Ara 02

Siyasetin Kirli Eli!…

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hain, sinsi, korkak, ürkek
Var mı bu el benim diyen erkek?
Her kurumda şimdi tek, tek
Siyasetin kirli eli…
 
Seçimlerden çekinse de
Her gün her saat ensede
Şevk koymadı hiç kimsede
Siyasetin kirli eli…
 
Bu iş böyle gitmez bence
Bu yapılan bir işkence
Dokunma memura gence
Siyasetin kirli eli…
 
Herkes bilmekte onları
Haksızlık geçti tonları
Çağırmaktadır sonları
Siyasetin kirli eli…
 
Kurtuluşa varılacak
Hep yaralar sarılacak
Elbet bir gün kırılacak
Siyasetin kirli eli…
 
Sarardıkça sararmalı
Yüzü, gözü kararmalı
Şahbaz der ki morarmalı
Siyasetin kirli eli…
 
Posted in Şiirlerim | Siyasetin Kirli Eli!… için yorumlar kapalı
Kas 30

Büyük Şehir mi? Federalizm mi?

 

 

 

 

 

 

 

 

Nihat Genç ” Tek Başkanlı, Tek Meclisli Eyalet Yasası’na Sorular “ başlıklı bir yazı ile 8 soruda, kimilerinin “büyük şehir”, kimilerinin de “federalizm” dediği yasayı değerlendiriyor.

1) Yeni belediyeler, kendi doktor ve hemşire tayinlerini kendi bölgelerinden yapmak isteyecekler.. ” Yargı atamalarını da kendi bölgemizden kendimiz yapacağız “ deseler ne olur? Nasıl bir sürecin içine girilir?

2) Yasa yürürlüğe girdiğinden hemen sonra, ” Kendi ilimizin adını kendimiz koymak istiyoruz “ diye talep etme hakkına sahip midirler?

3) Yasa yürürlüğe girdikten hemen sonra ” Bir savaş hali yok bu barış ortamında biz ilimizde garnizon, karargah gibi ordu birlikleri ve yerleşimi hiç istemiyoruz, bölgeyi boşaltsınlar “ talebinde bulunma hakkına sahip midirler? Böyle deseler ne olur?

4) ” Biz, dış ilişkilerimizi kendimiz tanzim ederiz, istediğimiz yabancı ülkelerle, milli istihbaratı ve milli güvenliği ilişkilendiren konularda bile işbirliğine girebiliriz “ diyebilirler mi? Deseler ne olur?

5) İstedikleri heykelleri diker istedikleri sokaklara da kendi ’şehitlerinin’ adlarını verirlerken ” Milli anıtları da biz tayin ederiz, milli anma günlerini de biz belirleriz “ deseler ne olur?

6) Yasa yürürlüğe girdikten hemen sonra, orduvari, polisvari bir ’zabıta’teşkilatı kurmak isterlerse ne olur?

7) Yasa yürürlüğe girdikten sonra ” Toplanacak vergilerin oranlarını biz tayin ederiz “ derlerse ne olur, nasıl bir sürecin içine girilir?

8) Bu taleplerle girilecek yeni süreçlerin tıkanması halinde aynı illerin Birleşmiş Milletler ya da uluslararası kurumlardan hadi müdahale demeyelim, siyasi yardım istemeleri durumunda neler olur, nasıl bir sürecin içine girilir?

 

Posted in Gündem | Büyük Şehir mi? Federalizm mi? için yorumlar kapalı
Kas 29

FELEK DEFTERİNİ DÜRSÜN İSRAİL!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Filistin’im, kara bahtım, mazlumum
Yok, elektriğim, ekmeğim, suyum
Firavun zulmüne uğradı soyum
Musa da (as) bu zulmü görsün İsrail!
Felek, defterini dürsün İsrail!
 
Osmanlıdan beri tuzak kurdunuz
Kadın, çocuk, hatta bebek vurdunuz
Filistin değil ki, sizin yurdunuz
Allah’ın laneti sürsün İsrail
Felek, defterini dürsün İsrail!
 
Bir gün keser döner, sap, hesap döner
Gerçek insan olan barışı dener
Firavun da olsan saltanat söner
Vicdansızsın, sağır, körsün İsrail!
Felek, defterini dürsün İsrail!
 
Şu, insan hakları, nerede, hani?
Katliam yapanlar canidir cani!
Sağır mı, bu dünya kör müdür yani?
Sen, bir kanser gibi ursun İsrail!
Felek, defterini dürsün İsrail!
 
Kan emenler saldırıyor her yandan
Bu İsrail sadist, zevk alır kandan
Mazlum Filistinli oluyor candan
Kuduz köpek olmuş ürsün İsrail!
Felek, defterini dürsün İsrail!
 
Elinde, dilinde, yüzünde kan var
Ardında Emperyal Amerikan var
Mazlumun ahı’ndan arşa çıkan var
Dünyada farklı bir türsün İsrail!
Felek, defterini dürsün İsrail!
 
Allah bilir seni, dünya da bilsin!
İnsanlığın yüz karası nesilsin
Seni insan sandık, insan değilsin!
Lanetli şeytansın, hürsün İsrail
Felek, defterini dürsün İsrail!
 
Posted in Şiirlerim | FELEK DEFTERİNİ DÜRSÜN İSRAİL! için yorumlar kapalı
Kas 28

Bu Ürünlere Dikkat!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
SAĞLIK BAKANLIĞININ UYARISI; 37 ÜRÜNE DİKKAT!
 
ÜRÜN ADI TEHLİKE
1. Local 60° Elma Sprey Kolonya Metanol 
2. Local 60° Kavun Sprey Kolonya Metanol 
3. Dilem 60° Tütün Kolonyası Metanol 
4. Dilem 80° Limon Kolonyası Metanol 
5. Melikşah Tütün Kolonyası 60° Metanol 
6. Dermojin Saç Renklendirici GrayHair Kurşun
7. Ottomans Yüz Maskesi Peeling Mikrobiyolojik 
8. Restoria Dıscreet Colour Restorıng Cream Kurşun 
9. Hashmı Kohl Aswad Sürme Kurşun 
10. YuDaliMs Minoksidil 
11. Rosella Sabun Rodamin 
12. Gülçiçek Kolonya Rodamin 
13. Nova Color Yüz Boyası Ağır metal 
14. Depar Biopek Pudra Mikrobiyolojik 
15. Burcu Bebek Pudrası Mikrobiyolojik
 
TIBBİ CİHAZLAR LİSTESİ ÜRÜN ADI, LOT, UYGUNSUZLUK MENŞEİ
1. Magnus Damla Ayar Seti 20/200, Sıvı Akış Miktarı Uygun Değil Güvensiz, TR 
2. Dolphin Marka Hazneli Oksijen Maskesi, HZY 2011.05.01 Analizde Yabancı Madde Tespiti Güvensiz, TR 
3. Day To Day, Forcible, Aldez Tıbbi Cihaz Dezenfektanı Sınıf Sertifika Uygunsuzluğu, Güvensiz TR 
4. Eurosoft Lens Solüsyonu EC Sertifika Uygunsuz Güvensiz Kore 
5. Nova Steril Göz Pedi Steril Olmayan Ürüne Steril İbaresi Ekleme Güvensiz TR 
6. Plusmed Oksijen Regülatörü EC Sertifikasız, Etiket Uygunsuz Güvensiz Çin 
7. Onstop Anjio Ped EC Sertifikasız, Etiket Uygunsuz Güvensiz TR 
8. Lacus Marka Damla Ayar Seti 20/200 Güvensiz Sızdırmazlık Ve Akış Hızı (Akış Kontrolü) Testleri Uygunsuz TR 
9. Genject Enjektör 20002 (20 Ml) Güvensiz Sızdırmazlık TR 
10. Prestige IQ Glukometre Cihazı 9113523 9115656 Standarda uygun değil Güvensiz ABD 
11. Truebalance Glukometre Cihazı B0486838 B0488297 B0488269 Cihaz BM 3555ITR Strip Standarda uygun değil Güvensiz ABD 
12. Foreks Lateks 3 Yollu %100 Silikon Kaplı Foley Sonda (22Fr) 20100320 Seri İlgili Standartlara Uygunsuz. Güvensiz Çin 
13. Esk Medical Bacterial Hepa Filter Etiket Uygunsuzluğu Güvensiz TR 
14. Alpha Marka Musluklu İdrar Torbası 15.04.4 Sızıntı Görüldüğü Güvensiz TR 
15. Labonackheck Gluppy Glukometre Cihazı G001C020220 G001C020222 Cihaz G00L161915 Strip Standarda uygun değil Güvensiz G.Kore 
16. Galena Marka Lateks Uretral (Foley) Sonda (18 Fr) Seri No:1103280387 Sitotoksisite Testi Sonucuna Güvensiz Çin 
17. Beybi Lateks Muayene Eldiveni 014111035000b Kopma Testi Uygunsuzluğu GüvensizMalezya 
18. Beybi Marka Musluklu Steril İdrar Torbası 110315 Yüksüz Durumda Sızdırmazlık Güvensiz Çin 
19. Flon Marka IV Cannula With Port 26G 1107026 Katater Görünüş Ve Dış Çap GüvensizHindistan 
20. Flon Marka IV Cannula With Port 26G 1104016 Yüzeysel Görünüş Güvensiz Hindistan 
21. Uydumed IV Kanül 00312/183 Görünüş Güvensiz Hindistan 
22. Gmate Glukometre Cihazı SN GM 006792 SN GM 006789 Cihaz GMC 11KD Strip Standarda uygun değil Güvensiz G.Kore
 
*sonkale.org
Posted in Gündem | Bu Ürünlere Dikkat! için yorumlar kapalı
Kas 28

ALLAH KORKUSUNUN YEDİ ALÂMETİ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gerçek mümin, vücudunun bütün âzaları ile Allah’tan korkandır. Nitekim büyük ahlâk ve fıkıh bilgini Ebu Leys es-Semerkandi, Allah korkusunun yedi alameti olduğunu haber verir.
 
