Nis 29

“İhanet Albümü”

Bt3w0qLIgAAAEQ3

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“İhanet Albümü”

16 Kasım 2013’te Diyarbakır’da sahnede bir kalabalık fotoğraf… Kimler yok ki fotoğrafta? Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Beşir Atalay, Bülent Arınç, Şivan Perver…
37 yıl boyunca Türkiye’ye gelemeyen, sahne sahne dolaşarak Türkiye’ye düşmanlık tohumları eken, İmralı’daki katile ‘kahraman’ diyen Şivan Perver Diyarbakır’da sahnede çığırırken ve tribünlerde gözyaşı döken iktidar mensuplarının fotoğrafıdır hafızalara kazınan fotoğraflardan birisi. Davutoğlu’nun Şivan Perver ile gülümseyerek el ele yürürken objektiflerden manşetlere taşınan fotoğrafı da aynı günün bir diğer küçüklük ve basitlik belgesi olarak geçti arşivlere…
***
8 Şubat 2013
ve 26 Ekim 2014
Ağrı’nın Çukurçayır köyü girişinde üst geçitte asılı olarak bulunan ve vücudunda darp izleri olan bir ceset fotoğrafı… Yıllarca PKK’ya karşı koruculuk vazifesiyle savaşmış 4 çocuk babası Kâmil Kocabay’ın cesedinin fotoğrafı… Bitlis’e bağlı Geçitbaşı köyü yakınlarında önce işkence edilmiş sonra telefon direğine bağlanarak kurşuna dizilmiş ve ağzına 10 TL konulmuş vaziyette cesedi bulundu köy korucusu Nihat Çaprak’ın… Devlet için PKK’ya karşı savaşan ama devletin açılım sürecine yem edip koruyamadığı iki korucumuzun PKK tarafından katledilmiş cansız bedenlerinin fotoğrafıydı bu iki fotoğraf…
***
15 Haziran 2007
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi yakınlarında PKK’lı teröristler tarafından yola döşenen mayının uzaktan kumandayla patlatılması sonucu şehit olan Piyade Kıdemli Binbaşı Murat Özyalçın’ın İstanbul Atatürk Havaalanı’nda kamyonetin arkasına bir yolcu bavulu gibi konan bayrağa sarılı naaşının fotoğrafıydı bu on iki yıllık albümün en dramatik fotoğraflarından birisi…
***
17 Ağustos 2012
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, partili milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel, Esat Canan, Adil Kurt, Nazmi Gür, Halil Aksoy, Hüsamettin Zenderlioğlu, Van bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk’un yolları Şemdinli’de PKK’lılar tarafından kesildi… BDP milletvekilleri PKK’lılarla kucaklaştılar dakikalarca ve Mehmetçiklerimizin katilleriyle çekilmiş bu sarmaş dolaş fotoğraflar kazındı hafızalarımıza…
***
15 Mayıs 2014
Soma’da kömür karası madenci cesetleri çıkarılıyor, iktidarın beslediği sermayenin yeterli güvenlik tedbirlerini almadığı madenden… Yüzlerce eve kömür karası ateşler düşüyor, evlat acıları çöküyor, babasız geçecek ömürler çöküyor… Acılı Somalılar sokakta protesto ediyorlar hükümeti… Polisler yere yatırıyorlar protesto eden bir vatandaşı ve ‘dönemin Başbakanı’ Tayyip Erdoğan’ın özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel yüzündeki öfke ile bu yere yatırılan vatandaşı tekmeliyor polislerin gözleri önünde… Bu fotoğraf da devletin tekmesinin fotoğrafıydı, gelecek nesillere miras kaldı ibret fotoğrafı olarak…
***
Geçtiğimiz günlerde bir fotoğraf daha düştü gündeme… Dolmabahçe Sarayı Başbakanlık Ofisi’nde çekilen bir fotoğraf bu… ‘Çözüm süreci’ adı altında yürütülen teröre teslim tutanaklarının hazırlandığı Saray’ın Başbakanlık ofisinde, Hükümet adına Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, PKK adına da hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın  “Kandil ağzıyla konuşan kuryeler”  dediği Pervin Buldan, İdris Baluken ve Sırrı Süreyya poz verdiler objektiflere… 10 maddelik ‘İmralı talepleri’ni deklare ettiler kamuoyuna… Dağlarda kaybettiklerini, Dolmabahçe Sarayı’nda hükümet, gümüş tepside sundu PKK’ya…

Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/ihanet-albumu-33735yy.htm

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | “İhanet Albümü” için yorumlar kapalı
Nis 28

İNSAN ARANIYOR! (2)

indir

 

 

 

 

 

 

 

 

İNSAN ARANIYOR! (2)

Kimliksizlik, kişiliksizlik çukurundalar

Mahlûklaşmışlar!

Sevgi yok, saygı yok,

Kişilik yok, güzellik yok, öz yok!

Yok, hiçbir şey yok            

İçi boş çuvalı andırıyor iskelet

Çöktü, çökecek

Serap değil bunlar

Maalesef gerçek

Bilinen, bilinmeyen

Görünen, görünmeyen

Bütün âlemlerde

Her zaman ve her yerde

İçi, dışı bir

Olduğu gibi görünen

Ve göründüğü gibi olan

Yaratanı ve yaratılanı seven

Tok gözlü

Hoş sözlü

Ak yüzlü

İnsan aranıyor!

İnsan görünüşündeki bu insanlarda

Doğuştan mevcut değil miydi bunlar?

Her nedense

Bu engin sermayeyi kullanamadılar

Battılar, batırıldılar

Allah’ın verdiği

Bu kişilik sarayının

En kıymetli mücevherlerini

Attılar, attırdılar

Sattılar, sattırdılar

 

 (Devam Edecek)

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , | İNSAN ARANIYOR! (2) için yorumlar kapalı
Nis 27

AKP’lilerin İtikadi Sapkınlıkları (1)

960149_n   10930158_n    1958_n
    “Sapıtan sapıtana”   (Tövbe… kovulmuş şeytanın şerrinden allaha sığınırım K.Ş)
 
  AKP’ lilerin İtikadi Sapkınlıkları (1)
 
Yıllardır iktidarda olmak, seçimlerde zafer üstüne zafer kazanmak, bileğini kimsenin bükememesi insanı bu kadar mı pervasız kılar? Neyin sarhoşu oldu bu vekiller de, Müslüman milletin umudu olan bir parti içinde siyaset yapıp, sonra ne Müslümanlığa, ne de insanlığa sığmayacak bir söylemin mümessilliğini yapar hale geldiler?.. Diyen Akit Gazetesi yazarı Faruk Köse Toplumun bazı hassasiyetleri var. Hakta/hakikatte olmanın bazı gerekleri var. Bunları gözetmeden söylenecek söz, yapılacak iş, tutulacak yol; belki başlangıçta, doludizgin gidilirken, bir başarı ivmesi yakalamışken, bir rakibe bodoslama bindirirken ürettiğin heyecan atmosferinde araya kaynayabilir. Ancak bu, öyle derinlerde öylesine duyguların kök salmasına neden olur ki, geri bildirimi çok sert olur. Toplumun sillesini yiyen bir daha belini doğrultamaz.” Diyor.
İşte bu türden vahim hatalara, AK Partili bazı milletvekilleri de düştü. Birkaç örneği yaklaşan seçimler öncesinde “AK Parti’nin siyaset plânlayıcıları”nın basiretine ve “Müslüman toplumun vicdanı”na arz ediyorum.
Hatırlayın, geçtiğimiz yıl AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Günah işleme özgürlüğü”nden söz etmiş, 17 Aralık operasyonuyla “insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildiğini” söylemişti. Habertürk’te yaptığı açıklamada, “yolsuzluk iddiaları”yla ilgili sorulara cevap verirken özetle şu ifadeleri kullanmıştı: “Allah, insana günah işleme özgürlüğü vermiştir. Günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir…. Hz. Peygamber günahları açan değil örtücü olan bir rahmet geleneğinin mimarıdır…. 17 Aralık’la insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildi. Günahları ortaya saçarak Allah’ın hududuna müdahale ediliyor.” Ne yani, “yapan yapsın görmeyin, üstünü örtün” mü? Diyelim. Günah işleme özgürlüğün olabilir de, günahına toplumu bulaştırma veya topluma zarar veren bir günahı işleme özgürlüğün olabilir mi? Niye toplumun -varsa- senin suçunu gizleme yükümlülüğü olsun ki?
Bunlara da kocaman bir GÜNAYDIN! Demek gerek! (K.Ş)
(Devam edecek)
 
