Kas 28

Bu Ürünlere Dikkat!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
SAĞLIK BAKANLIĞININ UYARISI; 37 ÜRÜNE DİKKAT!
 
ÜRÜN ADI TEHLİKE
1. Local 60° Elma Sprey Kolonya Metanol 
2. Local 60° Kavun Sprey Kolonya Metanol 
3. Dilem 60° Tütün Kolonyası Metanol 
4. Dilem 80° Limon Kolonyası Metanol 
5. Melikşah Tütün Kolonyası 60° Metanol 
6. Dermojin Saç Renklendirici GrayHair Kurşun
7. Ottomans Yüz Maskesi Peeling Mikrobiyolojik 
8. Restoria Dıscreet Colour Restorıng Cream Kurşun 
9. Hashmı Kohl Aswad Sürme Kurşun 
10. YuDaliMs Minoksidil 
11. Rosella Sabun Rodamin 
12. Gülçiçek Kolonya Rodamin 
13. Nova Color Yüz Boyası Ağır metal 
14. Depar Biopek Pudra Mikrobiyolojik 
15. Burcu Bebek Pudrası Mikrobiyolojik
 
TIBBİ CİHAZLAR LİSTESİ ÜRÜN ADI, LOT, UYGUNSUZLUK MENŞEİ
1. Magnus Damla Ayar Seti 20/200, Sıvı Akış Miktarı Uygun Değil Güvensiz, TR 
2. Dolphin Marka Hazneli Oksijen Maskesi, HZY 2011.05.01 Analizde Yabancı Madde Tespiti Güvensiz, TR 
3. Day To Day, Forcible, Aldez Tıbbi Cihaz Dezenfektanı Sınıf Sertifika Uygunsuzluğu, Güvensiz TR 
4. Eurosoft Lens Solüsyonu EC Sertifika Uygunsuz Güvensiz Kore 
5. Nova Steril Göz Pedi Steril Olmayan Ürüne Steril İbaresi Ekleme Güvensiz TR 
6. Plusmed Oksijen Regülatörü EC Sertifikasız, Etiket Uygunsuz Güvensiz Çin 
7. Onstop Anjio Ped EC Sertifikasız, Etiket Uygunsuz Güvensiz TR 
8. Lacus Marka Damla Ayar Seti 20/200 Güvensiz Sızdırmazlık Ve Akış Hızı (Akış Kontrolü) Testleri Uygunsuz TR 
9. Genject Enjektör 20002 (20 Ml) Güvensiz Sızdırmazlık TR 
10. Prestige IQ Glukometre Cihazı 9113523 9115656 Standarda uygun değil Güvensiz ABD 
11. Truebalance Glukometre Cihazı B0486838 B0488297 B0488269 Cihaz BM 3555ITR Strip Standarda uygun değil Güvensiz ABD 
12. Foreks Lateks 3 Yollu %100 Silikon Kaplı Foley Sonda (22Fr) 20100320 Seri İlgili Standartlara Uygunsuz. Güvensiz Çin 
13. Esk Medical Bacterial Hepa Filter Etiket Uygunsuzluğu Güvensiz TR 
14. Alpha Marka Musluklu İdrar Torbası 15.04.4 Sızıntı Görüldüğü Güvensiz TR 
15. Labonackheck Gluppy Glukometre Cihazı G001C020220 G001C020222 Cihaz G00L161915 Strip Standarda uygun değil Güvensiz G.Kore 
16. Galena Marka Lateks Uretral (Foley) Sonda (18 Fr) Seri No:1103280387 Sitotoksisite Testi Sonucuna Güvensiz Çin 
17. Beybi Lateks Muayene Eldiveni 014111035000b Kopma Testi Uygunsuzluğu GüvensizMalezya 
18. Beybi Marka Musluklu Steril İdrar Torbası 110315 Yüksüz Durumda Sızdırmazlık Güvensiz Çin 
19. Flon Marka IV Cannula With Port 26G 1107026 Katater Görünüş Ve Dış Çap GüvensizHindistan 
20. Flon Marka IV Cannula With Port 26G 1104016 Yüzeysel Görünüş Güvensiz Hindistan 
21. Uydumed IV Kanül 00312/183 Görünüş Güvensiz Hindistan 
22. Gmate Glukometre Cihazı SN GM 006792 SN GM 006789 Cihaz GMC 11KD Strip Standarda uygun değil Güvensiz G.Kore
 
*sonkale.org
Posted in Gündem | Bu Ürünlere Dikkat! için yorumlar kapalı
Kas 28

ALLAH KORKUSUNUN YEDİ ALÂMETİ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gerçek mümin, vücudunun bütün âzaları ile Allah’tan korkandır. Nitekim büyük ahlâk ve fıkıh bilgini Ebu Leys es-Semerkandi, Allah korkusunun yedi alameti olduğunu haber verir.
 
1-Dil yalandan uzaklaşır Allah korkusu taşıyan kul dilini yalandan, dedikodudan, iftiradan ve
boş konuşmaktan alıkoyar, bunların yerine onu zikirle, Kur’an okumakla ve ilmî konuşmalarla meşgul eder.
2-Kalbten kıskançlık kalkar Allah korkusu taşıyan kul başkalarına karşı kalbinde düşmanlık, iftira
ve kıskançlık barındırmaz. Çünkü kıskançlık iyilikleri mahveder.
Nitekim peygamberimiz (sas) şöyle buyurur: Ateş odunu nasıl yerse (yakarsa) kıskançlık da iyilikleri öyle yer (yok eder).
Bilesin ki, kıskançlık, kalb hastalıklarının başlıcalarından biridir ve bu hastalıklar da ancak ilimle ve iyi ameller işleyerek tedavi edilebilir.
3-Göz harama bakmaz Allah korkusu taşıyan kul, haram yiyeceğe, haram içeceğe, haram giyeceğe kısacası haram olan hiçbir şeye bakmaz. Dünyaya aç ve muhteris gözlerle değil, ibret almak amacı ile bakar. Helal olmayan şeylerden bakışlarını uzak tutar. Nitekim peygamberimiz (sas) şöyle buyurur: “Kim gözünü haramla doldurursa Allah da onun gözünü kıyamet günü ateşle doldurur”.
4-Haram lokma yemez. Allah korkusu taşıyan kul, karnına haram lokma sokmaz; çünkü haram
lokma yemek, ağır günahlardan biridir. Bakınız peygamberimiz (sas) şöyle buyuruyor:
“İnsanoğlunun karnına haram bir lokma inince, lokma midesinde kaldığı sürece yerde ve göklerdeki melekler tekrar tekrar üzerine lanet yağdırırlar. o lokmayı hazmederken öldüğü takdirde varacağı yer
cehennemdir”.
5-Eller Allah rızası için çalışır.Allah korkusu taşıyan kimse, ellerini harama değil, Allah’ın rızasına
uygun şeylere doğru uzatır. Sahabilerden Kâ’bul Ahbar’ın (ra) şöyle dediği rivayet edilir: Allah, her bir bölümü yetmiş bin gözlü yetmiş bin bölümü olan yakuttan yapılma bir köşk yaratmıştır. kıyamet günü bu köşke; ancak önlerine çıkan haram şeylerden Allah korkusu ile uzak duranlar girebileceklerdir.
6-Ayaklar Allah için yürür Allah korkusu taşıyan kimse, günah işlemeye değil, Allah’ın emrine
uygun ve O’nun rızasını kazandıracak işlere doğru yürür, alimlerle ve iyi amel işleyenlerle buluşmak gayesi ile adım atar.
7-İbadete riya karışmaz Allah korkusu taşıyan kimse ibadetini sırf Allah rızası için yapar, riyadan ve münafıklıktan kaçınır, böylelikle Allah’ın haklarında şöyle buyurduğu kimselerden biri olur: “Rabbi’nin katında ahiret, günahlardan korkanlar içindir”. “Günahlarından sakınanlar, hiç şüphesiz, cennetlerde ve pınarlarının başlarındadırlar”. “Günahlardan sakınanlar cennet ve nimetler içindedirler”. “Günahlardan sakınanlar emin bir makamdadırlar”.
Mü’minin korku ile ümit arasında bulunması gerekir. Buna göre bir yandan ümit kesmeksizin Allah’ın rahmetini beklerken diğer yandan ibadet hali içinde çirkin hareketlerden vazgeçerek Allah’a tövbe eder.
Nitekim Allah (cc) “Sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin” (Zümer/53) buyurmaktadır.
Mü’min Hz. Ebu Bekir’in ifadesiyle: “Cennete girecek bir kişi var deseler ” o benmiyim” diye ümid eder. Cehenneme girecek bir kişi var deseler “o benmiyim” diye Allah’tan korkar. Allah’ı gerçekten seven her mümin, Allah’ın azabından, Allah’ın hoşnutluğunu ve sevgisini kaybetmekten büyük bir korku duyar ve bu nedenle hayatı boyunca çok ciddi ve samimi bir çaba içerisinde olur.
Allah Kuran’da bu ahlakı yaşayan müminleri şöyle müjdelemektedir: Kim de ahireti ister ve bir mümin olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır. (İsra Suresi, 19)
 
*M. Günay Sıddıkoğlu Ortadoğu
 
Posted in Yazılarım | ALLAH KORKUSUNUN YEDİ ALÂMETİ için yorumlar kapalı
Kas 27

HİÇ HAYALLERİNİZDEN SIFIR ALDINIZ MI ?

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak
atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin
genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle
çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı.
Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak
istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası..
Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine
sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir
kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.
Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.
Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.
Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000
metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev,
tam kalbinin sesiydi.. İki gün sonra ödevi geri aldı.
Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir
“0” ve “Dersten sonra beni gör” uyarısı vardı.
“Neden “0” aldım?” diye merakla sordu hocasına, çocuk..
“Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal”
dedi, hocası.. “Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun.
Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir.
Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da
alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız” ve ekledi:
“Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden
yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.”
Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.
“Oğlum” dedi babası “Bu konuda kararını kendin vermelisin.
Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!.”
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir
değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına..
“Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin” dedi..
“Ben de hayallerimi..”…..
 
 O orta 2 öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki
1000 metrekarelik evinde oturuyor.
Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde
çerçevelenmiş olarak asılı.
Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen,
geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi.
Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine “Bak” dedi,
“Sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken,
hayal hırsızıydım. O yıllarda
öğrencilerimden pek çok hayal çaldım.
Allah’ tan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın.”
 
 
*mehtapkilic.tr.
Posted in Hikayeler | HİÇ HAYALLERİNİZDEN SIFIR ALDINIZ MI ? için yorumlar kapalı
Kas 26

Siyasilerden Sözler

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
*Atanamayan öğretmenleri “Cami avlusunda yem bekleyen güvercinlere” benzeten MEB Ömer Dinçer
 
*Başbakan Erdoğan 21 Ağustos 2010 Kayseri mitinginde şu cevabı vermemiş miydi: “Bizim dört kez bunlarla bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir. Bugüne kadar AK Parti iktidarı olarak terör örgütüyle hiçbir zaman masaya oturmadık, oturmayacağız da. Bizim felsefemizde, anlayışımızda böyle bir şey olamaz… Hukukta bir kaide var, iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer bu iddianızı ispatlamazsanız müfterisiniz… “PKK’yla görüşen de iddia edip ispatlamayan da şerefsizdir, müfteridir, alçaktır.”
“Erdoğan 24 Ağustos 2010 tarihli Siyaset Meydanı’nda devam etmiş ve ‘fail’in devlet olduğunu şu sözlerle ifşa etmişti: “Burada bir şeyi birbirine karıştırmayalım. Biz siyasî iradeyiz, siyasî iktidarız. Biz siyasî iktidar olarak, hükümet olarak hiçbir zaman bir terör örgütüyle veya temsilcileriyle masaya oturup görüşme yapmayız. Böyle bir şeyimiz bizim asla olmamıştır, yoktur, olamaz da. Şu veya bu şekilde çeşitli kurumlarıyla bu tür bazı münasebetler gerekirse devlet onu kendisi yapar. Burada bunu birbirine karıştırmamak gerek”
 
* “Başbakan’ın 2071 hedefinde Türk milleti yoktur, Türk kimliği yoktur, Türk yoktur, Türk vatanı da yoktur.
Etnik kimliklere geriletilmiş, iç sarsıntılarla felç edilmiş, Türküm demenin suç sayıldığı, Cumhuriyet’in mevta haline dönüştüğü bir Anadolu coğrafyası, Başbakan Erdoğan’ın isteği ve gizli gündemidir” derken ve iktidarı, “Taif’te Allah Resulü’nü taşlayan müptezellerin ve şerefini devesinin heybesinde taşıyan Ebu Cehillerin varisleri, İmam-ı Azam’a işkence edenlerin torunları, Damat Ferit’in, Ali Kemal’in, Sait Molla’nın ve Şerif Hüseyin’in nesilleri” Devlet Bahçeli 04.11.2012 MHP Genel Kurulu Konuşmasından
* 5 Kasım 2001 tarihinde The New York Times gazetesinde yayınlanan yazısında William Safire “Müslümanları nasıl durdurmak lazım?” sorusuna şöyle cevap vermişti:
“Nasıl ki Sovyetlere karşı Çin kozunu kullanarak Komünist Bloku böldük, onları da aynı şekilde böleceğiz. Burada elimizdeki koz, güçlü ordusuyla laik Müslüman ülke olan Türkiye’dir.”
Safire, Türkiye’nin oltaya takılması için Kerkük’ün yem olarak kullanılmasını istiyor.
 
* 24 Eylül 2009 günü Türkiye’ye dair muhteşem dönüşüm planını anlatırken nasıl demişti Princeton Üniversitesi’nde: “Demokratik açılımla ilgili sorun alanlarını biliyoruz. Hazmede hazmede, hazmettire hazmettire bu süreci devam ettirmemiz lazım!”
 
*Ankara’da Kızılay Meydanı’nda zamanın Başbakanı Adnan Menderes’in yakasına yapışan ve “Özgürlük istiyorum” diyen CHP’li genç Deniz Baykal’dır. Adnan Menderes “Bir başbakanının yakasına yapışmaktan daha büyük özgürlük olur mu? Cevabını verir.
 
Posted in Atasözleri Vecizeler | Siyasilerden Sözler için yorumlar kapalı
Kas 25

Altın Sözler

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
*Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. (Atatürk) 
* Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakar muallim ve mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. (Atatürk) 
*Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır. (Atatürk)
 *Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır. (Atatürk)
 *Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatan; ya da milleti esaret ve sefalete terk eden terbiyedir.. (Atatürk) 
*Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. (Atatürk) 
*Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. (Hz. Ali) 
*Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum. (Diyojen) 
*Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü, onun eseri her şeydir ve hem de hiçbir şeydir. (Socrates)
 *Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir. (Atatürk)
 *En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretle olur. (Atatürk)
 *Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir.
(Atatürk)
 *Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki, çevrende insanları gereğinden büyük görmeyesin; fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitimin olmalı ki, onları küçük görmeyesin. (M.L. BOREN)
 *Heykeltıraş mermere ne ise; öğretmen de çocuğa odur. (Addison)
 *Öğretmen ve ağaç ürünlerinden belli olur. (Ukrayna Atasözü)
 *Öğrencilerine okuma isteği aşılamayan bir öğretmen havada soğuk demir dövüyor demektir. (H. Mann)
 *Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur. (Atatürk)
 *Öğretmenlik mesleklerin en az kazanç getireni, fakat insanı en çok ödüllendirenidir. (H.V. Dyke)
 *Öğretmen nasılsa sınıf da öyledir. (Alman Atasözü)
 *Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir. (Atatürk)
 *Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir. (Atatürk)
 *Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınızın kazandığı için yol açtı.Gerçek zaferi siz,öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz… Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız. (Atatürk)
 *Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki,toplumun gerçek bir ulus haline getirirler. (Atatürk)
 *Öğretmenlik Tanrı sanatıdır. (Hz.Ali)
 *Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygulama) mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir. (Atatürk)
 *Öğretmen hata yaparsa cezasını millet çeker.
Posted in Yazılarım | Altın Sözler için yorumlar kapalı
Kas 24

Öğretmenler Günü

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bütün öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.

Eskiden öğretmene ‘Muallim’, öğretmen yetiştiren okula da ‘Muallim Mektebi’ denirdi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitime ve öğretime günümüzdeki kadar önem verilmiyordu. O dönemdeki ilk öğretmen okulu, 16 Mart 1848’de açılan ‘Darülmuallimin-i Rüşdi’dir. Buna rağmen Osmanlı döneminde az sayıda okul vardı. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yurdumuzun her yanına yeni yeni okullar açıldı. Okul çağında olanlar bu okullarda okumaya başladı.

Atatürk, eğitim ve öğretimin, yaygınlaşması amacıyla 1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Latin harflerinin kabulü tüm yurtta sevinç yarattı. Halkın yeni harfleri kısa sürede öğrenip daha çok yurttaşın okur – yazar olmasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma başladı. Okuma – yazmayı yaygınlaştırmak için okul çağı dışındaki yurttaşlara okuma – yazma öğreten okullar açıldı. Bunlara Millet Mektepleri adı verildi. Atatürk, Ulus Okulları dediğimiz Millet Mektepleri’nde yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü yaptığı toplantıda Ata’ya ‘Ulus Okulları Başöğretmenliği’ unvanını verdi. 24 Kasım Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Millet Mektepleri’nin açılışı ve Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

 

Posted in Gündem | Öğretmenler Günü için yorumlar kapalı
Kas 23

ÖĞRETMEN

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
İlimlerle yoğrulup kapkara beyinlere
Medeniyet ışığı götürmeli öğretmen
Fedakârca çalışıp büyük ve küçüklere
Atide engelleri aşırmalı öğretmen
 
Namerdin değil, merdin gönüllerdir yatağı
İlim irfan yuvası öğretmenin otağı
Kötü düşüncelerin olmamalı tutsağı
Ta ki, yerin dibine batırmalı öğretmen
 
İstemez ki şan, şöhret, ne de bir tek madalya
Her şeyin anahtarı hazinedir akıl ya
Azrail, cehaletin gelir canın almaya
Cehaleti kabrine yatırmalı öğretmen
 
Bir harfi öğretenin kölesi nerde hani?
Arar durur bıkmadan Çin’de olsa ilimi
Kelepçe takıp kola mahkûm edip zulümü
Zalimlerin işini bitirmeli öğretmen
 
Kalplerde yaşayan o,zihinlerin güneşi
İstikbale yol bulan ülkünün meşalesi
Kokuşmuş beyinlerden cehalet denen leşi
Çıkarıp atamazsa tükürmeli öğretmen
 
Karanlık gecelerin sönmeyen ışığı o
Dünyanın her yerinde ilimin beşiği o
Her şeyde güzelliğin, doğrunun aşığı o
Gerçekleri insana göstermeli öğretmen
 
Bütün derde olmalı bir ömür boyu derman
Eylemeli hakkıyla güzel doğru bir ferman
İnsanlar bir birinden nefret ettiği zaman
Kin, garez duyguların söndürmeli öğretmen
 
Eğitimde oluruz çelik gibi bir nefer
Her toplumda eğitim çirkef illetler keser
Şahbaz yapar gönülden bu çağrıyı son sefer
Huyda kötü yönleri yitirmeli öğretmen
 
 
 
Posted in Şiirlerim | ÖĞRETMEN için yorumlar kapalı
Kas 22

Hasdal’dan Mektup var! “BALYOZ”un “DARBESİ”

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Selcan Taşçı’nın Yeniçağ Gaztesi’ndeki köşeşinde yayınladığı Deniz Piyade Kurmay Albay Yusuf Afat’ın, mektubu.
 
“Yakın geçmişte, “Zırhlı kurşun geçirmez camlarla donatılmış ve yürüyen modern kale haşmetinde görünen makam arabasının içinde mahsur kalan devlet büyüğümüzün, mahalle hırdavatçısında bile bulunabilecek sıradanlıkta bir “BALYOZ”un “DARBESİ” marifetiyle, mucize kurtarılışı”nın trajikomik anekdotu haberde gözümüze çarpmıştı. Sonrasında kurtuluşun mucize sembolü olan “balyoz”un yüksek bedeller ödenerek müzelik hale getirilmesi süreci yaşanmıştı…
O gün haberleri seyrederken bu balyozun bir gün kafama indirilmeye çalışılacağını ve “ne oldu”derken esir alınarak hayatımın alt üst olacağını hiç mi hiç düşünmemiştim. Anlaşılan, diğer meslektaşlarım da, benim gibi hiç düşünmemişler. Demek ki, bu “balyoz”un kerametini başa gelmeden anlamak mümkün değilmiş. Meğer biz neler yapmışız neler de hiç haberimiz yokmuş. İşin garibi hâlâ da yok…
Meğer biz;
– 2002-2003 yıllarında olmayan bilgisayarlarımız ile sözde “Balyoz” ile ilgili gerçek ad, rütbe ve unvanlarımızı kullanarak yazı yazmışız. Üstelik teröristlerin bile akıl ettiği kod adı kullanımını biz akıl edememişiz. Üstüne üstlük, bu yazıların hiç birini, ıslak veya elektronik imza ile imzalamadığımız gibi numunelik de olsa, ilaç niyetine, bir tanesinin bile kağıda çıktısını almamışız. Neden “ilaç niyetine bile çıktısını dahi almadığımız ve imzalamadığımız halde, bu dijital yazıların üstüne kendi isim ve rütbemizi olduğu gibi yazmışız”?!
– İBBB tarafından 2006 ve 2007 yıllarından sonra değiştirilen sokak isimlerini, 2003 yılında sözde “Balyoz” yazışmalarında kullanarak, güya cami eylem planı hazırlamışız. Neden 2012 yılında projelendirilen “Ağaoğlu Maslak 1453’ü proaktif davranarak öngörmemişiz”?!
– 2002-2003 yıllarından çok önce vefat eden emekli amirallere sözde “Balyoz”da görev vermişiz. Neden “Akdenizi Türk gölü haline getiren, Barbaros Hayreddin Paşa’yı unutmuşuz”?!
– 2009 yılında üniversiteye kaydını yaptıran ortaokul öğrencisinin adını, güya 2003 yılında üniversitede okuyor diye sözde “Balyoz” belgelerine yazmışız. Neden “ana karnındaki bir bebeği yazmayı unutmuşuz”?!
– Türkiyede ilk kez 2008 yılında kullanılmaya başlanan “Emniyetli Cep Telefonlarını”, güya 2003 yılında hazırlanan sözde “Balyoz” yazışmalarında kullanacağımızı yazmışız. Neden “5 yıl önceden ülkemize teknolojiyi getirmişiz”?!
– Microsoft tarafından 2006 yılında üretilerek piyasaya sürülen ve ilk kez 2007 yılı başında kullanılmaya başlanan CALİBRİ ve CAMBRİA yazı tiplerini, Mart 2003’de sözde “Balyoz” yazışmalarında kullanmışız. Neden “2020’li yıllarda ilk kez kullanılacak olan “serial…” yazı tipini kullanmamışız”?!
– 19 Mayıs 2006 tarihinde kurulan Türkiye Gençlik Birliği adını Aralık 2002’de sözde “Balyoz” yazışmalarında kullanmışız. Neden “TGB’nin de tertip komitesinde olduğu, 29 Ekim 2012 Cumhuriyet Bayramı nedeniyle organize edilen Ulus-Ankara’daki Seferberlik Yürüyüşünü yazmamışız”?!
– TRT’nin su altına dalışta görüntüleri alındığı tarih ve saatte bir deniz subayımız sözde “Balyoz” yazışmalarına yönelik dijital bir belge oluşturmuş. Neden “sözde darbe planlarını suyun altında bilgisayar kullanarak hazırlamışız?! Acaba kamera gibi balıkların da şahitliği kabul edilmediğinden m”?!
– 2003’de İzmir plakalı olan aracı, güya 2003 yılındaki sözde “Balyoz” yazışmalarında 2006 yılında değiştirildiği 16 BEB 33 yeni plakasıyla yazmışız. Neden “bu kadar müneccimlik yapmışız”?!
2000’e yakın bu örnekleri bitirmek mümkün değil. Düşünüyorum da;
– Her türlü zorluğun üstesinden gelmeye yardımcı olan mucize aparat “Balyoz” ile “kasaptaki et” terbiye edilebilir mi? Mesela soğan doğramak için?!
Balyoz’un doğru kullanımı için, tanıklar huzurunda, bilirkişi marifetiyle, Balyoz’un fayda ve mahzurları ortaya dökülebilir mi? Maazallah, yanlış kullanıp da bir yerimizi incitebiliriz.
(…)
Arabanın camını kıran Balyoz müzelik oldu. Acaba kafamıza vurulmaya çalışılan Balyoz da bir gün “Yüzyılın İftirası Balyoz Davası Müzesi” oluşturularak oraya konur mu?
Demirin ateşte kızartıldıktan sonra suya sokulduğunda çelikleşmesi gibi, suçsuz ve haklı olmaktan aldığımız güçle komplo ve ürünü iddialara karşı irademiz daha da çelikleşmiştir. Gerçeği saklayabilirsiniz ancak yok edemezsiniz. Yüzyılın iftirası Balyoz Davası’nda bir gün bütün gerçeklerin tüm ihtişamıyla ortaya döküleceği ve bu iftirayı atanların da yanına kar kalmayacağına canı gönülden inanıyorum.
“Güneş bulut altına girebilir fakat hakikat güneşi uzun müddet bulut altında kalmaz.” (Ziya Gökalp)
 
Posted in Gündem | Hasdal’dan Mektup var! “BALYOZ”un “DARBESİ” için yorumlar kapalı
Kas 21

1 yılda Yabancılara Satıldık

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
UYUM İNGİLİZLERLE FLÖRTTE
İngiliz süpermarket zinciri Tesco’nun Türkiye’deki iştiraki Tesco Kipa, gıda perakendecisi Uyum Gıda’nın çoğunluk hissesini satın almak için öngörüşmelere başladı. Büyük çoğunluğu İstanbul’da olmak üzere toplam 55 şubesi bulunan Uyum’da 1850 kişi çalışıyor.
 
YEMEK SEPETİ’NE İKİNCİ YABANCI ORTAK
 İnternet üzerinden yemek siparişi almak için 11 yıl önce kurulan yemeksepeti.com, dünyanın en büyük 10 yatırım fonundan biri olan Amerikan General Atlantic 44 milyon dolar karşılığında hisse sattı. yemeksepeti.com, daha önce de European Founders Fund’u yüzde 20 ortak almıştı.
 
PENTİ’YE AMERİKALI ORTAK
Penti Amerikalı The Carlyle Group, Penti’yle ortaklık anlaşması imzaladı. Uzun süredir pek çok yatırım fonunun ilgisini çeken Penti’den ‘ The Carlyle Group’ anlaşmasıyla ilgili hisse bedeli ve fiyat açıklanmazken, piyasalarda yüzde 30 hissenin 130 ila 150 milyon dolar arasında bir bedele satıldığı iddia ediliyor. Çorap, iç çamaşırı, ev giyim, mayo ve aksesuar pazarında güçlü bir konuma sahip olan Penti’nin Türkiye’de 155 mağazası bulunuyor. Ayrıca 16 ülkede 39 mağazası olan Penti’nin İngiltere, İtalya ve Çin’de de ofisleri var.
 
FLORMAR FRANSIZLARA
Flormar FRANSIZ kozmetik devi Yves Rocher Grubu, Türkiye’nin köklü kozmetik firması Flormar’ın yüzde 51’ini satın aldı. 100’ü Türkiye’de, 200’ü yaklaşık 30 ülkede, toplam 300 mağazası olan Flormar, İspanya’dan Suudi Arabistan’a geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyor.
 
DAMAT’TAN HİSSE SATIŞI
Türkiye’de Damat ve Tween markaları ile tanınan Orka Group’un azınlık hisseleri New York merkezli yatırım şirketi Investcorp’a satıldı.
 
DENİZBANK RUSLARIN OLDU
Bir zamanlar Zorlu Grubu’na ait olan ancak 2006 yılında Fransız-Belçika ortaklığı Dexia’ya satılan Denizbank bu kez de Rusya’nın en büyük bankası Sberbank’a 3.54 milyar dolara satıldı.
 
TAV FRANSIZLARA SATILDI
TAV Havalimanları Holding’in yüzde 38’i ve halka açık olmayan TAV Yatırım Holding’in yüzde 49’u Fransız Aéroports de Paris Management şirketine 923 milyon dolar karşılığında satıldı.
 
MUSTAFA NEVZAT’A 700 MİLYON DOLAR
Mustafa Nevzat İlaç Sanayii’nin yüzde 95.6’lık hissesi, 700 milyon dolar karşılığında ABD’li Amgen’e satıldı.
 
KOTON’UN YARISI SATILDI
Koton’un yüzde 50’si Turkven’in sahibi olduğu Hollanda merkezli Nemo Apparel BV’ye satıldı. Satış bedelinin yaklaşık 500 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor.
 
BAHÇEŞEHİR’E ABD’Lİ ORTAK
ABD merkezli Carlyle Grubu Bahçeşehir Kolejleri’nin yüzde 48’ini aldı.
 
FİNANS EMEKLİLİK CIGNA’YA SATILDI
Finansbank, Amerikalı sağlık ve hayat sigortası şirketlerinden Cigna ile Finans Emeklilik şirketinin yüzde 51’inin satışı için ortaklık anlaşması imzaladı. Anlaşma ile Cigna, Finans Emeklilik’in yüzde 51 hissesi için 85 milyon Euro ödeyecek.
 
GRANİSER’E 75 MİLYON DOLAR
Kazancı Ailesi’nin sahip olduğu granit sektörünün en büyüklerinden Graniser’in yüzde 75 hissesi 75 milyon dolar karşılığında İngiliz yatırım fonu Bancroft Private Equity LLP’ye satıldı.
 
BENTO’YU JAPONLAR ALDI
Japon imalat şirketi Nitto Denko, Türk sanayi tipi yapışkan film üreticisi Bento’yu 100 milyon dolara satın alDI.
 
HAK MENKUL SİNGAPURLULARIN OLDU
Hak Menkul’ün yüzde 95.9 hissesi 20 milyon dolar karşılığında Singapurlu Philip Brokarage firmasına satıldı.
 
İDAŞ’A YABANCI ORTAK
New York merkezli Capital Partners, İDAŞ’a 30 milyon lira ile ortak oldu.
 
İSKENDERUN LİMANI’NIN YÜZDE 20’Sİ SATILDI
Limak, İskenderun Limanı’nın yüzde 20’sini Avrupa Yatırım Bankası ile Fransız ve İtalyanlar’ın kamu fonlarının ortak olduğu InfraMed’e devretti.
 
MACKOLİK İNGİLİZLERE
Türkiye’nin önde gelen spor sitelerinden biri olan mackolik.com, Perform isimli bir İngiliz şirketi tarafından satın alındı. Perform, şirketin yüzde 51’lik hissesi için 40.8 milyon TL nakit ödemede bulundu.
 
PETKİM’DEKİ SON HİSSE DE SATILDI
Petkim’deki yüzde 10,32’lik son kamu hissesi, 168 milyon 500 bin dolara Socar’a satıldı.
 
POLİMER KAUÇUK ABD’LİLERİN OLDU
1957’de kurulan Türk hidrolik ve endüstriyel hortum imalatçısı Polimer Kauçuk ABD’li enerji yönetimi devi Eaton Corporation’a satıldı.
 
PRONET SATILDI
Türkiye elektronik güvenlik sistemleri sektörünün önde gelen markalarından Pronet, Londra merkezli girişim sermayesi şirketi Cinven’e satıldı. Satış bedelinin 350 milyon euro olduğu tahmin ediliyor.
 
YILIN İLK ORTAKLIĞINI SILK&CASHMERE YAPMIŞTI
Dubai merkezli Eastgate Capital Group Silk&Cashmere’in yüzde 45’ini satın aldı.
 
TARSUS İKİLEDİ
Geçen yıl İstanbul Fuar Hizmetleri’nin yüzde 75’ini alan İngiliz Tarsus Group, şimdi de Life Media Fuarcılık’ın yüzde 70’ini 30 milyon TL’ye aldı.
 
 
*sonkale.org
 
Posted in Yazılarım | 1 yılda Yabancılara Satıldık için yorumlar kapalı
Kas 21

Dünden bu güne geldiğimiz yer!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
http://www.haberiniz.com.tr/videos/video2303-Aksener_Ocalanin_heykelini_diken_elleri_kirariz_videosu.html takip edebilirsiniz
 
AKP iktidara geldiği günden bu yana BDP/KCK/PKK’nın taleplerine oldukça hoşgörülü davranarak her isteklerini yerine getirmek için adeta atağa geçmiş durumda. AKP’nin yaptıklarının yukarıda belirtiği Kürtçülük iddiasında bulunan üçlünün söylemleriyle bire bir örtüşmesi tesadüf müdür?
 
BDP eş başkanı Selahattin Demirtaş “açlık grevleri” sonunda “Kürt halkı önderinin posteri niye asılmasın? Bal gibi asarız. Biz de önder Apo’nun heykelini dikeceğiz heykelini.” Diye niyetlerini gizlemeden açıkça ifade etti.
 
Salim YAVAŞOĞLU’nun(Yeniçağ) haberinden yararlanarak geçmişte neler olduğuna bir bakalım
Peşmergebaşı “Postal öpücü, çapulcu” Barzani’nin “Türkiye, İran ve Suriye’den koparılacak topraklarda bir Kürt devleti” hayalini açıklamasıyla İmralı canavarı da “Çözüm olmazsa iç savaş çıkar” tehdidiyle sahne aldı. Şimdi kamuoyu ’akan kanın devamı’ ile ‘bir şekilde çözüm’ arasında tercihe zorlandığı henüz hafızalarımızdan silinmiş değil.
 
Bu güne nasıl gelindiğine bir göz atalım.
KENAN EVREN (2007)
Birçok ülke eyalet sistemiyle yönetiliyor. Türkiye de mutlaka eyalet sistemine geçecek.
TURGUT ÖZAL (1986)
Devletin adı keşke Anadolu Cumhuriyeti olsaydı. Kürt sorununun çözümü için bu değişiklik yapılabilir.
KORKUT ÖZAL (2004)
Devlete Türk adı koymak sıkıntı yaratmıştır. Ağabeyim bu yüzden Anadolu Cumhuriyeti adını istiyordu.
ABDULLAH GÜL (1992)
’Ne mutlu Türküm diyene’ lafını tutup her yere yaza yaza Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür.
TAYYİP ERDOĞAN (2003)
Türkiyelilik bilincini yakalamalıyız, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bilinciyle zenginleştirmeliyiz.
HİLMİ ÖZKÖK (2009)
Devlete isim verme konusunda birçok ülke çözümler bulmuştur. Biz de çözüm bulmalıyız.
 
12 Eylül 1980 darbesinden beri bölgede kukla Kürt devleti kurmak için terör dahil her yola başvuran ABD, 1997 tarihli CIA raporunda ” Asker ’açılım’ı destekliyor. Şimdi cesur bir siyasetçi bulmamız gerekiyor “ tespiti yapmıştı. Sonunda aradığı ismi bulmuş olacak ki BOP planı saat gibi tıkır tıkır işliyor.
 
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Baydemir, Türkiye’nin eyaletlere bölüneceğini bunlardan birisinin de ’Özerk Kürdistan’ olacağını söylemişti. Baydemir, “Her bölgede, bölgesel parlamento olacaktır. Bu bölgesel parlamentolardan bir tanesi de, Kürdistan Bölgesel Parlamentosu
 
İşte bütün bu gelişmelerin sonucunda MHP’nin asenasından beklenen cevap geldi. “Ey gafiller Abdullah Öcalan’ın heykelini yapacakmışsınız. Yapın da görelim. Heykeli yapan o elleri kırarız. Bu irade o elleri kırar” diye adeta kükredi.
 
Posted in Gündem | Dünden bu güne geldiğimiz yer! için yorumlar kapalı