Kas 04

NEREYE KADAR YAMALI SİYASET? (K.Ş)

Atatürk’ün bağımsızlık düşkünlüğü, ileri görüşlülüğü ve Türk ulusuna duyduğu güven sayesinde genç Cumhuriyet onlarca askerî ve sivil fabrika ile ayağa kalkacak gücü kendinde bulabilmişti. Sanayiden tarıma, her alanda, modernleşme ve planlı gelişim Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinin aydınlık olması için elzemdi ve bu yüzden de hayata geçirildi. Artık Türk ulusu muhtaç ve hizmetkar olmayacak; üretecek, gelişecek, kendi vatanında “Efendi” olacaktı. Bu ülkü doğrultusunda bir yandan ülkemiz dışa bağımlı olmayıp kendi tarımı ve sanayii ile kendine yetebilecekti, öte yandan ise geleceğimiz için atılan her adımda birlik ve beraberliğimiz pekişecekti.

Topraklarımızın verimliliği, insan gücümüz ve coğrafyamızın sağladıkları sayesinde sayısız alanda kendi kendine yetebilecek potansiyele sahibiz. Jeopolitik konumumuz gereği ise bu bir zorunluluktur. Cumhuriyetimizin ilanından beri bölgemizde, bölgemize yakın ve uluslararası boyutlarda gelişen krizleri bertaraf edecek bir potansiyel ile bu günlere geldik. Yıllarca “babalar gibi satılan” kazanımlarımızın son damlaları ile geçirdiğimiz bu günlerimiz, yamayarak günü kurtarmaya çalışmanın uzun vadede ne denli tehlikeli olduğunu gözler önüne sermiştir. Dünya ortalamasında gıda fiyatları düşerken bile enflasyona yenilmekte, birçok kalemde dışa bağımlı hâle gelmiş bulunmaktayız. Atatürk’ün idealinde kurulan cumhuriyetimiz, işte tam olarak bu günlerin gelmemesi adına kalkınma planlarını yapmış; bir ulusu önce yok oluştan kurtarıp, ardından geleceğe güvenle bakabilmesi adına umut olmuştur.

Bir ulusun, tüm zorluklara ve yokluklara rağmen ortak bir gelecek kurabilme adına verdiği bunca mücadeleyi babalar gibi peşkeş çekmek, muhtemelen, işlenebilecek en büyük suçlardan biridir. Bunca zamandır dayatılan bu politikalar, Türk ulusunun bağımlı hâle getirilmesi için dizayn edilmiş projelerin ürünüdür. Tarımda kendi kendine ve başka ülkelere yetebilen 7 ülkeden biri iken bugün halkımız fahiş fiyatlara, tarım ilaçlarından dolayı ihraç edildiği ülkelerden geri gönderilen ürünlere ulaşmaya çabalamaktadır. Keza hayvancılık da aynı kaderi paylaşmaktadır ve halka verilen müjde ithal etin getirileceğidir. Bunca yıldır yamayarak yürütülmüş politikalardan Türk ulusu tam olarak ne kazanmıştır?

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerleri, döneminin çok ilerisinde bir aydınlanmayı içinde barındırıyordu. Yıllardır yapılan kara propagandaların aksine, cumhuriyetimizin temel yapı taşı olan ilke ve devrimler Batı özentisi değil, aksine binlerce yıllık birikimin modern çağa uyarak insancıl bir devlet yönetiminin tesis edilmesiydi. Hızlı hareket ederek hukukun evrensel anlayışının Türkiye’ye transfer edilmesinde hiçbir beis bulunmuyordu. İşleyen bir sisteme ihtiyaç duyuldu ve en iyi şekilde hayata geçirilmesine gayret edildi. Fransız Devrimi öncesinde, De Guignes ve Voltaire tarafından yazılan eserlerde Tuğrul Bey’in Selçuklu’ya getirdiği laiklik anlayışının benimsenmesi gerektiği belirtilmişti. Mustafa Kemal Atatürk de aynı ataları gibi, laiklik anlayışını Cumhuriyet’e armağan etti. Karşı devrimciler, bütün bu ilke ve devrimlerin Türk kültürüne ve tarihine aykırı olduğunu, üstümüze yamandığını iddia ederek yıllarca kara propagandada bulundular. Hâlbuki “kısa günün kârı” anlayışı ve yamama politikaları hep karşı devrimcilere verilen Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkma projesinin ürünleriydi. Etkili ve istikrarlı politikalardan vazgeçip, bir günün diğerini tutmadığı politikalarla ilerlediğimiz bu yol artık köstebek çukurları ile dolmuştur ve yama siyaset sonuç vermemektedir.

