Kas 20

Sömürge Ülkesi “Türkiye”

Biz bir sömürü ülkesiyiz ama öyle böyle sömürü değil bu bildiğiniz;  devletini sömüren milyonlarca insandan bahsediyoruz tahmini verilen rakamlar 1 milyon 700 evin kaçak elektrik kullandığından bahsedilen bir ülke, bu ülke öyle bir ülke ki zenginden alıp fakire vermenin, ne kadar malınız varsa onun bedelini devlete ödediğiniz, kara yolunda 90 yerine 95 ile gittiğinizde 140 120’yi geçtiğinizde ise sizden 2 katı para alan bir devlet kendinden elektrik çalan 1 milyon 700 bin eve sessiz kalan ve onların kullandığı kaçak elektriği faturasını ödeyen aboneler ödettirmek(geçirmek) gibi bir misyona sahip bir devlet bu..! Elindeki paralar bitince bedelli askerliğe yelken açan iç borç açığını bu şekilde kapatmaya çalışan yılların birikimini yedikten sonra halka zam üstüne zam yağdıran bir devlet burası Türkiye..!

2 MİLYAR TL KAÇAK ELEKTRİK

2003’ten bu yana yapılan denetimlerde 1 milyon 700 bin abonenin kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini bunun bedelinin ise 2 milyar TL olduğunu açıkladı. Yıldız, 523 bin abone hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. Yıldız, 2002’de yüzde 21 civarında olan kayıp kaçak oranının 2009 sonunda yüzde 15.6’ya düşürüldüğünü açıkladı

KAÇAK BEDELİ 2011’DE KONULDU

Enerji Bakanı Yıldız, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın soru önergesine verdiği cevapta ise 2006-2010 döneminde kayıp kaçak oranlarının her bir şirket için ayrı belirlendiğine dikkat çekti. Yıldız, 2011’den itibaren maliyet kalemlerini ayrıştırılması ile kayıp kaçak bedelinin faturalarda gözükmeye başladığını açıkladı.

SAYAÇ OKUMA BEDELİ

Elektrik faturalarında sayaç okuma bedeli adı altında bir bedel alındığı da ortaya çıktı.MHP’li Alim Işık, “Dağıtım şirketleri elektriği hem satıyor hem de okuma parası alıyor. Üstelik aynı binadaki ayrı evden farklı tutarlar tahsil ediliyor” dedi. Enerji Bakanı Yıldız, sayaç okuma bedelinin kullanılan enerji miktarı dikkate alınarak hesaplandığını açıkladı. Yıldız “Sayaç okuma bedelinin abone başına belirlenmesine ilişkin çalışmalar devam etmektedir” dedi.

ELEKTİRK FATURASINDA YOK YOK

Enerji Bakanı Taner Yıldız, CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören’in soru önergesine verdiği cevapta ise elektrik faturalarının tüm detaylarını açıkladı. Yıldız’ın verdiği bilgiye göre elektrik faturalarında kayıp kaçak bedelinin yanı sıra dağıtım bedeli, sayaç okuma dışındaki perakende hizmet satış bedeli, sayaç okumaya ilişkin perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedeli tahsil ediliyor. Yıldız, elektrik faturalarından TRT için yüzde 2 oranında pay tahsil edildiğini açıklarken, yüzde 1 oranında elektrik enerjisi fonu ile belediye tüketim vergisi bulunduğunu da açıkladı.

 

Kaynak=>mynethaber..!

Posted in Yazılarım | Sömürge Ülkesi “Türkiye” için yorumlar kapalı
Kas 18

Altın Sözler

 
» Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur. M.Kemal ATATÜRK
 
» Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir. M.Kemal ATATÜRK
 
» Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz… Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. M.Kemal ATATÜRK
 
» Ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeğe tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk‘üm. Siyasi, içtimai mezhebim Türkçülük‘dür.” H.Nihal ATSIZ
 
» “Bir millet bağımsızlığını, hürriyetini ve sınırlarını kaybedebilir, hatta yıllar boyunca başka bir milletin esareti altında yaşamak zorunda kalabilir ama bütün bu unsurlar o milletin yok olmasına etken olamaz. Ancak kendi dilini kaybetmiş bir millet yok olmaya mahkûmdur.” H.Nihal ATSIZ
 