Kaynak: http://www.haberfedai.com/haber/23066/yeni-akit-yazar-faruk-kose-akplilerin-itikadi-sapkinliklarini-siraladi-ve-tespiti-yapistirdi
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | AKP’lilerin İtikadi Sapkınlıkları (1) için yorumlar kapalı
Nis 26

Bir Kızılderili Kitabesinden

images

 

 

 

 

 

 

Bir Kızılderili Kitabesinden

YALAN TOHUMDUR.
Bire kırk verir.
Verdiği kırkın her biri bir tohumdur ki o da bire kırk verir.

BİLGİ DE TOHUMDUR.
Bire yüz verir.
Verdiği yüzün her biri
Bir tohumdur ki; sana bilgelik, torunlarına da ilham verir.

ZEKÂ SUDUR.
Tohumları yeşertir.
Yalanı da bilgiyi de.

YETENEK TOPRAKTIR.
Ne ekersen onu biçersin.
Ekmezsen üzerinde ayrık otları biter.

EMEK GÜNEŞTİR.
Tohuma da suya da toprağa da hayat verir..

KADER, ÇADIRINDAKİ KİLİM GİBİDİR. 
İpliğini Allah verir sen dokursun.
Deseni sendendir, renkleri Allah’tan.                                                                                                                                                                                                        

ŞANS
Doğal gübredir.
Boktan bir şeydir yani.
Ne zaman nereye düşeceği belli olmaz.
Kilimine düşerse kirletir. Desenini değiştirir.
Her seyi bombok eder.
Oysa toprağına düşerse besler.

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , , , , , , , , | Bir Kızılderili Kitabesinden için yorumlar kapalı
Nis 25

TBMM’NİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ÇALIŞMALAR

images (1)

 

 

 

 

TBMM’NİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ÇALIŞMALAR

I.TBMM’nin Gerçekleştirdiği Çalışmalar:
* TBMM açılmıştır (23 Nisan 1920).
* Hıyanet-i vataniye Kanunu çıkarılmıştır (29 Nisan 1920).
* İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920).
* TBMM ilk anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye’yi kabul etmiştir (20 Ocak 1921).
* İstiklal Marşı kabul edilmiştir (12 Mart 1921).
* Saltanat kaldırılmıştır (1 Kasım 1922).
* İzmir İktisat Kongresi toplanmış ve Misak-ı İktisadi kabul edilmiştir (18 Şubat-4 Mart 1923).
* Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır (24 Temmuz 1923).

Teşkilat-ı Esasiye (1921 Anayasası – 20 Ocak 1921)
* Yunan ilerleyişi devam ettiğinden bir anayasa çıkarılması zorlaşmıştır.
* I.İnönü Savaşı’nın kazanılması üzerine M.Kemal bir önerge yayınlamıştır (13 Eylül 1920).
* Teşkilat-ı Esasiye adındaki bu önerge Türk Devleti’nin ilk anayasası olmuştur (20 Ocak 1921).
* 23 esas ve bir ek maddeden oluşmuştur.
* Kanun-i Esasi’nin Teşkilat-ı Esasiye ile çelişmeyen bölümleri yürürlükte kalmıştır.
* Türkiye Devleti’nin ilk anayasasıdır.

