Tem 09

Diktatör

Diktatör

Diktatör bir akşam bardan içeri girer. Tezgahtara yaklaşır. Hafif içkili bir adamın yanına çöker. Oradan buradan konuşurlarken sorar:

– Böyle hergün içmek için ne kadar kazanıyorsun?

Sarhoş:

– Günde 2 bin lira.

– Peki kemerleri biraz sıkalım diye ücretleri azaltıp, koşulları ağırlaştırsak, ne kadar kazanırsın?

Sarhoş:

– 4 bin lira.

– Peki biraz daha sıkarsak kemerleri?

– O zaman 5 bin liraya para demem.

Diktatör:

– Bu ne biçim iş. Köküne kadar sıkarsak?

– O zaman muhakkak 10 bin lira kazanırım!

Diktatör iyice şaşırıyor, adamın ne iş yaptığını da çok merak ediyor.

– Şeytan mısın, nesin? Ne iş yapıyorsun?

– Mezarcıyım!…

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , | Diktatör için yorumlar kapalı
Tem 08

Çarlık Rusya’da Alaş Partisi

Çarlık Rusya’da Alaş Partisi                                                                                                                                                     www.kenansahbaz.com               

Alaş, Çarlık Rusyası döneminde Kazak aydınları tarafından kurulmuş olan bir siyasi partidir. Kurucuları arasında Alihan Bökeyhanoğlu, Muhammetcan Tınışbayoğlu, Ahmet Baytursunoğlu, Mircakıp Dulatoğlu, Mustafa Çokayoğlu gibi Türkistan’ın tanınmış aydınları vardı. Partinin lideri Alihan Bökeyhan idi. 1905 yılında gizli olarak kurulan Alaş Partisi, 1917 baharında bir kongre toplayarak aleni hâle gelmiştir.  

08 Aralık 1917’de Orunbor’da (Orenburg’da) üçüncü kurultayını toplayan parti 13 Aralık’ta ülkenin egemenliğini ilan etmiş ve Alaş Orda Hükûmeti adıyla Türkistan’ın ilk resmî hükûmetini kurmuştur. Hükûmet başkanı Alihan Bökeyhanoğlu, yardımcısı Halil Abbasoğlu idi. Ahmet Baytursunoğlu ise Millî Eğitim Bakanı olarak hükûmette görev almıştı.

1917 sonunda kurulan Alaş Orda millî hükûmeti ancak üç yıl kadar yaşayabilmiştir. 1920 sonlarında bu hükûmet Lenin’in kızıl ordusu tarafından yıkılmıştır. Lenin, 1917’de komünist devrimini gerçekleştirirken Çarlık Rusyası’ndaki bütün milletlere istiklal sözü vermişti. Bu sözünde durmadı ve Türkistan’da, Azerbaycan’da, Kırım’da kurulan bütün bağımsız Türk yönetimlerine kızıl ordu marifetiyle son verdi. Bağımsız Türk yönetimlerinin ileri gelenleri de Stalin zamanında, 1937-1940 arasında katledildi.

1866 yılında doğan Alihan Bökeyhanoğlu, Kazak Türklerinin soylu bir ailesinden gelir. 1894 yılında Petersburg Üniversitesi Orman Fakültesi’ni bitirmiş ve orman mühendisi olmuştur. Ancak Bökeyhanoğlu ormancı olmaktan çok bir siyaset ve kültür adamı olarak tanınmıştır. 1905-1920 arasındaki Kazak millî hareketinin lideri ve Rusya’daki umum Türklerin yaptıkları kongre ve ittifakların faal üyesidir. Alaş Partisi’nde Türkçülük fikrinin hâkim olmasını sağlamıştır. Birçok millî dergi ve gazetede Kazak tarihi, folkloru, edebiyatı üzerine yazıları ve araştırmaları yayımlanmıştır. Esasen 1905’ten sonra çıkan Ay Kap, Kazak gibi millî dergi ve gazetelerin yayımlanmasında da Alihan baş rolü oynayanlardan biridir. Çarlık devrinde çeşitli mahkûmiyet ve sürgünlere maruz bırakılan Alihan, komünist dönemde de sürgün hayatı yaşamış ve nihayet 1937’de öldürülmüştür.

Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/alasin-alihani-37489yy.htm

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , | Çarlık Rusya’da Alaş Partisi için yorumlar kapalı
Tem 07

Milletlerin Ata Sözleri

Milletlerin Ata Sözleri                                                                                                                                                                                                  www.kenansahbaz.com

*İnsanlar yaşadıkça ihtiyarladıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça ihtiyarlarlar. İSKOÇYA

*Hakiki sevgi ayrılıkta unutulmaz. BELÇİKA

*Allahın gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz yerde, dikenler arasında gül yarattığına hayret ediniz.ARABİSTAN

*Biri öteki kadar zengin olunca, kardeşler birbirlerini severler. UGANDA

*Evlilik bir kale gibidir. Dışarıdakiler oraya girmek için, içindekilerde dışarı çıkmak için uğraşır dururlar. TAYLAND

*Yaşını söyleyen kadın ya genç olduğu için kaybedecek bir şeyi yoktur, ya da yaşlı olduğundan kazanacak bir şeyi yoktur.MALEZYA

*Sevmek keman çalmak gibidir, bilmeyen kötü sesler çıkarır. BOLİVYA

*Çabuk gelen kötü şans, geç gelen iyi şanstan iyidir. ARNAVUTLUK

*Başkalarını azarlar gibi kendini azarla, kendini affeder gibi başkalarını affet. ÇİN

*Eski aşklar yanmış, sönmüş kömür gibi gayet kolay alev alır. KOLOMBİYA

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , | Milletlerin Ata Sözleri için yorumlar kapalı
Tem 06

Türkiye’de Gözleri var

Türkiye’de Gözleri var                                                                                                                                                                                             www.kenansahbaz.com

Suat İlhan “Atatürk devriminden yani 1920’den önce, bugün Batı dediğimiz medeniyetin elindeki topraklar, 25.5 milyon mil kare idi. 1993’te bu rakam 12.7 milyon mil kareye, yani yarısına düşmüştür” diyor ve ekliyor

İslam dünyası ise 1920’de 1. 8 milyon mil kare üzerinde egemenlik sahibiydi. 1993’te İslam dünyasının sahip olduğu topraklar 11 milyon mil kareye yükselmiştir” tespitini yapıyor.

“İşte, mücadeleyi, kimin kazandığı bu rakamlarla ortadadır. Avrupalılar, Amerikalılar, Atatürk adını duyunca, bu yüzden ifrit kesiliyor. Çünkü İslâm dünyasını ayağa kaldıran güç, Atatürk modelidir! Bu yüzden, cumhuriyetin kuruluş felsefesini etnik yapıya dayalı bir devlet yapısı ile yıkarlarsa, kısa zamanda Türkiye’nin hakkından geleceklerine inanıyorlar”

 

Kaynak: Yeni anayasayı kim, neden istiyor? – Arslan BULUT

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | Türkiye’de Gözleri var için yorumlar kapalı
Tem 05

Nazi bebek mi?

Nazi bebek mi?                                                                                                                                                                                                                                                        www.kenansahbaz.com

Ankara-İstanbul yolu üzerindeki Bolu’daki dinlenme tesislerinde Gamalı Haçlı ve eli tesbihli oyuncak bebek satıldığı ortaya çıktı. Çin’den ithal edildiği öğrenilen bebeğin “Nazi” olduğuna beresindeki “gamalı haç”tan yola çıkarak hükmedilmiş. Hoş, ben de bu en ucuz malzemeden, sağlığa en zararlı koşullarda üretilerek, – ideolojik olarak olmasa ne gam- kimyasal olarak çocukları zehirleme potansiyeli aşikar bebeğin, hiç de öyle atalarımızın “Gök Tengrici bozkır yaşamı”na öykünerek tasarlandığını sanmıyorum ama, madem bir polemik başladı, şu parantezi açmakta fayda var:

– Her svastikalıyı Nazi sanma arkadaş!

O motif aslen “svastika”dır ve kavramsallaştırıldığı dilde (Hintçe) faşizmle değil “mutluluk”la özdeştir.