» “Bir milletin yürütücü kuvvetine “ülkü” denir.” H.Nihal ATSIZ
 
» “Bir topluluktan müşterek ülküyü kaldırın, insanların hayvanlaştığını görürsünüz.” H.Nihal ATSIZ
 
» “Halkın, yöneticilerin zorbaca yönetimlerine katlanması, onlardaki cesaret, kuvvet ve izzeti bozar” İbni HALDUN

 

» Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak, alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak M.Akif ERSOY

 

» Bekayı hak tanıyan, sa’yi bir vazife bilir, Çalış, çalış ki beka sa’y olursa hak edilir M.Akif ERSOY
Posted in Yazılarım | Altın Sözler için yorumlar kapalı
Kas 18

Uyan Milletim!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Benliğinden almak isterler seni
Bu derin uykudan uyan milletim
Uçuruma salmak isterler seni
Bu derin uykudan uyan milletim!

 

Müslüman şehrinde kilise niye?
Çanlara koşan var uygarlık diye(!)
Hainlik, soysuzluk şimdi hediye
Bu derin uykudan uyan milletim!

 

Her an lağım olup akmadılar mı?
Boyunlara haçı takmadılar mı?
Bazen bayrağını yakmadılar mı?
Bu derin uykudan uyan milletim!

 

Yüzsüzlükler çeşit çeşit insanda
Kurtuluşu ara millî mekânda
Titreyiver, kendine dön bir anda
Bu derin uykudan uyan milletim!

 

Sen kendi kozanı gel de ör artık
Perdeyi gözünden sil de gör artık
Badem gözlüler de şimdi kör artık
Bu derin uykudan uyan milletim!

 

Sen, devletin gözbebeğindeki fer
Vatanı koruyan eşsiz bir nefer
İyi düşün hata yapma bu sefer
Bu derin uykudan uyan milletim!

 

29.04.1993
Posted in Şiirlerim | Uyan Milletim! için yorumlar kapalı
Kas 18

Neyin Bedeli!

İŞTE BEDELİ!…

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu günlerde zorlanan ekonomiye nefes aldırabilmek için “bedelli askerlik” uygulamasına sarılan siyasilerimiz neyin bedeli olup olmayacağını pek ala bilmektedirler. Türk Milleti’nin tarih sahnesinde görünmeye başladığı günden başlayarak bu güne kadar ne bedeller ödediğini sırca köşklerinde oturanlar hatırlamayabilirler. Hatırlatalım. M.Ö 209 yılından bu yana devleti için, vatanı için kanını, canını sebil eden bu millete bu hizmetin para karşılığında yapılmasını dayatıyor. Bu vatanın, bu bayrağın, bu milletin, bu devletin bedeli yiğit ve kahramanların canı ve kanı olmuştur. Şimdi bunu sulandırmanın anlamı AB isteklerine “evet” çekmektir.

Elbette bedelli olabilir. Sağlıkları yönünden askerlik yapamayacak durumda olanlar, ailenin bir çocuğu olup anne ve babasına bakmak durumunda olanlar vb. olabilir. Bu durumda olanlara zaten yasa ve yönetmelikler doğrultusunda Genel Kurmay başkanlığı tarafından kolaylıklar sağlandığı bilinmektedir. Özürlü gençlerimizin askerlik yapmak istediği için geçici olarak bir askerlik yaptırıldığı bu günümüzde bu uygulamanın kime yarayacağı herkes tarafından düşünülmektedir.

 

Gazetelerin yazdığı gibi “Zengine Bedelli, Teröriste Vicdani Ret Çıkacak.. Nöbeti de Garibanın Çocuğu Tutacak…!

 

Haydi! Hayırlı olsun! “AB’ye girdik Avrupalı olduk” diye yaptıkları gibi “Demokratikleşiyoruz” diyerek bir kutlama daha yapabilirler! Aklınızda bulunsun saygıdeğer okurlar.

 

YORUM SİZLERİN!

 

18.11.2011 Kenan ŞAHBAZ

 

Posted in Yazılarım | Neyin Bedeli! için yorumlar kapalı
Kas 17

Ret-i Vicdaniye..!

Zengine Bedelli Pkk’lıya Vicdani Ret Çıkıyor.. Nöbeti de Garibanın Çocuğu Tutacak…!

Siyasetten dünyasından tepkiler
Erkan Akçay (MHP Milletvekili)
Ordu-millet anlayışına darbe

Bedellİyİ gündeme getirmek ordu-millet anlayışına vurulmak istenen darbedir. Vicdani reddi vicdanım kabul etmiyor.

Tanju Özcan (CHP Milletvekili)
Cumhuriyete ihanet projesi

PKK istiyor, AB destekliyor, hükümet emir telakki edip, hayata geçiriyor. Vicdani ret talep etmek, TC’ye ihanettir.

Osman Pamukoğlu (HEPAR lideri)
Toplumsal düzeni bozacak

Bu topraklar 20 yaşındaki çocukların mezarlarıyla doluyken bedelliyi ve vicdani reddi konuşmak akıl almaz bir şey.

Vicdani ret ve bedelli ile orduyu tasfiye edecekler
Düzenlemenin Türkiye Cumhuriyeti’ne ihanet projesi olduğu, bedellinin zengine, vicdani reddin de PKK’lıya yarayacağı belirtiliyor

Üst kısım Yeniçağ Gazetesinden den Alıntıdır..!

————————————————————————————————————————————————

Yazar:fatihşahbaz

Sevgili okurlar öncelikle sitemize gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederim.Günlük en az 200 okurun giriş yaptığı sitemiz gün geçtikçe, sizlerin paylaşımlarınızla ve sosyal ağlar sayesinde yeni okurlarla buluşuyor..! Teşekkürü bir borç bilir saygı ve sevgilerimi sunarım.

Ülkem ve Endişelerim..

Gün geçmiyor ki önümüzde bir problem tv’ler de son dakika haberleri her an her şey olabilir ve zaten oluyor da şuan bahsetmek istediğim konu birkaç gündür de paylaşımlarımda okumuşsunuzdur A-k-p hükümetinin Vicdanı Ret adı altında yeni anayasa değişikliği ve bedelli askerlik. Vicdani ret’in ne olduğu açıkladık bilmeyen varsa eski paylaşımlara okuyabilir. Peki Güzel bir şey mi? Yoksa çok kötü mü ülkemiz için? Neler getirir?  Neler götürür?

Vicdanı ret yıllardır Avrupa ülkelerinde uygulanmakta askerlik yerine devlet kurum ve kuruluşlarında bir çok asker olmak istemeyen insana istihdam sağlanıp askerlik süresinden daha uzun bir süre buralarda çalıştırılmakta. İlk bakışta güzel bir uygulama. Bu metni okuduğunuzda aklınıza ne geliyor bilmiyorum ama bence çok güzel bir uygulama Avrupalılar işlerini biliyor. Gelelim TÜRKİYEMİZE                 e bizim ülkede bu iş nasıl yürür? kimler gitmez askere pkk lı m?ı yoksa adam öldürmeyi sevmeyen birkaç genç? sokakta gezinen günümüz gençlerinden bir çoğu da gitmek istemez belki?

*Arkadaş burası Türkiye Avrupa dan aldığın her şey burada sökmez bizim içimiz düşman kaynıyor, yıllardır savaşıyoruz kendi topraklarımızda tc kimliği taşıyıp Türkiyem’e düşman olan binler  milyonlar var  ilk başta bunların ekmeğine yağ sürdünüz ne ala…! Yorum sizin ….

*Yeni nesilin yetişme şekli hiç iyi değil şimdi 23 lü yaşta askerlik çağı gelmiş bir çok genç vicdani ret’i kabul etmez ama onların çocukları Cumhuriyetten ve belki bayraktan Türklükten bir haber olacaklar gün geçtikçe azalıyor azaltılıyor vatan bayrak sevgisi.. Görüyoruz haberlerde okullardan Atatürk Resmini bile kaldırmak istiyorlar bu okullarda yetişen çocukların atalarına olan kan borcunu, görevini içtenlikle nasıl öder bu duygudan bir haber…! Ah Türkiyem Ahh…!