1921 Anayasası’nın Maddeleri:
1. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
2. Kanun yapmak (yasama) ve yürütme yetkisini kullanmak milletin tek ve gerçek temsilcisi olan TBMM’ye aittir.
3. Türkiye Devleti TBMM tarafından yönetilir ve hükümet ‘TBMM Hükümeti’ adını alır.
4. TBMM, iller halkınca seçilen üyelerden oluşur.
5. TBMM’de seçim iki yılda bir yapılır.
6. TBMM, hükümeti seçtiği vekillerle (bakanlarla) yönetilir.
7. Şer’i hükümlerin uygulanması TBMM’ye aittir.
8. Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır.

Önemi:
* Yeni Türk Devleti’nin kuruluşunun siyasi ve hukuki belgesidir.
* Güçler Birliği İlkesi kabul edilmiştir.
* Türk tarihinde ilk kez egemenlik ulusa verilmiştir.
* Meclis içinde İstiklal Mahkemeleri kurulmuş ve yargı gücü de kullanılmıştır.
* Ulusal birliğin bozulmaması için devletin rejimi belirtilmemiştir.
* TBMM, yaptığı anayasa ile Kurucu Meclis özelliğini göstermiştir.
* Meclis Hükümeti sistemi kabul edilmiştir.
* Şer’i hükümlerin TBMM tarafından yerine getirilmesi kabul edildiğinden 1921 Anayasası * laik bir anayasa değildir.
* 1921 Anayasası, 1924 Anayasası’nın ilanına kadar yürürlükte kalmıştır.

1921 Anayasası’nda Yapılan Değişiklikler:
* Devletin rejiminin cumhuriyet olduğu belirtilmiştir (1923).
* Cumhuriyetin ilanı ile Meclis Hükümeti Sistemi sona ermiş Kabine Sistemi’ne geçilmiştir.

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , | TBMM’NİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ÇALIŞMALAR için yorumlar kapalı
Nis 24

Kutadgu Bilig

kutadgu-bilig-yusuf-has-hacip

 

 

 

 

 

 

 

Kutadgu Bilig

Türk dilinin, edebiyatının, kültür tarihinin kaynağı olan Kutadgu Bilig adlı eser / kitapYusuf Has Hacib tarafindan, 462 (1069/1070) yılında Kâşgar’da tamamlanarak Karahanlılann hakanı Sulaymân Arslan Hakan oğlu Abü ‘Alî Hasan’a sunulmuştur. Eserin yazan ve bilinen ilk İslam-Türk şairi Yûsuf Hâss Hâcib ya da Uluğ Hass Hâcib’in adma eserde yalnız bir kez rastlanmaktadır.

Bu kişi hakkındaki bütün bilinenler biri mensur, öbürü manzum olmak üzere esere sonradan ayrı devirlerde eklenmiş olan iki eklemede bulunan malûmata inhisar etmektedir. Bu malûmata göre, şair Balasagun (Kuz-Ordu)’da dünyaya gelmiş olup soylu bir ailedendir. Memlekette bilimi, erdemi, züht ve takvası ile temayüz eden şair eserini Balasagun’da yazmağa başlamış ve bir buçuk yılda tamamlayarak Türk hakanına sunmuştur.

Şairin kudretim takdir eden hakan, kendisine has-hâciblik mansıbını vermiştir. Bu, vazifelerin en incesi olarak tavsif edilen hâciblik, teşrifat bakanlığının vazifeleri ve bunu üzerine alacak kimsede aranılan vasıflar hakkında eserde, hakan, vezir ve kumandandan sonra, ayrı bir bahis bulunmaktadır.

Yazarın çağdaşı al-Kâşgarî tarafindan Türkçesinin tayangu olduğu ifade edilen hacib kelimesinin Türkçe karşılığı kullanılmamakla birlikte adı Türkçe olan belki tek kitaptır.

Kaynak:http://www.cokbilgi.com/yazi/kutadgu-bilig-kitabi-oku-nedir/

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , | Kutadgu Bilig için yorumlar kapalı
Nis 23

TBMM’NİN AÇILIŞI

cumhuriyete-nasil-kavutuk-10-728

 

 

 

 

 

 

 

 

 

TBMM’NİN AÇILIŞI

23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilân ettiği tarihtir.

Atatürk, 23 Nisan 1924’te ’23 Nisan’ gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 1979’da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir.

Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri işgâl eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl yurdumuzda ve yurtdışındaki temsilciliklerimizde, bütün kurumlarımızda, okullarımızda ve her evde çeşitli etkinliklerle kutlanarak millî birliğimizin kenetlenmiş ifadesini temsil etmektedir.

Büyük önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanlar’ı çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti’nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir.

AKP döneminde çeşitli bahanelerle kutlamalar yasaklanmaya çalışılmış fakat halkımız kendi bayramına sahip çıkmış ve coşku ile kutlamıştır.

Milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun.

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | TBMM’NİN AÇILIŞI için yorumlar kapalı
Nis 22

iNSAN ARANIYOR! (1)

Boğulan-İnsanlık-Kurtarıcıyı-Bulur-mu-560x396

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İNSAN ARANIYOR! (1)

İnsan aranıyor!

Çağın en ileri teknolojileri ile

Dünya’da

Ve Ay’da

Ve Merkür’de

Ve Venüs’te

Ve diğer bütün gezegenlerde

Ve hatta bilinen bütün âlemlerde

Yedi kat derinliklerden

Yedi kat yüksekliklere kadar

İnsan aranıyor!

İnsan olmanın

İnsan yaşamanın

İnsan kalmanın

Bütün özelliklerine sahip

İnsanlığını

Gözünde, sözünde, özünde

Gönül gergefinin motifleriyle

Dokuyan, dokutan

Yaşayan, yaşatan

İnsan aranıyor!

Bir an;

İşte demek geliyor içimden

Lakin yıkılıyor, tükeniyor, yok oluyorum

Her seferinde ümitlenmekten

Gözlerim mi yanıltıyor beni?

Yoksa yoksa aklım mı diyorum?

Şüphesiz, gördüklerim basbayağı insan

Benzemekten de öte;

Kaşı, gözü,

Ağzı, burnu, kulağı,

Eli, kolu, ayağı,

Hepsi yerli yerinde

İş manaya gelince

Ruh terazisinin ibresi

Sıfırın altına düşüyor

Yani insan olarak iflastalar

Ciddiyetsiz, cibilliyetsiz

Saygısız, sevgisiz, sorumsuz

Laubali, lakayt, nemelazımcı, bana neci…

Adeta bir insanlık harabesi!

(Devam Edecek)

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | iNSAN ARANIYOR! (1) için yorumlar kapalı
Nis 21

19 Mart 1920 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın Konuşması

tbmm-nin-acilisi-280x196

 

 

 

 

 

 

 

 

19 Mart 1920 tarihinde  Mustafa Kemal Paşa’nın Konuşması   

 Hilâfet makamının ve saltanatın bağımsızlığının dokunulmazlığını, milli bağımsızlığımızı ve milli sınırlarımız içinde yaşama imkân verecek bir barışı sağlayacak önerileri ayrıntıları ile tespit edip uygulayabilmek için, millet tarafından olağanüstü yetkiye sahip bir meclisin Ankara’da toplanması gereğini millete duyurmakla ilgili milli görevimizi ve vatan borcumuzu da yerine getirdik.

İstanbul’un işgali, şekil ve niteliği bakımından, Osmanlı devletinin egemenliğini kökünden kaldırnıak ve milletin esir alınmasını ve hor görülmesini bir oldu bittiye getirme amacına yönelik bir harekettir. Çünkü istanbul’da doğrudan doğruya Devlet kuvvetlerine el konmuştur. Şöyle ki: önce Meclis-i Mebusan zorla susturulınuştur. Bu durumda yasama kudreti bulunmamaktadır.

İkinci olarak, yürütme kudreti siyasi kısıtlamalara uğramıştır. Suçlu kim olursa olsun yabancı kanunlara göre yargılanacağı ilân edilmiştir. Bütün görüşmeler ve ulaşım denetim altına alınmış, insanın kendini koruma ilkesi tümüyle kaldırılmış ve saldırganların uyruğu altına alınmıştır. Bundan dolayı, bu aşağılık durumu destekleyen ve kabul etmiş olan Ferit Paşa Hükümeti, bağımsızlığına çok sıkı ve çok içtenlikle bağlı olan milletle arasındaki her türlü bağlantı ve ilişkiyi doğal olarak kaybetmiş ve milleti karşısına alarak, düşmanla iş birliği içinde hareket etmeye başlamıştır.

