Ara 15

Hortlayan Haçlı Zihniyeti ve El Bab!

Hortlayan Haçlı Zihniyeti ve El Bab!

www.kenansahbaz.com

Avrupa’dan çok kritik PKK hamlesi!

Belçika ve Alman mahkemeleri birbiri peşi sıra PKK’lı teröristleri serbest bırakmaya başladı. Avrupa mahkemelerinde hâkimler terörist örgüt mensuplarının yaptıklarına saygı duyduklarını ifade ediyorlar. Mahkemeler bir yandan terör örgütü mensuplarının IŞİD ile mücadelesini överken diğer yandan da Türkiye’yi IŞİD’e 2011 ile 2014 yılları arasında yardım etmekle suçluyorlar.

Avrupa mahkemelerinin kararları ile PKK’nın tezleri arasında ciddi bir bağlantı var. PKK’lı kitle katliamcıları “biz IŞİD ile mücadele ediyoruz, onlara karşı halkı koruyoruz. Türkiye IŞİD’e yardım ediyor” diyerek terör örgütü listesinden çıkarılmalarını istiyor.

Türkiye’deki terörün Batılı istihbarat servislerinin yönlendirmesi altında olduğu zaten biliniyordu. Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin dondurulması üzerine Avrupalı kurumların gerçek yüzleri birer birer ortaya çıkmaya başlamıştır. Türkiye’de kitle katliamı yapan terör örgütlerinin bütün kurmaylarının ilk fırsatta Avrupa’ya kapak atmaları tesadüf değildir.

 

PKK’yı terör örgütü listesinden çıkartmak!

Avrupa ülkelerinin mahkemelerinin PKK’yı “silaha baş vuran örgüt” olarak tanımlamaları büyük oyunun küçük bir ayrıntısıdır.

Nitekim PKK’nın 2000’li yıllarda terör örgütleri listesinden çıkmak için Avrupa Adalet Divanı’na yaptığı başvurunun sessiz sedasız işleme konulduğu haberleri geliyor. Adalet Divanı, Avrupa Komisyonu’ndan PKK’nın terör örgütü listesine neden alındığına yönelik bilgi talep etmiştir.

Terör örgütü kanlı eylemlerini, fason olarak kurduğu TAK gibi örgütlere yıkarak, ‘Biz, IŞİD’e karşı halkı koruyan bir örgütüz’ görüşünü savunuyor.

Avrupa yargısı verdiği kararlarla PKK’yı terör örgütü listesinden çıkarmanın alt yapısını oluşturuyor. Adalet Divanı PKK’nın gerekçelerini benimsemiş durumdadır. Avrupa yargısı gözünde, PKK’nın IŞİD’le mücadele etmek zorunda kalması, Türkiye’de gerçekleştirdiği kitle katliamlarını görmezlikten gelmesine neden olmaktadır. 

Türkiye hem Suriye’de hem de Avrupa’da çok yönlü entrika ve saldırılarla karşı karşıyadır. Her türlü gelişmeye hazır olmak şarttır.

 

Kaynak: İşler iyice karışıyor – Özcan YENİÇERİ

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , | Hortlayan Haçlı Zihniyeti ve El Bab! için yorumlar kapalı
Ara 14

Ötüken Yıldızı

Ötüken Yıldızı                                                                                                                                                                                                                                                       www.kenansahbaz.com

 

Ötüken yaylasından Türk’ün asil bir kızı

Yıldırımı, şimşeği kıskandırırdı hızı

Asırlar öncesinden Altayların yıldızı

Güzelliği, erliği coşup gelir her yıla

Yiğitlerin gönlünde gonca güldür Almıla

 

Asena, Börteçine ya Çinli olsa gerek

Giremezdi yiğitler er meydanına direk

Cesaret edemezdi yarışmaya her yürek

Şahlanan küheylandı hiç vermezdi fasıla

Yiğitlikte, erlikte güçlü koldur Almıla

 

Altay’ın rüzgârıyla saçları savrulurdu

Ötüken yiğitleri kahırdan kavrulurdu

Çoğu er meydanında çam gibi devrilirdi

İnanırdı Tengri’ye (Tanrı’ya) güvenirdi akıla

Türk’ün her yöresinde Türkçe dildir Almıla

 

