Mar 04

Altın Sözler

Altın Sözler

* Akıllı adam bildiğini söylemez; salak adam söylediğini bilmez.

* Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir. 

* Adam kıtlığında keçiye Abdurrahman Çelebi derler.

* Bana benden olur her ne olursa, başım rahat eder dilim durursa

* Bir yemem diyenden kork, bir oturmam diyenden

* Bilmediklerimi ayağımın altına koysam, başım göğe değer.

* Hekimsiz, hâkimsiz memlekette oturma.

* Herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını almış

* Hile ile iş gören mihnet ile can verir.

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , | Altın Sözler için yorumlar kapalı
Mar 03

DİN VE LAİKLİK

DİN VE LAİKLİK

Ali Fuat Başgil ”Din ve Laiklik” isimli kitabında siyasi İslam’ı siyasi taassup olarak ifade etmektedir.

Başgil siyasi taassubun, dini taassuptan daha kindar, zalim ve yıkıcı olduğunu, söylüyor. Ve ”Çünkü dini taassupta çok kere hasbilik (gönüllülük) hâkim olduğu halde, siyasi taassupta hemen daima şahsi fayda, his ve hırs hâkimdir.” diyor ve ilave ediyor ”siyasi taassup koyu surette materyalisttir.  Madde ve menfaat fikri etrafında kitleleri coşturup harekete getirmek kolay değildir. Onun için siyasi taassup bir efsane (Mythe) yaratmaya ve bu sayede taraftar avlamaya mecburdur.” ”Siyasi taassup omuzlara daha kuvvetli çökebilmek için hareketlerini mabede alkışlatmak isteyen politikanın hırçınlığı ve tecavüzüdür.”

Ali Fuat Başgil  siyasi taassubun panzehiri olarak yalnızca Laikliği gösteriyor ve ”Hem dini, hem de siyasi taassuba karşı korumak için alınacak tedbir tek kelime ile Laikliktir.” diyor.

Özet olarak, Dine dayalı bir devlet düzeni bizzat dine de zarar veriyor. Demokrasiyi ve hukuk düzenini tahrip ediyor. Şeriattan tek yarar sağlayanlar, diktatörler ve krallar ve İslam’ı kendi siyasi çıkarları için kullanan partiler ve parti liderleri oluyor.

Alıntı Yeniçağ

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | DİN VE LAİKLİK için yorumlar kapalı
Mar 02

Beyin Ne İş Yapar Görevi nedir?

Beyin Ne İş Yapar Görevi nedir?

Kadın ehliyet alıp geçimini şoförlük yaparak kazanmaya karar vermiş. Malum, bunun içinde ilkokul diploması gerekli. Neyse sınava girerek bütün soruları cevaplamak başlar.

Vücudumuzda bağırsağın görevi nedir.

-Kadın cevap verir.

Onun görevi nedir?

Bunun görevi nedir?

Derken bütün soruları yanıtlar.

Son soru “beyin ne iş yapar görevleri nedir?”

Kadının Cevabı: -Valla bizim ki işsiz güçsüz evde yatar. Hiç bir görevi de yok.

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , , | Beyin Ne İş Yapar Görevi nedir? için yorumlar kapalı
Mar 01

Necdet Özel’in operasyon önerisi neden reddedilmişti?.

    Necdet Özel’in operasyon önerisi neden reddedilmişti?.

    Necdet Özel‘in Genelkurmay Başkanı olduğu günler… PKK/PYD, onların “Kobani” adını verdiği Ayn el-Arab‘da katliama başlayıp, yerleşik nüfusu göçe  zorlayıp kantonlaşmanın ilk adımlarını attığı günler… Necdet Özel Paşa ve beraberindeki komutanlar  geleceği görürler, iktidara hayati bir öneri götürüler. Sunulan teklif kısaca şöyledir: “Bu oluşum ileride Türkiye’nin başına bela açar ve çok başımızı ağrıtır. Bölgeye kısmi bir operasyon yapalım.” AKP iktidarı reddeder. Karargahın tüm ısrarlarına rağmen hava operasyonu yapmamıza bile müsaade etmezler. Sonra, malumunuz, Türk topraklarından PKK/PYD’ye yardımcı olsun diye törenlerle Ayn el-Arab’a geçirilen çapulcu  sürüsü Barzani peşmerge güçleri… Ismarlanan  Adana kebap ve künefeler… “Kobani’ye selam olsun” ihaneti!.. Aradan zaman geçer, Necdet Özel ve komuta heyeti operasyon istemeyen iktidara yeni bir öneri sunar: “Cilvegözü sınır kapımızı bir süreliğine kapatalım. PKK/PYD’nin boğazını keselim.” Karargah, terör örgütünün Afrin ve etrafında da palazlandığını tespit etmiştir. O zamanlar ABD’nin ağır silah yardımının da gündemde olmadığı günlerdi. TIR’lar içinde bölgeye sadece gıda değil silah da gidiyordu. Üstelik, PKK geçen her TIR’dan  komisyon alıp para geliri de elde ediyordu. İktidar, karargahın önerisini yine reddeder. Gerekçe: “Ülke ekonomik darboğaza girer.”