Motifin salt “Nazizm sembolü” olarak ele alındığını ve “Hitler’e göre” tanımlandığını görünce “mazallah” dedim;

Firuzağa delikanlıları iftar için gittikleri evdeki Türk halısında görür de evi yakmaya kalkışır filan!..

Yahut Allah korusun, yolları bir Mescid-i Cuma’ya, bir Ahmet Yesevi Türbesi’ne düşer; “bunlar da kriptoymuş” diye, yerle bir ediverirler Türk ve İslam tarihinin abide eserlerini!

Onun için, teyitli bilgidir, yayılsın:

Sadece “Gamalı Haç” bildiğiniz “svastika” hem semavi dinlerin hem de Hinduizm, Budizm gibi farklı inanç gruplarının mabetlerinde kullanılmıştır. Kiev’de çıkar karşınıza, İsfahan’da, Türkistan’da ve dahi Amasya’da Hatuniye Camii’nde de mesela!

Diyarbakır’ın “dünyaya açılan” dört kapısında da rastlarsınız; ki nasıl bir kültürel devamlılıktır hesap edin; Oğuzların dünyanın dört bir yanına yayılması tasvirlerinde de. 

“Oz damgası”dır Türklerin…

Kaynak: Ahmet Yesevi de Hitler’e hayran bir ırkçı mıydı dersiniz – Selcan TAŞÇI

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | Nazi bebek mi? için yorumlar kapalı
Tem 04

Bayramınız Kutlu Olsun

Bayramınız Kutlu Olsun                                                                                                                                                                         www.kenansahbaz.com

Birlik ve beraberlik içinde, kan ve gözyaşlarının son bulduğu, şeytanı bile korkutan şeytani oyunların yok olduğu, sevgi, huzur, neşe ve mutluluk dolu nice bayramlara kavuşmak dileğiyle necip Türk Milleti’nin ve İslam aleminin Ramazan Bayramı kutlu olsun. Allah bütün insanlığa iman, idrak, irfan ile bütün inananlara bereketli, hayırlı bayramlar nasip etsin.. AMİN

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | Bayramınız Kutlu Olsun için yorumlar kapalı
Tem 03

Sırat Köprüsünü Geçen Övünsün!..

Sırat Köprüsünü Geçen Övünsün!..

www.kenansahbaz.com

Dünyada hayır da, şer de, at başı

Canlar, pis nefisle olmasın şaşı

Musalla taşına gelmeden naşı

Hakk’ı, hakikati seçen övünsün

 

Çamurdan, nutfeden gelir aslımız

Üç perdedir, hayat adlı faslımız?

Adalete hasret kalmış neslimiz  

Hakk’ın şerbetinden içen övünsün

 

Cüzi akıl ile Hakk’ı bilince

Hakk’ı tespih edip her an dilince

İnsanın başına bela gelince

Sabır tespihini çeken övünsün

 

Ömür sarayına dikkatle bakıp

Doğruya, haklıya su gibi akıp

Eşref-i Mahlûkat nişanı takıp

Sevap ekinini biçen övünsün

 

Huzurla hayatı buluşturur din

Bir Mümin kalbinde hiç olur mu kin?

Denir kıldan ince, kılıçtan keskin

Sırat köprüsünü geçen övünsün

Kenan ŞAHBAZ

Not: Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | Sırat Köprüsünü Geçen Övünsün!.. için yorumlar kapalı
Tem 02

BU İTTİFAK NEYİN İTTİFAKIDIR? (2)

BU İTTİFAK NEYİN İTTİFAKIDIR? (2)                                                                                                                                   www.kenansahbaz.com                   

“Suudi ve İsrail’in  Kürdistan anlaşması”

Bildiğimiz kadarıyla İsrail ve Suudi Arabistan, Türkiye’ye karşı ittifak yapmış durumdadır. Dolayısıyla Türkiye’nin bu iki ülke ile birlikte hareket etmesi, kendi sonunu hazırlamaktadır.

Şöyle ki; Muharrem Sarıkaya, Habertürk’teki 4 Ekim 2015 tarihli ve “Suudi ve İsrail’in Kürdistan anlaşması” başlıklı yazısında Suudi Arabistan ve İsrail’in, 2014’ün başından bu yana aralarındaki sorunları çözmek üzere 5 kez bir araya geldiklerini, son görüşmelerinden birinin de Washington merkezli Dış İlişkiler Konseyi’nde 4 Haziran 2015’te yapıldığını yazmıştı..