Alıntı: Selçuk Erenerol

Posted in Gündem | NEREYE KADAR YAMALI SİYASET? (K.Ş) için yorumlar kapalı
Kas 03

TARİHTE BUGÜN

3 Kasım:

1793 – Fransız oyun yazarıgazeteci ve feminist Olympe de Gouges, fikirleri nedeniyle giyotinle idam edildi.

1839 – Gülhane Hattı Hümayunu‘nun açıklanmasıyla Tanzimat devri başladı.

1903 – PanamaKolombiya‘dan bağımsızlığını ilan etti.

1906 – SOS, Uluslararası Radyotelegraf Konvansiyonu tarafından tehlike sinyali olarak kabul edildi.

1957 – Sovyetler Birliği, uzaya giden ilk hayvan olan Layka adlı köpeği taşıyan Sputnik 2‘yi dünya yörüngesine fırlattı.

Henri Matisse (ö. 1954)

Yevgeni Pluşenko (d. 1982)

Resul Hamzatov (ö. 2003)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Kas 03

SEVGİDENDİR CESARET

Sevgisizlik prangalı esaret

Sevgisiz yaşamak büyük rezalet

Bedende beyinde, bilekteki güç

Sevgidendir yürekteki cesaret

* * *

İyilik, güzellik şevkle akışır

Başarıyla ödül her dem bakışır

Yüce fikirlere sevgi yakışır

Sevgidendir yürekteki cesaret

* * *

Severse uğruna can bile verir

Hiç çekinmez hatta kan bile verir

Her bir şeye yüce şan bile verir

Sevgidendir yürekteki cesaret

* * *

Sonsuzdur sevgide bilgisi elbet

Sîrete mahsustur ilgisi elbet

Surete yönelik silgisi elbet

Sevgidendir yürekteki cesaret

* * *

Sevgiler yaşatır canlı cansızı

Mahkûm eder dama tıkar kansızı

Ahlâka çağırır hem vicdansızı

Sevgidendir yürekteki cesaret

* * *

Gönlünü sevgiye açarak gider

Şehzade mutluluk saçarak gider

Ölüme gülerek uçarak gider

Sevgidendir yürekteki cesaret

* * *

Kenan Şabaz

Posted in Şiirlerim | SEVGİDENDİR CESARET için yorumlar kapalı
Kas 02

TARİHTE BUGÜN

2 Kasım:

1917 – Filistin‘de Yahudilere yurt verilmesini öngören Balfour Deklarasyonu yayınlandı.

1930 – Haile SelassieHabeşistan (günümüzde Etiyopya) imparatoru olarak taç giydi.

1963 – Güney Vietnam Başkanı Ngô Đình Diệm, askerî bir darbe sonucu öldürüldü.

1964 – Suudi Arabistan Kralı Suud bin Abdülaziz tahtan indirildi.

1991 – Fener Rum Ortodoks Patriği I. Bartholomeos göreve başladı.

George Bernard Shaw (ö. 1950)

Diego Lugano (d. 1980)

Eva Cassidy (ö. 1996)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Kas 02

DÜNYA DELİLERE KALDI

Devrimizin liderlerinin ortak özellikleri büyük zekâya sahip olmamaları, iyi yetişmemeleri, dar ve sığ oluşlarıdır.  Buna bazılarının kendileriyle sınırlı bir yönetim anlayışıyla hareket ettiklerini de eklerseniz dünyanın neden bu durumda olduğunu açıklamak kolaylaşır.                                                         Trump, tam serseri mayın.  Putin’in ondan kalır yanı yok diyenler de çok. Bazı bakımlardan benzese de akıllı deli diyenler de epeyce var. Şimdi yıldızının sönmüş göründüğüne bakmayınız. Adam Rusya’nın büyük şansı.             Eski ve yeni örneklere bakarak diktatörün de akıllısı makbul. Mao’dan beri Çin öyle. O toplum başka türlü yönetilemezdi denemez. Sopasız kolay kolay kalkınamayacağı söylenebilir. Bu işi de Çin usulü yapıyorlar. Şimdiki liderinin adını sorsanız bilen zor çıkar. Görünmez, göze batmaz profili tercih ettiler. Ulu orta konuşmadılar, olur olmaz konularda fikir söylemeye yanaşmadılar. İş yaptılar. Çin böyle büyüdü. Bir de çok konuşanlar var. Bizdeki de onlardan. Bizimkinin iki gücü var: Dine dayanması ve rakiplerini türlü şekillerde devre dışı bırakmayı bilmesi. Bunları yapmak için uygun zaman hepsinden önemli. Dolayısıyle bir şansı da böyle bir dönemde başa geçmesi. Madem girdik, onu da söyleyelim: 23 yıl iktidar için çok uzun bir zaman. İyi bir elde ülke büyüdükçe büyürdü. İçerde dışarda birçok alanda arkalara düştüyseniz düşüneceksiniz. Hâlâ, düştük tamam da Reis çıkaracak, bir mucize yaratacak diyen varsa o inançtır, tartışılmaz.  Zaten o kesin inançlılar yüzünden bu duruma düştük. Onlar yanlışları görüp söyleme yiğitliğini gösterselerdi, en azından savunmasalardı, ülke bu hale gelmeyecekti. Diyeceğim o ki dünyayı ve bölgemizi anlamak isterken de kendimize bakacağız.

Alıntı: Yağmur Tunalı

Posted in Gündem | DÜNYA DELİLERE KALDI için yorumlar kapalı
Kas 01

TARİHTE BUGÜN

1 Kasım:

1755 – Portekiz‘de Lizbon Depremi gerçekleşti.

1922 – 623 yıl süren Osmanoğulları saltanatıTürkiye Büyük Millet Meclisi‘nin kararıyla sona erdi.

1954 – Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi kuruldu, Cezayir Bağımsızlık Savaşı başladı.

1981 – Antigua ve BarbudaBirleşik Krallık‘tan bağımsızlığını kazandı.

1998 – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kuruldu.

Johann Friedrich Gmelin (ö. 1804)

Edward W. Said (d. 1935)

Yma Sumac (ö. 2008)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Kas 01

ALTIN SÖZLER

* “İnsan olmak kolaydır; zor adam olmak.” Rus Atasözü * “Karını sev ve annene güven.” İrlanda Atasözü
* “Çocuğunu beş yıl prens, on yıl köle ondan sonra da arkadaş yap.” Hint Atasözü
* “Ailem bana konuşmayı öğretti ve insanlar bana susmayı öğretti.” Çekoslovak Atasözü
* “İnsanlara bilgiyle bakan onlardan nefret eder; onlara gerçeklikle bakan ise onları affeder.” İtalyan Atasözü
* “Öfke, mantığın lambasını söndüren güçlü bir rüzgardır.” Amerikan Atasözü
* “Veren verdiğini söylemesin, alan konuşsun.” Portekizce Atasözü
* “Büyük bir ağaç daha çok gölge verir ama daha az meyve verir.” İtalyan Atasözü
* “Endişelerini yırtık bir cebe koy.” Çin Atasözü

Posted in Atasözleri Vecizeler | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Eki 31

TARİHTE BUGÜN

31 Ekim:

475 – Romulus AugustusRoma imparatoru ilan edildi.

1922 – Benito Mussoliniİtalya başbakanı oldu.

1940 – Britanya Muharebesi sona erdi.

1961 – Josef Stalin‘in naaşı Lenin‘in mozolesinden çıkarıldı ve Kremlin Duvarı Mezarlığı‘na defnedildi.

1992 – VatikanDünya‘nın Güneş‘in çevresinde döndüğünü söyleyen Galileo‘nun haklılığını kabul etti.

