Eyl 22

ALTIN SÖZLER

* “Günümüz dünyası henüz Atatürk’ün düşünce düzeyine ulaşamamıştır.” Prof. Dr. Jorge Blanco Villalta

* “Dünyanın en zeki insanı da olsanız, bulunduğunuz ortam vasat ve vasatın altındaki kimselerden ibaret ise, düzeyinizi bile koruma imkânınız yoktur. Hepimiz beraber en çok zaman geçirdiğimiz beş kişinin ortalamasıyız.” Jim Rohn

* “İnsanları kaderleri karşılaştırır, karakterleri yakınlaştırır, kararları anlaştırır, davranışları uzaklaştırır.” Mümin Sekman

* “Dünya denen bu çöplükte her şeyden şüphe edebilirsiniz; ancak bir annenin sevgisi hariç!” James Jovce

* “Mal sarhoşluğu, içki sarhoşluğundan beterdir.” Hz. Ali

* “Başarı, sizi istediğiniz yere götürür; karakter, sizi orada tutar.” John C. Maxwell

* “Mecburiyette mesuliyet yoktur, mesuliyette mecburiyet yoktur.” İsmail Hakkı Aydın

* “Milletler, büyük evlatlarıyla soluk alır” Fazıl H. Dağlarca

Posted in Atasözleri Vecizeler | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Eyl 21

TARİHTE BUGÜN

21 EylülDünya Barış Günü

1918 – Megiddo Muharebesi sona erdi.

1938 – Südet KriziPolonyaÇekoslovakya sınırına asker sevk etti.

1942 – Ağır bombardıman uçağı Boeing B-29 Superfortress, ilk uçuşunu gerçekleştirdi.

1964 – MaltaBirleşik Krallık‘tan ayrılarak bağımsızlığını kazandı.

1981 – Belize, Birleşik Krallık’tan ayrılarak bağımsızlığını kazandı.

H. G. Wells (d. 1866)

Ethan Coen (d. 1957)

Bedri Rahmi Eyüboğlu (ö. 1975)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Eyl 21

BİLGE KAĞAN YAZITI (Orhun Yazıtları)

İLK TÜRK ANAYASASI (TÖRE)
1. Tengri (yaratan) Tektir.
2. Her kim ki, Tengri’den kut almak dilerse, başkasına yakarmasın.
3. Bir İl(Ülke), bir Kağan, bir Tengri..
4. Bir kına iki kılıç girmez. Bir hatun iki er alamaz ve bir budunda iki töre olmaz. Töre tektir. Töre kesin ve keskindir. Kim ki, töreye uya kutlanır. Kim ki, töreye kıya katlanır..
5. Kimse töreden üstün değildir. Dirlik ve birlik için töre budur.
6. Bir çoban sürüsünden, bir er ailesinden, bir Kağan budunundan sorulur.
7. Her er eşine, atına, pusatına sahip çıkacak.
8. Ana-babaya ve ataya tazim (saygı) duyulacak.
9. Hısmına sarılacak, komşusunu gözetecek.
10. Er kişi yalan söylemeyecek.
11. Mal çalan, mülk çalan misliyle ödeyecek. Hesabı ya malıyla ya canıyla sorulacak.
12. Kim ki, bir ırza musallat olursa, canından olacak.
13. Her kim olursa olsun haksız, aldatıcı iş tutarsa hesabı hemen sorulacak.
14. Cenkten beri duran ya da kaçan tamuya (cehennem) uçacak.
15. Aman dileyene kılıç üşürülmeyecek, sığınana arka dönülmeyecek.
16. Baş kaldıranın başı alınacak, hak isteyenin hakkı verilecek.
17. Kimse kimseye üstünlük taslamayacak. Ne ak etin karadan, ne karanın kızıldan, ne kızılın sarıdan farkı olmayacak.
18. Kin ve gururdan uzak olunacak.
19. Mazluma merhamet, zalime azap duyulacak.
20. Zayıfa, yaralıya, çocuğa ve kadına el kaldırılmayacak.
21. Kızı isteyen Kağan da olsa, bey de olsa, kız istediğine verilecek.
22. Gereksiz yere ağaç kesmeyeceksin, suyu kirletmeyeceksin.
23. Bilmeyip de bildim demeyeceksin, bilene danışacaksın.
24. Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.
25. Kusur görmeyecek, kusur aramayacaksın.
26. Güçlüyken affet, zayıfken sabret.
27. Yazgına asi olma.
28. Yaptığın iyiliği unut, yapılan iyiliği unutma.
29. Herkes adaletle iş görecek.
30. Her ne edersen et, yargılanacağını her daim akılda tut.
31. Milletine yaban kalma. İpeğin iyisine, sözün güzeline kanma, onlara boyanma.
32. Kağan o dur ki, adaleti üstün tutsun, töreyi yaşatsın. Töre yok olursa, İl yok olur. İl olmazsa, budun kul olur.
33. Ey Türk Oğuz beyleri, ey milletim işitin!
“Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin İlini ve töreni kim bozabilir?”

(Bilge Kağan Yazıtı-730
Orhun Irmağı yakınları, Ötüken-Moğolistan).

Alıntı

Posted in Yazılarım | BİLGE KAĞAN YAZITI (Orhun Yazıtları) için yorumlar kapalı
Eyl 20

TARİHTE BUGÜN

20 Eylül:

1792 – Fransız Devrim Savaşları‘nın ilk büyük çapta muharebesi olan Valmy Muharebesi gerçekleşti.

1854 – Kırım Savaşı‘nın önemli ilk muharebesi olan Alma Muharebesi gerçekleşti.

1946 – II. Dünya Savaşı‘dan dolayı iptal edilen Cannes Film Festivali, 7 yıl aradan sonra tekrar başladı.

1990 – Güney Osetya bağımsızlığını ilan etti.

2011 – ABD‘de “Don’t ask, don’t tell” kanunu yürürlükten kaldırıldı.

Takakura (d. 1161)

Leo Strauss (d. 1899)

Polly Bergen (ö. 2014)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Eyl 20

“BEN MİT MÜSTEŞARLIĞI YAPMADIM, CIA MÜDÜRLÜĞÜ YAPTIM” Kırmızı Kitap (Prof. Dr. Nurullah Aydın)

“Benim emir, komuta zincirim, bana papaz elbisesi giyeceksin derse papaz elbisesi giyer görevimi yaparım.” RTE…

Türkiye’de Emevîler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemi gelip yerleşen 7 milyon Arap sinsice tarikat ve cemaatlerde yuvalanarak, millet, ümmet kavramları altında Arap inancını, düşüncesini yaşayışını, liderlerini, tarihini, kültürünü telkin etmektedirler.

Arap kaynaklarında ve bilhassa Tefsir ilimlerinde;

Türkler insanlık düşmanı bir canavar şeklinde tasvir edilmişlerdir. Akıl ve izana sığmayacak iftiralara uğramışlar ve ezcümle yamyamlıkla itham edilmişlerdir.

Arapların; Türk Yurtlarında akıttıkları oluk oluk kan M.S.1000’ li yıllara kadar devam etmiştir.

Türk Kentlerinin Araplar tarafından yakılıp yıkılması, çocuklarının kadınlarının kitleler halinde kılıçtan geçirilmesi, esir alınıp köle olarak Arabistan’a getirilmesi “cihat” gereği gösterilmiştir.

Arap hutbelerinde; “Ey Allah’ım, Türklere ait ne varsa her şeyi yok et, onların güçlerini çökert, üzerlerine felaket yağdır” diye dualar edilmiş. Cemaatlerden de” hayır temenni etki, Allah onların ayaklarının altına buzlar yerleştir de kayıp düşsünler diye dualar istenmiştir.

Araplar; 1900 yıllarda Anglo-Saksonlarla iş birliği yaparak Türk’ü arkadan hançerlemiş ve topraklarına onları yerleştirerek, Güney bölgelerimizin işgaline yardım etmişlerdir.

Türklerin içlerine sızarak genellikle şeyhülislamlık makamlarına gelmişler.

Çıkardıkları fetvalarla, Anadolu Türklerini aşağılamışlar, yönetimin güvenine dayanarak Kavm-i Necip (üstün kavim) unvanıyla her türlü hileye başvurmuşlardır.

İngiliz Lawrence’le iş birliği ederek onları korumak amacıyla orada bulunan Türk askerini arkadan hançerleyerek Arap çöllerinde binlerce Vatan evladını şehit etmişlerdir.

1965 yılında BM de Kıbrıs oylamasında Türkiye aleyhine oy kullandılar.

1976 yılında BM de Türkiye’nin Kıbrıs ı terk etme oylamasında da çekimser kalarak Türkiye aleyhine karar çıkmasına neden oldular.

1975 yılında Mısır Başkanı Enver Sedat; Kıbrıs’a dönen Makarios’a kardeşlik telgrafı çekmiştir.

O dönemde Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat; Kıbrıs Rumlarına “Biz sizleri kardeş mücadeleciler sayıyor, sizin zaferiniz bizimde zaferimiz olacaktır çünkü Düşmanımız ortak düşmandır.” demiştir.

Makarios’un ölümünde tüm Arap Ülkeleri Bayraklarını yarıya indirerek 3 günlük yas ilan ettiler.

Türk’ün 7000 yıllık İslamiyet öncesi şanlı Tarihi görmezden gelinerek, 1071 başlangıç alınarak MS 642’den bugüne Arap’ın Türk’e olan kini yok sayılmıştır, sayılmaktadır.

Prof. Dr. Nurullah Aydın-Kırmızı Kitap

ABD’nin birçok ülkede olduğu gibi CIA, NSA ve FBI ofisleri Türkiye’de de var.

Gazeteler, TV’ler, üniversiteler, şirketler, sivil toplum örgütleri, istihbarat faaliyetlerinde odak durumda.

Gazeteci, iş adamı, profesör kimlikli unvanlı ajanlar yetiştiriyor. Burs altında maaşa bağlanan bazı kişiler var.

Kim hangi ülke ajanlığını yapıyor?

Siyasetçisi, akademisyeni, gazeteci CIA, MI5, FBI, NSA, BND, MOSSAD eğitiminden geçti.

“Biz devletin ele geçirilmiş olduğunu son 20 yıldır defalarca gündeme getirdik.” Nurullah Aydın.

“Türkiye’de bir derin devlet vardır ama bu Amerikan derin devletinin uzantılarıdır.”

“Türkiye’de silahlı kuvvetler veya askerî öğrenciler içinden seçilen gençlere Seferberlik Tetkik Kurulu ve sonra da Özel Harp Dairesi’nde görev verilirdi.”

Bunların kim olduğunu sadece MİT bilirdi.

MİT ise zaten CIA ile Ankara’da aynı binada altlı üstlü çalışırdı. Maaşlarını ABD verirdi.

Bu kadrolar içinden devşirilen insanları sonra ABD ve İngiliz istihbaratı Türkiye aleyhine kullandı.

Fetullah Gülen, Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959’da bu yapı içinde görevlendirildi.

12 Eylül’den sonra yakalanan Fetullah Gülen’in serbest bırakılması için Genelkurmay Başkanı aradı ve serbest bırakıldı.

Bu tür insanların bir kısmı CIA tarafından devşirildi ve şimdi FETÖ dediğimiz istihbarat örgütü kuruldu.”

Devleti yönetenler, NATO’nun Gladio yapısı ile birlikte Türkiye’nin bütün istihbaratını avucunun içine almış olan ABD’nin taleplerini yerine getirdi!

Şimdiki yapılanma da FETÖ artıkları ve federasyonculardan oluşturuldu.

Bu da bir Amerikan-İngiliz ortak yapımıdır.

“Görevleri, Türk egemenliğini yıkmak ve Orta Doğu Birleşik Devletleri’ne zemin hazırlamaktır!”

Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı (2007)

“Biz İbrahimi milletiz.” RTE

AK Parti bir proje olarak ABD, İngiltere ve İsrail tarafından kuruldu.”

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni usul hukuku ve İcra-iflas hukuku ana bilim dalı başkanı Prof. Abdurrahim Karslı.

Alıntı: Mehmet Çiçek

Posted in Gündem | “BEN MİT MÜSTEŞARLIĞI YAPMADIM, CIA MÜDÜRLÜĞÜ YAPTIM” Kırmızı Kitap (Prof. Dr. Nurullah Aydın) için yorumlar kapalı
Eyl 19

TARİHTE BUGÜN

19 Eylül:

1356 – Yüz Yıl Savaşı sırasında İngiltere ile Fransa arasında Poitiers Muharebesi gerçekleşti.

1863 – Amerikan İç Savaşı sırasında Chickamauga Muharebesi başladı.

1944 – II. Dünya Savaşı‘nın Doğu Cephesi‘nde gerçekleşen Devam Savaşı sona erdi.

1983 – Saint Kitts ve Nevis bağımsızlığını ilan etti.

1991 – MÖ 3300’lerden kalma iyi korunmuş doğal mumya Ötzi, Alplerde iki Alman turist tarafından keşfedildi.

Aguda (Kin) (ö. 1123)

William Golding (d. 1911)

Jeremy Irons (d. 1948)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Eyl 19

DAHA ÇOK İSTİYOR

Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı : 
-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa? 
-Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan’la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim! 
Annesi yatıştırmaya çalıştı : 
-Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil. Ben sana yarın pasta çörek vereyim. Arkadaşına da ver, barışın. Güzel güzel oynayın olmaz mı?  
-Olur anneciğim, barışırız. 
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.Annesi merakla sordu : 
-Yine ne oldu? 
-Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!

Posted in Fıkralar | DAHA ÇOK İSTİYOR için yorumlar kapalı
Eyl 18

NECİP TÜRK MİLLETİNİN ŞEREFLİ SUBAYI EMEKLİ ALBAY ORKUN ÖZELLER’E SEVGİ VE SAYGIYLA…

ETTEN, KEMİKTEN, RUHTAN BİR ÇELİK!

* * *

Vatana, bayrağa adamış seri,

Vatan, bayrak olmuş nazlı dilberi,

Var mı, bu Dünyada eşi, benzeri?

Etten, kemikten ve ruhtan bir çelik!

İşte! Ölümsüz kahraman MEHMETÇİK!

* * *

Vatan toprağına kan veren o’dur

Vatana gönüllü can veren o’dur

Türk’ün tarihine şan veren o’dur

Etten, kemikten ve ruhtan bir çelik!

İşte! Ölümsüz kahraman MEHMETÇİK!

* * *

Toprağı sıksanız canı fışkırır

Her bir zerresinden kanı fışkırır

Tarihin alnından şanı fışkırır

Etten, kemikten ve ruhtan bir çelik!

İşte! Ölümsüz kahraman MEHMETÇİK!

* * *

Bedir’de şahlanan kahraman buydu

Yedi kat gökler de bu ah’ı duydu

Vatan, millet için canını koydu

Etten, kemikten ve ruhtan bir çelik!

İşte! Ölümsüz kahraman MEHMETÇİK!

* * *

Bayrağa kan vermek saadet o’na

Haktan, bir şereftir şahadet o’na

Şahadete ermek ibadet o’na

Etten, kemikten ve ruhtan bir çelik!

İşte! Ölümsüz kahraman MEHMETÇİK!

* * *

Kenan Şahbaz

www.kenansahbaz.com.tr

Posted in Şiirlerim | NECİP TÜRK MİLLETİNİN ŞEREFLİ SUBAYI EMEKLİ ALBAY ORKUN ÖZELLER’E SEVGİ VE SAYGIYLA… için yorumlar kapalı
Eyl 18

TARİHTE BUGÜN

18 Eylül:

324 – İki Roma imparatoru I. Konstantin ve Licinius arasında Hrisopolis Muharebesi gerçekleşti.

1739 – Osmanlı Devleti ile Avusturya Arşidüklüğü arasında Belgrad Antlaşması imzalandı.

1851 – The New York Times gazetesi yayımlanmaya başladı.

1980 – Sovyetler Birliği ve Küba tarafından Soyuz 38 uzay aracı Kazakistan‘daki Baykonur Uzay Üssünden uzaya gönderildi.

1988 – Myanmar‘da 8888 Ayaklanması sona erdi.

Trajan (d. 53)

Greta Garbo (d. 1905)

Hippolyte Fizeau (ö. 1896)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Eyl 18

BEN FRANSIZIM AMA SİZ TÜRK DEĞİLSİNİZ

Devlet kanunlarla, kanunlar da anayasayla hükmeder. Aksi devlet değil gücü gücü yetene düzenidir, kargaşadır, yıkımdır. Ne yani başkaları da kafalarına göre başka maddeleri değiştireceklerini söylesin ve o maddeler değişmiş gibi mi davransın.

Bu sütunda daha önce de yazdım. Pek de derin olmadığı anlaşılan devletimiz… Yok devletimiz değil tabii, iktidarımız, uzun ömrü-saltanatında aynı hatayı ikinci defa yaptı. Kürtler = PKK = Öcalan denklemini kurdu ve teyit etti. Aynen öyle yaptı. PKK münfesih ya, “Kurucu Lider” adına şimdi siyasi partisi konuşuyor. Sonuç aynı. Kürtleri DEM temsil eder, onun lideri de Öcalan’dır. Peki, CHP ileri gelenlerine soralım: Sizin çok sevgili “Kürt seçmen” ne diyor bu işe? Cevap: Vallahi Kürtlere bir şey sormaya fırsatımız olmadı ki. Biz sadece DEM ve Öcalan’la konuşuyoruz.

Özetleyelim: Kürt = Eski PKK, yeni DEM ve onun başı = Öcalan. Kürtler istese de istemese de…

Bir de “Türk seçmen” var değil mi? Bu da yanlış. Ama bir an için doğru kabul edelim. O cephede olan da “Kürt seçmenin” başına gelenin aynadaki aksi gibi. Madem Kürt = PKK = DEM = Öcalan ve madem ki bu blok bize on binlerce şehide mal oldu. PKK ve Öcalan düşmanımızdır. O hâlde… Vahim gidişi görüyorsunuz değil mi.

İşin doğrusu, anayasanın 66’ncı maddesinde yazandır: “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.”

Anayasa değişmedi ama

Siz birkaç hatayı birden yapıyorsunuz. En başta, anayasayı çiğniyorsunuz. Efendim o maddeyi değiştireceksiniz… Bu bir niyet. Fakat niyetler kanunları çiğnemenize ruhsat vermez. Devlet kanunlarla, kanunlar da anayasayla hükmeder. Aksi devlet değil gücü gücü yetene düzenidir, kargaşadır, yıkımdır. Ne yani başkaları da kafalarına göre başka maddeleri değiştireceklerini söylesin ve o maddeler değişmiş gibi mi davransın. Şimdi saçma sapan örneklerle okuyucumu yormayayım.

İkincisi, anayasada da sosyolojik olarak da bir ırkın, bir etnisitenin adı olmayan, daha teknik tabirle etnonim değil demonim olan “Türk” ile Kürt, Arap ve başka etnonimleri eşdeğer kullanıyorsunuz. Vatandaşların yüzüne bağırıyorsunuz: Sen Kürtsün; dolayısıyla Türk olamazsın. Sen Arapsın, Lazsın, Çerkezsin; demek ki Türk değilsin.

Tehlike ne biliyor musunuz? Tehlike sizin böyle saçmalamanız değil, sizin söylediklerinize vatandaşın inanmasıdır. Bir kısmının, “Eh, en büyükler söyledi, biz Türk değilmişiz.”, bir kısmının da “Eh en büyükler söyledi, onlar Türk değilmiş.” demesidir.

Anayasayı ihlalle kalmıyorsunuz. Bal gibi ve açıkça halkın bir kısmını diğer bir kısmı aleyhine kışkırtıyorsunuz!

Deveciyan dersleri: O başka

Tanınmış sunucu ve yazar Banu Avar’ın öneminden ötürü bugün hemen herkesin duyduğu bir röportajı var, Patrick Deveciyan ile. Deveciyan, adından da anlaşılacağı gibi Ermeni asıllı bir Fransız. Fransız parlamentosunun Türklerin Ermeni soykırımı yaptığını inkârın suç olduğuna dair kanunun tasarımını ve kulisini yapan hukukçu. Sayın Avar ile konuşması şöyle:

Banu Avar: Ama siz Ermeni kökenlisiniz.

Patrick Deveciyan: Burası bir ulus devlet ve ben de Fransız yurttaşıyım. Yani Fransız’ım.

Banu Avar: Ama siz değil misiniz Türkiye’de, Kürt, Laz, Çerkez, Süryani denilmeli diyen?

Patrick Deveciyan: O başka.

Sayın Özgür Özel ve kadrosu, bakınız Deveciyan Fransa’nın “Ermeni Seçmen”i değil. Ermeni asıllı olabilir ama Fransız. Ermeni asıllı olabilir ama bir devleti de bir demonimi, bir milleti de var: Fransız. Siz Kürt asıllı, şu asıllı, bu asıllı Türklere Türk diyemiyorsunuz. Siz Türk değilsiniz diyorsunuz. Bize de “Bak bunlar sizden değil” diyorsunuz. Farkında mısınız? Siz hiç siyaset bilimi, hiç sosyoloji okudunuz mu? Okuyan dostlarınız da mı yok?

Deveciyan röportajında en vurucu cümle hangisi biliyor musunuz? Emperyalizmin, kağıtlara çizgi çekip devlet ve milletler yaratmanın, bölmenin, tahrik etmenin özeti olan iki kelimelik cümle: O başka.

Ulus devlet tehdittir

Çünkü dünyada milletler ikiye ayrılır. Mümtaz milletler. Bunlar Fransız, İngiliz, Amerikan, Rus, Alman, İtalyan ve sair milletlerdir. Bir de bu mümtaz milletlerin o günkü ihtiyaçlarına göre inşa edilecek devletler ve milletler vardır. Sykes  ve Picot’un baş başa verip üzerinde el sıkışacağı, Gertrude Bell’in sınırlarını çizeceği, Sir Percy Cox’un dikte edeceği devlet ve milletler vardır.

İşte mümtaz milletler ulus devlet olma hakkına sahiptir. Onların vatandaşları demonimin, yani milletin ismiyle anılır. Aşağılık devletlerin ulus devlet olması ise kötü bir şeydir. Başa bela olurlar. 21 Temmuz’da gazetelerimizde şu haberi okuduk: ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack“Güçlü ulus devletler bir tehdittir. Özellikle Arap devletleri, İsrail için bir tehdit olarak görülür” ifadelerini kullandı. Barrack, “İsrail’in Suriye’yi kontrol eden güçlü bir merkezi devlet yerine parçalanmış ve bölünmüş görmeyi tercih edeceğini” söyledi.

Barrack’ın ne demek istediğini tam anlamadıysanız kurucu lider Öcalan’ın “Demokratik konfederalizm” tezlerini okuyunuz. Ufuk açıcıdır.

Alıntı: İskender Öksüz

Posted in Gündem | BEN FRANSIZIM AMA SİZ TÜRK DEĞİLSİNİZ için yorumlar kapalı