Türk Budunu dışında yoktur benzeri eşi

O’dur Türk Budununun batmaz sevgi güneşi

Pusatlanır yiğitler yanınca cenk ateşi

Hür yaşamak uğruna akla gelmezdi sıla

Dikenleri olsa da gonca güldür Almıla

 

Türk budunu erleri Ötüken havasıyla

Gönüllere taht kuran Asena sevdasıyla

Ün salardı dört yana şanlı Türk edasıyla

Durgunluk kokuşmaktır fırsat vermez atıla

Marifetli, iffetli, sadık kuldur Almıla

 

Oklu yaylar gerilir, kılıçlar çıkar kından

Zaferle dönülürdü çıkılan her akından

Kürşat’la o kırk yiğit özlenirdi yakından

İradeyle, azimle tüm engeller aşıla

Her Türk’ün yüreğinde özden baldır Almıla

 

Bakışı ve gülüşü şafağı andırırdı

Hava gibi su gibi canları kandırırdı

Altaylardan Çin’e dek her yeri yandırırdı

Vatan konu olunca canın koyar çakıla

Sonsuzluğa yürüyen idealdır Almıla

 

Türk budunu cenk için toplardı kurultayı

Kuşanırdı kız, kızan kılıcı, oku, yayı

Yüzbinlerce kahraman şahlandırdı Altayı

Türk’e düşman olanlar kırıldıkça kırıla

Asil Türk’ün özünde tuğdan şaldır Almıla

 

Sevgi, şefkat, cesaret bilir Tengri (Tanrı) vergisi

Yeter mi hiç er kıza Ötüken’in övgüsü?

Dünyayı imrendirir Türk kızının görgüsü

Vatan, budun, hürriyet değişilir mi pula

Yeryüzünde bir Yıldız, bir Hilaldir Almıla

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , | Ötüken Yıldızı için yorumlar kapalı
Ara 13

“Bilen ve öğrenenler müstesna, gerisi kaba bir sürü.” (1) Hz.Muhammed

“Bilen ve öğrenenler müstesna, gerisi kaba bir sürü.”(1) Hz. Muhammed

www.kenansahbaz.com

 

Erkek kambur balinalar çığrışıyorlar bir aşk alarmı gibi, hepsi ayrı beste ve makamlardan… Kur yapma şarkıları söylüyorlar göz koyduklarına… Kurları ağır gövdeleriyle tur yaparaktan…

Nasıl mı olur bu? İşte böyle:

Beste yapma alışkanlığı bulunan erkek kambur balinaların şarkılarının, insanların müzik geleneklerine çarpıcı benzerlikleri tespit edilmiştir.

Avustralyalı bilim insanları, 2004 ve 2007 yılları arasında kambur balinalar üzerinde yaptıkları çalışmalarda, özellikle erkek kambur balinaların dişilerini cinsel olarak etkilemek için kullandıkları sesleri inceleyerek, balinaların iletişim sistemini çözmeye başladılar. Avustralya’nın doğu kıyılarında kambur balinaların göçleri sırasında, 61 farklı gruptan 660 ses kaydedildi. 10 farklı sosyal seslendirme ayırt etmeyi umarken 34 ayrı tipte balina sesi kaydedildi. Bu veriler Amerika Akustik Derneği Dergisi’nde yayınlandı. Erkek kambur balinaların çıkardığı alarmı andıran çığlıklar, bir dişiye kur yapma anlamına geliyor. Yüksek frekanslı çığlıklar, göç esnasında dişilere eşlik etmek için ortaya çıkan rekabet sonucu gerçekleşen anlaşmazlıklar olarak tanımlandı. En sık duyulan vop sesinin ise anne balinanın çocuğunu çağırma sesi olduğu tahmin ediliyor. Araştırma sonucuna göre, balina şarkısı bir dil olarak tanımlanamasa da, insan iletişimiyle açık benzerlikleri bulunmakta.

