Ağu 29

Sünnettir

Sünnettir

www.kenansahbaz.com
Nasreddin Hoca’nın evine bir gün üç molla misafirliğe gelir. Üçü de birbirinden obur şeylermiş. Hoca ne yemek çıkarmışsa silip süpürmüşler. O kadar ki sahanlarda yemek bitince, bunu da “sünnettir” diye ekmekle iyice sıyırıvermişler. Bu sırada odaya Hoca’nın oğlu girmiş.

Mollalar Hoca’yı memnun etmek için:
-Aman ne güzel çocuk… Adı ne bunun? diye sormuşlar.

-Adı Farzdır, demiş.

Mollalar şaşırıp birbirlerine bakmışlar:
-Bu ne biçim isim Hoca Efendi? demişler. Şimdiye kadar böyle bir isim hiç duymamıştık.

Hoca hemen taşı gediğine koymuş:
-Yahu, sünnet diyeyim de onu da mı yiyin?

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , | Sünnettir için yorumlar kapalı
Ağu 28

RUMİLİK GERÇEĞİ (1)

RUMİLİK GERÇEĞİ  (1)                                                                                                                                                                                                                                       www.kenansahbaz.com

İNGİLİZ DERİN DEVLETİ

Video: https://www.youtube.com/watch?v=9ZT5_z3Ro3c

Yazıma başlamadan önce şu önemli notu iletmek isterim. İngiliz Derin Devletinin İngiliz halkıyla veya İngiliz Hükümetiyle,Devletiyle ve İngiliz Halkıyla bir ilgisi yoktur. Yazım hakkında yorum yapmak için makalenin bütününü okuyup değerlendirilmesi daha isabetli olacaktır.

İngiliz Derin Devletinin tanımını şöyle yapabiliriz;  Yaklaşık 200 yıldır bu vatan üzerinde oyunlar kuran, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasına sebep olan, Türkiye Cumhuriyeti’nin parçalanması için mücadele eden, sinsi, gözü dönmüş, kahpe bir örgüt. Peki bu örgütü kimler oluşturuyor dersek;  İngiliz Hükümeti veya askeri kurumlarının içine sızmış bazı politikacılar, özel yetiştirilmiş casuslar, bazı lordlar ve bir takım medya kuruluşunda görevli gazeteciler.  Hatta pkk yı yönlendirenler de gene bu İngiliz Derin Devletinin özel ajanlarıdır. Bizzat Abdullah Öcalan şöyle söylüyor;

–  Bakın bizim konumuza en akıllı yaklaşan İngiltere’dir. İngilizlerin esas ilgi alanı Celal Talabani’dir. İngiltere bizimle hiç siyasi ilişki kurmadı ama BAZI LORDLAR BENİMLE GÖRÜŞÜP ‘SİZİ DESTEKLİYORUZ’ dediler. Yani, aynı Şeyh Said konusu gibi, gizli olarak en büyük destek hep İngilizlerindir.”

(Hasan Atilla Uğur, “Abdullah Öcalan’ı nasıl sorguladım” Kitabından, Kaynak Yayınları)

-“İngiltere’nin PKK yaklaşımını iyi anlamak gerekir. Şahsi yorumum, İNGİLTERE KENDİNE GÖRE KÜRT HAREKATI ÜZERİNDE DERİN POLİTİKALARIN İÇİNDEDİR. Bazılarını yanına çeker,bazılarını harcar. Destekler gibi yapar, amacına ulaşınca horlar.”

(Tekin Arslan, “İmralı’daki Konuk” Kitabı, syf.435)

-İngiltere, bizim konumuza en akıllı yaklaşan ülkedir.MED TV’ye yayın hakkı verdi.Benim tasfiye kararımı sanırım İngiltere vermiş. POLİTİKALARI İNGİLTERE OLUŞTURUR. ABD’YE UYGULATTIRIR…. İngiltere bence ana politikayı oluşturmaktadır. Avrupa’daki işbirlikçilerine ama özellikle ABD’ye bunu uygulattırmaktadır. Ortada bu konularla ilgili belge yok,olması da mümkün değildir zaten.Ancak gelişmelerde dikkat edilmesi gereken konu Avrupa’nın İngiltere’de düğümlenmesidir.Konulara çok derin yaklaşıyor.”

(Tekin Arslan, “İmralı’daki Konuk” syf. 57)

Daha bunun benzeri İngiliz Derin Devletinin pkk’yı kullanmasıyla ilgili çok fazla bilgi ve döküman bulunmakta.  İngiliz Derin Devleti görüldüğü üzere dünyanın üzerine çökmüş bela bir devlettir. Kendisini sinsice gizler ama diğer ülkeleri de kullanır. Amacı için yüzyıllar öncesinden planlar kurar. Ve yavaş yavaş bunları uygular. Şimdi de Osmanlı İmparatorluğunun son zamanları ve Kurtuluş Savaşı boyunca İngiliz Derin Devletinin Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı kurduğu tuzaklar ve komplolarla ilgili bilgilere bakalım;

-“İngilizler Ferit Paşa’dan Milli Güçlerin eşkıya olduğu konusunda fetva çıkarmasını istediler. Böylece Milli Mücadeleye katılan Mustafa Kemal ve diğer Kuva-yi Milliyeciler hakkında ÖLÜM FETVASI  verildi.”

(Atatürk Rebirth of a Nation, Altın Kitaplar, 1966)

-Atatürk’ten İngiliz Casusu Rahip Frew’e Mektup :

“İngilizlerin Sivas Kongresi’ni engellemek için bölgedeki Müslüman KÜRT HALKINI KIŞKIRTMASI, medeni devletler arasında sayılan İngilizler için utanç vericidir.”

(Mustafa Kemal Atatürk, (1927) Nutuk, C.3, Syf.216)

-İngiliz Muhripleri Cemiyeti’nin iki yönü ve iki ayrı niteliği vardı. Biri açık yönü ve usulüne uygun teşebbüslerle İngiliz himayesini sağlama amacına yönelmiş olan niteliği idi. Öteki de gizli yönüydü. Asıl faaliyet bu gizli yöndeydi. Memleket içinde örgütlenerek İSYAN VE İHTİLAL ÇIKARMAK, MİLLİ ŞUURU FELCE UĞRATMA,YABANCI MÜDAHELESİNİ KOLAYLAŞTIRMAK  gibi haince teşebbüsler, derneğin bu gizli kolu tarafından idare edilmekte idi.

(Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk)

(Devam edecek)

Kaynak: http://rumilikgercegi.blogspot.com.tr/2016/05/rumilik-gercegi.html

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , | RUMİLİK GERÇEĞİ (1) için yorumlar kapalı
Ağu 27

VECİZELER

VECİZELER

www.kenansahbaz.com

* “Keşke Irak’ta Türkmen olmayaydım da Türkiye’de Kürt olaydım.”  Irak Türkmen Cephesi Kuzey Irak sorumlusu Aydın Maruf 

* 70’lerin sonunda Irak’taki Baas rejimi Türkmen katlettiğinde dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen “Olaylar Irak’ın iç işleridir, bizi ilgilendirmez” 

* İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal “Milli irade, artık aşılmış bir teoridir. Rousseau’nun bu teorisini tarihte en çok kullananlar Hitler ve Mussolini olmuştur. Rousseau’ya göre, seçimlerden sonra yüzde 49, yüzde 51’e iltihak eder. Fakat, Fransız devrimi bunun yerine milli egemenlik teorisini getirmiştir. Seçim sonuçları milli iradeyi göstermez. Yine ’yüzde 50’yi evde zor tutuyorum’söylemi milli iradeye en büyük saygısızlıktır. Bu söz, seçmeni kendi askeri gibi görmenin sonucudur. Seçmen, kimsenin kapıkulu veya askeri değildir.”

* Yeniçağ Gazetesi Yazarı Arslan Bulut “Atatürk’e  “ayyaş”  denilerek yapılan saygısızlığın Türk Milleti’ni derinden etkilemiştir, Atatürk sevgisinin ve Atatürk’ün dil ve tarih politikasının oluşturduğu kültürel iklimin bugünkü nesillerin neredeyse DNA’larına girmiştir. Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.” 

