Ağu 03

H.Z. KUR’AN

 
 indir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Granitten de sert kat kat olsa da
Siler, gönüldeki her pası Kur’an
Nice etkilerden rengi solsa da
Kalplerin en gözde cilası Kur’an
 
Müminin kalbinde ilâhî çiçek
Aklı olan için budur tek gerçek
İki cihanda da en geçerli çek
İlâhî şerbetin Hak tası Kur’an
 
Hücre de, beden de, hatta her canda
Allah (cc) adı kalpte, nabızda, kanda
Beş vakit yaşanır o şevk ezanda
Kâinatın kutsal yasası Kur’an
 
Bu, öyle bir aşk ki gitgide artar
Kör karanlıkları bir anda yırtar
En hassas terazi, ameli tartar
Mahşerde, mizanın okkası Kur’an
 
Yaratılmışların almaz mı aklı?
Her mümine açık, billûrdan paklı
Bağrında nadide değerler saklı
Rabbin ibret dolu kale’si Kur’an
 
Granitten de sert kat kat olsa da
Siler, gönüldeki her pası Kur-an
Nice etkilerden rengi solsa da
Kalplerin en gözde cilası Kur’an
 
Kenan ŞAHBAZ
10.03.1993

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , | H.Z. KUR’AN için yorumlar kapalı
Ağu 02

AKP’nin “çözüm süreci” Türkiye’yi çözüyor.

indir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
AKP’nin “çözüm süreci” Türkiye’yi çözüyor.
1. “Kürdistan Hak İnisiyatifinden serhildan (isyan) çağrıları” geldi. Çağrıda şunlar deniliyor: “Öcalan’ın sağlığı, güvenliği ve özgürlüğü sağlanana kadar isyan büyütülecek… Tecavüz, soykırım, karakol, baraj ve bütün sömürgecileri ve uygulayıcıları kutsal Kürdistan topraklarından söküp atana kadar mücadeleye devam edilecek. Tecrübeler gösteriyor ki, Kürdistan’da mücadele ve isyan dışında sonuç almak mümkün değildir.
2. BDP’li vekil Nazmi Gür, silahlı PKK’lılarla birlikte katıldığı bir teröristin cenaze töreninde şunları söylüyor: “Artık 4 parçadaki Kürt halkının birleşme zamanıdır. Kürt halkı, ulusal ittifakını pekiştirerek, özgürlüğe yol olacaktır… Bu süreç bizleri Kürdistan topraklarında özgürlüğe götürecektir… önümüzdeki yerel seçim sonrası özerkliği kutlayacağız”.
Yoruma gerek var mı? Söylenenler yeterince açık değil midir?
3. Eli kanlı çetenin bir diğer mensubu Duran Kalkan, “Bir anayasa komisyonu var, aylardır hiç ses çıkmıyordu. Önder Apo’nun uyarısı üzerine son günlerde yeniden kendisini işlevselleştirme adımları atmaya yöneldi” diyor. Eğer Anayasa Komisyonu, terörist başının malum yoldan AKP’ye yaptığı öneri vasıtasıyla işlevselleştiyse durum vahim demektir. Eğer böyle değil de PKK yandaşları bunu böyle algılıyorlarsa bu da bir başka vahamettir.
4. Çetenin eski ele başısı Karayılan ise, “halkımız daha fazla kurumlaşmalı ve kendini korumalı. Öz savunmasını güçlendirmeli kendi içinde yapmalı… Askeri baskı kesinlikle son bulmalı ve koruculuk bitmelidir. Genel kurulumuz bu konuda da karar aldı”.
5. PKK/BDP cenahı İmralı için “bağımsız ve uzman doktorlar” oraya gitsin diyor. Adamlar devletin olduğu kadar doktoruna da güvenmiyor. Aynı cenah “Niye karakol yapıyorsun?” daha doğrusu ‘devletin otoritesini bölgeye niye taşıyorsun?’ diyorlar. Adamlar resmen ‘devletin değil burada PKK’nın otoritesi geçerli’ olması gerektiğini söylüyorlar.
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=27468
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | AKP’nin “çözüm süreci” Türkiye’yi çözüyor. için yorumlar kapalı
Tem 31

Suudi Ne Kadar Demokratik?…

AKP Suriye ve Mısır’ın demokratik olmadığını haykırırken Suudi ne kadar demokratik ki Orta Doğu’da işbirliği yapılmaktadır?… (K.Ş.)
 