Sarıkaya, haberi CFR denilen kuruluşun internet sitesinden almıştı. Görüşmede Suudi tarafını temsil eden eski Washington Büyükelçisi General Enver Macid Eşki, İsrail’i temsil eden Büyükelçi Dore Gold‘a “Türkiye’nin Osmanlı ihtişamını geri getirmek için kendi rüyasından uyandığını” vurgulamış; Araplar ve İsrail arasında barış sağlanması, İran’da siyasi sistemin değiştirilmesi, Arap ülkelerini korumak için bir Arap Gücü oluşturulması, Arap dünyasında İslami ilkelere dayalı demokrasinin temellerinin hızla kurulması ve “Büyük Kürdistan’ın yaratılması için barışçıl yollarla İran, Türkiye ve Irak’ın emellerini zayıflatıp Kürdistan lehine bu 3 ülkenin parçalanması” önerisinde bulunmuştu.

Dolayısıyla, Türkiye’nin bu ülkelerle ittifakı, Suudi Arabistan’ın CFR’de tezgâhladığı ve Türkiye, İran ve Irak’ın parçalanmasına dayalı Büyük Kürdistan Projesi’nin Türkiye’nin de desteğiyle hayata geçirilmesi demektir.

“Teröre karşı İslam ittifakı” denilen ve Türkiye’nin de destek verdiği Vahhabi ittifakının arkasında da bu kadar aleni bir proje vardır!

 

Kaynak: 10’uncu Yıl Marşı neden yasaklandı? – Arslan BULUT

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | BU İTTİFAK NEYİN İTTİFAKIDIR? (2) için yorumlar kapalı
Tem 01

“Sizi kurtaracak olan sadece Türkçedir”

“Sizi kurtaracak olan sadece Türkçedir ”                                                                                                                                www.kenansahbaz.com

Azerbaycan’a bağımsızlığını kazandıktan sonra Türkiye’den yapılan bir ziyarette, Azerbaycan aydınları aynen şöyle derler: “Biz bağımsızlığımızı Türkçemize ve Nazım Hikmet’e borçluyuz.” Nazım Bakü’ye gidiyor, geç saatlere kadar süren sohbetin sonunda Azerbaycanlılar “Biz şimdi gidiyoruz, sabah kahvaltısında buradayız” diyerek veda ederler. Sabah otele geri geldiklerinde ne görsünler Nazım bıraktıkları masada oturuyor, önünde üç yemek tabağı sigara izmaritleriyle dolmuş. “Buyurun, hoş geldiniz, oturun…” diyor. Şu çok önemli itirafla devam ediyor: “Arkadaşlar ben Stalin’e hayran bir insan olarak Sovyetler Birliği’ni dolaştım. Her yerde Stalin’in aleyhinde hikayeler, hatıralar dinledim. Karşı propaganda diyerek hiç birine inanmadım. Ama siz bu gece benim dünyamı yıktınız. Öldürülen binlerce Türk’ün subay, yazar, sanatçı, eğitimci bütün yetişmiş kadroların yok edildiğini delilleriyle dinledim. Bendeki Stalin putunu yerle bir ettiniz. Kardeşlerim Allah aşkına dilinize, Türkçeye sımsıkı sarılın. Sizi kurtaracak olan sadece ve sadece Türkçedir.”

Kaynak: MHP’nin sorumluluğu – Agah Oktay GÜNER

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , | “Sizi kurtaracak olan sadece Türkçedir” için yorumlar kapalı
Haz 30

Türkiye’nin Cehennem kapısı!

Türkiye’nin Cehennem kapısı!                                                                                                                                                     www.kenansahbaz.com

Türk Silâhlı Kuvvetleri, son olarak Irak’ın kuzeyindeki Zap ve Metina bölgeleri ile Diyarbakır’ın Lice ilçesi ve Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi kırsalına hava harekâtı düzenledi.                                                                                                                                                                         Yani terör volkanı sadece yurt dışında lav püskürtmüyor! Sadece Lice ve Şemdinli kırsalında sığınak, barınak ve silâh mevzilerinin bulunduğu 20 hedef imha edildi!                                                                                                                                                                                     PKK’nın yurt içindeki kampları sadece bunlardan ibaret değil. Yıllardan beri Türkiye’nin birliğini tehdit eden örgütün, yurt içinde kamplar kurmasına izin verilmiş!                                                                                                                                                                                     Ayrıca Türkiye’de de Kobani modeli şehir savaşı yapabilmek için Amerikalı özel birlik hocalarından dersler alan PKK’lı teröristler, 14 şehirde yığınak yaptı. Bir kısım ilçede ise hendekler ve tüneller kazdı, barikatlar kurdu.                                                                                   14 yılın 13 yılında, Türkiye’ye yönelik bu saldırıya ses çıkarmayan AKP iktidarının, şimdiki terörle mücadelede samimi olduğuna inanmıyorum. Zaten dünya basınında, ABD baskısıyla PKK ile yeniden çözüm sürecine dönülmesi konusunda anlaşmaya varıldığına dair iddialar var!                                                                                                                                                                                           Bu arada Mehmet Ali Güller, Binali Yıldırım‘ın ilân ettiği “4 cazibe merkezi” hedefinin, Tayyip Erdoğan’ın 2004 yılında açıkladığı “ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içerisinde Diyarbakır’ı bir merkez yapacağız” görevinin gereği olduğunu yazdı.                             Güller, “AKP’nin Kars, Diyarbakır, Urfa ve Van’ı ‘cazibe merkezi’ yapıp çevre illeri onlara bağlama projesi, eyalet sistemine geçiş projesidir” değerlendirmesinde bulundu ve şu bilgileri hatırlattı:Erdoğan daha 1993’te ‘İleride Türkiye eyalet sistemine geçebilir’ dedi. Erdoğan bir yıl sonra İstanbul’un Ankara’dan yönetilemeyeceğini söyleyerek ‘İstanbul’a Osmanlı yönetimi’ önerdi.     Ve Erdoğan ABD dönüşü ekranlardan açık açık ilan etti: ‘ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır’ı bir merkez yapacağız.’ (Kanal D, Teke Tek, 16 Şubat 2004)

2005 Diyarbakır Açılımı, 2009 Kürt Açılımı, 2013 İmralı Açılımı hep bu hedefin gereğiydi…

Abdullah Öcalan, 4 Mayıs 2005’te avukatlarına şöyle diyordu: ‘Türkiye’de 81 il var. Ben aslında Türkiye için 25 bölge; 7 eyaleti Kürt, 18 eyaleti Türk nüfusun yoğun olduğu, diğer kimlikleri reddetmeyen bir yapılanma düşündüm, bunların yerel yönetim parlamentoları olur.’                                                                                                                                                                                                      Peki, Erdoğan hükümeti ne yaptı? 26 Ocak 2006’da Kalkınma Ajansları Yasası’nı çıkardı. 12 Haziran 2011 seçimlerinin ardından da Erdoğan, Kalkınma Bakanlığı kurup, Kalkınma Ajanslarını genişleterek oraya bağladı! Nasıl mı? 7’si Doğu ve Güneydoğu’yu kapsayan, 25 Kalkınma Ajansı şeklinde!                                                                                                                                                               Şimdi Erdoğan yeni mevziler kazandığı şu süreçte hedefine ulaşmak için yeni hamleler yapmaktadır. İşte ‘cazibe merkezi’ diye maskelenen hamle bunlardan biridir.                                                                                                                                                                 Sonbaharda başkanlık hedefli yeni anayasasını getirmeye hazırlanan Erdoğan, başkanlığın uygulanacağı zemini adım adım döşemeye çalışmaktadır. Çünkü kendisinin de ifade ettiği gibi, ‘Başkanlık sistemi, eyalet sistemi olmadan üstü kaval, altı şişhane olur!'” İşte bu zihniyet, Türkiye’nin Cehennem Kapısı değil midir?

 

Kaynak: Türkiye’nin Cehennem Kapısı! – Arslan BULUT

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | Türkiye’nin Cehennem kapısı! için yorumlar kapalı