 

Alıntı Yeniçağ: Ahmet TAKAN

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | Necdet Özel’in operasyon önerisi neden reddedilmişti?. için yorumlar kapalı
Şub 28

Seyit Onbaşı (1)

Seyit Onbaşı (1)

Çanakkale’den Havran’daki köyüne kadar 145 kilometreyi 13 günde yayan yürür.
Geldiğinde evine giremez. Çünkü 9 yılda belki karısı, yeniden evlenmiş olabilir. Akşamdan geldiği evini sabaha kadar göz hapsine alır. Sabah koyunları çıkarmak için gelen bir akrabası ile karşılaşır.
“-Sen kimsin?
-Ben Seyidim.
-Biz seni öldü biliyoruz.
-İşte sağ döndüm. Benim hanım evli mi?
-Hayır evli değil. Bir çocuğun var içeride, çocuğu korkutursun. Bağırarak git, haberi olsun.”
Kapıdan eşinin ismini seslenir. 8 yaşında bir kız çocuğu kapıya gelir. “Anne” diyor, “kapıda sakallı biri var korktum.” Annesi geliyor kapıya bakıyor ki, adamı. “Korkma kızım o senin baban.”
Ve 9 yıl sonra kızıyla böyle tanışıyor.
O kız, sonradan nine olduğunda torunlarına, “Baba deyip de bir müddet kucağına oturamazdım” der.
***
Koca seyit namı, Seyit Ali Çabuk tam adı.
Çanakkale’de 276 kiloluk top mermisini tek başına sırtlayıp İngiliz zırhlısını vuran kahraman.
1889’da Balıkesir’in Havran ilçesine bağlı bir orman köyü olan Manastır köyünde doğan Seyit Ali, Yörük çocuğudur.
Mavi gözlü ve ufak tefektir.
Gariban Anadolu köylüsü.
Keçi güder arada kaçak odun kömürü yapar satar.
1909’da askere gider.
1912’de Balkan Savaşı’na katılır.
1914’te Birinci Dünya Savaşı başlayınca Çanakkale cephesinde topçu eri olarak bulundu.
18 Mart1915’te Müttefik donanması Çanakkale Boğazı’nı geçmek için saldırıya geçti. Bu sırada Seyit Ali, Rumeli Mecidiye Tabyası’nda görevlidir.
(Savaşın en kritik anlarından birinde Queen Elizabeth zırhlısından atılan bir top mermisi Mecidiye Tabyası’na isabet eder. Mecidiye Tabyası’nın pozisyonu çok kritiktir. Boğazdan geçen düşman savaş gemilerini vurmak üzere oradadır. Ve hedef alınan tabyada geriye sadece iki er ve tabya komutanı kalmıştır. Bu erlerden bir tanesi Seyit Ali Çabuk’tur.
Seyit, 276 kiloluk bir mermiyi, mataforası yani vinci bozuk olan topçu bataryasına tek başına sırtlayarak yerleştirmeyi başarır.
Ve Ocean gemisini dümen sisteminden vurmayı başarır. Ocean daha sonra sürüklenir ve Nusrat’ın döşediği mayınlardan birine çarparak batar.
Bu başarısından ötürü onbaşı rütbesine yükseltilmiş bir de ödül olarak çift tayın verilmiş.
O da bir hafta sonra kursağından geçmeyince istememiş.
Seyit Ali, 1909’da gittiği askerden, 1918’de onbaşı olarak döner.
1915’teki zaferden sonra 3 yıl daha Çanakkale’de askerliğe devam eder.
1918’de terhis olur.

