Mar 07

NİZAMÜLMÜLK’ÜN SİYASETNAMESİ’NDEN

NİZAMÜLMÜLK’ÜN SİYASETNAMESİ’NDEN

Nizamülmülk‘ün Siyasetname‘sinden. Sultan Alparslan‘ın komutanı Erdem‘e tek at kılını eline alıp koparır, 10 at kılını birden eline alıp koparır ama bunun kat kat fazlası ve hatta örgülü olanını koparamaz. Üstelik bu nasihatini, kendisini de kastederek siz Türk’sünüz, birlik olun Deylemlilere kanmayın” der

İngilizler Hindistan’ı (Pakistan ve Bengladeş de aynı sınırlar içinde) işgal etmişti. Emperyalizme karşı mücadele veren Hintlilerin efsanevî ismi Mahatma Gandi‘nin yazdıklarını ibretle okuyalım:

“Hindular ve Müslümanlar ne zaman İngiliz kolonyalizmine karşı ortak hareket etmeye başlasalar hemen birileri bir gece bir inek kesip ölüsünü Hinduların geçtiği yola atardı. Bunun üzerine insanlar onları bırakıp birbirlerine saldırırlardı.”

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | NİZAMÜLMÜLK’ÜN SİYASETNAMESİ’NDEN için yorumlar kapalı
Mar 06

ŞEREFSİZİN KANI KURUSUN

ŞEREFSİZİN KANI KURUSUN!

 

Milletin başına fitneler örüp

Katan şerefsizin kanı kurusun

Vatan toprağını değersiz görüp

Satan şerefsizin kanı kurusun

 

Tümden tabi olmuş şeytana,cine

Saygı duymak bilmez kendi ceddine

Hem de insanlığın coşkun kalbine

Batan şerefsizin kanı kurusun

 

Olmaz adalette torpil ve kura

Muz cumhuriyeti değildir bura

Orduya, millete hadsiz iftira

Atan şerefsizin kanı kurusun

 

Özünden koparsa kurur her yaprak

Şehitler uğruna vatandır toprak

Her an dalgalanır şanlı al bayrak

Çatan şerefsizin kanı kurusun

 

İpotek koyarlar bunlar güneşe

Hiç acımadılar kardeşe, eşe

Emperyalistlerle Türk’ü ateşe

İten şerefsizin kanı kurusun

 

Her şeyi biliyor yüce El Vâli (c.c)

İyiye gitmiyor ülkenin hali

Tepemizde tıpkı baykuş misali

Öten şerefsizin kanı kurusun

 

Türklük Müslümanlık bir şeref işi

Ona düşman ise haindir kişi

Papazı, Hahamı hem de Keşişi

Tutan şerefsizin kanı kurusun

 

Bayrak bir milletin şerefi arı

O yüzden çekeriz hep en yukarı

Tüyü kıpırdamaz yoksa çıkarı

Yatan şerefsizin kanı kurusun

 

Vallahi vatandaş canından bıktı

Soygunlar, vurgunlar ayyuka çıktı

Kutsal değerleri düşmanca yıktı

Yıkan şerefsizin kanı kurusun

 

Söyleyecek söz çok ar ediyorum

Şerefi, edebi var ediyorum

Ben haramı bile dar ediyorum

Yutan şerefsizin kanı kurusun

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , | ŞEREFSİZİN KANI KURUSUN için yorumlar kapalı
Mar 05

ARŞİVDEN: “HOCA EFENDİ” HAYRANLIĞI

ARŞİVDEN: “HOCA EFENDİ” HAYRANLIĞI

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan

– Hoca Efendi’nin böyle bir sıkıntısı da yok. Bu hasret niye? Bu gurbet niye? Allah sağlık, sıhhat afiyetler versin.

– Bu sıla hasreti artık bitmelidir. Bitsin istiyoruz.

–  Dünyanın dört bir yanından okyanus ötesinden bu sürece destek veren kardeşlerimi kutluyorum.

– Sırtınızı devlete dayamadan bugünlere ulaştınız. Helal para ile bugünlere geldiniz. Sizler arkanıza çeteleri, mafyaları alarak değil, hukuk dışı örgütlenmeleri alarak değil, arkanıza milleti alarak bu büyüklüğe ulaştınız.

