Mar 21

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!

canakkale_gecilmez_2

 

 

 

 

 

 

 

 

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! 

 Kurban olur her ferdi ovasına, dağına

 Selam durur kâinat o kutsal bayrağına

 Kanla yazdı şehitler bu vatan toprağına

 Geçilir bedenlerden, Çanakkale geçilmez! 

 

Bu, kahraman bir ırkın, bir dinin ordusudur

 Asırlara hükmeder, zalimin korkusudur

 Cephede bile olsa barışların usudur

 Geçilir bedenlerden, Çanakkale geçilmez!

 

 Garbın tüm cellâtları ordular kurdursa da

 Silahları kuşanıp ırkıma saldırsa da

 Beynime, yüreğime mermiler yağdırsa da

 Geçilir bedenlerden, Çanakkale geçilmez!

 

 Hindu’su, Anzak’ı, yamyamı yurda doldu

 Vatan ve bayrak için binlerce güneş soldu

 Bu, imanlı göğsünde çelikler tuz-buz oldu

 Geçilir bedenlerden, Çanakkale geçilmez!

 

“Her an için cephede ölüm muhakkak, gerçek

 Kimisi Kur’an okur, kimi dua ederek

 Kimisi de bir yandan tekbirler getirerek” (*)

 Geçilir bedenlerden, Çanakkale geçilmez!

 

 Dalgalanır her şafak bu bayrak asla inmez

 Beş vakitte okunan bu ezanlar hiç dinmez

 Ölü değil şehitler, şehitler asla ölmez

 Geçilir bedenlerden, Çanakkale geçilmez!

 

 Çanakkale namustur, şereftir, ırka şandır

 Bu vatan toprağına ekilen nice candır

 Tarihin kaydettiği zafer dolu destandır

 Geçilir bedenlerden, Çanakkale geçilmez!

 

 Geçilir elbet candan, seven yardan geçilir

 Cehennemi andıran kızıl hardan geçilir

 Vatan toprağı hariç her diyardan geçilir

 Geçilir bedenlerden, Çanakkale geçilmez!

 

 18.03.2007

 

  (*)  Çanakkale Savaşında Mustafa Kemal tarafından  

         söylenmiştir.

 

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! için yorumlar kapalı
Mar 20

Süleyman Şah

  alp

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Süleyman Şah

Süleyman Şah, Anadolu‘da sarsılmış olan Türk birliğini yeniden kurmak maksadıyla kardeşlerinin elinde bulunan Amasya, Niksar ve Elbistan’ı itaat altına aldı. Bu mücadelelerden faydalanan Bizans imparatoru doğrudan doğruya olmasa bile Karadeniz sahillerinde harekete geçti. Süleyman Şah bu gelişmeleri önleyerek imparator ile antlaşma yaptıktan sonra Torosların kuzeyine akınlara başlamış olan ve bazı kaleleri zabteden Kilikya Ermeni kralı II. Leon’u mağlûp ederek onları Toroslar’ın güneyine çekilmeğe mecbur etti. Bizans imparatorunu haraca bağladıktan ve Ermeni krallığını cezalandırdıktan sonra Doğu Anadolu‘ya yönelerek Malatya’yı aldı. Diğer taraftan Erzincan Mengücük-oğulları ile Artuk-oğullarını kendisine bağladı. 1202 yılında Erzurum’u ülkesine katarak Saltuklulara son veren Süleyman Şah Gürcüler ile komşu oldu. Aynı yıl içinde Sarıkamış yakınlarında Gürcüler ile yapılan savaşı kaybeden Süleymanşah, kardeşi Mes’ûd’un elinden Ankara’yı aldıktan sonra ikinci Gürcistan seferine çıkarken Süleyman Şah, Fırat Nehri’nin karşı kıyısına geçmeye çalışırken muhafızları ile birlikte Fırat sularında boğuldu. (6 Temmuz 1204)

 

 

Kaynak:http://www.google.de/imgres?imgurl=http%3A%2F%2Fimg.webme.com%2Fpic%2Fo%2Fosmanli-devleti1299%2Falp.jpg&imgrefurl=http%3A%2F%2Fosmanli-devleti1299.tr.gg%2Fsuleyman-sah.htm&h=355&w=400&tbnid=zQHCdO7ke6CbMM%3A&zoom=1&docid=zRpdpdEHs7TzDM&ei=37PwVImEKqWdygOazIGwBg&tbm=isch&iact=rc&uact=3&dur=447&page=1&start=0&ndsp=15&ved=0CEgQrQMwDQ

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | Süleyman Şah için yorumlar kapalı
Mar 19

Çanakkale İçin Ne Dediler?

anakkale112

 

 

 

 

 

 

 

Çanakkale İçin  Ne Dediler?