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , | Seyit Onbaşı (1) için yorumlar kapalı
Şub 27

“ŞEHİT” Mİ “HAİN” Mİ DENİLECEK!

“ŞEHİT” Mİ “HAİN” Mİ DENİLECEK!

Yıllar öncesinden planlanıp 15 Temmuz bahanesi ile askeri liseler kapatıldı. Harb Okullarından bir yılda, kurslardan 3 ile 6 ayda subay-astsubay mezun ediliyor. Afrin’de olağanüstü çatışmalar var. Güney sınırımızdaki birlikler her an ölüm ile burun buruna. 15 Temmuz darbe girişiminde hapse girmeyip soruşturması devam eden personel her an tutuklanma endişesi ile sıcak çatışmanın içindeler. Şehit olursa al bayrağa sarılıp memleketine gönderilecek. Gizli tanık ifadeleri, yanlış raporlar yüzünden tutuklanırlarsa “hain” yaftası yapıştırılıp hapse atılacaklar.

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | “ŞEHİT” Mİ “HAİN” Mİ DENİLECEK! için yorumlar kapalı
Şub 26

CAN KUŞU

CAN KUŞU

 

Çok sevinmişti herkes dünyaya geldiğinde

Çoktu yapacakları, yaptı da gereğinde

Ne umutlar besledi küçücük yüreğinde

Kanatlanıp uçmaya hazırlanır can kuşu

 

Dünyayı değiştirmek istiyordu bir zaman

Çok önemli anlarda diyordu ki dur zaman

Yeter artık her anı lehimize kur zaman

Kanatlanıp uçmaya hazırlanır can kuşu

 

Hayat denen deryada bulandıkça duruldu

Kimsenin bilmediği ne tuzaklar kuruldu

Şu ömür kervanında koşturmaktan yoruldu

Kanatlanıp uçmaya hazırlanır can kuşu

 

Kendini değiştirdi, tek ona yetti gücü

Çok devede görmedi, insandaki hörgücü

Her şeye denge koymuş O, İlahi ölçücü

Kanatlanıp uçmaya hazırlanır can kuşu

 

Baskı ile yaşanmaz tertemiz bir din asla

Yapmadı ki hiç hinlik, olmadı bir cin asla

Hem incindi, kırıldı, hiç tutmadı kin asla

Kanatlanıp uçmaya hazırlanır can kuşu

 

Can kuşu kafesine alışmıştı anında

Sevgi, saygı, mutluluk, huzur vardı kanında

Bir Zülfikar gibiydi beden adlı kınında

Kanatlanıp uçmaya hazırlanır can kuşu

 

Bedenimiz yıprandı başta saçlar aklaştı

Can dostların pek çoğu ahrete uzaklaştı

Gün batımı vaktidir artık vakit yaklaştı

Kanatlanıp uçmaya hazırlanır can kuşu

 

Dilerim iyi insan diyen olur ardımdan

Sakın ha kaçmayınız dua ile yardımdan!

Toprağımı taşımı koyun Cennet yurdumdan

Kanatlanıp uçmaya hazırlanır can kuşu

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , | CAN KUŞU için yorumlar kapalı
Şub 25

Türkiye’nin yarısı kitap okumuyor

Türkiye’nin yarısı kitap okumuyor

 

Araştırma sonucunda en dikkati çeken veri ise okuma oranlarında. Her gün düzenli olarak gazete okuyanların oranı yüzde sadece yüzde 19.6… Hiç gazete okumayanlar ise yüzde 37.1 ile pastanın en büyük bölümünü oluşturuyor. Gazete okuyucularının yüzde 55.4’ü interneti, yüzde 44.6’sı ise basılı gazeteyi tercih ediyor.

Kitap okuma oranları ise utanç verici boyutta. Araştırmaya göre Türkiye’nin yüzde 52.8’i kitap okumuyor. Evet her iki kişiden biri hiçbir şekilde kitap okumuyor, okuma gayreti göstermiyor. Her gün düzenli kitap okuyanların oranı yüzde 5.6 olurken, haftada 3 günden fazla kitap okuyanlar yüzde 7.8’de kalıyor.

