Kas 15

“Deniz” Kod Adlı Tanık

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bilmem farkında mısınız? Öyle bir Türkiye’de yaşıyoruz ki her gün şaşırmamak mümkün değil. Yetkililerin medya yoluyla yaptıkları açıklamalarını insanları sakinleştirmek için “gaz almak” olarak algılayan vatandaşın sayısı gittikçe artmaktadır. Büyükşehir yasasının Türkiye’yi bölünmeye götüreceği iddiaları artarak devam ederken iddia sahiplerinin Van depremindeki yardımların terör örgütüne aktarılması ve bölgedeki birçok BDP’li belediyelerin terör örgütüne kaynak sağladığına dikkat çekmeleri kaygıları artırmaktadır.
Elinde 33 askerimizin kanı bulunan “PKK itirafçısı” “eski terörist!!!!” “Deniz” kod adlı Şemdin Sakık Ümraniye davasında tanık olarak görevlendiriliyor.
Bir “eski teröristin!!! Tanık olarak verdiği ifadeye de oldukça rağbet gösterilerek birçok askerimiz tutuklanıyor, TSK suçlanıyor… Yoksa akıbetimiz teröristlerin elinde mi?… 
Bu “eski teröristin!!!” bir ara “Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Altan kardeşler, Yasemin Çongar, Öcalan’ın yanına gazetecilik için gelmediler” demesi ise hala yetkililerin umursamazlığına takılabiliyor.
Necip Türk Milleti bütün bunlara dayanma gücünüz varsa dayanın!
Şu anda hala seçimlerin bir ülke için ne kadar önemli olduğunu, “bir çuval kömür, bir kilo pirinç, bir paket makarna ve makam için vs.” oy verilemeyeceğini, bir oyun bir ülke için varlık sebebi olabileceğini anlamış olduğunuzu ümit ediyorum.
Her halde, her vatandaş sorumluluklarının bilincinde olmadıkça o ülkede huzur ve başarının olması mümkün değildir.
Pergamber Efendimizin Hadis-i Şerifi olduğu söylenen “Bir devlet Müslüman olsa dahi adaletle yönetilmezse o devlet yıkılır, bir devlet kafir olsa dahi adaletle yönetilirse yaşar” sözleri aklımızı başımıza almamızı sağlamalıdır.
Hiç düşündünüz mü? Biz ne kadar adiliz?…
Posted in Yazılarım | “Deniz” Kod Adlı Tanık için yorumlar kapalı
Kas 15

Bu Yemine Dikkat!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Türk Milleti 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Haftasında Cumhuriyetle ilgili tartışmalarını seyretti. Tartışmaya gerek olmadığı kanaatimi kullanarak 1980’li yıllarda yapılan bir yeminden haberdar olmanızı istiyorum.
 
TAYYİP ERDOĞAN’IN, 1980’Lİ YILLARDA ARŞİVLENEN , KURAN KURSUNDA ETTİĞİ BİLİNEN VE TRABZON – ASKERİ ARŞİVİNDE MEVCUT BULUNAN ATATÜRK ALEYHİNDEKİ ÜNLÜ YEMİNİ: . . . .. .
 
Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye’yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan, şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allah’ım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim.
Recep Tayyip ERDOĞAN
 
 Tarhan Taykut  Yüce Türk Milletine şu soruları soruyor:
1. Bu yemin gerçek anlamıyla anayasa ihlali mi değil mi? Aksi ispat edilene kadar, bu şahıs hakkında T.C.Hukuk Devletinin gerekleri yapılacak mı yapılmayacak mı?
2. Sıradan bir T.C. vatandaşı bu tür yeminler ettiği ortaya çıksa hakkında açılacak davada kaç sene hapis ve kamu yararından hak masuniyeti istenir? Ve gereği yapılır?!
3. Böylesine ciddi ve T.C. Devletinin dinamiklerine tam anlamıyla karşı çıkması ile kalmayıp, yüz binlerce şehidin kanı pahasına kurulmuş olan Aziz TÜRK Devletini şer hükümleri adı altında yok edeceğini çok açık bir ifade ile belirten bir şahıs, kimliği ve makamı ne olursa olsun yargı önüne çıkmalı çıkmamalı mı?
4. Bu denli bir yemin KİMİN ADINA ve NEYİN KARŞILIĞINDA edilir?
5. Vatana ihanetin, sözlükteki anlamını açıklayacak bir hukukçu yok mu?
6. Vatana ihanetin, ANAYASA hukundaki yaptırımları nelerdir?
7. Bu konuya değinecek bir HUKUKÇU yok mu? 
 
 
*www.zekirdek.com
Posted in Yazılarım | Bu Yemine Dikkat! için yorumlar kapalı
Kas 14

Öcalan’ın kardeşi: “Apo seneye serbest”

 
 
 
 
Yazıklar olsun “terörle bir yere varılmaz” diyen yönetenler Türkiyte’yi ne hale getirdiklerini göstermek istemiyorlar ancak bu millet de bir türlü görmek istemiyor. Allah’ın verdiği aklı, vicdanı, gözü; makamdan, mevkiden, menfaatten, paradan başka bir şeyi görmüyor. Türkiye göz göre göre bölünüyor!  Emanete ihanet edildiğinin farkında mıyız? (K.Ş.)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Teröristbaşı ve bebek katili Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan, İmralı’daki ağabeyinin seneye serbest bırakılacağını iddia etti: Türk Hükümeti, Kürt meselesinin çözümünün Öcalan’ın ellerinde olduğunu iyi biliyor. 2013 yılı içinde Kürt meselesi çözülecek ve Abdullah Öcalan serbest bırakılacak. 
 
Kardeş Öcalan: Ağabeyim seneye serbest
PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın kardeşlerinden tartışma yaratacak açıklamalar geldi. Mehmet Öcalan, “PKK’daki bazıları ağabeyimin yerine geçmek istiyor” derken, Osman Öcalan, “Kürt meselesi gelecek yıl çözülecek, Abdullah Öcalan serbest bırakılacak” ifadesini kullandı. Ağabeyinin, “yeni gelişmeler olacak” dediğine dikkat çeken Osman Öcalan, 2013 yılında Kürt meselesinin çözüleceğini ve Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılacağını ileri sürdü. Osman Öcalan, “Türk Hükümeti, Kürt meselesinin çözümünün Öcalan’ın ellerinde olduğunu iyi biliyor” dedi. Osman Öcalan, Murat Karayılan’ın örgüt içinde gücünün kalmadığını ve kendisini akıllıca koruduğunu ileri sürdü.
 
*Yeniçağ Gazetesi
Posted in Gündem | Öcalan’ın kardeşi: “Apo seneye serbest” için yorumlar kapalı
Kas 14

Geçim Derdi…

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ücretler fiyata her dem tuş oldu
Elimize geçen para kuş oldu
Geçim derdimiz de kara düş oldu
Bal gibi, ayvayı yedik bu sefer!
 
Ekmeği dört yerdik, üçe indirdik
Eti, vitrinlerde görüp sindirdik
Geçimi yıllardır borca bindirdik
Kapanmaz bütçede gedik bu sefer!
 
Yiyecek, içecek ve ev kirası
Almadan bitiyor maaş parası
Yokluk başımızda dede mirası
Ölüme merhaba dedik bu sefer!
 
Posted in Şiirlerim | Geçim Derdi… için yorumlar kapalı
Kas 13

8 AYDA 4 SIKORSKY KAZASI: 35 ŞEHİT!

( “Analar ağlamasın” demişlerdi. Artık analar ağlamıyor, çünkü göz yaşları kurudu! )
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
SON 8 ay içerisinde Sikorsky tipi 4 helikopter düştü ve toplam 35 asker şehit oldu. TSK’ya ait Sikorsky helikopterleri 1990’lı yıllardan bugüne kadar toplam 17 kaza geçirdi, 87 asker şehit oldu, 53 asker yaralandı. Afganistan’da helikopterin üzerine düştüğü evde 4 sivil Afgan yaşamını yitirdi. Sikorsky kazalarının bilançosu şöyle:
10 AĞUSTOS 1993: Tunceli’de Jandarma Genel Komutanlığı’na ait askeri helikopter yüksek gerilim hattına çarparak düştü, 3 asker şehit oldu.
14 EYLÜL 1994: Tunceli’de düşen helikopterde 3 asker şehit oldu, 2 asker yaralandı.
12 OCAK 1995: Diyarbakır’in Hani İlçesi Gaztepe bölgesindeki operasyona giden Jandarma Komutanlığı’na ait helikopter zorunlu iniş yapmaya çalışırken düştü. 6 asker şehit oldu.
15 ŞUBAT 1996: Marmaris Aksaz Deniz Üssü liman sahasında taarruz eğitimi yapan SAT komandolarını taşıyan helikopter denize düştü. 5 komando şehit oldu,
9 komando yaralandı.
14 EYLÜL 1997: Van’ın Gevaş İlçesi’nde yüksek gerilim hattına çarpan helikopter düştü. 10 asker şehit oldu.
27 KASIM 1998: Hakkari’de Sikorsky pilotu vuruldu ve helikopter sınır bölgesine düştü. 16 asker şehit oldu.
19 ŞUBAT 2004: Bingöl’ün Yedisu İlçesi yakınlarına düşen helikopterde 5 şehit.
23 TEMMUZ 2005: Çukurca’da arıza nedeniyle acil iniş yapan helikopterde 4 asker yaralandı.
15 EKİM 2008: Hakkari’nin Kavaklı bölgesindeki operasyon sırasında düşen helikopterde 1 şehit, 15 asker yaralı.
28 MART 2009: Kahramanmaraş’ta BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterini arayan helikopter iniş sırasında düştü. 12 asker kurtuldu.
23 MART 2010: Afganistan Vardak’taki üsse inerken güç kaybı yaşayan helikopterde 4 asker yaralandı.
10 HAZİRAN 2010: Tokat Şehitler Köyü yakınlarındaki Topçam Dağı’na çarpan helikopterde 3 asker şehit oldu.
16 MART 2012: Afganistan’ın başkenti Kabil yakınlarında 12 asker şehit oldu,
4 sivil yaşamını yitirdi.
22 TEMMUZ 2012: Dağlıca yakınlarında düşen helikopterde 5 asker şehit oldu, 7 asker yaralandı
11 EKİM 2012: Diyarbakır Lice’de 1 asker şehit oldu, 7 asker yaralandı.
10 KASIM 2012: Siirt Pervari’de düşen helikopterde, 17 asker şehit oldu.
 