* “Zaferin büyüklüğü, savaşın çetinliği ile ölçülür “Çanakkale Seferi, Türk milletinin eski kudret ve kuvvetini muhafaza ettiğini, can çekişen bir imparatorluk içinde kahraman bir milletin varlığını meydana koydu.”” General Fahri BELEN

“* “Müttefiklerin gayreti kalmamıştır. Türkiye insan menbalarını (kaynaklarını) sarf ederek bitab (bitkin) kalmış, müttefikler, hissolunur derecede zayıflamamışlardır. Fakat Çanakkale Muharebesi’nin Rusya’nın akibeti ve Balkanlar’daki tesiriyle Türkler müteselli olabilirler.”” Larşer “

* “Türk askerinin savaş ve dövüş hususunda haiz bulunduğu evsafın bidayette layikiyle takdir edilmemiş olması, Ingilizler için felaket olmuştur…. Türk askerinin ne yaman muharip olduğunu, Ingilizler kendileriyle dövüştükten sonra bittecrübe anlamışlardır.”” Ingiliz Generali Oglander “

* “Yenilmez Ingiliz donanmasının uğradığı akibetten komutanlar değil, strateji kurallarını ihmal eden devlet adamları sorumludur. Boğazlar ve Trakya bölgesinde altı Türk kolordusu varken, donanmayı tahkim edilmiş bir Boğaz’dan geçirmek ve Boğaz kıyıları işgal edilmeden beş tümenlik bir kuvvei seferiyeyi Istanbul’a getirmek planının şansı çok azdı.”” General Fahri BELEN

*”Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir.”” Churchill

* ‘Bu Türk kıtaatının cesaret, metanet ve se’bat cihetiyle takdir ve senaya liyakatı, her şüphenin fevkinde bulunmuştur. Donanmasının ateşiyle de, en müessir surette muavenet gören pek cesur bir düşmamn taarruzlarına karşı sayısız muharebelerde bu kıtaat mevkilerini muhafaza etmişlerdir”.” Alman Generali Liman von Sanders

“* “Avrupa’da hizbir asker yoktur ki, bu ifadenin altını çiziyorum, Türklierle mukayese edilebilsin. Almanların müdafaada gayet iyi oldukları kabul olunabilir. Fakat siperlerde onlar dahi Türklerle kıyas edilemez. Misal olarak Gelibolu’yu zikretmek isterim. Orada bizim gemi ateşlerimizle büyük zayiata uğrayan kıtalar, Türk olmasalardı. Yerlerinde kalamaz ve derhal değiştirilirlerdi. Halbuki, Türkler, bütün muharebe müddetince yerlerinde kaldılar”.” General Tawshend

Kaynak: http://www.forumdas.com/konu/canakkale-savasi-ile-ilgili-ozlu-sozler.176983/

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , | Çanakkale İçin Ne Dediler? için yorumlar kapalı
Mar 18

Çanakkale Zaferinin Sonuçları

canakkale-banner

 

 

 

 

 

 

Çanakkale Zaferinin Sonuçları

Gerileme dönemine girmiş olan Osmanlı İmparatorluğu’nu ele geçirme arzusuyla, İngiltere ve Fransa 3 Kasım 1914 tarihinde Bozcaada’dan boğaza girdiler. Bölgeden İngilizler Ertuğrul ve Seddülbahir tabyalarına, Fransızlar ise Orhaniye ve Kumkale tabyalarına havan topu ile ateşe başladılar. Cephaneliğin isabet almasıyla, çok sayıda askerimiz şehit oldu.

Uzun uzun savaşı anlatmaya gerek görmüyorum. Türk milletini tarih sahnesinden silmek isteyen batı canavarlarının saldırısı sonucu oluşan bu korkunç savaşı hepimiz bilmekteyiz.

Sonuç olarak yenilgiye uğrayan, beklediğini alamayan İngilizler ve Fransızlar bölgeden geri çekildiler. 18 Mart 1915 tarihinde yaşanan Çanakkale zaferi, Türk toprakları üzerinde yapılan hesapları alt üst eden dönüm noktası olarak tarihe geçti. Napolyon’un söylediği ”İstanbul bir anahtardır. İstanbul’a egemen olan dünyaya hükmedecektir. Eğer Rusya, Çanakkale Boğazını ele geçirecek olursa, Tulon, Korfu ve Napoli kapılarına dayanmış olacaktır.” sözü, Fransızların boğazlar üzerindeki hassasiyetini anlatmaya yetecektir. Uluslararası ilişkilere yön veren boğazlar bu savaşların sonunda Türk hakimiyetinde kalmaya devam etmiştir. Zaferle birlikte savaşın olumsuz etkileri de silinmiştir. Tarihimizde önemli bir yere sahip olan bu savaşlar, Mustafa Kemal’in askeri dehasını gösteren gerçeklerdir. Savaştaki cesareti, aldığı kararlar ”Anafartalar Kahramanı” olarak ilan edilmesine ve Kurtuluş Savaşımızın başlamasına katkıda bulunmuştur. Çanakkale Savaşına katılan ulusların hepsi, her yıl anma törenleri düzenleyerek bu savaşı hatırlamaktadır. Özellikle Yeni Zelanda ve Avustralya bu savaşlardan oldukça fazla etkilenmiştir. Avustralya devletinin temelleri bu savaşla atılmıştır. Anzakların burada yaşadıkları  olaylar sebebiyle, her yıl çıkarmanın olduğu 25 Nisan tarihi ulusal tatil ilan etmişlerdir.  Ayrıca her yıl Anzak Koyunda törenler düzenleyerek, şehitlerini anmaktadırlar. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıyla 18 Mart günü Çanakkale Şehitlerini Anma günü olarak kabul edilmiştir. Dünyanın bir felaket ve başarısızlık olarak gördüğü bu savaş, Türk Milleti adına Çanakkale zaferi ismiyle tarihe geçmiştir. Atatürk’ün dediği gibi, ” Çanakkale zaferi ve diğer zaferler de Türk komutasının, Türk askerinin eseridir.”

Bu savaşa katılan, bu savaşta hayatını kaybetmiş olan askerlerimizi rahmetle hürmetle anıyoruz.

Kaynak:http://www.canakkalesavasi.gen.tr/canakkale-zaferi.html

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , , , | Çanakkale Zaferinin Sonuçları için yorumlar kapalı
Mar 17

Sağ Kolumu Kaybettim Ama Sol Kolum Var

anakkaleiir

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sağ Kolumu Kaybettim Ama Sol Kolum Var.

Seddülbahir ve Conkbayır’ın büyük kahramanlarından biride Bombacı Mehmet Çavuş ‘tu. Bu kahraman Anadolu çocuğu ,İngilizlerin siperlerimize fırlattığı el bombalarını korkusuzca hemen yakalar,karşı tarafa fırlatır ve zararını kendilerine dokundururdu. İngilizler bunu anlamış olacaklar ki bombaları bir kaç sayı saydıktan sonra fırlatarak Mehmet Çavuş ‘un iadesini önlemeye çalışmışlardı. İşte böyle bir bomba Mehmet Çavuş ‘un elinde patlayarak sağ elinin bileğinden kopmasına sebep olmuştu. Bu yiğit delikanlı vazife şuuruyla hastahaneden tabur kumandanına yazdığı mektupta şöyle diyordu: Sağ kolumu kaybettim, zarar yok,sol kolum var. Onunla da pekala iş görebilirim. Beni müteessir eden ve yüne kıtama iltihak edip düşmanla çarpışmama mani olan şey yaramın henüz kapanmamış olmasıdır. Hastahaneden kurtularak halen harbe iştirak edemediğim için beni mazur görünüz ,affedeniz muhterem kumandanım. 

Kaynak: http://www.forumdas.com/konu/canakkale-zaferinde-yasanan-olaylar.176538/

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , , , , , , | Sağ Kolumu Kaybettim Ama Sol Kolum Var için yorumlar kapalı
Mar 16

Çanakkale Savaşları

Çanakkale Savaşları

Birinci Dünya Savaşı içinde, tarihin en kanlı bölümü olarak bilinir. Türk’ün sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır. I.Dünya savaşı’ndan kısa bir süre önce, 1911-1912 yıllarında Osmanlı Devleti son Afrika topraklarını İtalya’ya kaptırmış, 1912-1913 Balkan Hezimeti ise, Rumeli’deki son Türk hakimiyetini silip süpürmüştür. Bulgar Ordularının İstanbul kapılarını zorlaması, 500 yıldır Türk olan Rumeli’nin kaybı, İstanbul ve boğazların güvenliğinin tehlikeye girmesi, o zamanın devlet adamlarında siyasi yalnızlığımızın tabii bir sonucu olarak değerlendirilmiştir.                                                                                                                                                                                                                                          Dolayısıyla I. Dünya Savaşı’na rastlayan günlerde Osmanlı devleti yalnızlıktan ve emniyetsizlikten kurtulmak fakat, Balkan savaşının kötü hatıralarının tesiri altında kalan her iki blokta Türk ittifakını küçümsemişler ve bu ittifakın kendileri için bir yük olmasından endişe etmişlerdi. Ancak, Alman İmparatoru, her iki blok arasındaki savaşta, Osmanlı devletinin hiç değilse bir kısım düşman kuvvetini meşgul edebileceği gerekçesiyle müdahale etmiştir.                                                                                                                                                                                                                  Bu suretle Osmanlı devleti, kaderini alelacele, 2 Ağustos 1914’te “Üçlü ittifak’a bağlamıştır. İşte Çanakkale Zaferini yaratan kuvvet. 1914 yazında küçümsenen değeri hakkında yanlış teşhis konan bu TÜRK ORDUSU’dur. Avrupa’da savaş bütün şiddetiyle sürerken, hareket harbinin yerini siper harbi almıştır. Bu cephede yarma yapmak ve kesin sonuç almak son derece zorlanmıştır. Halbuki “üçlü itilaf”ın askere gücü günden güne artmaktadır.                                                                                                                                                                                                                                                 Bu güç , hareket savaşına müsait başka savaş alanlarında kullanılmalıdır. İngiltere Başkanı Lloyd GEORGE ve Bahriye Nazırı CHARCHILL bu görüşü benimsemişlerdir. Çanakkale Savaşları, işte bu görüşü benimseyenlerin esiridir.                                                                                                     Hareket sahası olarak Gelibolu Yarımadası’nın seçilmesi, bu bölgenin jeopolitik bakımdan çok büyük öneme sahip olmasındandır. Boğazlar, Güney Rusya ve bütün karadeniz kıyılarının açık denizlere olan tek çıkış noktasıdır. Harp halinde bu geçidin kapanması, Rusya içih hayati önem taşımaktadır. Zira, Rusya’nın insan ve hammadde kaynakları zengin, fakat sanayi ve mali imkanları sınırlıdır. Bunun için uzun ve sürekli bir savaşın gerektirdiği silah, cephane ve malzeme ikmalini temin edemeyecek durumdadır.                                                                                                         Bu durumda boğazlar doğu cephesinin en müsait ve hayati menzul hattını teşkil etmektedir. Bu geçidin açılmasıyla Rusya’yı takviye edecek, batı cephesinin yükünü hafifletecek, dolayısıyla savaşı kısaltacaktır. Osmanlı devletinin savaş dışı edilmesiyle, muhtemelen Balkan devletleri ve İtalya “itilaf” devletleri yanında savaşa katılacaklardı.                                                                                                                                                                                      O zaman İngiliz Bahriye Nazırı olan CHURCHILL’in ısrarla üzerinde durduğu bu fikirlere önceleri pek itibar edilmemiştir. Ancak 1914 Aralık ayında başlayan Türk Sarıkamış harekatı üzerine telaşlanan; çok zor durumda kalan hiç değilse bir kısım Türk kuvvetlerinin başka Cephelere çekilmesini isteyen Rusya’nın yükünü azaltmak için, Çanakkale seferine karar verilmiş, fakat kesin neticeyi batı cephesinde arayanları darıltmamak amacıyla önce sadece donanmayla ve zorla Çanakkale Boğazı geçilmeye çalışılmıştır.

Kaynak:http://www.canakkalesavasi.gen.tr/

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | Çanakkale Savaşları için yorumlar kapalı
Mar 15

Çanakkale’de Ne İşi Varmış?

indir

Çanakkale’de Ne İşi Varmış?

Cumhuriyet’in ilanından sonra İstanbul’da bir resepsiyon verilir.
Tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ataşeleri de davet edilir.
Davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat İngiliz ataşesi olan binbaşının bakışları Mustafa Kemal’in gözünden kaçmaz.
Bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir.
Ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir.Yaver Mustafa Kemal’e şöyle der:
– Paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana:
Mustafa Kemal’in Çanakkale’de babasını öldürdüğünü söyledi.
Bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle der:
– Git sor bakalım babasının Çanakkale’de ne işi varmış?

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , , , , | Çanakkale’de Ne İşi Varmış? için yorumlar kapalı
Mar 14

Ömer Fahreddin Paşa (Türkkan)

10516862_791443174270312_4449448540104583337_n

ÖMER FAHRETTİN PAŞA (TÜRKKAN)

TÜRK ASKERİNE MUHAMMED’İN ASKERİ ANLAMINA GELEN “MEHMETÇİK” ADI, MEDİNE MÜDAFASINDA VERİLMİŞTİR.

 (1868, Rusçuk – 1948, İstanbul) Mondros Mütarekesinden sonra teslim olmayıp Medine’yi 2 yıl 7 ay daha savunan Osmanlı kumandanıdır.

‘Medîne müdâfii’, ‘Türk Kaplanı’, ‘Çöl Kaplanı’, ‘Medine Kahramanı’ adlarıyla anılır.
Bulgaristan’da Rusçuk’ta doğdu, 93 Harbi’nden sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Harp Okulu) ‘yi ve Erkan-ı Harbiye Mektebi (Harp Akademisi) ‘ni bitirdikten sonra 1891’de kurmay yüzbaşı olarak Osmanlı ordusuna katıldı.

1918 yılında imzalanan Mondros mütarekesi sonrası İngilizler Osmanlı topraklarını ve İstanbul’u işgal eder. Sadece Medine muhafaza kuvvetleri komutanı Fahrettin Paşa silahını bırakıp teslim olmaz. 1916′dan beri Lawrence kontrolündeki Şerif Hüseyin güçlerine karşı Medine’yi savunan Fahrettin paşa, “ben Hz. Peygamberin mezarını ve kutsal emanetleri düşmana çiğnetmem” diyerek direnmeye başlar. Mütarekeden sonra tam iki yıl yedi ay boyunca, çok zor şartlarda, açlık ve hastalıklarla boğuşarak Medine’yi müdafaa eder.Yiyeceklerini ordaki halkla paylaşırlar .Türk askerleri gıda konusunda kendilerine yardım ettikleri bedevilerden- Araplardan hiç yardım görmezler ve kendileri yiyeceksiz kalırlar. Açlık o boyuttadır ki,bazı askerler açlıktan akıllarını oynatırlar.Bunun üzerine Paşa, çekirgenin faydalarını anlatarak askerleri ve halkı çekirge yemeye teşvik edecek noktaya gelmiştir
İngilizler tarafından Türk Kaplanı ismi verilen Fahreddin Paşa, savaş esiri olarak önce Mısır’a daha sonra da Malta’ya gönderildi. 8 Nisan 1921’de Malta’da kurtulduktan sonra Milli Mücadeleye katılmak üzere Ankara’ya geldi. 9 Kasım 1921’de TBMM tarafından Kabil Büyükelçiliğine tayin edildi.1936’da Tümgeneral rütbesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekliye ayrılan Fahreddin Paşa, 1948’de İstanbul’da vefat etti.
Tarih meraklıları bilirler, Araplar İngiliz oyunlarına inanınca topraklarındaki Osmanlıları çıkarmak için kalleşçe hep arkadan vurdular, Anadolu’ya dönmek üzere yola çıkan askerlerimizin geçeceği yerlerdeki su kuyularına zehir attılar.Hatta vahşetleri o boyutlara ulaştı ki silahsız savunmasız geri çekilen ve yaralılardan oluşan hastane tümenine saldırarak Osmanlı askerlerini ”bunlar altınlarını yutup midelerinde saklarlar” diye karınlarını deşerek vahşice katlettiler.