Suudi ailesinin toplumun hakkı olan gelire el koyması, İslami kurallara da uymaz. Her halde kadınlara araba kullanma hakkı vermeyenlerin 100 dansöz oynatması da İslami kurallara uymaz.
Suudiler bu tür haksızlıkları ve istismarları, halkın görmesini önlemek için dini inançları ve mezhepçiliği kullanıyor. Bunun içindir ki Suudiler ve Katar, Suriye’de iç savaşa destek veriyorlar. Türkiye’yi de uzak durması gereken bir çıkmazın içine çektiler.
Suudi prensi 3 günde 20 milyon dolar harcarken, dünyada 2015 yılında 1 dolar 25 cent’lik günlük kazancın altında geliri olanların, yani resmen aç insanların, sayısı 1 milyar 282 milyon olacaktır.
 
 2015 yılı açlık sınırı altında kalacak dünya nüfusu:
                                                                       Milyon kişi
Doğu Asya, Pasifik:                                         120
Çin                                                                        70
Avrupa                                                                    7
Latin Amerika                                                    30 
Orta Doğu,Kuzey Afrika                                     6
Güney Afrika                                                    388
Hindistan                                                            95
Alt sahra Afrika                                                366
 
Toplam                                    1 Milyar 282 Milyon
          Kaynak Global Economic Prespects 2010
 
Birleşmiş Milletler’e bağlı Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) ve Dünya Gıda Programı (WFP) zaman zaman Dünya Açlık Raporu’nu açıklıyor. 2012 yılı raporunda, dünyada açlık çeken insanların sayısının 2008 yılından 2012 yılı başına kadar 75 milyon arttığı kaydedildi.
Üç günde 20 milyon dolar harcayan bir Suudi prensini gören aç insanlar “ne iyi, eğleniyor” mu diyecek; yoksa “insanların haklarını, insanların özgürlüklerini ve petrol gelirlerini gasp ederek eğleniyor” mu diyecektir. Suudilerin mezhep kavgasını körüklemesi, aslında bu dikkatleri dağıtmak için yapılıyor.
 
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=27025
 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , , | Suudi Ne Kadar Demokratik?… için yorumlar kapalı
Tem 30

Huzuruna Öyle Geleyim Ya Rab!

 
 images
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Şu fani dünyada nefsime kandım
Riyadan, haramdan bıktım, usandım
Doğduğumda günahsız bir insandım
Huzuruna öyle geleyim ya Rab!
 
Rabbim sonsuz rahmetine dalıp da
Billurdan berrak bir nurla dolup da
Her hücremde tek tek seni bulup da
Huzuruna öyle geleyim ya Rab!
 
Rabbim sana doğru, seninle özüm
Baldan tatlı olsun ne olur sözüm
Cemalin görmeye layık et gözüm
Huzuruna öyle geleyim ya Rab!
 
Besmelesiz yapmayayım bir işi
Harama değmesin kulunun dişi
Cenneti Ala da en mutlu kişi
Huzuruna öyle geleyim ya Rab!
 
Kenan ŞAHBAZ
20.1.1996
 
Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , | Huzuruna Öyle Geleyim Ya Rab! için yorumlar kapalı
Tem 29

İbrahim bin Edhem k.s. Hazretleri

ibrahim-ethem-hazretleri
Evliyanın büyüklerinden İbrahim bin Edhem k.s. Hazretleri anlatıyor:
 
Babam Horasan ‘ Belh hükümdarlarındandı. Bir gün atına binip ava çıkmıştım. Önüme çıkan -tilki veya tavşan- bir hayvanı kovalıyordum. Arkadan bir ses duydum:
 
– Ey İbrahim, sen bunun için yaratılmadın, bununla emrolunmadın!
 
Sağa-sola bakındım, fakat kimseyi göremedim. Aynı sesi daha açıktan, sonra da pek yakından yine iki kere duydum. Bu sefer durdum ve dedim ki: Bu bana Allah’tan bir uyarıdır. Vallahi bugünden sonra Rabbime isyankârlık yapmam.
 
Atımı sürüp babamın bir çobanına geldim. Onun çoban elbisesini aldım, kendi kıymetli elbiselerimi ona bıraktım. Dağları, ovaları aşarak yürüdüm; Irak ülkesine ulaştım. Oralarda günlerce işçi olarak çalıştım. Fakat helal kaygısından hiçbir şey bana huzur vermiyordu.
 
Bazı olgun kişiler, safi helal kazanç için Şam ve Tarsus tarafına gitmemi tavsiye etmişlerdi. Oralara gittim. Tarsus’ta iken nice günler bostanlarda bekçilik yaptım. Bir gün bostan sahibinin arkadaşları gelmişti. Adam dedi ki:
 
– Ey bağ bekçisi! Git de narların en iyisinden biraz getir.
 
