Eki 12

AKP’nin kurucu ilkeleri veya fabrika ayarları?

images (1)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

AKP’nin kurucu ilkeleri veya fabrika ayarları? (1)

www.kenansahbaz.com

Bunu anlamak için başvurulacak birinci kaynak AKP’nin programıdır. O program ise daha parti kurulmadanTayyip Erdoğan‘a ABD’den gönderilen üç buçuk sayfalık gizli bir belge esas alınarak yazılmıştır. Belgesini ve delilini ilk defa 26 Ağustos 2001 tarihli Büyük Kurultay’da yayınladım! Aradan 14 yıl geçti, bu gizli belge konusunda hiçbir açıklama yapılamadı!

***

Erdoğan’a gönderilen gizli belgede “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve millî hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” deniliyordu…

AKP, programına aldığı bu talepleri, “devlet reformu” adı altında uygulamaya çalıştı. Akşam muhabiriErcan Yavuz‘un haberine göre 2003 yılı Nisan ayında, İsviçre Kanton Modeli ile İtalyan Birlik Modeliörnek alınarak hazırlanan Kamu Yönetimi Reform Tasarısı’nda eğitim, sağlık, din hizmetleri İl Özel İdareleri’ne devrediliyordu…

Özal‘ın çıkış noktası da “Türk dediğin nedir ki?” anlayışıydı. Zaten Tayyip Erdoğan da sık sık “Türk”yerine “Türkiyeli” ve “merkezi idare” yerine de “merkezi hükümet” diyordu. Merkezi hükümetten bahsettiğiniz yerde yerel hükümetler de olur!

Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/akpnin-kaderi-ve-turkiyenin-kaderi-35765yy.htm

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | AKP’nin kurucu ilkeleri veya fabrika ayarları? için yorumlar kapalı
Eki 11

6. Cumhurbaşkanı…

Fahri-Koruturk

 

 

 

 

 

 

 

6. Cumhurbaşkanı Korutürk….

www.kenansahbaz.com 

Soyadını büyük Atatürk’ün verdiği, Fahri Korutürk..

Cumhurbaskanı Korutürk’ün odasinda Dis İşleri bakanı İhsan Sabri Çağlayangil vardır.
Biraz sonra çalan telefona Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk bakar ve

“Sizi arıyorlarmış, Sayın Çaglayangil” diyerek telefonu uzatır.
Çaglayangil telefonda konusurken üzgün ve tedirgin bir şekilde renkten renge girer, ağzından,

“Vah vah çok üzüldüm, efendim başka bir hal yolu bulunamaz mı, yeni bir imtihan hakkı tanınamaz mı?” sözleri dökülür.
Korutürk’ün meraklı bakışları karşısında durumu açıklar:
-“Sayın Cumhurbaskanım, arayan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı’ydı. Oğlunuz Salâh maalesef giriş sınavlarında başarılı olamamış. Ancak zatiâliniz uygun görürlerse, bir formül bulup, bu işi halledecekler.”
Bu sözler üzerine Korutürk’ün cevabı sert ve kesin olur:
 -“Sayın Çaglayangil, devleti yönetenler hayatının her anının hesabını verebilmeli, bütün tutum ve davranışlarıyla da vatandaslara örnek olmalıdırlar. Salâh bir yıl sonraki imtihana daha iyi hazırlansın, üzülmeyin ne yapalim?” der

Kaynak: http://www.gaziantephaberler.com/muzafferin-sectikleri@bir-cumhurbaskanifahri-koruturk-uzulecekseniz-okumayin-yazisi-3289.html

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , , | 6. Cumhurbaşkanı… için yorumlar kapalı
Eki 10

İLK KATLİAMA UĞRAYANLAR KÜRT’ÜM DİYENLERDİR!…(5)

indir (4)

1964886_10152701096764484_7722123055803314521_n

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İLK KATLİAMA UĞRAYANLAR KÜRT’ÜM DİYENLERDİR!…(5)

EY TÜRK MİLLETİ, BU CANİLER ŞİMDİ MECLİSİNE KADAR UZANDILAR!…

Ümit Özdağ ‘a ait pusu ve katliamların kronolojisi adlı kitapta isim, yer, gün, saat ve olayın akışı verilerek tek tek aktarılan katliamlardır.
Söz konusu kitapta, pkk’nın yaptığı katliamlarda canları alınan sivillerin hikayesi anlatılmış.