Üçüncü olarak, devlet şeklinde oluşmuş bir topluluğun Anayasasında, yargı yetkisi bağımsızlığın önemi, açıklama istemeyen bir konudur. Milletlerin yargı yetkisi, ıbağımsızlıklarının birinci şartıdır. Yargı yetikisi bağımsız olmayan bir milletin devlet oluşu kabul edilemez. Bununla birlikte, İstanbul halkından yüzlerce kişinin hiçbir kanuni suçları olmamasına karşılık sanık sayılarak tutuklanmalarına devam edilmesi, itilâf devletlerinin görüşüne aykını söz söylenmesi bile suç sayılarak, Orta Çağ davranışları içinde onlara karşı saldırıda bulunulması yargı yetkisinin kaldırıldığını göstermektedir.

 Bu durumda millet, bu gün yedi yüz yıldan bu yana gerçek bir onur ve yücelikle koruduğu ve savunduğu bağımsızlığını ve var oluşunun devamı için İstanbul olaylarının oluşturduğu hukuki durumu onarmak zorundadır. Bunun için acele gereklidir. Sürüp gidecek olan egemenliğe ara verilmesi konusu, tanrı korusun da bir dağılma nedeni olarak düşmanlarımızın düşündüklerini fiilen gerçekleştirmalerine imkân sağlamasın. Bundan dolayı milletimizin her şeyden önce haklarını koruması ve var olmaya yetenekli bir millet olarak, uluslararası hukuk ve yetkilerine saygı gösterilmesini isteyebilmesi, medeni kuruluş ve anayasası ile, henüz yaşamakta olduğunu bütün dünyaya bu kez daha büyük bir kuvvet ve sağlamlılıkla duyurması gereğine inanıyorum. Bunun için. de kaldırılan Anayasamızın bıraktığı boşluğu derhal doldurmak zorundayız.

İşte, anayasal durum ve hukukumuzun neden olduğu bu gereklilik ve zorunluluk dolayısıyla ve milli egemenliğin her şeyden önce sağlanması amacıyla Büyük Meclisimiz olağanüstü yetki ile toplanmıştır. Seçimlerin tam bir ivedilikle ve sıcak bir ilgi ile yapılması hukuki duruınumuzun bütün milletçe de aynı görüş içinde anlaşıldığını ve kavrandığını göstermektedir. Ayrıca, Büyük Meclisimizin kuruluş şekli ve esasları, milli iradeye içtenlikle ve büyük bir güçle dayandığını göstermektedir .

Meclisimizde oluşan ve beliren milli kudretimiz, Hilâfet makamı ve saltanatı yabancı baskısından kurtaracak ve Osmanlı devletini dağılma ve tutsaklıktan kurtarma önlemleri alacaktır. Tam bağımsızlığa sahip, hilâfet makamına vicdani bağlılığı ile övünen, islâm dünyası içinde yaşama anlayışını kendinde gören bir milletin tutsak olamayacağı inancıyla, davranışlarımızı adım adım izleyen bütün medeni dünya ve insanlık sizlere yardımcı olacaktır. (Sıcak alkışlar) İstanbul faciasını izleyen günlerden şu ana kadar Temsil Heyetimiz milletler arasındaki birlik ve dayanışmayı korudu. Osmanlı kanunlarının yürürlüğünü sağladı. Çalışmalarından alıkonulan devlet gücünün yokluğunu hissetirmemeye çalıştı. Bundan dolayı genel güvenliği korumuş ve savunmuş olmakla görevini gereği gibi yaptığından emindir. Bu dakikadan itibaren, yedi yüz yıl boyunca onurlu ve yüce bir yaşam sürdükten sonra yok olma uçurumunun kenarında ancak ayakta durabilen Osmanlı Milletinin geleceğinin sorumluluğu, sayın Meclisinizin çalışma gücünü artıran bir neden olacaktır.

