Ağu 10

ARABANIZA KÖPEK KOYDUM

           Bir siyasi partinin genel başkanı milletvekillerine halk ile ilişkilerini güçlendirmelerini     
    söyler. Kayseri yöresine giderken bir çobana rastlayan vekiller, bilgiç bir eda ile çobana;                         
          “ Süründe kaç koyun olduğunu bilirsek bize, ne verirsin,” derler. Çoban;     
           “Koyunlarımdan en iyisini veririm,” der. Vekiller telefon ederek uydu kanalıyla
    koyun sayısını öğrenirler ve çobana bildirirler. Çoban;
          “Ben koyunları sabah, akşam saymama rağmen bu sayıyı bulamadım. Koyunu hak ettiniz,” der. Milletvekillerinin arabalarından birine oradan kaptığı gibi bir hayvanı   
     koyar. Vekiller;
          “Senin bize hakkın geçti. Hakkını helal et;” derler. Çoban;
          “Size ne hakkım varsa helal olsun,” der ve devam eder.
          “Sizlerin parlamenter olduğunuz belli” der. Vekiller nasıl anladığını sorarlar. Çoban;
          “Arabanıza bir koyun değil, köpek koydum, hiç anlamadınız” der.
Posted in Fıkralar | Leave a comment
Ağu 10

ÇİN ZULMÜ ALTINDAKİ DOĞU TÜRKİSTAN

Günlük yaşayışımız içerisinde telaş ve çabalarımızı düşündüğümde üzerimize düşen görevleri yerine getirme konusunda zayıf kaldığımıza inanıyorum. Dünyanın hemen hemen bir çok bölgesinde zulüm hüküm sürmekteyken bunu dahi kınayamayan bizler acaba ne kadar doğruyuz, ne kadar dürüstüz ve ne kadar insanız… Lütfen kendinizi ölçünüz!

Bu günlerde medya da yer bulmasa da Doğu Türkista’nda zulüm sürmektedir. Buna dikkatinizi çekmek istiyorum. Zulme sessiz kalmak bir isanlık ayıbı ve utancıdır!…

Fatih ERBOZ’un Yazısından

Yüzölçümü: 1.828.418 km2
Nüfusu: 30 milyon
Başkenti: Urumçi
 Türklerin çocuk sahibi olması bile yasak!..
Doğu Türkistan’ın yıllardır verdiği özgürlük mücadelesi her seferinde kanla bastırılıyor. ’Çin işkencesi’nin Türk kimliği üzerindeki tahribatı inanılmaz boyutlarda,Orta Asya’daki Türk vatanı Doğu Türkistan Çin zulmü altında inim inim inliyor.

İşkencelerin ölümlerin kol gezdiği bu topraklarda Türk kimliği yok edilmek isteniyor. Yıllardır süren özgürlük mücadelesi her seferinde kanla bastırılıyor. Türklerin yaşama hakkına bile saygı duymayan Pekin yönetiminin asimilasyon ve soykırımı politikaları dünyanın gözleri önünde tüm vahşetiyle devam ediyor. Doğu Türkistan’da son günlerde yaşanan vahşet dikkatleri tekrar bölgeye çekti. Her açıdan Türk tarihi için büyük öneme sahip bu ülkeyi derinlemesine inceledik ve ’Çin işkencesi’nin Türk kimliği üzerinde meydana getirdiği derin tahribatı, yaptığımız araştırmalar ve uzman görüşleriyle ortaya koyduk.  Doğu Türkistan Vakfı Genel Başkanı Hamit Göktürk, Doğu Türkistan Devleti’nin ismi başta olmak üzere tüm haklarının gasp edildiğini söyledi.

Kimliğin ifadesi yasak
Doğu Türkistan’ın Türk dünyasının doğudaki kalesi olduğunu kaydeden Göktürk, bölgenin stratejik açıdan çok önemli bir konuma sahip olduğuna dikkat çekti. Çin ve müttefiklerinin varlıklarını istemediğini kaydeden Göktürk, Doğu Türkistan Türklerinin varlığının Orta Asya ve Anadolu Türkleri için de bir güvence olduğunu kaydetti. Türk milliyetçiliğinin bu bölgede yeniden etkinlik kazanmaması için Çin’nin elinden geldiğini yaptığını anlatan Göktürk, “Vatandaşlarımızın elinden anlamsız bahanelerle pasaportları alınıyor, aynı zamanda mallarına el konuluyor” diye konuştu. Çin tarafından işgal edilen Doğu Türkistan’da yaşayan Türklerin kendi kimliklerini ifade etmelerinin yasak olduğuna dikkat çeken Göktürk, insan hakları ihlallerinin soykırım boyutunda olduğunu söyledi.

Hamilelere işkence
“Doğu Türkistan topraklarını işgal eden Çin, Türk toplumunun her türlü davranışına sınırlama getiriyor” diyen Göktürk, şunları belirtti: “Türklerin doğum yapmasını bile yasaklıyorlar. 20 bin kişilik bir bölgede yüzde 1 oranında doğum yapılacak denilerek sınırlama getiriliyor. Bu sınırlamalar konusunda itiraz olduğu zaman da şiddet uygulanıyor. Dolayısıyla 20 bin kişilik bir kentte ancak 200 çocuk ya da bebek bulabiliyorsunuz. Doğu Türkistan’da bunun gibi daha bir çok anlamsız yasaklar ile de karşı karşıya kalmanız mümkün” Doğum kontrolü adı altında soykırımı yapıldığına vurgu yapan Göktürk, “Hamile Türk kadınlar yumruklanarak şiddete maruz kalıyor. Bölgede gerçekleştirilen uygulamaları tarif etmek mümkün değil. Bunun adına ne denir bilemiyorum. Doğu Türkistan’daki Türkler Çin yönetimi altında hiçbir şekilde huzurlu ve mutlu yaşamıyor”

Erkekleri köle yapalım, kadınları…
DoĞu Türkistan’da bir milyon kadar askerini silah altında tutan Çin, Doğu Türkistan’da Müslümanların attığı her adımı kontrol etmekte. Yollarda kurulmuş olan askeri denetim noktalarında tüm araçlar tek tek durdurulup içleri aranırken erkekler hakarete uğrayıp tartaklanmakta, Türk kadınlar ise tacize uğramakta. Zehirlenmiş zihniyet
Buradaki zulüm zaman zaman Batı basınının bile dikkatini çekti. Urumçi Üniversitesi’nin duvarında hala asılı olan 2 Ekim 1988 tarihli The Independent gazetesi, Çin’in bakışını şöyle aktarıyor: “Türk erkeklerini sonsuza kadar kölemiz yapalım, kadınlarını da asırlar boyunca fahişemiz.” Gazete, bu düşünceyi ise şu şekilde değerlendiriyor: “Katıksız ırkçı düşünce ile zehirlenmiş bir zihniyetin göstergesi.” Japonya Mainichi Daily News gazetesi ise 2000 tarihli sayısında şunları yazıyor: “Doğu Türkistan’da bir kişi sadece boş bir şüphe üzerine yıllar boyunca tutuklu kalabiliyor. Türkler asılsız suçlamalarla idam edilmekte, zaman zaman da toplu olarak katledilmekteler. Kadınlara zorla kürtaj yapılmakta, birden fazla çocuğa sahip olanların çocukları ellerinden alınmakta.”

Posted in Gündem | Leave a comment
Ağu 09

H.Z. KUR-AN

Granitten de sert kat kat olsa da
Siler, gönüldeki her pası Kur-an
Nice etkilerden rengi solsa da
Kalplerin en gözde cilası Kur-an
 
Müminin kalbinde ilâhî çiçek
Aklı olan için budur tek gerçek
İki cihanda da en geçerli çek
İlâhî şerbetin Hak tası Kur-an
 
Hücre de, beden de, hatta her canda
Allah (cc) adı kalpte, nabızda, kanda
Beş vakit yaşanır o şevk ezanda
Kâinatın kutsal yasası Kur-an
 
Bu, öyle bir aşk ki gitgide artar
Kör karanlıkları bir anda yırtar
En hassas terazi, ameli tartar
Mahşerde, mizanın okkası Kur-an
 
Yaratılmışların almaz mı aklı?
Her mümine açık, billûrdan paklı
Bağrında nadide değerler saklı
Rabbin ibret dolu kale’si Kur-an
 
Granitten de sert kat kat olsa da
Siler, gönüldeki her pası Kur-an
Nice etkilerden rengi solsa da
Kalplerin en gözde cilası Kur-an
 
10.03.1993
Posted in Şiirlerim | Leave a comment
Ağu 09

ATATÜRK KİMDİR?

       1976 yılında UNESCO, üyeleri bir öneriyle gelirler. Öneri paketindeki bir cümlede şöyle denilmektedir. “Bugün UNESCO’nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim hakkı, isim babası Mustafa Kemal’dir. Öneri; Mustafa Kemal’in 1981’de doğumunun 100. yılının, 152 ülkede aynı anda kutlanması öneridir. Oysa UNESCO’ya 52 ülke üyedir. Birden İsveç delegesi ayağa kalkar ve “Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var, hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mısınız?” diyerek bir çıkış yapar.
        İsveç delegesinin bu kinayeli konuşmasına karşı, Rus delegesi ayağa fırlar, yumruğunu masaya vurur, toplantıya katılan 152 ülkenin delegelerine şöyle söyler;
      “Genç delege arkadaşıma hatırlatmak isterim ki; ATATÜRK öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir. Bırakın onu bir yıl anmayı, her ülke her problemlerimizde çare olarak aramalıyız.”
        Sonra UNESCO’nun tarihinde ilk ve tek olarak, hiçbir olumsuz oy çıkmadan 152 ülke metne imza atar ve 27 Kasım 1978 tarihli UNESCO Genel Kurulu’nun kararında 1981 yılı “Dünyada ATATÜRK Yılı” olarak kabul edilir.
        Daha sonra kararın imzalanacağı günde;
       “Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var, hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mısınız?” diyen İsveç delegesi karar imzalanmadan önce kürsüye gelir ve şunları söyler.
       “Ben ATATÜRK’ ü inceledim. Bütün ülkelerden özür diliyor, ilk imzayı ben atıyorum demiştir.
         İşte o muhteşem belgede ayrıca şunlar yazılıdır.
          
         ATATÜRK KİMDİR?
       “Atatürk uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş inkılâpçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün hayatı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı göstermeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.”
 
        “Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.”    Mustafa Kemal ATATÜRK
         “Bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum halinde yaşatan veya bir milleti esaret ve sefalete terk eden şey terbiyedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni nesle vereceği terbiye millî terbiyedir.”   Mustafa Kemal ATATÜRK
         (22 Eylül 1924 Samsun Öğretmen Evindeki Konuşmasından)
Posted in Hikayeler | Leave a comment
Ağu 08

Atatürk Kimdir Birde Böyle Dinleyin…!

..::Gerçek Atatürk::.
http://turkoloji.cu.edu.tr/ATATURK/arastirmalar/icimizden_biri.pdf
Atatürk Kimdir Okumak İsteyen Üsteki Linke Dinlemek İsteyen Alttaki Linklere Giriş Yapabilir..!
http://www.youtube.com/watch?v=oSfuiMjCtDE
http://www.youtube.com/watch?v=mp3_WiwdBDA
http://www.youtube.com/watch?v=GYB-H6fnbZs   
http://www.youtube.com/watch?v=wz8wiifZPaA 
http://www.youtube.com/watch?v=sukkoVQ9s4c
Posted in Yazılarım | Leave a comment
Ağu 08

Titre ve kendine dön!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinde oynanan oyun, 1915 öncesi Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altında yaşayan etnik gruplara yönelik psikolojik ve bölücülük hareketlerini işaret etmektedir. Tarihi bilgisi olan herkes bunu anlayabilir. Ancak aklını, kalemini, herşeyini kapitalizme, sosyalizme, faşizme ve her türlü emperyalizme kiralayan ve adları güya “aydın” olanlar anlamak istemezler, anlamamazlıktan gelirler. Bu eşyanın tabiatına uygun bir davranış biçimidir. Zira dünya yüzünde yaşayan mahluklar incelendiğinde her tür mahlukun ilginç yaşayış biçimleri bulunduğu görülmektedir. Asıl olan kendini vatansever, milletsever olarak ifade edenlerden bunu farkedemeyenlerin “aptallığı” değil midir? Bunu farkeden milliyetçilerin üzerine saldıranların,”ırkçı, kafatascı vb” bahanelerle saldırmaları kendi “gaflet, delalet ve hıyanetlerini” gizlemek içindir. Ecdadımızın yaşadığı tarihe bir göz atıldığında bugün yapılmak istenenlerin yaşanmış olduğu ve her defasında da Türk Milleti’ni zor durumlara düşürmüş olduğu görülmektedir. Şimdiki nesile düşen uyanık olmaktır. Titreyip kendine dönmektir. Ülkede olanları akıl süzgecinden geçirerek aklın en uygun yolunu bulmaktır. Bu konu geçici menfaatlerle, günü birlik ilişkilerle geçiştirilemez. Türkleri Anadolu’dan çıkarma oyununa herkes tavrını koymalı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafında yerini almalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafında yer almayanlar, alamayanlar bertaraf olmaya mahkumdur. Tarih bunun örnekleriyle doludur… NEMUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!

“Bir millet, varlığını ve  istiklalini sağlamak için, düşünülebilen bütün teşebbüsleri ve fedakârlıkları yaptıktan sonra ve fedakarca teşebbüslerine devam ettikçe başarısızlık söz konusu olamaz ”M.K. Atatürk

 

Posted in Gündem | Leave a comment
Ağu 08

5000 Yıllık Kablosuz İletişim Sistemi

 Rus fizikçiler yerin 100 metre altında bakır tel bulduklarını, bunun atalarının bundan 1000 yıl öncesinde telefon şebekelerinin olduğunu kanıtladığını duyurmuşlar.
Bu olaydan bir hafta sonra Amerikan gazetelerin de ilginç bir manşet:Amerikan bilim adamları yerin 200 metre altında 2000 yıl öncesine ait fiberoptik kablolar bulduklarını, bunun, Amerikan toplumunun Ruslardan 1000 yıl öncesinde gelişmiş dijital haberleşme sistemleri olduğunu söylemişler…
Bir hafta geçmeden Trabzon, Araklı’ da yerel Taka gazetesinde yeni bir manşet:Trabzonlu bilim adamlarının yerin 500 metre altına kadar kazdıklarını ve hiçbir şey bulamadıklarını, bunun sebebinin ise
Atalarının 5000 yıl öncesinde kablosuz(wireless) iletişim sistemlerini kullandığının ispatı olduğunu belirtmişlerdir..

Posted in Fıkralar | Leave a comment
Ağu 08

KAYSERİLİNİN İNEGİ

 Kayserilinin İneği Hastalanır inek öldü ölecek Allaha dualar etmeye başlar adaklar adar;
– Allahım ineğimi iyileştirirsen 10 gün oruç tutacam der,
Sabah Ahıra girer bakar inek iyileşmiş ayağa kalkmış, 10 gün oruç sözünü tutar
11. gün ahıra girer bakar ki inek ölmüş
– Kafasını yukarı kaldırır ve
– Allahım hiç boşuna kandırdım deme der, ben bu 10 günlük orucu Ramazan Ayından düşerim,
İneği de Kurbana sayarım
 
 
*Bindallı (Akpınar) Dergisinden
Posted in Fıkralar | Leave a comment
Ağu 08

2 Saniyede 0’dan 100’eçıkıyor.

Üç adam barda oturmuş konuşuyorlarmış.
Birincisi demiş ki,
– “Karıma öyle bir he…diye aldım ki, 6 saniyede 0’dan 100’e çıkıyor.”
Diğerleri anlamamışlar.
– “Ne aldın?” diye sormuşlar.
– “Beyaz bir Porsche aldım. Çok mutlu oldu.” diye cevap vermiş.
İkinci adam demiş ki,
– “Ben de geçen doğum gününde karıma 4 saniyede 0’dan 100’e çıkan bişey almıştım.”
Hemen anlamışlar tabii ki:
– “Heey, yoksa Ferrari mi aldın?”
Adam gülümsemiş:
– “Evet, kıpkırmızı bir Ferrari aldım. Gerçekten de ona
çok yakıştı.” demiş.
Bu sefer üçüncü adama sormuşlar:
– “Peki sen ne aldın karına?”
Adam demiş ki:
– “Ben öyle bişey aldım ki; sadece 2 saniyede 0’dan 100’e çıkıyor.”
Adamlar şaşırmışlar:
– “Atıyosun!” demişler,
– “Öyle bir araba olmaz ki?!”
– “Araba aldığımı kim söyledi” demiş adam. Diğerleri:
– “ne aldın peki?”
– “BASKÜL”
Posted in Fıkralar | Leave a comment
Ağu 06

Atasözleri ve vecizeler

*”Türkler öyle bir millettir ki, Hayatta bir tane bile kalsa devlet kurup intikamını alır.”   [Adolf Hitler]

*“Allah’ın gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz yerde, dikenler arasında gül yarattığına hayret ediniz.” Arabistan atasözü

 
*“İnsanlar idealleri için, hayvanlar ise menfaatleri için mücadele ederler.”  Fransız   sosyolog Gustave Le Bon

 *“Dünyada tek bir din, tek bir devlet, tek bir padişah ve İstanbul da dünyanın başkenti olmalıdır”     (Fatih Sultan Mehmet)

 
*Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren! Bırak kardeşim tahsili; git önce edep, hayâ öğren… Mehmet Akif ERSOY 
                                                                          
Posted in Yazılarım | Leave a comment