Katliam olarak nitelenen pkk vahşetleri, 1984-2009 yılları arasında, 3 ve daha fazla vatandaşın öldürüldüğü eylemler olarak kabul edilmiş.

Bu katliamlarla ilgili bilgiler, genelkurmay başkanlığıjandarma genel komutanlığı ve emniyet genel müdürlüğü arşivleri taranarak derlenmiş.

1996 Senesi katliamları

  1. 9 ocak 1996 kozlu yaylası katliamı
  2. 23 nisan 1996 karataş mezrası 3 öğretmen katliamı
  3. 17 haziran 1996 görtük katliamı
  4. 23 haziran 1996 altındağ tesisleri katliamı
  5. 11 temmuz 1996 çevirme mezarlığı katliamı
  6. 13 ağustos 1996 demiriz istasyonu katliamı

1997 Senesi Katliamları

  1. 26 mayıs 1997 haydiyan mezrası katliamı
  2. 26 mayıs 1997 kurtuluş un fabrikası katliamı
  3. 1 haziran 1997 sarıevler mevkii katliamı
  4. 3 haziran 1997 pampınarı katliamı
  5. 18 haziran 1997 çaltepe köyü katliamı
  6. 7 temmuz 1997 içpınar köyü katliamı
  7. 11 ağustos 1997 sırmalı köyü katliamı
  8. 6 ekim 1997 malahüseyin mezrası katliamı
  9. 8 kasım 1997 doğanköy katliamı
  10. 15 aralık 1997 dargeçit katliamı
    ——————————————————————–

1998 Senesi katliamları

  1. 31 mayıs 1998 altınsu ve altınkapı katliamı
  2. 3 haziran 1998 arılar mahallesi katliamı
  3. 9 temmuz 1998 mısır çarşısında patlama
  4. 12 temmuz 1998 hamuçimen katliamı
  5. 13 temmuz 1998 yokuşunbaşı çayırı katliamı
  6. ekim 1998 yayladere katliamı
  7. 26 kasım 1998 kırıkkale-samsun katliamı
    ——————————————————————–

1999 Senesi katliamları

  1. 27 ocak 1999 kuzucu beldesi katliamı
  2. 25 şubat 1999 küpar mahallesi katliamı
  3. mavi çarşı katliamı(13 mart 1999)
  4. 5 nisan 1999 tepe köyü katliamı
  5. 1 temmuz 1999 yenimahalle katliamı
  6. 9 temmuz 1999 kışlak mezrası katliamı
  7. 14 temmuz 1999 aydoğan katliamı
  8. 2 ağustos 1999 çiğdemli köyü katliamı

2000 Senesi katliamları

  1. 19 ekim 2000 kavaklı köyü katliamı
    ——————————————————————–

2001 Senesi katliamları

  1. 12 haziran 2001 yazlı köyü katliamı
    ——————————————————————–

2003 Senesi katliamları

  1. 10 temmuz 2003 pul mezrası katliamı

2004 Senesi katliamları

  1. 2 temmuz 2001 mavi plaza katliamı
    ——————————————————————–

2005 Senesi katliamları

  1. 2 temmuz 2005 tren katliamı
  2. 16 temmuz 2005 kuşadası’nda patlama
    ——————————————————————–

 

2006 Senesi katliamları

  1. 2 nisan 2006 pkk’nın bağcılar’da otobüs yakması
  2. 13 mayıs 2006 atatürk mahallesi katliamı
  3. 28 ağustos 2006 antalya’da patlama
  4. 12 eylül 2006 diyarbakır patlaması

2007 Senesi katliamları

  1. 22 mayıs 2007 ulus’ta patlama
  2. 31 mayıs 2007 çiçekdere katliamı
  3. 29 eylül 2007 şırnak minibüs saldırısı
    ——————————————————————–

PKK İŞKENCESİ

2008 Senesi katliamları

  1. 3 ocak 2008 diyarbakır’da patlama
  2. 9 mayıs 2008 yuvalıçay mahallesi katliamı
  3. 27 temmuz 2008 bestereş yaylası katliamı
  4. 27 temmuz 2008 güngören patlaması

2008 den sonra demokratik açılım,kürt açılımı, demokratik süreç,çözüm süreci adı altında ihanet görüşmeleri başladığı için,bu tarihten sonraki tüm katliamlar ya kaza,ya intihar yada cinnet olarak nitelendi.

Kaynak: http://www.google.de/imgres?imgurl=http%3A%2F%2Fwww.haberakdeniz.net%2Fwp-content%2Fuploads%2Fvampir.jpg&imgrefurl=http%3A%2F%2Fwww.yurdumacanfeda.com%2Ftr%2F%3Fp%3D55095&h=300&w=500&tbnid=a7ykSDmE-zwMTM%3A&zoom=1&docid=nqJidQ6snnhtAM&ei=t6eZVZLpMsG2sAHxy4jwDA&tbm=isch&iact=rc&uact=3&dur=1727&page=3&start=36&ndsp=20&ved=0CJkBEK0DMCc

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , | İLK KATLİAMA UĞRAYANLAR KÜRT’ÜM DİYENLERDİR!…(5) için yorumlar kapalı
Eki 09

Kaderimiz, Alınyazımız

 images                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  

 

 

 

 

 

Kaderimiz, Alınyazımız

www.kenansahbaz.com

Laborantlar tetkik etti genlerde
Et kalmadı kemiklerde, tenlerde
Formüller arandı cimri fenlerde
Siyasetle zehirlendi gazımız
Yokluk kaderimiz, alın yazımız

Ömür boyu çektiğimiz hep çile

Politika bir cambazlık, bir hile
Her iktidar döneminde nafile
Ayar tutmaz oldu rızık sazımız
Yokluk kaderimiz, alın yazımız

Devlet işlerine ömür veren biz
Yalnız yıllar yılı açlık deren biz
Cephede düşmana göğüs geren biz
Gün geçtikçe zayıflıyor pazımız
Yokluk kaderimiz, alın yazımız

Bu adamlar güldürmedi yüzleri
Açlığa da mahkûm etti bizleri
Çürüttü, kuruttu, altın özleri
Av bulamaz oldu geçim tazımız
Yokluk kaderimiz, alın yazımız

Gayretimiz yaprak gibi döküldü
Ümit zihinlerden tek, tek söküldü
Bellerimiz bu genç yaşta büküldü
Söndü içimizde coşkun hazımız
Yokluk kaderimiz, alın yazımız

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , | Kaderimiz, Alınyazımız için yorumlar kapalı
Eki 08

Türkiye Tehdit Altındadır.

images (1)

 

 

 

 

 

 

Türkiye Tehdit Altındadır.                                                                                                                                                                                     www.knansahbaz.com

Türkiye’yi parçalamak için kullanılan Abdullah Öcalan’ın son mesajında,  “Çözüm için üçayak önemlidir. Bunların başında yasal zemin gelmektedir. İkinci olarak, tarafların ve statülerinin bu yasal çerçeve içerisinde tanımlanması gerekir. Üçüncü olarak da bir izleme kurulunun ya da bir hakem heyetinin sürece dâhil olması gerekir” demişti.  
Zübeyir Aydar da  “Biz üçüncü bir tarafın, bir devletin hakemliğini istiyoruz. Çünkü bunun sıkıntısı yaşanıyor. Oslo’da üçüncü taraf vardı. Aracı kurum kimdi. Yani birileri işte…”  diye konuşmuştu. 
Üçüncü taraftan kasıtları, Türkiye’ye müdahale etmek için ABD, İngiltere veya onların öngöreceği şekilde BM heyeti oluşturulmasıdır. 
Yüce Katırcıoğlu, Ülkü Ocakları dergisinde, 2001 yılı Ocak ayında yayımlanan yazısında İsrailli yazar Uri Avneri’nin, 23 Ağustos 1999 tarihli İnternational Herald Tribune gezetesinde yayınlanan makalesine dikkat çekmişti. Bir ara Şimon Peres’in danışmanlığını da yapan Uri Avneri, “BM, Türkiye’de yönetimi devralmalıdır” diye yazmıştı. 
Türkiye’nin yönetiminin devralınması projesi, ABD Kongresi’nin 1896 tarihinde aldığı gizli bir karardır! 
Kısacası, Türkiye’nin Başbakanı, daha önce verdiği tavizler yüzünden şimdi şantaj altındadır. Bu durumda, tehdit altında olan Türkiye’dir!

Şimdi buna bir de Rus tehdidi eklendi. “One minute” çözer mi? (K.Ş)

Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=29145

Posted in Gündem | Tagged , , , , , | Türkiye Tehdit Altındadır. için yorumlar kapalı
Eki 07

Kaygı Verici Sözler

images

 

 

 

 

 

 

 

Kaygı Verici Sözler

www.kenansahbaz.com

* Skyturk’ün 16.04.2007 tarihli haberinden:
 “ABD yönetiminin Irak Kürtlerini Dış saldırılara karşı koruması gerektiğini ileri süren ABD eski başkanı Bill Clinton, Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesine  “Amerika izin vermemelidir” yorumunu yaptı… Londra’da Arapça yayımlanan Şark El-Awsat gazetesine demeç veren ABD eski başkanı, “Amerika, Irak’taki güçlerini Kürdistan’a ve Kürdistan’a yakın bölgelerde konuşlandırmalıdır” şeklinde konuştu. Clinton, Kürt bölgesine konuşlandırılacak ABD güçlerinin Türkiye’nin bölgeye girmesini engelleyeceğini ve Kürtleri yabancı güçlerden korumasında etkili olacağını savundu. Clinton, ayrıca “Türkiye her ne kadar geçmişten beri müttefikimiz olsa da Türkiye’nin Irak topraklarına girmesine izin verilmemelidir. Türkiye’nin Irak’a girmesi, bölgeye felaket getirir” şeklinde konuştu.” 

* “Kürtlerin artık bundan sonra bir devlet kurma gibi bir amaçları da niyetleri de yok. Tek bir amacımız var; insanca ve özgürce nasıl bir arada yaşayabiliriz. Bunun içinde sadece Kürtler değil, bütün milletler, mezhepler ve dinler var. Orta Doğu bir mozaiktir. Sınırlar cetvelle bölünmüş”  “Kürt Ulusal Konferansı”  hazırlık komitesine seçilen BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu
Diyarbakır’da kaç tane Yahudi yaşıyor da şehrin girişine, Türkçe, Kürtçe, Farsça ve İbranice  “hoş geldiniz”  diye yazdırdınız o halde? 

* “Ey Sisi, bir göz kırp yeter”  başlıklı yazısında,  “Dördüncü eş olarak bizi almak isterse emrindeyiz. Cariye olarak alsa vallahi itiraz etmeyiz. Bu şekilde şeriatı da uygulamış oluruz. Yobazların uygulamak istediği şeriattan daha iyidir” Gada Şerif Mısırlı kadın gazeteci

** Danıştay katili Alparslan Aslan’ın “Küçük Salih” isimli kişi tarafından “Cin çıkarma seansları” ile hipnotize edilişini, “Esmaülhüsnayı okursan yüzün görünmeyecek” telkinlerine inanışını, çişini dahi tutamayan bir adamı şeyh olarak kabullenip, “zamanın kutbu” sayışını, yakın arkadaşı Av. Süleyman Esen ile ilişkilerini, yine “merak etme gerekeni yaparız” diyen Av.Kemalettin Gülen’den aldığı malum gazetenin hedef gösterdiği Danıştay yargıçları ile ilgili kupürleri tek tek ele almış. Yap bozun parçalarını birleştirerek “adalet manzarası”nı oluşturmuş. Fakat ne iddia makamı ne de yargı heyeti bütün bu gerçeklere cevap veremiyor. Türk ordusunda tasfiyenin mesafe alması öte yanda açılım striptizinde örgütün tatmin olması gerek. Bütün bunlar ABD’nin terazisinde denge edilmeli yani.. Zeynep oyunu tek başına bozamıyor… Yandaşı-candaşı-merkezini anladık da diğerleri de çıkarmıyor ekrana… Ne de olsa hipnoz seansından uyandıracak milleti… Av.Zeynep Küçük (Veli Küçük’ün kızı) Yavuz Selim Demirağ’ın ‘Zeynep Abi iz peşinde’ başlıklı yazısından

* İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal “Milli irade, artık aşılmış bir teoridir. Rousseau’nun bu teorisini tarihte en çok kullananlar Hitler ve Mussolini olmuştur. Rousseau’ya göre, seçimlerden sonra yüzde 49, yüzde 51’e iltihak eder. Fakat, Fransız devrimi bunun yerine milli egemenlik teorisini getirmiştir. Seçim sonuçları milli iradeyi göstermez. Yine ’yüzde 50’yi evde zor tutuyorum’söylemi milli iradeye en büyük saygısızlıktır. Bu söz, seçmeni kendi askeri gibi görmenin sonucudur. Seçmen, kimsenin kapıkulu veya askeri değildir.”

* Yeniçağ Gazetesi Yazarı Arslan Bulut “Atatürk’e  “ayyaş”  denilerek yapılan saygısızlığın Türk Milleti’ni derinden etkilemiştir, Atatürk sevgisinin ve Atatürk’ün dil ve tarih politikasının oluşturduğu kültürel iklimin bugünkü nesillerin neredeyse DNA’larına girmiştir. Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.” 

 * Büyük Türkolog Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun “Direniş ve kolektif bilinç altı”  başlıklı önemli yazısında, Türklerin Atatürk’e bağlılıklarını, Anıtkabir’i büyük kalabalıklar hâlinde ve sık sık ziyaret edişlerini, bayraklarına Atatürk resmini eklemelerini,  “atalar kültü”  ile açıkladıktan sonra, tencere tava çalmak eylemleri ile ilgili olarak da   “Türklerin şamanlık dönemlerinde bir takım şeyler çalarak ses ve gürültü çıkarmak, kötü ruhları kovalamak için uygulanan bir âdetti. Güneş ve ay tutulunca kap kacak çalmaya devam ediyoruz. Eh memleketin bugünkü hâline bakınca bundan âlâ güneş tutulması mı olur, diye sorasınız gelmiyor mu?” 

* Dr. Ali Ercan “Buzullar erimeye devam ediyor, iklimlerin olumsuz değişimi insanlık için çok yönlü felaketler serisini tetikleyebilir. Tüm dünyada bu duruma sebep olan küresel sosyo-ekonomik sisteme öfke duyan gençlerin, hayati tehlike karşısındaki doğal, içgüdüsel tepkisi sokaklara meydanlara dökülüyor. Bu tepkiler 68 kuşağının ’özgür hayat’ isteminden daha da öte ve temel nitelikte bir istemdir: ’Biyolojik hayatı sürdürebilmek’ istemi…”

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , | Kaygı Verici Sözler için yorumlar kapalı
Eki 06

Suç Ortağı..

indir

 

 

 

 

 

Suç Ortağı.. 

www.kenansahbaz.com

Financial Times’ın editoryal görüşlerini yansıtan sayfasında yayımlanan yazıda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek adam yönetimi peşinde olduğu ve Türkiye’yi kaosa sürüklemeyi riske ettiği” yorumu yapıldı.

İngiliz Financial Times gazetesinde David Gardner  ise “Son iki yılda otoriterliğine karşı geniş çaplı protestolar, zorlayıcı politikalar ve yakın çevresine kadar ulaşan yolsuzluk soruşturmalarıyla karşı karşıya kalan Cumhurbaşkanı’nın sıkı sıkıya iktidarda kalması lazım, yoksa mahkemeye çıkarılma riski var. Ankara’da eski bir resmi yetkiliye göre, ‘Bu onun için varlık meselesi.’Ankara’daki bir güvenlik uzmanı da ‘Erdoğan’ın sorunu ne IŞİD, ne de PKK. Onun sorunu, kariyer plânlarının Haziran seçimlerinde çökmüş olması’ diyor” diye bir analiz yaptı.

Aydınlık gazetesinden Şafak Terzi‘ye konuşan Prof. Michel Chossudovsky“ABD, IŞİD ile savaşmıyor! Çünkü ABD’nin amacı, en nihayetinde Suriye ve Irak’ı istikrarsızlaştırmak ve bu iki ülkenin sınırlarını, etnik temelde yeniden şekillendirmektir. Ve bu yolda IŞİD’in rolü çok önemli. Ve Türk yetkilileri, ABD ile birlikte IŞİD’in desteklenmesinde suç ortağı” dedi.

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | Suç Ortağı.. için yorumlar kapalı
Eki 05

Gafam şişifti

indir

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gafam şişifti                                                                                                                                                                                                   www.kenansahbaz.com

Sarıkamışlı Karapapak Gazanfer Ellez,arkadaşlarıyla birlikte askere gidiyordu ,  Askerlik şubesinde asker elbiselerini giyindirmişler, sülüslerini vermiş trene bindirmişlerdi. O zamanlar öyle idi. Ellez uyuyordu kompartımanda, Sivas dolaylarında. Rahmetli Muzaffer Baydar, kepini çıkardı başından kendi kepini koydu. Biraz sonra uyandı Ellez ve şapkasını başına giymeye çalıştı.

-Allah Allah yahu kep başına küçük geliyor, dedi Muzaffer Baydar 

Gazanfer Ellez teşhisi koydu hemen:
-Vay melmeket senin… gafan şişifti… 

 

Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/karapapak-fikralari-34889yy.htm

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , | Gafam şişifti için yorumlar kapalı
Eki 04

“Adam gibi adam bu millet!”

images (1)

 

 

 

 

 

 

“Adam gibi adam bu millet!”

www.kenansahbaz.com 

Sayın Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan, Yenikapı mitinginde bizlere buyruğunuz harfiyen yerine getirilecektir…

“1 Kasım seçimlerinde TBMM’ye hangi partiden olursa olsun fark etmez, 550 yerli, millî, bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak  milletvekili göndermenizi istiyorum. Herhalde ne demek istediğimizi anlıyorsunuz değil mi?”

Ve ardından;

“Millî iradenin dışında bir çözüm asla yok. Siz sandıkta iradenize sahip çıkan, Meclis’e yerli ve millî vekil gönderseniz gerisi kolay. Bu konuda milletime inanıyorum”

Ve sonra;

“Şimdi 1 Kasım’a gidiyoruz aynı oyunu yine oynayacaklar. Ama biz diyoruz ki bu millet adam gibi adam, inşallah bu tehditlere kulak asmadan gereğini yapacaktır” dediniz..

Hiç şüpheniz olmasın Sayın Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan 1 Kasım seçimlerinde bu emrinizi zevkle, şevkle, coşkuyla yerine getirecek Türkiye’de gayri milli ne varsa hepsini de sandığa gömeceğiz. Tıplkı Sevr’i yırtarak Maraş’ı Kahraman, Antep’i Gazi, Urfa’yı şanlı yaprtığımız gibi…

Fransız’ı, İyalyan’ı, Rum’u, Ermeni’yi, İngiliz’i, işbirlikçi ABD’yi Anadolu’dan sürdüğümüz ve Yunanı İzmir’de denize döktüğümüz gibi…

Şanlı Türk Bayrağını, Şanlı Türk Ordusunu, Milli Bayramları, T.C’yi, Andımızı şahlandırdığımız gibi…

Sen beğensen de beğenmesen de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yapılan tahribatların hesabı tek tek sorulacaktır!… Bu konuda müsterih olun ve Türk Milletine güvenin!…

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | “Adam gibi adam bu millet!” için yorumlar kapalı
Eki 03

10.000’inci deney…

practical-electric-lamp-edisons-carbon-filament-light-bulb-was-the-first-commercially-viable-electric-light-previous-versions-were-not-as-durable-and-used-expensive-materials-such-as-platinum

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

10.000’inci deney…

(“Havanı alırsın..”)

www.kenansahbaz.com 

Thomas Edison’un ampulü keşfetmek için binlerce deney yaptığını, her deneyde başarısız olduğu halde bu hedefinden vazgeçmemiştir.

Edison, yaptığı deneyleri, amacının ne olduğunu, hayâllerini çevresindeki insanlara anlatmayı ve onlarla kendi idealleri üzerine konuşmayı çok severdi.

Yaptığı her deneyden sonra arkadaşları ile buluşur, dertleşir, insanlar da onun başarısızlıklarına alışkın olduklarından, geceleri onunla alay etmek için toplanırlardı. Edison meyhanenin kapısından her içeri girdiğinde, oradakiler kahkahayla gülerek, bizimki yine geldiğine göre, demek ki bugünkü deney de başarısız geçmiş diyerek takılırlardı. bir gün başarılı olacağına yürekten inanan Edison ise onlara her seferinde aynı cevabı verirdi: ‘Hayır, başarısız olmadım. Sadece, ampulü keşfetmek için bir yol daha buldum.’

Edison, ampulü keşfetmek için bıkmadan usanmadan, her gün çalışır. yüzlerce, binlerce deney yapar. 9999.uncu deneyde de başarısız olduktan sonra, gece yine meyhanenin yolunu tutar. meyhanede, yanına yaklaşan bir sarhoş ona, ne kara kara düşünüyorsun birader, sevgilin mi terkettin seni? Diye sorar. Edison ise, hayır, kafaya taktım, ampulü keşfedeceğim. Öyle yapacağım ki, geceler de gündüzler gibi aydınlık olacak, cevabını verir. Bunun üzerine sarhoş adam kahkahayı basar: ‘Havanı alırsın sen, boşuna uğraşma oğlum, hava alırsın.’

İşte sarhoşun bu sözleri, Edison’un kafasındaki ampulün yanmasına sebep olur. Sevinç içinde sarhoşa sarılır ve onu öper: ‘Tabiî ya! nasıl da akıl edemedim? Havasını almam lazım. Cam armudun ( ampulün ) içindeki havayı almadığım için yanmıyor. Nerde hata yaptığımı anladım. Havayı almam lazım, problem orda.’

Edison, yaptığı 10.000.inci denemede, ampulün içindeki havayı boşaltır ve ampul yanar.

Bir ampulü keşfetmek için tam 10 bin deney yapan ve başarısız olduğu her deneyden sonra bile pes etmeyen Edison, nihayet amacına ulaşıp dünyamıza aydınlık kazandırırken, insanlara verdiği ders ise şudur: İnanırsanız başarırsınız!

Kaynak: http://www.acilodevsitesi.com/fen/edison-ampulu-bulmak-icin-kac-deney-yapmistir/

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , , | 10.000’inci deney… için yorumlar kapalı