1-Dil yalandan uzaklaşır Allah korkusu taşıyan kul dilini yalandan, dedikodudan, iftiradan ve
boş konuşmaktan alıkoyar, bunların yerine onu zikirle, Kur’an okumakla ve ilmî konuşmalarla meşgul eder.
2-Kalbten kıskançlık kalkar Allah korkusu taşıyan kul başkalarına karşı kalbinde düşmanlık, iftira
ve kıskançlık barındırmaz. Çünkü kıskançlık iyilikleri mahveder.
Nitekim peygamberimiz (sas) şöyle buyurur: Ateş odunu nasıl yerse (yakarsa) kıskançlık da iyilikleri öyle yer (yok eder).
Bilesin ki, kıskançlık, kalb hastalıklarının başlıcalarından biridir ve bu hastalıklar da ancak ilimle ve iyi ameller işleyerek tedavi edilebilir.
3-Göz harama bakmaz Allah korkusu taşıyan kul, haram yiyeceğe, haram içeceğe, haram giyeceğe kısacası haram olan hiçbir şeye bakmaz. Dünyaya aç ve muhteris gözlerle değil, ibret almak amacı ile bakar. Helal olmayan şeylerden bakışlarını uzak tutar. Nitekim peygamberimiz (sas) şöyle buyurur: “Kim gözünü haramla doldurursa Allah da onun gözünü kıyamet günü ateşle doldurur”.
4-Haram lokma yemez. Allah korkusu taşıyan kul, karnına haram lokma sokmaz; çünkü haram
lokma yemek, ağır günahlardan biridir. Bakınız peygamberimiz (sas) şöyle buyuruyor:
“İnsanoğlunun karnına haram bir lokma inince, lokma midesinde kaldığı sürece yerde ve göklerdeki melekler tekrar tekrar üzerine lanet yağdırırlar. o lokmayı hazmederken öldüğü takdirde varacağı yer
cehennemdir”.
5-Eller Allah rızası için çalışır.Allah korkusu taşıyan kimse, ellerini harama değil, Allah’ın rızasına
uygun şeylere doğru uzatır. Sahabilerden Kâ’bul Ahbar’ın (ra) şöyle dediği rivayet edilir: Allah, her bir bölümü yetmiş bin gözlü yetmiş bin bölümü olan yakuttan yapılma bir köşk yaratmıştır. kıyamet günü bu köşke; ancak önlerine çıkan haram şeylerden Allah korkusu ile uzak duranlar girebileceklerdir.
6-Ayaklar Allah için yürür Allah korkusu taşıyan kimse, günah işlemeye değil, Allah’ın emrine
uygun ve O’nun rızasını kazandıracak işlere doğru yürür, alimlerle ve iyi amel işleyenlerle buluşmak gayesi ile adım atar.
7-İbadete riya karışmaz Allah korkusu taşıyan kimse ibadetini sırf Allah rızası için yapar, riyadan ve münafıklıktan kaçınır, böylelikle Allah’ın haklarında şöyle buyurduğu kimselerden biri olur: “Rabbi’nin katında ahiret, günahlardan korkanlar içindir”. “Günahlarından sakınanlar, hiç şüphesiz, cennetlerde ve pınarlarının başlarındadırlar”. “Günahlardan sakınanlar cennet ve nimetler içindedirler”. “Günahlardan sakınanlar emin bir makamdadırlar”.
Mü’minin korku ile ümit arasında bulunması gerekir. Buna göre bir yandan ümit kesmeksizin Allah’ın rahmetini beklerken diğer yandan ibadet hali içinde çirkin hareketlerden vazgeçerek Allah’a tövbe eder.
Nitekim Allah (cc) “Sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin” (Zümer/53) buyurmaktadır.
Mü’min Hz. Ebu Bekir’in ifadesiyle: “Cennete girecek bir kişi var deseler ” o benmiyim” diye ümid eder. Cehenneme girecek bir kişi var deseler “o benmiyim” diye Allah’tan korkar. Allah’ı gerçekten seven her mümin, Allah’ın azabından, Allah’ın hoşnutluğunu ve sevgisini kaybetmekten büyük bir korku duyar ve bu nedenle hayatı boyunca çok ciddi ve samimi bir çaba içerisinde olur.
Allah Kuran’da bu ahlakı yaşayan müminleri şöyle müjdelemektedir: Kim de ahireti ister ve bir mümin olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır. (İsra Suresi, 19)
 
*M. Günay Sıddıkoğlu Ortadoğu
 
Posted in Yazılarım | ALLAH KORKUSUNUN YEDİ ALÂMETİ için yorumlar kapalı
Kas 27

HİÇ HAYALLERİNİZDEN SIFIR ALDINIZ MI ?

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak
atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin
genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle
çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı.
Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak
istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası..
Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine
sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir
kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.
Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.
Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.
Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000
metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev,
tam kalbinin sesiydi.. İki gün sonra ödevi geri aldı.
Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir
“0” ve “Dersten sonra beni gör” uyarısı vardı.
“Neden “0” aldım?” diye merakla sordu hocasına, çocuk..
“Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal”
dedi, hocası.. “Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun.
Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir.
Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da
alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız” ve ekledi:
“Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden
yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.”
Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.
“Oğlum” dedi babası “Bu konuda kararını kendin vermelisin.
Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!.”
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir
değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına..
“Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin” dedi..
“Ben de hayallerimi..”…..
 
 O orta 2 öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki
1000 metrekarelik evinde oturuyor.
Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde
çerçevelenmiş olarak asılı.
Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen,
geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi.
Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine “Bak” dedi,
“Sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken,
hayal hırsızıydım. O yıllarda
öğrencilerimden pek çok hayal çaldım.
Allah’ tan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın.”
 
 
*mehtapkilic.tr.
Posted in Hikayeler | HİÇ HAYALLERİNİZDEN SIFIR ALDINIZ MI ? için yorumlar kapalı
Kas 26

Siyasilerden Sözler

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
*Atanamayan öğretmenleri “Cami avlusunda yem bekleyen güvercinlere” benzeten MEB Ömer Dinçer
 
*Başbakan Erdoğan 21 Ağustos 2010 Kayseri mitinginde şu cevabı vermemiş miydi: “Bizim dört kez bunlarla bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir. Bugüne kadar AK Parti iktidarı olarak terör örgütüyle hiçbir zaman masaya oturmadık, oturmayacağız da. Bizim felsefemizde, anlayışımızda böyle bir şey olamaz… Hukukta bir kaide var, iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer bu iddianızı ispatlamazsanız müfterisiniz… “PKK’yla görüşen de iddia edip ispatlamayan da şerefsizdir, müfteridir, alçaktır.”
“Erdoğan 24 Ağustos 2010 tarihli Siyaset Meydanı’nda devam etmiş ve ‘fail’in devlet olduğunu şu sözlerle ifşa etmişti: “Burada bir şeyi birbirine karıştırmayalım. Biz siyasî iradeyiz, siyasî iktidarız. Biz siyasî iktidar olarak, hükümet olarak hiçbir zaman bir terör örgütüyle veya temsilcileriyle masaya oturup görüşme yapmayız. Böyle bir şeyimiz bizim asla olmamıştır, yoktur, olamaz da. Şu veya bu şekilde çeşitli kurumlarıyla bu tür bazı münasebetler gerekirse devlet onu kendisi yapar. Burada bunu birbirine karıştırmamak gerek”
 
* “Başbakan’ın 2071 hedefinde Türk milleti yoktur, Türk kimliği yoktur, Türk yoktur, Türk vatanı da yoktur.
Etnik kimliklere geriletilmiş, iç sarsıntılarla felç edilmiş, Türküm demenin suç sayıldığı, Cumhuriyet’in mevta haline dönüştüğü bir Anadolu coğrafyası, Başbakan Erdoğan’ın isteği ve gizli gündemidir” derken ve iktidarı, “Taif’te Allah Resulü’nü taşlayan müptezellerin ve şerefini devesinin heybesinde taşıyan Ebu Cehillerin varisleri, İmam-ı Azam’a işkence edenlerin torunları, Damat Ferit’in, Ali Kemal’in, Sait Molla’nın ve Şerif Hüseyin’in nesilleri” Devlet Bahçeli 04.11.2012 MHP Genel Kurulu Konuşmasından
* 5 Kasım 2001 tarihinde The New York Times gazetesinde yayınlanan yazısında William Safire “Müslümanları nasıl durdurmak lazım?” sorusuna şöyle cevap vermişti:
“Nasıl ki Sovyetlere karşı Çin kozunu kullanarak Komünist Bloku böldük, onları da aynı şekilde böleceğiz. Burada elimizdeki koz, güçlü ordusuyla laik Müslüman ülke olan Türkiye’dir.”
Safire, Türkiye’nin oltaya takılması için Kerkük’ün yem olarak kullanılmasını istiyor.
 
* 24 Eylül 2009 günü Türkiye’ye dair muhteşem dönüşüm planını anlatırken nasıl demişti Princeton Üniversitesi’nde: “Demokratik açılımla ilgili sorun alanlarını biliyoruz. Hazmede hazmede, hazmettire hazmettire bu süreci devam ettirmemiz lazım!”
 
*Ankara’da Kızılay Meydanı’nda zamanın Başbakanı Adnan Menderes’in yakasına yapışan ve “Özgürlük istiyorum” diyen CHP’li genç Deniz Baykal’dır. Adnan Menderes “Bir başbakanının yakasına yapışmaktan daha büyük özgürlük olur mu? Cevabını verir.
 
Posted in Atasözleri Vecizeler | Siyasilerden Sözler için yorumlar kapalı
Kas 25

Altın Sözler

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
*Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. (Atatürk) 
* Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakar muallim ve mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. (Atatürk) 
*Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır. (Atatürk)
 *Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır. (Atatürk)
 *Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatan; ya da milleti esaret ve sefalete terk eden terbiyedir.. (Atatürk) 
*Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. (Atatürk) 
*Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. (Hz. Ali) 
*Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum. (Diyojen) 
*Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü, onun eseri her şeydir ve hem de hiçbir şeydir. (Socrates)
 *Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir. (Atatürk)
 *En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretle olur. (Atatürk)
 *Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir.
(Atatürk)
 *Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki, çevrende insanları gereğinden büyük görmeyesin; fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitimin olmalı ki, onları küçük görmeyesin. (M.L. BOREN)
 *Heykeltıraş mermere ne ise; öğretmen de çocuğa odur. (Addison)
 *Öğretmen ve ağaç ürünlerinden belli olur. (Ukrayna Atasözü)
 *Öğrencilerine okuma isteği aşılamayan bir öğretmen havada soğuk demir dövüyor demektir. (H. Mann)
 *Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur. (Atatürk)
 *Öğretmenlik mesleklerin en az kazanç getireni, fakat insanı en çok ödüllendirenidir. (H.V. Dyke)
 *Öğretmen nasılsa sınıf da öyledir. (Alman Atasözü)
 *Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir. (Atatürk)
 *Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir. (Atatürk)
 *Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınızın kazandığı için yol açtı.Gerçek zaferi siz,öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz… Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız. (Atatürk)
 *Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki,toplumun gerçek bir ulus haline getirirler. (Atatürk)
 *Öğretmenlik Tanrı sanatıdır. (Hz.Ali)
 *Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygulama) mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir. (Atatürk)
 *Öğretmen hata yaparsa cezasını millet çeker.
Posted in Yazılarım | Altın Sözler için yorumlar kapalı
Kas 24

Öğretmenler Günü

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bütün öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.

Eskiden öğretmene ‘Muallim’, öğretmen yetiştiren okula da ‘Muallim Mektebi’ denirdi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitime ve öğretime günümüzdeki kadar önem verilmiyordu. O dönemdeki ilk öğretmen okulu, 16 Mart 1848’de açılan ‘Darülmuallimin-i Rüşdi’dir. Buna rağmen Osmanlı döneminde az sayıda okul vardı. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yurdumuzun her yanına yeni yeni okullar açıldı. Okul çağında olanlar bu okullarda okumaya başladı.

Atatürk, eğitim ve öğretimin, yaygınlaşması amacıyla 1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Latin harflerinin kabulü tüm yurtta sevinç yarattı. Halkın yeni harfleri kısa sürede öğrenip daha çok yurttaşın okur – yazar olmasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma başladı. Okuma – yazmayı yaygınlaştırmak için okul çağı dışındaki yurttaşlara okuma – yazma öğreten okullar açıldı. Bunlara Millet Mektepleri adı verildi. Atatürk, Ulus Okulları dediğimiz Millet Mektepleri’nde yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü yaptığı toplantıda Ata’ya ‘Ulus Okulları Başöğretmenliği’ unvanını verdi. 24 Kasım Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Millet Mektepleri’nin açılışı ve Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

 

Posted in Gündem | Öğretmenler Günü için yorumlar kapalı