Eyl 17

TARİHTE BUGÜN

17 Eylül:

1176 – Miryokefalon Muharebesi gerçekleşti.

1787 – Amerika Birleşik Devletleri Anayasası kabul edildi.

1961 – Adnan Menderes, asılarak idam edildi.

1978 – Mısır ile İsrail arasında Camp David Sözleşmesi imzalandı.

1980 – Nikaragua‘nın eski diktatörü Anastasio Somoza öldürüldü.

Giuseppe Caspar Mezzofanti (d. 1774)

Karl Popper (ö. 1994)

Simone Perrotta (d. 1977)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Eyl 17

OKUMAK

“Üstat, o kadar çok kitap okudum ki… ama çoğunu unuttum. Öyleyse, okumak ne işe yarar?”
Bu, meraklı bir öğrencinin samimi sorusuydu.
Üstat… cevap vermedi.
Sadece sessizce ona baktı.
Birkaç gün geçti.
Nehrin kenarında oturuyorlardı.
Aniden yaşlı adam dedi ki:
— Susadım. Bana biraz su getir… Ama yerde duran o eski süzgeci kullan.
Öğrenci şaşkınlıkla ona baktı.
Bu mantıksız bir emirdi.
Delik deşik bir süzgeçle nasıl su getirilirdi ki?
Ama itaatsizlik etmeye cesaret edemedi.
Süzgeci aldı ve denedi.
Bir kez.
Sonra bir kez daha.
Ve tekrar…
Koştu, doldurdu, yolda suyun hepsini kaybetti.
Daha hızlı gitmeye çalıştı.
Parmaklarıyla delikleri kapatmaya çalıştı.
Açı değiştirdi…
Hiçbir şey işe yaramadı.
Bir damla su bile kalmadı.
Bitkin ve umutsuz, üstadın ayağına geri döndü:
— Üzgünüm. Başaramadım. İmkansızdı…
Üstat ona şefkatle baktı ve dedi ki:
— Başarısız olmadın. Süzgece bak.
Öğrenci gözlerini kaldırdı.
Ve gördü:
O kirli, eski, kararmış süzgeç şimdi parlıyordu.
Su, defalarca içinden geçerken onu temizlemişti.
Ve üstat ekledi:
— Okumak budur işte.
Okuduklarının hepsini hatırlamamış olman önemli değil.
Bilginin hafızandan süzgeçten akan su gibi akıp gitmesi önemli değil…
Çünkü okurken, zihnin arınıyor.
Ruhun yenileniyor.
Düşüncelerin aydınlanıyor.
Ve farkında olmasan bile, içten dönüşüyorsun.

İşte okumanın gerçek amacı budur.
Hafızanı doldurmak değil…
Ruhunu yıkamaktır.

Posted in Hikayeler | OKUMAK için yorumlar kapalı
Eyl 16

TARİHTE BUGÜN

16 EylülUluslararası Ozon Tabakasının Korunması Günü

1810 – Meksika‘da İspanyol hakimiyetine karşı bağımsızlık savaşı başladı.

1941 – Kiev MuharebesiII. Dünya Savaşı‘nda Alman Kuvvetleri’nin Kiev ve civarındaki kuşatması tamamlandı.

1975 – Papua Yeni GineAvustralya‘dan bağımsızlığını ilan etti.

1975 – MiG-31 Foxhound, ilk uçuşunu yaptı.

1982 – Batı Beyrut‘ta Sabra ve Şatilla Katliamı gerçekleşti.

XVIII. Louis (ö. 1824)

Nikolay Ostrovski (d. 1904)

Mickey Rourke (d. 1952)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Eyl 16

VATANDAŞA BİR SORU:

ERDOĞAN’IN AMEL DEFTERİYLE HESABA ÇEKİLMEK İSTER MİSİN?

Bir arkadaşımın kasap dükkanına girdiğimde yaşlı ve beyaz sakallı tanımadığım zatın konuşmasına tanık oldum.

Yaşlı adam kürsüdeymiş gibi yüksek bir sesle bir taraftan Erdoğan’ı övüyor, diğer taraftan ise sakallarını sıvazlıyordu.

Dinleyen de bilmese yaşlı adamın Mevlâna, Yunus- Hacıbektaş Veli, İmamı Azam, Abdulkadir-i Geylani’yi anlattığını sanacak.

Bir müddet dinledikten sonra kendisine, ”Erdoğan’ı o kadar yücelttin ki yarın mahşer günü Erdoğan’ın AMEL DEFTERİYLE hesaba çekilmek ister misin?” diye sorduğum da yaşlı adamın sesi kesildi, benzi soldu, panikledi, bir müddet soruma cevap veremedi.

Biraz sonra kekeleye kekeleye ”Ben kimsenin amel defteriyle hesaba çekilmek istemem” dedi ve sessizce kalkıp gitti.

