May 23

Güney Doğu’nun Tamamında Petrol Var!

   
 
GÜNEYDOĞU’NUN TAMAMINDA PETROL VAR
100 yıl önce. Sultan II. Abdülhamid’in hazırlattığı haritaya göre “Güney Doğu’nun tamamında petrol var” 
 
Güneydoğu Anadolu’nun neredeyse tamamı ve Doğu Anadolu’nun bir bölümünü kapsayan petrol haritası, Diyarbakır, Mardin, Bismil, Hazro Çayı çevresi, Sinan, Batman Çayı çevresi, Dicle Bölgesi, Midyat, Bedran, Tulan, Siirt, Botan Çayı çevresi, Habur, Fındık, Cizre, Bitlis Çayı kıyısı ve Hakkari’de (Çölemerik) çok önemli petrol yatakları bulunduğunu kaydediyor!!
 
VE HARİTA GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Bu harita sonunda gün yüzüne çıkacak! Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Döneminde Irak’ adlı kitapta haritayı kamuoyuna sunacak.
Şimdi bu kitap yayınlandığında, göreceğiniz 18 Kasım 1902 tarihli bir belge var! Bu belgeye göre Musul vilayetindeki petrol madenlerinin imtiyazı Hazine-i Hassa’ya veriliyor, hemen sonrasında da Abdulhamid Han bu imtiyazları maliye hazinesine aktarıyor.
 
MAHKEME KARARLARI UYGULANMIYOR
Abdulhamid Han’ın tahttan indirilmesi ve İttihatçıların devlete el koyması sonucu, ne harita kalıyor ortalıkta ne de Musul’daki devlet hakları. Ancak 12 Ocak, 1920’de, maliye hazinesine devredilen padişaha ait mallar, tekrar Hazine-i Hassa’ya geri veriliyor. Hanedan üyelerinin uluslararası mahkemelerde sürdürdükleri, Musul’daki mallarını geri alıp Türkiye’ye devretmeleriyle ilgili davalar hala sürüyor. Bu davaların kimini kazandı hanedan üyeleri… Ama türlü çeşitli, tezgahlar yüzünden mahkeme kararları uygulanmıyor bir türlü! 
İNGİLİZLERİN MUSUL ÇABASI
Size son bir not. Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler Bağdat’ı almak için harcadıkları paranın tam tamına 7 katını Musul’a sahip olmak için harcadılar!
 
GÜNEYDOĞU NEDEN KAYNAR?
Şimdi, biraz düşünün hele, neden kimileri Güneydoğu’yu cadı kazanı gibi kaynatır da kaynatır… Neden rahat bi soluk aldırmaz Türkiye insanına ki en azından Abdülhamid Han’ın yaptırdığı harita doğru mudur yanlış mı, saptanabilsin!
 
Kaynak: Türk Tarihi Dergisi (İnternet)

 

Posted in Yazılarım | Güney Doğu’nun Tamamında Petrol Var! için yorumlar kapalı
May 22

“Baykuştan Pervamız Yok; Biz Şahinleriz!”

        
 
 
          Rumeli Hisarı’nın inşa planının bizzat Fatih Sultan Mehmed tarafından çizildiği rivayeti kuvvetlidir. Hisarın kerestesi İzmit’ten, kireci Şile bölgesinden getirilmiş, 1000 taşçı ustası, 5 bin işçi, 10 bin civarında yamak çalıştırılmıştır. Vezirlerin, sırtında taş taşıyarak yapılmasına emekleri geçmiş; ayrıca bazı burçların yapım masrafını işçi ücretleri dâhil vezirler üzerine almışlardır.Rumeli Hisarı’nın inşası esnasında Bizans İmparatoru elçi göndererek “Kendi toprakları üzerine kale yapılmasının dostluğa ve ahde vefa’ya uymadığını” bildirir. Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmed elçiye; “Var git kralına söyle! O, rahmetli babam zamanında ahdi çok defa bozmuştu. Arada ahid mi kaldı ki vefa’dan bahseder. Biz bu topraklara hisar yaparız, toprak elçi göndermekle kurtarılmaz. Eğer bu topraklar onunsa gelip kurtarsın. “Baykuştan Pervamız Yok; Biz Şahinleriz!” diyerek niyetini bildirir.
Posted in Hikayeler | “Baykuştan Pervamız Yok; Biz Şahinleriz!” için yorumlar kapalı
May 20

Ayna

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Tarihte ilk kez bir köye ayna gelmiş.
Adamın biri aynayı görüp eline almış.
Daha önce hiç kendini görmediği için ölen kardeşine benzetmiş aynadakini.
Adam:
– ‘Ey gidi gardaşımm, seni bir daha görmek nasipte varmış’! Deyip
Aynayı eve götürüp sarılıp uyumuş kardeşim diye.
…Karısı, adamın bir şeye sarılıp uyuduğunu görmüş.
Bir ara aynayı eline alarak bakmış, bir kadın!
-‘Allah belaanı veree, bu garı da kim? Bi boka da benzese bari’  diyerek feryat, figan evden çıkmış,  doğru muhtara gitmiş.
Kadın:
– Mığdar, benim herif beni bu çirkin garıyla aldatir.’
Muhtar aynaya bakmış. Sonra düşünceli düşünceli:
– ‘Yav bu garıdan çok gavata benziir… 
 
 
Posted in Fıkralar | Ayna için yorumlar kapalı
May 19

Mehmetçik!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kanımız, canımız, gözümüz bizim
Bu vatan peteği, baldır Mehmetçik!
Gökte dalgalanır özümüz bizim
Üstünde Ay-Yıldız, aldır Mehmetçik!
 
Mehmetçik tarihte altından yaprak
Vatandır kanıyla sulanan toprak
Yüce bir göreve tâbi olarak
Yalnız bir Allah’a(CC) kuldur Mehmetçik!
 
Peygamber dilinden övgüyle gelen
Haksızlığın çelik zırhını delen
İnsanları Hak’tan emanet bilen
Ve şefkatle saran koldur Mehmetçik!
 
Gerçek kahramanlık karakter onda
Cesaret, merhamet doğuştan kanda
Devlerin açtığı sunî tufanda
Dünyayı kurtaran saldır Mehmetçik!
 
Şehitlik verilmiş arşın katında
Bütün âlem Mehmetçiğin farkında
Dünya denen ihtiyarın sırtında
Yünden ve ipekten şaldır Mehmetçik!
 
Karınca ezilse gönlü üzülen
Nurdan bir ışıktır kalbe süzülen
Zalimin zulmünden sinen, ezilen
Mazlumun tuttuğu daldır Mehmetçik!
 
Çakallar yok olur duyunca sesi
Vatan, millet, bayrak tek sermayesi
Gaziliktir, şehitliktir gayesi
Cennette en güzel güldür Mehmetçik!
 
Kanımız, canımız, gözümüz bizim
Bu vatan peteği baldır Mehmetçik!
Gökte dalgalanır özümüz bizim
Üstünde Ay-Yıldız aldır Mehmetçik!
 
20.01.1994
 
 
Posted in Şiirlerim | Mehmetçik! için yorumlar kapalı
May 18

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

 
 
 
 
 
Herşey Atatürk’ün Gençliğe Hitabı’nda apaçık ifadesini bulmuştur. O yüzden kaldırma istenmekteler. Miletimizi millî benliğinden uzaklaşması için akla gelmedik projeler  uygulanmaktadır.
 
 
Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki asli cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalınmasın.”
 
 
  
I. Dünya Savaşı sonunda ülkemizin birçok yeri savaşı kazanan (İngilizler,Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlılar vb.) devletler tarafından işgal edilmişti. Yurdumuzda yaşayan Rumlar, Ermeniler ve satılmış hainler mücadele eden halk ise perişandı. Ordusu silahları elinden alınarak dağıtılmıştı. Yurdumuzu bu durumdan kurtarmak üzere Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919’da “Bandırma Vapuru” ile İstanbul’dan Samsun’a hareket etti. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a vardı. Ardından Amasya tamimi, Sivas, Erzurum Kongreleri ile alınan kararlar sonucunda 23 Nisan 1920’de TBMM: açılarak Kurtuluş Savaşı başlatıldı. Üç yıl süren savaşlar sonunda ülkemiz işgalden kurtarıldı. 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi. Bu vesileyle Atatürk’ün, Samsun’a çıkış tarihi olan 19 Mayıs günü Ata’nın isteği üzerine “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır.Atatürk Türk gençliğini seviyor, onlara güveniyor ve Türkiye’nin geleceğini gençliğe emanet ediiyordu. Atatürk Türk Gençliğine söylevinde şöyle hitap ediyordu : “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen; Türk İstiklâlini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaz ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve İstikbâlinin yegane temeli budur . Bu temel senin en kıymetli hazinendir….”
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk İstikbâlinin evladı! İşte bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
 
Mustafa Kemal Atatürk 20 Ekim 1927

Posted in Yazılarım | 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı için yorumlar kapalı
May 17

Aklıma Mukayyet Ol Ya Rabbi!

             
 
Herkes cambaz olmuş bir ipte gezer
Yeryüzünden yedi kat dipte gezer
Kendi bur da, aklı mağripte gezer
Sen aklıma mukayyet ol Ya Rabbi!
 
İnsan gibi yaşamak bir ar bugün
Yalnız para gönüllere yar bugün
Küpe takan erkek bile var bugün
Sen aklıma mukayyet ol Ya Rabbi!
 
Yalanda, dolanda, hilede varız
Dolarlarla yatıp markla kalkarız
Her taşın altından bizler çıkarız
Sen aklıma mukayyet ol Ya Rabbi!
 
Davranışlar soğuk, sinsi, uz gibi
Genç kadınlar “soyuluyor muz gibi”
Erkek, saça toka takmış kız gibi
Sen aklıma mukayyet ol Ya Rabbi!
 
Mart gelmeden kızgınlaştı kediler
Büyük küçük her naneyi yediler
Çıplaklığa yine “sanat” dediler
Sen aklıma mukayyet ol Ya Rabbi!
 
Dedemiz, babamız daha yiğitti
Para hırsı bizi ölüme itti
Erkekler kadına benzedi gitti
Sen aklıma mukayyet ol Ya Rabbi!

 

Posted in Şiirlerim | Aklıma Mukayyet Ol Ya Rabbi! için yorumlar kapalı
May 16

Sağlığımız Tehdit Altında…

 
       

 

İŞTE O FİRMALAR

Buna göre, laboratuvar sonucuyla “taklit ve tağşiş” yapıldığı kesinleşen gıda ve yemi üreten/ithal eden firma adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numaraları şöyle:
-“Hasan Dede” marka yağlı tulum peyniri üreten Akgökseller Gıda ve Süt Mam. Tar. Ürn. Canlı Hay. Oto. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti. Konya (nişasta ve bitkisel yağ tespiti) (parti seri no:01.12.2012)
-“Yalçıntepe” marka tam yağlı tulum peyniri üreten Birsen Güven Gıda San. ve Tic. A.Ş Kayseri, (bitkisel yağ tespiti) (parti seri no:11.04.2012)
-“Güldemce” marka yağlı tulum peyniri üreten Güldemce Gıda İnş. Otomotiv San. Tic. Ltd. Konya, (bitkisel yağ tespiti) (parti seri no:01.01.2013)
-“Yemek” marka pişmiş dana eti üreten Efraim Usta Lokantası Nazım Çakmak Çınarlı Mh. N. Erim Cd. Kayacı Sk. No:2 İzmit/Kocaeli, (tek tırnaklı eti)
-“Apikoğlu” marka acılı kangal sucuk yüzde 100 dana eti üreten Etsan Gıda Sanayi A.Ş Tepeören-Tuzla/İstanbul, (kanatlı eti tespiti) (parti seri no:4701)
-“Uludağ” marka soyulmuş sosis üreten Karizma Beşler Et Tesisleri Kemerburgaz Cad. No 76 Kağıthane /İstanbul (yabancı doku, iç organ tespiti) (parti seri no: SN 08 08 211;P1) (AA)
 
 GDO’ lu besinleri ve GDO’lu besinlerle beslenen hayvanlardan ve onların etinden, sütünden faydalandığımı anlatıp moral bozmak istemiyorum. Allah adaletli olan devlete zeval vermez! (K.Ş)
Posted in Yazılarım | Sağlığımız Tehdit Altında… için yorumlar kapalı
May 15

Bokuni niye yemisen?

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
ŞARAPÇI hocaya sormuş;
– Şarap günah mı Hocam?
HOCA;
– Günahtır!
ŞARAPCI;
……- Peki üzümün pekmezini yiyisen, şırasını içisen, peki şarabını niye içmisen?
HOCA karşılık verir:
– Peki sen inegin etini yiyisen, sütünü içisen, yoğurdunu yiyisen, peki bokuni niye yemisen…
Posted in Fıkralar | Bokuni niye yemisen? için yorumlar kapalı
May 14

Altın Sözler

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  
 
* “Bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum halinde yaşatan veya bir milleti esaret ve sefalete terk eden şey terbiyedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni nesle vereceği terbiye millî terbiyedir.” (22 Eylül 1924 Samsun Öğretmen Evindeki Konuşmasından)
 
*”Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayı tavsiye etmez. Tam tersine Allah da, Peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emrediyor.”
 
*”Bütün zorba hükümdarlar hep dini alet edindiler; Hakiki ulema, dini bütün alimler hiçbir vakit bu zorba hükümdarlara boyun eğmediler. Fakat gerçekte alim olmamakla beraber, sırf o kılıkta bulundukları için alim sanılan, çıkarına düşkün haris ve imansız bir takım hocalar da vardır. Hükümdarlar işte bunları ele aldılar ve işte bunlar dine uygundur diye fetva verdiler. Gerektikçe yanlış hadisler uydurmaktan çekinmediler. Gerçek ve imanlı ulema her vakit her devirde bunların kinine hedef oldu.”
 
*”İntisap etmekle bahtiyar olduğumuz İslam dinini, asırlardan beri alışılmış olduğu üzere bir siyaset vasıtası mevkiinden kurtarmak ve yükseltmek elzem olduğu hakikatini müşahade ediyoruz. Mukaddes ve lahuti olan inançlarımızı ve vicdanlarımızı çapraşık ve değişken olan ve her türlü menfaat ve ihtirasların tecellisine sahne olan siyasetten ve siyasetle ilgili bütün hususlardan bir an evvel ve kesin olarak kurtarmak, milletin, dünya ve ahiret saadetinin emrettiği bir zarurettir.”
 
*”Bizi yanlış yola sevkeden habisler, biliniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşlerdir. Saf ve nezih halkımızı hep şeriat sözleriyle aldatagelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürsünüz ki, hep din kisvesi altındaki küfür ve alçaklıktan gelmiştir. Onlar her hayırlı hareketi dinle karşılarlar, halbuki hamdolsun hepimiz dindarız, artık bizim dinin icaplarını, dinin yasaklarını öğrenmek için şundan bundan derse ve akil hocalığına ihtiyacımız yoktur. Milletimizin içinde hakiki, ciddi alimler vardır. Milletimiz bu gibi alimleriyle iftihar eder. Bu gibi alimlere gidin, bu efendi bize böyle diyor, siz ne diyorsunuz deyin. Fakat umumiyetle buna da ihtiyaç yoktur. Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Eğer bizim dinimiz akla mantığa uygun bir din olmasaydı mükemmel olamazdı, dinlerin sonuncusu olmazdı.

 

Posted in Atasözleri Vecizeler | Altın Sözler için yorumlar kapalı