Bir miktar nar getirdim. Adam narı kesince, ekşi olduğunu gördü. O zaman dedi ki:
 
– Sen bunca zamandır bahçemizde bekçisin; meyve ve narlarımızdan da yiyorsun. Tatlıyı ekşiden ayıramıyor musun?
 
– Vallahi ben meyvelerinizden bir şey yemedim, tatlısını da ekşisinden ayıramam!
 
Adam şaşkın bir edayla bana şunu söyledi:
 
– Hayret bir şeysin yahu! Sen İbrahim Edhem olsan, bundan fazla olmazdın.
 
Ertesi gün bu haber halk arasında yayılıverdi. Meraklı insanlar, gruplar halinde bahçeye akın etti. Gelenlerin çoğaldığını görünce, ben bir yanda saklandım. İnsanlar bahçeye dolarken, aralarından sıyrılıp kaçıverdim…
 
Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , | İbrahim bin Edhem k.s. Hazretleri için yorumlar kapalı
Tem 28

“Delikten aşağı süpürmeyin… Kullanın!” Cüneyt Zapsu

images
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Cüneyd Zapsu, 12 Nisan 2006 yılında Washington’da American Enterprise Institute’nun yaptığı toplantıdaki konuşmasında şunları söylemişti: 
 
İNGİLİZCE TEYP KAYDI:
“This man is an honest man. And he has his own beliefs and he is true to his beliefs. Please try to… I’d say “exploit” is a bad word, but kullanmak or use… (Zapsu burada Türkçe kullanmak sözcüğünü telaffuz ediyor ve İngilizce nasıl denir anlamında dinleyicilere bakıyor ve bir Türk dinleyicinin hatırlatması üzerine sözlerine devam ediyor) take advantage of this man. Because this person has so much credibility, because of his own beliefs in the Muslim world and he believes in the Western style democracy. I think instead of pushing him down, putting him to the drain, use… Here and in Europe you should take advantage of that. This is my offer…”TÜRKÇE ÇEVİRİSİ:“Bu adam dürüst bir adam. Kendi inançlarına sahip ve bu inançlarında samimi. Lütfen şunu yapmaya çalışın… “Sömürmek” kötü bir kelime, ama kullanmak… Bu adamdan yararlanın. Çünkü bu kişinin çok itibarı var, hem kendi inançları nedeniyle Müslüman dünyasında, hem de Batı tipi demokrasiye inanıyor. Bence onu devirmeye çalışmak, delikten aşağı koymak yerine onu kullanın… Burada ve Avrupa’da bundan yararlanmalısınız. Teklifim budur.” 12 Nisan 2006 / Milliyet 
Kaynak:http://www.guncelmeydan.com/pano/cuneyd-zapsu-delikten-asagi-supurmeyin-kullanin-t28621.html
 
Türk medyası haberleri şu şekilde halka duyurdu.
Cüneyt Zapsu RTE’yi kastederek “Delikten aşağı süpürmeyin… Kullanın!”
 
Konuşmasının diğer bölümünde ise Cüneyt Zapsu şunları söylemişti:
 
“Bu adam dürüst bir adam. Kendi inançlarına sahip ve bu inançlarında samimi. Lütfen şunu yapmaya çalışın… ‘Sömürmek’ kötü kelime ama kullanmak… Bu adamdan yararlanın. Çünkü bu kişinin çok itibarı var, hem kendi inançları nedeniyle Müslüman dünyasında hem de Batı tipi demokrasiye inanıyor. Bence onu devirmeye çalışmak, delikten aşağı koymak yerine, onu kullanın… Burada ve Avrupa’da bundan yararlanmalısınız. Teklifim budur. (12.04.2006Milliyet -İngilizce olan konuşmanın ilgili metni Milliyet’te İngilizce olarak da yayınlanmıştır. )
 
O günlerde Zapsu’nun “Delikten aşağı süpürmeyin… Kullanın!” sözünü ABD 2006’dan 2012 yılına kadar dikkate almış olacak ki yerine getirmek için gayret gösterdi. RTE’yi kullanmaya çalıştı.
 