Görüyorsunuz işte;

Kasap dükkanında ki Erdoğan’ı öven Hacı Dayı gibi, inanmadıkları ve imanlarına kefil olmadıkları halde insanlarımız üç kuruşluk dünya menfaati ve çıkar için ne türlü yalanları konuşabiliyorlar.

İmanına güvenmediği insanları bile menfaati söz konusu olduğunda, Evliya- Veli- Ulema yapabiliyor ve sonra evliya yaptığı o insanın amel defterinin temiz olduğuna inanıp, o amel defteriyle hesaba çekilmeyi kabullenmiyor.

Methettiği o insanın amel defteriyle yargılanmanın cehenneme gitmek olduğunu düşünüyor olmalı.

Gözü çıksın şu menfaatin!

İşte böyleleri için Pakistanlı düşünür Muhammed İkbâl ”Müslümanlardan kaçtım, İslâm’a sığındım” demişti.

Bizler de bugün böylesi şaşkınları görerek İslâm’a suç bulmayacağız.

Ya ne yapacağız?

Bu tür Müslümanlardan kaçarak, İslâm’ın kendisine sığınacağız. İslam’ın aydınlık ana caddesinden küfrün karanlık çıkmaz sokaklarına sapmayacağız.

Diğer taraftan ise;

Bazı din düşmanı art niyetli ahlâksız kişiler, İslami kılıfa bürünerek her türlü adaletsizliği, vurgunu, talanı yapan münafıkları bahane ederek, Kur’an’a, İslâm’a ve sünnetlere saldırmaktadırlar. Bu gibi şerefsiz din düşmanlarının söylediklerine de itibar ederek İslâm’a karşı ilgisiz kalmayacağız, yaşamaya ve yaşatmaya gayret göstereceğiz

Alıntı: Orhan Kılıçoğlu

Posted in Gündem | VATANDAŞA BİR SORU: için yorumlar kapalı
Eyl 15

TARİHTE BUGÜN

15 Eylül:

994 – Mihail Burces komutasındaki Bizanslılar ile Hamdânî müttefikleri karşısında Şam‘ın Fâtımî veziri Türk general Mançutekin‘in güçleri arasında Orontes Muharebesi gerçekleşti.

1821 – Guatemalaİspanyol İmparatorluğu‘ndan bağımsızlığını ilan etti.

1916 – Savaşta ilk tankİngiliz birlikleri tarafından, Somme Muharebesi‘nde kullanıldı.

1949 – Seçimleri kazanan Konrad AdenauerBatı Almanya‘nın ilk şansölyesi oldu.

1963 – Ahmed Bin BellaCezayir‘in ilk Devlet Başkanı oldu.

Agatha Christie (d. 1890)

Oriana Fallaci (ö. 2006)

Colin McRae (ö. 2007)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Eyl 15

BİR TILSIM VAR…

O ışığı göz gördü o gün bugün anında

Yeri hazır her vakit gönlümün mihrabında

* * *

Akıl, fikir, düşünce uçuşa kanat açtı

Bilirim yanlışlık yok sevdamın kararında

* * *

Dünyanın her yerinde O’dur kalbin ilacı

Bu sırra eremedim bir tılsım var adında

* * *

Birden aldı götürdü sevginin çekim gücü

Öyle bir duygu ki bu bir ateş var kanında

* * *

Gök kubbede kayıtlı seven tüm gönüllerin

Can yükü, şefkat yükü dopdolu hitabında

* * *

Sevgiye karşı duran bu dünyada ne varsa

Zulüm diye yazılı bu aşkın kitabında

* * *

Sevene, sevilene, sevgiye saygı olsun

Her bir can Mutlu olsun sevgiler diyarında

* * *

Ruhumdaki o çağrı haydi haydi diyordu!

Arap sacı fikirler uçuştu gıyabında

* * *

Katı kalpler yüzünden sevgim nazara geldi

Kâinatta her bir şey yaşarken muradında

* * *

Coşkun bir sevgi ile koşturdum sağa sola

Çırpındım bir kuş gibi olamadım yanında

* * *

Bu yüce bir sevdadır yaşıyor yaşayacak

Yarım asırlık sevgim yüreğimin kınında

* * *

Bir canandan bir cana suskun yürek eliyle

Kuyular düştü cana sevginin girdabında

* * *

Hercai olmadı hiç duygularım dipdiri

Bir hüzün bırakmakta kara bahtım ardında

* * *

Var ümitleri bir kez mahşere erteledim

Ah, bu dünya yalanmış yaşamadım tadında

* * *

Kenan Şahbaz

Posted in Şiirlerim | BİR TILSIM VAR… için yorumlar kapalı
Eyl 14

TARİHTE BUGÜN

14 Eylül:

1829 – Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında Edirne Antlaşması imzalandı.

1867 – Karl Marx‘ın yazdığı Kapital‘in ilk cildi yayımlandı.

1901 – ABD Başkanı William McKinleyNew York‘ta bir anarşist tarafından vurularak öldürüldü, 12 saat sonra yerine Theodore Roosevelt geçti.

1960 – IrakİranKuveytSuudi Arabistan ve VenezuelaOPEC‘i kurdu.

2019 – Suudi Arabistan‘ın doğusunda Abkayk ve Hureys petrol sahalarına drone ile saldırı düzenlendi.

Alexander von Humboldt (d. 1769)

Grace Kelly (ö. 1982)

Amy Winehouse (d. 1983)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Eyl 14

ALİ ŞERİATÎ’DEN ALTIN SÖZLER

ALİ ŞERİATÎ’DEN ALTIN SÖZLER

(İranlı Sosyolog 1933-1977)

  1. “Ben sizi rahatlatmaya değil, rahatsız etmeye geldim.
    Ben esrar, eroin miyim ki sizi rahatlatayım?”
    2. “Sadece devletin konuşma hakkına sahip olduğu bir memlekette hiçbir söze inanmayın.”
    3. “Bir yerde yangın varken biri seni ibadet etmeye çağırıyorsa bil ki bu bir hainin davetidir.”
    4. Kuran’ın ilk emri Oku ‘dur, “işit” değil.
    5. Esas fakirlik…
    “Her yerde olan fakirlik açlık ya da açıklık değildir.
    Fakirlik para ve altına sahip olamama da değildir.
    Fakirlik, sahafta satılmamış̧ bir kitabın üzerindeki tozdur.
    Fakirlik, kâğıt imha makinasında, gazete parçalayan bir bıçaktır. Fakirlik, arabanın camından dışarıya atılmış̧ muz kabuğudur. Fakirlik yemeksiz geçirilen bir gece değildir, fakirlik düşünceden” geçirilen bir gecedir”.
    6. “Düşünce, itaat et” diyenlere değil; “düşün, sor, sorgula” diyenlere kulak ver.
    7. “Şimdiki köleler taksitle yasayıp borçlu ölüyor.”
    8. “Sonradan ilahi adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki, yeryüzünde ondan söz edilmesin.”
    9. Bir Müslüman görürüz; sesini çıkarmaz, olup biteni dinlemez, hiçbir şey umurunda değildir                                      ama kendi düzeni ve tezgahı en küçük bir darbeye uğrasa feryadı arşa yükselir.
    Her gün yaşanmakta olan facialar onda, bir gazete haberi kadar bile merak uyandırmaz.
    “Allah’ım kereminle bizi…” diye dua etmesinin ne etkisi olur? “Bizi” ne demektir?
    10. “Tribünden gelen sesler süren savaşlardaki mazlumun sesini kısıyorsa futbol afyondur!”
    11. “Dindar bir toplumu ancak din adına,
    din alimleri kandırabilirdi ve öyle de oldu.”
    12. “Okuyun. Zira mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor!”

    Ne “HAKİKATLİ” sözler eylemiş! Allah rahmet eylesin. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.
Posted in Atasözleri Vecizeler | ALİ ŞERİATÎ’DEN ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Eyl 13

TARİHTE BUGÜN

13 Eylül:

1229 – ÖgedayMoğol İmparatorluğu Hanı oldu.

1921 – Sakarya Meydan Muharebesi, Türk zaferi ile sonuçlandı.

1923 – İspanya‘da General Miguel Primo de Rivera, darbeyle yönetime el koydu.

1959 – Sovyetlerin insansız uzay roketi Luna 2Ay‘a ulaşan ilk insan yapımı cisim oldu ancak Ay’ın zeminine çakıldı.

1968 – ArnavutlukVarşova Paktı‘ndan ayrıldı.

Michel de Montaigne (ö. 1592)

Ahmet Necdet Sezer (d. 1941)

Dave Mustaine (d. 1961)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Eyl 13

KAHROLSUN AMERİKA ve HER TÜRLÜ EMPERYALİZM!

12 Eylül ihtilali ile ilgili Merhum Süleyman Demirel’in şu tespitleri çok önemlidir. “11 Eylül günü akan kan, 13 Eylül’de nasıl durdu?’ dedim. ‘Yetkimiz yoktu’ dediler. ‘13 Eylül günü yetkiniz nereden çıktı?’ dedim. 13 Eylül günü var olan yetki, 11 Eylül günü de vardı.”

Demirel çok iyi biliyordu.

Süleyman Demirel’in iyi biliyordu “Truman Doktrinini” Amerika emperyalizminin kuyruk ağrısını. Süleyman Demirel Başbakan olduğu 1975 yılının 25 Temmuz’unda ABD’ye ait Türkiye’deki 21 üs ve tesis kapatmıştı… 12 Eylül’e kadar üstler kapalıydı.

