Oca 22

Altın Sözler

Altın Sözler

* Adaletsizliğin en büyüğü; adil olmayıp adil gibi görünmektir.” Platon                                                       

* Bir gün, her şeyin daha iyi olacağını düşünmek umudumuz; bugün her şeyin iyi olduğunu düşünmek, yanılgımızdır.”  Voltaire 

* Kötüler birleştiği zaman iyiler de bir araya gelmelidirler, yoksa teker teker giderler.” Edmund Burke

* “Yaşam ince bir cam gibidir, hiç beklenmedik bir anda kırılabilir.”  Lev Tolstoy

* “Hicap örtüsü kadının kafasından ziyâde, erkeğin gözünde olmalıdır.” Musa Cârullah

* “Cesaret insanın içinden gelen bir özelliktir” Rudyard Kipling’in

* “Gücümüzü hırlaşmak için değil, birleşmek için harcamalıyız.” Malcolm X

* Belki “din­da­r” ama kesinlikle “kin­dar” bir nesil yetişiyor!

* “Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.” Atatürk

* “Yapıcı bir değişiklik olması için gerçeklerin bütün açıklığı ile ortaya konulmasından başka çare yoktur.” Pervez Hoodby

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , | Altın Sözler için yorumlar kapalı
Oca 21

HİÇ KİMSE MEHMETÇİĞİN KANI ÜZERİNE POLİTİKA YAPMASIN!

HİÇ KİMSE MEHMETÇİĞİN KANI ÜZERİNE POLİTİKA YAPMASIN!

 

“Bir gece ansızın inebiliriz…”

“Koduk mu oturturuz…”

Dünyanın hiç bir yerinde görülmeyen, hiçbir askeri strateji de var olmayan, davul ve zurna ile tellal çağırtarak ilan edilen (!) askeri operasyona ABD net cevap verdi;

“Sınırınızda 30 bin kişilik PKK/YPG ordusu kuruyoruz”.

Ordu kurmak ne demek?.. Adamlar, terör devletinin resmi ilanını yaptılar!..

Yıllardır ömrümüz “eyt”, “üyt”leri dinlemekle heba oldu.

“Fırat’ın doğusu ne olacak” sorusunu kimse sormuyor. Kimse bu iktidarın vakti zamanında “Kobani’ye selam olsun” mesajlarını hatırlamıyor. Ayn el-Arab ne olacak?.. Yıllar önce buralara müdahale edip şartlar lehimize iken, koduk mu oturtup operasyonları yapıp neden bugünlerin önüne geçmediniz?.. Ne oldu Fırat’ın doğusu-batısı?..

Algıya devam!..

Mehmetçiğin canı üzerinden algı operasyonları oynanmamalı… Mehmetçiğin kanı üzerinden bir seçim hilesine daha başvurulmamalı… Türk milliyetçileri; aklınızı hamasete kiraya vermeyin…

Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar!..

 

Kaynak Yeniçağ

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | HİÇ KİMSE MEHMETÇİĞİN KANI ÜZERİNE POLİTİKA YAPMASIN! için yorumlar kapalı
Oca 20

HER ŞEY SENSİN!

HER ŞEY SENSİN!

 

Derde düştü garip gönlüm yastadır

Zaaf sensin,  heves sensin, heva sen

Bir güzele vurgun, yürek hastadır

Çare sensin, ilaç sensin, deva sen.

 

Haz almıyor gönül gayri övgüden

Bu can medet ummaz çirkin sövgüden

Gönül harap, bitap, sensiz sevgiden

İstek sensin, umut sensin, dua sen.