*Habertürk
 
Posted in Gündem | 8 AYDA 4 SIKORSKY KAZASI: 35 ŞEHİT! için yorumlar kapalı
Kas 12

Yürekler Daha Ne Kadar Yanacak!?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Siirt’te helikopter kazası sonucu şehit olan 17 vatan evladı Mehmetçik’in acısı yüreklerimizi dağlarken İçişleri Bakanlığı ile Genel Kurmay Başkanlığından ayrı ayrı açıklamalar geliyor. Her konuda olduğu gibi devletin zirvesinde fikir birliği yoksa o ülkede huzurun ve güvenliğin olması sizce mümkün müdür? Suçlu “hava şartları ve sismiş. Benzer açıklamaları yıllardır duyan kulaklarınız isyan halinde değil midir?

1970′ lerden sonra başlayan anarşist hareketler ile şu anda canice kan dökmeye devam eden terör yüzünden kanlarımız oluk oluk aktı. İnsanın canını acıtan, günümüzü, geleceğimizi karartan bu caniliğe karşı ülkenin ve vatandaşın  güvenliğini sağlamakla sorumlu  devlet yöneticilerimizi konuyu kamera karşısında konuşarak geçiştirmeleri bütün insanımızı bir kez daha öldürdüğü kanaatindeyim. Kahraman Mehmetçiklerimiz vatan ve bayrak için şehit olurken birilerinin vatan ve bayrağın ne önemi var dercesine terörist canilerin “ölüm orucuna” destek verdiklerini açıklamaları içimizdeki “hainlerin” kimliklerini ortaya koymaktadır. Geçmişte ve bugün şehit olan Mehmetçiklerimizin şehit olmalarına zerre kadar üzüntü duymayanların 12 Eylül öncesinde  “halklara özgürlük” nutukları atan “İstiklal Marşı” yerine “Enternasyonal” marşı söylemek isteyen vatana ve bayrağa sevgi duymayanların oldukları anlaşılmaktadır. Dini kendi menfaatlerine alet eden zevatın da her zaman bu gruplarla içli dışlı oldukları ve birlikte hareket ettikleri İslam coğrafyası incelediğinde açıkça görülmektedir.

Çözüm: Aklı kullanarak dini ve milli değerleri özümsemek ve Anayasadan çıkarılmak istenen “Türk” sözcüğünün hakkını vererek yaşamaktır. Aksi yok olmaya götürecektir. Bunun sorumluluğundan hiç kimse kurtulamaz. Zira Allahüalem  “İşi ehline verin, emanete ihanet etmeyin” diye emreder.