Kanak: http://www.belgesell.com/medine-mudafaasi-ve-omer-fahrettin-pasa.html

 

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , | Ömer Fahreddin Paşa (Türkkan) için yorumlar kapalı
Mar 13

RÜBAİLER

a0451726422_10

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

RÜBAİLER

HAİNLERİN BAŞI.. 

Taşıdım, taşıyorum şehidimin naşını

Seçiyorum en iyiden ekmeğini, aşını

Bulunmaz bir demokratlık var bende..

İmralı’da besliyorum hainlerin başını.. 

13.10.2008 

KARNINDAN KONUŞANLAR 

Ders almadık tarihteki şanlardan

Korkuyorum, paraya ulaşanlardan

İnsanoğlunun gördüğü zulüm

Bence, karnından konuşanlardan 

13.10.2008

 CAMBAZ 

Fikrin özgürlüğü ne menem şeymiş

Kafalarda, beyinlere bileymiş

Gerçeğine aldırmamış hiç kimse

Meğer siyasi cambaz, sirkte, ipteymiş 

13.10.2008

ÜSTÜN AKIL 

Akıl, akıldan üstündür demişler

Bunu, bütün akılsızlar ezberlemişler

Eyvah ki eyvah! İnsanlar akıllı diyerek

Firavun’a, Nemrud’a güvenmişler

 13.10.2008

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , | RÜBAİLER için yorumlar kapalı
Mar 12

2500 YIL ÖNCE BEYİN AMELİYATI TÜRKLER

1422822198_img20150201221858

 

 

 

 

 

 

 

 

2500 YIL ÖNCE BEYİN AMELİYATI TÜRKLER

Rus bilim insanları, iki bin yıldan eski kafatasları üzerinde yaptıkları çalışmalarda antik zamanlara ait beyin ameliyatı yöntemlerini analiz etti. Antik doktorların yalın el aletleriyle çok fazla başarılı ameliyatlar yapmış olduğu açıklandı .

Sputnik Haber Ajansı’nın yaptığı habere göre , Rusya Arkeoloji ve Etnoğrafya Enstitüsü’ne bağlı araştırmacılar, Altay Dağları’nda mevcut bulunan iki bin yıldan eski kafatasları üzerinde antik beyin ameliyatı yöntemlerini araştırdı. Araştırmalar, antik zamanlarda doktorların yalın el aletleriyle başarılı ameliyatlar yapmış olduklarına işaret etti.

Rus arkeologların geçtiğimiz sene Altay Dağları’nda keşfettiği üç kafatasının, Pazırık kültürüne ait insanlardan kalma olduğu tahmin ediliyor. 2300 ile 2500 senelik kafatasları, beyin ameliyatının en eski yöntemi olarak bilinen “trepanasyon” izi taşıyor.

SIK DARBELER VE SİVRİ BİR ALET

Siberian Times gazetesine açıklama yapan Rus beyin cerrahı Aleksey Krivoshapkin, ‘gördüklerinden çok fazla etkilendiğini ve Altay insanlarının Hipokrat’ın yaşadığı zamanlarda, beyin hastalıklarını tespit ederek ameliyat gerçekleştirebildiklerini’ belirtti .

İlk olarak mikroskop altında gercekleşen analizler, kafa derisinin nasıl alındığına dair izler sunmadı. Antik beyin cerrahlarının kafatasını açmak için ilk olarak sivri bir alet ile kemiğin yüzeyini kestiği, ardından sık darbelerle delik açıldığı anlaşıldı.

Krivoshapkin, ‘üç kafatasında da kusursuz bir trenapasyon izi bulunduğunu ve antik doktorların her adımını izlerden anlayabildiklerini’ belirtti .

Yöntemin anlaşılmasının ardından, kullanıldığına inanılan bir bıçağın benzeriyle çağdaş bir kafatasının aynı yöntemle açılması 28 dakika sürdü. 2500 sene evvel doktorların acıyı bastıran ya da anestezi etkisi yapan bir tedavi uygulayıp uygulamadıkları bilinmiyor.

Kaynak:https://www.google.de/search? q=2500+y%C4%B1l+%C3%B6nce+beyin+ameliyat%C4%B1&biw=1366&bih=677&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=2u_PVMEUwf9SnuCAyAw&ved=0CAYQ_AUoAQ

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , , , , , , | 2500 YIL ÖNCE BEYİN AMELİYATI TÜRKLER için yorumlar kapalı