Eyl 01

ATATÜRK’TEN ALTIN SÖZLER

        ATATÜRK’TEN ALTIN SÖZLER

  • Egemenlik, kayıtsız şartsız ulusundur.
  • Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur.
  • İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri görülemez; millet ve devletin şeref ve bağımsızlığı elde edilemez, insaf ve merhamet dilenmek gibi bir kural yoktur. Türk milleti ve Türkiye’nin çocukları, bunu bir an akıldan çıkarmamalıdır.
  • Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır.
  • Dünyada ve dünya milletleri arasında sükun, huzur ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur.
  • Türkiye’nin güvenini amaç edinen, hiçbir başka ulusun aleyhinde olmayan bir barış yolu, her zaman bizim ilkemiz olacaktır.
  • Biz Türkler, tarih boyunca hürriyet ve istiklal timsali olmuş bir milletiz.
  • Tam bağımsızlık denildiği zaman, doğal, siyasal, mali, adli, askeri, kültürel ve her alanda tam bağımsızlık anlaşılır.
  • Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz.
  • Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avıdır.
  • Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır.
Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , | ATATÜRK’TEN ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Ağu 31

“AKP’nin ahlaki üstünlüğü!”

“AKP’nin ahlaki üstünlüğü!”

AKP eski İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, bir öz eleştiri yaparak Twitter hesabından; “Ahlâkî üstünlüğü kaybettiğimiz için İstanbul’u kaybettik” diyor.

AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin: “Erdoğan’a dokunmak bile ibadettir.”                                                                                                                AKP Düzce Milletvekili Fevai Arslan: “Erdoğan, Allah’ın tüm vasıflarını üstünde toplayan bir lider.”                                                                              AKP Çorum Milletvekili Agâh Kafkas: “Başbakan sözü, peygamber sünneti.”                                                                                                                Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış: “Ülkemizde eğer Urfa şanlıysa, Antep gaziyse, Maraş kahramansa, Rize, İstanbul ve Siirt de mübarektir. Çünkü bu 3 şehir, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük liderinin doğmasına vesile olmuştur.”                                                         AKP Siirt Milletvekili Yasin Aktay: “Erdoğan’ı görünce salavat getiririz.”                                                                                                                       AKP Bursa Milletvekili Efkan Ala: “Peygamber hata yaptı, biz yapmadık.”                                                                                                                   AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk: “Peygamberlerin de diploması yoktu.”                                

Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın: “İslami olarak Cumhurbaşkanına itaat etmek farzı ayın’dır. Karşı gelmek de harpten kaçmak manasına gelir, haramdır.

Cürete bakın: “Cumhurbaşkanına itaat etmek farzı ayın’dır” diyor. Farz Allah’ın kelamı olana, ayetlerde var olana denir. Bu söz, Allahlık iddiasına varır. Siz kimsiniz, neyin nesisiniz ki Allah’ın demediği bir şeyi, Allah söylemiş gibi ve sanki siz de yanındaymışsınız gibi anlatıyorsunuz?

 

Haşa, sümme haşa! Diyorum… (K.Ş)

Posted in Gündem | Tagged , , , , , | “AKP’nin ahlaki üstünlüğü!” için yorumlar kapalı
Ağu 30

Nerelisin?

Nerelisin?

Erler sabah yoklamasında, çavuş içlerinden birine soruyor;
– Söyle bakalım nerdensin ?
– Maraş’lıyım komutanım..
Çavuş sinirleniyor ve askere okkalı bir tokat atıyor. Ardından tekrar soruyor
– bir daha söyle bakalım nerdensin ?
– Maraş’lıyım komutanım..
Çavuş bu sefer iyice hiddetleniyor ve askere okkalı bir tokat daha atıyor. Ardından tekrar soruyor
– ulan sona son defa soruyorum nerelisin ?
– Kahramanmaraş’lıyım komutanım..
– Hah şimdi oldu diyor çavuş ve yanındakine soruyor,
– Oğlum sen nerelisin ?
– Kahramansinop’luyum komutanım !

