Kas 04

Atatürk’ten Altın Sözler

Atatürk’ten Altın Sözler

www.kenansahbaz.com

* Arkadaşlarımız içinde Başvekillik yapacak zevat çoktur. Fakat bütün bu arkadaşlarım dahil olduğu halde milletin umumi temayülü benim şu ve bu zaruret karşılığında Başvekil olmamı icap ettirirse bu vazifeyi kemal-i tevazu ve minnetle ifaya müheyyayım. Bu takdirde benim aynı zamanda Riyaseticumhurluğu uhdemde bulundurmamın elbette imkânı kanunisi yoktur.

* Benim alacağım bu yeni vazifeyi muhtelif tarz ve manalarda suitefsir etmek, Türk milletinin efkârını teşviş edecek tarzda izaha kalkışmak hiç de makul ve mantıkî değildir.

* Amerikan sistemini memleketimizde tatbik etmeği hiç hatırıma getirmedim. Sistemsiz ve kanunsuz tarzda Reisicumhurlukla Başvekâleti birleştirmeği asla düşünmedim. Ve düşünecek adam olmadığım, bütün milletçe malûmdur zannederim.

* Bugünkü şerait içinde bir hükümetin millet ve memleket menfaati için takviyesine masruf herhangi sözümü bin türlü malâyanilerle istismar etmeğe kalkışmak istiyenler çok bedbaht adamlardır. Akşam gazetesi başmuharririne söylediğim sözler benim ağzımdan çıkmış ve icabında daima tekrar olunacak sözlerdir.

***

* Halkın saffetinden istifade ederek milletin maneviyatına tasallut eden kimseler ve onların muakkip ve müritleri elbette ki bir takım cahillerden ibarettir. Bunlar Türk milleti için bir şin teşkil edecek vaziyetlerin hudusunda daima amil olmuşlardır. Milletimizin önünde açılan rehâ ufuklarında fasılasız yol almasına mâni olmağa çalışanlar hep bu müesseseler ve bu müesseselerin mensupları olmuştur. Millete anlatmalıdır ki bunların millet bünyesinde yaptıkları tahribatı hissetmek lâzımdır. Bunların mevcudiyetini müsamaha ile telakki edenler Menemen’de Kubilay’ın başı kesilirken lâkaydane seyretmeğe tahammül ve hatta alkışlamağa cesaret edenlerle birdir.

***

* Vatandaşlar bilmelidir ki vicdani ve fikri hürriyet vardır. Fakat, nihayet, bunlar namahdut değildir. Ferdi hürriyet karşısında, fertlerin heyeti umumiyesinin kurduğu ve dayandığı bir de Devlet vardır. O Devletin de iradesine hâkimiyeti vardır. Fertlerin hürriyetini mahfuz tutmakla mükellef olan insanların, diğer taraftan, Devletin de irade ve hâkimiyetinin mefluç bir hale gelmemesine çok dikkat etmeleri lâzımdır. Fertlerin hürriyeti, Devletin hâkimiyet ve iradesinin mahfuziyetine vabestedir. Devlet iradesi mefluç olursa fertlerin hürriyetini muhafaza edecek hiç bir kuvvet ve vasıta kalmaz. Binaenaleyh, hürriyeti yalnız bir taraflı değil, her iki taraftan düşünmek lâzımdır.

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , | Atatürk’ten Altın Sözler için yorumlar kapalı
Kas 03

“Bahçeli severlerden ” deyişler.

“Bahçeli severlerden ” deyişler.     

www.kenansahbaz.com

 

*Bahçeli’nin “Başkanlık” açıklamasıyla birlikte hükümetten öyle yorumlar geliyor ki hepsi “siyasette etik” tezlerine konu olabilecek türden…

*Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Ben buradan Sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Siyasi partiler doğruda bütünleşmeli…”

*Başbakan Binali Yıldırım: “MHP’nin görüşü fevkalade isabetli. Bahçeli ne diyorsa o olur…”

-Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: “Bahçeli’nin tutarlı açıklamaları devam ediyor. Başından beri de böyle oldu…”

*Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak: “Sayın Bahçeli’nin söylemi çok önemlidir, çok olumlu buluyorum…”

*Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak: “Bahçeli, yıllardır bizim söylediklerimizi söylüyor. Bahçeli’nin sözleri demokrasimiz için çok önemli, kendisini çok samimi buluyorum…”

*AKP Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık: “Bahçeli’nin sözü muteberdir, bazı genel başkanlar gibi kıvırdığı görülmemiştir…”

*AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli: “Bahçeli’nin desteğiyle 330’u buluruz…”

*AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu: “Devlet Bey oyun içinde oyun yapmaz. Bu yaptıkları MHP’ye artı değer olarak döner…”

Son iki haftada 300’ün üzerinde yandaş köşe yazısıyla Bahçeli’ye güzellemeler yapılır, hükümetten övgü üzerine övgü gelirken, Balgat’ta herhangi bir rahatsızlık hissedilmiyor.

*Ayrıca, Türk siyasi tarihinde; farklı görüşteki kişiler, partiler tarafından bu kadar övgü alan başka bir siyasetçi olmamıştır!                       

 

Kaynak: Siyaset tarihinde böylesi görülmedi! – Batuhan ÇOLAK

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | “Bahçeli severlerden ” deyişler. için yorumlar kapalı
Kas 02

Hakk’ın Mucizesi

Hakk’ın Mucizesi

www.kenansahbaz.com

 

Öyle bir asil kan ki bir Cennete yakışır

Hakk’ın aziz kuluna gerçek ifadesi bu!..

Kahramanlar, yiğitler şehitlikte yarışır

Bir yüce inanışın sonsuz iradesi bu!..

 

Bu aşk ile bir güneş doğuyor ve batıyor

Büsbütün gezegenler ona tabi, akıyor

Yürekler Allah diye durmaksızın atıyor

Bir yüce inanışın, Hakk’ın mucizesi bu!..

 

Sıkı doku herşeyi, herşeyi sıkı ele

Şöyle bir aç gözünü kainata bak hele

Göreceksin gerçeği bir kendini incele

Bir yüce inanışın, müthiş cazibesi bu!..

 

Yaratılmış bir Dünya, yaratılmış bir Adem

Ademoğlu’nun nesli devam etmekte her dem

En şerefli mahluka verilmiş asıl erdem

Bir yüce inanışın gerçek hikayesi bu!..

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , | Hakk’ın Mucizesi için yorumlar kapalı
Kas 01

İktidara tapmanın Tehlikeli Virüsü

İktidara tapmanın Tehlikeli Virüsü

www.kenansahbaz.com

 Şahanov, Jeltoksan isyanında, arkadaşını korumak uğruna kendisini feda eden bir Kazak kızının hikâyesini anlattıktan sonra haykırıyor:

“Tehlikeyi göze alamayan / Tehlikeye atılmayan herkes / Korkak değildir, / Fakat yok olursa, Tehlikeye atılmak, / Kişilik de yok olur…”

 Ve yine haykırıyor: “Aydını olmayan millet, ahlâksız kadın gibidir! Onsuz halk, halk değildir; Aptal bir sürü gibidir…”

***

Şahanov, daha sonra Stalin dönemini hatırlatıyor ve “Kanımızı zehirliyordu / Herkes için geçerli olan kural: / ‘Karnın tok ve rahat / Uyumak istiyorsan, / Gözlerini tamamen kapat, / Tüm yeteneklerinle, / Önderini göklere yücelt / Kalmayacak hiçbir derdin’ / Dalkavukluk yapıyordu herkes. / Ve bu yüzden diktatörlerin, / Manevi önderlere karşı alerjisi vardır. / Belki de bunun sonu yoktur” diyor.

Türkiye’de çıkar grubu oluşturmuş insanların sadece liderlerini değil, liderlerinin yaptıklarını da yücelttiğini, millet iradesinin bu şekilde yok edildiğini, bu sebeple doğal bir servet üzerinde otururken halkın neden açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını da anlayabiliriz… Şahanov‘un belirttiği gibi, “İktidarın bulunduğu yerde,/Kaçınılmaz tapmanın tehlikeli virüsü” var…

 

Kaynak: “Türkiye ne zaman  ve nasıl düzelir?” – Arslan BULUT

Posted in Gündem | Tagged , , , , , | İktidara tapmanın Tehlikeli Virüsü için yorumlar kapalı
Eki 31

Kardeş Kardeşi Vurur mu?

Kardeş Kardeşi Vurur mu?

www.kenansahbaz.com
Meydanlarda atıp tutan politikacılarımızdan biri hacca gitmiş. Hac vazifesini yerine getirirken sıra gelmiş şeytan taşlamaya… Eline almış taşları, iç huzuru ile başlamış Allah ne verdiyse şeytan taşlamaya .
Ama o da ne? Taşın düştüğü yerden bir feryat, bir yakınma yükseliyor ki sormayın gitsin…
Şeytan hem ağlıyor hem de bir şeyler söylüyor.

Bizim politikacı merak etmiş, kulak kabartmış.
Şeytan:
– Olur mu böyle olur mu, diyormuş, kardeş kardeşi vurur mu?

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , | Kardeş Kardeşi Vurur mu? için yorumlar kapalı
Eki 30

“Milletin Adamı” Olmak

“Milletin Adamı” Olmak                                                                                                 

www.kenansahbaz.com

8 Ocak 2016 tarihinde Sözcü Gazetesinde yayınlanan röportajda, 1923 doğumlu Hıfzı Topuz Özlem Gürses‘e,  Atatürk‘ün “Amerika sistemini ülkemizde uygulamayı hiç aklıma getirmedim. Sistemsiz ve kanunsuz tarzda bir Reis-i Cumhurlukla Başbakanlığı birleştirmeyi asla düşünmedim” sözlerini hatırlatmıştı. 

Topuz, o röportajda şöyle demişti:

“Atatürk, ‘Ben Meclis’e saygılıyım, Meclis karar verir, ben karar vermem. Meclis halkın temsilcisidir, benim millete güvenim var, onlar seçer’ diyor. Atatürk bu. Diktatörlük lafı Atatürk muhaliflerinin her zaman ağzındadır. Ben o konuya da Atatürk’ün sözleriyle yanıt vereyim. ‘Türkiye Millet Meclisi’nde bana ne kadar karşı koyan olursa olsun o Meclis, Büyük Türk Milleti’nin temsilcisi oldukça bana lâzımdır. Ben, milletimin adamıyım. Onun sağduyusu dışında hareket eden adam haline asla gelemem!’

Buyurun; ‘Ben isteseydim derhal askeri bir diktatörlük kurar ve memleketi öyle yönetmeye kalkardım. Fakat istedim ki, o millet çağdaş bir devlet kursun ve ben onu yaptım. Ben diktatör değilim ve heveslisi de olmadım’ diyor.”

 

Kaynak: Keçi Adası ve Misakımillî! – Arslan BULUT

 

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , | “Milletin Adamı” Olmak için yorumlar kapalı
Eki 29

CUMHURİYETİN EN ÖNEMLİ KAZANIMI GENÇLİKTİ

CUMHURİYETİN EN ÖNEMLİ KAZANIMI GENÇLİKTİ

www.kenasahbaz.com

Cumhuriyet bütün bu sorulara ve daha nicesine hazırlıklıydı. Atatürk ülke gençliğinin sağlam karakter, yüksek ahlak, sorumluluk duygusu sağlam bir ruh ve fizik yapısına sahip olmasını amaç edinmişti. Cumhuriyet, Laikliği temel prensip olarak kabul etti. Eğitimde birlik sağlandı. Liseye kadar olan öğrenciler için yazları izci kampları kuruluyor, gençler ormanlık alanlarda spor yaparak eğitiliyor, askeri eğitimden az da olsa nasip alıyorlardı. Üniversiteliler için ayrı tedbirler, ayrı kurumlar düşünülmüştü. Sakarya Savaşı’nın en çetin günlerinde Ankara’da I. Maarif Şurası toplanmış, Gazi Paşa: “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” beyanıyla gençliği öğretmenlere teslim etmişti.

Cumhuriyet Öğretmen Okulları‘na büyük önem verdi. Çok değerli kadrolara teslim edilen Öğretmen Okulları’yla her dersin gelecekteki hocaları mükemmel yetiştiriliyordu. Günümüzde her türlü kötülük, seviyesizlik, ahlaksızlık, karaktersizlik ve dönekliğin, çıkarcılığın teslim aldığı siyaset, topluma hangi yüksek değerleri ilham ediyor? Adam yetiştirme sancısı var mı? Okullarda başarısız olunan dersten sınıfta kalma yok. Matematik ders notun yüz üzerinden 30 geçiyorsun, edebiyat notun 40 geçiyorsun, fizik, biyoloji, felsefe… Tüm bu derslerden yüz üzerinden kaç alırsan al bir üst sınıfa geçiyorsun. Bir başka ifadeyle ister öğren, ister öğrenme. Her şartta sınıfı geçiyorsun. Çocukları hiç bir şey öğretmeden mezun etmek hangi akla hizmettir? İktidar mensuplarının 15 yılda Türkiye’yi uçurduk övünmeleriyle yetiştirilen kanatsız kuşlar nereye gidecek? Bu ülkeyi yönetenler böyle bir kötülüğü bu millete nasıl lâyık görürler?

Kaynak: Kanatsız kuşlar – Agah Oktay GÜNER

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , | CUMHURİYETİN EN ÖNEMLİ KAZANIMI GENÇLİKTİ için yorumlar kapalı
Eki 28

CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN                                           

www.kenansahbaz.com

Osmanlı Devleti’nin zaferler kazanan bir subayı iken İstiklal Savaşı’nın yenilmez kahramanı olarak bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk‘ü ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmakta desteğini esirgemeyen arkadaşlarını şükranla minnetle yâd ediyor şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum.

İşte Atatürk’ün Cumhuriyet ile ilgili birbirinden önemli sözleri

* “Türkiye devletinin şekl-i hükûmeti cumhuriyettir.”

* Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. (1924)

* Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. (1933)

* Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. (1925)

* Bugünkü hükümetimizin, devlet teşkilatımızın doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilatıdır ki onun adı Cumhuriyettir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir. (1925)

* Türk Milletinin tabiatına ve geleneklerine en uygun olan yönetim, cumhuriyet yönetimidir.

* Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur. 1936 (Atatürk’ün S.D. I, S. 372)

* Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır. 29 Ekim 1923 (Nutuk II, S. 814-15)

* Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız. 1923 (Atatürk’ün S.D. III, S. 71)

* Onlar, kolaylıkla anlayacaklardır ki, çürümüş bir hanedanın, halife unvanıyla başının üstünden zerre kadar uzaklaşmasına imkân kalmayacak surette muhafazasının mecburî kılan bir devlet şeklinde, cumhuriyet idaresi ilân olunsa bile, onu yaşatmak mümkün değildir. 1927 (Nutuk II, S. 831)

* Bugünkü hükûmetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilâtı ve hükûmettir ki, onun ismi Cumhuriyettir. Artık hükûmet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir ve millet hükûmettir. Artık hükûmet ve hükûmet mensupları kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır. 1925 (Atatürk’ün S.D. II, S. 230)

Kaynak: Cumhuriyet benliğimizdir – Orhan UĞUROĞLU

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN için yorumlar kapalı
Eki 27

YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK KİMİN İSTEĞİDİR?

YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK KİMİN İSTEĞİDİR?

www.kenansahbaz.com

Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, merkezi Brüksel’de bulunan, ABD derin devletinin plan ve projelerini farklı bir şapka ile açıklayıp duyuran Uluslararası Kriz Grubu’nun bir raporunu gündeme taşıdı. Aynen aktarıyorum:

Türkiye, PKK ile bu şekilde mücadele etmeye devam ederse karşılaşacağı tehditler:

* Türkiye’nin güneydoğusunda kan gövdeyi götürür.

* Türkiye’nin batısında istikrar bozulur.

* Türkiye, PKK veya IŞİD veya her ikisinden birden kaynaklanan iç savaşla karşı karşıya gelebilir.

* Türkiye ekonomisi çöker.

Bunların olmaması için alınması gereken tedbirler ya da söz konusu grubun tavsiyesi ise şunlar:

* Türkiye PKK ile hemen masaya oturmalı ve barış görüşmelerine başlamalı.

* Abdullah Öcalan bu konuda rol almalı.

* Derhal yeni bir Anayasa yazım çalışmalarına başlanmalı.