O Amerika üstleri…

Sovyetler Birliği lideri Stalin, Türkiye’den Kars, Artvin, Ardahan’ı ve Boğazlarda üs istemesi üzerine Türkiye NATO’ya girmek için ABD’den yardım istedi.

1947 yılında ABD Başkanı Harry Truman tarafından Sovyet tehdidine karşı Truman Doktrini denilen bir plan hazırlanmıştır. Bu doktrin ile ABD “komünizm tehdidi” altındaki devletlere mali ve askeri yardım yapacağını açıklamıştır ki öncelikli ülkeler Türkiye ve Yunanistan’dır. Fakat bunun karşılığında Türkiye’den, serbest seçimlere dayanan demokrasi düzeninin yerleştirilmesi, “5 yıllık kalkınma planları” ve Köy Enstitüleri gibi uygulamaların kaldırılması talep edildi…

Daha sonra Truman Palanı çerçevesinde Marshall Planı ve anlaşmaları devreye sokulmuştur. Bu anlaşma 8 Ekim 1948’de İnönü hükümeti tarafından imzalanmıştır. Türkiye ilk defa Dünya Bankasına 50 milyon dolar borçlanmıştır ama bu parayı ve daha sonra Menderes hükümetince imzalanan 7’den fazla teslimiyet anlaşmaları gereğince verilecek yardımları İnönü hükümeti değil, 1950’de iktidar olan Menderes hükümeti kullanmıştır ki ABD’nin planları da bu yöndeydi zaten.

Menderes hükümeti, ABD planlarına tam uyarak ülkede kalkınma amaçlı üretim ekonomisi yerine, makyajlamaya öncelik vererek bu paraları çar çur etmiştir. Ülkede uçak üretebilen stratejik önemdeki fabrikalar bile kapatılmıştır. Bu arada ülkenin en stratejik kurumları, ordu da dahil ABD kontrolüne girmiş, Türkiye’de Amerikan üsleri kurulur…

Fakat Hazıra dağ dayanmazdı. Zaten Türkiye’nin bütün kurumlarını teslim almış ABD, yardımları biraz kısıp da Menderes hükumeti para bulmada zorlanmaya başlayınca, Menderes Sovyetlere yanaşma tehdidinde bulundu ve kendisini iktidar eden, finanse eden ABD buna müsaade etmeyip 1960 ihtilalini yaptırdı, Menderes ve arkadaşlarının akıbeti malum.

1960’tan sonra ABD, Sovyet tehdidine karşı yeni bir projenin hazırlıklarına başladı; Yeşil Kuşak Projesi…

Bu projeyle Türkiye’de dahil Ortadoğu ülkeleri, 3. Dünya ülkeleri olarak kabul ediliyor, coğrafyanın sosyolojisi de incelenerek din temelli propaganda, yapılanma, kaos ve kışkırtmalarla hem Sovyetlere karşı blok oluşturulacak hem de bu ülkeler geliştirilmeyecek, kontrolden çıkarılmayacak, üzerinde hakimiyet sağlanacaktı.

İşte “Kahpe 12 Eylül” ün alt yapısı da bu kahpeliklerle başladı.

Türkiye’de sağ-sol çatışmaları başlatıldı, aynı zamanda dincilik hareketleri, cemaatler ve tarikatlara da alan açıldı.

Sağ ve sol çatışmalarında iki tarafı da ABD domine ediyordu. Öyle ki, aynı silahtan çıkan iki kurşunla hem sağdan hem de soldan insanlar ölüyordu.

ABD’nin “Bizim çocuklar dediği cuntacılar, ihtilal zeminini hazırlamışlardı.

O çocuklarından biri “ihtilalin olgunlaşmasını bekledik” dedi.

Zalim Kenan Evren “Asmayalım da besleyelim mi?” “Bir sağdan, bir soldan asın“ diyerek darağaçları kurdu… Ülkü çinarı;

Mustafa PEHLİVANOĞLU,

İsmet ŞAHİN,

Ahmet KERSE,

Cevdet KARAKAŞ,

Fikri ARIKAN,

Halil ESENDAĞ,

Selçuk DURACIK,

Cengiz BAKTEMUR,

Ali Bülent ORKAN idam edildi.

Şehitlerin ruhu sad olsun…

İhtilalci Emperyalist Amerika uşaklarının çukurları derin, Ateşleri bol olsun.

Maalesef Amerika’nın hain planları dün emperyalist ABD’nin 6. Filosuna secde edenlerle, BOP projesi altında devam ediyor…

KAHROLSUN AMERİKA ve EMPERYALİZMİ.

Alıntı: Kaşıkaralı Nail Büyüksarı

Posted in Gündem | KAHROLSUN AMERİKA ve HER TÜRLÜ EMPERYALİZM! için yorumlar kapalı