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , | Nerelisin? için yorumlar kapalı
Ağu 29

BÜYÜK TAARRUZ

BÜYÜK TAARRUZ

Büyük Taarruz,  Kurtuluş Savaşı’nda Türk Ordusu’nun Anadolu’yu işgale gelen Yunan kuvvetlerine karşı giriştiği genel saldırıdır. Bunun sonucu Yunan ordusu, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar demiryolu hattının batısına çekilerek sağ kanadını Ahır Dağı’na dayayarak savunma savaşına geçmek durumunda kalmıştır. Bu arada Sovyetler ve Fransızlarla anlaşma yapılarak sınırlarımız güvence altına alınmış, bu cephelerden sağlanan silahlı kuvvetler de Yunan’la savaşılan batı cephesine aktarılmıştır. Türk Ordusu’nun kesin sonuçlu taaruz için hazırlığı yaklaşık bir yıl sürmüştür.

Hazırlıkların tamamlandığı an itibarıyla tarafların komuta kadrosu ve savaş gücü şöyleydi:

TÜRK ORDUSU: Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ve Batı Cephesi Kurmay Başkanı Albay Asım Gündüz. Ordu ise 186 bin piyade, 98 bin tüfek, 15 bin süvari, 2025 hafif makinalı, 839 ağır makinalı, 325 top, 5282 kılıç ve 5 uçaktan oluşuyordu.

YUNAN ORDUSU: Başkomutan Papulas Hacıanesti, Korgeneral Yuandianis, Tümgeneral Trikopis. Yunanlıların 195 bin piyadesi, 6300 süvarisi, 280 ağır makinalısı, 544 topu, 1300 kılıcı ve dikkatinizi çekerim tam 12 uçağı vardı.

Afyonkarahisar bölgesinde 2 orduya ayrılan Türk kuvvetlerinde 1. Ordu’nun komutanlığını önce Ali İhsan Sabis Paşa, sonra Sakallı Nurettin Paşa, Akarçay’ın kuzeyindeki 2. Ordu Komutanlığını da Yakup Şevki Subaşı üstlenmişti.

Türk ve Yunan ordusu birbirine girene kadar Mustafa Kemal Paşa‘nın zeka ürünü pek çok başarılı taktik ve strateji oyunlarına şahit olundu. Ankara’da yayınlanan Hakimiyeti Milliye gazetesi Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’da yabancı misyon şeflerine bir resepsiyon vereceğini yazdığı gün Mustafa Kemal ve kurmay heyeti, Büyük Taarruz’un  odak noktası olan Kocatepe’deki çadırlı ordugahta çoktan savaş planlarını yapmaktaydı. Aynı gün bütün Türk birliklerine hazır olmaları bildirildi. ertesi sabah erken saatlerde taarruz başladı.

Büyük Taarruz öncesi ve sonrası gün gün şöyle gelişti:

26 Ağustos, saat 06.00’da Tınaztepe’ye hücum edildiğinde Yunanlılarla karşı karşıya gelinecek mevziye bir kaç metre kalmıştı. Bu hamle sonrasında orada bulunan Yunan askerleri süngüyle temizlendikten sonra Tınaztepe işgal edildi.

27 Ağustos günüYunan hatlarının çözülmesi sonucu Türk askerleri Afyonkarahisar’a girdi.

28 Ağustos‘da Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa yanına Fevzi Paşa ve İsmet Paşa’yı da alarak Yunan kuvvetlerinin perişanlığını izledi.

29 Ağustos‘da bir Türk tümeni Tuluk Sivrisi çevresinde sıkışıp kalmış Yunan güçlerinin büyük bir bölümünü esir aldı.

30 Ağustos‘da Dumlupınar yakınlarındaki meydan savaşında düşmanın 5 tümeni yok edildi.

İzmir yolu tamamen açıldı. Başkomutanlık meydan savaşı böylece kazanılmış oldu.

Bu vesile ile erinden başkomutanına kadar zaferin mimarı kahraman ordumuzun mensuplarına, şehit ve gazilerimize şükranlarımı sunup Allah’tan rahmet dilerim.

 

Alıntı:

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | BÜYÜK TAARRUZ için yorumlar kapalı
Ağu 28

“Unutma, elindeki bu güç ve saltanat daimî değildir”

“Unutma, elindeki bu güç ve saltanat daimî değildir”

Dervişin biri bir gün sakin bir köşede otururken padişahla vezir çıkagelirler ve dervişin önünden geçerler. Derviş ise istifini bozmaz. Padişah, dervişin bu lâkaytlığının itibarını sarstığını düşünerek öfkelenir ve:

“Bu dervişler taifesi hayvanlar gibidir, usul âdâp bilmezler” diye söylenir.

Padişahın ünü gider vezirin canı gider hesabı, vezir hemen dervişe çıkışır:

“Yeryüzünün halifesi önünden geçti, niye saygı göstermiyorsun?”

Derviş şöyle cevap verir:

“Söyle padişaha, kimler kendisinden menfaat umuyorsa saygıyı onlardan beklesin. Hem padişah, halkı korumak için vardır, insanlar kendisine boyun eğsin diye değil. Dikkat et, koyun çobana değil, çoban koyuna hizmet eder. Bugün baktığında, kiminin padişah olup hüküm sürdüğünü, kiminin de fakruzarûret içinde inlediğini görürsün. Ama yarın mezarda herkes eşitlenecek, fakir zengin ayrımı ortadan kalkacak, şâh ile gedâ (dilenci) bir olacaktır.”

Padişah hakikatleri kabul edecek kabiliyette biriymiş ki dervişin söylediklerini doğru bulur ve:

“Benden bir şey iste” der dervişe.

Derviş:“Bir daha beni rahatsız etmemeni istiyorum” der.

Padişah:“Öyleyse bana bir öğüt ver” der.

Derviş, öğüdünü şu beyitle verir:

“Deryâb künûn ki ni’metet hest be-dest

K’în ni’met ü mülk mîreved dest-be-dest.”

(Unutma, elindeki bu güç ve saltanat daimî değildir, gün gelip başka bir ele geçecek.)

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , | “Unutma, elindeki bu güç ve saltanat daimî değildir” için yorumlar kapalı
Ağu 27

TSK’YA TERHİS PKK’YA PETROL…

TSK’YA TERHİS PKK’YA PETROL…

Şu soru ile başlayayım; AKP iktidarından önce “beka” sorunumuz var mıydı? Hayır, yoktu.
Oysa şimdi bizzat Erdoğan’ın daha geçen hafta söylediği gibi, “yedi düvele karşı vatan savunması” yapılıyor.
Peki bu noktaya nasıl gelindi ?
Yine Erdoğan’ın 11 Temmuz’daki ifadesiyle, “Türkiye hangi konuda kendinden taviz vererek, uzlaşma yolunu aradıysa, hepsinde kaybettiği” için olabilir mi?
Bazı örneklerle anlatırsak; daha en baştan “Ankara’nın şerrinden Brüksel ve Washington’ın şefaatine sığınıldığı”, ABD’nin bir maşası FETÖ’ye “ne istedilerse verildiği”, diğer maşası PKK ile masaya oturulduğu; Kıbrıs’ta, Ege’de emperyalizmin asırlık planları ortadayken “Kazan-kazan… Çözümsüzlük çözüm değildir… Ayağımızdaki prangaları sökeceğiz.” dendiği; yine emperyalizmin önce Irak, sonra Suriye’yi bölme planlarına tuzlukla koşulduğu için olmasın?!..
Kuklalar Tamam da Kuklacılar Kim?
Erdoğan’ın Temmuz ayı içindeki açıklamaları ile devam edelim.

Botan Çayı Beğendik Köprüsü açılış töreninde, “Sınırlarımızı kuşatmaya çalışan terör örgütlerini tepelemekle kalmadık, karada ve denizde oldukça derinlikli bir güvenlik hattı oluşturduk. Artık oyuna gelmeyeceğiz. Kuklalarla değil kuklacılarla muhatap olduğumuz bir döneme girdik. Ne terör örgütleri ne kısır gündemler ne diğer tuzaklar işe yarayacak.”dedi.
MİT İstanbul Bölge binasının açılışında, Fethin üzerinden asırlar geçmesine rağmen İstanbul’un Türk Milleti ve Müslümanların elinde olmasının kabullenilemediğini gördüklerini vurguladı.
Sümela Manastırı’nın açılışında da şöyle konuştu:
“Ayasofya’nın açılışı ülkemizde ve dünyada hakka ve hukuka saygılı olanlar ile zihni ve kalbi kararmış olanları ayıran bir turnusol kâğıdı işlevi görmüştür. Milletimizin Anadolu’daki bin yıllık varlığını kabul edemeyenler Ayasofya bahanesi ile bir kez daha kinlerini kustular. Başaramayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu milleti teslim alamayacaksınız.”
Daha önce de “üst akıl”dan söz edilmiş, ama adı konmamıştı. Şimdi ise “kuklacılar” deniyor. Kimdir bu kuklacılar ve milletimizin Anadolu’daki varlığını kabul edemeyip bu ülkeyi teslim almaya çalışanlar? Yine “meçhul”bırakılsa da onlardan birisinin hala “stratejik müttefik”denilen ABD olduğunu biliyoruz.
Kuklacı Neler Yaptı?
Hemen Türkiye Ayasofya ile meşgulken son bir ayda kuklacı ABD’nin neler yaptığını hatırlayalım mı?
– Haziran sonunda Suriye’deki PKK’ya 21 milyon dolar verdi. Teröristlere ödenen maaşa %150 zam yapıldı.
– Temmuz’un ilk haftasında Rum ordusunu eğitme kararı aldı.
– Temmuz ortalarında ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General McKenzie Suriye’ye giderek “General” diye hitap ettikleri teröristbaşı Mazlum Kobani ile görüştü, “ortaklığın devam ettiğini” bildirdi. Görüşmede, “koordinasyon ve ortak çalışma düzeyinin yükseltilmesi” kararlaştırıldı.
– ABD’nin 101. Hava İndirme Tugayı Dedeağaç’a yerleşirken, malzemeleri taşıyan ABD bayraklı bir gemi Bizans bayrağı çekti.
– ABD’nin Yunanistan Büyükelçisi Geoffrey Pyatt, 101. Tugay’la ilgili olarak, “ABD’nin ortak güvenlik ve ekonomik çıkarlarımızı ilerletmek için Yunanistan ile çalışmaya kararlı olduğu” konusunda izleyen herkese açık bir sinyal gönderdiklerini söylerken, Meis Adası dahil Yunanistan’a ait adaların Yunanistan anakarası ile aynı münhasır ekonomik bölge haklarına sahip olduğunu iddia etti. Ve de Türkiye’ye “Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile Kıbrıs’ın kendi yetki alanı ilan ettiği alanlarda doğal kaynak arama planları gibi gerginlik yaratan faaliyetlerini durdurması yönünde” çağrı yaptı.
– ABD ve Fransız askerlerinin, Suriye’nin Haseke ile Deyrizor bölgelerinde PKK/YPG teröristlerini eğittiği, Ömer petrol sahasında gerçekleştirilen eğitimde İHA’ların belirlediği merkezleri karadan ele geçirme, topçu atışı, havadan indirme ve üslere saldırıları engelleme yöntemlerinin uygulamalı anlatıldığı ortaya çıktı.
– ABD ordusunun Irak-Suriye Özel Operasyonlar Ortak Görev Gücü’nün Sözcüsü Albay Myles B. Caggins, Suriye’deki PKK/YPG’li teröristleri ziyaret etti. Onlardan “dostluk plaketi” aldı ve ziyaret fotoğraflarını Twitter hesabından “dostluk, ortak değerler” mesajıyla paylaştı.
İşte tüm bunlar yaşanıyor, Erdoğan o açıklamalarla “yedi düvele” meydan okuyorken, Washington’daki Türk Miras Vakfı’nın düzenlediği panele videokonferans ile katılıan Milli Savunma Bakanı Akar ise Türkiye ve ABD’nin aradaki görüş farklılıkları ve ilişkilerdeki iniş-çıkışlara rağmen birçok zorluğun üstesinden geldiğini belirtip, “Türkiye ve ABD’nin geçmişte birçok kez yaptığı gibi daha olumlu bir yola gireceğine inancımız tamdır.” diyor, beraberinde “NATO’ya bağlılığımız sağlamdır.” mesajı veriyordu.
TSK Terhis Edilirken
Meğer bu süreçte bir şey daha olmuş; YAŞ kararlarıyla TSK’dan tam 600 albay re’sen emekliye sevk edilirken ABD, Suriye PKK’sının “devletleşmesi” yolunda bir adım daha atmış.
Trump’ın sık sık Erdoğan’la muhatap ettiği Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, teröristbaşı Mazlum Kobani’yle görüşmüş. Kobani Graham’a Suriye’nin kuzeydoğusundaki petrol yataklarının modernizasyonu için bir Amerikan şirketi ile anlaştıklarını söyleyip bunu Trump’a iletmesini istemiş.
Graham da Senato Dış İlişkiler Komitesi toplantısında, “Bunu destekliyor muyuz?” diye Dışişleri Bakanı Pompeo’ya sormuş. Pompeo, “Destekliyoruz. Anlaşma düşündüğümüzden daha uzun zaman aldı. Şu anda yürürlüğe koyma aşamasındayız.”karşılığını vermiş.

Cemaat ve tarikatlar;Haçlıların Anadolu’da kurdukları, ileri karakollarıdır.(Mareşal Fevzi Çakmak)
Tarikatları İslam düşmanları kurduğu için kapattım, İngilizler ayağa kalktı.(Gazi Mustafa Kemal)
Atatürkçülük öldü, nurcular ileri.(Paul Henze)

 

Alıntı: konuk_yazar@sunsavunma.net

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | TSK’YA TERHİS PKK’YA PETROL… için yorumlar kapalı
Ağu 26

KURULMA HİLENİN ALTIN TAHTINA

KURULMA HİLENİN ALTIN TAHTINA

 

Akıl vermek haddim değil velakin

Kurulma hilenin altın tahtına

 

Haksızlık zulümdür iki cihanda

Bir düşün, ne çıkar arsız bahtına

 

Gözlerin görmüyor vicdanına sor

Çarpılırsın bir gün mazlum ‘ah’dına

 

Bir irfan güneşi doğmaya görsün

Palan vurur övündüğün sırtına

 

Haktan ve hukuktan değilse gücün

Bir bela tufanı gelir orduna

 

Varlık gücün sona erdiği anda

Sırtlan sürüleri dolar yurduna

 

Doğduğuna pişman ederler seni

Bağlı kalmadıysan hukuk şartına

 

Geç kalmadan akıl dağına sığın

Varırsın hukukun, hakkın farkına

 

Keser döner, sap döner, hesap döner

Yazılır idamlık diye kartına

 

Kurtaramaz seni dalkavukların

Lanetler dökülür bir, bir ardına

 

Kenan ŞAHBAZ

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , | KURULMA HİLENİN ALTIN TAHTINA için yorumlar kapalı
Ağu 25

SAKARYA MEYDAN SAVAŞI VE SONUÇLARI

SAKARYA MEYDAN SAVAŞI VE SONUÇLARI

Sakarya Meydan Muharebesi’nin 99. yılında şehitler ve gaziler minnetle anılıyor. 23 Ağustos 1921’de başlayan ve Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından olan savaş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ile kahraman Türk askerlerinin Yunanlılara karşı büyük mücadelesi sonucu Türk ordusu zaferle çıkmıştır.

Sakarya Savaşı 22 gün 22 gece sürmüş 23 Ağustos 1921 tarihinde başlamış ve 13 Eylül 1921 tarihinde sona ermiştir.

5 ağustos 1921’de Kanun ile birlikte Mustafa Kemal’e Başkomutanlık yetkisi süresiz uzatılmıştır.

– Kurtuluş Savaşı’nın son savunma savaşı olarak bilinir.

– İtalyanlar Sakarya Savaşı’ndan sonra Anadolu topraklarını tamamen boşaltmışlardır.

– Rusya aracılığı ile Kafkas cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması imzalanmış ve doğu sınırı belirlenmiştir.

– İngiltere ile esir mübadelesi anlaşması imzalanmış ve Malta’daki Türk Esirler serbest bırakılmıştır. Fransa ile Ankara Antlaşması imzalanmıştır.

– Ukrayna ile dostluk Antlaşması imzalanmıştır.

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , | SAKARYA MEYDAN SAVAŞI VE SONUÇLARI için yorumlar kapalı
Ağu 24

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

* Selçuklu Hükümdarı Sultan Sencer Karahitaylar’a esir düştüğünde;

“Biz büyük işleri küçük adamlara küçük işleri büyük adanlara mamur kıldık, küçük adamlar büyük işleri kaldıramadı büyük adamlarda küçük işlere tenezül etmedi ve battık demiştir.”

* “Uluslararası ilişkiler hukukun değil gücün ilişkisidir. Güç hükmeder ve hukuk hükmedeni meşru kılar.” George Soros

* “Çamur yapmayan tarla hamur da yapmaz.” İbrahim Olcaytu

* “Gazete her gün herkesin ayağına giden ve herkesin anlayabileceği dersleri okutan canlı bir okuldur.” Ziya Gökalp

* “Kimseyi kırmayayım diyorum, bir de bakıyorum kendim paramparçayım.” İlhan Berk

* “El/kılıç yarası onulur, dil yarası onulmaz.” Türk Atasözü

* “Yenileceğinden korkan, daima yenilir.” Yıldırım Beyazıd

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Ağu 23

DİKTATÖRLER

DİKTATÖRLER

20.Asra en fazla damgasını vuran ve insanlığa en büyük zararı veren 4 diktatör olmuştur. Faşist Hitler ve Mussolini, Komünist Stalin ve Mao.

Diktatörlerin çoğunun beyin kimyası farklı çalışıyor olabilir ve fakat bunları iktidara getirenler de yine halktır. Söz gelimi Hitleri Alman halkı seçti.

Bu diktatörler genel olarak eğitimini yarı bırakmış ve yaşadıkları geçmişleri ile adeta insanlığa düşman olmuş insanlardır.

Hitler Avusturyalıdır. 1925-1932 vatandaşsız bir  statüdedir. Lisede sınıf tekrarı yaptı. Maddi sorunlar nedeniyle okuluna devam etmedi.1907 Viyana güzel sanatlar akademisine kabul edilmedi.1909’da evsizler yurduna yerleşti. Diktatörlüğünde 6 milyon Yahudi katletti. Savaş nedeniyle 11.5 milyon insanların ölümüne neden oldu.

Mussolini, ilk ve orta okulda, disiplinsizlik ve saldırganlık gerekçesi ile 2 defa okuldan atıldı. 8 yaşında annesinin gittiği kilisede insanlara taş attığı için, kiliseden kovuldu. Yatılı okulda arkadaşını yaraladı. Öğretmenine mürekkep hokkası fırlattı. 11 yaşında okuldan atıldı. Sonradan mezun oldu. Askerlikten kaçmak için İsviçre’ye gitti. Orada yakalandı ve bir gece hapiste kaldıktan sonra sınır dışı edildi.

Stalin 7 yaşında çiçek hastalığı geçirdi, yüzünde çiçek izleri kaldı. 12 yaşında araba kazası geçirdi sol kolu yaralandı ve ölünceye kadar sakat kaldı. Ortadoks rahip okuluna gitti ve huzursuzluk çıkardığı için ayrıldı.

1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından önce, Stalin rejimi altında öldürülen insan sayısını hesaplayan araştırmacılara göre; 799.455 kişinin infaz kararını Stalin vermiştir. Yaklaşık 1.7 milyon kişi Gulag’da, 390 bin kişi ise zorunlu göç sırasında öldü. Bu kategorilerde stalinin neden olduğu toplam 2.9 milyon resmi kurban var.

20 yüzyılda daha çok diktatör var, ancak bunlar içinde en çok insan ölümüne Çin’de Mao Zedung neden olmuştur. Fiilen katlettiği, açlık ve 100 çiçek hareketi nedeniyle ölenlerin toplamı 50 milyon olarak tahmin ediliyor.

Japonya’nın kırkıncı Başbakanı Hideko Tojo, Çin ve Güney Sayada 5 milyon insan soykırımı yaptı.

Saddam Hüseyin 2 milyon insanın ölümüne neden oldu.

Kuzey Kore Kim il-Sung, idam ve suikast işle 1.6 milyon insan öldürdü.

Özetle diktatörler kan üstünde ancak diktatör olarak kalmışlardır. Ne varki Hitler, Mussoli’nin ölümünde olduğu gibi, hepsinin de sonu aynı kan üstünde son bulmuştur.

 

Alıntı

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , | DİKTATÖRLER için yorumlar kapalı