Yaa böyle işte… Böyle de her balina, bu kur şarkıları ve kimi zaman yapılan kuyruk kavgalarına karşın eremiyor muradına. Yenilenler oluyor ve yenik erkek kambur balinalar, daha dertli ve yaralı olarak daha güzel besteler yapmak üzere çekiliyorlar bu kur yarışından…

İşte böyle… Biz Cübbeli Ahmet’in güya her derde deva, “Nal-ı şerif”i (ya da Nal-ı Nebi) ve Nihat Hatipoğlu’nun aynı anlamdaki “Kadem-i şerif’i” ile uğraşır, bunlardan yarar ve medet umar, şifa bulma, korunma ve peygamberi rüyada görme uğruna bunlara korkunç paralar dökerken, gerçek kurtarıcı olan bilim, neler keşfediyor neler…

Ve ve… Adeta bir “Yarı Tanrı” konumuna sokup, ayak izine yazılan bazı metinlerden medet umulan o Peygamber, Yaşar Nuri Öztürk’ün bulduğu (bunların dillerine almadıkları) bir hadiste şöyle demekte: “Bilen ve öğrenenler müstesna, gerisi kaba bir sürü.”

 

Kaynak: Kambur balinaların kur şarkıları nal-ı şerif ve bebek ağlaması… – Cazim GÜRBÜZ

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , | “Bilen ve öğrenenler müstesna, gerisi kaba bir sürü.” (1) Hz.Muhammed için yorumlar kapalı
Ara 12

Ticaret Matematiği

Ticaret Matematiği

www.kenansahbaz.com
Emekli öğretmen yolda giderken, yanına son model bir araba durmuş.
Içinden çıkan bir genç:
– Hocam sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim.
Öğretmen genci tanımamıştır.
Genç:
-Benim hocam Hacı Bekir, tanımadınız mı? Kayseri Lisesi’nden.
– Öğretmen biraz hafızasını yoklayınca genci tanır.
– Oğlum Hacı Bekir seni tanıdım ama bu ne zenginlik, sen fakir bir öğrenciydin.
Hacı Bekir anlatır:
– Öyleydim hocam ama, okuldan sonra ticarete başladım. Kısa zamanda biraz para kazandık.
Bunu duyan öğretmen iyice şaşırır:
– Oğlum ticaret hesap işidir. Ben seni matematikten sınıfta bırakmamış mıydım? Sen nasıl ticaret yapıyorsun?

– Valla hocam matematik falan bilmem. 1’e alıp 4’e satıyorum. Aradaki 3’le de geçinip gidiyoruz…

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , | Ticaret Matematiği için yorumlar kapalı
Ara 11

AKP’nin Arapça Sevgisi

AKP’nin Arapça Sevgisi                                                                                                                                                                                                                                     www.kenansahbaz.com

 

Başbakan Binali Yıldırım ise sanki kendisinin görevi değilmiş gibi bu konulara hiç girmeden, “Başkanlık sistemi ile rejimi değiştirmeyi hedefliyorlar” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘na laf yetiştirerek daimi başkanını koruyor!

Yıldırım, “Rejim tartışması 1923’te bitti. Türkiye, “Cumhuriyet” dedi, rejimini seçti. Rejim değiştiren yok. Değişen sadece hükümet sistemi! Hükümet sistemi de aynen belediye başkanlığı gibi… İşi büyütmeye lüzum yok. 80 senedir Türkiye’de belediyeler seçiliyor. Türkiye bölündü mü?” diye soruyor!

***

Rejim değişmeyecekse, Anayasa uzlaşma komisyonunda parti yetkilileriniz “Türklüğü Anayasa’dan kaldırmak” gibi lafları niçin kullandı? “AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk” diyen İstanbul İl Başkanınız değil miydi?

15 Temmuz’u başlangıç kabul etmek ve “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” kurmak ne demek oluyor? “Atatürk de öyle demişti” savunmasına kananlar olabilir ama bu söz rejiimin değiştiğini göstermek içindi! Şimdi siz Atatürk rejimini değiştirmek istediğinizi nasıl saklayacaksınız? “Laikliği Anayasa’dan kaldıralım” diyen Meclis başkanınız değil mi?