Ya sabır!…  Ya sabır!…  Ya sabır!…

Posted in Yazılarım | Yürekler Daha Ne Kadar Yanacak!? için yorumlar kapalı
Kas 12

Bilgisayar terimlerinin Osmanlıcası

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Görev Çubuğu : Deynek-ül vazife
Flahs Disk : Edavat-ül yumuşak
Çift Tıklama :Tıkırt-ül tekerrür
Administrator :Sahip-ül edevat
Anti Spyware :Müdafa-ül hafiye
Mouse :Zındık faresi
Klavye :Taht-ül hurufat
Power Suppl :Kuvvet macunu
My documents :Sanduka-i evrak
İnternet :Allame-i ulul arz
Google :Kaşif-al ali
Google earth :Seyr-ül arz
Denetim Masası :Sepha-i saltanat
CD ROM : Pervane-ül hafıza
Ekran :Perde-ül temaşa
Kasa :Kaide
Enter :Duhul
Virüs :Deyyus
Antivirüs :Akıncı
MSN :Elçi
Hacker :Deyyus-ül ekber
Hata Raporu :Malümat-ül kabahat
Messenger :Havadisçi
Chat :Muhabeet-ül zabiy
 
 
 
*Alper Duman MYNET ÖZELHABER
 
Posted in Hikayeler | Bilgisayar terimlerinin Osmanlıcası için yorumlar kapalı
Kas 11

Kayıp Türkler “Dukhalar”

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Atlas Dergisi Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek ve fotoğrafçı Selcen Küçüküstel, Moğolistan’ın Kuzey sınırındaki Sayan Dağları yamaçlarında yaşayan ve Türkçe konuşan ‘Dukha’ adlı toplulukla 2 ay birlikte yaşamış ve bilgilerini paylaşmışlardır..
 
KAYIP TÜRKLER
Yüksek ve Küçüküstel, dünyada benzeri olmayan özellikleriyle Türklerin en saf, en eski sırlarına sahip olduğu belirttikleri Dukhalar’ın çadırına konuk oldular. Dukhaları inceleyen Özcan Yüksek ve Selcen Küçüküstel, “Dukha Halkı Kayıp Türkler” adlı belgesel hazırladılar. Belgeselin tanıtımı İstanbul’da gerçekleşti. Dukhalar için dünyadaki insanlardan çok farklı yaşadıklarını söyleyen Özcan Yüksek, “Tarih öncesini yaşayan ve bizimle aynı dili konuşan bir toplumla karşı karşıyayız” dedi.
 
 
DUKHALAR
Moğolistan’a Tuva’dan gelen, avlarını paylaşan, ormanlardan yemiş toplayan, doğayla uyumlu ortaklaşmacı bir toplum olan Dukhalar, Sayan Dağları’nda yaşayan ve nesli hızla tükenen rengeyikleriyle birlikte göçebe olarak yaşıyor. Ren geyiklerinin sütü ve peyniriyle, topladıkları yaban yemişleriyle beslenen bu topluluğun Türk dilini konuşması dikkat çekiyor. Şaman inançlarını sürdüren Dukhalar, doğa ile çok özel ilişkiler içindeler. Kirlenmesin diye nehirlerde ellerini biler yıkamıyorlar.
 
SUÇ İŞLEMİYORLAR
Yüksek, “Bundan 10 bin yıl önce insanların yaşadığı şekilde yaşıyorlar. Herşeyi ortaklaşa paylaşıyorlar. Aralarında eşitlikçi ilişkiler var. Suç işlemiyorlar. Kadın erkekten ya da erkek kadın dan üstün değil. Ren geyikleriyle birlikte onların vahşi göç yollarında onlarla birlikte dolaşıyorlar” şeklinde konuştu.
 
 
*sonkale.org
 
Posted in Yazılarım | Kayıp Türkler “Dukhalar” için yorumlar kapalı
Kas 10

Atatürk’ü Anma Günü

  
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kurtuluş Savaşı’nın önderi, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, eşsiz devlet adamı Büyük Önder Atatürk’ü sonsuzluğa uğurladığımız günün …. yıl dönümünde, O’nun manevi huzurunda saygı ile eğiliyorum.
 
Toplumlar, tarihlerine yön veren ve geleceklerini aydınlatan liderlerini hiçbir zaman unutmazlar. Türkler de atalarını asla unutmazlar. Atatürk’te Türk tarihine yön vermiş, Türk milletini çağdaş bir toplum haline getirerek ülkemizin geleceğine ışık tutmuş, bu sayede unutulmaz liderimiz olmuştur.
 
Cumhuriyetin ilanı, Türk milleti için tarihin en önemli dönüşümlerinden biridir. Cumhuriyetin kabul edilmesi, Türk toplumunun çağdaşlaşma istek ve kararlılığını ortaya koyan büyük bir siyasi adımdır.
 
Atatürk, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu ifade ederek, Türk milletine vatandaşlık bilincini ve özgüvenini kazandırmıştır. O, Türk milletine her zaman güvenmiş, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve devrimlerini Türk gençliğine emanet etmiştir.
Bu düşüncelerle, her 10 Kasım’da olduğu gibi bu 10 Kasım gününde de Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha rahmet ve şükranla anıyoruz.
Posted in Gündem | Atatürk’ü Anma Günü için yorumlar kapalı