Kas 22

ATATÜRK DER Kİ;

ATATÜRK DER Kİ;

“İnsan yaşamında ibadetin dışında her türlü tasarruf, dine göre değil, anayasaya, yasalara ve kurallara göre yapılır.

Din, kişinin özel yaşamının bir parçasıdır. Laiklik ise din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır.

Laiklik, devletçilik dışındaki diğer ilkelerin hepsinin de ön koşulları içinde yer alır:

–   Demokrasinin ön koşuludur; çünkü laiklik olmadan gerçek bir düşünce özgürlüğü de olamaz.

–   Devrimciliğin ön koşuludur; çünkü laikliği kabul etmemiş bir toplumda, bilimin ve çağın gereklerinin gerisinde kalmış kurumları değiştirmenin tartışması bile genellikle yapılamaz.

–   Halkçılığın ön koşuludur; çünkü bir din devletinde halkın istekleri değil, dinsel seçkinlerin düşünceleri önemlidir. “

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , , | ATATÜRK DER Kİ; için yorumlar kapalı
Kas 21

AZERBAYCAN’A ÇİN’İN İLGİSİ

AZERBAYCAN’A ÇİN’İN İLGİSİ

Çin Uluslararası Radyosu yayınında, “Çin, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’yü lojistik merkezi yapıyor” denildi.

Yayında özetle şu ifadeler kullanıldı:

*Çin ile Avrupa arasındaki orta ulaşım koridorunun merkezinde bulunan Azerbaycan, Çin için güvenilir bir transit ortağı olmaya devam ediyor. Bu iş birliğinin bir örneği 10 Eylül 2020’de faaliyete geçen, Çin’in Jinhua kenti ile Azerbaycan’ın başkenti Bakü’yü birbirine bağlayan yeni Çin-Avrupa konteyner tren rotası oldu. Bu yeni rotayı kullanacak ilk yük treni kısa bir süre sonra Bakü’ye ulaşacak. Bu rota üzerindeki seyahat süresinin 15-18 gün olacağı varsayılıyor.

*Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde Çin ve Azerbaycan arasındaki verimli iş birliğinin başka bir örneği, Çin’den Azerbaycan üzerinden İstanbul’a gitmek üzere 43 vagonluk yük treni seferlerinin 20 Haziran 2020’de başlatılması oldu.

*Avrupa’ya mal nakliyatını çeşitlendirmek isteyen Çin, Bakü-Tiflis-Kars tren yolu projesinin tam katılımcısı haline gelebilir. Ve Azerbaycan da Çin’in, ‘Yeni İpek Yolu’nu kurmasında örnek bir ortak olarak hareket edebilir.”

***

Çin, bu şekilde “Bir Kuşak Bir Yol Projesi”nde Azerbaycan’ın önemini vurgularken, AKP sözcüsü Ömer Çelik’in, eş zamanlamayla “Türkiye, Uygur Türklerinin ve Doğu Türkistan’daki diğer Müslüman toplulukların insan haklarına saygı gösterilmesini, inanç hürriyetlerine saygı gösterilmesini, buradaki kampların kapatılmasını sürekli olarak Çin makamlarına bildiriyor” diye açıklama yapması dikkat çekti. Bugüne kadar Çin’den ekonomik beklentileri olan AKP iktidarı, Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine uygulanan zulmü telaffuz bile etmiyordu.

Anlaşılıyor ki, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Karabağ mücadelesi, Çin’in Bir Kuşak Bir Yol Projesi ile doğrudan ilgili ve ABD ve Rusya, Kafkasya üzerinden de Çin’e engelleme yapmaya çalışıyor. Öyle ya Çin’in projesi, Türkiye’siz yürümez!

***

Öngörüleriyle her zaman dikkat çeken Sinan Oğan da,  “ABD’nin Bakü ve Erivan’daki vatandaşlarına seyahat uyarısı yaptığının ertesi gün Ermenistan Azerbaycan’a saldırdı!” değerlendirmesini yaptı! 

Toparlayacak olursak, Oğuz Kağan’ın yazlık olarak kullandığı Karabağ, bugün sadece Türk Dünyası’nın gırtlağı değil, dünyanın geleceğini belirleyecek olan hâkimiyet savaşında ABD, Çin ve Rusya arasında stratejik bir savaş alanıdır…

 

Alıntı.

 

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , , | AZERBAYCAN’A ÇİN’İN İLGİSİ için yorumlar kapalı
Kas 20

BEŞİK ULEMALIĞI

BEŞİK ULEMALIĞI

“Beşik Ulemalığı, genellikle Osmanlı devletinde uygulanan ve Osmanlı devletinin duraklama, çökme sebepleri arasından gösterilen bir uygulamadır. Bu uygulama ile ‘âlimin oğlu âlimdir’ anlayışı benimsenmişti. Yani her çocuk babasının mesleğine sahip olarak dünyaya geliyordu.”

Beşik Ulemalığı uygulaması neticesinde devlette makamlara, kritik görevlere liyakatsiz, yeteneksiz kişiler getirildi. Türkiye’de de şu anda aşağı yukarı aynı durum var. Osmanlı’nın çökmesine neden olan Beşik Ulemalığı sistemi, AKP iktidarıyla hayat buldu.

Bu iktidar döneminde nepotizm olağan bir hal aldı. İşe alımlarda liyakat ve ehliyet dikkate alınmaksızın, sadece akrabalık, yakınlık, aynı grupta yer alma, parti üyesi olma, okul arkadaşlığı bağlarıyla hareket ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da işin artık çığırından çıktığını, kayırmacılığın ayyuka çıktığını fark etmiş olacak ki, partisine ‘Yakınlarınızı atayarak aşiretleşmeyin’ uyarısında bulunma ihtiyacı hissetti. Ancak artık çok geç. Kendi yakınını kayırma hastalığı, 18 yıldır ülkeyi yönetenleri esir aldı.

Posted in Fıkralar | Tagged , , , , , , | BEŞİK ULEMALIĞI için yorumlar kapalı
Kas 19

2004 yılında MGK’nın kararı.

2004 yılında MGK’nın kararı.

 

Yıl 2004 Milli Güvenlik Kurulu’nun 481 sayılı kararı özetle şöyle:

“Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler

Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması,

Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen grubuna ait kurumların faaliyetlerinin engellenmesi,

Ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır, eylem planı hazırlanmalıdır”

Toplantıda, Gülen Grubu’nun faaliyetlerinin tasfiye edilmesine ilişkin 15 ayrı karar alınıyor…

Bu kararın altında kimlerin imzaları var?

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer.

Siyasetçiler;

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu.

Askerler:

Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, Jandarma Genel Komutanı M. Şener Eruygur…

Posted in Gündem | Tagged , , , , , | 2004 yılında MGK’nın kararı. için yorumlar kapalı
Kas 18

Tüm idarecilere örnek olmalı…

Tüm idarecilere örnek olmalı…

“Yıllar önce, İzmir ile Çeşme arası seyahat eden bir minibüsü polis kimlik kontrolü için durdurur. Ayakta seyahat eden bir kişinin kimliğine bakan polisler dona kalır.

İçişleri Bakanlığı tarafından verilen kimlikte, Bilecik Valisi yazmaktadır.

İlk şaşkınlığı atlatan polisler, “Sayın valim sizi biz götürelim” teklifinde bulunsalar da;

“Teşekkür ederim. Tatildeyken, devletin aracına binmem” yanıtını alırlar.

İşte Ankara’ya valiler toplantısına kendi biletini alarak otobüsle giden, gazeteci Saygı Öztürk’ünde ağabeyi, emekli vali Refik Arslan Öztürk vefat etti.

“Köken olarak Ardahan Göle Serinçayır Köyünden Yozgat iline göç eden Öztürk ailesinin mensubudur”

“İtibardan tasarruf olmaz” düşüncesinin kanıksanmaya başladığı bugünlerde, meslek hayatı boyunca tasarrufu şiar edinmiş, örnek olmuş valimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanın cennet olsun.”

Posted in Hikayeler | Tagged , , , , , , , | Tüm idarecilere örnek olmalı… için yorumlar kapalı
Kas 17

ALLAH TÜRK HALKININ YARDIMCISI OLSUN

ALLAH TÜRK HALKININ YARDIMCISI OLSUN

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Menkul Kıymet İstatistiklerine göre yabancıların hisse senedi stoku 30 Ekim haftası itibariyle 19,3 milyar dolara indi. Böylelikle yabancıların ellerindeki Türk hisse senetleri 2009 Mart ayından bu yana ilk kez 20 milyar doların altına düştü.

Rakamları detaylandırmak isterim, 26 Ocak 2018 tarihinde 55,4 milyar dolar olan hisse stoku, 30 Ekim itibari ile 19,2 milyar dolar olmuştur.

Devlet iç borçlanma senetlerine baktığımızda ise 26 Ocak 2018’de yabancıların elinde 32,7 milyar dolar olan stok, 30 Ekim’de 5,1 milyar dolara inmiştir.

Hisse stoklarında %65 borçlanma senetlerinde %84’lük dramatik düşüş bugün kurdaki seviyenin gerekçelerinden birisidir. Kurların ‘çıldıracak’ olmasına dair iddiamız ise, bu kaçan yatırımcıları geri getirecek, Türkiye’ye dolar akışı sağlayacak ‘güven’ içeren eylemlerin ve beyanatların ufukta görünmüyor olmasıdır.

Rezervlerin içi böyle boşalırken sistemi ayakta tutmak için ne yapılıyor? Merkez Bankası tam gaz para basıyor… Bakınız piyasada dolaşımdaki para ve vadesiz mevduat toplamına ‘M1 Para arzı’ adı verilir. M1, 26 Ocak 2018 tarihinde 428 milyar TL idi. 30 Ekim 2020 itibari ile roket gibi yükselmeye devam ederek 1,2 trilyon TL oldu…

M1 Para arzı artışı anılan sürede %180 olmuş. Peki bu sürede Türkiye’de üretim %180 artmış mıdır? Elbette ki hayır! O zaman bizi bekleyen kısa vadede çarkların çevrilmesi uğruna orta vadede yıkıcı bir enflasyon olacaktır. Enflasyon ise Lira’nın değer kaybı demektir. Peki dolar ne olacak? Merkez Bankası bu tabloyu kuzu kuzu izlemeye devam ederse olacak olanı başlıkta söyledik. Sonuç: Allah Türk halkının yardımcısı olsun!

 

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | ALLAH TÜRK HALKININ YARDIMCISI OLSUN için yorumlar kapalı
Kas 16

NECİP TÜRK IRKI (DÜNYAYA YÖN VERİR AKLIN)

NECİP TÜRK IRKI

(DÜNYAYA YÖN VERİR AKLIN)

 

Güvenme, Arap’ı şu Fars’ı bırak

Bir kendine güven sen ırkına bak

Ahir zamanda da seni seçmiş Hak

İnsanlık tacını hep onurla tak

Necip Türk ırkının evladısın sen

Dünyaya yön verir aklın… İstesen…

 

Azer… Kırım… Türkmen… Macar… Desinler

Türk’sün; Uygur… Kazak… Tatar… Desinler

Ümmet;  İran… Suud… Katar… Desinler

Hainler, kalleşler satar bilsinler

Necip Türk ırkının evladısın sen

Dünyaya yön verir aklın… İstesen…

 

Yol gösterir Oğuz Kağan öğüdü

Süleyman Şah ile Türklük büyüdü

Hiç unutma Osman Bey’i, Söğüdü

Türkçülükle ihanetler çürüdü

Necip Türk ırkının evladısın sen

Dünyaya yön verir aklın… İstesen…

 

Emperyalist Hınzır sarınca yurdu

Sarı saçlı mavi gözlü Bozkurdu

O sakin bilinen Türk’ü coşturdu

Yüzyıl hem de hain dili susturdu

Necip Türk ırkının evladısın sen

Dünyaya yön verir aklın… İstesen…

 

İnsanlığın gözbebeği Türk sensin

Al Bayrağı gök kubbeye dikensin

Karanlığa şafak olup sökensin

Bak tarihe, altın nesilden gensin

Necip Türk ırkının evladısın sen

Dünyaya yön verir aklın… İstesen…

 

Kenan ŞAHBAZ

 

Posted in Şiirlerim | Tagged , , , , , , , , | NECİP TÜRK IRKI (DÜNYAYA YÖN VERİR AKLIN) için yorumlar kapalı
Kas 15

HUNTİNGTON’NUN DEDİĞİ Mİ OLUYOR?

HUNTİNGTON’NUN DEDİĞİ Mİ OLUYOR?

 

Her şeye rağmen, hiç kırılmadan sürekli yükselme gösteren tek din, İslam dinidir. Huntington bundan, özelde ABD’nin, genelde Batı’nın bugünkü politikalarını yönlendiren sonuçlar çıkarmıştır.” (“Batı’nın İslam Karşıtı Stratejileri ve Huntington Vakası”, Hürriyet, 18.08.2008)

Merhum Yaşar Nuri Öztürk kendi yorumunu da ekler:

“Batı, İslam’ın yükselişine seyirci kalınamayacağı, bu enerjik dinin sahneden uzaklaştırılması gerektiği kararına varmıştır. Bunu, yumruk sallayarak yapamayacaklarını bildiklerinden, sonuç almak üzere belirledikleri strateji, İslam’ı çağın gözünde nefret unsuru haline getirmektir.”

Şu soruyu sorabilir miyim?

“İslâmı nefret unsuru hâline getirmek” için uygulanan stratejinin tuzağına düştük mü, düşmedik mi?

İktidarda “İslâmcı” bir hükûmet var. Hüküm sahibi Muhterem Zat, Cumhuriyet’in 97. yılı için mesaj yayınlıyor, araya kılçıklar sokuyor.

Huntington burada devreye giriyor:

“Türkiye kendisini yeniden tanımladığı takdirde ne olur? Türkiye bir noktada Batı dünyasına üyelik için yalvarıp duran bir dilenci olarak oynadığı hüsran verici ve aşağılayıcı rolden vazgeçip, Batı’nın temel İslami muhatabı ve düşmanı olarak oynadığı çok daha etkileyici ve onurlu tarihsel rolü yeniden üstlenmeye hazır hale gelebilir. (…) Laiklik ve demokraside Batı’nın iyi ve kötü yanlarını yaşayıp görmüş olan Türkiye … İslama liderlik etme vasfını kazanmış olabilir. Ama bunu yapabilmek için Atatürk’ün mirasını, Rusya’nın Lenin’in mirasını reddedişinden daha eksiksiz bir şekilde reddetmek zorunda kalacaktır. Böyle bir hamle aynı zamanda, Atatürk kalibresinde bir lideri, Türkiye’yi bölünmüş bir ülke olmaktan çıkarıp çekirdek bir devlet haline getirmek için gerekli siyasal ve dinsel meşruluğu kendisinde toplamış olan bir lideri gerektirir.” (s. 263-264)

 

Alıntı

 

Posted in Gündem | Tagged , , , , | HUNTİNGTON’NUN DEDİĞİ Mİ OLUYOR? için yorumlar kapalı
Kas 14

ATATÜRK’TE ALTIN SÖZLER

ATATÜRK’TE ALTIN SÖZLER

* Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir.

* En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.

* Vatana ihanetin nedeni olmaz. Er yada geç bedeli olur.

* Bağımsızlık, ölmesini toplumların hakkıdır.

* Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.

* Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır.

* Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.

* Din gibi temiz bir duygu, politika gibi kirli oyunlar alet edilemez. Din ait olduğu yerde, temiz vicdan sahnesinde yaşanmalıdır.

*. Bir millet zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür.

* Şayet ölecek olursam, memlekete ait söyleyecek hiçbir şeyim yoktur. Çünkü yürürlükteki Cumhuriyet yasaları bu işleri temine yeterlidir.

Posted in Atasözleri Vecizeler | Tagged , , , , , | ATATÜRK’TE ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Kas 13

“İSLAM’I YAPILANDIRMAK”

“İSLAM’I YAPILANDIRMAK”

Graham Fuller, “Siyasal İslam’ın Geleceği” adlı eserinde “İslami hareketin önündeki en büyük görev de inançları çağa uyarlamaktır. Birçok İslam düşünürü, İslam’ın demokrasi ile uzlaşmaz olmadığını savunuyor. İslamiyet’teki ‘şura’ kavramının demokrasiye açık olduğunu söylüyorlar. Bazı İslami hareketler çok tehlikeli ve radikal, bazıları da reformist liberal. İşte, geliştirilmesi asıl cazip olan bu.”

Fuller, Gülen hareketini “İslamsız İslam” olarak niteleyerek bu hareketin Atatürk’e ve Cumhuriyete karşı kullanılması gerektiğinin altını çiziyordu. “Ilımlı İslam” stratejisi Türkiye’de Gülen üzerinden uygulamaya sokuldu.

Sam Harris ise çok daha radikal görüşler ortaya atmıştı. O. Ilımlı İslam düşüncesini savunanların aksine Müslümandan ılımlılık beklemenin doğru olmadığına dikkati çekerek şunu diyor: “Günümüzde ellerinde bir güç bulunmadığı için ılımlı gözüken Müslümanlar, yarın güç kazandıklarında kendilerinden olmayan herkesin başını uçuracaklardır… İslam’la savaş halindeyiz…Onlara tolerans gösterip sonumuzu getirmelerine yardım edemeyiz…O halde dinlerini tamamen değiştirmeliyiz. Onların Kur’an’la olan bağlarını koparmalıyız…”

İsrail ve ABD’nin siyasi stratejik mahfilleriyse işi teoriden pratiğe döküyor İslam dünyasını “küresel sistemin ozon deliği” olarak ilan ediyor ve bu dünyayı küresel sisteme eklemlemek üzere strateji üzerine strateji üretiyordu. 1982’lerin Oded Yinon Planı’nın ardından BOP ve devamında “Yüzyılın Sözleşmesiyle” uygulamaya geçiriliyordu.

İslam üzerine yapılan operasyonda ABD/İsrail ikilisi, Türkiye’de Gülen’i, Mısır’da Sisi’yi, Suud da Bin Salman’ı, BAE’de el Nahyan’ı, Filistin’de Dahlan’ı sonuna kadar kullanıyor. Normalleşme adı altında da mutlak bir biçimde İsrail/ABD hakimiyeti Ortadoğu’da kuruluyor ve diğer boyutuyla da bölgedeki İslam varlığı Neocon/Musevi etkisi altına alınıyordu.

Sözün özü şu “İslam’ın yapılandırılması” Macron’un bugün ifade ettiği bir saçmalık değildir. “İslam’ı yapılandırma” küstahlığının en az elli yıllık geçmişi vardır. Dün Fuller’i, Harris’i, Brezizenski’yi görmeyerek bugün Macron’a tepki gösterenlere sormak gerekir: Şimdiye kadar neredeydiniz, biraz geç kalmadınız mı?

Alıntı

Posted in Gündem | Tagged , , , , , , | “İSLAM’I YAPILANDIRMAK” için yorumlar kapalı