*Şurada iki satır yazarken bile tutuklu kalıyorum askerliği oyuncak ettiler ya. Sevgili okurlar burası Türkiye Biz Cumhuriyet Çocuğuyuz Biz Atatürk Genç’iyiz ve öyle kalmalıyız onun fikirleri ve düşünceleri  ışık olmalı bize çünkü bu sınırlar binlerce insanın canını vererek aldık biz..! Hala şehit haberlerimiz geliyor anaların göz yaşları ne zaman din diki..! Sonuç Olarak Yorum sizin Vicdanı Ret Avrupa Ülkeleri İçin iyi olabilir ama burası Türkiye peygamber ocağı derler askerliğe bir başkadır onun anısı hikayesi ve vatana verilen canlara bir borçtur bu..!

*Evet birde işin siyası yanı var..  artık onu siz yorumlayın okurlarım ..!

Cumhuriyet İçin, Bu Bayrak, Bu Vatan İçin Haydı Hep Birlikte;

Bizimde Vicdanımız Sizi Ret Ediyor Diyelim ..!!!(Bunu demenin de zamanı gelecek-2023)

 

 

Posted in Yazılarım | Ret-i Vicdaniye..! için yorumlar kapalı
Kas 16

Bir şehit babasının yaşayışı

 

 

 

 

 

 

 

 

Fırına geldiğimde ortalıkta ekmek görünmüyordu. Eski bir dostum olan fırıncı,”Bir… az bekleyeceksin hocam,” dedi.
“İki-üç dakikaya kadar çıkartıyorum.”
 
Kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken, içeriye yaşlıca bir adamın girdiğini gördüm. Eskimiş ceketinin sol yakası altında bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe topallıyordu. Selam verdikten sonra, fırıncının tezgâhına yaklaşarak, “Ekmeklerimi alayım,” dedi. “Benim ikizler acıkmıştır.”
 
Fırıncı, adamın kendisine uzattığı torbayı alarak tezgâhın altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu anlaşılan ekmeklerden dört-beş tane çıkardı.
 
Ben o arada oturması için kendi yerimi o adama vermiş, tezgâhın yanına iyice yaklaşmıştım. Ekmeklerden birkaç tanesinin şekli değişmiş, katılaşmış, taş gibi olmuştu.
 
Fısıltı şeklinde fırıncıya sordum. Neden taze ekmeği beklemesini söylemiyorsun? Biraz sonra çıkacak ya!..
 
“Bayat ekmekleri kendisi istiyor.” dedi fırıncı. “Çok fakir olduğundan, ona yarı fiyatına veriyorum.”
 
“Kim bu adam?” diye sordum.
 
” Bu oğlunu Güneydoğu’da şehit veren bir baba. Gelinini de bir trafik kazasında kaybedince, ikiz torunlarını yanına almıştı. Yıllardır onlara bakıyor, hem de çok az bir maaşla.”
 
Fırıncının anlattıkları karşısında içimin yandığını hissediyor ve ufak da olsa bir şeyler yapmak istiyordum.
 
“Aradaki farkı ben vereyim,” dedim. “Hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler.” Fırıncı, teklifimi kabul etti ve biraz sonra da, fırından yeni çıkan taze ekmekleri adamın torbasına doldururken şekli bozuk, bayat ekmekleri de tezgâhın altına koydu.
 
“Çok şanslısın hacı amca,” dedi. Çocuklar için sana bugün pasta gibi ekmek vereceğim.”
 
Yaşlı adam, bir evlat sevgisiyle kucakladığı torbayı göğsüne bastırırken. “Allah, senden razı olsun evladım” dedi.
“Bugün onların doğum günü olduğunu nereden biliyordun
Posted in Yazılarım | Bir şehit babasının yaşayışı için yorumlar kapalı
Kas 16

“Vicdani Red’di RED!…”

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Bizce, şanlı Türk Ordusunu çözme, çökertme oyunlarından biri daha gündeme getirilmiştir. Kasıtlı olduğunu düşünüyorum.
Bazı batı ülkeleri yasal düzenlemelerle “vicdani red”ci denilenlere mecburi devlet görevi yaptırmaktadır.
Türkiye’de bunu uygulamanın nelere mal olacağını düşünmek ve bilmek durumundayız. Asırlardan beri şanlı Türk Bayrağına kanının rengini vermiş, vatan uğruna canından geçmiş olanların can ve kan pahasına kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin topraklarında hür bir şekilde yaşayanların böyle bir hakkı olması mümkün mü? Çanakkale, Sakarya, Anafartalar, Dumlupınar, İnönü savaşları, zaferlerini , şehit ve gazilerini görmezden gelen ve o sayede hür olarak yaşayanların böyle bir hakkı asla yoktur, olamaz. Her milletin, her coğrafyanın farklı özelliklere sahip olduğu muhakkaktır. Anadolu topraklarında yıllarca hüküm sürmüş pek çok devlet tarihin derinliklerinde yok olup gitmeye mahkûm olmuşlardır. İnsan vicdanını maske yaparak asli görevinden kaçan korkaklara, bu bayrak altında, bu vatan topraklarında yaşamak isteğine bugün hangi Gazi, Şehit ve Türk evladı rıza gösterebilir? Vicdanı olanın reddi olmaz. Bu olsa olsa vicdansızların reddidir.
Mustafa Kemal Atatürk çağdaş medeniyeti hedef göstermiş olmasına rağmen çağımızın siyasileri sadece ve sadece Avrupa medeniyetinin hedef alındığı gün gibi aşikârdır.
Bunu düşünen ve savunan tarafından kişilerin Kahraman Gazilerce ve Kahraman Şehit ailelerince ve hatta yüce Türk Milletince dinî, insanî, vatanî ve vicdanî olarak nasıl reddedileceklerini, bu vatanın suyunu içme, havasını soluma, , toprağında yaşama hakkına sahip olamayacaklarını bilmeleri gerekir.

 

İŞTE BU; DİNî, İMANÎ, İNSANÎ, VATANÎ, KALBÎ VE VİCDANÎ REDDİR…
 
Kenan ŞAHBAZ
Posted in Yazılarım | “Vicdani Red’di RED!…” için yorumlar kapalı
Kas 16

Nedir Bu Vicdani Ret..!

‘Vicdani ret’ nedir?

Vicdani ret, “bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesi” olarak tanımlanıyor. Vicdani retçiler, en çok, “Düşman olsa bile insan öldürmeyi ahlaki bulmamak, hiyerarşik ve statüsel yapılandırmalarda yer almayı ahlâki bulmamak, güncel sorunlardan dolayı o ülkenin silahlı birliğinde bulunmayı ideolojik ve dini inanca aykırı bulmak” gibi nedenlerle vicdani retçi olduğunu açıklıyor.

“Nasıl Uygulanacak?”

Vicdani ret Avrupa’da ilk kez Danimarka tarafından 1917’de tanınan ve 1967’den bu yana da uluslararası hukukta bir insan hakkı olarak görülen uygulama.
Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasında vicdani reddi hak olarak tanımayan sadece Türkiye ile Azerbaycan bulunuyor. Ermenistan, kısa süre önce vicdani ret konusunda taahhüt vererek, tasarı hazırladı. AB üyesi ülkelerde ise bu sorun bütünüyle ortadan kalkmış durumda. Akademisyen Özgür Heval Çınar’ın yaptığı çalışmaya göre, AB çatısı altında 27 ülkeden 14’ünde zorunlu askerlik bulunmuyor. Kalan 13 ülkede ise alternatif hizmet sistemi bulunuyor. Bu ülkelerden Almanya’da “Hiç kimse vicdanı karşısında zorla askeri hizmet yapmaya zorlanamaz” düzenlemesi bulunuyor. Yılda ortalama 150 bin vicdani retçi bu düzenlemeden yararlanarak, Gençlik, Aile, Kadın ve Sağlık bakanlıklarında alternatif hizmetlerde, 9 ay çalışıyor. Diğer bazı ülkelerdeki uygulamalar şöyle:

– Avusturya: 1991’de hakkı tanıyan Avusturya’da İçişleri Bakanlığı’nda 12 ay alternatif hizmet olanağı bulunuyor. Askerlik süresi ise 8 ay.

– Danimarka: 1917’den bu yana vicdani reddi tanıyor. İçişleri Bakanlığı’nda yapılan alternatif hizmetin süresi 9 ay.

– Finlandiya: Askerlik yapmak istemeyenler Çalışma Bakanlığı bünyesinde 13 ay çalışıyor.

Askerlikte süre ise 6 ay.

– İsveç: Alternatif hizmet Savunma Bakanlığı’nda 7,5 ay yapılıyor.