Harry Houdini (ö. 1926)

Marco van Basten (d. 1964)

Erdal İnönü (ö. 2007

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Eki 31

KIBRIS TÜRK’TÜR TÜRK KALACAK

Bugün yıllarca Rusya’nın arka bahçesi olmuş Batı Türkistan devletleri ve orada yaşayan Türklerde gelişen ya da gelişemeyen millet bilinç üzerinden beklentilerimizi konuşuyoruz. Bizde bile Türk adını kaldırmaya çalışan bir iktidar varken, Türkistan’daki gençlerin Türk devletleri büyüyüp birleşip Turan olacak diye hayal kurduklarını sanmıyoruz elbette ama Türklüğe bu kadar kayıtsız kalmalarını da beklemiyoruz. Hem Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin kaçının anayasasında Türk adı ya da tanımı var ki?

Biz burada oturmuş birileri bir kuşak projesi veya enerji hattı-koridoru falan yapsa o da bizim topraklarımızdan geçse, biz de para kazansak diye beklerken Rusya’nın zayıfladığı bu günlerde AB çoktan oyun kurmaya başlamış kardeş ülkeleri yanına almış bile.

Rusya’dan açılan alanı daha önce fırsat olarak gören Türkiye neden şimdi bu konuda isteksiz duruyor anlaşılabilir gibi değil. Türkiye’nin imkanlarını Libya, Sudan, Somali, Myanmar lehine kullanırken bir anlamda Türk devletleriyle ilişkilerini geliştirmek için çaba sarf etmeyerek onlara sırtını döndü, Arap dünyasının bir parçası olmaya çalışıyor. Bir de TDT Aksakallar Konseyine Türk dünyası konusunda yetişmiş onca değeri varken Binali Yıldırım’ı atayarak gayri ciddi tutum takınmasının elbette bir sonucu olacaktı. Doğal kaynak zengini otoriter devletler ve fakir, hakkı hukuku olmayan halklardan oluşan bölge ülkeleri kim bilir nasıl lobi faaliyetleriyle zengin ve güçlü AB’nin açtığı kollara koşuyor.

Olan biten bu olaylar “Kıbrıs Türk’tür Türk Kalacak” sloganları atan, Adriyatik’ten Çin seddine kadar Türkçe konuşarak gidebileceğini düşünen, Tanrı Dağlarından Kürşad’ın gür sesini bekleyen, Vey ırmağında atlarını sulama hayali kuran Türk milliyetçileri için kabul edilemezdir. Türk dünyasında benzer nesiller yetiştiremezsek, Taşkent’te, Almatı’da, Aşkabat’ta doğan Türk çocuklarının hayaline denizle kıyısı olan Türkiye ve tek ada ülkesi olan KKTC’de levent olmayı sokamazsak ve bu nesiller iktidar olamazlarsa daha çok hayal kırıklığına uğrarız.

KKTC’nin bugün geldiği durum Türkiye’nin ve dolayısıyla ülkeyi 23 yıldır yöneten AKP’nin eseridir. Maalesef sosyal ve kültürel olarak Türk dünyasına örnek gösterilecek durumu bırakın utanılacak hale gelmiştir. KKTC çok ağır ithamlar altındayken ve uluslararası tanınma sıkıntısı artarak devam ederken bilhassa İsrail vatandaşlarının ilgisiyle emlak fiyatlarının artması konusuyla da dikkat çekicidir.

Alıntı

Posted in Gündem | KIBRIS TÜRK’TÜR TÜRK KALACAK için yorumlar kapalı
Eki 30

TARİHTE BUGÜN

30 Ekim:

1757 – Osmanlı İmparatorluğu padişahı III. Mustafa tahta çıktı.

1864 – Avusturya İmparatorluğuPrusya Krallığı ve Danimarka Krallığı arasında Viyana Antlaşması imzalandı.

1918 – I. Dünya Savaşı‘ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu ile galip devletler arasında Mondros Mütarekesi imzalandı.

1973 – Boğaziçi Köprüsü, Türkiye Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından açıldı.

2020 – Ege Denizi‘nde 6,9 MW büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Nedîm (ö. 1730)

Diego Maradona (d. 1960)

Samuel Fuller (ö. 1997)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı