Ara 29

CHAMTRAİLSİN AMACI NEDİR?

CHAMTRAİLSİN AMACI NEDİR?

İYONOSFER’DE ARAŞTIRMA YAPMAK.

BU PROJENİN GERÇEKLEŞMESİNDE ÜÇ AMERİKAN ŞİRKETİ ARCO, RAYTHEON VE E-SİSTEMLERİ, ÖNEMLİ ROL OYNADI VE HÂLÂ OYNUYOR…

Amerikalı askeri yetkililere göre, HAARP şunları gerçekleştirecek:

1- Atmosferdeki termonükleer araçların elektromanyetik vuruşlarını değiştirmek.
2- Denizaltılarla haberleşmeyi kolaylaştırmak.
3- Radar sistemlerini son derece geliştirmek.
4- Çok büyük bir bölgede, ABD ordusu dışında tüm haberleşmeyi durdurmak,
5- EMass ve Cray bilgisayarları ile ortaklaşa, toprağın altını çok derinlere kadar incelemek,
6- Büyük alanlarda petrol, doğalgaz ve mineralleri tespit etmek,
7- Cruise füzeleri gibi her türlü saldırı silahı ve uçağı havada imha etmek.

Elbette ki de, bu projeye karşıt olan Amerikalı bilim adamları da var. Bunun son derece tehlikeli olduğunu savunuyorlar. Çünkü, onlara göre, HAARP öylesine bir güç haline gelebilir ki, elinde tutan dünyanın tartışmasız hakimi olur..
Projenin karşıtlarından biri olan, ülkenin en ünlü jeofizikçilerinden Prof.Gordon J.F.MacDonald’e göre, elektromanyetik teknoloji bakın daha neler yapabilir?

1- İklimleri değiştirebilir,
2- Kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir,
3- Ozon tabakası ile oynayabilir,
4- Deprem yapabilir,
5- Okyanus dalgalarını kontrol edebilir,
6- Dünyanın enerji alanları ile oynayarak, insan beynini kontrol altına alabilir,
7- Radyasyon yaymayan termo nükleer patlama oluşturabilir…

“Bunlar yapabildiklerinin sadece bir kısmı”

Ancak, Amerika Hava Kuvvetleri, iklimlerin kontrolünü amaçlayan “Spacecast 2020” projesi ile ilgili olarak “Çevreyi değiştirme teknikleri ile bir başka ülkeyi yok etmek veya zarara uğratmak yasaktır” açıklamasını da yapmış durumda ama acaba buna kim uyar?

Bu proje çok küçük sinyallerle çok büyük enerjileri kontrol etme mantığı üzerine kurulduğuna göre, İleriki yıllarda teknolojiye bağlı daha kontrollü bir aşamaya geçileceği ve Emperyalistlerin iğrenç emelleri doğrultusunda bu imkânı kullanacağı açıkça belli oluyor…

ABD eski Başkanı George Bush’un “Yeni Dünya Düzeni” tanımlamasının içinde bu ve bu gibi her düzenbazlığın olacağını var sayabilirsiniz…

 

Bu konuyu merak edenler İnternette araştırma yapabileceği gibi, “Angels D’ont with HAARP” isimli kitabı okuyabilirler… “

 

 

Alıntı

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , | CHAMTRAİLSİN AMACI NEDİR? için yorumlar kapalı
Ara 28

BATAKLIKTAN ÇIKAN MELEK

BATAKLIKTAN ÇIKAN MELEK

 

NTV yeni başlayan “İyi Hikâyeler.” programının kahramanı Ayşe Tükrükçü, çok küçük yaşlarda kimsesiz kalmış. Daha 9’undayken tecavüze uğramış.

Yine 9 rakamının gadrine uğruyor. Bu kadar sayıdaki randevuevine satılıyor. Sonra da bir yolunu bulup, İstanbul’a gelmiş. İlk ikametgâhı yine sokaklar olmuş.

İstanbul’da mütevazı bir lokanta açmış. Geceleri ne kadar mekânsız varsa, onlara bedava çorba dağıtmış.

Tükrükçü’nün şöhreti hızla yayılmış. Yakın zamana kadar çorba verdiklerinin birkaçını yanında çalıştırmaya başlamış. Servisten, yemek yapmaya kadar her şeyi öğretmiş.

Neticede 35 bini aşkın grubu daha şimdiden doyurmuş durumda.

 

Hani meşhur bir geleneğimiz vardır; “Ekmek askıda.” Bunu “Yemek askıda”ya çevirmiş durumda. 10 lira bağış yapan biri buna katılabiliyor..

Ayşe Teyze, başına gelen bütün talihsizlikleri anlatırken hiç gocunmuyor. Acı gerçekleri teker teker sıralıyor.

Ayşe Tükrükçü bize insanlığın tükenmediğini hatırlattı. Ona rahatlıkla “bataklıktan çıkan bir melek” diyebilirsiniz.

 

Alıntı: ​​​​​​​B. Ayeri

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , | BATAKLIKTAN ÇIKAN MELEK için yorumlar kapalı
Ara 27

KARBOĞAZI ZAFERİ

KARBOĞAZI ZAFERİ
 

GÜÇLÜ bir Fransız birliği, Toroslar’ın kuzeyine sarkmış, Pozantı’yı işgal etmişti.

Çukurova çeteleri Pozantı’yı kuşattı. Fransız birliğinin Adana ve Mersin’deki birliklerle bağlantısını kesti. Sayıca azdılar ama çok hareketliydiler.
Çevreyi de elbette avuçlarının içi gibi biliyorlardı. Pozantı’daki birliğin ikmal edilmesini engellediler. Birlik tehlikeli duruma düştü. Adana’da bulunan tümen komutanı, Pozantı’daki birliğin komutanı Binbaşı Mesnil’e uçak mesajı ile Pozantı’dan çekilip Toroslar’ı aşarak Mersin’e inmesi emrini verdi.

HATİCE KADIN
Birlik Verdun Savunması’na katılmış deneyimli, başarılı bir birlikti. Mevcudu 1000 kişiyi buluyordu. 25 Mayıs 1920 gecesi zayıf kuşatma çemberini aşıp yola çıktı.

Yanına yolları bilen Ermeni kılavuzlar almıştı. Bunlar birkaç erkek ve kadındı.
Alay, Tekir’e kadar şoseyi izledi.
Bu aşamada kılavuzların Fransızları yanıltarak Elmalı Boğazı’na doğru yönlendirdi, Elmalı yaylasında hayvanlarını otlatan Hatice Kadın bir yolunu bulup bu durumu köylülere bildirdi. Gülekliler silahlanıp Fransızların ardına düştüler, Çamalan Jandarma Karakoluna da haber verdiler.

DESTANIN SIRRI
Bine yakın silahlıdan oluşan Fransız birliğini, yolunu kesip esir almaya karar verdiler. Karboğazı olayını destan yapan sır, bu kararı veren ve uygulayacak olanların sayısıdır: 44!

Evet, sadece 44 kişiydiler.
Kuvayı Milliye ruhu işte budur:
Vatanı, hiçbir şeyden yılmadan, her fedakárlığı göze alacak kadar sevmek. Gülekliler, şiddetli yağmur altında düşe kalka durmaksızın yürüdüler, akşam düşmanı yakaladılar. Düşman Karboğazı öncesi Elmalı denilenmevkide karargáh kurmuştu. Ateşler yanıyordu.

Gülekli kahramanlar  on kişiyi geride bıraktılar.
Otuz dört kişi gece, yine yağmur altında, ormanlık tepeleri aşarak pusu kuracak uygun bir yere kadar ilerlediler. Karboğazı’nın Delmeli Mezarlık Boğazı denilen yerini seçtiler. On yedisi boğazın doğu yakasına, diğer on yedisi boğazın  batı yakasına.yerleştiler
Baskına hazırlandılar.
Sabah düşman öncüleri yaklaşmaya başladı. Boğazda ayak, nal ve teker sesleri yankılanıyordu.
Öncü birlik pusu yerine girince hep birden ateşe başladılar.
Bir yandan da bağırıyor, aşağıya taşları yuvarlıyor, sürekli yer değiştiriyor, böylece çok kalabalık oldukları izlenimi vermeye çalışıyorlardı. Arkada kalan on kişi de geriden ateşe başladı.
Üç yanlı ateş baskını, Fransızları dehşete düşürdü.

Çok kayıp verdiler. Karboğazı destanı, Binbaşı Menil’in teslim olma kararıyla sona erecektir.
Çukurova’nın batı kesimi komutanı olan Sinan Paşa (Yüzbaşı Ragıp Tekelioğlu) sonucu Ankara’ya bildirdi.
Bu rapora göre 650 er, 23 subay esir alınmış, iki top, 8 makineli tüfek, bin kadar silah, 13 kadana, 90 katır ele geçirilmiştir.
ATA’DAN TEŞEKKÜR
Mustafa Kemal Paşa’
dan şu telgraf geldi:

“Devamlı başarılarınızı tebrik eder, size ve kahraman Kuvayı Milliyemize selam ve teşekkür ederim.”
Böylece Adana-Tarsus-Mersin demiryolunun kuzeyinde, Toroslar bölgesinde hiçbir düşman kuvveti kalmadı.

KARBOĞAZI SAVAŞINA KATILANLAR KAHRAMANLAR 
Karaisalı Jandarma Komutanı Hasan

Çamalan Jandarma Komutanı Mehmet Tevfik
Merkez Süvari Takım Komutanı Kemal

Jandarma Çavuşu Cevdet
Aydınlı aşiretinden bir grup

Kenzinli Bodur Ali
Kenzinli Karaca Mehmet

GÜLEKLİLER                                                                                                                                                                                                                        Kumcu Veli
Hamit Hoca

Piyade Ali
Tırlık Molla Mehmet

Hacı Hüseyin
Er Fettah

Reşid Ali
Tingil Fatma  

Muhtar Cin Osman
Keçeli Recep

Abbak Fakir
Alışlı Hasan

Işıl Süleyman
Süren Kamber

Kelle Mustafa
Lütfi Hoca

Rıza Çavuş
Deli Hasan

Dubarcı Mehmet
Ötebaş İbrahim

Konur Ali

Yanık Hacca
Köse Mehmet

Musduk Mustafa

Demirci Mehmet

Kör Emin
Karahacı Ahmet

Güngör Reşit
Şahbaz Yusuf

RUHLARI ŞAD OLSUN

Kaynak. İsmail Ferahum Şalvuz Hatıratı,
Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | KARBOĞAZI ZAFERİ için yorumlar kapalı
Ara 26

FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA’DAN ALTIN SÖZLER

FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA’DAN ALTIN SÖZLER

“İkidir büyük adamları yetiştiren ortam:

1-Büyük uygarlık sıkıntıları.

2-Büyük özgürlük sıkıntıları.

Ama asıl büyük adamlar, büyük bir uygarlık sıkıntısını, büyük bir özgürlük sıkıntısıyla birlikte yaşayanlardır.”

 

“İkidir büyük adamların alanı:

1-Düşünürken büyük olanlar.

2-Uygularken büyük olanlar.

Ama asıl büyük olanlar, büyük düşünürken büyük uygulayanlardır.”

 

“Yeni eskinin tersi değildir. Yeni eskinin karşıtı da değildir. Eskinin değişmesidir yeni.”

“Toplumun yarısı alışkanlıktır, yarısı uykudur. İki yarısı birden, uykusundan uyandıranı yok etmek alışkanlığıdır.”

“Toplumu kurtarmaya çalışanların ilk engeli toplumdur. Kımıldamayan engel, kara engel.”

“Aydın kimdir? İlkin ışıyan.”

“Savaşı yapan güçtür. Ama barışı yapan daha büyük güçtür.”

“Bir şair, birçok kimseden ibarettir.”

“Gazete çok büyük bir genellik içinde bize kişiliğimizi, özgür kişiliğimizi verir her gün.”

“Açar hep açar, dilencinin avucu büyük olur.”

“Sömürülenin sesi yoktur. Sesi olmayanın düşüncesi de yoktur. Sömürülen aptaldır.”

“Tanrı’nın dediği olur evrende, ama bizim köyde kamunun dediği olur.”

“Karşı düşüncenin korktuğu, belki de yenildiği tek güç yine karşı düşüncedir.”

“Doğa içimizi verir bizim, çalışa çalışa kendimiz yaparız dışımızı.”

“Ekmek nice büyük olsa ağzımızdan büyük olamaz.”

“Yasalar yaşlı oldukları ölçüde güçlü olurlar.”

“Güç, dış alanı sonsuzda olan, iç alanı sıfırda olan güç”

“Yılanların boyu kötülüklerince uzundur.”

 

Alıntı

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , | FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA’DAN ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Ara 25

BU ZİHNİYET GERİYE GÖTÜRÜR

BU ZİHNİYET GERİYE GÖTÜRÜR

 

Dilipak diyor ki: “Gay ve lezbiyenlerin birlikte yaşaması bireysel ve çağdaş bir tercih olarak hoşgörüyle karşılanırken, erken evlilik konusunda devletin müdahaleci tavrı kabul edilemez. Bu konudaki sınır, kişinin inancıdır…”

Sözde Müslüman zihnini yansıtan patoloji işte bu.

Neyi nereye bağlıyor görüyor musunuz? Yetişkin ilişkisi ile çocuk ilişkisini eşdeğer kabul ederek birbiriyle kıyaslıyor.

En büyük mantık patolojisi de bu.

Mantık okuyan herkes bilir: “Bir şey kendisinin aynısıdır. Başkası olamaz.” Ama yazar, çocuk gelin ile, gay ve lezbiyeni özdeşlik kurarak anlatıyor. İslam’a göre her yetişkin, amellerinden sorumludur. Yetişkin kimsenin eylemlerinden (amellerinden) sorumlu tutulabilmesi için özgür olması gerekir ki irade ortaya koyabilsin. Bu sebepledir ki tüm özgür kimseler seçme ve eylemde bulunma hakkına sahiptir. Dolayısı ile gerçekleştirdiği her eylem (amel) sorumluluğun gereği olarak ahirette hesaba çekilir.

Peki çocuk nedir?

Yetişkin olmayan, dolayısı ile özgür irade yeterlikleri gelişmemiş, büyümemiş, büyüme aşamasındaki kimsedir. Sorumlu olmayan kimsedir. Zaten bu durumda olduğu için ona çocuk diyoruz. Abdurrahman Dilipak zihniyeti, mantıksızlığı İslam’ın gereği göstererek, sözde “aile mahremiyetine” sığınarak, “devlet karışmasın” diyor.

Sayın Cumhurbaşkanı, İSEDAK Toplantısı Bakanlar Açılış Oturumunda yaptığı konuşmada; “Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatımızdaki payı, yüzde 4’ü bile bulmuyor. Müslümanlar olarak üzerimize serilen ölü toprağından hala kurtulabilmiş değiliz” diyor..

O ölü toprağı zihniyet patolojisidir.

Bu zihin dünyası uygarlık yaratamaz. Ancak çocukları nasıl yatağa atacağını mantığa büründürmeye çalışır, o kadar.

 

 

Kaynak Yeniçağ

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | BU ZİHNİYET GERİYE GÖTÜRÜR için yorumlar kapalı
Ara 24

BU VATANIN ÖZ HARCI

BU VATANIN ÖZ HARCI

 

Kudurmuş kuduz Haçlı saldırdı Türk yurduna

Deli, serseri, manyak, yamyam takmış ardına

Hasret kaldık düşmanın asırlardır merdine

Kandır, candır, asildir bu vatanın öz harcı

Vatana sahip çıkmak Türk’ün boynunun borcu

 

Biz vatanı can bildik düşmanı bastırmadık

Türk’ün kutsal burcuna paçavra astırmadık

Şanlı bayrağımızı şanına küstürmedik

Kandır, candır, asildir bu vatanın öz harcı

Vatana sahip çıkmak Türk’ün boynunun borcu

 

Tarihin övdüğü Türk istiklâl aşığıdır

O, hilalin, yıldızın sönmeyen ışığıdır

Anadolu ırkımın özgürlük beşiğidir

Kandır, candır, asildir bu vatanın öz harcı

Vatana sahip çıkmak Türk’ün boynunun borcu

 

O gün, dünya yüzünde Cehennemler kudurdu

O, Cehennem ateşi Türk’ün azmiyle durdu

Türk ırkı zaferlerle Cumhuriyeti kurdu

Kandır, candır, asildir bu vatanın öz harcı

Vatana sahip çıkmak Türk’ün boynunun borcu

 

Terini değil yalnız akıttı Türk kanını

Tüm cihana duyurdu, hak ettiği şanını

Seve seve verdi Türk bu vatana canını

Kandır, candır, asildir bu vatanın öz harcı

Vatana sahip çıkmak Türk’ün boynunun borcu

 

Ölüme meydan okur kahramanlar her zaman

İlim, idrak, irfanla, vatan dokur her zaman

Özde yiğitlik kaynar fokur, fokur her zaman

Kandır, candır, asildir bu vatanın öz harcı

Vatana sahip çıkmak Türk’ün boynunun borcu

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , | BU VATANIN ÖZ HARCI için yorumlar kapalı
Ara 23

KÜRT DEĞİL KÖRTLE!

KÜRT DEĞİL KÖRTLE!

Yıllardır bildiğimiz Yenisey’deki Elegest Yazıtı’nda “Kürt” kelimesi, sonraki yıllarda farklı okunmuş ve bu farklı okunanın asıl kelime olduğu ortayA çıkmıştır. Zamanında, Prof. Dr. Talat Tekin‘i kaynak göstererek yazmıştım. Erhan Aydın‘ın “Taşa Kazınan Tarih”in tartışmayı sonlandıran satırlarını aktarmak istiyorum:

“[Elegest 1] yazıtın[ın] 5. satırı, üzerinde en çok konuşulmuş sözcükleri barındırmaktadır. Satır şöyledir: Körtl kan al

uruŋu altunlıg kėş egnin yütüm bėlde banım tokuz sekizon yaşım “(Ben) Körtle Han Alp Urungu’yum. Altınlı (altınla süslü) okluğu sırtıma vurdum, belime bağladım. Yetmiş dokuz yaşımda.” Cümleden, adına yazıt dikilen Körtle Han Alp Urungu unvanlı kişinin altınla süslü okluğu beline bağladığını, yaşının ise yetmiş dokuz olduğunu anlamaktayız.

Vaktiyle, Körtle Han adı, kürt el kagan biçiminde okunarak Kürt halkının adının bu yazıtta geçtiği iddia edilmişti. Yazıtı ilk yayımlayanların bir bölümünün okuyuşlarının bu yönde olduğunu söyleyebiliriz. Bu yazıt, Kürt adının geçtiğinin iddia edilmesi dolayısıyla çok sayıda makale ve kitaba da konu olmuştur. Kürtlerin bir Türk boyu olduğunun öne sürülmesi bir yana, aslında Hint-Avrupa dil grubunda yer alan Kürtçenin, Türkçenin bir kolu olduğu ifade edilmişti.

Körtle adı, Elegest II (E 52) yazıtında ise Körtle Saŋun ‘General Körtle’ olarak tespit edilmiştir. ‘Güzel’ anlamıyla karşılayabileceğimiz Körtle sözcüğü Doğu Türkistan’da bulunan Yar-Gol (Yar-Hoto) duvar yazılarında da körtle çor biçiminde tanıklanmıştır. Yani körtle, Türkçenin farklı dönemlerinde iyi bilinen ve kişi adı olarak da kullanıldığını gördüğümüz bir sözcüktür.” (s. 301-302).

 

Alıntı Yeniçağ

Posted in Gündem | Tagged , , , , , | KÜRT DEĞİL KÖRTLE! için yorumlar kapalı
Ara 22

PROJE MÜDÜRÜ!..

PROJE MÜDÜRÜ!..
“Bir turist, maymun satılan mağazada maymunlara bakıyormuş. Az sonra mağazaya biri girmiş. Maymunlardan birini beğenmiş. Fiyatını sormuş:
– Beş bin dolar!.. demiş, kasa sorumlusu.
Adam beş bin doları ödemiş, maymunu götürmüş. 
Turist mağazadaki görevliye sormuş:
– Aynı maymunun benzerleri iki, üç yüz dolar olduğu halde sattığınız maymun niçin beş bin dolar?
Görevli açıklamış:
– O maymun, telefonlara cevap verir. Bilgisayara gelen mesajlara cevap yazar. Elektronik aletleri kullanır!..
Turist hayretler içinde maymunlara bakmayı sürdürmüş. Maymunun birinin kafesinin köşesinde, on bin dolar… yazıyormuş. O maymunun özelliğini sormuş. Görevli onu da açıklamış:
– Her türlü planlamayı yapabilir. En karmaşık çizimlerin üstesinden gelir. En büyük organizasyonları tek başına gerçekleştirir!..
Turist maymunlara bakmaya devam etmiş. Bir maymunun yanına vardığında gözlerine inanamamış! Kafesteki fiyat: Elli bin dolar!…
Nefes nefese görevlinin yanına varmış. Hayretini gizleyemeden sormuş:
– Şu ilerdeki maymunun elli bin dolar olduğu yazıyor. Onun meziyeti nedir Allah aşkına?
Görevli cevap vermiş:
– Vallahi şimdiye kadar hiçbir şey yaptığını görmedim. Ama PROJE MÜDÜRÜ olduğunu söylüyor!”
Bizde de Saray DANIŞMAnları var. Elli bin, yüz bin, yüz elli bin maaş alanları olduğu söyleniyor! Bu maaş beyinlerinin bedeli mi, dillerinin bedeli mi, gönüllerinin bedeli mi bilmiyoruz!..

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , | PROJE MÜDÜRÜ!.. için yorumlar kapalı
Ara 21

TÜRK’E İHANETE ÖDÜL…

TÜRK’E İHANETE ÖDÜL…

Kendisine kitap gönderildiğini iddia eden hatta bu kitabı da yayınlayan İskender Evrenosoğlu‘nun cenaze törenine üç bin kişi katıldı. Cenaze namazı da kılındı ve Evrenosoğlu İslami usullere göre defnedildi!

DİB’ ten bu güne kadar bu konuda hiç ses çıkmadı..

Türk Milleti’ne veya Atatürk‘e hakaret edenler konusunda İslam davasını güdenlerden ses çıkmaz.

***

Orhan Pamuk, Nobel ödülünü alabilmek için “Türkler bir milyon Ermeni’yi ve 30 bin Kürt’ü katletti” demişti de yine İslam davasını güdenlerden ses çıkmamıştı.

Emmy ödülü verilen, FETÖ’nün dizisi olan Ezel’de, Atatürk’ün başına kurşun sıkılması gibi hastalık derecesine ulaşmış bir düşmanlığı oynayan, yine “Varlığım Türk varlığına neden armağan olsun, Atatürk’e tapmayı artık bırakalım” gibi kendi iç dünyasını yansıtan laflar eden Haluk Bilginer ile ilgili gerçeği hatırlatmak da yine Atatürk’ün yolunda yürüyen aydınımız Nihat Genç‘e düştü…  Türkleri Ermeni soykırımı yapmakla suçlayan bir kişiye İstanbul Büyükşehir bütçesinden danışmanlık ücreti verilmesini eleştiren de Nihat Genç…

AKP yetkilileri, “AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk” dediğinde veya cumhuriyeti 90 yıllık reklam arası olarak gördüklerini açıkladığında da yine Atatürk’ün yolundan yürüyenler, durumu Türk Milleti’nin bilgisine sundu!

İslam davasını güdenlerden yine hiç ses çıkmadı. Hani, Türk Milleti İslam’ın kılıcıydı?

***

Türk olan her şeye nefret duymanın sebebini, yıllar önce Erol Güngör, çok net bir şekilde teşhis etmişti:

“İslâmcılık şimdiye kadar hep hâkim milliyete karşı hoşnutsuzluğunu doğrudan doğruya belirtemeyen etnik azınlıkların ideolojisi olmuştur. Bunların amacı İslam ülkeleri arasında birlik sağlamaktan ziyade kendi yaşadıkları ülkede milliyetçi politikayı etkisiz duruma getirmektir. Bu azınlıklar ayrılıkçı bir politika takip edecek kadar kalabalık ve güçlü olduklarını hissettikleri an kendi istikametlerinde bir milliyetçilik hareketi açıklamaktan hiç geri kalmazlar; böyle bir güce erişemedikleri müddetçe İslâm davasının şampiyonu olarak görünürler.”

İşte AKP iktidarında, bu cüreti buldukları için milliyetçiliği ayaklarının altına almayı telaffuz edebildiler. Gerçi sonradan oy kaybettikleri için bu politikaları uygulamada terk etmiş görünseler de yaptıklarından pişman olmuş değillerdir. İlk fırsatta yine eski politikalarına dönerler.

 

Alıntı: ​​​​​​​A. Bulut

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , | TÜRK’E İHANETE ÖDÜL… için yorumlar kapalı
Ara 20

DÜNYA’DA ADI BİR ÇİÇEĞE VERİLEN BAŞKA LİDER YOK.

DÜNYA’DA ADI BİR ÇİÇEĞE VERİLEN BAŞKA LİDER YOK...
ATATÜRK ÇİÇEĞİ’NİN ADI NEREDEN GELİYOR?

28 Temmuz 1933 günün Cumhuriyet gazetesinde bir haber okudum. İnanılmaz bir haberdi. Hani bir çiçek alıyoruz, kırmızı renkte, hediye götürüyoruz ve adına da “ATATÜRK Çiçeği” diyoruz. O ATATÜRK çiçeğinin adını biz koyduk zannediyorduk ama bakın gazeteyi aynen okuyorum. Gazete haberi şu “Chicago özel, geçenlerde Vanderbit Üniversitesi profesörlerinden doktor Kirk Landın laboratuarlarında muhtelif ameliyeler neticesinde kırmızı renkte yeni bir çiçek elde edilmiştir Profesör bu yeni çiçeğe isim ararken yanında duran ama Tarsus Kolejinde ATATÜRK’le tanışmış, ondaki tabiat bilgi ve ilgisine hayran olan bir diğer profesör bu çiçeğe ATATÜRK isminin verilmesini önermiştir. Ve bu öneri dünya nebatat dairesine iletilmiş ve ATATÜRK’ün yaptığı çalışmaların anlatıldığı toplantıda oy birliğiyle kabul edilmiştir”. Yani dünyadaki her ülkede bu çiçek Gazi ATATÜRK adıyla üretiliyor ve satılıyor.

Peki, başka bir lider var mı diye araştırdım bir çiçeğe adını veren, başka hiçbir lider yok. Çünkü tabiatıyla bu kadar bütünleşebilen bir lideri dünya tarihi yazmamıştır.

 

Araştırmacı Yazar : Prof.İlknur GÜNTÜRKÜN KALIPÇI’dan alıntı

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , | DÜNYA’DA ADI BİR ÇİÇEĞE VERİLEN BAŞKA LİDER YOK. için yorumlar kapalı