Davamızın yasalara uygunluğu ve bütün millet ve ulusların, insanlık hak ve hukukundan paylarını almış olduğuna inandığımız yüreklerinin, bizimle birlik ve bize daima yardımcı ve destek olduğuna güvenimiz tamdır. Başarı ümitlerimizin kalplerimizde bir an bile karamsarlığa düşmemesini sağlayacak olan, sonsuz gücümüzdür, özellikle büyük tanrı her zaman bizimledir. (Amin, amin sesleri)

Vermek istediğim bilgiler ve ayrıntılar bu kadardır.

Kaynak:http://www.tbmm.gov.tr/tarihce/ataturk_konusma/1d1yy1.htm

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , , | 19 Mart 1920 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın Konuşması için yorumlar kapalı
Nis 20

SOYKIRIMCI BATININ GERÇEK YÜZÜ!

11088235_10205332463406150_6553551824548210107_n988519_10205332459286047_7155719735781441310_n

 

SOYKIRIMCI BATININ GERÇEK YÜZÜ!
www.kenansahbaz.com

Fransa’nın Çad’da İslam alimi katliamı:
1917’de Fransa, Çad’da ülkenin her yerinde İslam alimini konferansa davet etti. Fransız cellatlar, gelen 400 İslam alimini orada katletti.

ABD’nin Hiroşima soykırımı:
ABD Başkanı Truman’ın emri ile 6 Ağustos 1945’te atom bombasıyla Hiroşima’da ilk anda 70 bin kişi katledildi. Radyasyon hastalıkları sebebiyle Hiroşima’nın ilk beş yıl içerisindeki bilançosu 200 bin ölüye ulaştı.

ABD’nin Nagazaki soykırımı:
ABD Başkanı Truman, 9 Ağustos 1945’de Nagazaki’ye atom bombası attırdı. İlk anda 74 bin kişi öldü, binaların %36’sı tamamen yok oldu. Daha sonra ölü sayısı 143.124’e ulaştı.

Almanya’nın Namibya katliamı:
1904’te Nabibya’yı sömürgeleştiren Almanya bir yıl içinde en az 75 bin insanı katletti. Yerli pek çok kadın, Alman askerlerine seks kölesi olarak hizmet etmeye zorlandı.

ABD ve İngiltere’nin Dresden katliamı:
II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere Başbakanı Churchill ve ABD’nin bombardımanları ile 13-15 Şubat 1945’te 3 günde Almanya’nın Dresden şehrinde yaklaşık 135 bin kişi öldürüldü.

Fransa’nın Cezayir soykırımı:
5 Ağustos 1945’te Fransız işgal kuvvetlerinin Cezayir halkına saldırdı. Bir günde 45 bin kişi şehit edildi. 1 Kasım 1954 – 19 Mart 1962 arası bağımsızlık mücadelesinde Fransa 1,5 milyon Cezayirliyi şehit etti. O sırada Cezayir nüfusu 8-10 milyon civarındaydı. Yani Fransa ülke nüfusunun % 15’ini öldürdü.

Haçlı ordularının Boşnak Müslümanlara soykırım uygulaması:
1995’te Sırplar, Srebrenitsa’da 8.372 Boşnak Müslümanı şehid ettiler. Sırplar, kimlikleri tespit edilmesin diye cesetleri parçalayarak 64 ayrı toplu mezara gömdüler.

Belçika’nın Kongo soykırımı:
Belçika, Kongo’yu sömürgeleştirdiği 1890-1905 arasında, 10 milyon insan öldürüldü. Köle olmak istemeyen çocukların elleri ve ayaklarını kestiler. Belçika askerleri kendi aralarındaki kesilmiş çocuk eli koleksiyonu yapıyordu. 20 milyon olan Kongo nüfusu 8 milyona kadar düşmüştü.
İşte Avrupa ve ABD’nin “özgürlük,” “demokrasi” “medeniyet” dediği kan kokan alçak medeniyeti…

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | SOYKIRIMCI BATININ GERÇEK YÜZÜ! için yorumlar kapalı