Zapsu’nun sözündeki mantığın ifadesi şu cümlededir:
 
“Kullanma süresi bitince de delikten aşağı süpürün!”
Demek ki kullanım süresi sona erdi.
“Faiz lobisi, İsrail kabadayılığı, AB’ye kafa tutmalar, terör örgütünün isteklerine boyun eğmeler, gezi olaylarındaki baskılar vb.” Sona geldiğini fark eden RTE kendini kurtarmak için yasal düzenlemelere hız verirken hırçınlaştıkça hırçınlaşıyor, herkese sinirleniyor.
AKP için akıbet hiç de hayra alamet değil gibi!…
 
Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , | “Delikten aşağı süpürmeyin… Kullanın!” Cüneyt Zapsu için yorumlar kapalı
Tem 27

Haklı Sözler

images (1)

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
* “Demokrasi tarihinin kara lekesi Güneş Motel ve 11’ler olayındaki kişi olduğu için mi?
    Bu olay sayesinde elde ettiği Bayındırlık Bakanlığı’ndaki eşi görülmemiş etnik kadrolaşma sağladığı için mi?        2011 seçimlerinden sonra geldiği Meclis’te “Parlamentoda edilecek yemini kabul etmemiz mümkün değil.
Bu yemin faşizan bir anlayışla, sadece Türk şoven anlayışıyla hazırlanmış bir yemindir. Hiçbir zaman bu yemin bizim kabulleneceğimiz, benimseyeceğimiz, siyasi mücadele olarak bağlı kalacağımız bir yemin değil” dediği için mi?
Cenazenin TBMM’den Türk bayrağıyla gönderilip, Cizre’de Barzani’nin ve PKK’nın bayraklarıyla defnedildiği için mi? Şırnak hava limanına Şerafettin Elçi adı verildi. 
* “Başbakan Erdoğan, yaşarken bölücülükten sabıkalı, milletimizin hiçbir değerine riayet etmemiş bir siyasetçinin ismini hangi akla hizmet Şırnak’taki havalimanına vermiştir. Bu handikap, bu hezimet, bu zulmet dolu karar, ‘süreç tıkandı, tıkanıyor’ diye bas bas bağıran dağ çetesi elebaşlarına göz kırpmak, gönüllerini almak, merak etmeyin arkası gelecek demek değil midir? Başbakan Erdoğan, teröristbaşının ismini nereye verecek. Mesela İmralı Adası’na bu caninin ismini koyacak veya üçüncü köprünün ismini yeniden ele alacak mıdır? Türk milletinin alın teriyle yapılmış bir havalimanına hıyanetten dolayı milli ruhlarda hüküm giymiş birisinin adını vermek tam olarak hıyanete iştiraktir ve affı da bu dünyada kesinlikle olmayacaktır. Terör örgütü halen adam kaçırıp, yol kontrolleri yaparak haraç kesiyor. Ama Başbakan, Türk gençliğine, ‘şiddet yapan şiddet görür’ diyerek gözdağı verip, azarlıyor. Başbakan asıl şiddet yanlılarına korkak, pısırık ve yandan çarklıdır” Devlet Bahçeli MHP Genel Başkanı
* “Dilenci, kendini başkalarına acındırarak, yalvarıp yakararak, mağdur olduğunu söyleyerek bahşiş almaya kalkandır. İnsanlar dilenciye ne kadar acırsa, dilenci de o kadar kazanır. 10 yılı aşkın bir süredir, Türkiye’nin başında da bir siyasi dilenci var. O şehirden bu şehire toplama kalabalıklarla kendini tatmin etmeye çalışıyor ve ne kadar olmamış olay varsa, demagoji yaparak, halka dini söylemlerle nifak sokarak kin ve nefreti körüklüyor. Bunun Anayasa ve ceza yasalarındaki karşılığı, bölücülüktür. Bu suçu, Başbakan sıfatı altında işliyor. Görüntüsü, hal ve hareketleri ile söylemleriyle, duvara toslamış kamyondan düşmüş bir un çuvalından farksız.”
Başbakan Erdoğan’ın, Gezi Parkı eylemleri karşısındaki tutumunu da eleştiren Pamukoğlu, açıklamasına şöyle devam etmiştir: “Saman ekmeği neslinden geldiği için, Gezi Parkı eylemlerini anlayabilmek bir yana, 45kişinin öldüğü, 13 kişinin gözünü kaybettiği 60’ı ağır 8 bine yakın insanın yaralandığı olaylarda ’Emri ben verdim’
diyecek kadar aymaz. Günü geldiğinde bunun hesabını vereceğini bile kavramaktan aciz. Vicdan sahibi her insanın utanç ve vicdan azabı duyacağı bu olaylarda, bırakın vicdanı, toplumu hızla daha da bölüyor ve kutuplaştırıyor.” Osman Pamukoğlu HEPAR Genel Başkanı
 
Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , | Haklı Sözler için yorumlar kapalı
Tem 26

“Gençliğe bakın!…”

24bq41y
 
AKP iktidarı, 19 Mayıs’taki konserleri Reyhanlı’daki patlama sebebiyle iptal etti, 29 Mayıs’ta ise fetih şenliği düzenledi! Londra’da bir asker öldürülünce İngiltere Başbakanı gezisini yarıda kesti ama Tayyip Erdoğan, 50’den fazla vatandaş öldüğü halde ABD’ye gitti. Erdoğan, Türkiye’yi artık geri dönülmez bir yere getirdiğine de iyice inandı ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları için “iki ayyaş” diyebildi…
Türk Milleti, bunun hesabını soramaz zannediyor herhalde..
Erdoğan, alkol sınırlaması ile ilgili olarak çıkardığı yasayı savunurken, “Biz bu düzenlemeyi gençlerimiz, çocuklarımız için, sağlıklı nesiler yetiştirmek için yaptık” dedi ama Cargill firmasının ürettiği mısır şurubunun kotasını yükseltti, Mersin’deki GDO’lu pirinçlerin Türk gençlerine yedirilmesi için, İTÜ’nün raporunu iptal ettirdi!
***
Peki, Türk gençliği ne durumda?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bakanları, sudan mazeretlerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı törenlerine katılmayıp, kutlamaları engellemeye çalışırken, Atatürk’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği gençliğin durumu hiç de iç açıcı değil” dedi.
Umut Oran, TÜİK verileriyle gençliğin röntgenini çekerken ortaya çıkan tabloyu şöyle özetledi:
* 75 milyonu aşan ülke nüfusunun 6’da birini, 15-24 yaş grubundaki gençler oluşturuyor. Genç nüfusun 4.3 milyonu iş gücünde yer alıyor, bunların 3.4 milyonu çalışıyor, 1 milyona yakını ise iş arıyor.
* Bir işte çalışan gençlerin de 1.6 milyon kişi ile yarıya yakınının sosyal güvencesi bulunmuyor, ucuz iş gücü olarak kayıt dışı çalıştırılan gençlerin emeği sömürülüyor, hakları gasp ediliyor.
* Kayıt dışılık oranı, özellikle ilköğretim mezunlarında yüzde 60’a, ilkokul mezunlarında yüzde 81’e, okur yazar olmayanlarda yüzde 93’e ulaşıyor.
* Gençlerde iş gücüne katılım oranı yüzde 37.5, işsizlik oranı ise yüzde 20.4 düzeyinde. Her 5 gençten biri işsiz.
* İşsizlik oranı genç erkeklerde yüzde 19.1, genç kadınlarda ise yüzde 22.8 düzeyinde bulunuyor.
* İş gücüne dahil olmayan 7.2 milyon gençten 4.6 milyonunu öğrenciler oluştururken, 2.6 milyon genç ise ne çalışıyor, ne de okuyor. Bunların da 2.3 milyonu kız…
* Genç yaştaki kızların kendinden büyük erkeklerle evlendirilme oranı, hâlâ dünyanın en geri toplumlarındakine paralel biçimde çok yüksek düzeylerde seyrediyor.
* Hayatının herhangi bir döneminde eşinden ya da birlikte yaşadığı kişiden fiziksel ya da cinsel şiddet görmüş genç kadınların oranı yüzde 35.3.
 
*“Her şeye rağmen muhakkak bir ışığa doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletimin hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıları, ahlâksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik görmemdir. Arkadaşlar, gençliğe bakın, Türk millî bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin” Mustafa Kemal Atatürk
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=27004
 
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , | “Gençliğe bakın!…” için yorumlar kapalı
Tem 25

Bu Ankara Bizim Mi?

images
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Kalmadı hiç bitti güven,
Takdir gördü soyan, söven,
Sevilen yok, yok ki seven,
Bu Ankara bizim mi?
 
Kıpırdamaz ağır mıdır?
Sevenlere zağır mıdır?
Hiç duymuyor sağır mıdır?
Bu Ankara bizim mi?
 
Kaçıncı kez yürek yandı,
Her yan alkana boyandı,
Bıçak iliğe dayandı,
Bu Ankara bizim mi?
 
Sinirleri geriyorlar,
Zamla zulüm veriyorlar,
Her gün bizi yeriyorlar,
Bu Ankara bizim mi?
 
Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , | Bu Ankara Bizim Mi? için yorumlar kapalı