Atatürk heykellerine, resimlerine yönelik iğrenç hareketler hatta Anıtkabir’e saygısızlık gibi eylemlerin düzenli olarak artması ne anlama geliyor?

***

İlkokullara Arapça dersleri koymanızın sebebi nedir? Türkiye’nin saatini bile Mekke’ye ayarlamak hangi zihniyetin esridir?

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi müdürü Yrd. Doç. Dr. İbrahim Helâlşah, “Hedefimiz, Türkiye’yi Uluslararası Arapça eğitim merkezi haline getirmek” diyor!

Rejimi değiştirmek niyetiniz yoksa Türkiye’nin Arapça eğitim merkezi haline getirilmesine niçin izin veriyorsunuz? Yeni rejimde resmi dil Arapça mı olacak?

Kaynak: NATO kafasıyla Şangay Beşlisi! – Arslan BULUT

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | AKP’nin Arapça Sevgisi için yorumlar kapalı
Ara 10

İmam-ı Azam: “Ben Kadılık Yapamam!”

İmam-ı Azam: “Ben Kadılık Yapamam!”                                                                                                                                                                                                                                          www.kenansahbaz.com

Halife, İmam-ı Azam Ebu Hanife’yi Kûfe’ye kadı yapmak ister.

Halife bu niyetini  İmam-ı Azam’a açıklar…

İmam-ı Azam, yönetimin yanlışlıklarına alet olmamak için bu teklifi kabul etmez:

“-Ben kadılık yapamam…” Der

Halife de, herkes de kabul ederdi ki ondan daha iyi kadılık yapacak bulunamazdı. Bu nedenle Halife sert çıkar:

“-Yalan söylüyorsun sen kadılık yaparsın!”

İmam-ı Azam akıllıca bir cevap verir:

-Eğer ben yalan söylüyorsam yalan söylediğim için kadılık yapamam çünkü yalancıdan kadı olmaz. Eğer “yapamam” dediğim zaman doğru söylüyorsam sözümün gereği olarak kadılık yapamam. O halde her iki halde de kadılık yapamam.”

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , | İmam-ı Azam: “Ben Kadılık Yapamam!” için yorumlar kapalı
Ara 09

ACILARIN TÜRKİYESİ!

ACILARIN TÜRKİYESİ!

www.kenansahbaz.com

 

Çocuklara sarkıntılık eden sapıklara tepki gösterilir, o sözde insanları affedecek yasaya isyan edilir, “Sen Müslüman değil misin, sorunların önüne geçeceğiz” diye hamasete başvururlar.

Soma’da, madenin altında kalırsın “Aylar önce Meclis’e araştırma önergesi verilmiş neden görmezden geldin, üzerini kapadın, bu canların hesabını kim verecek” diye sorarsın, daha enkaz altındaki yüzlerce bedene ulaşılamadanÖlmek bu işin fıtratında var der, madenci yakınlarını yerlerde tekmeler, üzerine bir de hapis cezası verirler.

Vakıf adı altında onlarca çocuğa istismar ederler; bir ilçe susar, bir il susar, aileler çekinir, çocukları dinleyip istismarı ortaya çıkaran “kral çıplak” diye bağırınca skandal patlar. Hemen harekete geçerlerEnsar üzerinden iktidarı eleştiriyorlar, Ensar’ın hizmetleri ortadadır” diyerek işin üstünü örtmeye çalışırlar.

Terör olur, çözüm süreci olur, evlerin içine kadar bomba yerleştirilir, teröristler kameradan izlenir müdahale yapılmaz, “PKK’yı muhatap alarak, teröristleri görmezden gelerek terörü azdırırsınız” dersiniz; “Sen terörü mü besliyorsun, bunlar terörden nemalanan odaklar” sözleriyle sizi bir anda hedef tahtasına oturturlar.

Konya’da 2008 yılında 3 katlı Kur’an kursu çöker, 18 kişi hayatını kaybeder; “Denetlenmeyen, sağlık koşullarına uygun olmayan kurslar kapatılsın, çocuklarımız ölmesin” denilir, “Sen Kur’an kursuna karşı mısın, din düşmanı mısın” diyerek hedef gösterilirsin, ihmaller zincirinin ayan beyan ortada olduğu yurdun davasını 8 yıldır bitiremezler.

Adana Aladağ’da 12 canımız yanar sorumlusu sadece yurt müdürü olur. ” Sen Mam Hatipler karşısın,Sen dini eğitim istemiyorsun” diyerek suçlanırsın Ardından bir de din düşmanı ediverirler seni! (K.Ş.)

Deniz Feneri’nde yapılan yüz milyonlarca liralık vurgun, Almanya’da belgeleriyle, kayıtlarıyla ortaya çıkar, “Türkiye’dekine işlem yapmayacak mısınız, faaliyetler denetlenmeyecek mi” diye sorarsın, “Sen paralelci misin” diyerek, dava açılmasının önüne geçerler.

Türkiye’nin dört bir yanında bombalar patlar, bombacıların çoğunun üniversitelerin devşirildiği ortaya çıkar. “Üniversitelerdeki teröre müdahale edin, daha çok canımız yanmasın” yorumları yapılır, Dış güçlere teslim olmayacağız, mücadelemiz kararlılıkla sürecek” diyerek üniversitelerdeki terör gerçeği görmezden gelinir, bombacılar devşirilmeye aynen devam eder.

ABD’nin uzun yıllardır aktif bir şekilde uyguladığı Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir bir uygulandığına dikkat çekilir, “BOP’un eş başkanı olmakla gurur duyuyorum” derler, bunu eleştirdiğinizde “Kendi kabuğuna çekilmiş bir ülke olmayacağız, Orta Doğu’da taşlar yerinden oynarken ecdadın yaptığı gibi süreçleri biz belirleyeceğiz” derler. Sonra bir bakmışsınız ki, amacı belli olmayan operasyonlarda askeriniz IŞİD’e esir düşer, Süleyman Şah Türbesi bir gecede kaçırılır, Türkmenler yine sahipsiz kalır.

FETÖ devletin kurumlarını ele geçirirken, “Cemaat her yere sızdı, orduyu tasfiye ediyor, siyaset dizayn ediliyor” yorumlarıyla riske dikkat çekersiniz, “Ben bu davanın savcısıyım, özel değil, genel genel” der, 15 Temmuz’dan sonra ise “Saftık, kandırıldık” açıklaması yaparlar.

Daha onlarca, yüzlerce hesabı verilmemiş, skandallar, ölümler, trajediler…

***

Önce Halep sonrasında da Adana… Olağanlaşan acılarımızın son 2 günlük gündemi!

Rusya, PKK ve ESAD açıktan Türkmenleri hedef alıyor, yerle bir olmuş Halep’in üzerinden geçiyor, Türkiye’den doğru düzgün bir açıklama bile gelemiyor.

Adana’da kime, neye ve nereye ait olduğu belli olmayan bir yurtta facia yaşandı. Sorumluları sorgulamanıza bile izin vermeden “Tarikat ve cemaatleri suçlu çıkarmaya kalkışmayın” diyerek aba altından sopa göstermeye başladılar.

Anlaşılan o ki; Türkiye’de vatandaşların başlarına gelebilecek bir olayda kesin surette herhangi bir yorum, eleştiri veya sorumlu arayışı yapılmaması gerekiyor.

Aksi halde, “Yarası olan gocunur” misali hemen sizi boğmaya, baskılamaya çalışıyor, çoğu zaman da başarılı oluyorlar.

Eğer tüm bu yaşananlara kendi adınıza tek bir yorum yapmak istiyorsanız, “Şükür, bugün de ölmedik” diyerek susun, oturun ve televizyonlarınızı açın…

Evlendirme programları ve aynı siyasi figürlerle mankurtlaşın. Ancak öyle rahat edersiniz!

Galiba, “Yeni Türkiye’de” bize biçilen tek hak “Ölmeyi iyi biliriz”den ibaret!

 

Kaynak: Ölmeyi iyi biliriz! – Batuhan ÇOLAK

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , , | ACILARIN TÜRKİYESİ! için yorumlar kapalı
Ara 08

Kutatgu Bilig’den Yöneticilere Altın Öğütler (2)

 Kutatgu Bilig’den Yöneticilere Altın Öğütler (2)

  1. ÖĞÜT: SABIRLI OL

İşe acele ile girişme, sabır ve ihtiyat ile hareket et. Acele yapılmış olan işler yarın pişmanlık getirir. Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut. Sabırlı insanlar arzularına erişirler. Öfke ve gazapla işe yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin. Diline ve gözüne sahip ol. Boğazına dikkat et, az ye, fakat helal ye. Huzur istersen zahmet ile birlikte gelir. Sevinç istersen kaygı ile birlikte bulunur.

 

  1. ÖĞÜT: KANAATKÂR OL

Her bakımdan tam zengin olmak istersen, kanaatkâr ol. Böylece kendi nasibini elde etmiş olursun. Bu dünya renkli bir gölge gibidir, onun peşine düşersen kaçar; sen kaçarsan o seni kovalar. İnsan, binlerce yaşasa, arzu ettiği şeylere kavuşsa bile, yine dileği bitmez. Menfaat sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir. Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur, ondan vazgeç. İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir: mal toplar, ama yiyemez; öldükten sonra da vebali altında kalır. Çok mal aç gözlüyü doyurmaz. Ölüm gelince pişman olur, fakat artık işini yoluna koyamaz.

 

  1. ÖĞÜT: GÜZEL SÖZLÜ OL

Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla. Her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır. Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. İnsan sözünü dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar. Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak, söz kalır. Sözünü iyi söyle ki ölümsüz olasın. Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle. Her sözü söz diye ağzından çıkarma. Lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle.  İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur. Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esirdir. İnsanı dil kıymetten düşürür ve insanın dili yüzünden başı gider. 

 

  1. ÖĞÜT: ALÇAKGÖNÜLLÜ OL

Gurur faydasızdır, o insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yükseltir. Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam, tatsız ve sevimsiz olur. Kibirli insanın itibari günden güne azalır. Elini uzatarak gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin. Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur. İnen yükselir, yükselen iner, parlayan söner ve yükselen durur.

 

YAZAR: SEFER JAN
seferjan@gmail.com

Kaynak: http://dahibeyin.blogspot.com.tr/2012/11/kutadgu-biligden-yoneticilere-8-altin.html

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , | Kutatgu Bilig’den Yöneticilere Altın Öğütler (2) için yorumlar kapalı
Ara 07

Küba ve Castro

Küba ve Castro

www.kenansahbaz.com

 

Küba Devlet Başkanı, Küba Komünist Partisi Birinci Sekreteri, dünyaca ünlü, belki de en ünlü devrimci Fidel Castro, 25 Kasım 2016 tarihinde dünyadan ayrıldı. Dünya siyaset tarihinin en önemli figürlerinden birisidir. Silah arkadaşı ve yoldaşı Che Guevera ile dünya romantik sosyalistlerin, başarılı idolleridir. Ölümü dünyada ve ülkemizde çok konuşulmuştur. Özellikle ülkemizdeki sosyalist ve devrimci kesim karalar bağlamıştır. Methiye üzerine methiyeler düzmüşlerdir. Oysa ki dünyada özellikle Batı dünyasında Castro çok da hayır ile anılmamıştır.

***

Küba, 1492’den 1898’e kadar 400 yıl İspanyolların himayesinde kalmıştır. Küba kısa bir süre 1898-1902 yılları arasında ABD toprakları içinde bulunmuştur. 20 Mayıs 1902’de bağımsızlığını ilan etmiştir. 1959’da Fidel Castro ve arkadaşları ki en meşhurları, yakışıklı ve karizmatik Che Guevera ile sosyalist devrimini gerçekleştirmişlerdir. Castro ile uyuşmazlığa düşen Che ülkeyi terk etmiştir. Fidel Castro ölümüne kadar da ülkeyi tek başına yönetmiş ve zapturapt altına almıştır. 1989’da doğu bloku yıkıldıktan sonra, ayakta kalan tek komünist ülke Küba ve lideri Castro olduğu için, arta kalan ve sosyalistliklerini sürdürenlerin göz bebeği ve umudu olmuştur. Komünist Küba, yıkılan ve yanan evde kalan tek miras muamelesi görmüş, nadide tek antika hassasiyeti gösterilmiştir.

