
“Deniz” Kod Adlı Tanık

Siirt’te helikopter kazası sonucu şehit olan 17 vatan evladı Mehmetçik’in acısı yüreklerimizi dağlarken İçişleri Bakanlığı ile Genel Kurmay Başkanlığından ayrı ayrı açıklamalar geliyor. Her konuda olduğu gibi devletin zirvesinde fikir birliği yoksa o ülkede huzurun ve güvenliğin olması sizce mümkün müdür? Suçlu “hava şartları ve sismiş. Benzer açıklamaları yıllardır duyan kulaklarınız isyan halinde değil midir?
1970′ lerden sonra başlayan anarşist hareketler ile şu anda canice kan dökmeye devam eden terör yüzünden kanlarımız oluk oluk aktı. İnsanın canını acıtan, günümüzü, geleceğimizi karartan bu caniliğe karşı ülkenin ve vatandaşın güvenliğini sağlamakla sorumlu devlet yöneticilerimizi konuyu kamera karşısında konuşarak geçiştirmeleri bütün insanımızı bir kez daha öldürdüğü kanaatindeyim. Kahraman Mehmetçiklerimiz vatan ve bayrak için şehit olurken birilerinin vatan ve bayrağın ne önemi var dercesine terörist canilerin “ölüm orucuna” destek verdiklerini açıklamaları içimizdeki “hainlerin” kimliklerini ortaya koymaktadır. Geçmişte ve bugün şehit olan Mehmetçiklerimizin şehit olmalarına zerre kadar üzüntü duymayanların 12 Eylül öncesinde “halklara özgürlük” nutukları atan “İstiklal Marşı” yerine “Enternasyonal” marşı söylemek isteyen vatana ve bayrağa sevgi duymayanların oldukları anlaşılmaktadır. Dini kendi menfaatlerine alet eden zevatın da her zaman bu gruplarla içli dışlı oldukları ve birlikte hareket ettikleri İslam coğrafyası incelediğinde açıkça görülmektedir.
Çözüm: Aklı kullanarak dini ve milli değerleri özümsemek ve Anayasadan çıkarılmak istenen “Türk” sözcüğünün hakkını vererek yaşamaktır. Aksi yok olmaya götürecektir. Bunun sorumluluğundan hiç kimse kurtulamaz. Zira Allahüalem “İşi ehline verin, emanete ihanet etmeyin” diye emreder.
Ya sabır!… Ya sabır!… Ya sabır!…