
Kördüğüm

İnsan hayatında özel günler vardır. Toplu halde yaşayan insanlarında kendilerine ait günleri mutlaka vardır. İnanmış olduğu dinin gereği olarak da anılması ve kutlanması gereken günleri vardır. Bu günlere insanlar bir ad vermişlerdir. Verdikleri adla o günlerini yad ederek gelecekte huzurlu ve müreffeh yaşamanın planını yaparlar.
Özel adlarla adlandırılan ve toplum hayatında dönüm noktası olarak kabul edilen günleri yok saymak, yok etmek, geçmiş ve gelecek hakkında bilgi edinilmesini istememek anlamına gelir.
Yüce Türk Milleti dini, millî ve yerel de kutladığın bu günlerin her türlü bahanelerle tek tek engellenmesine, iptal edilmesine sessiz kalamaz, kalmayacaktır. Zira dünü olmayanın asla yarını olamaz. 29 Ekim,19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos, 10 Kasım, vb. günler milletimizin geleceğine ışık tutan işaret fişekleridir. Tarihini bilmek ve özel günlerini kutlamak her milletin hakkıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Sözleri:
Hürriyet meşalesi, O gün Samsun’da yandı. Anadolu o derin Uykusundan uyandı.
Zaferlere yürüyordu Anadolu Başı sarhoştu… Tekmil Anadolu o gün Mustafa Kemal’e koştu
Yeniçağ Gazetesi’nden Hasan DEMİR, Ayşe Filiz AVŞAR Hoca Hanımın anlatımıyla aktarıyor. Fransız otellerinde siz otel görevlilerine bin defa “Good morning” deyin, otel görevlisi, turisttir, gönlü hoş olsun, parasını kazanıyorum falan demez o da bin defa size, “Bonjur” der. Oteli terk edeceğinizi bilse bile bir Fransız’a asla “Good morning” dedirtemezsiniz… Şimdi bir onlara bir bizim şu hallerimize, şu lisanımızın perişanlığına, şu millî değerlerimize sırt dönmüşlüğümüze, boş vermişliğimize bakın!.. Meselâ siz bir Fransız Başbakanının, “Biz Fransızlar hâlâ bayrak mayrakla uğraşıyoruz” dediğini hayal edebilir misiniz? Edemezsiniz… Fransa böyle düşünen bir siyasetçiyi anında ham yapar! Ama Mesut Yılmaz Başbakan iken, Avrupa Birliği konusunda eleştiri yapanlara cevap vermek için, “Biz hâlâ bayrak mayrakla uğraşıyoruz” demiştir.
Yüreğimizdeki cisminizi kaybettik ancak isminiz ve eserin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti sonsuza dek yaşayacaktır! Sayın Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a Allah’tan rahmet, Türk dünyasına baş sağlığı dilerim.
Batının medeniyet anlayışını haçlı askerlerinin hareketleri ispatlıyor. Bir çok ülkeye ‘demokrasi’ götürdüğünü iddia eden Amerikalıların, İngilizlerin ve diğer avrupalıların pisliklerini götürdüğü apaçık görülmektedir. İngilizlerin, İrlandalıların, İspanyolların, Portekizlilerin ve diğer Avrupalıların Amerika kıtasını istilâ etmek ve bütünüyle sâhip olabilmek için 15 milyon civarında kızılderiliyi öldürmüşlerdir. Kızılderililerden geriye “numûnelik olsun” diye bir avuç insan bırakmışlardır. 1’inci Dünyâ Savaşı sırasında öldürülen asker-sivil insan sayısı Amerikada öldürüler Kızılderililer kadar olduğu araştrmacılar tarafından belirtilmektedir.
Işık alır güneşten, yıldızdan, aydan Zorla çıkarıldı adalet yaydan Çifte yedi art arda iki taydan Ağzı, burnu, çenesi kırıldı adaletin
Can ülkemiz sarsıldı işte böyle talanla Rekorlara geçtiler nice adi yalanla Tilkiyle, çakalla, kobra yılanla Her yanı kuşatıldı, sarıldı adaletin
Kimini hainliğe götürmekte iz her gün Pişkinliğin alasını görüyoruz biz her gün Çıkılmaz bir dağ oldu inişler ve düz her gün Küstü, Anası* bile darıldı adaletin
*Anası: Anayasa kastedilmiştir.
Atatürk bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir. bu nedenle 20 haziran 1938 tarihli kanunla “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan bu ulusal bayramın adı 12 Eylül Darbesin den sonra “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak değiştirilmiştir.
Atatürk Türk gençliğini seviyor, onlara güveniyor ve Türkiye’nin geleceğini onların ellerine bırakmaya çekinmiyordu. Gençliğe bıraktığı bu önemli görevi söylevinde şöyle dile getiriyordu Atatürk: “Ey Türk Gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en değerli güven kaynağındır.”
Atatürk, “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur!” sözü ile başarılı olabilmenin bir koşulunun da sağlıklı olmak olduğunu, sağlıklı olmak için de spor yapmak gerektiğini vurgulamıştır.
Her yıl 19 Mayıs günü Gençlik ve Spor Bayramımız yurdun her yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır.
19 Mayıs; 1981 yılından bu yana “Atatürk’ü Anma Günü” olarak da kutlanmaktadır. Bunun nedeni Atatürk’ün bir söyleşi sırasında: “Ben 19 Mayıs’ta doğdum” demiş olmasıdır. *Forumdaş.net