* Dr. Ali Ercan “Buzullar erimeye devam ediyor, iklimlerin olumsuz değişimi insanlık için çok yönlü felaketler serisini tetikleyebilir. Tüm dünyada bu duruma sebep olan küresel sosyo-ekonomik sisteme öfke duyan gençlerin, hayati tehlike karşısındaki doğal, içgüdüsel tepkisi sokaklara meydanlara dökülüyor. Bu tepkiler 68 kuşağının ’özgür hayat’ isteminden daha da öte ve temel nitelikte bir istemdir: ’Biyolojik hayatı sürdürebilmek’ istemi…”

 * Büyük Türkolog Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun “Direniş ve kolektif bilinç altı”  başlıklı önemli yazısında, Türklerin Atatürk’e bağlılıklarını, Anıtkabir’i büyük kalabalıklar hâlinde ve sık sık ziyaret edişlerini, bayraklarına Atatürk resmini eklemelerini,  “atalar kültü”  ile açıkladıktan sonra, tencere tava çalmak eylemleri ile ilgili olarak da   “Türklerin şamanlık dönemlerinde bir takım şeyler çalarak ses ve gürültü çıkarmak, kötü ruhları kovalamak için uygulanan bir âdetti. Güneş ve ay tutulunca kap kacak çalmaya devam ediyoruz. Eh memleketin bugünkü hâline bakınca bundan âlâ güneş tutulması mı olur, diye sorasınız gelmiyor mu?” 

* Bülent Esinoğlu da  “İç yıkıcılıkta, sınırsız yetki var mıdır?” başlıklı yazısında  “Siyasi iktidar halka rağmen iktidarda kalabilmek için her yola başvurabileceğinin işaretlerini veriyor. Gezi direnişinin kendisini perişan ettiğini ve bu kötü durumdan çıkması için, ’daha ezici’ tedbirler alması gereğini düşünüyor” analizinden sonra MİT’e, iç tehdide karşı gerekirse insan öldürme yetkisi veren tasarının, Endonezya’da 1965 yılında CIA desteğiyle yapıldığı gibi Türkiye’de de bir kitlesel kıyım hazırlığının işareti olup olmadığını soruyor. Esinoğlu,  “Türk halkı artık, ne 1965’deki Endonezya halkıdır, ne de bundan bir ay önceki, Türk halkıdır”  

* Çetin Haspişiren, “Herhangi bir ülkede birileri, o ülkeyi parçalara ayırmaya ve meşru düzeni yok ederek yeni bir düzen kurmaya niyet etmiş ve bu yolda yürümeye başlamışsa artık o kişilerden insaf, merhamet, dürüstlük ve insanlık beklemek aptallığın daniskasıdır. Her türlü hile ve yalan onlar için mübahtır”  diyor, demektedir. 

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , , , , | VECİZELER için yorumlar kapalı
Ağu 26

O DÜŞMAN SOROS (2)

O DÜŞMAN SOROS (2)                                                                                                                                                                                                                                     www.kwnansahbaz.com

Trilyonlarını ABD için harcayan Yahudi
Yahudi asıllı dünyaca ünlü finans spekülatörü Soros, ABD’nin sözde demokrasi operasyonlarında başrolü oynamıştı

ABD’nin, demokrasi adı altında, yabancı ülkelerde sivil kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirdiği sivil operasyonlar, ünlü spekülatör George Soros’un adıyla özdeşleşti. ABD derin devleti, dış operasyonlar için önce CCF’yi kurmuştu. Örgüt, CIA’nın oluşturduğu yayın ve konferans örtüsünü kullanarak dış ülkelerdeki bağlantılarını sağlamıştı. Politik operasyonlarda CIA bağlantısı sorun yaratmaya başladığında, özel kuruluşlar devreye sokuldu. Artık ’demokrasi projesi’nin vitrininde bu kuruluşlar sahneye çıktı. 1979’da Açık Toplum Enstitüsü’nü kuran, Amerika’nın dış politikasını yöneten CFR örgütünün en aktif üyesi olan Soros, ABD derin devletinin dış ülkelerde; özellikle de Türk cumhuriyetlerindeki “örtülü” ve “gizli” operasyonlarının simge ismi.