* Yeni anayasada özerk bölge yer almalı.

* Söz konusu özerk bölgenin güvenliğinin PKK tarafından sağlanacağı da Anayasa’da belirtilmedir.

Türkiye’de Başkanlık sistemine neden ihtiyaç duyulduğunu bizzat Başkan olmak isteyen kişi özetle şöyle  tarif ediyor “Seçilmişlerin aldığı kararları atanmışlar engelliyorlar. Bu kalkınmanın önündeki bir engel!”

Seçilmişler dediğinden anladığımız aslında hükümetin kendisi… Muhalefet de seçilmişlerden oluşuyor ancak ne derece dikkate alındığının takdirini siz yapın…

Atanmışlar ise yüksek yargı, hâkimler, savcılar, özeti; yargı ve denetim sistemi ile Anayasa Mahkemesi… Yani seçilmişlerin yaptıklarını hukuk ilkeleri doğrultusunda, anayasa zemininde denetleyen yargı üyeleri ve bürokratlar…

Saray denetim istemiyor!

 

Kaynak: BOP’un Balyoz’u: Yeni anayasa ve başkanlık – Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

 

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , | YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK KİMİN İSTEĞİDİR? için yorumlar kapalı
Eki 26

“Biz kafa götürüyoruz!”

“Biz kafa götürüyoruz!”

www.kenansahbaz.com

 

Birinci Dünya Harbi sonunda, yani Mütareke esnasında, Kafkas cephesinde Kâzım Karabekir‘in kurmay başkanı iken, tedavi için izinli olarak İstanbul’a gelen Hüsrev Gerede başından geçenleri şöyle anlatıyor:

Bir gün Mustafa Kemal Paşa‘nın beni görmek istediğini söylediler.

Şişli’deki evine gittim, emirlerini sordum. 3. Ordu Müfettişliği’ne tayin edilmiş olduğunu söyleyerek, ‘Sizi erkân-ı harbiyeme almak istiyorum’ dedi.

Derhal muvafakat ederek, düşman işgali altındaki İstanbul’da, ancak kendilerini ziyaret etmek için üniformamı giydiğimi söyledim.

‘Şimdi neyle meşgulsün?’ diye sordu. Cevap verdim:

-Millî sahada, vatandaşlarımızı ikaz etmek üzere arkadaşlarımla çalışıyorum. Aynı zamanda Memleket gazetesine müstear isimle yine vatani ve millî konularda yazılar yazıyorum.

Dedi ki:

-Düşman süngüsü altında millî birlik olamaz. Ancak hür vatan topraklarında, hamiyetli, fedakâr arkadaşlar, el ele vererek memleketin istiklâli ve milletin hürriyeti için çalışabilirler. Ben de zaten onun için gidiyorum.

O anda İstanbul’a çöken kâbustan sıyrılmış gibi ruhumun bir ümit ışığıyla birdenbire aydınlanmış olduğunu hissettim, ‘Yarından itibaren emrinizdeyim Paşam’ dedim ve tarif edilmez bir heyecanla evime giderek çantamı hazırlamaya başladım.

Birkaç gün sonra da Samsun’a birlikte hareket ettik. Fakat henüz İstanbul’dan ayrılmadan, Kavaklar hizasında iken, Mustafa Kemal‘in bu sefere ne maksatla çıktığını bir daha belirten, çok enteresan bir hadiseye şahit olduk. Karadeniz’e çıkmak üzere iken vapurumuz durdu. Bir motor ile yanaşan işgal devletleri zabitleri güverteye çıktı.

Biz, ne oluyor, bunlar ne istiyor diye bakınırken Mustafa Kemal, kaptana sordu:

-Bu herifler niçin gelmişler?

Kaptan ‘Efendim, silâh ve cephane arıyorlarmış’ deyince Mustafa Kemal güldü:

-Sersem herifler! Cephane ve silâh değil, biz kafa götürüyoruz!”

Kaynak: (Hilmi Yücebaş, Atatürk’ün Nükteleri, Fıkraları, Hatıraları, Yeni Matbaa, İstanbul 1963, S. 90)

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , , , , , | “Biz kafa götürüyoruz!” için yorumlar kapalı