– 17 üniversite kurmak için geldiler hepsini onadım.

– Okullar için yer istediler hepsini verdik.

– Uluslararası camiada davet ettiler devlet başkanlarına, hükümet başkanlarına bunları biz refere ettik.

– Olimpiyat dediler her türlü desteği verdik, ne nankörlüktür bu ya!

– Ne istediniz de alamadınız?

AKP Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt: (Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge canlı yayınında)

– Bizde ittifak yaptık. Ben bizzat cemaatle birçok görüşmelerde bulundum. Bu konuda çevremizde eşimiz, dostumuz akrabalarımız var. Burada yadırganacak bir şey yok oda bu ülkenin bir gerçeğiydi.

– Biz askeri vesayete karşı mücadele verirken onlar yanımızdaydı. Biz bir şeyi karıştırdık. Onların bizim yanımızda olması bu askeri vesayetin ilk defa Rusya üzerinden yapılmasıyla ilgili olarak bize yanımızda olmakla ilgili görevlendirmelerindenmiş.

– Amerika’yla beraber cemaatte bizim yanımızda yer aldı. Amerika, cemaat ve biz Türkiye’de askeri vesayeti yıktık.

AKP Kayseri Milletvekili İsmail Tamer

– Bizi Meclis, Amerika’daki Türk günlerine gönderdi. Grup olarak biz vardık.

Hüseyin Çelik

– Cemaat devleti ele geçirmiş, devlete sızmış bunlar kargaları güldürür.

Bekir Bozdağ

Soru: Poliste, yargıda bir cemaat yapılanması var mı?

– Hayır, öyle bir şey olabilir mi?,

– Fethullah Gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir. Seversiniz, sevmezsiniz değerli bir insandır, bilge bir insandır bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmetini yapıyor.

– Her şeyi de açık. Devletin denetimi, gözetimi altında açık.

– Bu ateşi yakan, bu yolu açan ve bu fikri veren ve bu yolda yürüyenlere destek olan her türlü katkıyı sunan muhterem Fethullah Gülen hocaefendiye de Antalya’dan gönül dolusu selamlar, saygılar gönderiyorum. Kendisine teşekkür ediyorum.

Binali Yıldırım

– Hocaefendinin İzmir Kestane Pazarı’nda başlattığı hizmetin bugün dünyanın dört bir yanında yayılmış olmasını görmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz.

– Ogün hocaefendiye sahip çıkmasaydınız, evinizi, gönüllerinizi açmasaydınız bu güzellikler yaşanmayacaktı.

Melih Gökçek

– Hoşgörünün, diyaloğun, barışın simgesi değerli büyüğümüz, bu işin değerli mimarı Fethullah Gülen hocamıza da sonsuz teşekkürler ediyorum.

– Bu eğitim ordusunu yola çıkartan değerli büyüğümüze Allah uzun ömürler versin diyorum.

Kadir Topbaş

– Bu vizyonu ortaya koyan hocaefendiye de saygılarımı arz ediyorum.

Mehmet Ali Şahin

– Fethullah hocaefendiyle telefonda görüştüm ve geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Kendisini severim.

– Fethullah Hoca cemaati dediğimiz kişiler bizim kardeşimizdir.

Fatma Şahin

– Bu başarının baş mimarı olan Fethullah Gülen ağabeyimizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Ahmet Gündoğdu

– Fethullah hoca cemaatinin de Türkçe Olimpiyatları ve Türk okullarıyla yaptığı hizmetin tartışmaya açılmasının, şaibe altında bırakılmasını doğru bulmuyoruz.

 

Reşat Petek

Sayın Fethullah Gülen hocaefendi beraat etmesine ve bu karar kesinleşmesine rağmen Ergenekon yapılanmasının parlamentodaki uzantıları tarafından “çete” diye hakkında meclis kürsüsünden konuşma yaptılar. (CHP’li Kamer Genç ve milletvekillerinin konuşmaları üzerine)

Öznur Çalık

– Tüm dünyaya Türkçeyi konuşturan yüreklere çok teşekkür ediyorum.

Bülent Arınç 

– Muhterem hocaefendi 12 seneden beri Türkiye’nin dışında. Haksız bir şekilde ülkesinden hicrete mecbur edildi. 12 senedir hakkında yapılmadık iddia kalmadı.

– Medyası, siyasileri, bir takım çıkar odakları, Türkiye’nin karışmasında fayda ve menfaat umanlar hocaefendiyi hep kötülediler, hep yanlışı olduğunu söylediler, hep ona şüpheyle baktılar, hep bağlantılarını araştırdılar.

– Hocaefendi yarın uçağa binip geldiğinde havaalanında onu çiçeklerle karşılayacaklar hakkında bin bir türlü iftira yapanlar olacak.

Numan Kurtulmuş

– Hocaefendinin yerinde olsam Türkiye’ye gelirim. Eğer elimde imkân olsa gelmesini sağlayacak altyapıyı hazırlarım.

 

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , | ARŞİVDEN: “HOCA EFENDİ” HAYRANLIĞI için yorumlar kapalı
Mar 04

KAN VE SOY

KAN VE SOY

Nasrettin Hoca bir gün köyünden kalkar bir başka köye gider. Gittiği köyde gireceği evin önünde yatan köpeği görür. Kızgın bir şekilde köpeği dövmeye başlar. Gürültüden dışarı çıkan hane halkı ve köylüler Nasrettin Hoca’ya “Hocam bu zavallı hayvan sana ne yaptı da hayvanı dövüyorsun? Diye sorarlar. Hoca “ Bizim köyden gelirken itin birisi bana saldırdı. Yolda gelirken de bazı itler arkamdan havladılar.” Diye cevap verir. Köylüler “Tamam Hocam anladık ama bu itin ne suçu var.” Derler. Hoca “ Bu it te o itin kanından ve hatta soyundan gelen bir ittir. Onun için dövüyorum” der…

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , | KAN VE SOY için yorumlar kapalı
Mar 03

“HUKUK’U MUMLA ARADIĞIMIZ GÜNLER”

“HUKUK’U MUMLA ARADIĞIMIZ GÜNLER”

Anayasa Hukukçusu, Prof. Dr. Kemal Gözler, www.anayasa.gen.trde’ yayınlanan “İlahiyatçı hukuk doçentleri mi geliyor?” başlıklı yazısında bir durum tespiti yaptı. Özetin de özetini verebiliyorum:

 “Hukuk temel alanında doçentlik başvurusunda bulunmak için ‘hukuk doktorası yapmış olmak’ şartı 2017 yılının Aralık ayında, ‘hukuk fakültesi mezunu olmak’ şartı da 2018 yılının Nisan ayında kaldırılmıştır.

 2019 yılının Mart ayında da ‘Hukuk Temel Alanı’nın altına ‘İslâm Hukuku’ bilim alanı eklenmiştir.

Artık ilâhiyat fakültesi mezunlarının hukuk doçentliğine başvurmalarının önünde bir engel kalmamıştır.

Acaba neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyulmuştur? Hukukçular için mi? İlahiyatçılar için mi?

Bugün Türkiye’de sadece 6 hukuk fakültesinde İslâm hukuku anabilim dalı vardır ve bunlarda toplam 2 profesör, 1 doktor ve 3 araştırma görevlisi bulunmaktadır.

Oysa Türkiye’de ilâhiyat fakültesi veya İslâmî ilimler fakültesinde İslâm hukuku veya fıkıh anabilim dallarında çalışan hâli hazırda 155 doktor öğretim üyesi 134 araştırma görevlisi vardır.

Hukuk fakültelerinde görev yapan iki İslâm hukuku profesörünün ilâhiyat fakültesi mezunu olduğu bir ülkede, ilâhiyat fakültesi mezunu olan kişilerin İslâm hukuku bilim alanında doçent olmaları evleviyetle mümkündür.

Yan Merdivene Atlamak Meşru mudur? Akademik kariyer pek çok basamaktan oluşan bir merdivendir. Bir merdivenin üçüncü basamağından yan merdivenin dördüncü basamağına atlamak gayri meşrudur; zira böyle bir şey, yan merdiveni ilk basamaktan itibaren tırmananların hakkının gasp edilmesi anlamına gelir.

Hukuk doçenti olmak isteyen var ise herkesin yapacağı şey aynıdır: Hukuk lisansı, hukuk yüksek lisansı ve hukuk doktorası yapmak. Bunun başka bir yolu yoktur.

Bu proje gerçekleştirilebilirse, Türkiye’de artık sadece uygulama düzeyinde değil, eğitim düzeyinde de bir ‘hukuk’ kalmayacaktır. Hukuk fakültelerinde ‘hukuk’ değil, başka şeyler anlatılacaktır, hukuk kitap ve makalelerinde ‘hukuk’ değil, başka şeyler yazılacaktır.

Sadece pratikte değil, teoride dahi ‘hukuk’u mumla arayacağımız günler çok yaklaştı!”

 

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | “HUKUK’U MUMLA ARADIĞIMIZ GÜNLER” için yorumlar kapalı
Mar 02

Bir yılbaşı eğlencesi

Bir yılbaşı eğlencesi

Şimdi yazacaklarım merhum ağabeyim Erdoğan Tokmakçıoğlu’ndan. Ankara Palas’ta kutlanan bir yılbaşı eğlencesi. Başbakan Recep Peker’in oğlu Can ve arkadaşları da vardır. Aralarında tiyatro yazarı Aydın Arıt, ünlü aktör Turan Seyfioğlu ve Furkan Özbek de bulunmaktadır. Saatler ilerleyip her şeyin dozu artar. Sonuçta ABD’nin Büyükelçiliği’nde görevli askerler “bize çarptılar” bahanesiyle kavga çıkarırlar. Taraflar soluğu karakolda alırlar.

Komiser, Can ve şürekâsını karşısına dizip bir güzel azarladıktan sonra Turan Seyfioğlu’na sorar:

– Adın?

– Turan!

– Soyadın?

– Seyfioğlu!

– Tanıdım, sen film artistisin geç şöyle!

Komiser, Turan’ın ardından Aydın’ı sorgulayıp onun yanına gönderir sonra Can’a döner:

– Adın?

– Can!

– Soyadın?

– Peker!

– Babanın adı?

– Recep!

Komiser işi kavramış, şafak da atmıştır. Can’a:

– Sen de geçer misin şöyle der.

Sorgulamayı sürdürür:

– Senin adın?

– Furkan!

– Soyadın?

– Barutçu!

– Babanın adı?

– Faik Ahmet!

Komiser sorguladıklarının birinin başbakan, ötekinin başbakan yardımcısının oğlu olduğunu anlayınca Özbek’e dönüp “Oğlum korkarım senin adın Erdal, soyadın da İnönü. Babanın adı da her hâlde İsmet’tir” der.

Kısa bir nasihatten sonra Can ve arkadaşlarını Amerikalı askerlerle barıştırıp serbest bırakır.

 

 

Alıntı: B. Ayeri

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , | Bir yılbaşı eğlencesi için yorumlar kapalı
Mar 01

BİRLİK OLMAK

BİRLİK OLMAK

Herkes bir taraftan çekiştiriyor; birlik yok, birbirini dinleme yok. Kim kime çelme atarsa kâr sayıyor. Böyle nereye gidebiliriz?! Hassas bölgedeyiz. Kilit biziz… Asıl çözülmek istenen biziz. Başkasına gerek kalmıyor; her birimiz bir taraftan çekiştiriyoruz.

Siyasetnameleri, nasihatnameleri, pendnameleri, eski Türk metinlerini açın, birlik olmak için, kavî olmak için, tecrübeden süzülmüş örnekleri okuyunuz.

Alparslan‘ın komutanı Erdem‘e gösterdiği örneği hatırlattım. Nizamülmülk‘ün Siyasetname‘sinde var. Tek at kılını koparıyor, 10 at kılını birden koparıyor ama bunun kat kat fazlası, örgülü olanını koparamıyor. Üstelik bu nasihatini, kendisini de kastederek siz Türk’sünüz, birlik olan Deylemlilere kanmayın, demek için yapıyor.

Batı, ilmini de sanatını da edebiyatını da ne yazık ki, sömürünün aracı olarak kullanıyor. İngilizler Hindistan’ı (Pakistan ve Bengladeş de aynı sınırlar içinde) işgal etmişti. Emperyalizme karşı mücadele veren Hintlilerin efsanevî ismi Mahatma Gandi‘nin azdıklarını ibretle okuyalım:

“Hindular ve Müslümanlar ne zaman İngiliz kolonyalizmine karşı ortak hareket etmeye başlasalar hemen birileri bir gece bir inek kesip ölüsünü Hinduların geçtiği yola atardı. Bunun üzerine insanlar onları bırakıp birbirlerine saldırırlardı.”

Bir göçkün Suriyelinin anlattıkları oyunları gözler önüne seriyor:

“Biz Suriye’de önyargılı yaşıyorduk. Birbirimize tahammülümüz kalmamıştı. Suriyeliler arasındaki fay hatları patlama noktasına gelmişti. Şiîler, iktidar olduğu için kimseyi beğenmiyor, Sünnîler, çoğunluk benim diye herkese tepeden bakıyor, Hristiyan zengin olduğu için Kürt’ü ezmeye çalışıyor, Arab’ı başka, Türkmen’i başka konuşuyordu. Herkes herkesi beğenmeyip aşağılıyor, sosyal medyada karşılıklı incitici, hakaret edici paylaşımların önü alınamıyordu. Herkes, herkesten uzaklaşıyor, en iyinin kendisi olduğuna inanıyor, başkasını kabullenmiyordu. Hepimiz, en ahlâklı, en namuslu, en dindar kendimizi sanıyorduk. Sonunda ülkemiz paramparça oldu ve Sünnîsi, Şiîsi, Arab’ı, Kürt’ü, Türkmen’i birleştik. Ama nerede biliyor musunuz, Gaziantep Çöplüğünde. Çöp toplarken artık tartışmıyoruz, yani birlikte yaşamayı çöplüğe düşünce öğrendik. Ama üzerinde yaşadığımız topraklar artık bize uzak…”

Göktürklerin veziri Tonyukuk  “Yufka iken delinmesi kolaymış. İnce olanı kopartmak kolaymış, yufka kalın olursa delinmesi zormuş, ince yoğun olursa kopması zormuş.” der. (Prof. Dr. Erhan Aydın, Tonyukuk, Kronik Yayınları, s. 178).

 

Alıntı Yeniçağ:

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | BİRLİK OLMAK için yorumlar kapalı
Şub 29

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

* “Kuvvetler ayrılığının balansı 16 Nisan anayasası ile bozuldu. Yürütmenin yargı ve yasamaya tecavüz etmediği bir Türkiye istiyorum. Yargı bir devletin

namusudur, ırzıdır. Yargının bağımsız olmadığı yerde demokratik yapı olmaz. Çoğunluk ‘yarınım ne olacak’ diyor. Sen cumhurbaşkanı isen ben de bu

vatan için bu millet için fikri hür, vicdanı hür bir vatan için bunları söylüyorum ve eşit güçte insanların diyorum…” Prof. Fikret  Eren                                   

* “Bir toplumda intihar vakaları kısa sürede çok hızlı artış gösteriyorsa; sebebi kişisel sorunlar değil, toplumsal sorunlardır.” Emile Durkheim

* “Düşmanlarınızın en kuvvetlisi içinizdedir.” Hz. Muhammed                                                                                

* “Harbe girdikten sonra idare bakımından yapılan hatalar çoktur. Bir milletin asli kuvvetleri kendi hayatını ve varlığını savunmak içindir. Fakat kendi

varlığını unutup da kuvvetini herhangi yabancı bir gaye için kullanmak katiyen doğru değildir.” Mustafa Kemal Atatürk                                                                                                                                                                                                                                                                                                        * “Akıllı danışıncaya kadar, deli oğlunu evlendirir.” Türk Atasözü                                                                              

* “Sürekli mutluluk, sıkıntıdır.” Moliere                                                                                                                                                         

* “Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve fazilette dünya birinciliğini elde etmektir.” Mustafa Kemal Atatürk                                                                                                                                                                                                                                                                                        * “Tanrı hürriyeti ancak onu arayanlara verir.” Daniel Webster    

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Şub 28

Allah vere Putin, Trump, Macron… O kitabı zinhar okumasa…

Allah vere Putin, Trump, Macron… O kitabı  zinhar okumasa…

 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı‘nın, “Doğu Akdeniz’in Jeopolitik Önemi”, “Doğu Akdeniz’in Hidrokarbon Potansiyeli”, “Türkiye’nin Doğu Akdeniz Konusundaki Pozisyonu”, “Doğu Akdeniz’e İlişkin AB, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın Tutumu” ve “Türkiye-Libya Mutabakatı” konularında “resmi bilgilendirme” içeren yayını “Doğu Akdeniz Denkleminde Stratejik Adım: Türkiye-Libya Mutabakatı”,  malumuz, Türkiye ziyareti sırasında Rusya Devlet Başkanı Putin‘e de hediye edilmişti.

“AB, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın haksız hamlelerinin de incelendiği” söylenen kitabın en önemli iddialarından biri “Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sahip olduğu hakların ve meşruiyetinin altını özellikle çizmesi”ydi.

Halbuki, kitabı sayfa sayfa inceleyen Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım‘ın tespitleri tem tersi istikametteydi; sormak farz hale geldi:

-Kitabın 14. sayfasında “Kıbrıs Adası“na -batısı itibarıyla- karasuları dışında deniz yetki alanı bırakılmadığı belirtilirken, 33. sayfasında yayınlanan haritada Güney Kıbrıs’a adanın batısında 18 millik kıta sahanlığı verilmiş gözüküyor; Türk dış politikasının fiili akışında hangisi doğru varsayılarak karar alınıyor/uygulanıyor?

– Kıta sahanlığı -daha önce de gündeme getirdiğimiz gibi- sadece “devlet” olarak tanınan ülkelere verildiğine göre, bu kitap, Türkiye Cumhuriyeti’nin Güney Kıbrıs’ı “tanıdığını” mı ilan ediyor dünyaya? Dünya liderlerine -özellikle- takdim edildiğine göre…

-06 Aralık 2019’da TBMM’ye sunulan muhtıradaki hatlar, Girit‘in üzerinden geçerken, kitabın 34. sayfasındaki haritaya göre hatlar Girit Adası‘nın doğusundan geçiyor; hangisi doğru?

– İşgal altındaki 18 Türk Adası’ndan 17’sinin gösterilmediği, işgal altındaki Gavdos, Lozan Antlaşması’nın 12. Maddesi ile egemenliği Yunanistan’a devredilmeyen Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam, Ahikerya ve Küçük Çuha ve Lozan’a göre sadece dörtte biri Yunanistan’a ait olan Girit‘in tamamının Yunan Adası olarak gösterildiği bir haritayla, “Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sahip olduğu hakların ve meşruiyetinin altı” mı çizilir, yoksa üstü mü; gelin bunu bir kere daha düşünün isterseniz…

 

Allah vere Putin, hele hele Trump, Macron filan o kitabı  zinhar okumasa…

Alıntı:

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | Allah vere Putin, Trump, Macron… O kitabı zinhar okumasa… için yorumlar kapalı
Şub 27

KAMAŞIR GÖZLERİM

KAMAŞIR GÖZLERİM

 

Bu gönül özlemle o ihtişamı

Yaşar her an coşkun akışlarından

Yok, eder bakışın kederi, gamı

Kamaşır gözlerim bakışlarından

 

Bir yürek bir canı her an anarken

Mertçe bedenini aşka banarken

Alev, alev ateş olup yanarken

Tutuşur yüreğim yakışlarından

 

Bu aşk altın diye kalbime koydu

Gönlümü, kalbimi, ruhumu soydu

Aşka susuz ruhum rahmete doydu

Her an şimşek olup çakışlarından

 

Gelmesin, istemem sensiz ölümü

Gördüm bir aşk ile, aşkta zulümü

Müebbete kaldım gönül gülümü

Sol göğsün üstüne takışlarından

 

Bu mevsim duygular şahlanır gider

Gönül sevdiğine bir nazar eder

Terkeder bedeni gam ile keder

Sevgiyle zirveye çıkışlarından

 

Gönül dert etmiyor ıraklığını

Her an görmek ister berraklığını

Üstüme örtünce çıplaklığını

Kamaşır gözlerim nakışlarından

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , | KAMAŞIR GÖZLERİM için yorumlar kapalı