TSK’ya dil uzattı
Trilyonlarını ABD için harcayan Yahudi spekülatör George Soros, Sabancı Üniversitesi’nde verdiği konferansta, “Türkiye’nin ihraç etmesi gereken şey ordusudur” diyerek Türk Silahlı Kuvvetleri’ne dil uzatmıştı. Soros, Eylül 2001’de İstanbul’da açtığı ofisiyle Türkiye’de “Avrupa Birliği, eğitim, siyasi reform, medya, kadın hakları, sivil toplum örgütleri ve bölgesel farklılıklar” başlıkları altında projelere destek vermişti. Bu tür projelere her yıl 400 milyon dolar tutarında kaynak ayırdıklarını belirten Soros, “Bu para ciddi etki yaratıyor” ifadesini kullanmıştı.

Türkiye’ye 8 milyon dolar
Vakıflarla demokrasiyi teşvik etmeyi amaçlıadıklarını kaydeden ünlü spekülatör Soros, “Dünyanın her yanında böyle süreçleri destekliyorum. Şu anda Liberya’da yapıyoruz, Nepal’de de yapabiliriz. Türkiye’de de son 5 yılda 8 milyon dolar harcadık” demişti. Enstitünün 5 yılda bir düzenlenen son toplantısı Türkiye’de gerçekleştirilmiş, İstanbul’da verilen yemeğe Devlet Bakanı Ali Babacan’ın yanı sıra 350 kişi katılmıştı. Babacan’ın Soros’la görüşmesi, Emin Şirin tarafından soru önergesiyle Meclis’e taşınmıştı.

Kaynak: O DÜŞMAN SOROS

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , | O DÜŞMAN SOROS (2) için yorumlar kapalı
Ağu 24

Ziya Paşa’dan

Ziya Paşa’dan                                                                                                                                                                                                                                                                     www.kenansahbaz.com

Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim
Gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzerinde
(Birçok acemi müneccim gökte yıldız ararken gaflete dalarak yollarındaki kuyuyu görmezler.)

Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde                                                                                                                                                                                                                                             (Kişinin aynası işidir, lâfa bakılmaz; bir kişinin aklının seviyesi yaptığı işte görünür.)

Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât
Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde
(Onlar ki dünyaya lâf ile nizam verirler. Onların evlerine gidip bakın, hânelerinde bin türlü ihmal ve düzensizlik görürsünüz.)

İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah
Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah
(İnsan hayatta tiksinti verici hilelerle, kötülüklerle karşılaşsa bile Allah’a ve vatanına sadakatten vazgeçmemelidir, Allah doğruların yardımcısıdır.)

Allah’a tevekkül edenin yaveri Haktır
Nâşad gönül bir gün olur şâd olacaktır.
(Allah’a inanıp kaderine sabırla razı olanların yardımcısı Allah’tır, mutsuz gönüller bir gün elbet mutlu olacaktır.)

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , , , , , , , , , | Ziya Paşa’dan için yorumlar kapalı
Ağu 23

Mevlana ve Rumilik

Mevlana ve Rumilik

www.kenansahbaz.com

Video: https://www.youtube.com/watch?v=r4GlayGlHnY

Yurt dışında Rumilik adı altındaİslam aleminde inceden inceye dinsizlik yayılmak istemiyor. Yurt dışında özel olarak bu Rumilik faaliyetini yürütenler var. Bunlar kendi aralarında gizli bir dil ile konuşuyor. Müslüman görünümündeler ama aslında Rumiler. Öyle diyelim de siz anlayın artık.

Mevlana’nın kitabı olarak öne sürülen Mesnevi’de akıl almaz tahrifatlar yaparak, Kuran’a son derece ters, Müslümanların hiçbir şekilde kabul edemeyeceği ifadeler yer alıyor. İşte bu şekilde yavaş yavaş insanları İslam’dan çekip bu kendi oluşturdukları (Mevlana ve Rumilik adı altında) dine çekmeye çalışıyorlar. Bu tezgâhın planlayıcısı da İngiliz derin devleti’dir.

Sözde Mevlana’nın kitabı olduğu öne sürülen Mesnevi’de Mevlana ilahlaştırılıyor, Mesnevi Kuran’dan üstün tutuluyor, “kadının rüyası bile erkekten aşağı” deniyor, Türkler barbar olarak gösteriliyor, “kadınlara danışın dediğinin tersini yapın” deniyor. Ayrıca akıl almaz bir şekilde cinsel ve sapkın hikâyeler anlatılıyor.

Sözde Mesnevi’de Rumilik ve oğlancılık da çok makbul gösteriliyor! Bakın sözde Mesnevi’de yer alan sapkın ifadelere:

Ondan sonra gerdek gecesi, bir genci kadın gibi kınaladılar. Eline, bileğine gelin gibi kına yaktılar, köleye tavuk gösterdiler, horoz verdiler.

Başını örttüler, o gürbüz gence güzelim gelin elbiseleri giydirdiler. Yalnız kalma çağında genç hemen mumu söndürdü; Hintli köle öyle güçlü kuvvetli bir gençle yapayalnız kaldı.

Hintlicik bağırıp duruyordu ama tef çalanların gürültülerinden, feryadını dışarıdan kimse duymuyordu. Tefin çalınışı el çırpış, erkeğin, kadının naraları, kölenin feryadını bastırıyordu.

Genç, gündüz oluncaya dek o Hintliceğizi harab etti. Zavallı, köpeğin önündeki un torbasına döndü. Sabahleyin tasla büyük bir bohça getirdiler. Ferec, damatlar gibi hamama vardı. (Mesnevi Cilt 6: 305. Beyit)

Müslümanlar Mevlana adına yazılmış bu anormal izahları hiçbir şekilde kabul edemezler. Mesnevi’deki bu sapkın ifadelere Mesnevi’nin orjinaline bakarak herkes ulaşabilir. İslam dinini yok edip yerine Rumiliği koymak isteyenlere karşı Müslümanlar çok dikkatli ve uyanık olmalıdır.

TÜRK’E, TÜRKLÜĞE, MÜSLÜMANLIĞA SALDIRANLARI TANIYIN!

 

Kaynak: http://bilinmeyenmevlana.com/

 

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , | Mevlana ve Rumilik için yorumlar kapalı
Ağu 22

Dünya Mutluluğa Uyansın

Dünya Mutluluğa Uyansın

www,kenansahbaz.com

Cehennemi yaşıyorsun bak şimdi!
Zalimlerin, silahların, hak şimdi!
Bilimlerin ışığını yak şimdi!
Dünya mutluluğa uyansın, kansın!

Özünde cevheri canlandır artık!
Şu milli gücünü kanlandır artık!
Zulmü, zalimliği sonlandır artık!
Dünya mutluluğa uyansın, kansın!

Hak göreve talip gerçek nesil ol!
Hakikati yaşa ve yaşat bol bol!
Durdurmasın seni sahte yöntem, yol!
Dünya mutluluğa uyansın kansın!

Kur’an’dan, bilimden ilham al da gel
Yürek çiçeğinden o saf balda gel
Dünyaya emin Türk adı sal da gel
Dünya mutluluğa uyansın kansın!

Şeytanın büyüğü, küçüğü birdir
Her insan doğuştan mümindir, hürdür
Gel de insanlığı huzura erdir
Dünya mutluluğa uyansın, kansın, !

Haine ekmeği, aşı kesmeli
Hukuka uymayan başı kesmeli
Hak yolda engelse taşı kesmeli
Dünya mutluluğa uyansın kansın!

Eğer uyuyorsa uyandırmalı
Hakk’ın boyasıyla boyandırmalı
Özü Yaradan’a dayandırmalı
Dünya mutluluğa uyansın kansın!