– Yunanistan: 1998’de vicdani reddi kabul etti. Savunma Bakanlığı, bu hakkı kullananlara

23 ay zorunlu hiçmet yaptırıyor. Askerlik süresi ise 12 ay.

– Güney Kıbrıs: 42 ay alternatif hizmet yapılıyor. Askerlik süresi ise 26 ay.

 

Peki yıllarca savaşmış milyonlarca insanımızın kanıyla sulanmış şehitlerimiz, gazilerimiz geçmişte hayatını hiçe sayan o kadar genç, gözü yaşlı analara bunun hesabını nasıl vereceksiniz şimdi  onların vicdanı sizi redediyor …

Yorum Sizin Dostlar Artık Söylenecek Söz Yok..

Yzn:FatihŞahbaz

Posted in Yazılarım | Nedir Bu Vicdani Ret..! için yorumlar kapalı
Kas 16

Tarihi Bir Kaç Hikaye

*OsmanLı DevLeti’nin YükseLme Döneminde bir üLkenin KraL’ına eLçi gönderiLmiştir bu gönderiLen eLçide Osmanlı Döneminde bu boyda insanLarın zor buLunacağı derecede kısa boyLuydu sanki kasten seçiLmiş gibi.
Bu manzarayLa karşı karşıya kaLan KraL şaşkınLıktan öte aLaycı bir ifadeyLe
”BuLa buLa senimi buLmuşLar benim gibi bir KraL’a gönderecek başka eLçi buLamamışLar mı?” demiştir.
ELçide bir tebessümLe karışık Hiddet iLe KraL’a şu cevabı vermiştir.
”Biz OsmanLıyız Efendim adamına göre adam göndeririz…”
KraL utançdan mosmor oLarak eLçiyi huzurundan kovmuştur…
———————————————————————————————————————————————–


*OsmanLı DevLeti’nin YükseLme Döneminde bir Fransız İstanbuL’a geLmiştir.
İyi bir köşkde istirahat ederken UşakLardan birisi kahve getirirken Fransız’ın üstüne dökmüştür Fransız bu manzarayLa karşıLaşınca şöyLe demiştir.
”Bu Türk uşakLarıda amma Beceriksiz oLuyo”
Bunu duyan Türk uşak şu cevabı vermiştir.
”HakLısınız Efendim biz Türk’Ler uşakLığı beceremeyiz…”

Posted in Hikayeler | Tarihi Bir Kaç Hikaye için yorumlar kapalı
Kas 14

Hammurabi Kanunları

 

       
 
 
 
 
 
 
 
 
       (Geçmiş zamanlar mı ileride yoksa, biz mi geçmiş zamanlardayız!? Yorum sizin…)KŞ
 
 
       9 Kasım tarihinde Van’da meydana gelen ve 40 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan 5.6 büyüklüğündeki depremin ardından yapı güvenliği ve cezaların yetersizliği ile ilgili tartışmalar yeniden başlarken günümüzden yaklaşık 285 yıl evvel milattan önce 1728-1686 yılları arasında yaşayan Babil kralı Hammurabi’nin koyduğu ve bütün ağır suçları ölümle cezalandıran kanunlarda inşaat ve yapı güvenliği ile ilgili maddeler dikkat çekiyor.

 

       Hammurabi Kanunları maddeler şöyle:
229. madde: Bir inşaatçı her hangi bir kişi için bir bina inşa eder ve bu binayı uygun bir şekilde yapmazsa ve onun inşa ettiği bina yıkılıp sahibini öldürürse, inşaatı yapan öldürülür.
230. madde: Eğer bina, ev sahibinin oğlunu öldürürse, inşaatı yapanın da oğlu öldürülür.
231. madde: Yıkılan bina, sahibinin kölesini öldürürse, inşaatçı, evin sahibine köle için ödeme yapar.
232. madde: Binanın bir kısmı harap olursa, harap olan kısmın tümünü inşaatçı tazmin eder ve yıkılan binayı düzgün bir şekilde tekrar inşa eder.
233. madde: Bir kişi, başkası için bina yapıyorsa, bina henüz tamamlanmamış olsa bile, duvarı yıkılmışsa, inşaatı yapan kişi, kendi imkânlarıyla duvarı daha sağlam hale getirir.
* Hürriyet Gazetesi
Posted in Gündem | Hammurabi Kanunları için yorumlar kapalı