Şub 26

ELİNİ ÇABUK TUT TÜRKİYE!

ELİNİ ÇABUK TUT TÜRKİYE!

‘Kürtleri kökleştirelim, Türkiye’ye karşı kullanalım!’
Türkiye’nin PKK’yı yeryüzünden silme kararlılığı Siyonistleri telaşlandırdı. İsrail’de Türkiye’ye baskı yapılması için sesler yükselmeye başladı.
ABD, Siyonistlerin at koşturduğu devlet. Donald Trump bu ayın 20’sinde resmen ABD’nin başına geçecek.
Trump’ın Erdoğan’a övgüler düzmesinin ardından neler çıkacağını göreceğiz. Adam git-gelli. Kafa bir duruyor, bir çalışıyor. Geçmişte, Erdoğan’a ağır ifadeler kullanmıştı.
Türkiye, 9 Ekim 2019’da, Kuzey Suriye’de, PKK’yı silmek için Barış Pınarı Harekâtı’nı başlatmıştı. O gün ABD Başkanı Trump’ın R. T. Erdoğan’a gönderdiği mektup faş ediliyor.
Mektupta Trump, “Sert adamı oynama. Aptallık etme! Seni sonra arayacağım” diyor.
Barış Pınarı Harekâtı başladığı günkü tehdidini hatırlayalım:
“Sayın Cumhurbaşkanı, gelin iyi bir anlaşma yapalım! Binlerce kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulmak istemezsiniz ve biz de Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemeyiz ve bunu yaparız. Size bunun bir örneğini Pastör Brunson olayında yaşatmıştım.
Sorunlarınızın bazılarını çözmek için çok uğraştım. Dünyayı yüzüstü bırakmayın. Harika bir anlaşma yapabilirsiniz. General Mazlum sizinle müzakere etmek istiyor ve daha önce vermedikleri bazı tavizleri vermeye niyeti olduğunu söylüyor. Size güvenerek, [Mazlum Kobani’nin] bana yazdığı, elime yeni ulaşan mektubu da ekliyorum.”
Trump bizi açık açık tehdit ediyor. Bugün de aynı durumla karşı karşıyayız. “Kuzey Irak’ta PKK tamamen ya bitecek ya bitecek!” diyoruz. Trump’ın yine tavır almayacağını söyleyebilir miyiz?

Trump, daha yeni Kuzey Suriye’den ABD askerlerini çekeceğini söylemişti. İsrail izin vermeden bir adım dahi atamaz. Kudüs’ü İsrail’in başşehri ilân eden o, Suriye’nin Golan tepeleri senin, istediğin gibi üstünde tepin, diyen de o.
ABD Başkanı’nın son sözlerine bakın:
“Erdoğan benim arkadaşım, Kürtlere saldırmamasını istedim ve kabul etti. Türkler ve Kürtler birbirlerinden nefret ediyor. Bu barış uzun süremez.”
Bizde “Kürt-Türk” diye bir ayırım mı var?! İran’da, Suriye’de, Irak’ta Kürtler var. Bizde de var. Karşılaştıralım bakalım kim kiminle bütünleşmiş.
Türkiye’de ayırım yok. Hiç kimseye, sen şu etnisitedensin, öteye git denmemiştir.
“Ayrışma”yı “Kürdüm” diyen biri nasıl isteyebilir?!
Siyonistlerin hedefi arz-ı mev‘ud’dur. Güneydoğu tahrif edilmiş Tevrat’ta yazdığı gibi vaat edilmiş topraklar içine giriyor. Elbette etnisiteyi kullanacaklardır.
Bir Müslüman, Siyonistlere teslim olabilir mi? Onların ideolojilerin kulluk edebilir mi?
PKK’nın başındakilerden başka, “Kürt” unsurdan kaçını Siyonistlerin emrine sokabilirsiniz?
İsrail Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Eden Bar Tal diye birinin yediği herzeye bakın… Gazetecileri çağırmış nutuk atıyor:
“Uluslararası toplum, Türkiye’yi bu saldırıları ve cinayetleri durdurmaya çağırmalıdır. Kürtler uluslararası toplum tarafından korunmalıdır.”
Kim kime silah çekiyor!
Asıl silah kullanan İsrail’in, ABD’nin, Batı ülkelerinin uşakları PKK’nın militanlarıdır.
İsrail’de “Kamu diplomasisi uzmanı” sıfatı verilmiş David Hermelin adında biri, Türkiye’yi karşısına alıyor: “Bağımsız bir Kürt devleti kurulması yönünde çalışmak, İsrail’in dış politika ve güvenlik stratejisi açısından önemli bir adım. Bu ittifak, İsrail’in Orta Doğu’daki çıkarlarını ilerletebilir. Artık şartlar olgunlaşmış ve zaman gelmiştir” diyor ve ekliyor:
“Kürtlerle olan ittifakı güçlendirmek, özellikle Avrupa’da güçlü ve organize Kürt topluluklarının bulunduğu bölgelerde, diasporadaki Yahudi topluluklarının güvenliğini sağlamak için bir koruma kalkanı oluşturabilir. Bu topluluklar, İsrail’in çıkarlarını destekleyen politik bir köprü görevi görebilir ve aynı zamanda cihatçı radikallerin antisemitik saldırılarına karşı etkili bir savunma hattı oluşturabilir.”
David Hermelin’in söylemek istediği şu: “Kürtleri kökleştirelim ve onarı Türkiye’ye karşı kullanalım.”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’da ötmeye başladı. “Suriyeli Kürt savaşçılara sadık kalmaya devam edeceğiz.” diyor.
Yakında diğer Avrupa devletleri de bize karşı düşmanlıkları göstermeye başlarlar. Hiç şüpheniz olmasın.
Bir an önce PKK’nın defteri dürülmelidir.

