizi girdaba sokan Fethullahçılar da bir zamanlar ölülere bile oy veriyorlardı. 

Tuttuğunuzu hapse attınız; tuttuğunuzu işinden ihraç ettiniz. Ama kendi içinize dokunmadınız.

Yolu açan sizsiniz, işbirliği yapan sizsiniz. Sizi referans görerek kanunen açık dershanelerine gidenler, mekteplerinde okuyanlar, şirketlerinde çalışanlar, sokağından geçenler, darbeyle, iç örgütlenmeyle hiçbir ilgileri olmadığı hâlde, suçlu ilân edildiler. Bu nasıl Müslümanlık!

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | BU NASIL MÜSLÜMANLIK? için yorumlar kapalı
Ara 26

YALAN DÜNYAYA TAPMIŞ İNSANLIK

YALAN DÜNYAYA TAPMIŞ İNSANLIK

 

Onurlar, şerefler kayboldu gitti

Zalim olmuş, Hak’tan sapmış insanlık

Kimler kimi tuttu, kimleri itti

Şu yalan dünyaya taptmış insanlık

 

Çöküyor ülkenin üstüne illet

Hakk’ı adaleti bilmiyor millet

Tuttu yakasından onursuz zillet

Şu yalan dünyaya tapmış insanlık

 

Hukuku ciddiye alan görmedim

Dinsizlerde böyle talan görmedim

Gerçek İslam’da hiç yalan görmedim

Şu yalan dünyaya tapmış insanlık

 

Kula kulluk eden çok bedenler var

Hakk’ı Hak diyerek gasp edenler var

Hem de vatandaşa kin güdenler var

Şu yalan dünyaya tapmış insanlık

 

Pazarcı zihniyet dini pazarlar

Adalet sağlayan mazlum azarlar

Medya maymunları yalan yazarlar

Şu yalan dünyaya tapmış insanlık

 

Mazlumlar ölüyor ya da kaçıyor

İnsan denen mahlûk zulüm saçıyor

Hepsi yamyam olmuş hep kan içiyor

Şu yalan dünyaya tapmış insanlık

 

Biat edeceksen Hakk’a biat et

Doğrudan yana ol doğruyu kat et

Bir insan olarak sen de dikkat et

Şu yalan dünyaya tapmış insanlık

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , | YALAN DÜNYAYA TAPMIŞ İNSANLIK için yorumlar kapalı