Sosyal medya konusunda ise oldukça etkili bir profil ortaya çıkıyor. Yüzde 64’lük kesim her gün 1 saatten fazla sosyal medya kullanıyor. Yüzde 18.7’lik kesim ise sosyal medyayı hiç kullanmadığını belirtiyor.

Kitap okumakta zorlanan toplumun sosyal medya konusunda oldukça etkin olduğunu görüyoruz.

 

Alıntı Yeniçağ

Posted in Gündem | Tagged , , , , , | Türkiye’nin yarısı kitap okumuyor için yorumlar kapalı
Şub 24

Altın Sözler

Altın Sözler

 

* “Mevcut şartlarda Türkiye’deki siyasi parti genel başkanlarını değiştirecek tek varlık Azrail’dir.”

* ”Anlaşılan o ki, Atatürk’ün bu sistemde CHP’de, Alparslan Türkeş’in MHP’de ve Hz. Ömer’in AKP’de bu genel başkanlar karşısında kazanma şansı yoktur!”   

* “Yoksulluğu azaltmadan zenginliği arttıran ve suç işleme bakımından, sayılardan daha hızlı artış gösteren bir toplumsal sistemin özünde çürümüş bir şeylerin

olması gerekir.” Karl Marx                  

* “Yalancının cezası; kimsenin kendine inanmayışı değil, asıl kendisinin kimseye inanmayışıdır.”  Bernard SHAW                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        * “Her çocuk biraz dâhidir” Schopenhauer                                                                         

* “Çocuklar en atılgan filozoflardır. Çünkü durmadan soru sorarlar” Rus yazar Yevgeniy Zamyatin     

* “Eğer çocuğunuza kendiliğinden bir şeyler yapma özgürlüğü tanımazsanız, onu korkak bir köle yaparsınız…”  Montaigne                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                           

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , | Altın Sözler için yorumlar kapalı
Şub 23

Aklî milliyetçilik… Millî Milliyetçilik…

Aklî milliyetçilik… Millî Milliyetçilik…

Kahraman Mehmetçiğimizin Bozkurt işaretleri  yapması hepimizin gönlünü hoş ediyor ve coşturuyor olabilir. Ancak!.. Eğri oturup doğru konuşmalıyız. Bunun nasıl bir tuzak olabileceği konusunda düşüneniniz var mı?.. Hatırlayın, bir zamanlar PKK terör örgütünü bölgede kökten kazıyan polis özel harekatçılarımız, operasyonlar sırasında bozkurt işareti yapıyor diye tu-kaka edilmiş, katliam yaptıkları gerekçesiyle linç edilmiş ve sonunda bu çok başarılı birimin kapısına kilit vurulmuş ve dağıtılmışlardı. O hainliğin arkasından, travma geçiren nice polis özel harekatçımızdan neler dinlemiştim neler!.. O kahramanlara kim sahip çıktı?.. Hiç kimse… Diyeceğim; devletin güvenlik güçlerini şu veya bu düşünce ile bölmek doğru değil ve bu ileride başka kirli emellere hizmet eder. Şu soruyu bir sorun hele;

Önümüzdeki günlerde ABD Başkanı Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı McMatser ile Dışişleri Bakanı Tillerson Türkiye’ye geliyor. PKK/YPG hamisi bu muhteremlerin iktidar ile ne pazarlıklar yapacaklarını bilmiyoruz. Terör örgütleri ile yeni pazarlık masaları kurulursa ve birileri Kürtlere dönüp “size karşı savaşı Ülkücüler yaptı. Bozkurt işaretleri yapanlar onlar değil miydi?” diyiverip aradan sıyrılmaya, yeni nifak tohumları ekmeye kalkışırsa ne olur? Bir başka soru;

Mitinglerde rabia işareti yapanlar, en önde cepheye koşacaklarını iddia edenler, neden harekât alanında bu işareti kullanmıyorlar?..

Bir zamanlar Ülkücülerin hayasızca “ağzı salyalılar” diye hakaretlere uğradığını, Türk milliyetçiliğinin ayaklar altına alındığını hiç unutmayalım. Gün, yıllardır millî olmayan milliyetçilere “dur” deme günüdür.

Aklî milliyetçilik… Millî Milliyetçilik…

 

Alıntı Yeniçağ

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , | Aklî milliyetçilik… Millî Milliyetçilik… için yorumlar kapalı