Alıntı: Arslan Tekin

Posted in Gündem | ELİNİ ÇABUK TUT TÜRKİYE! için yorumlar kapalı
Şub 25

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

25 Şubat:

138 – Roma imparatoru HadrianusAntoninus Pius‘u oğlu olarak kabul etti ve onu halefi yaptı.

628 – Sasani şahı II. Hüsrev tahttan indirildi, yerine II. Kubâd geçti.

1875 – GuangxuÇin imparatoru oldu.

1921 – Gürcistan‘ın başkenti TiflisBolşevik Rusya tarafından işgal edildi.

1954 – Cemal AbdünnâsırMısır başbakanı oldu.

Sabahattin Ali (D. 1907)

George Harrison (D. 1943)

Vehbi Koç (Ö. 1996)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Şub 25

KANUN VAR HUKUK YOK

KANUN VAR HUKUK YOK

Hukuk maksattır, sebeptir. Kanunlar ve kanunların uygulanması sonuçtur. 

Türkçede hukuk-kanun ayrımı kapı gibi. İngilizce böyle değil. İngilizcede hukuka da kanuna da “law” deniyor. Bundandır ki Fukuyama Siyasi Organizasyonun Kökeni eserinde tam 100 sayfa hukukla kanunun, hukukla mevzuatın farkını anlatmış. Hakkını yemeyelim, Kral’ın il il dolaşan mahkemesinin kararlarının nasıl içtihat hâline gelip İngiliz hukukunu oluşturduğunu anlatıyor. Belki en önemli hükümlerinden biri de şu: Kanun, önceki kanuna dayanmalıdır. Türkçesi: Kanun, hukuka dayanmalıdır. 

Bir süre önce Adalet Bakanımız, Hukukun Üstünlüğü ölçümlerinde Türkiye’nin diplerde bulunmasını ve puanının yıllar içinde alçalmasını hak etmediğini söylemiştir. Bakanın sonuçlara üzülmesi takdire şayan. Ama burada da sebeple sonucu karıştırıyoruz. Kanunlar hukuka dayanmak, hukuku yerine getirmek zorundadır. Yani ahlakı, yani adaleti… Hukuk-kanun bağı koparsa kanunlar, açıkgözlerin delik bulup geçtikleri, adamına göre işleyip adamına göre işlemeyen oyun alanları hâline gelir. Kanunun deliğinden geçme becerisiyle, etrafından dolaşma ustalığı ile övünen tipler çıkar ortaya.  Adalet yoksa bakanlığının, polisin, hapishanenin de maksadı başka bir şey olur; ama adalet olmaz. Mülkün, yani devletin temeli kanun değil, adalettir. 

Temelsiz gökdelenler çıkmak

Demokrasi sebep, milletvekilleri ve meclis sonuçtur. Eğer meclis memleket meselelerini, kanunları tartışacağı yerde bağlı oldukları merkezlerin talimatına göre el kaldırıp indiriyorsa, yine sonuç var ama sebep yok demektir. Ne kadar tartışırlarsa tartışsınlar sonuç baştan belliyse sebep ortadan kalkmıştır. Sonuç var fakat maksat yoktur. Maksatsız sonucun da anlamı yoktur. Bir zamanlar yaptığım saçma tekliflerden biri de milletvekilleri seçmek yerine parti liderlerine çıkaracakları milletvekili kadar poker fişi vermekti. Bizdeki parti içi demokrasi göz önüne alındığında pek bir şey değişmez ve büyük tasarruf sağlardık. Hem meclis kavgalarını, dövüşlerini de çıkmadan engellerdik. 

Bakınız benzer şekilde nas var ama din yok. Farz var ama ahlak yok. Ortalık sonuç dolu ama sebep unutulmuş. 

Rahmetli Mümtaz Turhan, eğitim sistemimizi büyük bir gürültüyle dönen büyük bir çarka benzetirdi. Dönme dolaba… Çarkın su çekeceği, çorak Anadolu topraklarını sulayıp bereket getireceği umulmaktadır. Ancak dolap suyla temas etmemektedir. Bütün o gayret ve gürültü boşunadır. Gürültülü bir sonucumuz vardır ama sebep unutulmuştur. 

Nihayet iktidar var fakat devlet yoksa vahimin ötesine geçiyoruz demektir. Adalet tereddütlüyse devlet de şüphelidir. Temel yoksa bina yükselebilir mi?

Alıntı: İskender Öksüz

Posted in Gündem | KANUN VAR HUKUK YOK için yorumlar kapalı
Şub 24

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

24 Şubat:

1525 – İtalya SavaşlarıPavia Muharebesi gerçekleşti.

1739 – Karnal Muharebesi‘nde Nadir Şah Afşar komutasındaki Afşar ordusu Babür ordusunu 3 saatte yendi.

1848 – Fransa Kralı Louis-Philippe, tahttan çekildi.

1918 – EstonyaRusya‘dan bağımsızlığını ilan etti.

1920 – Almanya‘da Alman İşçi Partisi‘nin adı Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi olarak değiştirildi.

İbn Battuta (D. 1304)

Osman Hamdi Bey (Ö. 1910)

Steve Jobs (D. 1955)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Şub 24

KAYBOLAN OĞLUMU ARIYORUM

KAYBOLAN OĞLUMU ARIYORUM

İsa Mesih, bir gün çölde gezinirken, ağlayan bir ihtyar görmüş ve yanına yaklaşıp, derdini sormuş. ihtiyar:
– Kaybolan oğlumu arıyorum ama artık umudu kesmek üzereyim..
deyince isa mesih yaşlı adama acımış ve:
– Oğlunu beraber arayalım.. demiş. ve sonra sormuş:
– Peki, oğlunu tanıyacağımız bir işaret, bir iz var mı? mesela doğum lekesi filan…
ihtiyar:
-Evet, oğlumun ellerinde ve ayaklarında çiviler vardı…
İsa mesih’in gözleri dolmuş ve haykırmış:
-Baba!!!
İhtiyar da haykırmış:
-Pinokyo!!!

Posted in Fıkralar | KAYBOLAN OĞLUMU ARIYORUM için yorumlar kapalı
Şub 23

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

23 Şubat:

1893 – Rudolf Dieseldizel motorun patentini aldı.

1918 – Ekim Devrimi‘nden sonra İmparatorluk ordusuna karşı savaşmak için Kızıl Ordu kuruldu.

1934 – III. LeopoldBelçika kralı oldu.

1944 – Çeçen-İnguş Sürgünü başladı.

1947 – Uluslararası Standartlar Teşkilatı ISOCenevre‘de kuruldu.

Carl Friedrich Gauss (Ö. 1855)

Aleksey Nikolayeviç Tolstoy (Ö. 1945)

Viktor Yuşçenko (D. 1954)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Şub 23

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

* “Atilla bir insan değil, Atilla Tanrının Hristiyanları günahlarından dolayı cezalandırmak için gönderdiği bir beladır.” Papa I. Leo (MS 400-461)

* “Eğer tek bir kişi bir orduya meydan okuyorsa bilin ki o Türk’tür.” Çinli Komutan Ho Kiyu Ping

* “Bilenle tartışabilirsin, bilmeyenle de tartışabilirsin. Ama bildiğini sananla tartışmak ahmaklıktır.” Konfüçyüs

* “Siyasetle ilgilenmeyen aydınlar, cahiller tarafından yönetilmeye mahkûmdur.” Platon

* “Atatürk’ün ‘Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” Mustafa Kemal Atatürk

* “Eğer para basmak fakirliği bitirseydi, diploma basmak da aptallığı bitirirdi.” Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei 

Posted in Atasözleri Vecizeler | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Şub 22

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

22 Şubat:

1371 – II. Robertİskoçya kralı oldu.

1942 – Avusturyalı yazar Stefan ZweigBrezilya‘nın Petropolis kentinde eşiyle birlikte intihar etti.

1958 – Cemal AbdünnâsırBirleşik Arap Cumhuriyeti cumhurbaşkanı oldu.

1962 – Türkiye‘de 22 Şubat Olayı gerçekleşti.

2002 – Angola‘nın isyancı lideri Jonas Savimbi, askeri birliklerce öldürüldü.

Amerigo Vespucci (Ö. 1512)

George Washington (D. 1732)

Arthur Schopenhauer (D. 1788)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Şub 22

BİR DİKTANIN DOĞUŞU

BİR DİKTANIN DOĞUŞU

Tahammülsüz bir reis düşünün. Küçük bir tenkidi kendine hakaret sayıyor ve tenkit edeni şikâyet ediyor. Savcı, “Hakaret değil, tenkit.” deyip dava açmıyor. Bu noktaya kadar her şey normal, her şey hukuk sınırları içinde. Reis kızıyor. Savcının amirine veya onun amirine veya onun da amiri olan kuruma talimat veriyor. Ülkede kuvvetler ayrılığı yoksa emir amirlerin en tepesini zaten reis kendisi tayin etmiştir… Tenkit diyen savcı ışınlanıyor, yerine gelenin önünde şimdi iki yol var; ya hukuka uyacak ve o da ışınlanacak veya ders alıp tenkidin hakaret olduğuna karar verecektir. Işınlanma ve yenisinin tayini, peki efendim, diyen savcı gelene kadar devam eder. Gemi 10 derece yatmıştır. Peki efendim diyen mahkemeyle, emriniz olur diyen bilirkişiyle sürüp gider. 20 derece, 30 derece… Ülkede, reisin istediği gibi çalışan savcı- mahkeme- bilirkişi çeteleri oluşur. Artık talimat da gerekmez. Kendiliğinden gerekeni yaparlar.

İlk peki diyecek savcı tayininde sonuç tartışılabilir. O mu haklı, bu mu haklı… Fakat bir, iki, beş on böyle gittikçe hukukun çiğnenişi apaçık ve görünür hâl alır. Tenkit sesleri çoğalır ve yükselir. Reisin öfkesi de… Tenkitleri hakaret diye değiştirip kovuşturanlar mahkûm edenler artar…

Reis sertleştikçe hukuk çiğnenmekte, hukuk çiğnendikçe tenkit artmakta, tenkit arttıkça reis sertleşmektedir… Kendini besleyen süreç! Bunun sonu hukukun alabora olmasıdır. Kritik nokta aşıldıktan sonra artık kimse o mu haklı, bu mu haklı tartışması yapmaz. Artık, “Önce asalım, sonra yargılarız.” aşamasına gelinmiştir. Necaset vantilatöre çarpmıştır.

Alıntı: İskender Öksüz

Posted in Gündem | BİR DİKTANIN DOĞUŞU için yorumlar kapalı
Şub 21

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

21 Şubat:

1613 – I. MihailRus Çarı oldu.

1848 – Karl MarxKomünist Manifesto kitabını yayımladı.

1965 – Malcolm XNew York‘ta uğradığı bir suikast sonucu öldürüldü.

1972 – SSCB‘nin insansız uzay aracı Luna 20Ay yüzeyine indi.

2008 – Türk Silahlı KuvvetleriGüneş Harekâtı‘nı başlattı.

Baruch Spinoza (Ö. 1677)

Alan Rickman (D 1946)

Chuck Palahniuk (D. 1962)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı