Eyl 07

Akortsuz Saz

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Tek, tek kontrol ettim görmedim ışık
Hepside bir çürük koza benzedi
Her kafadan bir ses çıkar karışık
Ankara akortsuz saza benzedi
 
Aslanca küredi, coştu bir zaman
Maratoncu oldu, koştu bir zaman
Kartal, şahin gibi kuştu bir zaman
Tüyleri yolunmuş kaza benzedi
 
Nasıl bilmiyoruz tatmadık hazı
İnsanlar ekmeğin peşinde tazı
Ankara’nın süper denilen hızı
Kaplumbağadaki hıza benzedi
 
Hiç, ilgilendirmez tepkiler onu
Arpa, buğday gibi ektiler onu
En küçük esinti etkiler onu
Rüzgârda savrulan toza benzedi
 
Küfreder gibidir insan nesline
Mesai yapmakta çeneler yine
Asla aldırmazlar bine, yüz bine
Donmuş kalıp kalıp  buza benzedi

 

Posted in Şiirlerim | Akortsuz Saz için yorumlar kapalı
Eyl 07

“İleri Demokrasi”(!) Herkes Sussun!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
07 Eylül 2012 tarihinde sabah saatlerinde Afyonkarahisar’da 25 askerimizin şehit olduğu patlama alanına giden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Validen bilgi alarak incelemelerine devam ederek patlama için “Konuşmayacağım. Hiçbir şey konuşmayacağım. Ortada her şey” der
Ardından beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu ve askeri savcılar ile birlikte kışlaya geçer ve 1.5 saat kışlada kalır.
Biz de deriz ki; Konuşmayın Paşam. Konuşmayın. Bu güne kadar konuşanlar tek tek toplanarak Silivri’ye, Hasdal’a tatile gönderildiler. Siz tatili sevmeyenlerden olmalısınız ki; “konuşmayacağım” demişsiniz.
Dili olanlar konuşmasın…
Kulağı olanlar duymasın…
Gözü olanlar görmesin… Oh ne ala ülke!
En üst düzeydeki görevliler duymazsa,
Genelkurmay Başkanı konuşmazsa,
Basın yayın kuruluşları yazmazsa
Yurtseverler, milletseverler tutuklanırsa,
Bu millet gerçekleri nasıl ve nereden öğrensin. Yoksa öğrenmesin de  televizyon yayınlarındaki dizilerle, evlenme programlarıyla mı meşgul olsun?
Ancak ortalıkta dolaşan AB’nin, ABD’nin, İsrail’in sözcüleri konuşsun, konsolosları ve CIA, MOSSAD, ajanları ve onların satın aldığı kuklaların açıklamaları yapsın  bizde  bu kargadan  kılavuzlarla doğruları bulmaya çalışalım da Hanya’yı Konya’yı anlayalım olur mu?…
 
Bunca musibetten sonra İnşallah bizi yönetenler aklını başına toplar da vatandaşın doğru bilgilenmesini sağlarlar… Aksi takdir de kışkırtıcılar ‘fısıltı gazetesiyle’  vatandaşı yanlış bilgilendirerek elim olaylara sebebiyet verebilirler.
 
Atalarımız  “bir musibet bin nasihatten iyidir.” sözünü iş olsun diye söylememişler herhalde…

 

Posted in Gündem | “İleri Demokrasi”(!) Herkes Sussun! için yorumlar kapalı
Eyl 06

ABD Tuzağındaki Türkiye

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
ABD’nin çekiç güçle beslediği terör örgütü Türkiye’den toprak koparmak istediğini hala anlamayan var mı? Önceden bunları dile getirenleri ya ‘faşişt’, ya da ‘komplocu’ diye adlandıran ‘hainler’ şimdi de’ iki tarafın silah bırakmasından’ bahsediyorlar.
Bütün bunlar olurken Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu günden bu yana ‘Türk Milleti’ sözünü kullanmadığı, sık sık Türkiye’de çeşitli etnik grupların bulunduğu açıklamaları hepimizi kaygılandırmıştı. Ayrıca Erdoğan kapalı ve cemaati olmayan bütün kiliseleri ihya etmiş, Atatürk’ün ‘şer’ merkezi dediği Fener Kilisesine ve Patriğine sahip çıkmıştır.
Terör örgütü ile canla başla mücadele eden TSK 165 general ve subaylarını (teröre bulaşmış gizli tanıklarla, dijital verilerle, uyduruk e-postalarla) ve hatta TSK Genel Kurmay Başkanı’nın ‘terör örgütü kurmak’ suçuyla tutuklanması bölücü terörün tırmanmasında etkili olmamış mıdır? Henüz suçsuz oldukları halde ‘YAŞ’ karalarıyla 60’a yakın tutuklu general emekli edilmiştir. TSK bu durumu ABD’nin New York Times gazetesi “Evcilleşen ordu” … Sözleri ile manşetine taşıdığı görülmüştür. Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakanı olduğu ülkenin sınırları içerisinde 14 gün süren Şemdilli çatışmaları ile ilgili sorumluluklarını gazetecilere ve muhalefete yüklemek gibi bir kolaylığı seçmesi milleti üzüyor. Ardından 8 şehit haberi bizlere kan ağlatıyor. Teröre son bir ayda 60 şehit veren bir ülkede ‘Analar ağlamasın, çok güzel şeyler olacak, askerlik yan gelip yatma yeri değil’ diyenler neredesiniz?
Terör örgütünün 300- 500 kişilik gruplar halinde elini kolunu sallaya sallaya bunca ağır silahları sınırlarımızdan nasıl geçirdiği ayrı bir düşünce olarak beyinlerimizi kemiriyor. MİT’in bu konuda yetersiz kalması ‘korumaya alınmanın güvencesi olup olmadığı da’ vatandaşı kaygılandırıyor. Dış işlerimiz de azılı terörist Barzani’ye bel bağlamış.
AKP iktidarında şehitlerimiz
2002.. 7 şehit
2003.. 31 şehit
2004.. 75 şehit
2005.. 105 şehit
2006.. 111 şehit
2007.. 146 şehit
2008.. 171 şehit
2009.. 152 şehit
2010.. 141 şehit
2011.. 162 şehit
2012..Ağustos ayına kadar 148, (Eylül ayına kadar 1264)
Beğendikleri Avrupa’da bunlar olsaydı hükümet istifa ederdi. Bizde ise “İşler iyi gidiyor” diyorlar.
Bütün bunlar olurken Ramazan ayı dolayısıyla ‘Kandil’ adına saygıdan mıdır nedir? Hükümet sınır ötesi operasyon yetkisi olduğu halde kullanmıyor şer yuvasına bir operasyon düzenlenme kararı vermiyor. “Postal yalayıcı” Barzani’den yardım bekliyor.
Bazı vatandaşlar “Yetkililerin televizyonlarda ‘Hadlerini bildireceğiz, kanı yerde kalmayacak, caniler cezasını bulacak’ dediklerini fakat 10 yılda Ağustos ayına kadar 1239, Eylül ayına kadar 1264 şehit veren Türk Milleti artık bu ve benzeri laflara inanmıyor ve kesin bir çözüm beklediklerini belirtiyorlar.” 
Türkiyeyi yönetenlerin çok akıllı, birlik ve beraberlik içerisinde terörle mücadeleyi daha ciddi bir şekilde sürdürmelerinin zamanı geçmekte, geçiyor.
Kürtlerle  terör örgütünü aynı görmek en büyük gaflet ve en büyük ihanettir.  
 
“Onlar ne kadar Kürtse bizde o kadar Kürtüz, biz ne kadar Türksek onlarda o kadar Türktür.” Alparslan TÜRKEŞ
 

 

Posted in Yazılarım | ABD Tuzağındaki Türkiye için yorumlar kapalı
Eyl 05

Türkiye’yi 50 Yıldır Türkler Yönetmedi…

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
MİT Kontrterör Merkezi eski Başkanı Mehmet Eymür’den şok açıklamalar: Yabancı istihbaratçılar Türkiye’de cirit atıyor. 1950’den itibaren 50 yıl Türkiye’yi Türkler yönetmedi.
 
Türkiye’yi 1950 yılından itibaren Türkler yönetmedi.
Bu da 50 yıl sürdü. Dünyanın en kritik yerinde bulunan Türkiye’yi başta ABD olmak üzere Rusya, Almanya, İngiltere, İsrail ve diğer ülkeler rahat bırakmadı, bırakmazlar da… Dolayısıyla Türkiye’yi yöneten kişilere de etkileri oldu. Ve yönetecek kişileri onlar tayin etti.
Yabancı istihbarat elemanları, stratejik kurumlara da girebiliyor mu?
Geçmişte MİT’in içinde bir sürü CIA’ye (ABD Gizli Servisi), MOSSAD’a (İsrail Gizli Servisi) ve BND’ye (Alman Gizli Servisi) çalışan kişiler vardı. Bu kişiler günümüzde de vardır, gelecekte de olacaktır.
 
*Sonkale.org

 

Posted in Gündem | Türkiye’yi 50 Yıldır Türkler Yönetmedi… için yorumlar kapalı
Eyl 05

“Üç maymun”

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit atarken eski hamam içinde; bir dağın, bir yamacında, zeki bir maymun kral, bir diğer yamacında ise şeytan yaşamaktaymış. Maymun krallığı bir gün felakete uğrarsa, bu, şeytanın görüldüğü günmüş; yani krallığın ancak bu şekilde lanetleneceğine inanılıyormuş…
Kralın üç danışman maymunu varmış. İşgüzarlık bu ya! Bir gün, biricik kralları için, dağ yamaçlarında, nadide çiçekler aramaya başlamışlar… Maksat, memnun edebilmekmiş…
Ne gelirse meraktan… Çalıları aralayıp baktıklarında şeytanla yüz yüze gelmişler. Nasıl çığlık ama! Şeytan ürkütmüş bunları…
3 ayrı davranış
Birincisi görmemek için gözlerini kapamış ama şeytanın sesini işitmiş, ikincisi kulaklarını kapamış ama o da şeytanı görmüş, üçüncüsü ise… Hiçbir şey yapamamış, şeytanı hem görmüş hem de sesini işitmiş. Fakat bu lanetleyici vaziyetten kimseye bahsetmemek için ağzını kapamış, âdeta dilini yutmuş…
Maymunlar, gördükleri ilk ağacın gölgesinde almışlar soluğu; gizlenmişler. Can tatlı ya! Bekleyiş saatlerce sürmüş. Tir tir titriyorlarmış…
Söz vermişler birbirlerine; krallarını ve halklarını tehlikeye atmamak için ellerini kapattıkları yerlerden çekmeyeceklermiş…
Görmedim, işitmedim, bilmiyorum!
 
“Hikaye bu günkü Türkiyeyi anlatıyor sanki…”

 

Posted in Hikayeler | “Üç maymun” için yorumlar kapalı
Eyl 04

Atatürk’ün Altın Sözleri

                                                         

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
● “Ben Erzurum’dan İzmir’e sağ elimde tabancam, sol elimde darağacı ile gittim.”
 
● “Türk ulusuna ve ülkeye hizmet görevi bitmeyecektir.”
 
● “Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar “Tam Bağımsızlık” ve “Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlikten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir…”
 
● “Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!”
 
● “Biz büyük bir inkılâp yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.”
 
● “Devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır.”
 
● “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”
 
 ● “Ne mutlu Türküm diyene!”
Posted in Atasözleri Vecizeler | Atatürk’ün Altın Sözleri için yorumlar kapalı
Eyl 04

MEHMETÇİK BAYRAK İNDİRİYOR(!) BDP’liler ürkmesin diye..

Beytüşşebap’taki çatışmada öldürülen PKK’lının cenazesi geçerken bayrağı indirdiler. 
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçe merkezinde çıkan çatışmada şehit olan Mehmetçiklerimizin acısına bir de askeri lojmanın balkonundan indirilen Türk bayrağı eklendi. 
Çatışmada öldürülen PKK’lının cenazesi askeri araca konuldu. 
Araç askeri lojmanların önünden geçirilirken üç asker balkondaki Türk bayrağını indirdi. Bu fotoğraf Aydınlık Gazetesi’nin manşetindeydi.
 
İşte o fotoğraf 
 
 
Türk askerini bu duruma düşürenler utansınlar. Bunun hesabını bu millet sorar, soracaktır.
 
*sonkale.org
Posted in Gündem | MEHMETÇİK BAYRAK İNDİRİYOR(!) BDP’liler ürkmesin diye.. için yorumlar kapalı
Eyl 04

Yüce Türk Milleti, uyan!

 
 
 
 
 
“Ardından yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz…” Türk-Moğol Atasözü
 
Şehitlerimize rahmet, gazilerimize acil şifalar ve Türk Milletine başsağlığı dilerim.
 
Gereğini yapmayanları, yapamayanları Allah kahretsin! 
 
(Görüntü Yeniçağ Gazetesi’nden alınmıştır.)
 
 
  
 
 
Asaletinden gelen bir anlayışla hiçbir canlıyı kırmak, incitmek, yok etmek anlayışına sahip olmadığından vatanına saldıran (adları her ne olursa olsun) haşereler güruhunu yok etmekten imtina ediyorsun.
Sen ülkeyi yönetmek isteyenleri seçmekle görevini yaptığını zannedebilirsin ancak seçtiklerinden yüksek rakımlarda arz-ı endam edenlerin bir tiyatro sahnesindeki gibi rollerini gereğince yerine getirdiklerine fazlasıyla şahit oldun. Yurdun dört bir yanı ateş çemberine döndüğü bu günlerde memleketin bütün şehirlerinde de sana rahat vermeyen haşereleri yok etmek yerine, haşerelerle anlaşmayı tercih edenler bulunmaktadır. Haşereler grubuyla birlikte hareket edenler medya yoluyla senin gerçekleri öğrenmeni  engellemek için her köşede kargalar,her inde çakallar gibi ötmeye devam etmektedirler. Ne zamana kadar sessiz, ne zamana kadar umursamaz kalacak ve ne zamana kadar bölünme oyununa seyirci olacaksın! Senin seçmiş olduğun yetkililer ancak şehit cenazesinde birlik görüntüsü vermekle övünebiliyorlar. Sana göre aslında bu görüntü yüzlerin kızarması, başların öne eğilmesi, “vatan savunmasında seni koruyamadık evladım, Mehmedim, bizleri affet, bizleri bağışla” diye hicap duyulması gereken bir görüntüdür.Buna rağmen istifa etmeyi düşünen var mı? Beytüşşebap son olur zannediyorsan aldanıyorsun.
Yüce Türk Milleti adına Başkomutanı (her ne kadar duymasa da), iktidarı, muhalefeti, bakanları, millet vekillerini, valileri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütün mensuplarını, bütün sorumluları Allah için görevlerini yapmaya çağırıyorum. Bu milleti geç olmadan bu ateşten kurtarın! Aksi takdirde bunun vebali hepimizi, hepimizi yakar, yok eder.

 

Posted in Gündem | Yüce Türk Milleti, uyan! için yorumlar kapalı
Eyl 03

Hannibal’in Cannae Manevrası

  
 
 
 
 
 
 
 
 
(Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ nda uyguladığı taktik.)
 
Cannae Savaşı, Kartaca ile Roma arasında yapılan 2. Pön Savaşları’nın en önemli üç çatışmasından biridir. Savaş, M.Ö. 2 Ağustos 216 tarihinde, İtalya’nın güneydoğusundaki Cannae kasabası yakınlarında gerçekleşmiştir. Savaşta Annibal komutasındaki Kartaca ordusu tarafından ustaca bir manevra ile Roma Konsülü Lucius Aemilius Paullus ve Gaius Terentius Varro komutasındaki güçlü Roma ordusu imha edilmiş ve başta Capua olmak üzere birkaç şehir devletinin Roma ile bağları kopmuştur. Temel olarak uygulanan bu manevrada etrafı çevrilen düşman kuvvetinin gücü denk ya da daha az ise kaçış yolu bırakmadan yok etmek, ya da düşman gücü daha kuvvetli ise kaçış yolu bırakarak, artçı kuvvetlerin kaçan düşmanı temizlemesi gibi değişik tamamlama tarzları bulunmaktadır. Ayrıca kanatlarda ve merkezde çatışmanın sürdüğü bir sırada, merkezdeki kuvvetlerin ricat izlenimi verecek şekilde geri çekilmesiyle de kuşatma kendiliğinden sağlanmış olur. Hafif süvari birliklerinden oluşan orta Asya kökenli askeri birliklerin başarılı bir biçimde uyguladıkları taktik tarihte pek çok kez uygulanmıştır.
Posted in Hikayeler | Hannibal’in Cannae Manevrası için yorumlar kapalı
Eyl 02

Hırsızın hiç mi suçu yok?

 

                                                     
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bir gün Nasrettin Hoca ‘nın eşşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına her kafadan bir ses çıkmış.                 
Birisi;
 
– Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki ?
 
Bir başkası;
 
-Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor ? demiş.
 
Bir başkası da;
 
-Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor.
 
Hoca da ;
 
– Yahu demiş, iyi güzelde, kabahatin hepsi mi benim ? Hırsızın hiç mi suçu yok!
 
*(Fıkra bu günkü Türkiye’yi anlatıyor sanki…) “Hep vatandaş suçlu, devlet suçlu, TSK suçlu, teröristlerin ona destek verenlerin hiç suçu yok(!)”
 

 

 
Posted in Fıkralar | Hırsızın hiç mi suçu yok? için yorumlar kapalı