Soğuk Savaş döneminde, ABD’nin yanı başında sosyalist bir ülke olması nedeniyle, Küba sosyalist devrimden, Sovyetlerin sonuna kadar 1959-1989 yılları arasında yaklaşık yüz milyar dolar Rus yardımı görmüştür. Bu, 30 yıl içerisinde ticaretinin yüzde 80’ini Sovyetler Birliği’yle yapmıştır. Özel bir ilgiye mazhar olmuş, bir nevi Sovyetleri sömürmüştür. 1989’da kaynakları kesilen Castro 1991’de ciddi ekonomik krize girince kapitalizme yelken açmış ve ülkesinde bir takım yeniliklere girmiştir. Ancak, küçük boylu kapitalizm yetmemiştir, ülkede petrol kuyruğu, yiyecek kuyruğu, sabun ve deterjan kuyrukları halkı canından bezdirmiştir. Cep telefonu yasağı, internet yasağı ve ABD ile sürdürülen düşmanlık Castro rejimini tehlikeye sokunca, hastalığını bahane ederek, 2008’de başkanlığı, 2011’de ise Küba Komünist Partisi Birinci Sekreterliğini kardeşi Raul Castro‘ya bırakmıştır. Raul Castro halkın beklentileri doğrultusunda ABD ile barışmış, cep telefonuna ve internete izin vermiş, kapitalizmin kısmen girmesini sağlamıştır. Fidel Castro ise, sosyalist kimliğini ölünceye kadar korumuş oldu. Ancak, Fidel Castro rejimi konuşulmaya başlamıştır. Castro, rejim karşıtı milyonlarca kişiyi sürmüş, binlercesini hapse atmış ve öldürmüştür. Ülkede fikir özgürlüğü, serbest dolaşım, kişisel teşebbüslere asla izin vermemiştir. Komünizmin en katı kurallarını uygulamıştır. Ölümü üzerine başta Amerika olmak üzere sürgün Kübalılar dünyanın dört bucağında, sevinç çığlıkları atmıştır.

 

Kaynak: Fidel Castro – Haydar ÇAKMAK

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | Küba ve Castro için yorumlar kapalı
Ara 06

YÜREĞİNE YAZ BENİ

YÜREĞİNE YAZ BENİ

www.kenansahbaz.com

 

Derler ümit vardır çıkmayan canda

Hiçbir canlı baki değil bu handa

Gece de, gündüz de, şafak da, tan da

Sakın kibirlenip görme az beni

 

Gönül güneşleri solmasın asla

Altın, gümüş, zümrüt, olmasın asla

Bu dünya zevkleri dolmasın asla

Asıl cevher için aşkla kaz beni

 

Hem güneş doğarken hem de batarken

Mehtaplı havada tanlar atarken

Bir derin uykuya dünya yatarken

Bir ömür bıkmadan her an sez beni

 

İçindeki duygu azdığı anda

Duygular kalplere sızdığı anda

Kader seni bana yazdığı anda

Aşka mahkûm eder coşkun haz beni

 

Saf, temiz, dupduru kalbe akışı

Mehtabı andırır tıpkı bakışı

İşledi gönlüme sonsuz nakışı

Şaşkına çevirdi cilve, naz beni

 

Atış menzilinden aşkı oklayıp

Bir gül bahçesinde gülü koklayıp

Hem aşk ile özü, sözü yoklayıp

Yüreğine aşk, aşk diye yaz beni

 

Sevmek için ömür kısa, vakit dar

Hangi gönül, hangi sevgiyi tadar

Tek tek çekmek için sonsuza kadar

Aşk evine tespih edip diz beni

 

Sakındıkça geldi esir eyledi

Akıldan geçeni bir, bir söyledi

Aşkın deryasında dibi boyladı

Heyhat! Fena çarptı aşkta faz beni

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , | YÜREĞİNE YAZ BENİ için yorumlar kapalı