Kenan ŞAHBAZ

Not: Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , , , , , , | Dünya Mutluluğa Uyansın için yorumlar kapalı
Ağu 21

O DÜŞMAN SOROS (1)

O DÜŞMAN SOROS (1)                                                                                                                                                                                                                                           www.kenansahbaz.com

Para, Yahudi’den hakaret TESEV’den                                                                                                                        

Org. Büyükanıt’ın  tahmin ettiği adam SOROS                                                                                       

Genelkurmay Başkanı, TESEV’in yayınladığı Almanağı eleştirirken, “Bu tür raporlar kimlerin desteğiyle hazırlanıyor bilmiyorum. Bir kısmını sadece tahmin ediyorum” ifadesini kullanmıştı

Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan TESEV’in arkasındaki gücün, yapılan itirafla Soros olduğu gerçeği gün yüzüne çıktı. TESEV Başkanı Paker, Soros’un, Türkiye’ye her yıl 2 milyon dolar gönderdiğini söyledi.

Hazırladığı Almanak’la Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan TESEV’i, ünlü Yahudi finans spekülatörü George Soros’un fonladığı ortaya çıktı. TESEV Başkanı Can Paker, Sorus’un Türkiye’ye her yıl 2 milyon dolar gönderdiğini söyledi. Aynı zamanda Soros’un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün de Danışma Kurulu Başkanı olan Can Paker, Sabah gazetesine yaptığı açıklamada ilginç itiraflarda bulundu. Açıklamasında, dünyaca ünlü Yahudi spekülatör Soros’a övgüler yağdıran Can Paker, şunları söyledi: “Soros’un iki yanı var; biri işadamı ve spekülatör olması. İkincisi ise ’Açık Toplum’ dünya görüşüne çok inanmış biri ve bu iddialarını gerçekleştirmek için para harcıyor.. Soros, Bush’un iktidardan inmesi için 15 milyon dolar harcadı. Soros, ’Açık Toplum’ fikri için dünyada yılda 600-700 milyon dolar harcıyor. Yarısından çoğunu açık toplum olmadığını düşündüğü Amerika’da harcıyor.”

Hobileri uğruna…
Açık Toplum Enstitüsü’nün Türkiye’de harcadığı paranın yılda 2 milyon dolar civarında olduğunu belirten Paker, “O da gayet şeffaftır. Hiçbir proje parasal olarak üçte birden fazla desteklemez. Projelerin üçte ikisini başka birileri destekliyor. Ben de enstitünün danışma kurul başkanıyım. Hangi projenin destekleneceğine biz karar veriyoruz. Sokak çocuklarından sanata kadar birçok projeyi destekliyoruz” diye konuştu. Soros’un bu parayı ’hobileri’ uğruna Türkiye’ye gönderdiğini ifade eden Paker, “Tabii insanları, bu adamın bu parayı hobi ve ideal olarak harcadığına ikna etmek zor. Adamın 12 milyar dolar serveti var. Bunun 600 milyon dolarını her yıl bu işe harcıyor. ‘Niye harcıyor, mutlaka menfaati vardır’ deniliyor. Ama Soros 75 yaşına gelmiş; yatı, uçağı sevmiyor. Bu onu mutlu ediyor” diye konuştu.

Kaynak: O DÜŞMAN SOROS

Posted in Yazılarım | Tagged , , , , , , , , , , , , , | O DÜŞMAN SOROS (1) için yorumlar kapalı
Ağu 20

Şeyh Bersisa

Şeyh Bersisa                                                                                                                                                                                                                                                               www.kenansahbaz.com

Bersisa, İsrail kavmi içinde abid (çok ibadet eden) ve zahit (çok dindar, bilgili) bir zat idi…
Şanı şöhreti, doğuya ve batıya yayılmıştı. Her nerede bir hasta olsa, şifa için ona başvururdu…
Şeytan onu kıskanıyor, yoldan çıkarmak istiyor, fakat bir türlü çare bulamıyordu. Şeytanın oğullarından biri,

“Bu işi bana bırak,” dedi… “İnsanlar için genç kadından daha etkili bir tuzak olmaz!”
Bu şeytan yavrusu pek çok aradıktan sonra son derece güzel bir padişah kızı buldu.
Kızın beynine girip onu hasta etti… Padişah bütün doktorlarını topladı.
Şeytan bir zahit kılığına girip saraya geldi, ve:
“Bu kızın kurtulmasını istiyorsanız, onu Bersisa’ya götürün,” dedi.

Kızı Bersisa’ya götürdüler. Bersisa dua etti, Şeytan da kızı bıraktı, kız iyileşti…
Mabedde bir an Bersisa ile yalnız kaldılar…
Peygamberimizin, “Eğer bir erkek, bir kadınla bir yerde yalnız kalırsa, orada üçüncü olarak bulunan Şeytandır” hadisi hakikat oldu…

Bersisa’nın gönlü kıza meyletti, onunla sevişti. Kız hamile kaldı.
Sonra Şeytan ne yapacağını düşünen Bersisa’nın yanına insan kılığında geldi. Derdini sordu.
Bersisa kızın hamile olduğunu anlatınca,”Kolayı var, kızı öldürürsün. Sonra, öldü, ben de gömdüm, dersin,” diye akıl verdi…
Bersisa Şeytana uydu, kızı öldürüp gömdü.
Sonra Şeytan başka bir adam kılığında padişaha gelip,
“Kız iyileşti, gidip alınız,” dedi… Padişahın uşakları Bersisa’ya gittiler, fakat o kızın öldüğünü söyledi…
Padişah ve yakınları yas tutarken, Şeytan gene başka bir kılıkta gelip padişaha kızı sordu.
Padişah kızın öldüğünü belirtince, Şeytan:
“Bersisa yalan söylüyor. Kızla sevişti. Kız hamile kaldı. Onu öldürdü, falanca yere gömdü. İnanmazsanız kazın!” dedi…
Padişah çok kızdı, gittiler, kızın cesedini buldular… Hamile olduğunu anladılar. Bersisa’yı bağlayıp darağacına götürdüler.

Tam boynuna ipi geçirecekleri zaman, Şeytan kendi kılığında Bersisa’ya göründü ve dedi ki:
“Bütün bunları sana ben yaptım… Ama kurtuluşun hala benim elimdedir. Bana secde et, seni kurtarayım.”
Bu, Bersisa’nın Tanrı’yı bırakıp Şeytana kulluğu kabul etmesi demekti. Çaresiz olduğuna inanan Bersisa bunu kabul etti ama,
“Bu halimle nasıl secde edeyim?” dedi.
Şeytan,
“Secde niyetine başını eğ. Bir işaret kafidir,” dedi.
Zavallı Bersisa, o çok ibadet eden, çok dindar, çok bilgili Bersisa, tatlı canını kurtarmak için başını Şeytanın önünde eğince,
“Tanrı şahit, ben senden uzağım,” deyip ayrıldı… Bersisa da bunca günaha ilave olarak imansız ölüp gitti!..
“Kim dininden döner de kafir olarak ölürse, bütün iyi işleri de heder olur gider,” (Bakara, 217) hükmüne tabi oldu.

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , , , , , , , | Şeyh Bersisa için yorumlar kapalı
Ağu 19

Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’dan;

Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’dan;                                                                                                                                                                                                               www.kenansahbaz.com

Milli Savunma Bakanlığı Eski Genel Sekreteri Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’dan;              

Türkiye, 15 Temmuz 2016 akşamı yapılan alçak  darbe girişimi ile korku dolu bir gece geçirdi. Yüzlerce insanımız hayatını kaybetti. Girişimin emir komuta sistemi içinde olmaması ve milletimizin kararlı tutumu sayesinde darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Darbe girişimi hakkında yapılan yorum ve analizler farklılık arz ediyor. Henüz net resim ortaya çıkmış değil. Ancak darbenin başarısız olmak üzere kurgulandığı ve Amerikan etiketli olduğu açıkça görülüyor. Somut örneklerden birisi de, Atatürk havaalanında görülen birkaç tank ve birkaç ZMA (Zırhlı Muharebe Aracı). Havaalanına sınırlı sayıda zırhlı araç gönderilmesi, darbenin başarısız olması için kurgulandığını gösteriyor. Doğru bir analiz için geçmişteki olaylara göz atmak gerekiyor. Geçmişte yaşananlar bugün yaşananlara ışık tutacak nitelikte.

E-muhtıra danışıklı dövüştü!..                                                                                                                                                                                                                                       Mağduriyetlerden nemalanan AKP İktidarının en çok kullandığı yöntem ‘ters algı yöntemi’dir. 27 Nisan 2007’de yayımlanan e-muhtıra ile ‘ters algı yöntemi’ kullanıldı. 2007 Genel Seçimleri öncesinde yapılan kamuoyu araştırmalarında, MHP’nin de Meclis’e gireceği ve AKP’nin tek başına iktidar olamayacağı ortaya çıktı. AKP’nin tek başına iktidar olabilmesi için oylarını önemli miktarda  artırması gerekiyordu. Genelkurmay Karargahı’nda sınırlı bir grup tarafından aylar öncesinden başlatılan muhtıra çalışmasına grup içindeki bazı subaylar karşı çıktı. Çünkü, muhtıranın, AKP’nin oylarını artırmak maksadıyla hazırlandığı açıkça görülüyordu. Muhtıra verildikten sonra, konu ile ilgili bütün evraklar Büyükanıt ve ilgili subaylar tarafından müştereken imha edildi. Yaşar Büyükanıt’ın, ‘bildiriyi ben hazırladım’ sözleri gerçeklerle bağdaşmıyor.

Muhtıra sonrasında yürütülen halkla ilişkiler çalışması kapsamında mağduriyet görüntüsü verilerken eş zamanlı olarak kahramanlık gösterileri de yapıldı. ‘Otur oturduğun yerde, sen benim memurumsun’ söylemleri sık sık gündeme getirildi.E-muhtıra ve ters algı yöntemi sayesinde AKP oylarında önemli miktarda artış sağlandı. Muhtıra sonrasında, 22 Temmuz 2007’de yapılan Genel Seçimlerde AKP yüzde  46,58 oy alarak yine tek başına iktidar oldu.

Seçim sonrasında yapılan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında e-muhtıraya emeği geçen subaylar bir üst rütbeye terfi ettirildi. ‘Otur oturduğun yerde, sen benim memurumsundeniliyordu ama muhtıraya emeği geçen subaylar YAŞ Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından ödüllendirildi. Muhtıraya karşı çıkan subaylar ise önce kızağa alındı daha sonra da emekliye sevk edildi. Sonraki yıllarda da muhtıraya emeği geçen subaylar Erdoğan tarafından defalarca terfi ettirilerek ödüllendirildi. Böylece e-muhtıranın, AKP’nin oylarını artırmak için yapılan danışıklı dövüş olduğu ortaya çıktı.

E-muhtıra döneminin Genelkurmay Genel Sekreteri, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na kadar yükseltildi. Muhtıranın önemli aktörlerinden birisi Erdoğan tarafından defalarca terfi ettirildi ve 2015 YAŞ’ında yine Erdoğan tarafından Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’na atandı. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin şüphelileri arasında anılan aktör de var. E-muhtıraya emeği geçen önemli aktörlerden birisinin, 15 Temmuz darbe girişiminde de şüpheli olarak yer alması birçok soruyu beraberinde getiriyor. E-muhtıra, Erdoğan ve AKP’ye mağduriyet alanı yaratarak oy devşirmek için yapılan çakma bir muhtıraydı. 15 Temmuz darbe girişimi de Erdoğan ve AKP’ye mağduriyet alanı yaratarak oy devşirmek için yapılan çakma bir darbe mi?..

Kaynak: “E-Muhtıra”yı anlayabilirsek!.. – Ahmet TAKAN

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , , , | Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’dan; için yorumlar kapalı