 

Bu yalan dünyada sözündür gerçek

Bütün güzellikler özündür gerçek

O ayın on beşi yüzündür gerçek

Akıl sensin, yürek sensin, yuva sen

 

Her derdi sevgiyle aşarken bu ten

Sevgiyle çağlayıp taşarken bu ten

Yürek tutulması yaşarken bu ten

Aşk tohumu, yürekteki nüve sen

 

Sevgi zirvesinde bayrak gibisin

Gönlüme koşturan kısrak gibisin

Sen aşksın, ruhuma bir tak gibisin

Gaye sensin, hedef sensin, dava sen

 

Sürsem sevgileri ekeyim desem

Bensizliği senden sökeyim desem

Şahbaz can suyunu dökeyim desem

Bahçe sensin, tarla sensin, ova sen

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , | HER ŞEY SENSİN! için yorumlar kapalı
Oca 19

KHK İLE SEÇİM KAZANILIR MI?

KHK İLE SEÇİM KAZANILIR MI?

 

Yozgat Valiliği’nce, il sınırları içinde yolcu taşımacılığı yapanların, “yol izin belgesi” olmayan Suriyeli sığınmacılara bilet satışı yapılmayacağı bildirildi.

Yasaklara uymayan ulaşım hizmeti veren firma, şirket ve duraklara, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 66. maddesi delaleti ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesinde öngörülen idari para cezası uygulanacağı belirtildi.   

***

Yasalara uygun bir uygulama ama olağanüstü halin geçerli olduğu Türkiye’de, yabancı sığınmacı da olsa insanların seyahat özgürlüğü kısıtlanmış oluyor. 

 

Anayasa’nın 23. maddesinde ise “Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek, kamu mallarını korumak; seyahat hürriyeti ise suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle, genel sağlığı korumak yahut suç işlenmesini önlemek amaçlarıyla sınırlanabilir.” deniliyor!

Kısacası, bugün Suriyeli mültecilerden istenen “yol izin belgesi” yarın herkesten istenebilir!

***

“Bu kadar ileri gidemezler” mi diyorsunuz?

Daha ne kadar ileri gidecekler? 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bir ilçeyi taşıyorlar! Yetmiyor, Varlık Fonu’ndaki şirketlerin dış borç almasına, tahvil yoluyla yabancılara satılmasına izin veriyorlar! Yetmiyor, 15-16 Temmuz darbe girişiminin “devamı” olarak değerlendirilecek eylem yapanları öldürecek sivillere de “ceza muafiyeti” tanınıyor!

Ne deniliyor, futbol maçlarında?

“Vur, kır parçala, bu maçı kazan” deniliyor değil mi?

İşte iktidarın yapmaya çalıştığı tam da budur! Hakemleri bile satın aldılar ama 90’ıncı dakikada mağlup durumdalar. Kararnamelerle maçı kazanmaya çalışıyorlar!

 

Kaynak Yeniçağ

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | KHK İLE SEÇİM KAZANILIR MI? için yorumlar kapalı
Oca 18

“Babanı aşağıya at!”

“Babanı aşağıya at!”

 

Rahmi Turan, Erdal İnönü‘den dinlediği bir fıkrayı naklediyor:

Ülkenin diktatörü, bir gezi sırasında kendisinden para isteyen oğlunu tersleyerek:

“Şimdi meşgulüm, annenden iste” der.

Oğlan gider annesine:

“Bana biraz para verir misin anne?” der.

“Ne yapacaksın evladım parayı?”

“Aşağıdaki köylülere atacağım.”

Kocasına kızgın olan kadın, çantasından bir tomar para çıkarıp onları oğluna verirken:

“Bak evladım” der, “Eğer aşağıdaki fakir köylüleri sevindirmek istiyorsan al bu paraları aşağıya at. Yok eğer bütün milleti sevindirmek istiyorsan, babanı aşağıya at!”

 

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , | “Babanı aşağıya at!” için yorumlar kapalı
Oca 17

‘R-Kompleksi’

‘R-Kompleksi’

Erdal Akalın, yeni yıl için yazdığı yazıda bunun sebebini bilimsel olarak “R-Kompleksi!”ni

Şöyle izah ediyor:

 “Sosyoloji uzmanı Mac Lean, her insanın beyninde bulunan bir bölgenin bir şekilde etki altına alınarak, sadece ilkel içgüdülere teslim edildiğini böylece mantıklı düşünebilmek yetisinin de ortadan kaldırılabildiğini söylemiş, bu duruma ‘R-Kompleksi’ adını vermiştir. Yani ‘Sürüngen Beyin Kompleksi…’ (İngilizce’de sürüngen sözcüğünün karşılığı ‘reptile’dir.)

Mac Lean, özellikle Almanya’da ortaya çıkan R-Kompleksi’ne duçar olmuş insanların, sonu milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine ve akıl almaz boyutta tahribatlara yol açan İkinci Dünya Savaşı’nın sorumluları olduğuna inanmaktadır. Hitler ve arkadaşları, sistemli olarak uyguladığı yöntemlerle sürüngen beyinli insanlar haline dönüşerek toplumlarını ve dünyayı olumsuz etkilemiştir..

İnsanları R-Kompleksli hale getirmek için uygulanan yöntemlerden birincisi ‘bizler ve ötekiler’ diye ayrıştırılmış bir grubun yaratılması ile başlatılmaktadır

Gruba katılan birey, kendi grubunun dışladığı ötekileri, düşman olarak görmektedir. Kurguyu yapan lider ise mutlu bir gelecek yerine geçmişin kendince kara sayfalarına atıfta bulunarak eski düşmanlıkları gündeme taşımakta ve kişileri bu düşman kavramına yönelterek mantıklarını hapsetmektedir.

Stratejinin ikinci ayağı, yaratılan ve var olduğu iddia edilen düşman üzerinden topluma korku salmaktır.

Lider, hükmetmek istediği gruba bir veya birçok düşman göstermekte ve bunun üzerinden korku iklimi oluşturmaktadır. Korkuyu aşmak için ise kişileri kışkırtarak aralarında dayanışmanın zorunlu olduğuna ikna etmektedir. Son aşama ise gruba katılmış R-Kompleksi tutsaklarını düşündürmemek ve böylece insanların mantıksal doğrularının işlemesine engel olmak hüneridir.

***

R-Kompleksi ile yaratılan yeni insanlar, artık lideri ile özdeşlik kurmak için hazır konumdadırlar. Bu birliktelik sonrası ortaya kindar fertler çıkartılmaya başlamakta ve ötekilerden intikam almak duygusu keskinleştirilmektedir.

İşte bu tablo, mantık dokusu yenilmiş ve baskılanmış ve de düşünce dünyası ilkel içgüdülere teslim edilmiş toplumun acıklı noktaya evrilmeye başlamış yeni tutsaklığıdır. Bunu başaranlara ise diktatör deniliyor…”

***

Akalın, Mümin Sekban‘ın “Her Şey Beyinde Başlar” adlı kitabına da atıfta bulunuyor.

R-Kompleksli insanlar kendi toplumlarını felakete sürükler!

Tedavisi belki toplumsal bir şok yaşamakla mümkün olabilir!

 

Kaynak Yeniçağ

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , , | ‘R-Kompleksi’ için yorumlar kapalı
Oca 16

PEYGAMBERİMİZİ AĞLATAN OLAY…

PEYGAMBERİMİZİ AĞLATAN OLAY…

Bir gün bir sahabe, Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (sav) huzuruna gelerek cahiliye devrine ait bir vahşiliği şöyle dile getirir:

”Ya Resulallah! Biz cahiliye devrinde kız çocuklarımızı diri diri toprağa gömerdik. 

Benim de bir kız çocuğum vardı. 

Annesine, ”Bunu giydir, dayısına götüreceğim” dedim. 

Kadın bunun ne demek olduğunu iyi bilirdi. Ciğerparesi, biricik evladı biraz sonra bir kuyuya atılacak ve orada çırpına çırpına can verecekti. 

Ne var ki, kadının böyle bir canavarlığın önüne geçme imkanı yoktu. 

Yapabileceği tek şey, için için ağlayıp kanlı gözyaşı dökmekti. 

Hanımım dediğimi yaptı.Çocuk gerçekten dayısına gideceğini zannediyor ve cıvıl cıvıl koşuşuyordu.

Çocuğun elinden tutup daha önce kazdığım bir kuyunun yanına getirdim. 

Ona kuyuya bakmasını söyledim. O tam kuyuya bakayım derken, sırtına bir tekme vurdum ve onu kuyuya yuvarladım. 

Fakat her nasılsa, eliyle kuyunun ağzına tutundu. 

Bir taraftan çırpınıyor, diğer taraftan da; ”Babacığım üzerin toz oldu” deyip elbisemi silmeye çalışıyordu. Buna rağmen bir tekme daha vurdum ve onu diri diri toprağa gömdüm.

Adam bunu anlatırken Sevgili Peygamberimiz ve yanındakiler hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. 

Orada oturanlardan birisi; ”Be adam, Resulullah’ı, çok üzdün!” deyince, Efendimiz, adama; ”Bir daha anlat” dedi. Adam olayı bir kere daha anlattı. 

İki Cihan Güneşi Peygamberimizin gözlerinden süzülen yaşlar mübarek sakalından aşağıya damla damla akıyordu.

Allah Resulü hadiseyi tekrar ettirmekle sanki şunu anlatmak istiyordu; ”İşte siz İslam’dan önce böyleydiniz. İslam öncesi kömür ve demir gibiydiniz. 

Şimdi ise, altın ve elmas gibisiniz. Tekrar tekrar anlattırdım ki, İslam’ın size kazandırdığı insanlığı, güzel özellikleri bir kere daha hatırlayın!”

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , , | PEYGAMBERİMİZİ AĞLATAN OLAY… için yorumlar kapalı
Oca 15

Türklerde ve İslam’da kadın! (2)

Türklerde ve İslam’da kadın! (2)

21 Ekim 1999‘da hainlerin bizden kopardığı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı‘nın Türklerin kadınına verdiği değeri şöyle izah eder  

Türklerin İslam dinini kabul etmelerinden sonra da, kadına Arap ve İranlılardan farklı yaklaşımlarını sürdürmüş, geçmiş birikim dolayısıyla da kültür farkının yansıması olmuştur. İslam dinini ilk kabul eden Türkler, Karahanlılar ve Hakaniler (926) oldular. 990-1000 yılları arasında da onları Selçuklu Türkleri izlemiştir. Kadının da bir insan olduğu, Arap toplumunda, ancak İslam dini sayesinde kabul edilmiştir.

İslam dinini kabul ettikten sonra, Türk toplumu da ağır ağır değişmeye başladı. Bu konuda, dinin getirdiği kurallardan çok, İran ve Arap kültürlerinin olumsuz etkileri görüldü.

Eski Türk destanları kadını hep yüceltirken, Türklerin İslam dini kabulünden sonra, 1070 yılında yazılan “Kutadgu Bilig” artık kız çocuğunu değersiz sayıyor, kadınların örtünmemelerini eleştiriyordu.

Örtünme olayı ancak Fatih döneminden sonra, özellikle Bizans‘la ilişki içine girilmesinin etkisiyle başladı. Çok kadın ile evlenmek, harem oluşturmak gibi uygulamalar daha çok saray ve saray çevresinde yerleşti.

Türk kadınının konumundaki iyileştirmeler Tanzimattan sonra yeniden başladı. Kız çocuklarının ilk ve ortaokullara gitmesine 1858 yılında izin verildi, ebe okulu ve kız öğretmen okulu açıldı. İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra ilk kız lisesi açıldı.

Atatürk, Türk kadınına çağdaş bir konum kazandırma düşüncesini uygulama çalışmasına başladı ve kadının “vatandaş” sayılmasına bile karşı çıkan milletvekillerinin neredeyse çoğunlukta olduğu bir Meclis’te ve Kurtuluş Savaşı’nın en korkulu günlerinde, Türk kadınının en ileri toplumlardaki yasal haklara sahip kılmak için ilk adımları attı. Bu sürecin son aşaması olarak Türk kadını 5 Aralık 1935’te Seçme ve Seçilme Hakkına kavuştuğu zamanlar, demokrasinin beşiği sayılan bazı batı ülkelerinin kadınları henüz bu hakka sahip değildi.”

 

Kaynak Yeniçağ

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | Türklerde ve İslam’da kadın! (2) için yorumlar kapalı
Oca 14

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

Eflatun : “İnsan her şeyin kutsalı olduğu gibi en kötüsüdür de”    

* “Kemâl-i  akl  olanlar  âhı  almaz // Ki zîrâ mazlûm âhı yerde kalmaz”

 (Aklı olgunluğa erişmiş olan kişiler âh almaz, zira onlar bilirler ki mazlumun âhı yerde kalmaz.)

* “Savaş, macerâperest şer kişilerin işidir//Barış ise hakperest er kişilerin işidir.”

 “Vahşiler hâriç bütün insanlar kitapların hükmü altındadır” Voltaire

 

Ülkeler göre yazarlara gösterilen ilgi;

* “Amerika’da sadece başarılı yazarlar önemlidir. Fransa’da bütün yazarlar önemlidir. İngiltere’de hiçbir yazar önemli değildir. Türkiye’de ise önce yazarın ne olduğunu anlatmamız gerek.”

* “Can sıkar dersin eğer bir kimse doğru söylese // Bir müdâhin bin yalan söyler de sıkmaz cânını.”

Gerçekten de birisi kusurumuzu söylese canımız sıkılır. Lakin bir dalkavuk yağ yakmak amacıyla binlerce yalan söylese hiç canımız sıkılmaz, aksine nefsimize hoş gelir.                                   

 * “Râgıb, müdâhaneyle riyadır zamânede//Dünyâyı sanma cevr ü sitemdir harâb eden.”

(Ey Ragıp, zamanımızda dünyayı harap eden zulüm değil, dalkavukluk ve riyakârlıktır.)   Koca Ragıp Paşa

 

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , , | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Oca 13

BU MU “YENİ TÜRKİYE?” (2)

BU MU “YENİ TÜRKİYE?” (2)

“Polisin 10 metre ilerisinde fuhuş pazarlığı yapılıyor”

 “Polisin en önemli vazifesi sokakta suç ve suçluyla mücadele etmek iken, memurların sokaklara çıkartılmadığını görüyoruz. Polis, toplu taşıma noktalarında bekletilip GBT ile sınırlandırılıyor. Mahalle arasında torbacılar (uyuşturucu satıcıları) çok rahat uyuşturucu satmakta, devletin polisi gereksiz olarak metro, tramvay, metrobüslerde temiz insanlara GBT sormaktadır. Oysa aranan şahıslar; suç işleyenler, kesilmiş cezası olanlar kişisel araç ya da ticari taksi kullanmaktadır. Toplu taşımada çalışan polislerin asker kaçaklarına tebellüğ etmekten başka fazla bir şey yapmadıklarını görüyoruz.

Mesela İstanbul Fatih Yenikapı’da saatlerce GBT yapan polislerin 10 metre yukarısında fuhuş pazarlığı yapılırken, 100 metre ilerisinde ise torbacılar çalışıyor. Onlarca polisi saatlerce burada tutmanın bir anlamı var mıdır? Yani bataklık dururken boşuna nefes tüketiliyor.

Kent güvenliği için polis sivrisinekle değil, bataklıkla uğraşmalı. Suç ve suçluyla mücadele ancak bu şekilde mümkün olur.

Polis yelekleri giydirilmiş ve nereden bakılırsa bakılsın polis olduğu anlaşılan personelle, uyuşturucu ve terörle mücadele edilmez.

Şu an yapılan sistemle; temiz, normal halk ile polis yüz yüze getiriliyor. Buna suçla mücadele denmez; birilerinin gözünü boyamak denir.”

 

Kaynak Yeniçağ:

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , | BU MU “YENİ TÜRKİYE?” (2) için yorumlar kapalı